YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2020/199
KARAR NO : 2022/803
KARAR TARİHİ : 15.12.2022
Kararı veren
Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 13. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 156-366
Sanık …’nin nitelikli hırsızlık suçundan TCK’nın 142/2-h ve 62. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası; konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan TCK’nın 116/1 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına; her iki suç yönünden aynı Kanun’un 53 ve 58. maddeleri uyarınca hak yoksunluklarına ve cezalarının ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin Nazilli 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 17.03.2016 tarihli ve 156-366 sayılı hükümlerin, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesince 18.12.2017 tarih ve 9678-14848 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 06.02.2020 tarih ve 12686 sayı ile;
“…Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre sanığın atılı suçları işlediğine dair, sonradan geri aldığı ve başka saiklerle verdiğini söylediği soruşturma evresindeki soyut ve dosya içeriğine uygun olmayan ifadesi dışında mahkûmiyetine yeterli delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi gerektiği, kabule göre de, sanığın 09.01.2017 tarihli dilekçesine eklediği rapor karşısında, ceza ehliyeti bulunup bulunmadığının araştırılmasında zorunluluk bulunduğu,” düşüncesiyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece, 16.03.2020 tarih ve 4831-4081 sayı ile itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı suçların sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkin olup suçların sabit olduğu sonucuna ulaşılması hâlinde sanığın cezai sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespiti bakımından eksik araştırmaya dayalı olarak karar verilip verilmediği hususunun da değerlendirilmesi gerekmektedir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Katılan …’nin, ikametinin avlu kısmına park ettiği 2013 model, … marka, kırmızı renkli motosikletinin 17.04.2015 tarihinde çalındığı yönünde müracaatta bulunması üzerine soruşturmaya başlanıldığı,
Görgü tespit tutanağında; … Polis Merkez Amirliği sorumluluk sahasına bağlı olan … Mahallesi … … Bulvarı üzerinde bulunan suça konu yerin tek katlı, etrafı avlu ile çevrili, demirden giriş kapısı olan müstakil ev olduğu, olay yerinde yapılan incelemede, herhangi bir bulguya rastlanılmadığının belirtildiği,
Araştırma tutanağında, hırsızlık olayının meydana geldiği ikamet ve çevresinde güvenlik kamerası bulunmadığı, mahalle içinde bulunan kameraların ise çalışmadığının bildirildiği,
Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığınca 15.06.2015 tarih ve 3912-1135 sayı ile hırsızlık suçunun faili tespit edilemediğinden soruşturma evrakının daimi aramaya alındığı,
Olayla ilgili tahkikat devam ederken sanık …’nin, Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne hitaben yazdığı 21.10.2015 tarihli dilekçesinde, 2015 yılı Ocak ve Haziran ayları arasında Karacasu, Kuyucak, İsabeyli, …, Sultanhisar ve … ilçelerinde birden fazla hırsızlık ve dolandırıcılık eylemlerine karıştığını, çok pişman olduğunu, çaldıklarını iade etmek, olayların mağdurlarıyla uzlaşmak istediğini, suçlara konu birçok eşyanın … İlçesinde bir depoda olduğunu beyan ettiği,
Sanık … Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığınca dinlenmesinde; halen başka bir suçtan Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunduğunu, 21.10.2015 tarihli dilekçeyi kendisinin gönderdiğini, daha önce Muğla Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunmakta iken 05.12.2014 tarihinde buradan firar ettiğini, maddi açıdan sıkıntıda olduğu için bu tarihten sonra araba lastiği ve beyaz eşya alıp parasını vermeden …, Kuyucak, Sultanhisar ve …’da çok sayıda esnafı dolandırdığını, ancak esnafların isimlerini hatırlamadığını, alışveriş yaparken 2014 yılında İzmir ilinde tanımadığı şahıslara yaptırdığı … … adına düzenlenmiş sahte ehliyet ile senet düzenlediğini, senetlerin karşılığını ödemediğini, bu kapsamda;
1- 2015 yılı Şubat ve Haziran aylarında uzun çarşının orta girişinde, başka bir ifadeyle, belediye tarafındaki girişe yakın bir yerde bulunan ismini hatırlamadığı cep telefoncudan Samsung Galaxy S5 marka cep telefonunu … … adına düzenlenmiş sahte ehliyet ile senet karşılığı satın aldığını,
2- … Kasabasında 2015 yılı Mayıs ve Haziran aylarında … marka, kırmızı renkli bir motosikleti çaldığını,
3- 2015 yılı Şubat ayında Nazilli merkezde sanayide bulunan bir lastikçiden binek otomobile ait dört adet Lassa marka kış lastiğini … … adına düzenlenmiş sahte ehliyet ile senet karşılığı satın aldığını,
4- 2015 yılının Ocak ve Haziran ayları arasında, ismini ve adresini hatırlayamadığı bir beyaz eşya bayisinden bir adet çamaşır, bir adet bulaşık makinesini … … adına düzenlenmiş sahte ehliyet ile senet karşılığı satın aldığını,
5- Nazilli’de bulunan … Galeri isimli iş yerinin sahibi olan … …’a ait resimleri facebook sayfasında yayınladığını,
6- Kuyucak İlçe merkezindeki bir evden bir adet altın künye; başka bir evden de bir adet markasını hatırlayamadığı laptop çaldığını, suça konu eşyayı tanımadığı şahıslara sattığını,
7- 2015 yılı Mayıs ayında Karacasu İlçe merkezinden 10 km mesafede bulunan bir köydeki evden 200 kg zeytinyağı çaldığını, suça konu yağı Isparta Keçiborlu’da bir toptancıya sattığını,
Dolandırıcılık suçuna konu malzemelerin, yurt dışında bulunan … isimli arkadaşının …’daki evinin deposuna koyduğunu, vicdanen rahatsız olduğunu, malzemelerin depodan alınarak isimlerini ve adreslerini hatırlamadığı sahiplerine iade edilmesini istediğini, atılı suçları tek başına işlediğini, Muğla Ceza İnfaz Kurumundan firar ettikten sonra Denizli’de silahla vurularak yaralandığını, dışarıda … güvenliği olmadığı için teslim olduğunu, ancak şu an ceza evinde rahat olduğunu, dışarı çıkması durumunda yine güvenliğinin tehlikeye düşeceğini, bu nedenle daha önce işlediği suçları ikrar ettiğini,
Beyan etmesi üzerine daimi arama kararının kaldırılarak soruşturmaya devam edildiği,
Nazilli 1. İcra Dairesince 06.11.2015 tarih ve 1198 sayı; Nazilli 2. İcra Dairesince 06.11.2015 tarih ve 983 sayı ile … … adına açılmış herhangi bir takip dosyası bulunmadığının bildirildiği,
06.01.2016 tarihli tutanakta; … İlçesinde … isimli herhangi bir şahsın bulunmadığı, bu şahsa ait bir deponun da tespit edilmediğinin belirtildiği,
23.11.2016 tarihli tutanakta; sanığın beyanında bahsi geçen … sahte kimliği ile Nazilli ve çevre bölgedeki esnaftan senet karşılığı beyaz eşya ve lastik alıp senet karşılığını ödemediği yönünde dolandırıcılık suçundan yapılmış bir işlemin olmadığı, bu hususta herhangi bir başvuru bulunmadığı, … 4 sisteminde, … … hakkında bir veri elde edilemediği, ancak …’ye ait 6 adet işlem kaydı bulunmuş olup … hakkında … … isimli şahsın fotoğrafını başkasına ait facebook sayfasında kullanması nedeniyle işlem yapıldığının bildirildiği,
Müştekisi …olan … Köyünde 08.01.2015 tarihinde işlenen, müştekisi … … olan … Köyünde 20.03.2015 tarihinde işlenen, müştekisi … Toprak olan … Köyünde 21.12.2014 tarihinde işlenen ancak failleri tespit edilemeyen hırsızlık suçlarının sanığın itirafında bahsi geçen eylemlerle ilgili olabileceği değerlendirilerek bu kapsamda soruşturmalarına devam edildiği, ancak UYAP sisteminde yapılan incelemede adı geçen müştekilere yönelik eylemler nedeniyle herhangi bir kayda rastlanmadığı,
Sanığın güncel adli sicil kaydının incelenmesinde, incelemeye konu suç tarihinden sonra işlediği suç üstlenme ve suç uydurma suçlarından verilmiş ve kesinleşen çok sayıda mahkûmiyet hükümlerinin bulunduğu,
Anlaşılmaktadır.
Katılan …; 17.04.2015 tarihinde gece saat 00.10 sıralarında kendisine ait faturası bulunan ancak plakası olmayan, tescilsiz, 2013 model, kırmızı renkli, … marka, 2548 TL değerindeki motosikleti evin önündeki bahçeye park ederek istirahate ayrıldığını, sabah saat 07.30 sıralarında baktığında motosikleti yerinde göremediğini, çevreden araştırdığında da motosikletini bulamadığını, motosikletinin halen kendisine iade edilmediğini beyan etmiştir.
Sanık kovuşturma aşamasında; Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği dilekçe üzerine alınan beyanında 2015 yılı Mayıs veya Haziran ayında bir motosiklet çaldığını söylediğini ancak bu olayı Nazilli Ceza İnfaz Kurumuna gelebilmek amacıyla kendisinin uydurduğunu, sadece … Kasabasından motosiklet çaldığını söylemiş olduğunu, mahalle adı belirtmediğini, atılı suçlamayı kabul etmediğini savunmuştur.
Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden birisi de, insan haklarına dayalı, demokratik rejimle yönetilen ülkelerin hukuk sistemlerinde bulunması gereken, öğreti ve uygulamada; “suçsuzluk” ya da “masumiyet karinesi” şeklinde, Latincede ise “in dubio pro reo” olarak ifade edilen “şüpheden sanık yararlanır” ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi açısından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlak surette sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği ya da gerçekleştiriliş şekli hususunda herhangi bir şüphe belirmesi hâlinde uygulanabileceği gibi, suç niteliğinin belirlenmesi bakımından da geçerlidir. Ceza mahkûmiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate veya herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkan vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanık …’nin, 17.04.2015 günü tespit edilemeyen bir vakitte … Mahallesinde bulunan katılanın etrafı duvar ile çevrili ikametinin bahçesine bırakmış olduğu motosikletini çaldığının iddia ve kabul edildiği olayda;
Katılanın evinin bahçesine park etmiş olduğu 2013 model, kırmızı renkli, … marka motoskletinin çalındığı yönünde müracaatta bulunması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında suç fail ya da faillerinin tespit edilemediği gerekçesi ile evrakın daimi aramaya alındığı, bu aşamada sanık …’nin başka bir suçtan hükümlü olarak bulunduğu Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne hitaben yazdığı 21.10.2015 tarihli dilekçesinde, 2015 yılı Ocak ve Haziran ayları arasında Karacasu, Kuyucak, İsabeyli, …, Sultanhisar ve … ilçelerinde birden fazla hırsızlık ve dolandırıcılık eylemlerine karıştığı yolunda itirafta bulunduğu, bunun üzerine Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığınca dinlenmesinde, başkaca olaylar yanında … Kasabasında 2015 yılı Mayıs ve Haziran aylarında … marka, kırmızı renkli bir motosiklet çaldığını, suçlardan elde ettiği malzemeleri, … isimli arkadaşının …’daki evinin deposuna koyduğunu beyan ettiği,
Sanığın itirafları doğrultusunda yapılan araştırmada, … İlçesinde … isimli herhangi bir şahsın bulunmadığı, bu şahsa ait bir deponun da tespit edilmediğinin belirtildiği, Nazilli 1. ve 2. İcra Dairelerince … … sahte kimliğini kullanarak dolandırıcılık suçlarına karıştığını söyleyen sanık adına açılmış herhangi bir takip dosyası bulunmadığının bildirildiği, şikâyetçi … …’a yönelik 08.01.2015 tarihli; şikâyetçi … …’a yönelik 20.03.2015 tarihli; ve şikâyetçi … Toprak’a yönelik 21.12.2014 tarihli eylemlerin sanık tarafından işlenip işlenmediğine dair UYAP sisteminde herhangi bir kayda rastlanmadığı, sanığın itirafına konu eylemlerden sadece … … isimli şahsın fotoğrafın başkasına ait facebook sayfasında kullanması nedeniyle sanık hakkında işlem yapıldığının belirtildiği hususları dikkate alınarak,
Sanığın kovuşturma aşamasında incelemeye konu suçları işlemediğini, beyanında sadece … Kasabasından motosiklet çaldığını söylemiş olduğunu, ancak herhangi bir mahalle adı belirtmediğini, bu olayı Nazilli Ceza İnfaz Kurumuna gelebilmek amacıyla kendisinin uydurduğunu, nitekim soruşturma aşamasında yer gösterme işleminde de bulunmadığını savunması karşısında, hırsızlık anını gösterir kamera görüntüsü ya da tanık beyanı gibi bir delil mevcut olmadığı gibi olay yerinde yapılan incelemede sanığa ait herhangi bir delile ulaşılmadığı, suç eşyasının sanıktan ele geçirilemediği hususları da birlikte değerlendirildiğinde,
Yargılama aşamasında önceki beyanından dönerek suçlamaları kabul etmeyen sanığın üzerine atılı hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarını işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan dört Ceza Genel Kurulu Üyesi; sanığa atılı suçların sabit olduğu, bu nedenle itirazın reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
Ulaşılan sonuç karşısında sanığın cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti bakımından eksik araştırmaya dayalı olarak karar verilip verilmediğine ilişkin uyuşmazlık konusu değerlendirilmemiştir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesinin 18.12.2017 tarihli ve 9678-14848 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Nazilli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.03.2016 tarihli ve 156-366 sayılı hükümlerinin, sanığın atılı suçları işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilerek Özel Dairenin onama kararının kaldırılıp, Yerel Mahkemenin mahkûmiyet hükümlerinin bozulmasına karar verilmesi karşısında, cezanın İNFAZININ DURDURULMASINA ve sanığın TAHLİYESİNE, başka bir suçtan hükümlü veya tutuklu olmadığı takdirde sanığın derhal salıverilmesi için YAZI YAZILMASINA,
5- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 15.12.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.