YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2020/92
KARAR NO : 2023/49
KARAR TARİHİ : 01.02.2023
MAHKEMESİ:Asliye Ceza
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Kasten yaralama suçundan sanık …’ün, 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine ilişkin Korkuteli (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesince verilen 18.06.2013 tarihli ve 261-316 sayılı hükmün, Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 18. Ceza Dairesince 05.02.2018 tarih ve 44696-1003 sayı ile; “…Katılanın aşamalardaki ifadelerinde istikrarla sanık …’ün gelişen olayda boğazına sarılmak ve tırnaklamak suretiyle kendisini darp ettiğini beyan etmesi katılan beyanı ile uyumlu olarak katılana ait … Eğitim ve Araştırma Hastanesince 10.09.2012 tarihinde düzenlenen adli rapor içeriğinde tarif edilen basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralanmasının olması karşısında sanık hakkında atılı yaralama suçundan mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatına karar verilmesi…” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesince 05.06.2018 tarih ve 104-394 sayı ile bozmaya direnilerek sanığın önceki hüküm gibi beraatine karar verilmiştir.
Direnme kararına konu hükmün de Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.02.2018 tarihli ve 87174 sayılı “Bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya 6763 sayılı Kanun’un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10. maddesi uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 18.03.2019 tarihli ve 12213-5626 sayılı görevsizlik kararı üzerine aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 18. Ceza Dairesince 13.01.2020 tarih ve 3809-140 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
II. UYUŞMAZLIK KAPSAMI VE KONUSU İLE ÖN SORUN
İnceleme dışı sanık … hakkında verilen ölüm nedeniyle düşme hükmü ile inceleme dışı sanık … hakkında hakaret suçundan verilen beraat hükmü temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup direnme kararının kapsamına göre inceleme sanık Abdurrahin Ücün hakkında kasten yaralama suçundan verilen beraat hükmüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa yüklenen kasten yaralama suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
III. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Korkuteli Cumhuriyet Başsavcılığınca 27.09.2012 tarih ve 1291-449-219 sayı ile; sanığın 18.07.2012 tarihinde basit kasten yaralama suçunu işlediği iddiasıyla ve TCK’nın 86/2 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı,
Sanığın sorgusunun 18.06.2013 tarihinde yapıldığı,
Korkuteli (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesince 18.06.2013 tarih ve 261-316 sayı ile sanığın beraatine karar verildiği,
Hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 18. Ceza Dairesince 05.02.2018 tarih ve 44696-1003 sayı ile bozma kararı verildiği,
Bozma kararının ardından yapılan yargılama sonunda dosyanın devredildiği Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesince 05.06.2018 tarih ve 104-394 sayı ile önceki hükümde direnilerek sanığın beraatine karar verildiği,
Anlaşılmaktadır.
IV. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat ve Ön Soruna İlişkin Açıklamalar
Uyuşmazlığa konu kasten yaralama suçu, suç tarihi itibarıyla 5237 sayılı TCK’nın 86. maddesinde;
“(1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.” biçiminde düzenlenmiştir.
TCK’nın 66. maddesinde; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça kamu davasının maddede yazılı sürelerin geçmesiyle düşeceği düzenlenmiş, maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde de beş yıldan fazla olmamak üzere hapis ya da adli para cezasını gerektiren suçlarda bu sürenin sekiz yıl olacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanun’un 67. maddesinin 3 ve 4. fıkraları uyarınca kesen bir nedenin varlığı hâlinde zamanaşımı, kesilme gününden itibaren yeniden işlemeye başlayacak ve ilgili suça ilişkin olarak kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzayacaktır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun süreklilik gösteren birçok kararında açıkça vurgulandığı üzere, yargılama yapılmasına engel olup davayı düşüren hâllerden biri olan dava zamanaşımının yargılama sırasında gerçekleşmesi hâlinde, yerel mahkeme ya da Yargıtay, resen zamanaşımı kuralını uygulayarak kamu davasının düşmesine karar verecektir.
B. Somut Olayda Ön Soruna İlişkin Nitelendirme
Sanığa atılı kasten yaralama suçunun yaptırımı TCK’nın 86. maddesinin ikinci fıkrasında dört aydan bir yıla kadar hapis cezası olarak öngörülmüş olup daha ağır cezayı gerektiren başka bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan ve 18.07.2012 tarihinde gerçekleştirildiği iddia edilen eylemle ilgili olarak sanık hakkında dava zamanaşımını kesen son işlemin 18.06.2013 tarihli sorgu olduğu, bu tarihten sonra dava zamanaşımını kesen veya durduran başkaca bir sebep bulunmadığı gözetildiğinde, sekiz yıllık asli dava zamanaşımı süresi, Ceza Genel Kurulunun inceleme tarihinden önce 18.06.2021 tarihinde dolmuş bulunmaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu beraat hükmünün gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle bozulmasına, ancak yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, 1412 sayılı CMUK’nın 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmelidir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesinin 05.06.2018 tarihli ve 104-394 sayılı direnme kararına konu hükmünün gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle BOZULMASINA,
Ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda 1412 sayılı CMUK’nın, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 322. maddesine göre karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının TCK’nın 66/1-e, ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 01.02.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.
…