Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2021/136 E. 2023/35 K. 26.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2021/136
KARAR NO : 2023/35
KARAR TARİHİ : 26.01.2023

MAHKEMESİ:Ağır Ceza

Sanıklar … ve … hakkında maktul …’i kasten öldürme suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanık …’un TCK’nın 81/1, 29, 53, 54 ve 63. maddeleri uyarınca 16 yıl hapis cezası; sanık …’un TCK’nın 81/1, 53, 54 ve 63. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına, müsadereye ve mahsuba ilişkin … Ağır Ceza Mahkemesince verilen 20.03.2015 tarihli ve 29-78 sayılı, resen de temyize tabi hükümlerin sanıklar müdafisi tarafından da temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 13.11.2018 tarih ve 2022-4640 sayı ile;
“…Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 tarih ve 2009/1-85/242 sayılı kararında açıklandığı üzere, aynı eylemlerin failleri olarak yargılanan sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanıklar yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda sanıklar arasında menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiğinden, somut olayda aralarında yakın akrabalık ilişkisi ve menfaat çatışması bulunduğu belirlenen, sanıklar …, … ve …’un ayrı ayrı müdafiler yerine ortak müdafiler tarafından savunmalarının yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanun’unun 38/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 152. maddelerine aykırı davranılması,” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş,
Bozmaya uyan … 1. Ağır Ceza Mahkemesince 19.03.2019 tarih ve 519-177 sayı ile; önceki hükümler gibi sanıkların mahkûmiyetlerine karar verilmiş, ceza miktarı itibarıyla resen de temyize tabi hükümlerin sanıklar müdafileri ve katılanlar tarafından da temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 01.07.2020 tarih, 4018-1566 sayı ve oy çokluğu ile;
“…A) Sanık … hakkında maktuller … ve …’ı kasten öldürme suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sanık … hakkında maktul …’ı kasten öldürme suçundan kurulan beraat hükmünün, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak onanmasına,
B) 1- Sanık …’un maktul …’ı kasten öldürme suçunun incelenmesinde;
Sanıklar ile maktul … arasında itişme ve yumruk, tekme, sopa ile birbirine vurma şeklinde meydana gelen, ciddi bir yaralamanın olmadığı kavga sırasında maktul …’ın babası olan maktul …’ın iki kamyonun arasından gelerek sanık …’a doğru tabanca ile 4-5 el ateş ettiği, bu ateş sonucu sanık …’un göğüs, karın ve sağ … kısmından hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı, bu ateş üzerine sanık …’un maktul …’a arkadan sarıldığı ve elindeki silahı almaya çalıştığı, onunla boğuştuğu ve onu yere düşürdüğü, maktulün elindeki tabancayı sol eliyle aldığı, tabancanın sol elinde olduğu, sağ eli ile maktule vurduğu, bu sırada daha önce maktul … tarafından vurulan sanık …’un …’ın yanına gelerek eğildiği ve yakın mesafeden başına doğru 2 el ateş ettiği, bu ateşten hemen sonra sanık …’un da …’tan almış olduğu tabancayı maktul …’ın göğsüne doğru ateşleyerek …’ı öldürmesinde;
Maktul …’ın kavga yerine silahlı olarak gelip …’un babası sanık …’un göğüs ve karın bölgesine ateş etmesinden sonra sanık …’un maktul …’ın silahını alarak …’a ateş ettiği olayda, tahrikte dengenin bozulduğu maktul …’tan kaynaklanan ve tahrik oluşturan eylemlerin niteliği gözetilerek, sanık … hakkında 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nın 29. maddesinin, asgariye yakın düzeyde bir ceza indirimi yapılarak uygulanması gerekirken haksız tahrik indirimi yapılmaması,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiş,
Daire Başkanı . ve Üyesi .;
“Sanıklar … ve …’ın maktul …’ı kasten öldürme suçlarından verilen cezalarda haksız tahrik nedeniyle azamiye yakın indirim yapılması gerekirken daha az indirim yapıldığı düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bu yöndeki görüşüne katılmıyoruz.
Dosya kapsamına göre sanık … ile oğulları olan … ve …’ın … Belediye Hal Pazarı’nda … yerlerinin olduğu, sanık …’un kayını olan maktul …’ın … ve oğullarının yanında daha önce çalıştığı, …’ın, … ve oğullarına ortaklık teklif ettiği ancak … ve oğullarının kabul etmedikleri, bunun üzerine maktul … ve oğlu …’ın da hal pazarı içinde … yeri açtıkları, … yerlerinin birbirlerine yakın olduğu tartışmasızdır.
Hadise tarihinde … ve oğullarına ait iki kamyonun arka arkaya park edildiği, gerekçeli kararın 24. sayfası 16. satırında açıkça yazılı olduğu üzere park edilen kamyonların sanıkların dükkânının önünde olduğu, kararda bu hususun ‘Sanıklar, …, … ve …’a ait … yerinin önünde, maktullere ait … yerinin hemen sınırında arka arkaya 2 adet kamyonun park halinde olduğu’ şeklinde açıklandığı, yani maktullerin dükkânının önünü kapatmadığı, buna rağmen maktul …’ın sanık …’un yanına gelerek kamyonu çekmesini söylediği, maktul …’ın bu talebinde haklı olmadığı, kamyonun çekilmesi, çekilmemesi konusundaki tartışmanın kavgaya dönüştüğü, bu kavga sırasında sanık …’un maktul …’ı göğsünden hızlı bir şekilde iteklediği, bundan sonra olanların gerekçeli kararın 24. sayfası 32. satırından itibaren ‘tarafların birbirlerine karşılıklı elleriyle vurmaya başladıkları, bu kavga sırasında sanık …’un … yerinin önünde kantarın başında, sanık …’ın ise … yerinin içerisinde olduğu ve kavgayı görmeleri üzerine hemen olay yerine geldikleri, sanık …’ın elindeki sopa ile maktul …’ın bacaklarına vurduğu, maktul …’ın ise tekmeyle gerek …’a gerekse de …’a karşılık verdiği, …’un aldığı tekme ile yere arka üstü düştüğü, …’un yere düşmesinden sonra …’ın …’a sopa ile vurduğu, sopa darbesinden sonra …’ın …’a savurduğu tekmenin …’a değmediği, etrafta bulunanların araya girmeye çalıştığı, yerden kalkan …’un eliyle …’ın kafasına vurduğu, aynı sırada sanık …’un kantarın başından kalkarak …’ın yanına geldiği, maktul …’a arkadan yaklaştığı, ön tarafına geçerek kafa kısmına sol eliyle vurduğu, maktul …’ın sanık …’un karnına gelecek şekilde tekmeyle karşılık verdiği, geriye doğru savrulan …’un kasalarda bulunan meyvelerden …’a fırlattığı, …’a yaklaşmaya çalıştığında …’ın tekrar tekme attığı ancak etraftakilerin tutması nedeniyle …’a tekmenin değmediği, … …’a bir şeyler atmak için yanında bulunan kasanın içine yöneldiği ve …’ın üzerine doğru yürüdüğü, kavga bu şekilde devam ettiği sırada maktul …’ın iki kamyonun arasından gelerek sanık …’a doğru taşıma ruhsatlı tabancası ile 4-5 el ateş ettiği’ sanık …’a dört el ateş ettiği, onu sağ işaret parmağı, sağ pelvis ve sol pelvisde iki adet, sol aksiller hatta orta seviyede bir adet olmak üzere dört girişle, sol hemotoraks ve pnömotoraks alacak şekilde yaraladığı, …’un dört kez ameliyat edildiği, 16.09.2013 tarihli olaydan sonra üç ayı aşkın süre idrarını yapamadığı açıktır.
Diğer taraftan maktul …’ın silahla vurulmadan önceki kavga esnasında basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaralandığı anlaşılmıştır.
Yukarıda kabul edilen oluşta sanıklar veya maktul …’ın daha haksız konumda olduğundan bahsedilmesi mümkün değildir.
Maktul …’ın sanık …’a ateş ettiği sırada sanık …, …’ın arkasından sarılıp …’ın elinden tabancayı almış, bu sırada ağır derecede yaralanmış olan …, üzerindeki silahla …’a ateş edip onu öldürmüştür.
Bu oluşta …’ın elinden tabanca alınmamış olsa …’a karşı eylemin meşru müdafaa olacağı kuşkusuzdur. Ancak tabanca alındıktan sonra gerek kendisi yaralanan …’un, gerekse babası yaralanan …’un 4 el ateş edip …’u öldürmeye teşebbüs boyutunda yaralayan …’a karşı eylemlerinde 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nin 29. maddesinin uygulanması sırasında etki-tepki dengesinin adil uygulanmadığı, sanık …’un cezasının 16 yıla indirildiği, … lehine tahrik indirimi yapılmadığı anlaşılmıştır. Basit bir … ve tehditten ibaret tahrikte dahi asgari oranın üzerinde tahrik indirimi yapılırken öldürmeye teşebbüs suçunun mağduru kapsamındaki … ve oğlu … lehine yapılan uygulamalar, hak ve nesafet kurallarına, kamu vicdanına aykırıdır.
Bu nedenle sanık … ve oğlu …’un maktul …’a karşı eylemlerinde tahrik nedeniyle azami orana yakın tahrik indirimi yapılması gerektiği görüşünde olduğumuzdan sanık …’un maktul …’a karşı eyleminde makul orana dahi ulaşmayan tahrik indirimi yapılarak verilen kararın onanmasına ilişkin çoğunluk görüşü ile sanık …’un …’a karşı eyleminde azamiye yakın tahrik indirimi yapılması yerine asgariye yakın tahrik indirimi yapılması gerektiğinden bahisle yapılan bozma düşüncesine katılmıyoruz.” düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 03.12.2020 tarih ve 94225 sayı ile;“..Sanıklar hakkında haksız tahrik nedeniyle azamiye yakın indirim yapılması gerektiği,” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 23.03.2021 tarih ve 5381-4963 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KAPSAMI VE KONUSU
Sanık … hakkında maktul …’i kasten öldürme suçundan verilen mahkûmiyet ve sanık … hakkında maktul …’i kasten öldürme suçundan verilen beraat kararları Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 01.07.2020 tarih ve 4018-1566 sayılı onama kararı ile; sanık … hakkında maktul …’i kasten öldürme suçundan verilen mahkûmiyet kararı Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 17.11.2021 tarih ve 7633-14174 sayılı onama kararı ile; sanık … hakkında 6136 sayılı Yasa’ya muhalefet suçundan kurulan beraat kararı ise temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme sanıklar … ve … hakkında maktul …’i kasten öldürme suçundan verilen mahkûmiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar; sanık … hakkında maktul …’i kasten öldürme suçunda TCK’nın 29/1. maddesi uyarınca haksız tahrik nedeniyle Yerel Mahkemece yapılan indirim oranının; sanık … hakkında ise maktul …’i kasten öldürme suçunda TCK’nın 29/1. maddesi uyarınca haksız tahrik nedeniyle asgariye yakın düzeyde bir ceza indirimi uygulanması gerektiğine ilişkin Özel Dairenin bozma kararının isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
IV. ÖN SORUN ve DEĞERLENDİRMESİ
Uyuşmazlıkların esasına geçilmeden önce Ceza Genel Kurulu Başkanınca, sanık …’ın Avukatı …’nun Ceza Genel Kurulu Başkanlığına hitaben yazdığı 10.01.2022 tarihli “Sanık …’ın maktul …’e yönelik eylemi nedeniyle kurulan hükümde de haksız tahrik nedeniyle asgari oranda indirim yapılması gerektiği, Ceza Genel Kurulunun itirazla bağlı olmadığı hukuki gerekçesi ile sanık …’un maktul …’a yönelik eyleminin de itiraz kapsamına alınıp görüşülmesi” gerektiğine ilişkin dilekçesi nedeniyle Ceza Genel Kurulunca bu hususta değerlendirme yapılıp yapılmayacağı konusunda bir karar verilmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 27. maddesi uyarınca öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerekmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 03.12.2020 tarih ve 94225 sayı ile; “Sanıklar … ve …’ın maktul …’e yönelik kasten öldürme eylemlerinde haksız tahrik nedeniyle azamiye yakın indirim yapılması” gerektiği düşüncesiyle itirazda bulunduğu, sanık …’ın maktul …’e yönelik kasten öldürme eylemine ilişkin olarak herhangi bir itiraz nedeni ileri sürülmediği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz kanun yoluna konu edilen sanık ve eylemi ile bağlı olduğu, ancak bu kapsamda öne sürülen itiraz nedenleri ile bağlı olmaksızın inceleme yapıp tespit ettiği tüm yasaya aykırılıkları bozma nedeni yapabileceği Ceza Genel Kurulunun 22.02.1988 tarih ve sayılı ilke kararı ile açıkça kabul edilmiş ve uygulama bu ilke doğrultusunda yapılagelmiştir.
Açıklanan nedenlerle; sanık …’ın itirazın kapsamında bulunmayan maktul …’e yönelik kasten öldürme eylemine ilişkin haksız tahrik ve indirim oranının bu aşamada görüşülmesine yer olmadığına oy birliği ile karar verilmiştir.
V. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
16.09.2013 tarihli olay, araştırma, yakalama ve savcı ile görüşme tutanağında; aynı tarihte saat 05.20 sıralarında Haber Merkezi’nin … yolu üzerinde bulunan sebze hali içerisinde silahlı çatışma olduğu yönünde anons etmesi üzerine ekiplerin ivedilikle bahsi geçen yere gittikleri, maktuller … ve …’ın yerde yaralı ve hareketsiz vaziyette yatmakta olduklarının görüldüğü, olay yeri ve çevresinin güvenlik çemberine alınmasının ardından maktullerin Devlet Hastanesine intikal ettirildikleri, olay yeri inceleme ekiplerince yapılan araştırmalarda sanıklar …, … ve inceleme dışı sanık …’ın kendi imkânları ile hastaneye gittiklerinin öğrenilmesi üzerine hastaneye intikal edildiği, sanık …’un yapılan üst aramasında belinin sol kısmında pantolonun içerisine gizlenmiş vaziyette bir adet siyah renkli Beratta marka, B52653Z seri no’lu içerisinde şarjörü ve namlu yatağı boş olan tabancanın ele geçirilerek muhafaza altına alındığı, sanık …’un şifahi görüşmede; “maktullerin dükkânlarına geldiklerini, dükkânın önünde olan kamyonu kaldırmalarını istediklerini, bu esnada tartışma başladığını, maktul …’ın burnuna doğru yumruk salladığını, o esnada maktulün babası maktul …’ın sanık …’a ateş etmeye başladığını, maktulün elinden silahı almaya çalıştığını, boğuşma olduğunu, bu boğuşma sırasında maktullerin nasıl vurulduklarını hatırlamadığını” beyan ettiği, inceleme dışı sanık …’ın . plaka sayılı, siyah renkli, Fiat Doblo marka … ile … istikametine seyir hâlindeyken durdurularak yakalandığı, yapılan kaba üst aramasında herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı, şifahi görüşmede; “maktul …’ın bir tartışma sonucu belinden çıkardığı silahla babası sanık …’a ateş etmeye başladığını, bu esnada kardeşi sanık …’un maktulü tutmaya çalıştığını, kendilerinin silah kullanmadığını, ölenlerin maktul …’ın silahından yaralanmış olabileceklerini” beyan ettiği, olay yerini gösterebilecek kamera görüntülerinin alındığı bilgilerine yer verildiği,
16.09.2013 tarihli olay yeri inceleme raporunda; olayın geçtiği yer ve olay yerinde tespit edilen bulgulara yer verildiği,
16.09.2013 tarihli CD inceleme tutanağında; aynı tarihte saat 05.20 sıralarında sebze hali içerisinde meydana gelen silahla kasten öldürme ve kasten yaralama olayına ilişkin olarak 5-6 no’lu adreste bulunan güvenlik kamera görüntüleri incelendiğinde, kamera saatinin güncel saat ile uyuşmadığı, saat 05.35 sıralarında maktul … ile sanık …’un tartıştıkları, aralarında yumruklaşmanın meydana geldiği, sanıklar … ve …’un maktul …’a saldırdıkları, saat 05.36’dan sonra yapılan incelemelerde inceleme dışı sanık …’ın, …Ticaret isimli … yerinden elinde sopa ile çıktığı, saat 05.36.22’de maktul …’ın kamyonların arasından kaç el olduğu anlaşılamayacak şekilde ateş ettiği, sanık …’un yaralandığı, saat 05.36.30’da sanık …’un elinde silah bulunan maktul …’ın arkasından sarılmış vaziyette kamyonun arasından boğuşarak çıktıkları, yaklaşık 20 … kadar boğuştukları, sanık …’un maktul …’ı yere yıktığı, saat 05.36.53’de sanık …’un maktul …’ın yanına gelerek silahını maktule doğrulttuğu, silahın ateş alıp almadığının görüntülerden net olarak belli olmadığı, saat 05.36.55’te sanık …’un maktul …’tan silahı alarak üzerine doğrulttuğu, silahın ateş alıp almadığının net olarak belli olmadığı, bu esnada maktul …’ın yerde hareketsiz olarak yattığı, saat 05.37.02’de sanık …’ın boğuşma sonucunda maktul …’ı yere düşürdüğü ve maktulün üstüne çıktığı, saat 05.37.05’de sanık …’un gelerek maktul …’a silah doğrulttuğu ve bir el ateş ettiği, saat 05.37.06’da sanık …’un gelerek maktul …’a silah doğrulttuğu, ateş edip etmediğinin kamera görüntülerinden net olarak belli olmadığı, saat 05.37.40’da inceleme dışı sanık …’ın …Ticaret isimli … yerinin girişindeki ofise girerek elindeki sopayı masanın altına doğru attığı, saat 05.38.08’de sanık …’un elindeki silahı …’a verdiği, …’ın da silahı … yerinin girişinde bulunan ofisin içerisindeki masanın sol üst çekmecesine koyduğu, daha sonra ofisten ayrıldığı, saat 05.42.30’da polis ekiplerinin olay yerine intikal ettiği bilgilerine yer verildiği,
16.09.2013 tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağında; vücuduna 3 adet mermi çekirdeğinin isabet maktul …’in, kafatası ve etraf kemik kırıkları, iç organ harabiyeti ve büyük damar yırtılması sonucu iç ve dış kanama sonucu öldüğünün bildirildiği,
… Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunca düzenlenen 03.12.2014 tarihli raporda; maktul … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bulunan veriler birlikte değerlendirildiğinde; kişinin ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafatası ve etraf kemik kırıkları ile birlikte beyin kanaması, beyin doku harabiyeti, iç organ yaralanması ve büyük damar yırtılmasından gelişen iç ve dış kanama sonucu meydana gelmiş olduğunun belirtildiği, iki ayrı poşet içerisinde, üzerinde “2/A” ibaresi, olgu “2” ibaresi ve “6” ibaresi bulunan poşette 3 adet, üzerinde olgu “1” ibaresi “6” ibaresi bulunan poşette 2 adet olmak üzere toplam 5 (beş) adet 9 mm çapında ateşli silah mermi çekirdeği gönderildiği, gönderilen bu iki grup mermilerin hangi cesetlerden elde edildiğinin poşetler
üzerine açıklayıcı ve ayrıntılı olarak yazılmamış olduğundan doğrudan değerlendirme yapılamadığını belirten Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin raporunda da üç (3) adedinin (poşet üzerinde “2/A” ibaresi, olgu “2” ibaresi ve “6” ibaresi bulunan) Beretta marka 9×19 mm çapında, “.” seri numaralı tabancadan atılmış olduğu, geri kalan iki (2) adedinin (poşet üzerinde olgu “1” ibaresi ve “6” ibaresi bulunan). marka, 9×19 mm çapında, “.” seri numaralı tabancadan atılmış olduğu kanaatinin bildirildiği, adli dosyada kayıtlı bilgilere göre otopsi sırasında …’e 3 adet mermi çekirdeği isabet etmiş olup cesetten 2 adet mermi çekirdeği elde edilmiş olduğu, Mahkemece otopside elde edilen mermi çekirdeklerinin; üzerinde olgu “1” ibaresi ve “6” ibaresi bulunan poşetteki 2 (iki) adet mermi çekirdeği olduğunun kabulü hâlinde bu iki atışın da Beretta marka, 9×19 mm çapında, “.”seri numaralı tabancadan atılmış olduğu, diğer yandan kişiye isabet eden 3. mermi çekirdeğinin girip çıkmış olması nedeniyle otopside elde edilemediğinden hangi tabancadan atış yapıldığı hakkında değerlendirme yapılamadığı bilgilerine yer verildiği,
Sanık …’ın yaralanmasına ilişkin olarak … Devlet Hastanesince düzenlenen 16.09.2013 tarihli raporda; ateşli silah yaralanması ile gelen hastanın sağ işaret parmağı, sağ pelvis ve sol pelviste iki adet, sol aksiller hatta orta seviyede bir adet olmak üzere dört adet giriş ya da çıkış deliği olabilecek yarasının bulunduğunun, çekilen grafilerinde sol hemotoraks ve pnömotoraks mevcut olduğunun, genel cerrahi tarafından göğüs tüpü takıldığının, hayati tehlikesinin bulunduğunun bildirildiği,
İnceleme dışı maktul . hakkında … Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 18.04.2014 tarihli raporda; maktule ait tüm evraklar tetkik edildiğinde olaydan hemen sonra başvurulan … Devlet Hastanesinde sadece mermi çekirdeği giriş ve çıkış yaralarının tarif edildiğinin, otopsi öncesinde yapılan ölü muayenesi sırasında maktulde haricen çene sağda 2 cm çaplı alanda nokta ve sıyrıkla, ense sağda 2×7 cm’lik sıyrık, sağ omuz arkasında 1×0,5 cm sağ kol ve ön kolda muhtelif ebat ve sayıda noktavi karakterde sıyrıklar olduğunun, mermi izleri hariç tutulduğunda bunun dışında herhangi bir yaralanmasının olmadığı anlaşıldığından maktulün mermi izleri dışında kalan alanlarda tarif edilen yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığının ve basit bir tibbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğunun bildirildiği,
30.09.2013 tarihli araştırma tutanağında; hal içindeki kamyonların park edilmesi durumunun her dükkânın kendi peronuna tek … park etmesi şeklinde yapıldığı, fakat birden çok … bulunması durumunda ise araçların yan yana veya arka arkaya park edildiklerini, yan yana park hâlinde araçların bazen yan dükkânın sınırını ihlal edebildiği ve bu durumda sorunun dükkan esnaflarının kendi aralarındaki ilişkilerle çözüldüğünü, dükkanların kendi peronlarına arka arkaya park ettikleri araçların ise yan dükkânın sınırlarını ihlal etmiş sayılmadığı, fakat arkaya park edilen aracın sebze halinin orta kısmına doğru gittiği için hal içindeki trafiği engelleyebildiği, bu nedenle arka arkaya park edilmiş araçların bütün sebze halinin sınırını ihlal etmiş sayıldığı, olay günü sanık …’un dükkânının önünde bulunan arka arkaya park edilmiş araçların maktul …’ın dükkanının sınırını ihlal etmedikleri, fakat araçları arka arkaya park etmelerinden dolayı sebze halinin içerisindeki trafiği engelleyebileceğinden bütün sebze halinin sınırını ihlal etmiş sayılacağı yönünde bilgilere ulaşıldığı,
Olay yerine ilişkin kamera görüntülerinin incelenmesi neticesinde soruşturma aşamasında aldırılan 26.12.2013 tarihli bilirkişi raporunda sanık …’a ait …Ticaret isimli … yerine ait kamera görüntüleri olduğu, … yerinin içini ve dışını gösteren toplam 8 adet kameradan oluştuğu, 1,3 ve 7 numaralı kameraların … yerinin içerisini, 2, 4, 5, 6 ve 8 numaralı kameraların ise … yerinin ön kısmını gösterdiği, 06 no’lu kamera kaydında saat 05.35.10’da maktul …’ın …Ticaret’in ön kısmında bulunan kamyonlar arasından gelerek … yerinin ön kısmında sebze meyve indirilen kısımda bulunan sanık … ile konuşmaya başladığı, saat 05.35.53’te sanık … ve maktul …’ın kavga etmeye başladığı, saat 05.36.07’de sanık …’un sebze-meyve kantarından kalkarak şahısların yanına geldiği, maktulün sanık …’a tekme attığı, sanığın da maktule meyve attığı, saat 05.36,20’de maktul …’ın kamyonların arasından gelerek ateş ettiği ve şahısların kaçışmaya başladığı, 02 no’lu kamera kaydında saat 05.36.30’da sanık …’un maktul …’a sarılarak boğuştuğu, aynı anlarda inceleme dışı sanık …’ın elinde sopa ile maktul … ile boğuştuğu, sanık …’un … yerinin ön kısmına gelerek belindeki silahı kılıfından çıkartıp sanık …’un ve maktul …’ın boğuştuğu yöne doğru gittiği, saat 05.36.50’de sanık …’un maktul …’ı yere düşürdüğü, sanık …’un gelerek maktul …’ın kafa kısmına yakın mesafeden eğilerek ateş ettiği (maktulün vücudundan çıkan 2 no’lu çekirdeğin sanığın tabancasından ateş edildiği ve maktulün kafa kısmına yakın mesafede tespit edilen 4 ve 5 no’lu boş kovanların da sanığın tabancasından ateşlendiği), sanık …’un maktulün elinde bulunan silahı alarak maktulün kafasına doğru ateş ettiği (ekspertiz raporunda maktulün vücudundan çıkan 1 no’lu çekirdeğin ve olay yerinde tespit edilen 3 no’lu boş kovanın sanık …’un üzerinde bulunan maktul …’a ait tabancadan ateşlendiği), saat 05.37.02’de sanıklar … ve …’un ellerinde tabanca ile inceleme dışı sanık … ve maktul …’ın boğuştuğu yere geldikleri, 06 no’lu kamera kaydının saat 05.37.04’te inceleme dışı sanık …’ın elinde sopa ile maktul …’ı yere yatırmış olduğu, saat 05.37.04’te önce sanık …’un gelerek yerde bulunan maktul …’ın kafa kısmına eğilerek yakın mesafeden ateş ettiği, (kamera kaydında silahın alev aldığının görüldüğü ve maktulün vurulduğu yerde tespit edilen 11 no’lu bulgu 1 adet kovanın ve 12 no’lu bulgu 1 adet deforme olmuş çekirdeğin sanık …’un silahından ateşlendiği), saat 05.37.07’de ise sanık …’un gelerek maktul …’ın kafa-göğüs kısmına elindeki silahı doğrulttuğu ve ateş eder gibi görüldüğü (silahın alev aldığının görülmediği) tespitlerine yer verildiği,
Emniyet Genel Müdürlüğü … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 23.10.2013 tarihli ekspertiz raporunda; tetkik için gönderilen “F93834Z” numaralı silahın 9×19 mm çap ve tipinde fişek atar, İtalya yapısı, Beratta marka, 92 FS model, yarı otomatik; “B52653Z” numaralı silahın 9×19 mm çap ve tipinde fişek atar, İtalya yapısı, Beratta marka, 92 S model, yarı otomatik birer tabanca olduklarının, yapılan muayenelerinde ateş etmelerine mani mekanik herhangi bir arızalarının bulunmadığının, birlikte gönderilen 196 adet fişeğin 9×19 mm çap ve tipinde olup çap ve tiplerine uygun silahlarda kullanılmak üzere imal edildiklerinin, bu fişeklerden 51 adedinin gönderilen tabancalar ile deneme ve mukayese atışlarında kullanıldığının, söz konusu tabancalar ve fişeklerin 6136 sayılı Yasa’ya göre yasak niteliğe haiz olduklarının, ancak aynı Kanun’un 12/4. maddesi uyarınca vahim silahlardan
olmadığının, kendi aralarında (5-3) olmak üzere iki ayrı ateşli silahtan atılmış oldukları belirlenen 9×19 mm çap ve tipinde 8 adet kovan, aynı çaplı 3 adet deforme mermi çekirdeği ve aynı çaplı iki adet mermi çekirdeği parçasının yapılan değerlendirilmesinde 5 adet kovanın ve aynı çaplı 2 adet deforme mermi çekirdeğinin “.” numaralı tabancadan atılmış olduklarının, geriye kalan aynı çap ve tipteki 3 adet kovan ve deforme mermi çekirdeği ile 2 adet mermi çekirdeği parçasının “.” numaralı tabancadan atılmış olduklarının belirtildiği,
… Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce düzenlenen 25.11.2013 tarihli uzmanlık raporunda; maktul …’ın sol el avuç içi, sağ el avuç içi ve sağ el üstü svaplarında atış artıklarında bulunan Antimon (Sb) elementinin tespit edildiğinin, diğer svabında atış artıklarına rastlanmadığının, …, …, … ve … isimli şahıslara ait el svapları ile … ve …’a ait giysi svaplarında atış artıklarına rastlanmadığının, sanık …’a ait pantolonun sağ ön tarafında cep altında bulunan 1 adet, sağ ön tarafında diz kapağı altında bulunan 1 adet olmak üzere toplam 2 adet delik etrafında atış artıklarına rastlanılmadığının, söz konusu deliğin ateşli silahla oluşup oluşmadığı hakkında fikir ve kanaat belirtmenin mümkün olmadığının, maktul …’a ait gömleğin sol ön tarafında yakadan 10 cm aşağıda bulunan 1 adet etrafi isli delik etrafında atış artıkları tespit edildiğinin, atış artıklarının dağılım yoğunluğuna göre söz konusu deliğin ateşli silahla yakın atış mesafesinden yapılan atış sonucu meydana geldiği fikir ve kanaatine varıldığının, sağ arka tarafından sol dikiş çizgisine 1 cm uzaklıkta bulunan 1 adet ve sağ ön tarafında etek alt ucundan 29 cm yukarıda bulunan 1 adet olmak üzere toplam 2 adet delik etrafında atış artıklarına rastlanılmadığının, atış mesafesi yönünden herhangi bir fikir ve kanaate varmanın mümkün olmadığının, atlet ve pantolon üzerinde ateşli silahla meydana gelmiş olabilecek herhangi bir deliğe rastlanılmadığından ateş mesafesi tayinine yönelik bir çalışma yapılmadığının, sanık …’a ait pantolonun sağ ön tarafında … kısmından 11 cm aşağıda bulunan 1 adet delik etrafında atış artıkları tespit edildiğinin, atış artıklarının dağılım yoğunluğuna göre söz konusu deliğin ateşli silahla uzak atış mesafesinden yapılan atış sonucu meydana geldiği fikir ve kanaatine varıldığının, sağ ön tarafında … kısmından 23 cm aşağıda bulunan 1 adet, sol ön tarafında … kısmından 13 cm aşağıda bulunan 1 adet, sağ arka tarafında … kısmından 20 cm aşağıda bulunan 1 adet olmak üzere toplam 3 adet delik etrafında atış artıklarına rastlanılmadığının, atış mesafesi yönünden herhangi bir fikir ve kanaate varmanın mümkün olmadığınının, sanık …’a ait gömleğin sağ ön tarafında etek alt ucundan 7 cm yukarıda bulunan 1 adet ve sol ön tarafından etek alt ucundan 8 cm yukarıda bulunan 1 adet olmak üzere toplam 2 adet delik etrafında atış artıkları tespit edildiğinin, atış artıklarının dağılım yoğunluğuna göre söz konusu deliklerin ateşli silahla uzak atış mesafesinden yapılan atış veya atışlar sonucu meydana geldiği fikir ve kanaatine varıldığının, sol ön tarafında etek alt ucundan 36 cm yukarıda bulunan 1 adet ve sol arka tarafında etek alt ucundan 37 cm yukarıda bulunan 1 adet olmak üzere toplam 2 adet delik etrafında atış artıklarına rastlanılmadığının, atış mesafesi yönünden herhangi bir fikir ve kanaate varmanın mümkün olmadığının atlet üzerinde kıyafetlerin giyiliş tarzı da düşünüldüğünde gömlek üzerindeki delikler ile aynı orjinal olduğu değerlendirilen delikler bulunduğunun, ikincil yüzey olduğundan atış mesafesi tayinine yönelik herhangi
bir çalışma yapılmadığının, alt iç çamaşırı üzerinde kıyafetlerin giyiliş tarzı da düşünüldüğünde pantolon üzerindeki delikler ile aynı orjinal olduğu değerlendirilen delikler bulunduğunun, ikincil yüzey olduğundan atış mesafesi tayinine yönelik herhangi bir çalışma yapılmadığının, sanık …’a ait pantolonun sol arka tarafından cep üzerinde kemerden 13 cm aşağıda bulunan 1 adet delik etrafında atış artıkları tespit edildiğinin, atış artıklarının dağılım yoğunluğuna göre söz konusu deliğin ateşli silahla yakın ateş mesafesinden yapılan atış sonucu meydana geldiği fikir ve kanaatine varıldığının, alt iç çamaşırı üzerinde kıyafetlerin giyiliş tarzı da düşünüldüğünde pantolon üzerindeki delik ile aynı orjinal olduğu değerlendirilen delik bulunduğunun, ikincil yüzey olduğundan atış mesafesi tayinine yönelik herhangi bir çalışma yapılmadığının, tişört ve atlet üzerinde ateşli silahla meydana gelmiş olabilecek herhangi bir deliğe rastlanılmadığının, atış mesafesi tayinine yönelik bir çalışma yapılmadığının belirtildiği,
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Balistik Şubesince düzenlenen ve 24.11.2014 tarihli raporda; maktul …’in otopside vücudundan çıkartıldığı belirtilen deforme mermi çekirdeklerinin gönderilen silahlardan atılıp atılmadığına ilişkin düzenlenen mermi çekirdeklerinden bazıları deforme olup tanı unsurlarını kısmen kaybetmiş olmakla beraber gönderilen tabancalardan elde edilen mukayese mermi çekirdekleriyle mikroskopta yapılan karşılaştırmalarda, üzerinde görülen ve tanı unsuru olarak kabul edilen yiv-set izlerinin görülebilen özelliği bakımından inceleme konusu mermi çekirdeklerinin 2 gruba ayrıldığının, Beretta marka, 9×19 mm çapında, “F93834Z” seri numaralı tabacadan elde edilen mukayese mermi çekirdekleriyle aralarında benzerlik görüldüğünün, geri kalan 2 adedinin Beretta marka, 9×19 mm çapında, “B52653Z” seri numaralı tabancadan elde edilen mukayese mermi çekirdekleriyle aralarında benzerlik görüldüğünün, 2 gruba ayrılan 5 adet mermi çekirdeğinden 3 adedinin Beretta marka, 9×19 mm çapında, “F93834Z” seri numaralı tabancadan atılmış olduğunun, geri kalan 2 adedinin Beretta marka, 9×19 mm çapında, “B52653Z” seri numaralı tabancadan atılmış olduğunun belirtildiği,
Mahkemece keşif sonucu aldırılan 26.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda; olay esnasında …Ticaret isimli … yerinin Sebze Hali içinde 2 adet kamyonun arka arkaya 7 numaralı … yeri deposu olarak kullanılan dükkânın önüne doğru park hâlinde olduğunun, ön taraftaki kamyonun 7 numaralı … yerinin ön kısmında bulunan iki direk arasına park edildiğinin, sol direk yan kısmının tahta kasalarla kapatılmış olduğunun, 8 ve 9 numaralı dükkânların Niğit Ticaret isimli … yerine, 4, 5, 6 ve 7 numaralı dükkânların ise …Ticaret isimli … yerine ait olduklarının, 7 numaralı dükkânın sol kısmında bulunan 8 numaralı dükkânın boşaltıldığının ve kullanılmadığının, dükkân önünün boş olduğunun, sebze hali içerisinde … yerlerine yük getiren kamyonların … yerleri önünde bulunan boş alanlara park edildiğinin, … yerlerine birden fazla kamyonun gelmesi durumunda … yeri ön kısmında bulunan park çizgisinin hemen arkasına kamyonun getirilerek yük indirildiğinin tespit edildiği,
Sanıklar ve maktuller arasında olay tarihi öncesinde ciddi bir husumetin bulunup bulunmadığı hususunda İlçe Emniyet Müdürlüğüne araştırma yaptırıldığı ve buna ilişkin tutanağın dosya arasına alındığı,
… Bankası … Şube Müdürlüğünün 08.04.2014 tarihli cevabı yazısında; katılan … .’in 27.08.2012 tarihinde şubelerinden 15.000 TL tutarlı ihtiyaç kredisi kullandığının bildirildiği,
Anlaşılmıştır.
Katılan … Mahkemede; olay yerinde olmadığını, taraflar arasındaki husumetin sebebinin kocası … ile sanık …’un damadı …’ın ortaklık yapması olduğunu, bu … yerinin sanıkların dükkânına bitişik olduğunu, husumetin kaynağının ticarî rekabetten kaynaklandığını,
Katılan … Nigit (Kılıç) Mahkemede; …’da vekil öğretmenlik yaptığını, babası maktul …’ın sanık …’un dükkânında işçi olarak çalıştığını, kardeşi maktul …’ın kendisine demesine göre babasının çalıştığı süreçte … yerinde sanıklar tarafından babasına yönelik emri vaki cümleler kullandıklarını, bu cümlelerin babasının zoruna gittiğini, bir ara babasına ortaklık teklif edildiğini, hatta bu teklifin sanık … tarafından yapıldığını bildiğini, bu şekilde aile içinde söylendiğini ancak bu teklif yapılmasına rağmen babasının ortaklığa alınma sürecinin uzadığını, sanık … ve babası tarafından “Bu sezon geçsin, şu sezon geçsin.” diye babası …’ın oyalandığını, bu nedenle bir kırgınlık oluştuğunu, hatta bu ortaklığın babası için kendi adına … … Bankasından 20.000 TL kredi çekecek kadar ciddi olduğunu, şu anda borcun devam ettiğini, kredinin kendi adına çekildiğini, babasının daha sonra … adındaki yakın akrabaları ile ortaklık yaptığını, … ile sanıklar arasında ne tür bir husumet olduğunu bilmediğini, kardeşi …’ın anlattığına göre sanıkların babasına yönelik emri vaki davranışlarda bulunduklarını, babasının da sürekli alttan aldığını,
Tanık … Mahkemede; olayın geçtiği yerde yük indirdiklerini, maktul …’ın sanık …’un yanına gelerek, “Babam kamyonlarınızı çekmenizi istiyor.” demesi üzerine sanığın “Nereye çekeyim zabıta ceza yazıyor. Çekecek yer yok” şeklinde cevap verdiğini, bu sefer maktulün “Bu sana kalmaz.” dediğini, sanık …’un “İşine bak” demesi üzerine maktul …’ın …’a bir yumruk attığını, daha sonra birkaç el silah sesi duyduğunu ve ondan sonraki olaylara şahit olmak istemediğinden olay yerinden kaçtığını,
Tanık … Mahkemede; olay sabahı kamyondan kasa indirdiğini, maktul …’ın ve sanık …’un kavga ettiklerini, kavganın başını kaçırdığını, her iki tarafın birbirine yumruk attıklarını, kendisinin de tarafları ayırmaya çalıştığını, daha sonra …’un geldiğini ve …’a “Ne yapıyorsun …?” tarzında bir şeyler söylediğini, bunun üzerine maktul …’ın sanık …’a hatırladığı kadarıyla 2 kez tekme attığını, daha sonra maktul …’ın geldiğini ve elindeki silahla …’a doğru ateş etmeye başladığını, birinin …’un karın boşluğuna geldiğini, hatırladığı kadarıyla 7 el ateş ettiğini, …’ın Yusufa ateş ettiği esnada …’un “Dur! … eşek olma …” dediğini ancak … bu lafları söylerken …’ın ateş etmeye devam ettiğini, daha sonra korkup olay yerinden kaçtığını, bundan sonraki olaylara şahit olmadığını, …’ı görmediğini,
Tanık … aşamalarda benzer şekilde; olay sırasında kamyonun üzerinde olduğunu, sanık …’un ve maktul …’ın tartışma seslerini duyduğunu, ancak ne konuştuklarını anlamadığını, sanık … ile maktul …’ın kavga ettiklerini, bu kavganın ne şekilde meydana geldiğini göremediğini, bu sırada sanık …’un silahla yaralandığını gördüğünü ancak kimin ateş ettiğini görmediğini, … yaralandıktan sonra olay yerinden uzaklaştığını,
Tanık … aşamalarda benzer şekilde; olayın geçtiği yere yaklaşık olarak 15 metre mesafede dükkânının olduğunu, kavga olayını duymaları üzerine olay yerine gittiklerini, o sırada sanık … ile maktul …’ın boğuştuklarını gördüğünü, bu sırada …’u tuttuklarını, silah sesi gelmesi üzerine olay yerinden uzaklaştığını, olaya ilişkin bilgi ve görgüsünün olmadığını, silah sesinin …’un ve …’ın olduğu yerden geldiğini, ancak …’un silah sıktığını görmediğini, …’un …’ı iki eliyle tuttuğunu, …’un elinde silah olduğunu, …’a doğru silah sıktığını ancak merminin …’a değip değmediğini görmediğini, ateşlemeden sonra …’ın üzerine gittiğini, ağzından burnundan kan geldiğini gördüğünü, …’ın elinde silah gördüğünü, … ile boğuştuğu sırada bu silahla sıktığını bilmediğini ancak oradan silah sesi geldiğinden sıkmış olabileceğini, …’un …’a ateş ettiği sırada … ile … arasındaki arbedenin sürdüğünü,
Tanık … Bahçıvan aşamalarda benzer şekilde; olay günü manavların getirmiş olduğu boş kasaları halin giriş kapısının oradan alıp boş ambara taşıdığını, halin giriş kısmında bulunduğu sırada bir kavga sesi duyduğunu, seslerin geldiği yere gittiğinde … ile …’un kavga ettiklerini, sanık …’un ayırmak amacı ile aralarına girdiğini, bunun üzerine …’ın, …’un karnına tekme attığını, daha sonra dağıldıklarını, …’un gelen malları tuttuğu defterin başına geçtiğini, bu şekilde işlerini yaptıklarını, bu arada park hâlindeki iki kamyonun arasından …’in elinde silah ile geldiğini, bunun üzerine …’un “… dur, silahlık bir … yok, gençler kavga etmişler.” dediğini, …’ın ise “Hepinizin anasını avradını sinkaf edeceğim.” diyerek silahı ile sıkmaya başladığını, …’ın silahı ile doğrudan …’u hedef alarak ateş ettiğini, bunun üzerine kamyonun yan açık kapağına yaslanmış şekilde olduğu yerden kalktığını, olay bitene kadar yerinden hiç ayrılmadığını,
Tanık … aşamalarda benzer şekilde; kamyonlardan sebze-meyve indirmeye başladığını, sebze kamyonlarının sanık …’a ait dört dükkânın önünde durduğunu, …’un yönlendirmesi ile …’un dükkânına geldiğini, bu sırada …’ın ve …’un tartıştıklarını gördüğünü, tartışma sırasında …’ın …’a bir … attığını, sonra tekme attığını, daha sonra iki aracın arasından …’ın çıktığını ve çıkar çıkmaz elindeki tabancayla …’a ateş etmeye başladığını, …’un …’ı tuttuğunu, o esnada … ile … tarafından bir silah sesi geldiğini, kimin ateş ettiğini ve ateş edildiği sırada silahın kimin elinde olduğunu görmediğini, silah sesi üzerine olay yerinden uzaklaştığını, kamyonun durduğu yerde bir anormallik olmadığını, … yeri ve uygulamaları iyi bildiğini, altı yıldan beri sanık …’un yanında çalıştığını, kamyonun o sırada …’ın … yerinin önünde olmadığını, altı yıllık çalışma süresinde … ile maktul … arasında herhangi bir çatışma, küçümseme ya da bir tartışma yaşandığına şahit olmadığını,
Tanık … aşamalarda benzer şekilde; olay günü saat 04.00 sıralarında sebze haline geldiğini, maktul …’ın malını getirdiği için aracını …’ın dükkânının önüne koyduğunu, daha sonra aracına geçerek uyuduğunu, silahlar patlayınca uyandığını, bu nedenle olayla ve olayın cereyan etme tarzı ile ilgili hiçbir bilgisinin ve görgüsünün bulunmadığını, kamyon meselesi yüzünden çıkan tartışmaya da şahit olmadığını,
Tanık İsmet Sevmezler keşif sırasında; olay yerinde hafta içi sürekli olarak görev yaptığını, söz konusu kamyonların duruş şeklinin her zaman bu şekilde olduğunu, kamyonların bulunduğu dükkânın …ailesine ait olduğunu, bildi bileli diğer dükkân sahiplerinin de kamyonlarını kendi dükkânları önüne park ettiklerini, aksi bir durumda olaya müdahale ettiklerini, bir dükkân sahibinin ikiden fazla kamyonu gelmiş ise fazla kamyonların halin dışında beklediğini, bu şekilde dükkân sahiplerinin birbirinin alanına tecavüzüne mani olunduğunu, yan dükkanındaki müştekilerin kamyonlarının kendi dükkanlarının önünde bulunduğunu, iki dükkan arasında yani 7 no’lu dükkân ile maktullerin dükkânı arasında boş bir dükkân bulunduğunu, bu dükkâna bazen fazla kamyon gelmesi durumunda maktullere ait kamyonların park edilebildiğini, sanıkların bu boş yere kamyonlarını park etmesinin söz konusu olmadığını, çünkü sanıkların kendilerine ait üç adet dükkânların bulunduğunu, gelen kamyonlarını kendi dükkânları önüne park ettiklerini, ayrıca birinci kamyonun arkasında bulunan çizginin arkasına uzlaşı gereği ikinci kamyonun park edilebildiğini, daha önce ikinci kamyonun park edilmesi sebebiyle dükkân sahipleri arasında herhangi bir kavganın olmadığını, birinci kamyonun arkasına ikinci kamyonun park edilmesine ara sıra halin doluluk durumuna göre müsaade ettiklerini, olay gerçekleştiğinde halde olmadığını, çünkü henüz mesainin başlamadığını, boş dükkânın tam olarak kime ait olduğunu bilmediğini, belki de maktullere ait olabileceğini, kullanılmadığı için bu dükkânın kime ait olduğunu hiç araştırmadığını,
Tanık … Akçicek keşif sırasında; kamyonların bulunduğu 7 no’lu dükkânın sanıklara ait olduğunu, normalde her peron sahibinin kamyonunu kendi dükkânı önüne park ettiğini, eğer dükkâna iki kamyon gelmiş ise ikinci kamyonu ortak kullanım alanı olan çizgi ile göstermiş olduğu bölge dışına diğer kamyonun arkasına park etmesine müsaade edildiğini, her dükkân sahibi de ikinci kamyonunu getirmiş ise diğer kamyonun arkasına bu şekilde park edildiğini, 7 no’lu dükkân ile maktule ait dükkân arasındaki boş kısmın kime ait olduğunu bilmediğini, maktul …’ın iki dükkân kiraladığını bildiğini, ancak bu boş dükkânın ona ait olup olmadığını bilmediğini, maktullere ait olsa bile sanıkların söz konusu yere araçlarını hiçbir zaman park etmediğini,
Tanık Hıdır Koyunbakan keşif sırasında; bildiği kadarıyla maktul …’ın dükkânı ile sanıklara ait 7 no’lu dükkân arasındaki yerin eskiden de boş olduğunu, bu boş yerin kime ait olduğunu bilmediğini, her dükkân sahibinin kamyonlarını kendi dükkânları önüne park ettiğini, normalde kamyonların art arda park edildiğini, fazla kamyon gelmiş ise ikinci kamyonun dükkân sahiplerinin uzlaşması ile ardı ardına park edildiğini, maktullerin de aynı şekilde yaptığını,
İnceleme dışı sanık … aşamalarda benzer şekilde; suç tarihi itibarıyla kendisi, babası ve kardeşi … ile birlikte olayın geçtiği yerde bulunan sebze halini işlettiklerini, daha öncesinde dayısı maktul …’ın …’da boşta gezdiğini ve kayda değer bir işinin olmadığını, annesinin kendilerini iknası sonucunda dayısının kendilerinin yanında çalışmaya başladığını, 1.000 TL üzerinde maaş verdiklerini, bir müddet çalıştıktan sonra dayısının kendilerine … ortaklığı teklif ettiğini, ancak bu işletmenin aile işletmesi olması nedeni ile bu teklifi reddettiklerini, daha sonra dayısının oğlu ve damadı ile birlikte kendilerinin bitişiğinde aynı … üzerine dükkân açtığını, burayı işletmeye başladıklarını, olay tarihine kadar kendileri ile onlar arasında herhangi bir sürtüşme olmadığını, yaklaşık 7-8 ay kadar bağımsız olarak bu dükkânlarını işlettiklerini, olay günü sabah saat 04.00 sıralarında dükkâna geldiğini, sanıklar … ve …’un ise sonra geldiklerini, o sabah kendilerine ait iki tane kamyonun dükkânın önünde durduğunu, bu kamyonlarda mal yüklü olduğunu, bu malları esnaflara satacağını, dayısının kendilerinin yanında ücretli olarak çalıştığı zamanlarda da kendilerine ait olan kamyonlar üzerinde mal yüklüyken de aynı yerde durduğunu, o sırada bilgisayarın başında dükkânın muhasebe işlemlerine baktığını, kamyonlara mesafesinin 6-7 metre kadar olduğunu, sanık …’un sebze kasalarının üzerinde çalıştığını, bir ara maktul …’ın iki kamyonun arasından çıkarak sanık …’un yanına geldiğini ve yüksek sesle konuşmaya başladıklarını, konuşmalarının içeriklerinin ne olduğunu anlayamadığını, konuşmanın kavgaya dönüştüğünü, maktul …’ın sanık …’u darbettiğini, gördüğü kadarıyla maktulün sanığın yüzüne doğru … attığını, kavgayı ayırmak için yanlarına gittiğini, tedbiren de elinde bir sopa olduğunu, amacının ikisi arasındaki kavgayı sonlandırmak olduğunu, bu amaçla …’ın bacak kısmına sopa ile bir sefer vurduğunu, maktulü öldürme maksadı olsaydı kafasına da vurabileceğini ancak amacı kavgayı ayırmak olduğundan …’ın bacağına vurduğunu, o sırada kavgayı duyan babası sanık …’un maktulün yanına gelerek “…, sen utanmıyor musun, kavga çıkartıyorsun, buradan derhal git.” dediğini, sanık …’un …’a bu şekilde konuşurken dayısı maktul …’ın sanığın yanına geldiğini ve gelirken de herkesi kast ederek kendilerine hitaben ana avrat küfrettiğini, elinde silah olduğunu, babasının vücudunun değişik yerlerine silah sıktığını, tam bu sırada ise …’ın arkadan kendisine saldırmaya başladığını, kendisinin gördüğü kadarıyla bu sırada …’ın elinde sopa ya da silah olmadığını, …’ın elinden kurtulmaya gayret edip onunla boğuşurken silah sesleri duyduğunu, bu sırada babasında ve dayısında silah olduğunu ancak kimin kime ne şekilde ateş ettiğini görmediğini, çünkü …’la boğuştuğunu, silah sesleri üzerine etrafta da kimselerin kalmadığını, silah seslerinin etkisi ile olacak ki … ile boğuşmalarının sona erdiğini, etrafına baktığında kendisiyle boğuşan …’ın ve …’ın yerde kurşunlanmış bir şekilde hareketsiz yattıklarını gördüğünü,
İfade etmişlerdir.
Sanık …, müdafi huzurunda Kollukta; yaklaşık 15 yıldır Belediye Hal Pazarında babası sanık …’a ait …Ticaret isimli … yerinde sebze ve meyve alım satım işleri ile uğraştıklarını, bir adedi kiralık, üç adeti babasının üzerine tapulu, yan yana dört adet … yerlerinin olduğunu, … yerlerinde babası, kardeşi ve kendisinin çalıştığını, maktul …’ın dayısı olduğunu, yaklaşık iki yıl önce …’dan yanlarına çalışmaya geldiğini, bir yıl birlikte çalıştıktan sonra kendilerine ortaklık teklif ettiğini, aralarına kimseyi almayacaklarını söylemeleri üzerine hal içerisinde kendi dükkânlarına bitişik iki dükkân satın aldığını, bir dükkânı da kiralayarak toplam üç dükkânda faaliyete başladığını, düşüncesine göre kendileri kadar … yapamadığı için kıskançlık duyduğunu, 16.09.2013 tarihinde sabah saat 04.30 sıralarında babası sanık … ile birlikte … yerine gittiklerinde abisi ve işçilerin olduğunu, olay saatine kadar mal satın alan müşterilerle ilgilendiklerini, … yerinin önünde satış işlemleri ile ilgilenirken dayısının oğlu maktul …’ın geldiğini, kendisini babası maktul …’ın gönderdiğini ve kendi dükkânlarının önünde duran araçları çekmesi gerektiğini söylediğini, maktule, “Kendi dükkânımızın önünde duran araçları niye çekelim?” dediğini, maktulün de kolunu tutarak “Zaten

ben sizden gıcık alıyorum. Sana daha sonra göstereceğim.” dediğini, maktul … ile kavga etmeye başladıklarını, maktulün burnuna yumruk attığını, bunun üzerine yere düştüğünü, burnundan ve dizinden yaralandığını, kendisinin de maktule vurduğunu, bu esnada dayısı maktul …’ın iki aracın arasından çıktığını ve babası sanık …’un üzerine doğru ateş etmeye başladığını, babasının yaralandığını, dayısının arkasından tutmaya çalıştığını ve dayısı ile boğuştuklarını, boğuşma esnasında dayısının elinde bulunan silahı almaya çalıştığını, bu sırada silah sesleri geldiğini, dayısı …’ın yere düştüğünü, dayısının elindeki silahı eline alıp yerdeki dayısına doğru ateş etmeye çalıştığını, silahta şarjör olmadığı için silahın ateş almadığını, şarjörün olmadığını sonradan anladığını, dayısına kimin ateş ettiğini görmediğini, bu esnada kardeşi … ile boğuşan …’ın yerde olduğunu gördüğünü, …’a doğru yöneldiğini ve ateş etmeye çalıştığını ancak silahın ateş almadığını, yaşadığı şok sebebiyle şarjörsüz silahla ateş etmeye çalıştığını, kendi aracıyla babası sanık …’u hastaneye götürdüklerini, boğuşma esnasında maktul …’tan aldığı silahı hastanede polislere teslim ettiğini, olayın tamamen anlık olarak meydana geldiğini, aralarında herhangi bir husumetin olmadığını,
Savcılıkta ve sorgusunda; … yerlerinin önünde sol tarafta dayısı …’ın … yerinin sınırında arka arkaya iki kamyonun park hâlinde olduğunu, kamyonları sürekli bu şekilde park ettiklerini, haldeki esnafların da … yerlerinde iki kamyon olduğu zaman aynı biçimde park ettiklerini, hal geniş olduğu için böyle park etmenin kimsenin yoluna engel olmadığını, babası ile birlikte saat 05.00 sıralarında … yerine gittiğini, … yerinde görevinin gelen müşterilerle ilgilenmek olduğunu, babasının kantara gelen malları tarttığını, abisi …’ın ise içeride hesap işleri ile uğraştığını, müşteri ile uğraşırken yanına dayısının oğlu maktul …’ın geldiğini ve sağ kolunu sıkarak, “Beni babam gönderdi. … yerinizin önünde bulunan araçları çekin.” demesi üzerine “Burası bizim … yeridir. Başka nereye çekelim.” şeklinde cevap verdiğini, maktulün “Sizi zaten sevmiyorum. Senden gıcık alıyorum. Sana daha sonra göstereceğim.” dediğini, maktulün bu lafları üzerine aralarında kavga başladığını, maktulün yüzüne yumruk attığını, kendisinin de maktule vurduğunu, yere düştüğünü, o sırada yanlarına abisi …’ın geldiğini, aynı zamanda dayısı …’ın elinde silah ile iki kamyonun arasından … yerlerinin önüne geldiğini, dayısının iki kamyonun arasından çıkar çıkmaz hiçbir şey demeden babası …’a ateş etmeye başladığını, kaç el ateş ettiğini hatırlamadığını, babasına ateş etmesi üzerine dayısının üzerine atladığını, maktul … ile boğuştuklarını, boğuşma sırasında …’ın yere düştüğünü, yere düşerken silahın elinde kaldığını, tabancayı eline aldığında şarjörünün olmadığını fark ettiğini, şarjörün ne zaman yere düştüğünü görmediğini, eline geçirdiği silahla maktule ateş ettiğini, silahın patlamadığını, babasının maktule ateş edip etmediğini görmediğini, daha sonra maktul …’ın yanına gittiğini ve elindeki silahla ateş ettiğini, silahın yine patlamadığını,
Mahkemede; olay günü sabah saatlerinde her zamanki gibi … yerine geldiğini, … yerine babası … ile abisi …’ın da geldiğini, sabah erkenden çalışmaya başladıklarını, sabahın ilk saatlerinde bitişiklerinde dükkânları olan dayısı …’ın oğlu …’ın yanına gelerek kendilerine ait dükkânın önündeki kamyonu çekmelerini kendisinden istediğini, “Kamyonun size ne zararı var, neden çekeyim?” dediğini, bu sefer …’ın tartışmaya başladığını ve “Ben sana gösteririm.” şeklinde tehditte bulunduğunu, kolunu sıkıp burnuna doğru bir yumruk attığını, bu tartışma ve kavgayı gören abisi …’ın yanlarına geldiğini, …’a “Sen ne yapıyorsun?” dediğini, bu sırada abisine vurduğunu ya da abisinin elinde sopa olduğunu görmediğini, yanlarına babası sanık …’un da geldiğini, …’ın babasına da vurduğunu ancak babasının neresine vurduğuna dair bir şey hatırlamadığını, tam bu sırada kamyonların arasından dayısı …’ın çıktığını ve elindeki tabanca ile babasına 2-3 el ateş ettiğini, daha sonra …’a “Sen ne yapıyorsun dayı?” dediğini ve yan tarafından …’ı tuttuğunu, boğuşmaya başladıklarını, bu sırada silah sesi geldiğini ancak …’a kimin ateş ettiğini, yerde mi yoksa ayakta mı ateş edildiğini hatırlamadığını ancak …’ın yere düşen silahını alıp …’a doğru yönelttiğini ve ateş ettiğini hatırladığını ancak silahın ateşlenip ateşlenmediğine tam olarak emin olamadığını, ateş ettiği bölgenin …’ın hangi bölgesine yönelik olduğunu da hatırlamadığını, aynı silahla bu sefer şarjörünün düştüğünü bile bile gidip …’a doğru ateş ettiğini ancak bu sırada …’ın ölü mü yoksa sağ mı olduğundan emin olamadığını, …’ın kimin tarafından vurulduğuna şahit olmadığını, sanık …’ın … ile kavga ettiğini görünce kendisine “Dur!” dediğini, … ile kavgayı bitirme ve ayırma amaçlı olarak hareket ettiklerini, maktul … ile boğuşurken “Dayı sen ne yapıyorsun?” dediğini, onun da kendilerine küfredip “Hepinizi öldüreceğim” dediğini, maktulü bir eliyle tutarken elindeki silahla kendisine ateş etmeye çalıştığını,
Bozmadan sonra Mahkemede; seher vaktinde … yerine gittiklerini ve orada kendilerine saldırıda bulunulduğunu, babası ve ağabeyi ile birlikte kendilerini korumak istediklerini, bu nedenle TCK’nın 25 ve 29. maddelerinin uygulanmasını talep ettiğini, öldürme kastı olmuş olsaydı ruhsatlı silahını yanında getireceğini ancak böyle bir durumun olmadığını,
Sanık … Savcılıkta; maktul …’ın eşinin abisi, maktul …’ın ise maktul …’’n oğlu olduğunu, yaklaşık iki yıl önce maktul …’ın …’da çalıştığını, ailesinin …’te ikamet ettiğini, eşi ve çocukları tarafından maktul …’ın kendi dükkânlarında çalışmasının teklif edildiğini, maktulün akrabası olmasından dolayı bu teklifi kabul ettiğini, yanlarında bir yıl çalıştıktan sonra kendilerine ortaklık teklif ettiğini, maktulün sert bir yapısının olduğunu, dükkânın kendisine ve çocuklarına ancak yettiği için teklifi reddettiklerini, teklifi kabul edilmeyince aynı hal içinde dükkân kiraladığını, son 6 aydır da yanlarındaki dükkâna geçtiğini, maktulle 5-6 ay komşu olarak çalıştıklarını, bu süre içerisinde aralarında herhangi bir tartışma olmadığını, kendilerinin müşteri potansiyelinin maktulden daha iyi olduğunu, olay tarihinde saat 04.00’te oğlu …’ın … yerini açtığını, diğer oğlu sanık … ile saat 05.00 sıralarında … yerine gittiklerini, halde işlerin sabah saatlerinde başladığını, müşterilerle …’un, hesap işleriyle de …’ın ilgilendiğini, sanık … müşterilerle ilgilenirken maktul …’ın oğlu maktul …’ın … yerlerinin önüne geldiğini ve kendi … yerleri önünde arka arkaya park hâlinde olan kamyonların çekilmesi konusunda sanık … ile tartıştığını, sanığın bu teklifi kabul etmediğini, sanık … ile maktul … arasında gerçekleşen bu ilk tartışmayı görmediğini, bir ara olayın olduğu yöne doğru baktığında maktul …’ın iki kişi tarafından tutulduğunu gördüğünü, maktul …’ın olay yerinde bulunanlarca engellenmesine rağmen sanık …’a saldırdığını, maktul …’ın yanına giderek, “Sen ne istiyorsun?” dediğini, maktulün de “Biraz sonra ne olacağını siz görürsünüz.” dediğini, olay çıkmasın diye maktulü tutanlara, “Bunu buradan götürün.” dediğini, bu sırada maktulün sol karın boşluğuna sert bir tekme savurarak, “Sizin ananızı avradınızı sinkaf edeceğim.” dediğini, maktul …’ın olay yerinden uzaklaştığı esnada … yerlerinin önünde bulunan iki kamyonun arasından maktul …’ın elinde silah ile sinirli bir şekilde gelerek, “Sizin ananızı avradınızı sinkaf edeceğim.” dediğini ve elindeki silahla kendisini hedef alarak 4-5 el ateş ettiğini, bu ateş sonucunda karın, göğüs ve sağ … kısmından yaralandığını, maktule, “Belki bununla ölmem, bırak git.” dediğini, maktulün “Üçünüzün de avradını sinkaf edeceğim.” dediğini, maktul …’ın eylemini devam ettirmesi üzerine sanık …’un maktulün arkasından sarıldığını, sanık …’un ağız ve göğüs bölgesinin kanlı olduğunu, maktul tarafından vurulduğunu ve maktulün ateş etmeye devam edeceğini düşünerek adına kayıtlı olan tabancayı çıkarttığını, o sırada sanık …’un maktul …’ı yere düşürdüğünü ancak elindeki silahı alıp almadığını görmediğini, maktul …’a 2 veya 3 el ateş ettiğini, maktulün neresine hedef aldığını hatırlamadığını, amacının maktulün silahla kendilerine saldırmasını engellemek olduğunu, olay sırasında sanık …’un elinde silah olup olmadığını görmediğini, maktul …’ın vurulmasından sonra oğlu …’ın ve maktul …’ın kavga ettikleri anı hatırlamadığını, kendisini kaybettiği için maktul …’a tabanca ile ateş edip etmediğini de hatırlamadığını, maktul …’ın … yerine gelip ateş etmeseydi bu olayların yaşanmayacağını, ayrıca tartışmaya konu olan kamyonların sürekli arka arkaya park edildiklerini, halde bulunan herkesin … yerinde iki kamyon olduğu zaman arka arkaya park ettiklerini, bu parkın nizami olduğunu, iki kamyon olmasının sebebinin farklı farklı ürünler olmasından kaynaklandığını, vücudunda üç mermi olduğunu ve kalıcı hasar oluştuğunu,
Sulh Ceza Mahkemesinde savcılıktaki ifadesinden farklı ve ek olarak; olaylar sırasında oğulları … ve …’ta silah olmadığını, maktul …’a doğru bir el ateş ettiğini hatırladığını ancak isabet edip etmediğini bilmediğini, yaralandığı için kendisini kaybettiğini, bu nedenle sanık …’un maktul …’ın elinden silahı alıp almadığını ve maktule ateş edip etmediğini hatırlamadığını,
Mahkemede; sabah erkenden çocukları ile birlikte çalışmak üzere … yerine gittiğini, o sırada oğlu sanık … ile maktul …’ın tartışmasına şahit olduğunu, yanlarına varıp …’a, “… ne oldu?” dediğini, …’ın ise “Sizin hepinizi sinkaf ederim.” dediğini ve ardından karın boşluğuna doğru bir tekme salladığını, maktul küfrettikten sonra …’ı yine teskin etmek için elini ensesine attığını, ona şefkatle yaklaşmak istediğini ancak …’ın bundan sonra da durmadığını, …’ın ensesine elini attığı zaman herhangi bir şekilde onu darbetmediğini, amacının maktulü sakinleştirmek olduğunu, tam bu sırada iki aracın arasından …’ın babası maktul …’ın çıktığını ve “Hepinizi sinkaf ederim. Hepinizi öldürürüm.” diyerek tehditler savurduğunu, elindeki silahı kendisine doğrultarak hatırladığı kadarıyla 7 el ateş ettiğini, bu ateşten sonra “… ne oluyor?” dediğini, …’ın olay yerinden ayrılmayıp küfretmeye ve tehditler savurmaya devam ettiğini, bunun üzerine elindeki silahla …’a ateş ettiğini, ancak neresine, ne şekilde ateş ettiğini bilemediğini, ateş ettikten sonra ayaklarının bağının çözüldüğünü ve şuurunu neredeyse kaybettiğini, kendisini sakin bir yere attığını, bundan sonra … ile …’un boğuşmasına şahit olmadığını, yine …’ı kimin öldürdüğünü bilmediğini, … ile …’ın boğuşmasına da şahit olmadığını, …’ın kendisine tekme vurduktan sonra “Biraz sonra görürsün” dediğini, yine bu sırada …’ın arkasında küçük bir tabanca gördüğünü, olay tarihi öncesinde karşı tarafla kendileri arasında herhangi bir husumetin bulunmadığını, maktul … ile daha evvelinde yanında çalıştığı sırada aralarında husumet ya da tartışmanın olmadığını, maktul …’a ortaklık istemediğini ve çocukları ile devam etmek istediğini söyleyerek ortaklık teklifini reddettiğini, maktul …’ın ortaklıkla ilgili herhangi bir para vermediğini, maktulün daha sonra … Küçüker ile ortak olduğunu, … Küçüker kendisinin eniştesi olduğunu, … Küçüker’in ile herhangi bir husumetinin olmadığını, sanıklar …’ın ve …’un maktulün ailesini tehdit etmediğini, … adındaki bir kişiyi … ve ailesi ile konuşmak üzere göndermediğini, başından beri kamyonları aynı şekilde bıraktıklarını, karşı tarafa zarar verecek şekilde kamyon park edilmesinin söz konusu olmadığını, halde oluşan geleneğe göre yaptıklarını, olay sırasında şuurunu kaybettiğini, şimdiki beyanının doğru olduğunu, sanık …’un herhangi bir ateş ettmesine şahit olmadığını,
Bozmadan sonra Mahkemede; olay nedeniyle 5 kurşunla yaralandığını, kendilerini öldürmeye çalıştıklarını ancak öldüremediklerini,
Savunmuşlardır.
VI. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Görüşler
Haksız tahrik, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Birinci Kitap, İkinci Kısımda, “Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenler” başlıklı İkinci Bölümde yer alan 29. maddesinde;
“Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” şeklinde, ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak hüküm altına alınmıştır.
Ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak düzenlenen haksız tahrik, kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi durumunda kusur yeteneğindeki azalmayı ifade etmektedir. Bu hâlde fail suç işleme yönünde önceden bir karar vermeksizin, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısında meydana getirdiği karışıklığın bir sonucu olarak suç işlemeye yönelmektedir. Bu yönüyle haksız tahrik, kusurun irade unsuru üzerinde etkili olan bir nedendir. Başka bir anlatımla haksız tahrik hâlinde failin iradesi üzerinde bir zayıflama meydana gelmekte, böylece haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altındaki kişinin suç işlemekten kendisini alıkoyma yeteneği önemli ölçüde azalmış bulunmaktadır. (İzzet Özgenç, Türk Ceza Kanunu Gazi Şerhi, Genel Hükümler, s. 412)
Yerleşmiş yargısal kararlar ve doktrinde yer alan baskın görüşlere göre, 5237 sayılı TCK’nın 29. maddesinde yer alan haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gereklidir:
a) Tahriki oluşturan bir fiil bulunmalı,

b) Bu fiil haksız olmalı,
c) Fail öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalı,
d) Failin işlediği suç, bu ruhi durumun tepkisi olmalı,
e) Haksız tahrik teşkil eden eylem mağdurdan sadır olmalıdır.
5237 sayılı TCK’da tahrikle ilgili olarak, 765 sayılı TCK’da yer alan ağır tahrik-hafif tahrik ayrımına son verilmiş ve tahriki oluşturan fiilin, somut olayın özelliklerine göre hâkim tarafından değerlendirilmesi ve sanığın iradesi üzerindeki etkisi göz önüne alınarak maddede gösterilen iki sınır arasında belirlenen oranda indirim yapılması şeklinde bir düzenlemeye gidilmiştir.
Ceza Genel Kurulunun çeşitli kararlarında tartışmasız olarak benimsendiği üzere, tahrik nedeniyle yapılacak indirimin oranı belirlenirken, haksız tahriki oluşturan hareketin işleniş şekli, yeri, niteliği, zamanı, yöresel şartlar ve tahrik eden ile edilenin durumları göz önüne alınıp değerlendirilmeli, eğer haksız hareket bu özellikleri itibarıyla yoğun ve önemli boyutlara ulaşmışsa ancak bu takdirde haksız tahrikin ağır ve şiddetli olduğu kabul edilmelidir.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Sanık …’ın, sanık … ve inceleme dışı sanık …’ın babası olduğu, hep birlikte … Hal Pazarında bulunan 4, 5, 6 ve 7 no’lu dükkânlarda …Ticaret isimli … yerinde sebze meyve toptancısı olarak ticarî faaliyette bulundukları, maktul …’in sanık …’un kayınbiraderi, inceleme dışı maktul …’in ise maktul …’ın oğlu olduğu, maktullerin de aynı yerde 9 no’lu dükkânda … Ticaret isimli … yerinde sebze-meyve toptancılığı ticaretiyle iştigal ettikleri, maktul …’ın 5-6 yıl …’da çalıştıktan sonra olaydan yaklaşık 2 yıl önce … ilçesine gelerek sanıkların … yerinde çalışmaya başladığı, maktul …’ın sanıklara yaptığı ortaklık teklifinin kabul edilmemesi sonrasında aynı hal pazarı içinde farklı bir dükkân açtığı, bu … yerinde yaklaşık 6 ay çalıştıktan sonra sanıkların … yeri ile aynı hizada sanıklara komşu olacak şekilde akrabası … ile birlikte sebze-meyve toptancılığı işi yapmaya başladığı, maktul …’ın da askerden gelip babası maktul …’ın … yerinde çalışmaya başladığı, … Hal Pazarının geniş dikdörtgen bir avlu etrafında konumlandırılmış dükkânlardan oluştuğu, kapalı alan olan dükkânların nispeten küçük olduğu, ticarî faaliyetin yoğunlaştığı mal kabul ve satış işlemlerinin yapıldığı, her dükkânın önünde pazarı bulunan dikdörtgen avluya doğru üst çatı ile kapatılmış bölmenin ise daha geniş olduğu, tüm hal esnafının avlunun dükkânlarına yakın kısmını ticari faaliyetleri çercevesinde kullandığı, sanıkların birden fazla ve birbirine yapışık dükkânlarının geniş alanın üstünü örtmek için hal pazarındaki diğer dükkânların çatısından farklı olarak kendi imkânlarıyla yaptıkları anlaşılan çatıyla alanları birleştirdikleri ve bu suretle kullandıkları, maktul …’ın da aynı hizada sanıklarla komşu … yerini işlettiği ve sanıklarla paralel diğer hal pazarındaki dükkân işletmecileri gibi dükkânının önünü kullandığı, halin girişine yakın olarak önce sanıklara ait … yerinin, daha sonra maktullere ait … yerinin bulunduğu, yaptıkları … gereğince olay tarihi olan 16.09.2013 tarihinde sabah saat 05.00 sıralarında sanıkların ve maktullerin … yerine geldikleri, sanıklar … ve … ile inceleme dışı sanık …’a ait … yerinin önünde, maktullere ait … yerinin hemen sınırında arka arkaya 2 adet kamyonun park hâlinde olduğu, kamyonların … yerlerini ve
hal girişini dik kesecek şekilde ve birbirinin ardı sıra park edildiği, 30.09.2013 tarihli araştırma tutanağında bu şekilde dükkânların kendi peronlarına arka arkaya park ettikleri araçların yan dükkânın sınırlarını ihlal etmiş sayılmadığının, fakat arkaya park edilen aracın sebze halinin orta kısmına doğru gittiği için hal içindeki trafiği engelleyebildiğinin ve bu nedenle arka arkaya park edilmiş araçların bütün sebze halinin sınırını ihlal etmiş sayıldığının belirtildiği, sanıklara ait … yerinin önünde nizami şekilde dizilmiş meyve sebze kasalarının bulunduğu, kamyonlardan indirilen kasaların bu alana istif edildiği, saat 05.30 sıralarında maktul …’ın sanıklara ait … yerinin önüne gelerek sanık …’tan … yerinin önündeki kamyonların kendi … yerlerinin önünü kapattığını söyleyerek çekilmesini istediği, bu esnada inceleme dışı sanık …’ın kendilerine ait büroda, sanık …’un da kantarın başında olduğu, sanık …’un kamyonları çekemeyeceklerini söylemesi üzerine taraflar arasında başlayan sözlü tartışmanın sanık …’un maktul …’ı göğsünden hızlı bir şekilde itmesiyle kavgaya dönüştüğü, tarafların elleriyle birbirlerine vurmaya başladıkları, kavgayı gören inceleme dışı sanık …’ın bürodan elindeki sopa ile gelip maktul …’ın bacaklarına doğru vurduğu, maktul …’ın da tekme atarak … ve …’a karşılık verdiği, …’un arkaüstü yere düştüğü, …’un yere düşmesinden sonra …’ın tekrar maktul …’a sopa ile vurduğu, sopa darbesinden sonra maktulün savurduğu tekmenin …’a değmediği, etraftaki tanıkların araya girmeye çalıştıkları, yerden kalkan …’un eli ile maktul …’ın kafasına vurduğu, bu sırada kantarın başından kalkıp gelen sanık …’un maktul …’ın arkasından yaklaşıp ön tarafına geçerek kafasına sol eliyle vurduğu, maktul …’ın sanık …’un karnına gelecek şekilde tekme atarak karşılık verdiği, geriye doğru savrulan …’un kasalardaki meyvelerden alıp maktul …’a fırlattığı, maktule yaklaşmaya çalıştığında maktulün tekrar sanığa tekme attığı ancak etraftakilerin tutması sebebiyle sanık …’a tekmenin değmediği, sanık …’un maktul …’a bir şeyler atmak için yanındaki kasaya yöneldiği ve maktulün üzerine doğru yürüdüğü esnada maktul …’ın iki kamyonun arasından gelerek sanık …’a doğru taşıma ruhsatlı tabancası ile 4-5 el ateş ettiği, sanığın göğüs, karın ve sağ … kısmından hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı, bu atış üzerine sanık …’un maktul …’a arkadan sarıldığı ve elindeki silahı almaya çalıştığı, inceleme dışı sanık …’ın ise tekrar maktul … ile elindeki sopayla kavga etmeye başladığı, birbirlerinden sopayı almaya çalıştıkları, maktul … tarafından vurulan sanık …’un ruhsatlı tabancasını çıkarttığı ve kılıfını fırlatıp sürgüsünü çektiği, sanık …’un maktul … ile boğuştuğu ve yere düşürüp maktulün elindeki tabancasını sol eliyle aldığı, sağ eli ile maktule vurduğu, bu sırada sanık …’un maktul …’ın yanına gelerek eğildiği ve yakın mesafeden başına doğru iki el ateş ettiği, sanık …’un atışından hemen sonra sanık …’un maktul …’tan almış olduğu tabancayla maktulün göğsüne doğru ateş ettiği, maktul …’ın vücuduna 3 adet mermi çekirdeğinin isabet ettiği, bu mermi çekirdeklerinin sol temporoparietal bölgeden, sol yanaktan ve sol parasternal bölgeden girdiği, her birinin müstakilen ve müştereken öldürücü nitelikte olduğu, maktul …’ın kafatası ve etraf kemik kırıkları, iç organ harabiyeti ve büyük damar yırtılması sonucu öldüğü olayda;
Akraba olan ve sebze halinde birbirine yakın dükkânları işleten taraflar arasında mal getiren kamyonların park edildiği yer ile ilgili olarak başlayan sözlü tartışma ve atışmanın kavgaya dönüşmesi sonrasında inceleme dışı maktul …’ın, incelme dışı sanık …’ın ve sanık …’un basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandıkları, kavgayı gören sanık …’un maktul …’ın arkasından yaklaşarak kafasına sol eliyle vurması üzerine maktul …’ın sanık …’un karnına tekme attığı, sanık …’un tekrardan maktul …’ın üstüne doğru yürüdüğü esnada maktul …’ın iki kamyonun arasından gelerek taşıma ruhsatlı tabancası ile sanık …’a doğru 4-5 el ateş ettiği, sanık …’un göğüs, karın ve sağ … kısmından hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı, babası olan sanık …’un maktul … tarafından hayati bölgelerinden silah ile vurulduğunu gören sanık …’un, maktul …’ın gerek babası sanık …’a karşı eylemini devam ettirmesini gerekse inceleme dışı sanık olan kardeşi …’a ve kendisine yönelebilecek bir saldırıya engel olabilmek amacıyla arkasından sarılarak maktul …’ın elindeki silahı almaya çalıştığı ve boğuşmaları sırasında yere düşürdüğü maktulün elinden silahı almasından sonra maktul …’ın silahı ile hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı sanık …’un kendisine ait ruhsatlı tabancasını kılıfından çıkartıp oğlu sanık …’un yere düşürüp elindeki silahı aldığı maktulün yanına gelerek kafasına iki el ateş ettiği, hemen arkasından da maktul …’tan aldığı tabanca ile sanık …’un maktulün göğsüne ateş ettiği, maktulün kafatası ve etraf kemik kırıkları, iç organ harabiyeti ve büyük damar yırtılması sonucu öldüğü, her iki sanığın maktul …’a yönelik eylemlerinin, maktul … ile sanıklar …, … ve inceleme dışı sanık …’ın tartışmaları nedeniyle çıkan ve kavgaya dönüşen olayın ardından, maktulün sanık …’a yönelik hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde, birden fazla kez, vücudunun hayati bölgelerine hedef alarak ateş etmesinden ve de maktul …’ın elinde bulunan silahın sanık … tarafından alınarak artık yeni bir saldırı gerçekleştirmesinin önüne geçilmesinden sonra meydana geldiği, maktul …’ın, o ana kadarki taraflarınca henüz ateşli silah kullanılmamış olan kavga sırasında aniden çıkıp gelerek sanık …’a karşı gerçekleştirdiği eyleminin şekli ve niteliği ile ulaştığı yoğunluk ve boyutu, sanık …’un da ağır yaralanmasının ardından oğlu ile boğuşmakta olan ve elindeki silahı alınan maktul …’ın kendisine karşı işlediği eylemin etkisi altında maktul …’ın yanına gelerek silahını ateşlediği, babası sanık …’un az önce hayati bölgelerinden birden fazla kez maktul tarafından silah ile vurulduğunu gören ve maktule müdahale eden sanık …’un da bu olayın etkisi altında, babası sınık …’un hemen ardından maktulün elinden aldığı silah ile maktulü vurduğu eylemlerinin işleniş şekli hususları birlikte değerlendirildiğinde; tahrik dengesinin sanıklar lehine bozulduğu, maktul …’ın eyleminin işleniş şekli ve niteliği ile ulaştığı yoğunluk ve boyut itibarıyla etki-tepki dengesi dikkate alındığında sanıklar … ve …’un maktul …’a yönelik kasten öldürme eylemlerinde TCK’nın 29. maddesi uyarınca haksız tahrik nedeniyle azami orana yakın indirim yapılmasının adil olacağı kabul edilmelidir.
Bu itibarla haklı nedene dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Yargıtay 1. Ceza Dairesince 01.07.2020 tarihli ve 4018-1566 sayılı sanık …’un maktul …’a yönelik kasten öldürme suçundan verilen onama ile sanık …’un maktul …’ı kasten öldürme suçundan verilen bozma kararının kaldırılmasına, … 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 19.03.2019 tarihli ve 519-177 sayılı hükümlerin sanıklar … ve …’un maktul …’a yönelik kasten öldürme suçları nedeniyle hükmolunan cezalarında TCK’nın 29. maddesi uyarınca haksız tahrik nedeniyle azamiye yakın indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına, sanık …’un maktul …’a yönelik kasten öldürme suçuna ilişkin cezasının infazının durdurulmasına ve sanığın başka suçtan tutuklu veya hükümlü değilse tahliyesine karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 1. Ceza Dairesince 01.07.2020 tarihli ve 4018-1566 sayılı sanık …’un maktul …’a yönelik kasten öldürme suçundan verilen onama ile sanık …’un maktul …’ı kasten öldürme suçundan verilen bozma kararının KALDIRILMASINA,
3- … 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 19.03.2019 tarihli ve 519-177 sayılı hükümlerin, sanıklar … ve …’un maktul …’a yönelik kasten öldürme suçları nedeniyle hükmolunan cezalarında TCK’nın 29. maddesi uyarınca haksız tahrik nedeniyle azamiye yakın indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazı kabul edilip Özel Dairenin sanık … hakkındaki maktul …’a yönelik kasten öldürme eyleminden kurulan onama kararı kaldırılarak … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin hükmünün bozulmasına karar verilmesi nedeniyle sanığın cezasının İNFAZININ DURDURULMASINA, başka bir suçtan tutuklu veya hükümlü bulunmaması hâlinde TAHLİYESİNE,
5- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 26.01.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.