Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2020/83 E. 2022/711 K. 15.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2020/83
KARAR NO : 2022/711
KARAR TARİHİ : 15.11.2022

Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 14. Ceza Dairesi

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, eylemlerin beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilerek suça sürüklenen çocuk …’un TCK’nın 103/1-b yollamasıyla 103/1, 103/6, 31/2 ve 63. maddeleri uyarınca 7 yıl hapis; suça sürüklenen çocuk …’un ise TCK’nın 103/1-b yollamasıyla 103/1, 103/6, 31/3 ve 63. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarına ve mahsuba ilişkin … Ağır Ceza Mahkemesince verilen 29.09.2009 tarihli ve 34-106 sayılı hükümlerin, suça sürüklenen çocuklar müdafileri ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 12.11.2012 tarih ve 1117-11129 sayı ile;
“Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.05.2010 gün ve 2010/4-110 sayılı kararına ve Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun 7 ve 23. maddelerine göre, suç tarihinde çocuk olduğu anlaşılan mağdurenin muayenesi ve hakkındaki raporun düzenlenmesi sırasında, inceleme konusunun uzmanı olan çocuk psikiyatristi bulundurulması gerektiği gözetilmeden, usulüne uygun teşekkül etmeyen İhtisas Kurulu raporuna itibar edilerek TCK’nın 103/6. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 23.12.2013 tarih ve 12-175 sayı ile; önceki hükümler gibi suça sürüklenen çocuk …’un TCK’nın 103/1-b yollamasıyla 103/1, 103/6, 31/2 ve 63. maddeleri uyarınca 7 yıl hapis; suça sürüklenen çocuk …’un ise TCK’nın 103/1-b yollamasıyla 103/1, 103/6, 31/3 ve 63. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarına ve mahsuba karar verilmiş, bu hükümlerin de suça sürüklenen çocuklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 05.12.2016 tarih, 4105-8255 sayı ve oy çokluğu ile;
“Hükümlerden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanun’un 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların ve 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 13. maddesi ile TCK’nın 103. maddesinin yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. madde-fıkrasındaki ‘Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.’ hükmü gözetilerek lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkân verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiş,
Daire Üyeleri
“Mahkeme tarafından sanıkların eylemlerini mağdurenin sarhoş olduktan ve kendinden geçtikten sonra gerçekleştirdiklerini kabul etmek suretiyle sanıkların cezalandırılmasına karar verilmişse de mağdurenin alkollü içkiyi rızası dışında içtiğine ve sarhoş olduğuna dair dolayısıyla eylemlerin rıza dışı, zorla gerçekleştirildiğine dair mağdurenin tutarsız, kendi içinde çelişen ve tanık ifadesiyle de çelişen beyanları dışında delil bulunmadığı, bu nedenle eylemin ‘reşit olmayanla cinsel ilişki’ suçunu oluşturacağı” düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
Yerel Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 11.04.2017 tarih ve 78-101 sayı ile; suça sürüklenen çocuk …’un 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 103/1-b yollamasıyla 103/1, 31/2 ve 63. maddeleri uyarınca 5 yıl 6 ay hapis; suça sürüklenen çocuk … ise 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 103/1-b yollamasıyla 103/1, 31/3 ve 63. maddeleri uyarınca 7 yıl 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına ve mahsuba karar verilmiş, bu hükümlerin de suça sürüklenen çocuklar müdafileri ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 04.03.2019 tarih, 9098-7764 sayı ve oy çokluğu ile onanmasına karar verilmiş,
Daire Üyesi M. C. Korkarer;
“Mahkeme tarafından sanıkların eylemlerini mağdurenin sarhoş olduktan ve kendinden geçtikten sonra gerçekleştirdiklerini kabul etmek suretiyle sanıkların cezalandırılmasına karar verilmişse de, mağdurenin alkollü içkiyi rızası dışında içtiğine ve sarhoş olduğuna dair dolayısıyla eylemlerin rıza dışı, zorla gerçekleştirildiğine dair mağdurenin tutarsız, kendi içinde çelişen ve tanık ifadesiyle de çelişen beyanları dışında delil bulunmadığı, bu nedenle eylemin ‘reşit olmayanla cinsel ilişki’ suçunu oluşturacağı” düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 14.06.2019 tarih ve 36052 sayı ile;
“…SSÇ’ler …ve … ile hakkında kurulan hüküm Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 05.12.2016 gün ve 2016/4105 esas, 2016/8255 karar sayılı kararı ile oy çokluğuyla onanan ve hakkındaki bu karara Başsavcılığımızın 2017/20476 sayılı itiraznamesi ile itiraz edilen diğer SSÇ… ile mağdur …’nın aynı okuldan sınıf arkadaşı oldukları, bu nedenle tanıştıkları, SSÇ… ile katılanın arkadaşı tanık … arasında duygusal yakınlık bulunduğu, 1 Ocak günü sanıklar ile …’in bağ evinde yılbaşını kutlamaya karar verdiği, daha sonra bir şekilde …’nın da bu gruba dahil olduğu, giderken aracı…’nın kullandığı, diğer sanıkların alkol almaya başladıkları, bağ evinde de kolaya votka karıştırdıkları, bundan haberi olmayan …’nın da bir süre sonra almış olduğu alkolün etkisi ile kendisinden geçtiği, ortamdan hoşlanmayan …’in… tarafından evine bırakıldığı, bu sırada kendinden geçen mağdureye yönelik olarak SSÇ …’in cinsel ilişkiye girmeksizin mağdureyi öptüğü, vücuduna dokunduğu bu şekilde şehevi hareketlerde bulunarak tatmin olduğu, bir süre sonra aynı şekilde olaya …’ın dahil olduğu, onun da cinsel ilişkiye girmeksizin aynı şekilde mağdureye cinsel saldırıda bulunduğu, …’i bırakan…’nın da olaya dahil olduğu ve birlikte eğlenmeye başladıkları, bu arada birbirlerinin fotoğraflarını çektikleri, akabinde SSÇ…’nın bir aşama ileriye geçerek mağdureye anal yoldan organ sokmak sureti ile cinsel saldırıda bulunduğu ve bu durumunda doktor raporu ve Adli Tıp raporu ile tespit edildiği kabulü ile SSÇ’lerın mahkûmiyetine karar verilmiştir.
SSÇ …’ın 01.06.1992 doğumlu olduğu ve suç tarihi olan 01.01.2007 günü itibarıyla 15 yaşını ikmal etmediği, suç için öngörülen cezanın 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası olduğu, TCK’nın 66/1-d, 66/2, 67/4. maddeleri gereğince kesintili zamanaşımı süresinin 11 yıl 3 ay olduğu, inceleme tarihi itibarıyla bu sürenin dolduğu anlaşılmıştır.
SSÇ’ler ile tanık … mağdure …’nın bilerek alkol aldığını ileri sürmüşlerdir. Yine SSÇ… ve diğerleri mağdurenin kendisine yönelik eylemlere rızasının bulunduğunu savundukları ve bu savunmanın aksine bir delilin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mağdure olay tarihinde 16 yaşını ikmal etmiş bulunmaktadır. Mağdurenin SSÇ’lerin eylemlerine rızasının bulunduğunun kabulü hâlinde rızasıyla aldığı alkolün bu rızayı sakatlamayacağının da kabulü gerekeceğinden SSÇ’ler hakkındaki onama kararına itiraz etmek gerekmiştir.” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 21.01.2020 tarih ve 5602-578 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme dışı suça sürüklenen çocuk… Bagcıoğlu hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan Yerel Mahkemece kurulan 23.12.2013 tarihli ve 12-175 sayılı mahkûmiyet hükmünün, suça sürüklenen çocuk müdafisince temyiz edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince 05.12.2016 tarih ve 4105-8255 sayı ile onandığı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 24.04.2017 tarih ve 20476 sayı ile suça sürüklenen çocuk lehine yapılan itiraz üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca 19.02.2019 tarih ve 939-108 sayı ile Özel Dairenin onama kararının kaldırılarak gerekçeli kararın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına tebliğinin sağlanması için tevdi kararı verilmesi amacıyla dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verildiği, Bakanlık vekili tarafından hükmün temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece 30.12.2021 tarih ve 13073-10461 sayı ile Bakanlık vekilince yapılan temyizin reddedilerek suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyizi üzerine yeniden yapılan incelemede, suça sürüklenen çocuğun eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verildiği, bozmaya uyan Yerel Mahkemece 07.04.2022 tarih ve 107-182 sayı ile dava zamanaşımının gerçekleşmesi sebebiyle kamu davasının düşmesine karar verildiği, bu hükmün katılanlar vekillerince temyiz edildiği, dosyanın Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2022/8203 sayılı numarasıyla arşivde bulunduğu anlaşılmış olup itirazın kapsamına göre inceleme suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;
1- Suça sürüklenen çocukların eylemlerine mağdurun rızasının bulunup bulunmadığının, bu bağlamda suça sürüklenen çocuklara atılı suçun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığının,
2- Suça sürüklenen çocuk … yönünden dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin,
Belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Suç tarihi (01.01.2007) itibarıyla 01.01.1991 doğumlu olan katılan mağdur …’in (Torun) on altı; 23.11.1991 doğumlu olan suça sürüklenen çocuk …’un on beş; 01.06.1992 doğumlu olan suça sürüklenen çocuk …’un ve 25.02.1992 doğumlu olan inceleme dışı suça sürüklenen çocuk… Bagcıoglu’nun on dört yaşında ve okul arkadaşı oldukları,
… Merkez Işıkpınar köyünde inceleme dışı suça sürüklenen çocuk… Bagcıoğlu’nun babası …na ait bahçeli, tek katlı, çatılı, etrafı beton duvarla çevrili, sürgülü bahçe kapısı olan evde 02.01.2007 tarihinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen olay yeri inceleme raporuna göre; evin kapısının açık ve pencerelerin kilitli vaziyette olduğu, sigara izmaritleri, pamuklar, kullanılmış mutfak eşyaları, orthovisc sodium hyaluronate marka ilaç kutusu, kullanılmış peçeteler, alkol koktuğu anlaşılan bardaklar, çok sayıda kıl, çarşaflar, bornoz, binanın bahçe kapısının kuzey köşesinde bahçede poşet içerisinde bir adet rakı şişesi ve bir adet votka şişesi bulunduğu, binanın güneyinde bulunan yatak odasının penceresi altında yerde pencereye yaklaşık iki (2) metre mesafede bir adet beyaz renkli üzerinde lekeler bulunan külot bulunduğu, bulunan külot hizasında duvarın dış kısmında bir adet beyaz renkli sutyen bulunduğu, suça sürüklenen çocuk …’un üzerinde bulunan atlette de meni lekeleri olduğunu söylemesi üzerine bu atletin de incelenmek üzere alındığı,
02.01.2007 tarihli olay yeri tespit tutanağına göre; katılan …’un inceleme dışı suça sürüklenen çocuğun ailesine ait olan evin anahtarlarının mağdurun cebinde bulduğunu beyan ettiği, evin sokak ve giriş kapılarının kilitli olmadığı, evde büyük bir stüdyo tipi salonun ve iki yatak odası ile bir banyo tuvaletin bulunduğu, her yerin çok dağınık ve pis olduğu, eviye üzerinde çok sayıda bulaşık artıklarının olduğu, güney istikametindeki yatak odasının ve yatağın darmadağın olduğu, kuzey istikametindeki yatak odasının daha düzenli olduğu, etrafta çok sayıda kullanılmış peçetenin bulunduğu, dağınık olan güneydeki yatak odası penceresi ile bahçe duvarı arasında duvar dibinde beyaz renkli kullanılmış kadın külotu, aynı istikamette ancak bahçe duvarını aşıp dışarıya düştüğü değerlendirilen beyaz renkli sutyen bulunduğu,
02.01.2007 tarihinde mağdurun olay günü giydiği kapüşonlu, mor renkli polar giysi ile mavi renkli kot pantolonun babası tarafından görevlilere teslim edildiği,
… Asker Hastanesince 01.01.2007 tarihinde saat 20.35’te düzenlenen mağdura ait raporda; bulantı, kusma ve halsizlik şikâyetiyle hastaneye başvurulduğu, katılan mağdurun genel durumunun iyi, şuurun açık, oryante-koopere olduğu, sol kol iç yüzde, orta bölgede 1 cm’lik ekimotik alan, sol diz eklemi iç yüzde 2-3 cm’lik ekimotik alan bulunduğu, yapılan ölçümde 0,070-0,068 oranında alkole rastlanıldığı, hastanın sıkıntılı olduğu, mensli olması sebebiyle genital bölgede haricen kan gözlendiği, hayati tehlike bulunmadığı, psikopatoloji rastlanılmadığı,
… Devlet Hastanesi rutin laboratuvar istem formuna göre; vajinal bölgede ölü ya da canlı sperm hücresine rastlanılmadığı,
… Devlet Hastanesince 02.01.2007 tarihinde saat 06.15’te düzenlenen mağdura ait rapora göre; mağdurda darp ve cebir izine rastlanılmadığı, mağdurun alkolsüz olduğu, mağdurdan kan örnekleri alınarak Jandarma’ya teslim edildiği, aynı gün saat 07.30’da düzenlenen mağdura ait raporlarda; mağdurun adet görmesi nedeniyle cüzi miktarda vajinal kanaması olduğu, hymen muayenesinde saat 11 ve saat 1 hizasında fizyolojik çentiklenme olduğu, normal vajinal yoldan bir cisim veya cinsel organ sokmak sureti ile cinsel ilişkiye girildiğine dair delil bulunmadığı, hymenin intakt olduğu, vajina bölgesinde canlı veya ölü sperm bulunmadığı, anal muayenesinde ise; diz dirsek pozisyonunda saat 4-6 arası ve saat 12 hizasında yüzeyel laserasyonların mevcut olduğu, bu bulguların fiili livataya bağlı olduğunun düşünüldüğü, bu bölgeden alınan örneklerde de canlı veya ölü sperm bulunmadığı,
02.01.2007 tarihli tutanaklara göre inceleme dışı suça sürüklenen çocuk… Bagcıoğlu saat 05.00 sıralarında, suça sürüklenen çocuk … saat 04.30 sıralarında, suça sürüklenen çocuk … ise saat 04.00 sıralarında yakalandıkları,
… Devlet Hastanesince 02.01.2007 tarihinde saat 10.38’de düzenlenen suça sürüklenen çocuk …’a ait rapora göre; bilincin açık olduğu, darp ve cebir izine rastlanılmadığı, alkol ölçümünün 0 olduğu, 08-10.01.2007 tarihli rapora göre; çocuğun nitelikli cinsel istismar suçunun anlam ve sonuçlarını kavrayabilme yeteneklerinin yeterince geliştiği, farik ve mümeyyiz olduğu, aynı gün saat 09.50’de düzenlenen suça sürüklenen çocuk …’a ait rapora göre; bilincin açık olduğu, darp ve cebir izine rastlanılmadığı, alkol ölçümünün 0 olduğu, aynı gün saat 10.50’de düzenlenen inceleme dışı suça sürüklenen çocuk… Bagcıoğlu’na ait rapora göre; darp ve cebir izin bulunmadığı, şahsın alkolsüz olduğu, 08-10.01.2007 tarihli rapora göre ise; çocuğun nitelikli cinsel istismar suçunun anlam ve sonuçlarını kavrayabilme yeteneklerinin yeterince geliştiği, farik ve mümeyyiz olduğu,
02.01.2007 tarihinde inceleme dışı suça sürüklenen çocuk… Bagcıoğlu’nun Siemens SL65 marka kameralı cep telefonunda mağdurun çıplak fotoğrafları olduğunu itiraf ederek telefonunun incelenmesini istediğini beyan etmesi üzerine söz konusu cep telefonu ile suça sürüklenen çocuk …’un Nokia marka kameralı cep telefonunun incelenmek üzere teslim alındığı,
… (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesince cep telefonları üzerinde inceleme yapılması için CMK’nın 135. maddesi uyarınca izin verildiği, suça sürüklenen çocuklardan kan ve kıl örnekleri alınabilmesi için CMK’nın 75/1. maddesi uyarınca izin verildiği, mağdurun dış veya iç beden muayenesi yapılabilmesi için CMK’nın 76 ve 77. maddeleri uyarınca izin verildiği, Cumhuriyet savcısının yazılı arama emrine istinaden olay yerinde yapılan aramada ele geçen birden fazla eşyaya CMK’nın 127. maddesi uyarınca el koyulmasına karar verildiği,
Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesince düzenlenen 12.02.2007 tarihli rapora göre; 1, 2, 3 numaralı şahıslara ait DNA profillerinin 3 farklı erkek bireye ait olduğu, 4 numaralı şahsa ait DNA profilinin kadın karakterli olduğu, kot pantolondaki 2 nolu lekeden elde edilen DNA profilinin 4 nolu kadın şahsa (mağdura) ait DNA profili ile uyumlu bulunduğu, 21 delil nolu külottaki 1, 2, 3 nolu lekeler ile 22 delil nolu sutyendeki lekeden elde edilen DNA profillerinin 1 nolu erkek şahsın (inceleme dışı suça sürüklenen çocuk… Bağcıoğlu’nun) DNA profilleri ile uyumlu bulunduğu, 34 delil nolu atletteki 1, 2, 3 nolu lekelerden elde edilen DNA profillerinin 2 nolu erkek şahsın (suça sürüklenen çocuk …’un) DNA profilleri ile uyumlu olduğu, DNA tiplemesi yapılan sonuç alınan tüm örneklerin 3 numaralı şahsa (suça sürüklenen çocuk …’a) ait olduğu bildirilen kan örneğinin DNA profilleri ile uyumlu olmadığı,
Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi Toksikoloji Şubesince 05.03.2007 tarihinde düzenlenen rapora göre; mağdura ait kan örneğinde uyutucu, uyuşturucu ve alkol bulunmadığı, votka ve rakı şişeleri içerisinde etanol bulunduğu ancak metanol bulunmadığı, bardaklarda ise genel zehir, uyutucu-uyuşturucu ve ilaç etken maddelerinden hiçbirinin bulunamadığı,
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 12.09.2007 tarihli rapora göre; mağdurun yapılan muayenesinde; hymen anüler yapıda, yüksek kenarlı, fehvasının 2 cm çapında olduğu, yırtılmaksızın duhule müsait olmadığı, bakire olduğu, anal mukozada saat kadranına göre 6-4-12 hizalarında kronik fissür mevcut olduğu, sfinkter tonunun doğal bulunduğu, harici muayenesinde travmatik lezyon saptanmadığı, bu tespitlerin … Devlet Hastanesinin 02.01.2007 tarihli raporunda belirtilen lezyonlarla uyumlu olduğu, bu duruma göre muayenede saptanan fissürlerin vücuda organ veya sair bir cisim sokulduğunun tıbbi delilini teşkil edeceği, harici muayenesinde travmatik lezyon saptanmadığı ancak olay tarihinden itibaren geçen 25 günlük sürede basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek lezyonların iz bırakmaksızın iyileşmiş olabileceği,
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 21.04.2008 tarihli rapora göre; 21.11.2007 tarihli muayenesinde; şehir değiştirme, sürekli olayı hatırlama, flashbackler, yaygın anksiyete, sosyal izolasyon, güvensizlik ile kendisini gösteren travma sonrası stres bozukluğu tespit edildiği, 29.02.2008 tarihli muayenesinde; beden ve ruğ sağlığını bozacak mahiyet ve derecede patolojik araz tespit edilmediği, sonuç olarak; zaman zaman bulguların ortadan kaybolabileceğinden ruhsal bozukluğun saptanamamasının doğal olduğu, mağdurun 01.01.2007 tarihinde mağduru bulunduğu olay nedeniyle beden sağlığının bozulmadığı ancak ruh sağlığının bozulduğu,
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 24.04.2013 tarihli rapora göre; mağdurun 27.03.2013 tarihli muayenesinde; 21 yaşında olup …’ta yaşadığını, Açıköğretim Edebiyat bölümünde okuduğunu, olaydan sonra ailesi ile beraber …’a taşındıklarını, olaydan sonra ilaç tedavisi planlandığını ama kullanmadığını, olaydan sonraki ilk dönemlerde hiç kimse ile görüşmek istemediğini, sanıkların isimlerini zikretmek istemediğini, ilk dönemlerde iletişimi kestiğini, arkadaşlarından dışlanma endişesi yaşadığını, güvensizlik nedeni ile arkadaşlarıyla hep kısa süreli ilişkileri olduğunu, olaydan sonra erkek arkadaşı olmadığını, evlenmeyi düşünmediğini, olayları rüya gibi hatırladığını, bağırdığını hatırladığını ancak net bir şekilde tarif edemediğini, kendisiyle en çok suça sürüklenen çocuk …’in ilgilendiğini, hepsinin aynı derecede suçlu olduğunu düşündüğünü, kimin cinsel içerikli davranışlarda bulunduğunu hatırlayamadığını, ilk 1-2 yıl boyunca olayı çok sık hatırladığını, olaydan sonra uyumaktan korktuğunu, uyuyabilmek için ailesinin uyanmasını beklediğini söylediği, mağduru bulunduğu olaydan kaynaklanmış ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olan ve kaçınma ağırlıklı travma sonrası stres bozukluğu denilen psikiyatrik bozukluğun tespit edildiği, suça sürüklenen çocukların birlikte eylemleri nedeniyle ruh sağlığının bozulduğu,
30.01.2007 tarihli sosyal inceleme raporuna göre; mağdur, suça sürüklenen çocuklar ve tanık … Biçer’in ekonomik ve sosyal yoksunluk içerisinde bulunmadıkları, ailelerin olayın geniş bir çevre tarafından duyulması nedeniyle toplumsal bir baskı altında olduklarını, bunun da hem aile içi ilişkilerini hem de toplumla olan ilişkilerini etkilediğini belirttikleri, çocukların ergenlik çağında olması, kimlik arayışı içinde olmaları, hem cinsel hem de fiziksel değişim içinde olmaları ve aileden daha çok arkadaş çevresi ile zaman harcadıkları ve kızların erkeklere, erkeklerin de kızlara ilgi duyduğu bir dönem olması ve çevrelerinde onları yönlendirebilecek, cinsel sorunlarını paylaşabilecekleri birini bulamamaları nedeniyle sapkın davranışlar içerisine girebilecekleri, beş çocuğun ailesinin de çocuklarına bu konuda yeterli ilgiyi göstermedikleri ve çocuklarının arkadaşlarını tanımadıkları ve kimlerle arkadaşlık ettiklerini bilmedikleri, mağdurun ailesinin çocuklarına telefon almayarak ve harçlığını az vererek onu kontrol altında tutabileceklerini, böylece kızlarını kötülüklerden koruyabileceklerini düşünmeleri ve inceleme dışı suça sürüklenen çocuk…’nın babasına ait aracı reşit ve ehliyeti olmadan alıp kullanmasının suç işlemesinde etkili olduğu, ayrıca içki satın alınması ve yaptıkları piknikte özellikle …’nın aşırı içmesinin davranışlarını kontrol etmesine engel olup suçun işlenmesinde etkili olduğu, suça sürüklenen çocukların her ne kadar mağdura fiili livata suretiyle ırza geçmediklerini ifade etseler de Devlet Hastanesinin 02.01.2007 tarih ve 20 numaralı raporunda “Fiili livata olduğu düşünülmektedir.” ibaresinin yer aldığı, bu olay sonucunda çocukların ailelerinden olaya karışan beş çocuk hakkında da disiplin cezası verileceği ve okuldan uzaklaştırılmalarının söz konusu olduğu, Çocuk Koruma Kanunu’nun 5/1-b maddesi gereğince eğitim tedbirinin alınması gerektiği,
… Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünce 08.06.2007 tarihinde düzenlenen raporda; ….marka cep telefonunda bulunan suça konu 8 adet fotoğraf üzerinde büyütme ve görüntü iyileştirme çalışması yapıldığı,
Kolluk görevlileri tarafından düzenlenen 22.01.2007 tarihli rapora göre; Nokia marka cep telefonunda delil teşkil edecek herhangi bir kayda rastlanılmadığı, inceleme dışı suça sürüklenen çocuk…’ya ait Siemens SL65 marka cep telefonu içerisinde isnat edilen suç ile ilgili video kayıtlarına rastlanılmadığı ancak telefon hafızası içerisinde bulunan resimler klasörü içerisinde sekiz (8) adet cinsel içerikli fotoğrafa rastlanıldığı, ilk fotoğrafın 31.12.2006 saat 17:19:42’da telefona kayıt edildiği ve bunu 17:19:59, 17:21:52, 17:23:23, 17:26:11, 17:28:22, 17:30:21 ve 17:31:05 saatlerinde çekilmiş fotoğrafların takip ettiği, isnat edilen suçla ilgili olduğu düşünülen ve telefon hafızasındaki kayıtlı mesajlar incelendiğinde;
… ismiyle kayıtlı 535 *** 2117 numaralı hattan incelemeye konu cep telefonuna; 01.01.2007 tarihinde saat 12.36’da “…büsra benden saat beklio, saat kaçta toplaniriz siz toplanin bize haber verin ok cvp bekliom”, 12.42’de “Cok erken olmaz mi?”, 13.11’de “Büsra 1.30 saat sonra müsaitmiş.büsra buraya gelecek.bize gelecek.buradan alirsiniz sonra tarif ederim evi.ok.”, 13.24’te “Msji yanlis okumuşsun, 1.30 saat SONRA yazio”, 14.45’te “Büsra bize gelince ben cagri atarim.milli egemenlik cad.mite doğru gelin yolun saginda merkez fırin var biz orada olacagiz.ok.”, 15.18’de “…siz neredesiniz,kusura bakma kontur 0 bu son msj.”, 17.20’de “…merak etme annem böyle olacagini biliomus sanki anahtari birakmis.,evdeyim.bu gün bi daha anladim ki seni gerçekten seviyormusum.s.c.s.”, 17.43’te “…büsrayla cok acil konuşmam lazım cok önemli,ltf büsraya deki annesi onu cok seviyormus.”, 21.10’da “Ya… soramazsam catlicam sen-büsra bisi oldumu büsra öle dedi,bana doğruyu söyle”, 21.17’de “Ya büsra sana bisi yaptilarmi dedim önce bilmiyorum dedi,sonra …iti tanermi yapti dedim hepsi yaptı dedi,sana ne dedi.”, 21.24’te “Ona anlattığımda sendin,konuyu degistirme”, 21.36’da “Tamam ama sakın aklindan böyle birşey geçmesin.cnm ltf ne olursa olsun bana yalan söyleme,Itf. ben o kizi anlamıyorum. kesin biz yanacaz arada. bu arada busra giderken getirdiğin gibiydi. ve onu almaya abisiyle babasi geldi. babası sordu kim yaptı o da …dedi. ne süprizi”, 21.39’da “Bilmiyorum,ama …bitti prmb okula gelecekler büyük ihtimal”, 21.50’de “Ya kendine gelsin yarin aracaim….hakkinda bu tarz şeyler duymuştum, inanmamıştım. Doğruymuş, sende onun ark.oldugun için seninle de konuşmayacaktım bi de msj larima cvp vermiince neyse”, 22.07’de “…annem herseyi anladı. bittim ben,bu gün ne kadar kötü bir gün!!ama seni cok seviyorum,!”, 22.11’de “Bodruma indi tam temizliyemedik ortalığı burada ne oldu dedi,sustuk ikimizde.bakalim ne olacak ofof bi parti yapalim dedik elimize yüzümüze bulaştırdık.”, 22.14’te “Bilion mu?bugün annemler arabayla kaza yapmis.diyorum ya gerçekten iğrenç bir gün,su sikintiiar bi geçsin horoz adiyacagim.”, 22.23’te “Ay saol.zor günler bizi beklio.cok isimiz var cok.hep benim yüzümden büsrayi orada birakmayacaktim.allah beni kahretsin,kendimi cok kötü hissediyorum.”, 22.29’da “Seninle hic alakasi yok sen elinden geleni yaptın.daha ne yapacaktin ben hic bisi yapmadım aptal gibi.,”, 22.32’de “Tamam kapatalim yarin nasil olsa biz istemesekte acilacak bu konu (bende seni seviyorum)”, 22.46’da “Neyse bu konular beni fena yordu .s.c.s. İyi geceler ne kadar iyi olabilirse”, 22.49’da “Uyudun mu yoksa neyse rahatsiz etmeyeyim iyi geceler s.s. Bye”, 02.01.2007 tarihinde saat 17.44’te “…kusura bakma rahatsiz ediyorum,ne oldu bana bilgi verir misin? Kimseye ulasamiyorum.cvp atarsan sevinirim” şeklinde mesajlar gönderildiği,
İncelemeye konu cep telefonundan … ismiyle kayıtlı 535 *** 2117 numaralı hatta; “Bu konuyu kapatalim lütfen seni seviyorum”, “Yok ya benim suÇum hep”, “Cok komiksin geçmiş olsun”, “Evet ya”, “Nasil anladı be bende seni seviyorum”, “Kusura bakma seni Çok ama Çok seviyorum”, “Sen yarin onu araşan konuşsan ne dersin olurmu bence bu salak …le evlenmek İst bahsediyo du valla bilmiyorum ama”, “Onu bos ver de neyi …yapmis babasi ne dedi ki sana veya ona hem sana direk bi soru kizligi bozulmusmü kusura bakma”, “Nden bi sey yazmiyon sorabilirmiyim ben de seni seviyorum ama iste perşembe günü sana suprizim var cevap ver”, “Ama o bana bir şeyler anlatti biliyon mu ha”, “Sana O ne dedi”, “Tabi hayir olamaz öyle bir sey”, “Hayir tabi de sadece üzerini giydirdim o kadar kendisi üstüme yatti ama ben bir sey yapmadim”, “Tamam”, “Sizi bekliyoruz ama hadi cevap yaz”, “Tamam”, “Sen birini seviyormussun herhalde ama adini söylemedi Çok seviyormussun öyle dedi ama bilmem kimmiş”, “Siz gelin ya bir sey olmaz istedigmz kadar dururuz”, “1 saat sonra okulun önüne gelin” şeklinde mesajlar gönderdiği, incelemeye konu cep telefonundan 542 *** 2834 numaralı hatta; “…telefonu açtigin zaman haber ver” şeklinde mesajlar gönderildiği,
… Cumhuriyet Başsavcılığınca 23.02.2007 tarih ve 1-118 sayı ile; tanık … Biçer hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği,
Suça sürüklenen çocuklar …, … ve inceleme dışı suça sürüklenen çocuk… Bagcıoğlu’nun 02.01.2007 tarihinde tutuklandıkları, 24.04.2007 tarihinde tahliye edildikleri,
Anlaşılmaktadır.
Katılan mağdur … (Torun) kollukta; “01.01.2007 günü saat 15.15 sıralarında arkadaşım … ile birlikte bizden büyük olan üniversiteli ablalarımızın yanına gitmek için anlaştık. Telefonla yer belirledik, arkadaşım … ile Kazım Karabekir Mahallesinde bulunan merkez fırını karşısındaki ana cadde üzerinde bulunan durakta 15.30 sıralarında buluştuk. Buluşmamızdan hemen sonra …’e telefon geldi arayanın okul arkadaşlarımızdan… isimli arkadaşımız arayıp Işıkpınar’da bulunan yazlık evlerinde mangal partisi yapacağım söylemiş biz de kabul ettik. On dakika sonra… kendisinin kullandığı bir otomobil ile geldi, otomobilin içerisinde… okul arkadaşlarımızdan …, … ve … isimli arkadaşlar vardı. Ben önce gitmek istemedim ama daha sonra fikrimi değiştirdim ve hep birlikte…’nın Işıkpınar’da ki yazlık evlerine gittik. Bu sırada saat 15.40 sıraları idi. Biz hemen görev paylaşımı yaparak bir kısmımız mangal yaktı, bir kısmımız da sofranın kurulmasına yardımcı olduk. Etler piştikten sonra yemeğe başladık, yemek sırasında kola içtikten on dakika sonra uykum geldi ve uyudum. Daha sonrasını hatırlamıyorum, gözümü açtığımda Adaletlerin apartmanının … katında olduğumu fark ettim. Ayıldıktan sonra babam …’i cep telefonu ile aradı ve babam ile birlikte abim gelerek beni eve götürdüler. Bu arada gözümü açtığımda ve kendime geldiğimde iç çamaşırımın olup olmadığının farkında değildim ancak hastanede muayene sırasında iç çamaşırımın olmadığını ve hâlen de iç çamaşırımın olmadığı ve iç çamaşırımın da nerede olduğunu bilmiyorum. Zannedersem benim bu duruma getirilmem organize olabilir, ancak …’in böyle bir şey yapacağını zannetmiyorum fakat… adlı arkadaşımın böyle bir organizede bulunacağını sanıyorum. …’in ise bu tür bir işe gireceğini zannetmiyorum. Bütün bu olaylardan sorumlu olan herkesten şikâyetçi ve davacıyım.”,
Savcılıkta; “Olaya ilişkin olarak Jandarmada avukatımın yardımıyla ifade vermiştim. Orada anlatmış olduğum hususlar doğrudur. Ben … ve …ile … Milli Piyango Anadolu Lisesi 9. sınıfında birlikte öğrenciyiz. Ziya, … da bizim okulda ancak başka sınıfta öğrenciler. Kendileri ile daha önceden tanışıyorduk. Bu olaydan yaklaşık 3 ay önce zaman zaman arkadaşım …, Ziya, …ile bir araya gelerek okul çıkışında veya okul öncesinde sinemaya, kafeye gidiyorduk. Arkadaşım … ile… arasında duygusal bir yakınlaşma vardı. Benim ismi geçen erkek arkadaşlarımla herhangi bir duygusallık söz konusu değildi. 31 Aralık 2006 günü arkadaşım … benimle telefonla görüşerek yılbaşını kendi evlerinde kutlamamızı söylemişti. Ben de durumu anneme ilettim. Annem izin vermemişti. Bu defa dün yani 01.01.2007 günü öğlenden sonra ev telefonumuzu … arayarak benimle üniversitedeki ablalarla buluşacağız, seni tanıştıracağım, beraber ders çalışacağız, annenden izin alabilir misin diyerek beni çağırmıştı. Ben konuyu anneme anlattım. Annem de iki saatliğine izin verebileceğini söyleyince saat 15.00 sıralarında Yavuz Selim Mahallesindeki evimizden tek başıma ayrıldım. Arkadaşım … ile evlerinin karşısındaki Merkez fırınında buluştuk, bu esnada… adlı …’in arkadaşı cep telefonu ile …’i aradı. …’e bulunduğumuz yeri tarif etti. Daha sonra…’nın kullandığı beyaz renkli markasını ve plakasını hatırlamadığım bir … yanımızda durdu. Aracın içerisinde …ve … adlı kişiler de vardı. Ben ve … aracın arka koltuğuna oturduk. Birlikte…’ya ait Işıkpınar köyündeki yazlık evine gitmiştik. Saat 15.30 sıralarında birlikte mangal yaktık. Televizyon izledik. Müzik eşliğinde oyun oynadık. Yemekten sonra masada bulunan kola bardaklarından herkes içince ben de içmeye başladım. Ancak kolanın içerisinde alkol ya da başka bir uyuşturucu veya uyarıcı bir madde olup olmadığını içerken hiç kokusundan veya tadından çıkartamadım. Bana da gerek…, gerekse …, … ve … içmiş olduğum kolanın içeceğin içerisinde alkol ya da benzeri bir şey bulunduğuna dair bir açıklamada bulunmadılar. Birinci bardak kola içtikten sonra, daha sonra kendim masanın üzerinde bulunan pet şişeden kola bardağıma doldurdum. Doldurduğum bardağı içtikten sonra yani ikinci bardak kolayı içtikten sonra başım …, kanepeye uzandım. Sanırım benim içmiş olduğum kola şişesinden ilk etapta …, …, …ve… içmemişti. Daha sonra…, …ve …’ın kola şişesinden bardaklarına servis yaptıklarını ve içtiklerini hatırlıyorum. Ancak … benim içmiş olduğum masanın üzerinde bulunan daha önceden doldurulmuş vaziyette olan kola bardaklarından bir yudum içmişti. Daha sonra içmediğini gördüm. Ancak niçin içmediğine dair bana her hangibir şey söylemedi. Ben yukarıda belirttiğim şekilde başım dönmesi ile kanepeye uzanmamdan sonraki olayları hatırlamıyorum. Muhtemelen içmiş olduğum kolanın içerisinde alkollü içecek ya da başka bir uyuşturucu madde katılmış olabilir. O nedenle şuurumu kaybetmişim. Giysilerimin çıkartılarak fiili livata suretiyle, organ sokmak yöntemiyle ırzıma geçildiğine dair hiçbir şey hatırlamıyorum. Bu olaydan sonra saat 19.00 sıralarında … adlı arkadaşımın evlerinin bodrumuna kim tarafından götürüldüğümü, çıkartamıyorum. Üzerimde bulunan iç çamaşırlarımın da kimin tarafından çıkartıldığını ve üzerimde bulunan giysilerimin nasıl çıkartıldığını da hatırlamıyorum. Ben …’in evinde uzandığımı, dinlendiğimi, doğru dürüst çıkartamıyorum. Ancak … tarafından ayıltmak için başıma soğuk su döküldüğünü, başımın ağrıdığını ve üşüdüğümü hayal meyal hatırlıyorum. Bana yönelik cinsel saldırı ile ilgili ifadede belirttiğim gibi hiçbir şeyi çıkartamıyorum. Daha sonra babam beni askeri hastaneye götürmüştü. Orada doktorlar beni muayene etmişler hatta iğne yapmışlar. Bu müdahaleyi de hatırlayamıyorum. Yanılmıyorsam 23.30 sıralarında askeri hastanede kendime geldim. Annem ile babamın yanımda olduğunu gördüm. Hâlâ başım dönüyordu. Kusuyordum. Babam benim rahatsızlığımı görünce olayı Jandarmaya ve Polise bildirmişti. Daha sonra doktorlar tarafından cinsel saldırıya istismara uğrayıp uğramadığım konusunda kendi isteğimle ve babamında rızasıyla … Devlet Hastanesinde muayene oldum. Bana fiili livata suretiyle tecavüz edildiğini öğrendim. Bu şekilde beni kandırarak saflığımdan, iyi niyetimden yararlanarak içmiş olduğum kolalı içeceğin içerisine alkol ya da başka bir madde katarak sarhoş olmamı, bilincimi kaybetmemi sağladıktan sonra fiili livata suretiyle tecavüz eden bu suçun işlenmesi için yardımcı olan eylemi gerçekleştiren…, …, … adlı kişilerden şikâyetçiyim. Ayrıca bu şekilde ırza geçme olayının hazırlanması için daha önceden plan yaptığını tahmin ettiğim … adlı kişiden de şikâyetçiyim. Kendisi adı geçen şüphelilerle beni buluşturdu. Alkollü içki içirdikten sonra olay yerinden uzaklaşarak bu kişilerin bana cinsel saldırıda bulunmalarını sağladığı için …’in de cezalandırılmasını istiyorum. Olay esnasında ben adet (regl) görüyordum. Bana yönelik cinsel saldırı fiili livata suretiyle yani ters ilişki sonucu yapıldığını belirtmek istiyorum. Olay meydana geldiği evde bana ait sutyenim ve külotum çıkartıldığını ve bahçeye atıldığını duydum. Kesinlikle ben kendi isteğim ile…, …ve … ile ters yoldan ilişkiye girmedim. Bunların bana ikram ettikleri kolanın içerisinde alkollü içki olduğunu bilmiyordum. … ve bu kişiler bana bu konuda herhangi bir bilgi vermediler. …’in ifadesinde belirtmiş olduğu, benim…, …ve … ile birlikte…’nın aracında içki içtiğime dair iddialar doğru değildir. Ben… adlı kişinin aracına … ile birlikte binmiştim. Aracın içerisinde…, … ve …’in … şişelerde Efes adlı bira içtiklerini görmüştüm. Bana bira ikram ettiler. İçmemiştim.”,
Mahkemede; “Yılbaşı akşamı … beni ev telefonumdan aradı, yılbaşını kutlamak amacı ile kendi evlerinde beraber olmamızı istedi ancak annem buna izin vermedi, bir gün sonra … beni tekrar aradı, üniversiteli ablalar ile buluşacağımız söyleyince annem bana iki saatlik izin verdi, biz de … ile Merkez fırının önünde buluştuk, … benim okul arkadaşımdır, biz Merkez fırının önünde iken …’i… telefon ile aradı, konuştular, bir müddet sonra da… kendisinin kullandığı beyaz bir … ile yanında …ve … olduğu hâlde geldiler, biz beraber araca bindik, Ziya’nın yazlık evine gittik, evin kapısını … anahtar çıkararak açtı, eve girdik, mangal falan yapıldı, yemek yedik, orada bulunan koladan ben bir bardak içtim, bir bardak daha doldurmuştum, yarısını içmiştim ki kafamın döndüğünü, üşüdüğümü ve ellerimin titrediğini hissettim, kanepeye geçip uzandım, ondan sonrasını ise hayal meyal hatırlıyorum, sadece sanıkların üçünün de soyunduklarını hatırlamıyorum, çıplak olduklarını hatırlıyorum, beni çekiştirdiklerini hatırlıyorum ancak başkaca olan olayları hatırlamıyorum sanıkların belirttiği gibi … beni çağırmış, ben gitmek istememişim, böyle bir şey hatırlamıyorum, yine …’in evine nasıl götürüldüğümü, bunu da hatırlamıyorum sanıkların bana ne yaptıklarını hatırlamıyorum, sanıkları da yine okul arkadaşım olarak tanıyorum, sanıklardan şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum, …’ten de şikâyetçiyim, bu işin komplo olduğunu ve …’in de bu işin başında olduğunu düşünüyorum ondan da şikâyetçiyim. Benim içtiğim koladan … de dahil herkes içti, zaten bardaklar hazırdı. Sorduğunuz gibi ben yemek yerken fondip diye bir kelime duymadım, daha önce içkili ortamlarda bulunmadım, içki nedir bilmiyorum. Merkez fırının oradan araca binip eve giderken araçta bira vardı, bana da iç diye teklif ettiler ben içmedim, … ve sanıklar içtiler. Sanıklar bizi almaya geldiklerinde ben … ile beni söylediğim gibi ablaların evine bırakacaklar diye tahmin ettim, onun için bir tepki vermedim, eve gittiğimizde zaten … anahtarı çıkarıp kapıyı açınca ben şüphelendim, tepki verdim, … yemek yiyip gideriz bizi araba ile bırakırlar deyince ben de bir şey söylemedim. Ben araçta dediğim gibi onların bira içtiğini gördüm ancak daha önce içki içtiklerini bildiğim için herhangi bir tepki vermedim. Ben jandarmada verdiğim ifadeyi kabul etmiyorum sadece …’in yerimizi tarif ettiği, ben hastaneden sonra jandarmaya gittim, şuurum yerinde değildi. ben sanık savunmalarını kabul etmiyorum, ifadem doğrudur ısrar ediyorum.”,
Katılan … kollukta; “Kızım … hâlen … Milli Piyango Anadolu Lisesi 1’nci sınıf öğrencisidir, kızım … 01.01.2007 günü saat 14.00 sıralarında ikametimizden dışarıya arkadaşı olan … Biçer ile bayramlaşmak amacıyla izin alarak çıkmıştır, aynı gün saat 16.00’ya kadar kızımın dönmesini bekledik, havanın kararması ile birlikte kızım gelmediğinden …’i telefon ile aradık ancak kendisine telefondan ulaşamadık, bunun üzerine bayanın evinin 0446 224 4769 nolu telefonundan tekrar aradık, telefona amcasının kızı çıkmıştı, sorduğumuzda bayan bize … ile birlikte evden ayrılarak bir arkadaşlarına gittiklerini söyledi, ben de kendisinden gittikleri yerin telefonunu istedim, bana verilen telefon cevap vermeyince tekrar …’in evini arayarak yalan söylediklerini anladım ve kızımın derhal geri getirilmesini istedim, bu arada saat 17.00 sıraları olmuştu, ben kızımı aramak için birkaç numara daha çevirdim, bu numaralar içerisinde 0535 608 2117 nolu telefonu aradım karşıma …’in ablası olduğunu beyan eden bir bayan çıktı, bu bayan bana …’e ulaşırım ve onları çağırırım diyerek telefonu kapattı, saat 19.00 sıralarında söz konusu ablası ve …’in erkek kardeşi ile birlikte …-Merkez-Mit kavşağı ile Milli Egemenlik Caddesi üzerinde bulunan Merkez Ekmek Fırının önünde kızım …’yı teslim ettiler, kızımı teslim almış olduğumda şuuru kapalı, gözleri büyümüş, elbiseleri ıslak, yedikleri yemeği üstündeki elbiseye çıkarmış vaziyette ve üsttü başı alkol kokuyordu, buraya kadar anlatmış olduğum beyanımda eşim … görüştüğü için saatleri ve konuşma şekillerini eşim bilmektedir, ancak 19.00 sıralarından sonra kızımın durumunun iyi görmediğimden dolayı … Asker Hastanesine kendim götürdüm, acil serviste kan örnekleri alındı, idrar örneği alındı, midesi yıkandı, kızıma serum bağlandı ve kızımın şuuru 24.00 sıralarında açıldı, Askeri Hastane yetkilileri C. Başsavcılığına ve Polis Karakollarına olay ile ilgili olarak haber verdi, Polislerin almış olduğu ifadede olayın Jandarma Bölgesinde olduğunu öğrenmiş bulunduk, kızım …’dan olay saatinde yanında bulunan arkadaşlarının isimlerini aldık ve Milli Piyango Anadolu Lisesinden de adı geçen çocukların telefon ve adreslerini aldık ve … İl Mrk. J. Krk. K. lığına olayı aktardık, yapmış olduğum araştırma sonucunda… isimli şahıs ile … isimli şahısların sevgili olduklarını öğrendim, … ile … isimli şahsı da yanlarına alarak kızıma yönelik bir komplo hazırladıklarını öğrendim, … isimli bayan Işıkpınar köyündeki olaya katılmadan alkol dahi almadan… isimli şahıs tarafından evine bırakıldığını öğrendim, … isimli bayan ile ilk görüşmem de daha ben bir şey sormadan bana …’ya çok kötü bir şeyler mi yaptılar dedi, dolayısı ile ben …, Ziya, …ve … isimli şahısların bilerek ve planlayarak kızımı tuzağa düşürdüklerini düşünüyor ve şahıslardan hem maddi hem de manevi olarak davacı ve şikâyetçiyim.”,
Mahkemede; “Şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum, ben ayrıca sanıklar haricinde … Biçer’den de şikâyetçiyim, olay günü ben kızımı akşam saat 16.35-17.00 sularında Merkez fırının oradan aldım, aldığımda kendinde değildi, göz bebekleri büyümüştü, eve geldiğinde istifra ediyordu, hemen askeri hastaneye götürdüm ve akşam saat 21.00-22.00 sularında kendisi ile konuşma imkânımız oldu ve olaya ilişkin bilgi alabildik, doktorun söylediğine göre içki ile böyle bir şeyin olmasının mümkün olmadığını bize ifade etti, bunun üzerine ben de çocuğuma başka zehirli bir şeyler vermiş olabileceklerini düşünerek kan örnekleri alındı ve delil olarak sunuldu, daha sonra karakola şikâyete gittik ve orada olayın Işıkpınar’da bir evde olduğunu öğrendik, kızım bana olaya ilişkin teferruatlı bir şey söylemedi…Olay günü ben kızımı hastaneye götürdüğümde kendisinin yürüyecek durumu yoktu, ben koluna girerek destek olmak suretiyle hastaneye götürdüm, acile girip sandalye oturduğumuzda ise kızımın oturuşu normal bir oturuşu değildi kafasını geriye doğru bırakmıştı, bunun üzerine doktor böyle oturamayacağını sedyeye koymamız gerektiğini bize söyledi, başlangıçta ben zehirlenme şüphesi üzerinde duruyordum, daha sonra muayene sırası gelip doktorun istemi üzerine kızımı annesi soyundururken iç çamaşırlarının olmadığını fark ettik, bunun üzerine çocuğuma başka şeylerin de yapılmış olabileceğini düşünerek doktorumuza söyledik.”,
Katılan … Savcılıkta; “Kızım …’nın arkadaşı olduğunu söyleyen ve kendisini daha önce bir kez görmüş olduğum … adlı arkadaşı 31.12.2006 günü öğleden sonra ev telefonu ile bizi arayarak kızım …’nın yılbaşı gecesini kendi evlerinde arkadaşları ile birlikte geçirmek istediklerini söyledi. Ben de uygun görmedim, dün öğleden sonra yine evimizdeki telefonu arayarak üniversiteden ablaları olduğunu, …’yı bunlarla tanıştıracağını, bu nedenle iki saatliğine … için izin istediğini söyledi. Ben de uygun gördüm. Kızım … da dün öğleden sonra saat 14.30 ya da 15.00 sıralarında biz evden ayrıldıktan sonra arkadaşı …’in yanına gitmişti. Ben eşim Faik ile birlikte saat 16.30 sıralarında evimize dönmüştüm. Kızım …’nın eve gelmediğini öğrenince telefon ile arkadaşı …’i evlerinden aradım. Ablası olduğunu söyleyen birisi telefona bakmıştı. …’in ve …’nın henüz eve gelmediklerini söyledi. Daha sonra yeniden aynı şekilde telefonla …’i aradım. Bu defa abisi olduğunu söyleyen kişi telefona baktı, …’e haber vereceğini … ile birlikte geleceklerini, merak etmememizi söyledi. Ben …’in cep telefonunu istedim, bana …’in cep telefonunu verdi saat 17.00 sıralarında hem cep telefonundan hem de ev telefonundan …’i aradım. …’yı sordum. …’nın geldiğini, alt katta olduğunu, uyuduğunu telefona daha sonra vereceğini söyleyince korkuya kapıldık, ısrarlı bir şekilde kızıma telefona vermesini ve kızımla konuşmak istedim, … telefon ile konuşamadı, bu defa …’e evlerinin adresini sordum. Açık adresini vermedi. Merkez Lokantasının yanına …’yı getireceğini söyleyince eşim oğlumla birlikte sözü edilen lokantanın önünde …’yı alıp getirdiler. … üstüne kusmuş, yarı baygın vaziyette, konuşamıyordu, sarhoş gibiydi ve alkol kokuyordu. Bir türlü konuşanlara cevap veremiyordu. Biz hasta olduğunu tahmin ederek saat 19.00 sıralarında kendisini askeri hastaneye götürdük. Doktorlar muayenesini yaptılar. …’nın iç çamaşırlarının üzerinde olmadığını fark edince bir cinsel saldırıya ya da tecavüze uğradığına dair içimize şüphe düştü. Askeri hastanedeki kadın doğumcu muayene etti. Ancak bize açıklayıcı bilgi vermedi. Biz kızımızın başına kötü bir şey geldiğini düşünerek olayı polise ve jandarmaya bildirdik. Kendi rızamızla iznimiz doğrultusunda bedensel iç ve dış muayenesini yaptırdık. Kızımın fiili livata suretiyle ırzına geçildiğini öğrendik. Kızıma kola adlı içeceğin içerisine ismini bilmediğimiz alkol ya da benzeri madde katarak sarhoş eden daha sonra cinsel saldırıda bulunarak ters ilişkiye giren isimlerini olay nedeniyle öğrendiğim …, Ziya, … isimli şahıslardan şikâyetçiyim. Ayrıca kızımı kandırarak bu kişilerle buluşturan ve buluşma planını yaparak alkollü içki içirterek ırzına geçilmesini sağlayan … isimli kişiden de şikâyetçiyim.”,
Mahkemede; “Şikâyetçiyim, davaya katılmak istiyorum, … olaydan bir gün önce yılbaşı için benden izin istemişti, ancak ben izin vermedim, bir gün sonra tekrar telefon açarak üniversiteli arkadaşlar ile bayramlaşmaya gidecekleri söyleyerek benden izin istedi, ben de izin verdim ancak daha sonra babası ile birlikte bayramlaşma ziyaretlerine gideceğimiz için erken dönmesini söylemek amacı ile …’lerin evini aradım, evde olmadıklarını sanırım …’in ablasından öğrenince …’in telefonunu istedim, ancak vermek istemedi, ben seni ararım dedi, aradan yarım saat geçince aramadılar, ben tekrar aradım, yine telefonu vermek istemedi, ben de niye telefonu vermiyorsun, … ziyaretine gideceğiz, onun için erken çağıracaktım deyip ısrar etmem üzerine bu kez telefonu verdi, …’i aradım, endişelenmiştim, …’e kızıma bir şey mi oldu dedim o da yok teyze bir şey yok, biraz alkol aldı dedi, beni görüştürmediler, alt katta olduğunu söylediler, ben de adresi sordum babası ile gidip alacağımızı söyledim, onlar da vermediler, Merkez fırının oradan almamızı istediler, babası gidip onu Merkez fırının oradan aldı, kızım geldiğinde çok kötü durumda idi, kendinde değildi, saçları ıslaktı.”,
Tanık … Biçer kollukta; “… ve …benim sınıf arkadaşım olur. …ve …’ı ise aynı okuldan tanırım. Bundan yaklaşık 10 gün önce yılbaşı partisi için birlikte plan yaptık fakat …olmadığı için bir gön sonra yani 01.01.2007 günü…’nın evinde parti vermeye karar verdik. 01.01.2007 günü beni… babasının arabası ile caddeden aldı, arabada …, … ve … vardı ve hep birlikle … Merkez Işıkpınar köyünde yazlıklarına doğru hareket ederken …, …ve … araçta bulunan içkiden içtiler, bizler eve varana kadar içki şişesinin yarısı bitmişti. Biz eve vardık bir süre sonra birlikte mangalı yaktık, yemekleri yedik. Tekrar içki çıkarttılar ben bu olaydan rahatsız oldum fakat dört arkadaşım içki içmeye devam ettiler, bu sırada … bana başının biraz döndüğünü söyledi, benim ortamdan sıkıldığımı anladılar ve… arabası ile beni aynı gün saat 17.00 sıralarında alarak evime bıraktı. Ben …’yı merek ederek…’yı aradım ‘Telaşlı bir şekilde … sızmış.’ dedi ve telefonu kapattı. Bir süre sonra tanımadığım bir numaradan beni aradılar ve bana ‘…’yı getiriyoruz kapının önünden alırsın.’ dediler, ben aşağıya indiğimde … sallanarak karşı apartmanın … katına indi, ben de arkasından gittim ve …’yı alarak evimize getirdi. Tuvalet ihtiyacının olduğunu söyledi, ben kendisine yardımcı olduğumda iç çamaşırının olmadığını gördüm. Ben aynı gün saat 19.00 sıralarında…’yı arayıp … ile ilişkiye girip girmediğini sordum. …da bana …ile …’yı çıplak vaziyette gördüğünü ve hemen dışarı çıkarttığını ve …’e bir şey oldu mu diye sorduğunu …’in de hayır bir şey olmadı dediğini bana söyledi, ben de …’nın ailesini aradım ve ailesi geldi.”,
Şüpheli sıfatıyla Savcılıkta; “Ben … ile aynı okulda ve sınıfta okuyorum. Bu sebeple de arkadaşlığımız diğer arkadaşlardan daha farklıdır. Yani daha samimiyiz. Bu samimiyetimize güvenerek kendisiyle olay tarihinde Işıkpınar’da daha önceden tanıştığımız…, …ve … ile birlikte eğleneceğimizi düşünüyorduk. Bu sebeple … ile 1 ya da 2 gün önce yapmış olduğumuz plan nedeni ile kararlaştırdık. Olay günü ben … ile telefonla görüştük, … ile … Milli Egemenlik Caddesinde bulunan bir fırının yanında buluşacaktık, Ben daha evden çıkmadan telefon geldi. Telefon açan…’ydı. Biz …’yı aldık, şuan arabada bizimle sen de gel gidelim dedi. Bunun üzere ben de buluşacağımız yere gittim. Orada…’nın kullanmış olduğu otomobil buluşacağımız yerde duruyordu. Ben gittim, arabaya bindim. Araçta arkadaşların hepsi de vardı. Hep birlikle Işıkpınar’a…’ların yazlığına gittik, burada mangal yakılacağını öğrendim. Oysa ben başta mangal yakılacağını bilmiyordum. Burada… ve diğer arkadaşlar mangal yaktılar. Biz bu arada … ile içeride oturuyorduk. Ancak daha sonra birbirimize yardımcı olduk, etlerin hazırlanmasında ve diğer konularda yardımcı olduk. Ben evde yiyecek ve içeceklerin yanında alkol içeceğe ait müstakil bir şişe görmedim. Ancak … kendisi lavabonun yakın yerinde 2,5 litre bir kola şişesi vardı. İçmek için kapağını açtı. Ancak bu kapak açılmasına rağmen asit çıkmadı. … da ‘Neden asit çıkmadı?’ diye sordu. Diğer arkadaşlar …’ya içinde alkol, yanlış hatırlamıyorsam votka var dediler. Bu açıklamalar karşısında ben rahatsız oldum, ağabeyimi telefonla arayarak gitmek istedim. Ancak abimin telefonu kapalıydı. Ulaşamadım Ancak ben bunu diğer arkadaşlara söylemedim. Sadece gideceğimi …’ya söyledim. Daha sonra sofra kuruldu oturduk. Sofrada içerisinde votka olan kola içildi, Sofrada bu kola şişesindeki içki bitmeden … dolaba kadar gitti. Dolapta bir miktar rakı bulduğunu söyledi, bunun üzerine onu da getirip diğer arkadaşlardan … ve… bu rakıdan da içtiler, hatta yolda gelirken bile … kahverengi bir şişede …ile birlikte içki içtiler. Ben bu ortamdan rahatsız oldum, hatta benim montum …’da, …’nın montu da benim üzerimdeydi. Ben …’ya ‘kalk gidelim’ dedim, kendisi montumu çıkararak üzerime fırlattı. Ben de gelmeyeceğini düşünerek tek başıma gitmeye karar verdim. Benim içki sırasında rahatsız olduğumu… anladı, beni götürmek istedi, ben de kabul ettim ve olay yerinden… ile ayrıldım. Ayrılırken … son derece iyiydi. Baygın bir hâli yoktu. Sarhoş bir hâli de yoktu. Eğer böyle bir hâlini sezmiş olsaydım. Kesinlikle onu da alırdım. Ancak durumu gayet iyi olduğu için ben rahat bir şekilde ayrıldım, Hatta… ve … da …’nın benimle gelmesi için teklifte bulundular. Buna rağmen … gitme konusunda bir cevap vermedi. Bu sebeple ben yalnız eve gittim. Evde annemler yoktu. Ben eve vardıktan yarım saat ya da 45 dakika sonra beni telefonla şuan hatırlamadığım arkadaşlardan biri aradı. Bana ‘… aşağı in.’ dedi. Ben de abimle beraber dışarı çıktım. … karşıdan geliyordu. Yanlışlıkla karşı apartmana girdi. Sarhoş bir hâli vardı. Ben peşinden giderek …’yı aldım, eve getirdim. Evde bodrumda bulunan bir çalışma odası var. Oraya götürdüm. Benim amacım … ile olay yerine annemin gittiğimi bildiği için …’yı bu hâlde görürse benim de içki içtiğimi düşünür. Hatta beni okula bile göndermemeyi düşünebilir düşüncesiyle ben …’yı bodruma indirerek ayıltıp daha sonra ailesine haber verecektim. … evden çıkınca ailesine beni bahane göstererek çıkmış. Sarhoş hâlde de gördüklerinde bana tepki göstereceklerinden endişe ettim. Bu sebeple ayılarak ailesine gitmesini istedim. Ben daha önce hiç sarhoş insan görmedim. Nasıl ve ne kadar süre içerisinde ayılacağım da bilmem. Ben kısa sürede ayılacağını düşündüm. Hatta elini, yüzünü yıkadım, kafasına su döktüm. Ancak yine ayılamadı. Ancak sorduğum tüm sorulara cevap veriyordu. Annesi bizim ev telefonumuzu aradı. Aramadan önce … bana annemler ararsa ablalara gideceğimizi söyle dedi. Ben de annesi aradığında ablalara gideceğimi söyledim, her şeyi …’nın iyiliği için yaptım. …’nın ben kalktıktan sonra neler yaşadığını ben bilmiyorum. Bizim evde … tuvalete gideceğini söyledi. Ben de tam ayılmadığı için aşağıda bir şekilde tuvaletini yaptırdım. Bu sırada külotunun olmadığını gördüm. Tuvaletini yaptırdıktan 5-10 dakika sonra …’nın kendine gelebileceğini anlayınca babasını aradım. Ancak telefonu annesi çıktı. Durumu sade bir şekilde anlattım. Buluşacağımız yeri söyledim. Babası arabayla gelip aldı ve götürdüler. Olayda benim hiçbir kusurum yoktur. Daha önceden de bu arkadaşlarla arkadaşlığımız oldu. Fakat olayda art niyet bir durum düşünmedim. Düşünseydim kesinlikle onlarla buluşmazdım. …’yı da uyarırdım. Ancak bilmediğim için böyle oldu. Ben suçsuzum, suçlamaları kabul etmiyorum.”,
Mahkemede; “Mağdur … ve …okuldan sınıf arkadaşım diğer sanıklar ise okuldan arkadaşım olay öncesinde biz aramızda sanıklar, ben … ve …isimli bir arkadaşımız yıl başı amacı ile toplanıp parti yapmamız konuşulmuştu, daha sonra olay günü …beni aradı, …’nın numarasını istedi ne amaçla istediğini ben bilmiyorum, ben de olmadığını söyledim, telefonu… aldı, daha önceki konuşmalarımız çerçevesinde parti yapalım şeklinde teklif geldi, ben de kabul ettim, daha sonra ben … ile telefon ile görüştüm, çıkıyor musun dedim, çıkıyorum dedi, sanıklar …’yı yoldan almışlar, beni evimin yakınlarında bir yerden aldılar, daha doğrusu ben… ile konuştuktan sonra …ve …’ya sorayım kabul ederlerse geliriz dedim, …’yı aradım o kabul etti,…i aradığımda önce kabul eder gibi oldu, daha sonra misafirleri geldiğinden dolayı gelmedi, biz sanıklar ile buluşunca arabaya bindik, giderken arabada içki çıkarttı içtiler, daha doğrusu… haricinde diğer iki sanık ve mağdur içtiler, ondan sonra eve gittik, mangallar yakıldı, yemek yedik, orada kola vardı, … kolanın kapağını açınca bunun gazı kaçmış gibi gırgırına konuşmalar oldu, … da içine votka katıldığını …’ya söyledi, ben kendim içki kullanmıyorum, içkiye karşı birisiyim, yemek yerken bunlar bu koladan içtiler, sadece … tadını beğenmedi, …da içti ancak en çok …ile … içtiler, hatta …ile … aralarında düello yaptılar, kim daha çok içer diye, ben ortamdan rahatsız olduğumdan ve sarhoş olmalarından korktuğumdan dolayı sıkıldım, ayrılmak istedim, ben …’ya da gidelim diye teklifte bulundum, o bana ceketimi fırlattı, ancak bana net bir cevap vermedi, içeceğim gibi bir şeyler söylüyordu, …beni araba ile eve bıraktı, ancak telefonumu unuttuğum için tekrar geri döndüm, fakat ben evin içerisine girmedim, …bana sen arabada otur ben alıp geleyim dedi, aldı geldi bana da bir şey söylemedi, ben evde iken herhangi bir uygunsuz hareket ile de karşılaşmadım, evime döndükten sonra bana bir telefon geldi, aşağıya in dediler tam telefonun kimden geldiğini de hatırlamıyorum, abim ile aşağıya indiğimizde …’nın beyaz bir taksiden inip yalpalayarak geldiğini gördüm, herhalde bizim evi tanımıyor ki başka bir evin … katına indi, gidip oradan aldık, ancak anneme göstermek istemedik, zira annem benim de içki kullandığımı düşünür yanlış anlar diyerek görüştürmek istemedim, zira evimizin … katında çalışma odası var, oraya indirdik, bizim evimiz tek katlıdır, ben evde iken …’nın annesi aradı, …’yı sordu, ben kendisine düzgünce cevap veremedim, zira … annesine babasına durumunun söylenmemesini istiyordu, bu nedenle annesine biz sağlıklı cevap veremedik, annesi önce beni cep telefonumdan aradı, numarası telefonumda gözüktüğü için ve daha sonra …’nın durumu hoşumuza gitmediğinden ve nasıl ayıltacağımızı bilmediğimden ben …’nın annesini aradım, önce evimizi tarif etmeye çalıştım, ancak biraz karışık olduğu için en basit şekilde anlayacağı yer olarak Merkez Fırının orayı tarif ettim ve oraya götürdük, babası gelip oradan aldı, şunu da söylemek isterim, ben evden ayrıldığımda …’nın şuuru yerinde idi, yine evimize geldiğinde de sarhoştu ancak sorduğumuz sorulara gayet iyi bir şekilde cevaplar verebiliyordu. Ben evden ayrıldıktan sanırım yarım saat 45 dakika sonra sanıklar tarafından bizim eve getirildi ben durumundan şüphelendiğim için kendisine bir şey yapıp yapmadıklarını sordum, o da bilmiyorum hatırlamıyorum şeklinde cevaplar verdi. … bizim eve geldiğinde ben şuuru yerinde olup olmadığını ölçmek için annesinin babasının isimlerini ve ev telefonunu numarasını sordum ve hepsine de doğru cevap verdi. Ben Savcılıkta verdiğim ifadede bunu söyledim, jandarmada zaten çok ayrıntıya girmeden çok kısa bir ifade vermiştim, zaten uyku sersemi idim, hatırlamıyordum. Eve gittiğimizde kapıyı ben açmadım, zaten bizden önce alışveriş yapılmış eve konulmuş, anahtar bende olsa idi, daha önce sanıklar ile birlikte benim de eve gitmem gerekirdi. Bu olaydan 15 gün önce Fem dershanesinde ablaların yanına yazılılara çalışmak amacı ile gittik, dönerken …’nın babası bizi aldı, … babasına bayramın 1. günü de ablalar ile buluşacağımızı söyledi, böyle bir buluşma söz konusu değildi, ancak … parti nedeni ile gelebilmek için böyle bir şey söyledi.”,
Tanık … Suat… kollukta; “01.01.2007 günü tam hatırlamadığım bir saatte kız kardeşim … bana ‘Kız arkadaşıma içki içirmişler ve evimizin önüne bırakmışlar bana yardım et.’ dedi ve birlikte kız kardeşim ile aşağıya indik, … sallanarak karşı apartmanın bodrumuna girdi, biz de …’yı ayarak bizim eve kız kardeşim ile birlikte getirdik, … sürekli kusuyordu kahve yaptık içti ve uyudu. Ailesi aradı ve bir süre sonra gelip …’yı götürdüler.”,
Mahkemede; “Ben olayın oluş şeklini bilmiyorum ancak akşam saatleri idi, saati hatırlamıyorum, kız kardeşim … kapının önüne indi, ben de peşinden indim mağdureyi sanık… getirmiş bırakmış, dönmüş ben sanık…’yı ve arabayı görmedim, indiğimde kardeşim kapının önünde mağdure de evimizin karşısında bulunan üç katlı bir evin … katına iniyordu, biz mağdureyi bu binanın … katından aldık, aldığımızda … babama söylemeyin, ben sabah olduğunda giderim dedi, daha sonra mağdurenin annesi bizi aradı o şekilde görüştük, kızlarını almak istediler, ana yola çıkarın biz alırız dediler, ben de …’ya arabalarını sordum, o da bana Ford Focus olduğunu ve renginin yeşil olduğunu söyledi, ben … ile konuştuğumda şuuru yerinde idi, hatta kendisine ne oldu seni zorladılar mı hap verdi diye sordum o da yok bira içtik dedi.”,
Tanık …Tercanlı Mahkemede; “Benim olay hakkında bir bilgim yoktur, mağdur ve sanıklar benim okludan arkadaşlarımdı tanıyorum, olaydan önce aramızda konuşmuştuk yılbaşı partisi yapacaktık, şu anda sanık konumunda olan arkadaşlar beni de davet ettiler, olay günü de … beni aradı davet etti ancak ben gitmedim, Sorduğunuz gibi …’nın bu parti olayından haberi vardı çünkü kendi aramızda konuşmuştuk… … başka bir yere davetli olduğunu gelemeyeceğini söylemişti ancak olay günü … beni aradığında …’nın vazgeçtiğini ve partiye katılacağını bana söyledi…”,
Tanık Ertunç Altuntaş Mahkemede; “Ben … Askeri Hastanesinde genel cerrahi uzmanı olarak görev yapıyorum, olay günü de acil doktoruydum, hastane kayıtlarımızda bana sorduğunuz gibi … saat 20.35 civarında hastanemize intikal etmiştir, yine sorduğunuz gibi … hastaneye annesi ve babası ile birlikte yürüyerek gelmiş, bulantı kusma ve halsizlik şikâyetlerini bizzat bana söylemiştir, babasının zehirlenme ihtimalini belirtmesi üzerine de dahiliye uzmanı ile gerekli irtibata geçilmiş, midesi yıkanmıştır. Ancak zehirlenme olup olmadığına ilişkin hastanemizde tetkik imkânı olmadığından biz sadece acil önlem olarak hastaya gerekli müdahaleleri yaptık. … dediğim gibi babası ve annesi ile birlikte yürüyerek geldi, sandalyeye oturdu ancak o sırada … ile konuşup konuşmadığını tam hatırlamıyorum fakat babasının bir takım endişeleri olduğunu dile getirdiğini hatırlıyorum. Olayın savcılığa ne zaman bildirildiğini tam hatırlamıyorum ancak kadın doğum servisinde muayene olduktan sona askeri savcılığa bildirimde bulunulduğunu hatırlıyorum. Her bulantı ve kusma sonucunda hastanemize intikal eden hastaların psikiyatri bölümüne sevki söz konusu değildir, ancak dahiliye doktorumuzun bu hastada yaptığı değerlendirmeler sonucunda böyle bir sevk uygun görülmüştür. Benim olaya ilişkin hatırladığım acil serviste iken mağdurenin babası ile birlikte direk içeri girdikleri ve mağdurenin sandalyeye oturduğudur, sorduğunuz gibi o anda mağdurenin ruh hâline ilişkin somut bir şey hatırlamıyorum, zira acil servis çok kalabalıktı ancak daha sonra şikâyetlerini bizzat mağdurenin ağzından dinlediğimi hatırlıyorum, ancak mağdurenin bilincinin yerinde olup olmadığı, şuurlu olup olmadığı noktasında rapor da yazdığım bulgularım doğrudur, raporumda da şuurunun açık, bilincinin yerinde olduğunu belirtmişim.”,
İnceleme dışı suça sürüklenen çocuk… Bagcıoğlu Savcılıkta; “Ben Milli Piyango Anadolu Lisesinde 9. sınıf öğrencisiyim. Arkadaşım … aynı lisenin başka bir sınıfında öğrencidir. … ile …de … ile aynı sınıftalar. … da bahsi geçen okulda arkadaşımız olur. Zaman zaman … ile …adlı arkadaşımız bir araya gelip seviştiklerini, öpüştüklerini, …’nın …’den hoşlandığını ve sevdiğini biliyorum. Ancak …bir kıza bağlanacak ya da … ile ilgilenecek kişiliğe sahip bir kişi değildi. Bu arkadaşlarımızla arada bir buluşuyorduk. Birlikte baş başa eğlenmek için kafe ya da başka bir yere gitmemiştik. 01.01.2007 günü arkadaşım … cep telefonu ile bana mesaj çekerek yılbaşını kutlamadıysak birlikte kutlama teklifinde bulundu. Ben de bu teklifi kabul ettim. …’i arayarak Işıkpınar’daki evimize gidebileceğimizi söyledim. Ayrıca benimle birlikte … ve …’in de geleceğini söylemiştim. … bana …’nın geleceğinden bahsetmemişti. Saat 15.00’de …’in evinin önündeki Merkez fırınının önünde buluşacağımıza karar verdik. Ben babama ait … plakalı araca …’i ve …’ı alarak buluşacağımız yere giderken …bir tane küçük votka ve iki şişe bira almıştı. Arabanın içinde bira içmeye başlamıştı. … ile …’i arabaya aldıktan sonra Işıkpınar köyünde bulunan yazlık evimize gitmiştik. Ben hemen mangal yaptım. Arkadaşım … de salata yapıyordu. … ile …’de evin içerisinde ilk etapta sohbet ediyorlardı. … da arkadaşım …’e yardım ediyordu. Daha sonra sofrayı hazırladık. … votkayı 2,5 litrelik kola şişesinin içerisine aktarmıştı. Evimizde babama ait rakı da vardı. Onu da sofraya getirmiştik. Ben az bir şey rakı içtim. Daha sonra bıraktım. … votka katkılı koladan içmek isterken arkadaşımız … kendisini uyardı. Kolanın içinde votkanın olduğunu söyledi. Ancak … votkalı kolayı içmeye devam etti. Arkadaşımız … votkalı koladan içmedi. Daha sonra …ile … evimizin ayrı bir odasına geçtiler. … bu içkili ortamdan huzursuz oldu. Ben eve gitmek istiyorsa bırakabileceğimi teklif ettim, kendisi kabul etti. Ayrıca ben …’yı da evlerine bırakmak için çağırmıştım, geleceğini söyledi, bir süre bekledik, gelmeyince ben …’i tek başıma evlerine bıraktım. Geri döndüğümde evin odasında …ile …’yı çırıl çıplak sevişirlerken gördüm. … salonda tek başına oturuyordu. Bana ait Siemens SL 65 marka cep telefonuyla …’ın …ile …’nın sevişirlerken fotoğrafını çektiğini gördüm. Ben de bu sevişme olayından tahrik oldum, …ile …’ya bakarak kendi başıma tatmin olmak için mastürbasyon yaptım ve bana ait sözü edilen cep telefonu ile …’in çırıl çıplak vaziyette fotoğrafını çektim. …’de beni …’ı cep telefonunun kamerasıyla bizim fotoğrafımızı çekmişti. … bir ara boynumuza sarıldı. …’i çok sevdiğini, ondan çocuk doğurmak istediğini söyledi. Daha sonra biz …’yı giydirdik. Ben …ile … arasında ters yoldan yani fiili livata yoluyla ilişkiye girme olayını görmedim. Doğancın’ın da böyle bir …’ya yönelik fiili livata suretiyle ırza geçme eylemini de görmedim. Kesinlikle ben …’ya yönelik cinsel saldırı ya da istismar eyleminde bulunmadım, kendisine alkollü içecek vererek sarhoş etmek suretiyle …, … ve benim tarafımdan ırza geçilmesi için bir plan yapmadım. Arkadaşım … de böyle bir kötü düşünceyle hareket etmemiştir. Gitmeden önce …’yı yanına çağırdı hadi gel gidelim dedi. Ve kendisini de bir süre benimle birlikte bekledi. … gelmeyince …’i tek başına götürmek zorunda kaldım. Gördüğüm kadarıyla … da anormal hareketler ve dengesiz davranışlar yoktu, ve kendi isteğiyle … ile birlikte evden ayrılmak istemedi. Ben olay sırasında yukarıda belirttiğim şekilde sadece biraz rakının tadına bakmıştım. Kesinlikle alkollü değildim. Daha sonra saat 19.00 sıralarında …’yı biz giydirdikten sonra …’in evine bırakmak istedik. Önce … kabul etmek istemedi daha sonra kabul etti. … aracın içerisinde de sarhoş olmuştu. Israrlı bir biçimde …’e yönelik olarak …, …diye hitap edip, ben Merve’yim diyerek konuşuyordu. Daha sonra bizi şikâyet ettiğini de öğrendik. Ben suçlamaları kabul etmiyorum.”,
Sorguda; “Ben C. Başsavcılığına müdafi huzurda savunma yapmış idim aynen tekrar ederim, ben iddia edildiği gibi … ile cinsel ilişkiye girmedim, … kolanın içerisinde alkol olduğunu biliyordu, kendisini de uyarmıştım, buna rağmen koladan içti, ben daha sonra …’i evine bıraktım, döndüğümde …ve …’yı çırılçıplak vaziyette gördüm, içerisinde sevişiyorlardı, çıkarken onların fotoğraflarını cep telefonu ile çektim, bu sırada ben dışarıda mastürbasyon yaptım, bu sırada … da …ve … ile aynı odadaydı, o da onları izliyordu, bu sırada ben …’yı kaldırmaya çalıştım, o da… …diye sayıklıyordu, bu sırada diğer arkadaşlarım beni cep telefonu ile filme almışlar, daha sonra …’ı çağırdı, onunla öpüşmeye başladılar, daha sonra kızın üzerini giyindirmeye çalıştık, … iç çamaşırlarını giydirmede zorluk çıkarttı giyindiremedik, ben burada kalmak istiyorum diyordu, diğer çamaşırlarını giyindirebildik.”,
Mahkemede; “Olaydan bir gün önce biz arkadaşlarım ile yani diğer sanıklar ile birlikte …, …ve ….in bir akrabası ile buluşmaya karar vermiştik, ancak bu iptal oldu, olay günü de yine ben …ve … buluştuk, mangal yapacaktık, … telefon açtı, yalnız geleceğini söyledi, biz de yalnız gelmemesini söyledik, daha sonra bize tekrar telefon açtığını ve …’nın da geleceğini söyledi, biz de … Merkez’den mangal için et, kola ve votka aldık, daha doğrusu içkileri başka yerden aldık, babama ait benim kullandığım araçtan yine babama ait Işıkpınar’daki eve gittik, kızlar ile buluşma vaktimize daha vardı, votkayı ve kolayı karıştırdık, evde bir müddet oturduk, daha sonra kızları almaya gittik, yolda …’yı aldık, daha sonra …’i aldık, eve döndük, mangalı yakıp, sofrayı kurduk yemeğimizi yedik, ben ve … içkinin tadına baktık, hoşumuza gitmedi ancak … ile …biraz içtiler, biz mangal yaptığımız sırada bir ara … ile …’in odadan çıktıklarını gördüm ancak herhangi bir şey yaptıklarını görmedim, evde oturduk, televizyon izledik, … bir kanal ismi söyledi, o kanal yok mu dedi, daha sonra … sıkıldığını söyledi eve gitmek istediğini söyledi, ben onu eve götürmek için çıktım, bu sırada telefonunu unuttuğunu söyledi, tekrar döndüm telefonunu aldım, …’i evine bıraktım, döndüğümde …, … ve …’nın aynı odada, …’ın üstünün giyinik, …’in üstünde sadece külotu, …’nın ise üzerinde hiçbir şey olmadığı hâlde soyunmuş vaziyette olduğunu gördüm, ben de tahrik oldum odada mastürbasyon yaptım, daha sonra üçümüz de benim telefonum ile …’nın resimlerini çektik, ancak sorduğunuz gibi resimleri nasıl bir pozda çektiğimi hatırlamıyorum, yine sorduğunuz gibi … ile önden ya da arkadan cinsel ilişkiye girmedim, kimseyi de girerken görmedim. Ben doktor raporundaki bulgulara ilişkin bil bilgim yoktur görmediğim bir şey hakkında söz söyleyemem dedi, devamla biz evde sofrada içki içerken dediğim gibi içki … ile benim hoşuma gitmemişti, …ile … içti, biz votka ile kolayı tamamen karıştırdık daha doğrusu kolanın bir kısmını döktük, kola iki buçuk litre idi, bir buçuk litresini döktük diğer kısmı ile de votkanın tamamını karıştırdık, hatırladığıma göre de karıştırdığımız kola ve votka bitmişti. (Sanıktan fondip diye bir kelime duyup duymadığı soruldu) Duydum, sofrada yemek yerken … …’e fondip diyip kadehini kaldırıyordu, ne olduğunu bilmiyorum, sormadım, …ile … içki içerken … …’e ben senden daha fazla içerim, sen benden daha fazla içemezsin diye aralarında konuşuyorlardı. Ben yatak odasında kanepenin üzerinde mastürbasyon yaptım, sanırım meni’ninde yatağa bulaşmış olması gerekir. …’nın çamaşırlarını evin dışına ben attım, kendisi üstünü giymek istemiyordu, ben burada kalacağım diyordu ben de bunun mümkün olmayacağını söyledim, o da …’e gitmek istediğini söyledi, sinirlendiğim için de çamaşırları dışarı attım, …’yı …’in evinin kapısının önüne bıraktık. … tüm bu olaylar oluşurken kendisinde idi nitekim evine gitmek istemediğini …’e gitmek istediğini kendisi bize söyledi, kafasını yıkaması olayı gelince sonuçta alkol almıştı, kendisi bize kafama su dökün dedi, biz de kafasına su döktük. …’in niçin sıkıldığına ilişkin olarak biz başlangıçta yaptığımız hata çevreye özenerek alkol almamızdı, … de böyle şeylerden hoşlanmıyordu zaten o alkol almamıştı, sanırım bundan dolayı sıkılıp ayrılmak istedi. … votka ile kolanın karıştığını biliyordu çünkü bize kolanın asidinin kaçtığını söyledi, biz de içine votka kattığımızı söyledik, zaten votka şişesi kolanın yanında idi, biz kola ile votkayı kızlar gelmeden karıştırmıştık, bir sebebi yoktur filmde görmüştük o zaman aklımıza geldi karıştırdık. Mağdurun kollarında morluklar nasıl oluştu ben bilmiyorum, biz kendisini darp ve cebir etmiş değiliz. … giderken …’yı da çağırmıştı, … gitmeyeceğini daha sonra gideceğini söyledi, benim şu anda verdiğim ifadem doğrudur, ben olayın şokunda olduğum için Savcılıkta öyle ifade vermişim, ancak ben …ile …’yı çırılçıplak seviştiğini görmedim, ben …’nın …’den çocuk doğurmasına yönelik ifadesini bizzat duydum. Ben …’in ifadesini kesinlikle kabul etmiyorum ben … ile kesinlikle ilişkiye girmedim. Sanık… benim … ile gönül ilişkim vardır, birbirimizi seviyoruz.”,
Şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Suça sürüklenen çocuk … Savcılıkta; “Ben Milli Piyango Anadolu Lisesinde 9. sınıf öğrencisiyim. Aynı okuldan arkadaşlarım …ve… ile bir araya gelip gezip dolaşırdık. Okulumuz öğrencisi … ile de tanışıklıklığım vardır, …’yı da şahsen tanıyorum. Dün yılbaşı kutlaması için arkadaşım …ve…’nın girişimi ile…’lara ait Işıkpınar köyünde bulunan yazlık evde buluşmaya karar verdik. Saat 15.00 sıralarında…’ya ait araçla …’i de aldıktan sonra alışveriş yapmıştık. Ayrıca iki şişe bira ile bir adet küçük votka satın almıştık. Ziya’nın babasına ait … ile …’i ve …’in arkadaşı olan … ve …i almaya gitmiştik. …in gelmediğini öğrendik her beraber…’nın bulunduğu araçla Işıkpınar köyüne giderken araçta bulunan biraları … ile …içmeye başladı. Bende tadına bakmıştım. Daha sonra Işıkpınar köyündeki bahsi geçen eve girdik. Mangal yaktık. birlikte yemek yerken yanılmıyorsam arkadaşımız… kolanın içerisine votkayı karıştırmıştı. Ben bardağıma biraz koydum. Tadını beğenmedim, bu esnada … da kendi bardağına katkılı koladan koydu ve içmeye başladı. …de aynı koladan içiyordu ancak …’yı ben uyardım. İçtiği kolanın içinde votka olduğunu söyledim zaten kendisi tahminime göre daha önceden mutfakta kola ile votkanın karıştığını görmüştü. Bizim uyarılarımıza rağmen alkollü kolayı içti. Daha sonra içkili ortamdan … isimli arkadaşım rahatsız olunca ortamdan ayrılmak istedi. …ile … ayrı bir odaya geçmişlerdi. Ben …’ya …’in gitmek için hazırlandığını söyledim, kendisi 10 dakika beklesin dedi. O arada …’i… arabasına bindirerek evine bıraktı. Daha sonra …’nın montunda cep telefonu sesi gelince cep telefonunu … ile …’in bulunduğu odaya götürmek istedim. Kapıyı açtıklarında … yatakta çıplaktı üzerini yorgan ile örtmüştü, …’in de üzerinde atlet ve külotu vardı. … telefonun kendisine ait olmadığını söyledi, bu esnada… geldi, telefonu …’e vermek üzere aldı, yaklaşık 15 dakika sonra… tek başına bulunduğumuz eve geldi. Ben …ile …’nın kaldığı odaya tekrar girdim. …’nın giyinmesini istedim. O esnada … …’i öpmeye başladı, daha sonra …’i itekledi, beni yatağa çekti, dudaklarımdan öpmeye başladı, kendisini uyardım, bu esnada… da geldi. Elinde cep telefonu makinası vardı. …’in ve …’nın fotoğraflarını çekti, ben de makinayı…’dan alarak fotoğraf çektim, ancak kimi çektiğimi hatırlamıyorum. …’de bu makinayla fotoğraf çekmişti. Ancak kimin fotoğrafını çektiğini çıkartamıyorum. Ben …’ya yönelik kendisi beni öperek tahrik etmesi nedeniyle dudaklarından öptüm, daha sonra üstünü giyinmesini istedim. Bu esnada…’yı öpmeye başladı, Ziya’da tahrik olunca cinsel organını çıkararak mastürbasyon yaptı. … alkolün etkisiyle sarhoş olmuştu. Bir …’i çağırıyor, öpüyor sonra sen kimsin diyerek itekliyor daha sonra…’yı ve beni aynı yöntemle çağırıp öpüyor ve itekliyordu. Ben kendi adıma …’ya yönelik fiili livata yöntemiyle tecavüzde bulunmadım, cinsel ilişkiye girmedim, cinsel organımı da çıkarıp …’nın vücuduna organına sürtmedim, sokmadım. …ile … yemekten sonra baş başa 15 dakika civarında kaldılar. Bu süre içerisinde ilişkiye girip girmediklerini bilmiyorum, ben kendi adıma …’ya yönelik suç teşkil edecek bir eylemde bulunmadım. Okunan doktor raporlarının mağdurenin beyanlarının aleyhime olan kısımlarını kabul etmiyorum. …’yı… ile …giydirmişti. Kendisine gelmesi için banyoda soğuk su ile başını yıkadık. Aracın içerisinde ben …’üm diyordu, alkolün verdiği etkiyle ben … ve …u seviyorum diyordu, ben …’nın cinsel organından ve anüsünden makatından kan geldiğini görmedim. …’in evlerinin bulunduğu yere getirdik. Kendisine gelmesi için kolonya da dökmüştük. Ziya …’i aramıştı. Saat 18.00-19.00 sıralarında …’yı …’in evlerine bıraktık. Daha sonra bizi şikâyet ettiğini sabaha karşı öğrenince karakola jandarma ile birlikte gitmiştik. Ben üzerime atılı mağdure …’ya yönelik cinsel saldırı ya da istismar suçlamasını işlemediğim için kabul etmiyorum.”,
Sorguda; “Olay günü ben…, …, … ve … olduğu hâlde…’nın babasına ait … ile yine…’nın babasına ait eve geldik, eve gelirken arabada bir adet bira açmış idik bir yudum ben aldım, daha sonra … ve …de biradan içtiler, …ve … içmemişti, daha sonra evde yemek hazırlamaya başladık, ben ve … salata yapıyorduk, bu sırada …ve … odaya geçtiler, ancak ne yaptıklarını bilemem, daha sonra yemeğe geçtik, yemekte votkalı kola ve rakı vardı, … içtiği kolanın asidinin kaçtığını söyleyince içinde votka olduğunu kendisine söylemiş idik, buna rağmen birinci bardağı içti, ikinci bardağı da kendisi doldurdu, yemekte alkol olduğunu gören … bundan sıkıldı, evden ayrılmak istediğini söyledi, bunun üzerine… kendisini eve bıraktı, bu sırada …ve … odaya geçtiler bir süre sonra …’nın montunun cebinde telefon çaldığını fark ettim, telefonu alarak odaya girdim, … yorgana sarılı idi, …de ise atlet ve külot vardı, ben kendisini giyinmesi için uyardım, bu sırada … kendisine doğru beni çekerek öpmeye başladı, daha sonra… da odaya geldi, Ziya’nın cep telefonu ile fotoğraflarını çekmeye başladığını gördüm, daha doğrusu önce kimin fotoğraf çekmeye başladığını tam olarak hatırlayamıyorum ancak hepimiz yani üçümüz de fotoğraf çektik, odada dördümüz bulunuyorduk, ben kesinlikle … ile birleşme gerçekleştirmedim, diğer arkadaşlarımın da gerçekleştirip gerçekleştirmediklerini bilemiyorum, ben daha sonra bulunduğumuz evin anahtarını aramaya başladım, bu sırada …ve… …’nın üzerini giyindirmeye çalışıyorlardı, … da ben burada uyuyacağım diye bağırıyordu, kapı açık olduğu için sesini duymuş idim.”,
Mahkemede; “Ben suçlamaları kabul etmiyorum, daha önce Savcılıkta ifade verdim bu ifadem doğrudur, olay günü… ve ben kafede oturuyorduk, piknik yapmak için … Merkeze gittik, …’i aldık et falan aldık, Ziya’nın babasına ait Işıkpınar’daki eve gidecektik. … telefon açtı. … ile kendisinin de geleceğini söylediler, daha doğrusu biz başlangıçta …’in geleceğini biliyorduk ancak …’yı bilmiyorduk, onu da bize … söyledi, biz…’nın kullandığı araba ile bunları Merkez Fırınının oradan almaya giderken yolda … ile karşılaştık bize el edip durdurdu ve arabaya bindi, daha sonra da …’i aldık ve eve gittik, evde mangal yaktık, … Merkez’den aldığımız votka, bira ve kolayı birbirine karıştırdık, … kolanın kapağını açtığında bunun gazı kaçmış dedi, biz de içerisine votka bira karıştırdığımızı bu nedenle gazının kaçtığını söyledik, daha sonra biz tadına baktığımızda hoşumuza gitmedi, ancak … biraz içti, bir müddet sonra da … …’i odaya çağırdı, niye çağırdı ben bilmiyorum ancak herhâlde … bundan hoşlanmadı, …ile konuşuyorlardı gitmek istedi, …’ya da seslendi, … ben biraz daha kalacağım dedi, …ile … gittiler, telefon çaldı, ben …’nın diye alıp odaya götürdüm, … telefonun kendisine ait olmadığını söyledi, bu sırada… gelerek telefonun …’e ait olduğunu söyleyerek alıp gitti, ben odaya girdiğimde tam hatırlamıyorum ama …ile … oturuyorlardı yatağın üzerinde oturuyorlardı, sanırım …’nın da üzerinde sutyen külot vardı, ben cinsel ilişkiye girdiklerini görmedim konuşuyorlardı, daha sonra …odadan çıktı, ben …’ya üstünü giymesini söylemek için odaya girdim, … beni çağırarak öptü, daha sonra… odaya geldi, daha doğrusu … Ziya’yı çağırdı ve onu da öptü, yine…’nın odada mastürbasyon yaptığını gördüm ancak kimsenin cinsel ilişkiye girdiğini görmedim, …’ya üstünü giy dediğimde … bana sen karışma, sana ne gibi sözler sarf etti, daha sonra …ve… yardımcı oldular üstünü giyindirmeye çalıştılar, ben de o sırada anahtarı aradım, … ağzı içki koktuğundan babasının kızacağını bu nedenle eve gitmek istemediğini belirtti, bunun üzerine biz de …’i aradık, oraya götürüp götüremeyeceğimizi söyledik, o da kabul etti, biz …’yı götürüp …’in evinin kapısına bıraktık, zira…’nın babası arabayı istiyordu. Ben fotoğraf çektiğimde …’nın tamamen çıplak olup olmadığını bilmiyorum sutyen ile külotunu da ne zaman çıkarttığını hatırlamıyorum, fotoğrafları çekerken biz hep bir arada idik, … ile …fotoğraflarımızı çekin bakarız dediler, daha sonra ben de …de üçümüz de fotoğraf çektik, ben çektiğimiz fotoğrafların nasıl bir poz olduğunu hatırlamıyorum. Ben … ile cinsel ilişkiye girmedim, giren kimseyi de görmedim. Ben odaya girdiğimde … ile …yatakta otururken sanırım …de giyinik değildi, tam hatırlamıyorum ancak… odaya girdiğinde…’nın soyunduğunu gördüm, daha doğrusu sadece pantolonunu indirdiğini gördüm, külotunu indirdiğini görmedim. (Suça sürüklenen çocuk … müdafisi; daha önceki ifadesinde …’i atlet külot ile gördüğünü söyledin, şimdi ise farklı ifade veriyorsun buna ne diyorsun?) Ben ilk defa böyle bir olay ile karşı karşıya geliyorum heyecanlıyım hatırlayamıyorum. Eve giderken araçta bir tane bira vardı, bunun ben tadına baktım, … ile …’de içtiler, evde kolanın içerisine bira karıştırmadık sadece votka karıştırdık. Biz … Merkez’den et, votka kola aldıktan sonra … ve …’i almadan…’nın evine gittim, malzemeyi bıraktık votka ve kolayı karıştırdık, daha sonra tekrar dışarı çıktık, … ve …’i aldık ben daha önce hiç votka kullanmadım, sadece daha önce biranın tadına bir kere bakmıştım, heyecanlı idik, … ile saat 15.00’te buluşacaktık, daha vaktimizi vardı, evde oturduk satranç oynadık, arabada bir bira vardı onu içtik, ancak karıştırdığımız kola ve votkadan içmedik. İçki içerken … benden daha fazla kimse içemez dedi hatta fondip dedi, fondipin ne olduğunu sorduk o da bir dikişte içmektir dedi. …ile ben tadına baktık hoşumuza gitmedi, içemedik, ancak kimin ne kadar içtiğini saymadık. Ben hiç soyunmadım. Şişedeki kola ve votkanın bitip bitmediğini ne kadar kaldığını ben hatırlamıyorum ancak olaylar sırasında …’nın şuuru yerinde idi bizleri tanıyarak ismen konuşuyorduk hatta biz evine götürmek istediğimizde ağzının içki koktuğunu, babasının kızacağını, Adaletgile gitmek istediğini kendisi bize söyledi. (Niçin mağdurenin kafasını yıkadınız? Sanık kısmen duraklayarak) Mağdureye üstünü giy dedik, üstünü giymedi, biz de korktuk kafasını yıkadık. Benim Mağdure ile ya da … ile bir gönül ilişkim yoktur. Mağdurun vajinasına parmağını sokan kişinin kim olduğunu ben bilmiyorum, ben sokmadım.”,
Suça sürüklenen çocuk … Savcılıkta; “Ben Milli Piyango Anadolu Lisesi 9. sınıf öğrencisiyim. Mağdur … ve … ile aynı sınıftayız. …ve … da aynı okulda öğrenci olmaları nedeniyle arkadaşım olurlar. … ile olaydan önce bir ya da iki defa bir araya gelmiştik. Kendisi benden hoşlanıyordu. Arkadaşım …’in de…’ya ilgi duyduğunu …’dan öğrenmiştim. Yılbaşını kendi aramızda kutlamak için arkadaşım… ve … ile buluştuk. Ziya … ile görüştüğünü, …’nın da geleceğini hep birlikte…’lara ait Işıkpınar köyünde bulunan yazlık eve gideceğimize ilişkin plan yaptık. Önce votka, iki tane bira ve yiyecekleri satın alarak Işıkpınar’daki eve götürmüştük. Ben… ile beraber kola ile votkayı karıştırarak kola şişesine koyduktan sonra…’nın kullandığı … ile … ile beraber … ve …’i almaya gittik. Önce yolda …’yı daha sonra …’i araca aldık. Bahsi geçen eve gelerek mangal yaktık. Salata yaptık. Bu ara … votkayla karışık koladan içmeye başladı. Bize kolanın asidinin kaçtığını söyledi, ben ve arkadaşlarım kolanın içerisine votka kattığımızı, bu nedenle tadının farklı olduğunu söyledik, buna rağmen kendisi bir bardak katkılı kolayı içmeye başladı. Ben… ve … ile daha önceden evde bulunan iki çay bardağı toplamı kadar olan rakıyı içmiştik. Daha sonra sofrayı hazırladık. Yemek yerken ben… ve … votkalı koladan içmeye başladık. … ile … içmemişti. Ayrıca yemekten önce … ile birlikte ayrı bir odaya geçtik, birlikte bir ön sevişme yaptık. Bana çok seksi olduğumu, benimle evlenmek istediğini, benden çocuk doğurmak istediğini belirtiyordu. Sevişme esnasında ben cinsel organımla kendisine yönelik herhangi bir ilişkide bulunmadım. Organımı da vücudunun herhangi bir yerine sokmadım. Yemek yedikten sonra … aynı odada soyunup ilişkiye geçeriz diye teklifte bulunmuştu, beraber sözü edilen odaya geçtik. Kendisi soyundu, bana da soyunmamı söyledi. Ben de külot ve atletim üzerimde olacak şekilde soyundum. … adlı arkadaşımız bizim içki içmemizden ve … ile baş başa kaldığımız odaya gitmemizden tahminime göre rahatsız olmuştu, evden ayrılmak istedi, … soyunurken … kapıya vurarak …’in gitmek istediğini, kendisinin de gitmek isteyip istemediğini sordu. … net bir cevap vermedi. Ben de soyunmaya başlamıştım. … almış olduğu alkolün etkisiyle kendisin kontrol edemiyordu. Soyunduğu yatakta beni çağırıyordu. Benim üzerimde bulunan külot ve atletimi çıkarmamı istemişti. Bu esnada … elinde bulunan telefon ile bulunduğumuz odaya girdi. Telefon ile …’nın arandığını söyledi. … bu telefonun kendisine ait olmadığını belirtti. Bu esnada ben … ile birlikte odadan ayrıldım. … …’ı üzerine çekerek dudaklarından öptü. Ben bunu görünce tiksindim. Odadan ayrılarak giysilerimi …’ın getirmesini istedim. … ile … bir süre seviştiler. Daha sonra… geldi. O da …’nın bulunduğu odaya geçti. … …ile öpüşmeye başladı. Ziya’nın pantolonu çıkardığını, …’nın arkasına geçerek ters ilişkiye geçtiğini gördüm. Şu an bana göstermiş olduğunuz Siemens marka cep telefonuyla ben, …ve … … ile birlikte fotoğraflarımızı çektik. Ancak fotoğrafların ayrıntısını, cep telefonunda bulunan fotoğrafların kim tarafından çekildiğini çıkaramıyorum. Fotoğrafları inceledim. … ile ters ilişkiye giren kişinin… olduğunu üzerindeki ceketin yeşil renginden ve yakasından çıkardım. Ben kesinlikle … ile kaldığım odada ters ilişkiye ya da herhangi bir şekilde ilişkiye girmedim. …’ın da girdiğini sanmıyorum. İfadede belirttiğim şekilde…’nın … ile fiili livata suretiyle ilişkiye girdiğini belirtmek istiyorum. Daha sonra …’nın elbiselerini giydirmek isterken bize sarılıp öpmesi bize zorluk çıkarması nedeniyle iç çamaşırlarını giydiremedik. Hep birlikte araca bindiğimizde … kendine gelememişti. Almış olduğu alkolün etkisiyle kendisini toparlayamamıştı. Ziya …’i aradı …’yı …’in evinin önüne muhtemelen saat 19.00 sıralarında bıraktık, daha sonra şikâyet olması nedeniyle jandarmalar tarafından karakola götürüldük. Ben, …ve … önceden plan yaparak …’ya votkalı kola vermek suretiyle sarhoş edip fiili livata suretiyle ırzına geçmedik. Böyle bir kararımız da planımız da önceden yapılmamıştı. … bilerek votkayla karışık kolayı içti. Hepimizden fazla biçimde votkalı kolayı içmişti. Ayrıca arkadaşımız … evden giderken … birlikte gitmek istemedi. Kendi isteğiyle bizimle kaldı. Yemekten önce …’nın kendi isteğiyle ön sevişmede bulunmak amacıyla ayrı bir odaya kısa bir süreliğine geçmiştik. Burada kendi isteğiyle sevişmiştik. Aleyhime olan hususları ve ifadeleri kabul etmiyorum. Ters ilişkiye…’nın girdiğini belirtmek istiyorum. Zaten yapılacak inceleme, ve tahlillerde benim mağdure …’ya yönelik cinsel istismarda bulunmadığım ortaya çıkacaktır.”,
Sorguda; “Ben daha önce C. Başsavcılığında savunmamı yapmış idim, aynen tekrar ederim, biz…’nın babasının evinde eylenmek maksadı ile yemek tertip etmiştik, bu yemeğe … ve …’yı da çağırdık, yemek hazırlanırken ben … ile birlikte yalnız odaya geçtik, … bana beni çok beğendiğini, beni seksi bulduğunu, benimle ilişkiye girmek istediğini söyledi, burada bir süre seviştik, daha sonra dışarıya çıktık, yemeğimizi yemeye başladık, yemekte Votkalı kola ve rakı da vardı, … koladan içti bu kolanın asidinin kaçtığını söyleyince biz kendisine kolanın içerisinde votka olduğunu söyledik, buna rağmen votkalı kolayı içti, daha sonra ikinci bardağı da kendisi doldurdu, yemek sonrasında … evden ayrılmak istedi, …onu evine götürdü, bu sırada ben … ile birlikte odaya geçtik, sevişmeye başladık, … bütün elbiselerini ve iç çamaşırlarını kendisi çıkarttı, çırılçıplak kalmıştı, ben de üzerimde atlet ve külot kalacak şekilde üzerimi çıkarttım, sevişmeye başladık, bu sırada … da odaya telefonla girdi, telefonun kime ait olduğunu bilmiyorum ancak … telefonun kendisine ait olmadığını söyledi, … da odada kalmaya devam etti, … …’ı da çağırdı onlar birlikte sevişmeye başladı, bu sırada ben de üzerimi giyindim, bu sırada… da eve geldi, bundan önce ben ve … salona geçtik, daha sonra tekrar odaya geçtim, tekrar … ile sevişmeye devam ettik, bu sırada… geldi, daha sonra… pantolonunu çıkarttı, o da içeriye girdi, ben…, … ve … odada birlikte idik, hep birlikte sevişmeye devam ettik, arada cep telefonu ile fotoğraf çekimleri oldu, cep telefonu ile ben de fotoğraf çektim, bana C. Başsavcılığında savunmamı alırken cep telefonunda çekilen fotoğrafları gösterdiler, ben bu fotoğrafların kimin tarafından çekildiğini hatırlamıyorum ancak bana gösterilen fotoğraflarda … ile ters ilişkiye giren kişinin… olduğunu üzerindeki yeşil renkli ceketten ve yakasından çıkarttım, ben daha sonra sevişme bittikten sonra …’nın üzerini giyindirmeye çalıştım ancak zorluk çıkartıyordu, daha sonra… da üzerini giyindirmeye çalıştı, kendisi zorluk çıkarttığı için iç çamaşırlarını giyindiremedik, benim … ile birleşmem olmadı, …’ın da birleşme gerçekleştirmediğini biliyorum.”,
Mahkemede; “Ben suçlamaları kabul etmiyorum, daha önce Savcılıkta ifade vermiştim bu ifadem aynen geçerlidir, şuanda olayı tekrar anlatmak istemiyorum. Ben … ile ilişkiye girmedim, kimsenin girdiğini de görmedim, …’nın cep telefonu ile resmini ise hepimiz çektik çekerken … çıplaktı üstünü kendisi çıkarttı, niçin çıkarttığını ben bilmiyorum. Ben … ile cinsel ilişkiye giren kimseyi görmedim Savcılıkta bana cinsel ilişkiye giren fotoğrafları gösterdiler, ben de fotoğraftakini seçtiğim için söyledim, Savcılıkta diğer anlattıklarım doğrudur. … iç çamaşırlarını giymek istemedi, evde kalmak istiyordu sanırım onları… dışarı attı. (Mağdur vekilinin istemi üzerine sanığa votka ve kolayı niçin mağdur gelmeden önce karıştırdınız?) Niçin karıştırdığımızı bilmiyorum ben de zaten ilk kez votka içtim daha önce votka içmemiştim. Ben üstümü çıkarttığım fakında bile değilim, … istediği için çıkarttım, Ziya’nın dediği gibi üzerimde sadece külot değil atlet de vardı, ben … ile ilişkiye girmedim. Benim mağdure ile ya da … ile bir gönül ilişkim yoktur.”,
Şeklinde savunmada bulunmuşlardır.
Uyuşmazlık konularının ayrı ayrı değerlendirilmesinde fayda bulunmaktadır.
1- Suça sürüklenen çocukların eylemlerine mağdurun rızasının bulunup bulunmadığı, bu bağlamda suça sürüklenen çocuklara atılı suçun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı;
Çocuğun cinsel istismarı suçu, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 103. maddesinde;
“(1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismar deyiminden;
a) Onbeş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,
Anlaşılır.
(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Cinsel istismarın üstsoy, ikinci veya üçüncü derecede kan hısmı, üvey baba, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, … hizmeti veren veya koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehdit kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması hâlinde, onbeş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
(7) Suçun mağdurun bitkisel hayata girmesine veya ölümüne neden olması durumunda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.” şeklinde düzenlenmiş iken,
28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile;
“(1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden;
a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,
anlaşılır.
(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
(3) Suçun;
a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya … hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur”,
02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 13. maddesi ile de;
“Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz.
Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden;
a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,
anlaşılır.
(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.
(3) Suçun;
a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya … hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.”
Hâlini almıştır.
Görüldüğü gibi 103. maddede çocuğun cinsel istismarı tanımlanmış olup birinci fıkraya göre cinsel istismar deyiminden; on beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış ile diğer çocuklara karşı cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen bir başka nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar anlaşılmaktadır.
Maddenin ilk fıkrasında çocuğun cinsel istismarı suçunun temel şekli, ikinci fıkrasında ise cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi, suçun temel şekline nazaran daha ağır cezayı gerektiren nitelikli bir hâl olarak yaptırıma bağlanmıştır.
Bu suçun, maddenin birinci fıkrasında düzenlenen basit hâli, çocuğa karşı gerçekleştirilen cinsel davranışın organ ya da sair bir cisim sokulmadan vücut dokunulmazlığının ihlali şeklinde işlenmesi ve kastın da cinsel arzuları tatmin amacına yönelmesi bakımından ikinci fıkrada hüküm altına alınan nitelikli hâlinden ayrılır. İkinci fıkradaki nitelikli hâlde maddi unsur, vücuda organ ya da sair bir cisim sokulması olup, failin kastının da bu tür bir eylemin gerçekleştirilmesine yönelik olması gerekmektedir. Suçun temel şeklinin aksine, ikinci fıkrada tanımlanan nitelikli hâlinin oluşabilmesi için eylemin cinsel arzularının tatmini amacına yönelik olması şart değildir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Suç tarihi (01.01.2007) itibarıyla on altı yaşında olan (katılan) mağdur … (Torun) ile on beş yaşında olan suça sürüklenen çocuk …, on dört yaşında olan suça sürüklenen çocuk … ve inceleme dışı suça sürüklenen çocuk… Bagcıoğlu’nun okul arkadaşı oldukları, suç tarihinde saat 15.00 sıralarında inceleme dışı suça sürüklenen çocuk… Bagcıoğlu tarafından babasının aracıyla yanında suça sürüklenen çocuklar … ve … ile tanık … Biçer isimli şahıslar varken mağduru, inceleme dışı suça sürüklenen çocuk… Bagcıoğlu’nun ailesine ait … Merkez Işıkpınar köyündeki eve yılbaşını kutlamak amacıyla götürdükleri, hep birlikte mangal yapıp yemek yedikleri, mağdurun yemekteyken suça sürüklenen çocuklar tarafından önceden hazırlanan kola ve votka karışımı içkiyi içtiği, inceleme dışı suça sürüklenen çocuk…’nın mesaj içeriklerinden arasında duygusal ilişki olduğu anlaşılan tanık … Biçer’i saat 17.00 sıralarında evine bırakıp olay yerine döndüğü, mağdurun sarhoş olup kendisinden geçmesi sebebiyle üzerindeki kıyafetlerin suça sürüklenen çocuklar tarafından tamamen çıkartıldığı, çırılçıplak kalan mağdurun suça sürüklenen çocuklar … ve … tarafından çocuğun basit cinsel istismarı suçu kapsamında kalacak şekilde, inceleme dışı suça sürüklenen çocuk… tarafından ise anal yoldan organ sokmak suretiyle istismar edildiği, sonrasında suça sürüklenen çocukların mağdurun kafasına su döküp ayıltmaya çalıştıkları, suça sürüklenen çocuklar tarafından mağdurun iç çamaşırlarının giydirilemeyip evin dışına atıldığı, iç çamaşırlarının olayın gerçekleştiği yatak odasına yakın yerde evin dışında bulunduğu, saat 18.00 sıralarında suça sürüklenen çocukların baygın hâlde olan mağduru tanık … Biçer’in evine bıraktıkları, mağdurun tanık … tarafından evlerinin bodrumuna götürülerek ayıltılmaya çalışıldığı, bu sırada mağdurun ailesi tarafından her yerde arandığı, özellikle tanık …’e ulaşılmaya çalışıldığı ancak tanık …’in mağdurun ailesinin telefonlarına bakmadığı, saat 19.00 sıralarında mağdurun tanık … tarafından ailesine teslim edildiği, mağdurun alkollü ve üzerinin ıslak olması ve kıyafetlerinde kusma lekelerinin bulunması sebebiyle babası ve annesi tarafından saat 20.35 sıralarında … Asker Hastanesine götürüldüğü, mağdurun 0,70 promil alkollü olduğu, sol kol iç yüzde ve sol diz eklemi iç yüzde basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte ekimoz bulunduğu, daha sonra mağdurun muayene edilmesi üzerine düzenlenen raporlara göre; diz dirsek pozisyonunda saat 4-6 ve saat 12 hizasında anal mukozada laserasyonlar görüldüğü, muayenede saptanan fissürlerin vücuda organ veya sair bir cisim sokulduğunun tıbbi delilini teşkil ettiğinin tespit edildiği, mağdurun cinsel istismara uğradığı anı hatırlamadığı, inceleme dışı suça sürüklenen çocuk… Bagcıoğlu’na ait sperm örneklerinin katılan mağdurun külot ve sutyeninde tespit edildiği, suça sürüklenen çocuk …’un sperm örneklerinin kendisine ait atlette bulunduğu, inceleme dışı suça sürüklenen çocuk… Bagcıoğlu’na ait cep telefonunda olay anında çekilen, mağdurun çıplak olduğu sekiz adet fotoğraf ve tanık … Biçer ile yapılan yazışmalara ait mesajlar bulunduğu, suça sürüklenen çocukların eylemleri nedeniyle mağdurun ruh sağlığının bozulduğu anlaşılan olayda;
TCK’nın 103. maddesinin birinci fıkrasında kabul edildiği üzere, cinsel istismar deyiminden; on beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış, diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışların anlaşılması gerektiği, iradeyi etkileyen geçici bir neden olan kişinin alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olmasından faydalanılarak alınan rızanın geçerli olmadığı gibi alkol veya uyuşturucu maddenin iradi olarak alınıp alınmamasının da bir önemi bulunmadığı gözetildiğinde; mağdurun aldığı alkolün etkisiyle kendisinden geçmesi ve olay anını hatırlayamaması, suça sürüklenen çocuklar tarafından gerçekleştirilen eylemlere karşı koyacak hâlde olmaması, bu durumun inceleme dışı suça sürüklenen çocuk…’nın cep telefonunda bulunan fotoğraflardan ve mesaj içeriklerinden anlaşılması, mağdurun iç çamaşırlarının giydirilemeyip evin dışına atılması, suça sürüklenen çocuklar tarafından su dökülerek ayıltılmaya çalışılması, olay sonrası mağdurun evine götürülmeyip tanık …’in evinin önüne bırakılması, tanık …’in de mağdurun kendisine gelmesini bekledikten sonra ailesine haber vermesi, mağdur ailesi tarafından teslim alındığında alkollü ve ıslanmış hâlde olup kıyafetlerinde kusma lekelerinin bulunması sebebiyle durumundan şüphelenilerek hastaneye götürülmesi, alınan doktor raporlarında fiili livata ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte ekimoz bulgularının tespit edilmesi, suça sürüklenen çocuk …’un mağdurun kendilerine zorluk çıkartması sebebiyle iç çamaşırlarını giydiremediklerini, olay yerinden ayrılmak üzere bindikleri araçta alkol nedeniyle mağdurun kendisine gelemediğini beyan etmesi, mağdurun okuldan arkadaşları olan suça sürüklenen çocukların üçüne birlikte rıza göstermesinin ve olay anına ilişkin fotoğraf çekmelerine izin vermesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması, inceleme dışı suça sürüklenen çocuk ve suça sürüklenen çocukların birbirleriyle çelişkili ve suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarda bulunması, cinsel davranışların alkol almadan önce başladığına ilişkin bir delilin bulunmaması, olayın oluş şekli, inceleme dışı suça sürüklenen çocuk ve suça sürüklenen çocuklar ile tanık …’in olay öncesi ve sonrasındaki davranışları, özellikle de mağdurun kendi iradesiyle alkol almasının suça sürüklenen çocukların eylemlerine rıza gösterdiği anlamına gelmeyeceğinin anlaşılması ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, bilinç ve iradeyi olumsuz etkileyen alkollü olma durumundan yararlanarak cinsel davranışlarla, kendilerinin arzu ve isteklerine karşı koyma imkânı olmayan mağdura karşı çocuğun basit cinsel istismarı suçunu işledikleri anlaşılan suça sürüklenen çocuklar … ve …’un eylemlerine mağdurun rızasının bulunmadığı, bu bağlamda suça sürüklenen çocuklara atılı suçun unsurları itibarıyla oluştuğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmelidir.
2- Suça sürüklenen çocuk … yönünden dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği;
Birinci uyuşmazlık konusunda anlatıldığı şekilde gerçekleşen olayda;
Suç tarihinin 01.01.2007 olduğu dikkate alınarak yapılan incelemede; 6545 sayılı Kanun ile değişiklikten önce suça sürüklenen çocuğa atılı beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçunun yaptırımı, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve aleyhe olan TCK’nın 103/1 ve 103/6. maddeleri uyarınca on beş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası olup TCK’nın 66/1-c ve 66/2. maddeleri uyarınca bu suça ilişkin asli dava zamanaşımı süresi TCK’nın 31/2. maddesi kapsamında bulunan suça sürüklenen çocuk bakımından 10 yıl, aynı Kanun’un 67/4. maddesi göz önüne alındığında kesintili dava zamanaşımı süresi ise 15 yıl; 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren ve lehe olan 6545 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile değişik TCK’nın 103/1. maddesinde düzenlenen çocuğun basit cinsel istismarı suçunun yaptırımı ise; sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası olup TCK’nın 66/1-d ve 66/2. maddeleri uyarınca bu suça ilişkin asli dava zamanaşımı süresi TCK’nın 31/2. maddesi kapsamında bulunan suça sürüklenen çocuk bakımından 7 yıl 6 ay, aynı Kanun’un 67/4. maddesi göz önüne alındığında kesintili dava zamanaşımı süresi ise 11 yıl 3 ay olarak düzenlendiği, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 13. maddesi ile değişik TCK’nın 103/1. maddesi uyarınca sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası öngören maddenin ise zamanaşımı süreleri bakımından değişiklik yaratmadığı anlaşılmıştır.
Daha ağır cezayı gerektiren başka suçları oluşturma ihtimali bulunmayan ve 01.01.2007 tarihinde gerçekleştirilen eylemle ilgili olarak, 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren ve lehe olan 6545 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile değişik TCK’nın 103/1. maddesi uyarınca, TCK’nın 66/1-d, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 11 yıl 3 aylık kesintili dava zamanaşımı süresinin, Özel Dairenin onama kararından ve Ceza Genel Kurulunun inceleme tarihinden önce 01.04.2018 tarihinde dolduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne, Özel Dairenin onama kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle bozulmasına, ancak yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, 1412 sayılı CMUK’nın 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının;
a) Suça sürüklenen çocuk … yönünden REDDİNE,
b) Suça sürüklenen çocuk … yönünden ise KABULÜNE,
2- Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesinin 04.03.2019 tarihli ve 9098-7764 sayılı suça sürüklenen çocuk … hakkındaki onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Suça sürüklenen çocuk … hakkında kurulan … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.04.2017 tarihli ve 78-101 sayılı hükmünün, gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle BOZULMASINA,
Ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, 1412 sayılı CMUK’nın 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 322. maddesine göre karar verilmesi mümkün bulunduğundan, suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının TCK’nın 66/1-d, 66/2, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
4- Dosyanın, mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 15.11.2022 tarihinde yapılan müzakerede her iki uyuşmazlık bakımından oy birliğiyle karar verildi.