YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2020/456
KARAR NO : 2023/64
KARAR TARİHİ : 08.02.2023
MAHKEMESİ:Ağır Ceza
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Kasten öldürme suçundan sanık …’ın beraatine ilişkin … 4. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 06.01.2015 tarihli ve 170-6 sayılı hükmün, Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 24.02.2020 tarih ve 2566-697 sayı ile onanmasına oy çokluğuyla karar verilmiş;
Daire Üyeleri . ve …; “… ve …’ın aşamalarda atfı cürüm niteliğinde olmayan, birbirleri ve otopsi raporu ile HTS kayıtlarına uygun samimi anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre, sanık …’ın kasten insan öldürme suçunu işlediği vicdani kanaatine ulaştığımızdan, sanığın beraati yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayız.” düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 24.06.2020 tarih ve 61347 sayı ile;“ (…) …, … beyanları, otopsi raporu ile HTS kayıtları tüm dosya kapsamına göre, sanık …’ın kasten insan öldürme suçunu işlediği,” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 02.11.2020 tarih, 3219-2624 sayı ve oy çokluğuyla; itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI VE KONUSU
İnceleme dışı sanıklar …, … ve … hakkında suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan açılan davalar hakkında gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme sanık … hakkında kasten öldürme suçundan kurulan beraat hükmüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar; sanık hakkında eksik araştırmayla hüküm kurulup kurulmadığının, eksik araştırmayla hüküm kurulmadığının kabulü hâlinde, sanığa atılı kasten öldürme suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
… Cumhuriyet Başsavcılığının 2006/7768 sayılı soruşturma dosyasında; sanık …’ın babası inceleme dışı sanık …’ın, maktulün öldürülmesinden 15 gün önce 17.04.2006 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek, yeğeni maktul …’ın itirafçı olduğunu, cinayet olaylarının bulunduğunu, bu şahsın kendisini ve oğlu Aslan’ı ölümle tehdit ettiğini belirterek maktulden şikâyetçi olduğu,
Olay tarihinden yaklaşık iki ay önce, … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.02.2006 tarihli ve 350-60 sayılı kararıyla; maktul …’ın İsmet Liv’i kasten öldürme suçundan beraatine, kardeşi …’ın ise kasten öldürme suçundan mahkûmiyetine karar verildiği,
03.05.2006 tarihli olay tutanağında; olay günü saat 16.45 sıralarında … ili, Merkez ilçesi, Elidolu köyü, Gülgüzeli mezrasında, … Nehri kenarında, …’ın sol kulak bölgesinden isabetle ateşli silahla öldürülmüş olarak bulunduğunun, cesedin üzerinde cep telefonu, içerisinde 7 adet fişek basılı şarjör ve çeşitli kartvizitlerin olduğunun, arazinin taşlı çakıllı yapısı nedeniyle ayak izi tespit edilemediğinin belirtildiği,
03.05.2006 tarihli otopsi raporu ve eklerinde; 170 cm boyunda, 75 kg ağırlığında, 30 – 35 yaşlarındaki cesedin baş kısmında, sol kulak kepçesinin 2 cm önünde 1 cm vurma halkalı mermi giriş deliği bulunduğunun, beyinde yoğun kanama olduğunun, beyinde 7,65 mm çapında deforme mermi çekirdeği bulunduğunun, atışın yakın atış mesafesi dışından yapıldığının, kişinin ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı beyin harabiyeti ve kanaması sonucu meydana geldiğinin, maktulün kanında 155 mg/dl etanol bulunduğunun ifade edildiği,
Soruşturma dosyası ile ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığınca 20.06.2007 tarihinde olayın fail veya faillerinin belirlenemediğinden bahisle daimi arama kararı verildiği,
Olaydan yaklaşık 7 yıl sonra, 20.08.2013 tarihinde gece saat 01.06’da telefonla polisi arayan inceleme dışı sanık …’ın “Cinayet itirafında bulunacağım, gelin beni alın.” diyerek ihbarda bulunduğu ve adresini polise bildirdiği, buna ilişkin aynı tarihli tutanak düzenlendiği,
İnceleme dışı sanık …’ın maktulü öldürdüğünü bildirdiği sanık …’ın iletişim raporları üzerinde yapılan incelemede; HTS rapor aralığındaki diğer görüşmelerin genel olarak sabah saatlerinde başlayıp gece saat 24.00 saatlerinde sonlanırken, olay tarihi olduğu değerlendirilen 02.05.2006 ile 03.05.2006 tarihleri arasında sanık …’ın olağandan farklı olarak gece boyunca, sabah saat 05.59’a kadar telefonla iletişim hâlinde olduğu, saat 23.55’te … ile saat 22.21, 02.08 ve 02.39’da ise babası … ile yaptığı görüşmelerde olayın meydana geldiği büronun da yer aldığı Kışla Sokak baz istasyonu kapsamında bulunduğu, …’ın olay gecesi 02.08’den sonra “Fuar Alanı”, “Sanayi”, “.Sokağı” ve olayın meydana geldiği büronun da bulunduğu “.Sokak” baz istasyonları kapsamında hareket hâlinde olduğu, maktulün son görüşmesini de … ile 03.05.2006 tarihinde saat 03.00’da gerçekleştirdiği, bu esnada maktul ve …’ın Kışla Sokak baz istasyonu kapsama alanında bulundukları; inceleme dışı sanık …’ın 02.05.2006 tarihinde saat 22.00’de sanık … ile görüştüğü, bu görüşmeden sonra 03.05.2006 tarihinde saat 04.45’e kadar 14 farklı görüşmesinin daha bulunduğu, HTS kayıtlarına göre 02.05.2006 tarihinde saat 22.00’de, 03.05.2006 tarihinde saat 00.12, 00.14, 00.17 ve 00.28’de yaptığı görüşmeler sırasında . Sokak baz istasyonu kapsamında bulunduğu, inceleme dışı sanık …’in maktul … ile olay gecesi saat 21.19, 22.19. 22.29, 22.32 ve 22.34’te olmak üzere 5 görüşme yaptığı, sanık … ile de saat 15.20, 20.20, 22.23, 22.26, 22.30, 23.55 ve 02.36’da olmak üzere 7 sesli görüşmesinin olduğu, son iki görüşmenin olayın meydana geldiği büronun da bulunduğu Kışla Sokak baz istasyonu kapsamında yapıldığı, yine …’in sanık … ile olay gecesi saat 23.11, 23.43, 23.51, 02.42 ve 05.59’da olmak üzere 5 adet mesajlaşma kaydının bulunduğunun ifade edildiği,
İnceleme dışı sanık …’ın maktulün kanının bulaştığını bildirerek teslim ettiği cekete ilişkin bilimsel mütalaada; olayın üzerinden 8 yıl geçtikten sonra ve 7-8 kez yıkanmış ceketten temin edilebilecek kan damlasından DNA profili elde edilemeyeceğinin bildirildiği,
İnceleme dışı sanık …’ın olaydan sonra suçta kullanılan silahı attığını belirttiği yerde, … Nehri’nde dalgıçlar vasıtasıyla arama yapıldığı, nehirde bulunan 7,65 mm çapında mermi kullanan iki ayrı tabancanın maktulün başından çıkan mermi ile bir irtibatlarının olmadığının ifade edildiği,
23.04.2014 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığınca sanığın tutuklanması talebiyle Sulh Ceza Mahkemesine sevk edildiği, Sulh Ceza Mahkemesince “Kasten adam öldürme suçunun CMK 100/3 madesinde sayılan katalog suçlardan olmaması, şüphelinin kaçacağına veya delilleri karartacağına dair somut olguların bulunmadığı” gerekçesiyle tutuklama talebinin reddine ve serbest bırakılmasına karar verildiği, karara itiraz edilmesi üzerine 24.04.2014 tarihinde sanık hakkında yakalama kararı çıkarıldığı, sanık …’ın bu karardan bir gün sonra, Irak Cumhuriyeti’ne gitmek üzere, Habur sınır kapısından çıkış yapacağı esnada 25.04.2014 tarihinde saat 22.20’de yakalandığı,
Anlaşılmaktadır.
Mağdur … Kollukta; maktulün annesi olduğunu, oğlu …’ın 3-4 yıl kadar … Bayındırlık İl Müdürlüğünde memur olarak çalıştığını, lojmanda komşusuyla kavga edip komşusunu yaralayınca 1 yıl hapis yattığını, hapisten çıkar çıkmaz bu kez karşı komşuları İsmet Liv’le kavga ettiğini, kavgaya maktulün kardeşi …’ın da katıldığını, İsmet’in bu kavgada silahla vurularak öldürüldüğünü, maktul …’in ise tutuklandıktan 6-7 ay sonra tahliye olduğunu, öldürülen İsmet’in kardeşi … Liv’in telefon edip maktul ile barışma karşılığında ondan para talep ettiğini, maktulün bu talebi reddettiğini, 20-25 gün önce Picasso Kafe’de oğlu maktul … ile kardeşi …’in oğulları Aslan ve sanık …’ın tartıştıklarını, ancak oğlunun bu tartışmadan dolayı öldürüldüğünü düşünmediğini,
Cumhuriyet Başsavcılığında; oğlunu amcası …’ın miras meselesi yüzünden öldürmüş olmasından şüphelendiğini, sanık …’ın oğlu …’ı öldürdüğüne inanmadığını,
Mahkemede; Serhat ve …’in Muhsin’e komplo kurduklarını, Muhsin’in ekonomik durumunun iyi olduğunu, bu nedenle Serhat’ın iftira attığını, …’in ise Serhat’tan korktuğu için bu şekilde beyanda bulunduğunu, şikâyetçi olmadığını, çünkü sanık …’in …’ı öldürebileceğine inanmadığını, oğlunun daha önce içerisinde bulunduğu karmaşık ilişkiler nedeniyle öldürülmüş olabileceğini düşündüğünü,
Tanık … aşamalarda benzer şekilde; maktul …’ın amcasının oğlu olduğunu, maktulün öldürüldüğü gece kendisini telefonla aradığını, amcası … ile maktulün bir arazi alışverişleri olduğunu, bunun hakkında konuştuklarını, maktulün konudan bağımsız olarak birdenbire “Benim başıma bir şey gelirse dayımın çocuklarının arkadaşları sorumludur.” dediğini, konuyla ilgisiz bu söz nedeniyle maktulün sarhoş olduğunu düşündüğünü, maktulün dayısından kastının … olduğunu, arkadaşlardan kastının ise kimler olduğunu bilmediğini,
Tanık … Mahkemede; maktulün amcası olduğunu, öldürülmeden bir ay önce maktulün kendisini telefonla aradığını, …, …, …, Abdulhamit Talay ile …’ın anlaşarak kendisini öldüreceklerini söylediğini, 2-3 milyon TL’yi annesinin Talaylara verdiğini, onların da bu parayı yediklerini, yine babasından miras kalan benzin istasyonlarını annesinin sattığını ve parasını da Talaylara verdiğini, parayı geri istediğini ancak alamadığını söylediğini, maktulü bu kişilerin “Paranı vereceğiz gel,” diyerek tuzağa düşürüp öldürdüklerini düşündüğünü,
İnceleme dışı sanık … Mahkemede; Muhsin’in halasının oğlu olduğunu, olay tarihinde bekâr evinde bulunduğunu, akşam saat 19.00 sıralarında sanık …’in kendisini aradığını, büronun olduğu yere çağırdını, sanığın arabasına binip dolaşmaya başladıklarını, sanığın kendisine “Bu … olmuyor, sen evdeki av tüfeğini al gel, ben onu Şahin Tepesi’ne götüreyim, sen de ona uzaktan bir el ateş et, öldür.” dediğini, kendisinin de kabul ettiğini, eve gidip av tüfeğini aldığını, sanıkla birlikte arabayla dolaşmaya devam ederken sanığın kararından vazgeçtiğini, bunun üzerine av tüfeğini eve bırakıp büroya gittiklerini, sanığın kendisine “Sen teknik serviste otur, benden telefon bekle.” dediğini, bir süre beklediğini, daha sonra bira alıp içmeye başladığını ve uyuyakaldığını, gece birden bacağının ağrıdığını hissederek uyandığını, baktığında inceleme dışı sanık …’in elinde paspasla ayağına bastırdığını gördüğünü, …’in şokta olduğunu, kendisine, “Muro öldü, sen burada yatıyorsun.” dediğini, söylenene inanmadığını, yolun karşısındaki büroya gittiğinde maktul …’ın yerde kanlar içinde yattığını gördüğünü, sanık …’in ise masaya oturmuş, ellerini başının arasına almış olduğunu, ne olduğunu sorduğunda, sanığın kendisine “…’e silah çekti, ben de vurmak zorunda kaldım.” dediğini, Muhsin’in babasını aradığını, babası …’ın 20-25 dakika sonra elinde pembe, beyaz renkli bir hurçla büroya girdiğini, bu sırada saatin 03.00 sıraları olduğunu, cesedi hurca koyduklarını, …’in bir leğene su koyup yerde bulunan kanı temizlediğini, hep birlikte cesedi kapının önünde bulunan aracın bagajına koyduklarını, dördünün birden araca bindiklerini, havanın yeni aydınlanmaya başladığını, Üniversitenin olduğu tarafta, 450 Evlerin olduğu yere gittiklerini, bir tarlanın içinden geçip borularla yapılmış bir köprünün yanında cesedi suya bıraktıklarını, hurcun yırtılmış olduğunu, cesedin hurçtan çıkıp suya düştüğünü, maktulün belindeki silahın da suya düştüğünü, daha sonra araçla döndüklerini,
İnceleme dışı sanık … Mahkemede; olay gecesi sanık .., … ve .ile . Park’ın yanına gittiklerini, boş arazide oturup sohbet ettiklerini, saat 20.20 sıralarında sanık …’in kendisine “Senin kardeşini …’la görmüşler, söyle kardeşin …’la görüşmesin.” dediğini, zira … ile. ailesi arasında problem olduğunu, maktul …’ı cep telefonundan arayıp konuştuklarını, bu sırada …’ın Muhsin’i telefona istediğini ancak Muhsin’in konuşmak istemediğini, aralarının iyi olmadığını, telefonla görüştükleri sırada …’ın kendisine “.’le aramızı bul” dediğini, zira maktul …’ın sanık …’den sürekli para istediğini, bu yüzden konuşmadıklarını, bulunduğu yerden ayrılıp maktul …’ın yanına Ofis semtine gittiğini, birlikte büroya geçtiklerini, maktulün ısrarı üzerine sanığı arayıp büroya çağırdıklarını, gelmek istemeyen sanığın sonunda gelmeyi kabul ettiğini, sanık …’in büroya gelip maktulle konuşmaya başladıklarını, ardından yan odaya geçip Zazaca konuştuklarını, konuşulanları anlamadığını, aralarında tartışma çıkmasın kavga etmesinler diye de oradan ayrılamadığını, yaklaşık iki saat sonra sanık ve maktulün odadan çıktıklarını, maktulün önde, sanığın ise arkada olduğunu, bu sırada sanık …’in maktul …’ın kafasının sol tarafına gelecek şekilde aniden silahı çıkarıp bir el ateş ettiğini, aslında Muhsin’in …’ı öldürmesi için ne lazımsa …’ın yaptığını, Muhsin’e çok küfrettiğini, … silahlı olduğu için bir şey yapamadıklarını, maktul …’ın sokakta bile silahını tespih gibi sallayan birisi olduğunu, Muhsin’den, maktul …’ın silahının 7,65 mm çapında mermi kullanan bir silah olduğunu öğrendiğini, …’ın bu şekilde öldüğünü, kendisinin ise şoka girdiğini, Muhsin’in önce babasını aradığını, tahminine göre saatin gece yarısını geçtiğini, …’ın kendisinden büronun karşısında bulunan teknik servisteki Serhat’ı çağırmasını söylediğini, o ana kadar Serhat’ın orada olduğunu bilmediğini, telefon ettikten 15-20 dakika sonra sanığın babası …’ın bir hurçla geldiğini, maktul …’ı hurcun içine koyup büronun önünde bulunan arabanın bagajına yerleştirdiklerini, olayın şokuyla olay yerinden gitmek istediğini ancak Serhat kendisine “Gidersen senin üzerine atabilirler.” dediği için korktuğunu ve olaya dâhil olmak zorunda kaldığını, cesedi bagaja koyup dört kişi birlikte cesedi … Nehri kenarına götürdüklerini ve nehre attıklarını, Jandarmaya 2006 yılında ifade vermeye gittiklerinde sanık …’in araçta nasıl ifade vereceklerini söylediğini, korktuğu için olaya taraf olmak istemediğini,
İnceleme dışı sanık … 04.05.2006 tarihinde Kollukta; maktul …’ın dayısı olduğunu, 02.05.2006 tarihinde saat 22.30 sıralarında evine döndüğünü, 03.05.2006 tarihinde saat 11.00’a kadar evden hiç çıkmadığını, 03.05.2006 tarihinde saat 18.30’da eniştesi …’dan maktulün vurularak öldürüldüğünü öğrendiğini, maktulün zaman zaman kendisinden para aldığını, aldığı bu paraları geri vermediğini, bu yüzden tartışmalarının olduğunu, maktulü ölümle tehdit etmediğini, kendilerini tehdit ve rahatsız eden maktulü 17.04.2006 tarihinde savcılığa şikâyet ettiğini,
Kollukta 22.04.2014 tarihinde; maktul …’ın herhangi bir … yapmadığını, gayrimeşru işlerle uğraştığını, PKK terör örgütünün dağ kadrosuna katıldığını, örgütten ayrılıp itirafçı olduğunu, öldürülmeden yaklaşık bir sene önce . semtinde bir şahsı öldürdüğünü, ancak suçu kardeşinin üstlenerek cezaevine girdiğini, maktulün parasız kaldığı zamanlarda kendisinin yanına gelerek harçlık istediğini, kendisinin de karşılıksız olarak maktule para verdiğini, maktulün alkollü olduğu zamanlarda kendisine ve çevresindekilere küfürler savurduğunu, olay tarihinde Jandarmada detaylı ifade verdiğini, o ifadesinin geçerli olduğunu, maktul … ile çocukları arasında geçen kavga ve husumetten bilgisinin olmadığını, çocuklarının da kendisine … ile kavga ettiklerine dair herhangi bir şey söylemediğini, olay günü, gece boyunca hiç dışarı çıkmadığını, sabaha kadar ikametinde bulunduğunu, her ne kadar maktulle aynı baz bölgesinde bulunduğu iddia edilse de, o gece Diclekent’teki ikametinde olduğunu, kayınbiraderinin oğlu olan inceleme dışı sanık …’ın kendisine iftira attığını, .’in bahsettiği gibi bir görüşmeyi oğlu ile yapmadığını, oğlunun o gece kendisini arayıp aramadığını hatırlamadığını, olay gecesi kesinlikle evden çıkmadığını, oğlunun bürosuna ve … Nehri kenarına gitmediğini, …’in, oğlu sanık …’in eski ortağı olduğunu, bu şahsın ifadesinde yalan beyanda bulunduğunu,
Cumhuriyet Başsavcılığında; maktulün ölüm haberini aldığı günden bir gün önceki akşam hatırladığı kadarıyla saat 23.00 sıralarında yattığını, saat 23.00’ten sabah 08.00’e kadar uyuduğunu, belirttiği aralıkta telefon görüşmesi yapmadığını, dosya içerisinde bulunan HTS inceleme ve tespit tutanağındaki görüşmeleri hatırlamadığını, kendilerine iftira atıldığını, kendisine ait telefonun baz istasyonu bilgilerinin suçlamalarda anlatılan güzergâh ve saatlerle uyumlu olduğu hususunda bir şey hatırlamadığını,
Mahkemede; kendisinin ve oğlunun bu olayla herhangi bir ilgilerinin bulunmadığını, olay gecesi Diclekent’teki evindeyken saat 24 sıralarında oğlu sanık …’in kendisine telefon ettiğini, “Kız kardeşimin evindeyim, eşiyle aralarında problem var, ben çözemedim, sen de gel.” dediğini, bunun üzerine evden çıkarak Ofis semtinde bulunan kızının evine gittiğini, gece geç saate kadar orada kaldığını, daha sonra oğlu sanık …’e “Sen evlisin, eve git.” dediğini, sabaha doğru kendisinin de eve gittiğini, evde misafiri olduğundan kimseyi rahatsız etmemek için eve gizlice girdiğini, Mahkemedeki beyanın doğru olduğunu, olayları tam hatırlamadığını, kızı anlattığı için birçok şeyi hatırladığını, hazırlık beyanlarında unuttuğu şeyleri Mahkemede söylediğini, aradan sekiz yıl geçtiği için olay tarihinde saat 03.00 sıralarında maktul ile yaptığı 11 saniyelik görüşmeyi de hatırlamadığını,
İfade etmişlerdir.
Sanık … 04.05.2006 tarihinde Kollukta; 02.05.2006 tarihinde saat 21.45 sıralarında bira içtiğini, yanına gelen … ortağı …’in “. moralim çok bozuk, iyi ki seni gördüm.” dediğini, maktul …’ın kendisini arayıp kardeşinin kendilerini kastederek o çakallarla gezmesin dediğini kendisine aktardığını, …’in, maktul …’a telefon açıp “Sorununuz nedir? Bak Muhsin yanımda.” dediğini, maktulün küfrederek “Derdim para, Muhsin bana yardım etsin. İstersen gel, stadın yanında konuşalım.” dediğini, …’in de birasını bırakıp maktul …’ın yanına gittiğini, İbrahim’i saat 22.30 sıralarında eve bıraktığını, saat 22.30’da yeğeni …’ı arabaya alıp … Pınar semtinde bulunan tekel bayisine arabayı park ettiğini, saat 22.45’te …’le telefonlaşıp ne yaptığını sorduğunu, …’in de kendisine buluştuklarını ve konuyla ilgili görüştüklerini, maktul …’ın amacının para olduğunu söylediğini, saat 23.30’a kadar bira içtiklerini, saat 23.30 sıralarında Serhat’ı Ofis’teki evine bıraktığını, kendisinin de saat 24.00 sıralarında evine geldiğini ve 03.05.2006 tarihinde saat 09.30’da evden eşi ve çocuğuyla çıktığını, saat 18.00 sıralarında büroda Hani ilçesinden gelen eniştesi .’e gelen bir telefonla maktul …’ın öldüğünü duyduğunu, …’ın zaman zaman kendisinden para aldığını, maktulü kimin veya kimlerin öldürdüğünü bilmediğini,
22.04.2014 tarihinde Kollukta; maktul …’ın halasının oğlu olduğunu, hiçbir … yapmadığını, vaktiyle terör örgütü PKK’ya katıldığını, sonra örgütten ayrıldığını, bu arada babasının Hani’de öldürüldüğünü, kendilerini ailesiyle birlikte …’a getirdiklerini, …’a yerleştikten sonra maktulün itirafçı olduğunu, itirafçı kadrosu alarak Bayındırlık İl Müdürlüğüne girip çalışmaya başladığını ancak hiç işe gitmediğini, Bayındırlık Müdürünü darbedince kendisini …’a atadıklarını, orada da rahat durmayınca işten kovduklarını, maktulün psikolojik sorun yaşadığını, kendini alkol ve uyuşturucuya verdiğini, . semtinde . lakaplı bir şahsı sokak ortasında öldürdüğünü, suçu 17 yaşındaki kardeşi …’ın üstlendiğini, tutuklandıktan 2-3 ay sonra tahliye olduğunu, maktule zaman zaman harçlık verdiğini, maktul ile hiçbir zaman kişisel bir kavgasının olmadığını, maktulün alkol veya uyuşturucu aldığında, ona sahip çıkanları gece arayıp rahatsız ettiğini, … ile yaklaşık 12 yıldır … ortağı olduğunu, 13 ay önce ortaklıklarının bittiğini, …’ın ise dayısının oğlu olduğunu, herhangi bir işle uğraşmadığını, 05.05.2006 tarihinde İl Merkez Jandarma Komutanlığında verdiği ifadesinde 02.05.2006 tarihinde saat 24.00 sıralarında ikametine gittiğini ve 03.05.2006 tarihinde saat 09.30’a kadar evden çıkmadığını beyan etmesine rağmen telefon kayıtlarında 03.05.2006 tarihinde saat 02.39’a kadar . Sokak üzerinden görüşmeler yaptığı, ayrıca saat 05.59’a kadar … ile SMS görüşmeleri olduğu hususuna ilişkin olarak Jandarmadaki ifadesinin doğru olduğununu, … yerine uğramış olabileceğini, ayrıca …’in kendisini işle alakalı aramış olabileceğini, bu nedenle Ofis ve . Sokak’a uğramış olabileceğini, telefonunu arabasında veya … yerinde unutmuş olabileceğini, bu nedenle . Sokak’ta baz kaydının görünebileceğini, … ile neden mesajlaştığını hatırlamadığını, …’ın alınan ifadesinde, olay tarihinde geç saatlerde babası …’ı arayarak “Baba gel, … öldü, çabuk büroya gel!” dediği şeklindeki beyanına katılmadığını, o tarihte babasıyla konuştuğunu hatırladığını ancak ne konuştuğunu hatırlamadığını, babasını bu konu ile ilgili çağırmadığını, hurç istemediğini, …’ın kendisine iftira attığını, olayla alakasının olmadığını, ortaklıkları bittikten sonra … ile aralarının açıldığını, …’in bu nedenle kendisi hakkında böyle ifade verdiğini düşündüğünü, maktulü … ve …’ın öldürdüklerine inandığını, bir olup kendilerini kurtarmak için kendisine iftira attıklarını, … yerini ifade tarihinden 3-4 ay önce tamamen yıkıp tadilat yaptırdığını, olaydan dört yıl sonra da arkadaki iki odayı birleştirdiğini, aradaki duvarı yıktığını, atılı suçlamayı kabul etmediğini,
Cumhuriyet Başsavcılığında ve tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde benzer şekilde; olayı görmediğini ancak olay tarihinde …’in kendisine, üçü birlikte büroda alkol alırlarken, maktul …’ın kendisine silah dayayarak 5.000 TL tutarında senet imzalamasını istediğini, bu sırada .’ın üzerinden çıkardığı tabanca ile …’ın kafasına silah sıktığını, tek el ateş ettiğini, …’ın kendisini öldürdükten sonra .’ı da öldüreceğinden korktuğundan böyle yaptığını aktardığını, son bir yıldır .’ın da, …’ı kendisinin öldürdüğünü söylediğini, . ve …’in kendisini suçladıklarını, bunun sebebinin ise … ile ortaklıklarının 14 ay önce bitmiş olması ve kendisinin ekonomik darboğaza düşmesi olduğunu, .’ın eskiden beri ondan bundan para aldığını, kendisine çok yardım ettiğini, .’ın para alabilmek için kendisine iftira attığını, …’in ne istediğini bilmediğini,
Mahkemede; HTS raporlarını incelediğini, olay gecesi saat 22.00 sıralarında babasının kendisini aradığını, ablasına gitmesini söylediğini, gitmeyince abisinin de kendisini iki defa aradığını, bunun üzerine ablasının evine saat 24.00 sıralarında gittiğini, evin . Sokak’taki … yerine 150 metre mesafede olduğunu, 02.00-02.30 saatlerine kadar ablasının evinde kaldığını, saat 02.06 sıralarında babasını arayıp eniştesi ile ablasının kavgaları olduklarını söylediğini, yurt dışında da ticari faaliyeti olan birisi olduğunu, bu nedenle yoğun yaşadığını, geçmiş olayları hatırlamakta zorlandığını, …’in olay gecesi kendisine telefon edip alkol aldıklarını, maktul …’ın kendisinin başına silah dayayarak senet imzalattığını, tartıştıklarını ve bu sırada .ın da tek el ateş ederek …’ı öldürdüğünü, bu olayın kendi bürosunda gerçekleştiğini söylediğine ilişkin görüşmenin HTS kayıtlarında saat 23.55’te yapılan görüşme olarak göründüğünü,
Savunmuştur.
V. GEREKÇE
Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
32 yaşındaki maktul …’a ait cesedinin 03.05.2006 tarihinde … ili, .ilçesi, . köyünde … Nehri kenarında bulunduğu, maktulün üzerinde cep telefonu, çeşitli kartvizitler ile 1 adet şarjör içerisinde 7,65 mm çapında 7 adet fişeğin bulunduğu, maktulün geçmişi ile tanık olarak ifadesine başvurulan maktulün akrabası …’nin maktulün öldürüldüğü gece kendisi ile telefonda görüştüğü, bu görüşme sırasında maktulün …’ın çocuklarının arkadaşları ile beraber olduğu, başına bir şey gelirse sorumlusunun bu kişiler olacağı yönündeki beyanlarından yola çıkılarak, sanık …’ın, babası …’ın, … ve …’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin ifadesine başvurulduğu, tüm araştırmalara karşın olayın fail veya faillerinin tespit edilmediği ve 20.06.2007 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığınca daimi arama kararı verildiği, 20.08.2013 tarihinde gece saat 01.06’da polisi arayan …’ın “Cinayet itirafında bulunacağım, gelin beni alın.” demesi üzerine 20.08.2013 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan ifadesinde, maktulün sanık …’den sürekli para istediğini ve haraç aldığını, bu nedenle maktulü sanık … ile ortağı …’in birlikte öldürerek … Nehri’ne attıklarını, olayı görmediğini ancak çevresinde böyle konuşulduğunu ifade ettiği, 26.08.2013 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ek ifadesinde ise maktulü sanık …’ın bürosunda başına ateş ederek öldürdüğünü, kendisi, sanık …, … ve Muhsin’in olay yerine telefonla çağırdığı … ile birlikte …’in getirdiği hurca koyup Muhsin’in kullandığı araçla … Nehri’ne attıklarını ifade ettiği, inceleme dışı sanık … Cumhuriyet Başsavcılığında ve Mahkemedeki beyanlarında genel hatları ile Serhat’ın beyanlarını doğrular şekilde ifade verdiği, sanık …’ın suçlamayı kabul etmediği, sanık …’ın iletişim raporları üzerinde yapılan incelemede; HTS rapor aralığındaki görüşmelerin genel olarak sabah saatlerinde başlayıp saat 24.00 saatlerinde sonlanırken, olay tarihi olarak değerlendirilen 02.05.2006 ile 03.05.2006 tarihleri arasında sanığın olağandan farklı olarak, gece yarısından sabah saat 05.59 sıralarına kadar telefonla iletişim hâlinde olduğu, maktulün son telefon görüşmesini sanığın babası inceleme dışı sanık … ile 03.00.06’da yaptığı, bu görüşmenin 11 … sürdüğü, görüşmenin sanığın bürosunun da bulunduğu .Sokak baz istasyonu kapsamında yapıldığının ifade edildiği anlaşılan dosyada;
Sanığın ailesi ile maktul arasında, maktulün sürekli rahatsızlık verdiği ve aile fertlerini ölümle tehdit ettiğinden bahisle adli makamlara da yansıyan uyuşmazlık bulunması, maktulün amcasının oğlu …’nin olay gecesi maktul ile telefon görüşmesi yaptığı sırada maktulün “…’ın çocuklarının arkadaşlarıyla beraberim başıma bir şey gelirse sorumlusu bunlardır.” dediğine ilişkin beyanı, inceleme dışı sanık …’in olay gecesi büroda yaşanan tartışma sırasında sanığın maktulün başına ateş ederek öldürdüğüne ilişkin anlatımı, inceleme dışı sanıklar … ile …’in maktulü öldüren sanığın, babası …’a telefon ederek olay yerine çağırdığına ve dördünün birlikte cesedi … Nehri’ne attıklarına ilişkin kovuşturma aşamasındaki beyanları, sanık … ve babası …’in soruşturma aşamasında, olay gecesi evlerinden saat 24.00’dan sonra hiç çıkmadıklarını belirtip ancak ertesi gün sabah evden ayrıldıklarını ileri sürmelerine karşın HTS kayıtlarına göre; gece yarısından sabaha kadar telefonla ve yazılı mesajlaşma yoluyla iletişim hâlinde oldukları, …’ın Fuar Alanı, Sanayi, Sanat Sokağı ve olayın meydana geldiği büronun da bulunduğu . Sokak baz istasyonları kapsamında hareket hâlinde olduğu, sanık …’ın 23.55’te … ile saat 02.08 ve 02.39’da ise babası … ile yaptığı görüşmelerde olayın meydana geldiği büronun bulunduğu . Sokak baz istasyonu kapsamında bulunduğu, maktulün görüştüğü son kişi olan …’ın 03.05.2006 tarihinde, saat 03.00’daki görüşme sırasında da . Sokak baz istasyonu kapsamında bulunduğuna ilişkin kayıtlar ile 24.04.2014 tarihinde sanık … hakkında yakalama kararı çıkarılmasından hemen sonra sanığın Irak Cumhuriyeti’ne gitmek üzere . sınır kapısından çıkış yapacağı esnada 25.04.2014 tarihinde saat 22.20’de yakalanmış olması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde; dosyada kapsamında araştırılması gereken başkaca bir hususun bulunmadığı, mevcut deliller ve bunlarla uyumlu beyanlar itibarıyla sanık …’a atılı maktul …’ı kasten öldürme suçunun sabit olduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, haklı nedene dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün sanığa atılı kasten öldürme suçunun sabit olduğunun gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına verilmelidir.
Eksik araştırmayla hüküm kurulup kurulmadığına ilişkin uyuşmazlık yönünden çoğunluk görüşüne katılmayan beş Ceza Genel Kurulu Üyesi; sanık hakkında eksik araştırmayla hüküm kurulduğu görüşüyle,
Sanığa atılı suçun sabit olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık yönünden çoğunluk görüşüne katılmayan yedi Ceza Genel Kurulu Üyesi ise; sanığa atılı suçun sabit olmadığı, bu nedenle itirazın reddedilmesi gerektiği düşüncesiyle,
Karşı oy kullanmışlardır.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 24.02.2020 tarihli ve 2566-697 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.01.2015 tarihli ve 170-6 sayılı hükmünün; sanığa atılı kasten öldürme suçunun sabit olduğunun gözetilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 08.02.2023 tarihinde yapılan müzakerede her iki uyuşmazlık yönünden oy çokluğuyla karar verildi.