Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2021/111 E. 2023/479 K. 27.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2021/111
KARAR NO : 2023/479
KARAR TARİHİ : 27.09.2023

YARGITAY DAİRESİ: 2. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ:Asliye Ceza
SAYISI : 301-471
ŞİKÂYETÇİ : Abdürrahim Sezgin

I. HUKUKİ SÜREÇ
Sanık …’ın hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b maddesi uyarınca 3 yıl; konut dokunulmazlığının ihlali suçundan TCK’nın 116/1. maddesi uyarınca 1 yıl; mala zarar verme suçundan ise TCK’nın 151/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve her üç suç yönünden de aynı Kanun’un 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına ilişkin Çanakkale 3. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 14.04.2015 tarihli ve 388-235 sayılı hükümlerin, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 05.03.2019 tarih ve 2683-4196 sayı ile; “Sanığın atılı suçları işlemediği yönündeki aşamalarda değişmeyen savunmalarının aksini gösterir görgü tanığı …’ın suç tarihinde sanığı apartmanın merdivenlerinde gördüğünü beyan etmesi dışında, mahkûmiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden ve atılı suçları işlediğine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu denetime olanak verecek şekilde açıklanmadan beraat kararı yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise 30.05.2019 tarih ve 301-471 sayı ile; “Sanığın olay günü kapı kilidini kırarak girdiği şikâyetçinin evinden 6.000 TL çaldığı, evden çıkarken aynı binada oturan tanık Harun ile karşılaştığı, hırsızlık olayından sonra sanık ve yanındaki şahsa dikkatlice baktığını söyleyen tanığın hem emniyette yaptırılan fotoğraf teşhisinde hem de duruşmada gösterilen fotoğraflardan sanığı teşhis ettiği,” şeklindeki gerekçe ile bozmaya direnerek önceki hükümler gibi sanığın mahkûmiyetine karar vermiştir.Bu hükümlerin de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.01.2020 tarihli ve 63047 sayılı onama istekli tebliğnamesiyle dosya 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Özel Dairece 16.03.2021 tarih ve 5532-5492 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
II. UYUŞMAZLIK KONUSU
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı suçların sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Şikâyetçi Abdürrahim Sezgin’in 31.03.2014 tarihinde saat 15.00 sıralarında kolluğa müracaat ederek … Mahallesi … Sokak Çinko Apartmanı No. 26/4 adresinde bulunan ikametinin kapı kilidi zorlanmak suretiyle içeri girilip evinden hırsızlık yapıldığı yönünde müracaatta bulunması üzerine soruşturmaya başlandığı,
Olay yeri inceleme raporunda; kapı kilit göbeği kırılarak ikamete girildiğinin, odaların dağıtılmış olduğunun, yapılan incelemede mukayeseye elverişli iz ve bulguya rastlanmadığının belirtildiği,
Olayla ilgili tahkikat devam ederken aynı tarihte saat 15.50 sıralarında … Sokak üzerinde bulunan No.9/3 adresinde ikamet eden …’in, daire giriş kapısının zorlanmış olduğunu ihbar etmesi üzerine olay yerine gidildiğinde, kapı kilidinin kırıldığının ancak içeri girilmediğinin tespit edildiği, çalınan eşyası olmadığını beyan eden daire sahibinin olay nedeniyle şikâyetçi olmadığı bilgilerine yer verilerek 31.03.2014 tarihli tutanağın tanzim edildiği,
Fotoğraf teşhis tutanağında; … Sokak No.9/3 adresinde meydana gelen hırsızlığa teşebbüs olayı ile ilgili olarak çevrede araştırma yapıldığı sırada aynı binada oturan ve şüpheli şahısları gördüğünü beyan eden …’ın, kendisine gösterilen suçlular albümündeki fotoğraflar arasından sanığı teşhis ettiğinin bildirildiği,
Sanığın temyiz aşamasında suç tarihinde tutuklu olduğunu ileri sürmesi üzerine yapılan incelemede; Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sisteminde 13.03.2014 ile 11.07.2014 tarihleri arasında sanığın tutukluluk veya hükümlülük kayıtlarına rastlanmadığı ancak 25.03.2014 tarihinde işlediği iddia olunan hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından Karşıyaka 4. Sulh Ceza Mahkemesince 26.03.2014 tarihli ve 19 sayılı müzekkere ile tutuklandığı, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının 21.05.2014 tarihli ve 3094-1271 sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Karşıyaka 1. Asliye Ceza Mahkemesince 03.07.2014 tarih ve 308-304 sayı ile; tutuklu yargılanan sanığın atılı suçlardan ayrı ayrı cezalandırılmasına ve hükümle birlikte tahliyesine karar verildiği, Anlaşılmıştır.
Şikâyetçi, soruşturma aşamasında; … Mahallesi … Sokak Çinko Apartmanı No. 26/4 adresinde ikamet ettiğini, 31.03.2014 tarihinde saat 10.00 sıralarında evden ayrıldığını, aynı gün saat 14.45’te geri döndüğünde daire giriş kapısının zorlanıp açılarak içeri girildiğini, odaların karıştırıldığını, pantolonunun cebinde bulunan 6.000 TL’nin çalındığını tespit ettiğini, olay nedeniyle şikâyetçi olduğunu,
Tanık …, aşamalarda; … Mahallesi … Sokak No. 9/1 adresinde ikamet ettiğini, 31.03.2014 tarihinde saat 12.50’de birinci katta bulunan dairesinin önünde ayakkabısını giyerken binanın üst katından daha önce tanımadığı iki erkek şahsın inmekte olduklarını gördüğünü, şahıslara dikkatlice baktığını, apartmandan ayrılıp birkaç saat sonra geri döndüğünde üçüncü katta bulunan dairenin kapı kilidinin zorlandığını öğrendiğini, bunun üzerine öğle saatlerinde gördüğü şahıslara ilişkin polise bilgi verdiğini, kendisine gösterilen fotoğraflar arasından şahıslardan birini teşhis ettiğini,
Beyan etmişlerdir.
Sanık aşamalarda; Diyarbakır’da oturduğunu, suç tarihi itibarıyla İzmir’de bulunduğunu, Çanakkale’ye hiç gitmediğini, tanığın kendisini nasıl teşhis ettiğini anlamadığını, suçlamaları kabul etmediğini, savunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Açıklamalar
Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden birisi de, insan haklarına dayalı, demokratik rejimle yönetilen ülkelerin hukuk sistemlerinde bulunması gereken, öğreti ve uygulamada; suçsuzluk ya da masumiyet karinesi şeklinde, Latincede ise in dubio pro reo olarak ifade edilen şüpheden sanık yararlanır ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi açısından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlak surette sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ya da gerçekleştiriliş şekli hususunda herhangi bir şüphe belirmesi hâlinde uygulanabileceği gibi suç niteliğinin belirlenmesi bakımından da geçerlidir. Ceza mahkûmiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate veya herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Sanığın, 31.03.2014 tarihinde gündüz saatlerinde şikâyetçinin daire giriş kapı kilidini zorlayarak içeri girip 6.000 TL’sini çaldığının iddia ve kabul edildiği olayda;
Sanığın 25.03.2014 tarihinde işlediği hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından Karşıyaka 4. Sulh Ceza Mahkemesince 26.03.2014 tarih ve 19 sayı ile tutuklanması, atılı suçlardan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davası sırasında tutukluluk hâlinin devam etmesi, yapılan yargılama sonucunda Karşıyaka 1. Asliye Ceza Mahkemesince 03.07.2014 tarih ve 308-304 sayı ile her üç suçtan mahkûmiyetine ve hükümle birlikte tahliyesine karar verilmesi karşısında; incelemeye konu suç tarihi olan 31.03.2014 tarihi itibarıyla ceza infaz kurumunda başka suçtan tutuklu bulunan sanığın şikâyetçiye yönelik hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarını işlemesinin mümkün olmadığı, kaldı ki, Yerel Mahkemece, sanığın atılı suçlardan mahkûmiyetine gerekçe olarak gösterilen tanık Harun’un teşhis işleminin, …. Mahallesi … Sokak No. 9/3 sayılı yerdeki …’e yönelik hırsızlığa teşebbüs olayına ilişkin olduğu, şikâyetçinin ise aynı sokak üzerinde bulunan No. 26/4 sayılı yerde ikamet ettiği anlaşılmakla, sanığın yargılamaya konu suçlardan CMK’nın 223. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca beraati yerine yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet bulunmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükümlerinin bozulmasına karar verilmelidir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Çanakkale 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.05.2019 tarihli ve 301-471 sayılı direnme kararına konu hükümlerinin, atılı hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarının sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması nedeniyle CMK’nın 223. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.09.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.