Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2019/598 E. 2022/637 K. 12.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2019/598
KARAR NO : 2022/637
KARAR TARİHİ : 12.10.2022

Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi

Sanık …’nın mağdur …’e yönelik kasten öldürme suçuna teşebbüsten TCK’nın 81/1, 35/2, 29/1, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin … 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 14.04.2015 tarihli ve 238-123 sayılı hükmün sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 27.05.2019 tarih, 1272-3004 sayı ile; düzeltilerek onanmasına oy çokluğu ile karar verilmiş,
Daire Üyesi O. Erdim; “Taraflar arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi, mağdurun yüzündeki yaranın cilt, cilt altı şeklinde, karnındaki yaranın omentum denilen karın zarı yaralanması niteliğinde bulunması, böylece sanığın kavga sırasında hareketli ortamda fazla şiddetli olmayacak biçimde meydana getirdiği yaralamalarda, sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu kesin olarak belirlenemediğinden, eylemin yaralama suçunu oluşturduğu,” düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 17.07.2019 tarih ve 276050 sayı ile;
“…Yüksek Dairece; öldürmeye teşebbüs suçundan, yaralanma sonucu meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurularak suç vasfının belirlenmesinde tek kıstas olarak değerlendirilmesi, birbirine benzer olaylar sonucu meydana gelen yaralanmalarda ilk derece mahkemeleri tarafından eylemin nitelendirilmesinde güçlük yaşandığı gibi benzer olaylarda, verilen ceza miktarı açısından bazen çok büyük farklılıklar yaşandığı, adeta nitelikli yaralamayı kabul etmeyerek tüm nitelikli yaralamaların öldürmeye teşebbüs suçuna dönüştüğü durumu ortaya çıkmıştır. Bu durum uygulama birliğinin sağlanmasında zorluk çıkarmaktadır.
Somut olaya bakıldığında oluşa ve dosya içeriğine göre karşı oy kullanan üyenin görüşünde de belirtildiği üzere: Taraflar arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi, mağdurun yüzündeki yaranın cilt, cilt altı şeklinde, karnındaki yaranın omentum denilen karın zarı yaralanması niteliğinde bulunması, böylece sanığın kavga sırasında hareketli ortamda fazla şiddetli olmayacak biçimde meydana getirdiği yaralamalarda, sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu kesin olarak belirlenemediğinden, sanığın mağdura yönelik eyleminin ‘Kasten Silahla Yaralama’ suçu kapsamında bulunduğu ve 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesindeki kıstaslara göre yazılı şekilde teşdiden ceza tayini gerektiği gözetilmeksizin suç vasfında hata yapılması sonucu sanık …’nın eylemi, kasten yaralama suçunu oluşturduğundan, hükmün bozulmasına karar verilmesi,” gerektiği düşüncesiyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 08.10.2019 tarih, 3059-4192 sayı ve oy çokluğu ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık … hakkında karşılıklı hakaret, mağdur sanık … hakkında kasten yaralama ve karşılıklı hakaret suçlarından şikâyet yokluğu sebebiyle verilen düşme kararları temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup, inceleme itirazın kapsamına göre sanık …’nın mağdur …’e yönelik kasten öldürme suçuna teşebbüsten verilen mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık …’nın mağdur …’e yönelik eyleminin kasten öldürme suçuna teşebbüsü mü yoksa kasten yaralama suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
30.11.2013 tarihinde saat 13.25’te düzenlenen tutanakta; 28.11.2013 tarihinde saat 18.30 sıralarında… Mahallesi, … Caddesi ile Moda Sokak kesişiminde meydana gelen bıçakla kasten yaralama olayının yer tespiti için görgü tanığı …’in refakate alındığı, bıçaklama olayının… Mahallesi, … Caddesi, 14 numaralı yerin önünde meydana geldiğini, olay sonrası sanık ve mağdurun 10 metre kadar Mecidiye istikametine gittiklerini ve orada ayrıldıklarını beyan ettiği, yapılan araştırmalarda olay anını gören herhangi bir güvenlik kamerasının elde edilemediği, sanık ve mağdurun bıçaklama olayı öncesi buluştuğu…Börek isimli … yerinin güvenlik kamerası olduğunun tespit edildiği, kayıtların izlenebildiği kadarı ile mağdurun motosikletle yanında bir şahısla … yerinin önüne geldiği, … yerinin önünde bekleyen sanıkla tartıştıkları, tanığın da olduğu, … yeri işletmecisi tanık …’nun tartışan şahısların yanına gittiği, tanık İbrahim şahıslarla konuştuktan sonra sanığın aşağı istikamete doğru gittiği, tanık, mağdur ve yanlarındaki kimliği belirsiz üç erkek şahsın sanığın arkasından gittikleri ve kameranın görüntüsünden uzaklaştıkları, yaklaşık 5 dakika sonra 3 erkek şahsın…Börek isimli … yerinin önüne geldiklerinin tespit edildiği bilgilerine yer verildiği,
29.11.2013 tarihinde saat 23.50’de düzenlenen teslim tutanağında; … İl Emniyet Müdürlüğüne gönderilen 28.11.2019 tarihinde saat 18.30 sıralarında gerçekleşen bıçaklama yaralama olayının firarisi olarak aranan sanık hakkında yapılan araştırmada, olaydan sonra …’a kaçtığı, burada …Otobüs firmasından 29.11.2013 tarihinde saat 20.00’de 18 numaralı koltukta … iline gitmek için … Otogar’ından bilet aldığı yöndeki yazıları üzerine; … Asayiş Şube Müdürlğüne bağlı 2…. kod no’lu Sivil Asayiş Ekibi olarak … ilinden gelen üst yazıya istinaden 29.11.2013 tarihinde otogar çıkışında …otobüs firmasına ait … ilinden … iline gitmekte olan otobüs görevlilerce durdurularak sanığın yasal hakları okunarak isnat edilen suçlama ile ilgili kısaca bilgi verilip yakalandığı, üst aramasının yapıldığı, görüşmede suçta kullandığı bıçağı … Plajı’nda denize doğru attığını beyan ettiği, aldırılan doktor raporundan sonra … İl Emniyet Müdürlüğüne teslim edildiğinin belirtildiği,
Mağdur … hakkında … Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 28.11.2013 tarihli geçici raporda; mağdurun şuurunun açık, genel durumunun iyi olduğu, epigastrium 10 cm solunda 1 cm çaplı batına nafiz 1 adet, sol zigoma üzerinde 1 cm’lik kesici delici alet yaralarının mevcut olduğu, mevcut bulgular ile hayati tehlikesinin olduğunun bildirildiği,
Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 24.01.2014 tarihli raporda; mağdurun batına nafiz omentumda kanamaya neden olan kesici delici alet yaralanmasının, yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin hesaplanması için mağdura ait olay tarihli CD’nin …Tıp Fakültesi Hastanesi Radyoloji bölümüne gönderilerek nazal kemikte kırık bulunup bulunmadığı hususunda düzenlenecek röntgen raporunun temin edilerek Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilmesi hâlinde görüş bildirileceğinin belirtildiği,
Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 27.06.2014 tarihli raporda; mağdurun 27.06.2014 tarihinde yapılan muayenesinde, yüzünde sol zigomatik çıkıntı üst lateralinde yatay seyirli 0,8 cm uzunluğunda, 0,1 cm genişliğinde önemli ölçüde etrafı renk ve seviyesini almış kesi nedbesi olduğunun tespit edildiği, mağdurun yüz sınırları içerisinde tarif ve tespit edilen lezyonunun yüzünde sabit iz niteliğinde olmadığının belirtildiği,
Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 27.10.2015 tarihli ve 354 sayılı ek raporda; mağdurun birisi yüz sol yanda zigomatik çıkıntı üstünde, diğeri batın üst orta kısmında olmak üzere toplam 2 adet kesici-delici alet yarası olduğu, yüz bölgesinde tarif edilen kesinin cilt-cilt altına nafiz olup yüzeysel seyirli kesi olduğu, ancak batın üst orta kısmında (epigastriumda) tarif edilen kesinin ise batın içerisine ulaştığı, burada omentum denilen karın zarını yaraladığı, diğer batın içi organlarda başka patoloji oluşturmadığı, burun kemiğinde kırık şüphesi olduğunun bildirilmesi üzerine bu konuda daha detaylı muayene ve tetkikler yaptırılarak yapılan muayene ve tetkiklerin sonucunda burun kemiğinde kırık tespit edilmediği hususunun bildirildiği,
Sanık hakkında Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp Şube Müdürlüğünce düzenlenen 16.12.2013 tarihli raporda; darp sonucunda yaralandığı iddia edilen sanık hakkında 29.11.2013 tarihinde … Atatürk Devlet Hastanesinde yapılan muayenesinde; sağ el serçe parmak plantar yüzde sıyrık, sol göz altında hafif morluk, sol avuç içinde sıyrık bulunduğu, sanığın 30.11.2013 tarihinde … Gazi Devlet Hastanesinde yapılan muayenesinde; sağ el 5. parmakta yüzeysel sıyrık, sol el avuç içinde yüzeysel sıyrık, sol göz altında ödem ve ekimoz bulunduğu, sanığın 30.11.2013 tarihinde … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan muayenesinde; sağ el küçük parmakta kesi, sol el avuç içinde eski skar yarası ile sol göz altında ekimoz bulunduğu, diğer sistem muayenesinin normal olduğunun kayıtlı olduğu, kafa kemiklerinde kırık ya da kafa içi travmatik değişim, büyük damar- iç organ lezyonu tanımlanmadığı, sanıkta meydana gelen yumuşak doku yaralanma arızasının; yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğunun bildirildiği
… Cumhuriyet Başsavcılığının 14.08.2014 tarihli ve 28123-408 sayılı ayırma kararı ile suça sürüklenen çocuk …’in yaralama suçu açısından evrakının soruşturma defterinin 2014/17751 numarasına kaydedilmesine karar verildiği,
… Cumhuriyet Başsavcılığının 14.08.2014 tarih ve 28123 sayı ile şüpheli … hakkında 6136 sayılı Yasa’ya muhalefet ile kasten öldürme suçuna teşebbüsten ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği,
Mahkeme tarafından duruşma esnasında … 2. Çocuk Mahkemesinin 2014/577 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; … Cumhuriyet Başsavcılığının 14.08.2014 tarih ve 6341 sayılı iddianamesi ile mağdur …’ya karşı suça sürüklenen çocuk … hakkında kasten yaralama suçundan TCK’nın 86/2, 3-e, 31/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davasının açıldığı, dosyanın derdest olduğu, mağdurun şikâyet ve delillerinin tespiti için istinabe talebinde bulunulduğu, suça sürüklenen çocuğun duruşmalara gelmediğinden hakkında savunma ve delillerinin tespiti için CMK’nın 98/3. maddesi uyarınca yakalama emri çıkarıldığı, tanıkların dinlenilmesine karar verilerek duruşmanın 16.04.2015 tarihine bırakıldığı bilgilerine yer verildiği,
Anlaşılmaktadır.
Mağdur … 29.11.2013 tarihinde … Eğitim Araştırma Hastanesinde; MNG kargoda kurye olarak çalıştığını, 28.11.2019 tarihinde saat 18.20 sıralarında abisi … Sinecek’in kendisini telefonla arayarak oğlu tanık … Sinecik’in…Börek isimli … yerinde birlikte çalıştığı sanıkla kavga ettiğini, kendisinin işi olduğunu, gidip bakmasını rica ettiğini, telefon görüşmesinden hemen sonra tanık …’ın çalıştığı … yerinin önüne gittiğini, tanık …’in kendisine … yerinin önünde bekleyen sanığı gösterdiğini, sanıkla kavga ettiklerini ve patronlarının her ikisini de işten çıkardığını söylediğini, bunun üzerine sanığın yanına gittiğini, kendisini tanıtarak olayla ilgili olarak aşağı tarafa doğru yürüyerek konuşmaya başladıklarını, … Caddesi’ne indikten sonra sağ tarafa döndüklerini, konuşurken sanığın birden agresifleşip montunun sağ cebinden özelliklerini tam olarak görmediği, ancak yandan açmalı olduğunu söyleyebileceği bir bıçak çıkarttığını, olayı gören tanımadığı bir kişinin araya girmek istediğini, sanığın o esnada elindeki bıçakla sol göğüs kısmına ani bir hareketle vurup kendisini yaraladığını, akabinde aralarında kısa bir süre boğuşma yaşandığını, boğuşma esnasında sanığın bıçakla sol yüz kısmına hamle yaptığını, kendisini geri çektiyse de yüzünün sol kısmına bıçak isabet ettiğini, sanığın elindeki bıçakla kendisine doğru hamleler yaptığını, kendisini sakındığı için bıçağın isabet etmediğini, sanığın elindeki bıçakla koşarak… Kavşağına doğru kaçtığını, olay yerinden kendi imkânları ile hastaneye geldiğini, sanığı tanımadığını, hâliyle aralarında bir husumet olmadığını, sanığa karşı hiçbir şekilde hakaret, tehdit ya da sinkaflı sözlerinin olmadığını, kendisinde bıçak ya da benzeri bir şey olmadığını, olayın sanığın konuşurken aniden bıçağı cebinden çıkararak saldırması sonucu meydana geldiğini, sanıktan davacı ve şikâyetçi olduğunu,
Mahkemede; olay günü tanık …’ın babası abisi …’un kendisini telefonla aradığını, …’ın dükkânda dövüldüğünü söylediğini, kendisinden gidip bakmasını istediğini, dükkânın önünde sanıkla karşılaştığını, sanığa, “Neden 16 yaşındaki küçük bir çocuğa vuruyorsun?” dediğini, dükkânda çalışanların kendilerini dükkânın önünden biraz uzaklaştırdıklarını, burada tartışmayın dediklerini, tanık …’a “Bu sana neden vurdu?” diye sorarak olayın iç yüzünü öğrenmeye çalıştığını, tanığın da “Amca kendi işini de bana yaptırıyor.” dediğini, tanıktan bu cevabı alınca tekrar sanığın yanına gittiğini, sanığa, “Sen işini çocuğa yaptırmışsın.” dediğini, sanığın da, “İşin stresi nedeniyle vurmuşum.” dediğini, sanıkla tartışarak uzaklaştıklarını, o sırada kendisini birisinin, “Tartışmayın.” diye tuttuğunu, sanığın yanına bir çocuğun geldiğini, sanığın bu çocuktan bıçak aldığını, bıçağın açılır kapanır tarzda sustalı bıçaklara benzediğini, kendisini tutan kişiye “Beni bırak sanık elinde bıçağı açmış bana doğru geliyor, beni bırak,” dediğini, o sırada kendisini tutan kişinin elinden kurtulduğunu, sanığın gelir gelmez ilk saldırısını bıçakla yaptığını, sol memesinin altından karnından ilk darbeyi aldığını, isabet alınca canının acıdığını, sanıktan biraz uzaklaştığını, ikinci saldırısında sanığa yumruk attığını, sanığın da sol gözünün altına bıçakla saldırdığını, sol gözünün altından yaraladığını, kendiliklerinden dövüşmeyi bıraktıklarını, kendisine ait motorla hastaneye gittiğini, karnında 35 dikiş olduğunu, iç organlarının herhangi birine isabet vaki olmadığını,
Tanık … Kollukta; … Börek isimli … yerinin işletmeciliğini yaptığını, sanık ve tanık …’ın … yerinde yaklaşık iki aydır çalıştıklarını, 28.11.2019 tarihinde saat 18.00 sıralarında … yerine geldiğinde sanık ve tanığın tartıştıklarını öğrendiğini, her ikisiyle konuştuğunu, birbirleri ile anlaşamadıklarını söylediklerini, bunun üzerine kendilerine, “Artık burada çalışmıyorsunuz. Sizi işten çıkardım.” dediğini, sanık ve tanık …’ının … yerinden dışarıya çıktıklarını, kısa bir süre sonra tanık …’ın amcası olan mağdurun görse de tanıyamayacağı bir kişi ile birlikte … yerine geldiğini, mağdurun direkt sanığın yanına gittiğini, sanık ve mağdur arasında tartışma çıktığını, taraflar arasında kavga çıkacağını anladığı için … yerinden çıkarak, “Buradan ayrılın.” dediğini, önce sanığın aşağı istikamete doğru gittiğini, … yerinde çalıştığını belirttiği tanık …, mağdur ve yanındaki kişinin sanığın arkasından koşarak gittiklerini, gözden kaybolduklarını, olay anını görmediğini, ancak şahısların … yerinden ayrıldıktan 5 dakika sonra tanık, mağdur ve yanındaki kişinin geri geldiklerini, mağdurun yüzünde yara olduğunu, tanık …’ın … yerinde kaldığını, mağdur ve yanındaki şahsın ayrıldıklarını,
Mahkemede; Pazar Mahallesi, … Caddesi’nde börekçi dükkânının olduğunu, dükkânda olmadığı bir sırada işçileri olan sanık ve tanık …’ın aralarında tartıştıklarını, kendisine sebebini söylemediklerini, hâlâ da tartıştıklarını, ikisini de işten kovduğunu, daha sonra gerçekleşen bıçaklama olayını görmediğini, kendi araştırmasına göre tanık … kendisinden büyük olan sanığa … yerinde saygısızlık yaptığını, ters cevap verdiğini, bunun üzerine sanığın da tanığa ters cevap verdiğini, bu yüzden tartıştıklarını, sanığın tanığa işini yaptırdığını duymadığını, böyle bir şey olsa zaten müdahale edeceğini, sanık ve tanığın aynı işi yaptıklarını,
Tanık … şüpheli sıfatıyla Kollukta; 28.11.2013 tarihinde saat 18.00 sıralarında…Börek isimli … yerinde çalışırken … arkadaşı sanıkla aralarında tartışma çıktığını, aralarında çıkan tartışmadan dolayı patronları tanık İbrahim’in her ikisini de işten çıkardığını, olayı telefonla babasına haber verdiğini, babasının da amcası mağduru arayarak kendisinin çalıştığı … yerine yolladığını, amcası mağdurun … yerine gelerek sanıkla yürüyerek konuşmaya başladığını, ancak sanığın tepki göstererek üzerinde taşıdığı sustalı tabir edilen bıçağı mağdura doğru sallamaya başladığını, bu esnada mağdurun yüzünden ve karnından yaralandığını, sanığın olay yerinden… Kavşağına doğru yaya olarak kaçtığını,
Savcılıkta; olay tarihinde…Börek isimli … yerinde çalıştığını, aynı tarihte saat 18.00 sıralarında aynı … yerinde birlikte çalıştığı arkadaşı sanığın kendisinin cep telefonunda oyun oynayıp kendi işlerini ona yaptırdığını, sanığın kendisinden yaşça büyük olması sebebiyle işlerini yapmak zorunda kaldığını, bu nedenle aralarında gerginlik oluştuğunu, tartıştıklarını, sanığın kendisine … attığına, vücudunda herhangi bir darp cebir izinin oluşmadığına, sanıkla aralarında geçen olayı telefonla babasına bildirdiğini, babasının da aynı ismi taşıdığı amcası mağduru aradığını, … yerinde kavga ettikleri için patronlarının ikisini de işten çıkardığını, henüz … yerinden ayrılmadıklarını, … yeri önünde olduğunu, amcası mağdurun geldiğini, mağdura sanığı gösterdiğini, mağdurun sanığa, “Neden bu çocuğa vurdun?” diye sorduğunu, sanığın da, “Vururum.” dediğini, mağdurun da “Vuramazsın.” dediğini, sanık ve mağdur karşılıklı seslerini yükselterek bağırdıkları için esnafların araya girdiğini, börekçinin biraz ilerisinde bulunan iddia bayisinin sahibinin amcasını tuttuğunu, sanığın biraz ileriye yürüdüğünü, elinde bir bıçakla geri döndüğünü, iddia bayisinin sırtının sanığa dönük olduğunu, mağdurun ona, “Bak bıçakla geliyor.” dediğini, onun da “Sen boş ver. Sakin ol.” dediğini, sanığın mağdura yaklaştığını, mağdurun öndeki şahsı kenara çektiğini, sanığın elindeki bıçağı mağdurun sol göğsüne batırdığını, sanığın bıçakla ikinci hamlesini mağdurun baş bölgesine yaptığını, mağdurun hızlı davranıp kendisini çektiğini, ancak yüzünden hafif şekilde yaralandığını, mağdurun yüzüne dört dikiş atıldığını, olay akşam saatlerinde olduğu için sanığın bıçağı nasıl tuttuğunu bilemeyeceğini, kavga mahallinin oldukça kalabalık olduğunu, olay sırasında elinde bıçak olmadığını,
Mahkemede; olaydan önce sanıkla birlikte börekçide çalıştıklarını, sanığın kendi işlerini de ona yaptırdığını, bu sebeple tartıştıklarını ve … attığını, “Çıkışta görüşeceğiz.” dediğini, korktuğu için babasını aradığını, bir süre sonra amcası mağdurun geldiğini, mağdurun sanıkla konuşacağını, dükkân sahibinin “Dükkânın önünde tartışmayın uzaklaşın ileride tartışın.” dediğini, mağdurun sanığa, “Sen bir çocuğa nasıl vurursun?” dediğini, sanığın da “Vurdum.” dediğini, sanığın olduğu yerden ayrıldığını, bayağı ilerlediğini, mağdurun da ayrılacağını, sanığın aniden geri dönüp zıplayarak amcasının karnına bıçakla vurduğunu, sanığa vurmadığını, sanığın bıçağı mağdura sallamaya devam ettiğini, mağdurun bir darbe de gözüne yakın yerden aldığını,
Tanık … Savcılıkta; Ezgi Büfe isimli iddia bayisinin sahibi olduğunu, … Börekçi’de çalışan tanık … ile sanığın … yerinde kavga ettiklerini, tanığın durumu akrabasına bildirdiğini, onların … yerinin önünde tartıştıklarını, tartışmanın kendi büfesinin olduğu yere kadar sürdüğünü, sesler üzerine dışarıya çıktığını, tarafların ağız münakaşası yaptıklarını, hakaret ve tehdit içerikli sözler sarf ettiler mi bilemeyeceğini, ancak sert bir şekilde tartıştıklarını, mağdur ve sanığa, “Sakin olun. Burası kavga edilecek yer değil.” diye bağırdığını, tanığı uzaklaştırdığını, mağdurun elinden kurtulduğunu, sanığın elindeki bıçağı mağdura savurduğunu gördüğünü, hatırladığı kadarıyla sanığın bıçağı elinde ters şekilde tuttuğunu, bıçağın ağız kısmı elinin alt tarafından çıkmış vaziyette olduğunu, sanığın birkaç defa bıçağı mağdura savurduğunu, havada karanlık olduğu için bıçağın mağdura değdiğini fark etmediğini, ortamda bıçak olunca kendisini geri çektiğini, kendisinden önce mağdurun da sanığa vurmuş olabileceğini, tam emin olmadığını, hakaret ve tehdit sözlerini tam olarak hatırlamadığını, bu tür olaylarda heyecanlandığını, bu nedenle de çevrede kimlerin olduğunu hatırlamadığını,
Mahkemede; olay akşamı kendisine ait iddia bayisinde olduğunu, sokakta bir ses bir gürültü duyduğunu, dışarı çıktığını, sanıkla mağdurun tartıştıklarını, araya girerek mağduru tuttuğunu, sol tarafa doğru götürerek ayırdığını, sanıktan uzaklaştırdığını, sanığa arkasının dönük olduğunu, mağdur sanığın bıçakla geldiğini gördüğünü, kendisine sanığı kastederek, “Bıçakla üzerime geliyor.” dediğini, bıçakla geldiği için çekinip kavga ortamından uzaklaştığını, o arada sanığın mağdura vurduğunu, dükkânının içine kaçtığını,
Tanık … Savcılıkta; Gönül Eczanesi’nde çırak olarak çalıştığını, … Börekçi’de arkadaşı tanık … ile sanığın çalıştığını, … yeri temizliğinden dolayı tartıştıklarını, sanığın tanığa birkaç … attığını, … yeri sahibinin de ikisine de kızarak işten çıkardığını, tanık ve sanığın … yeri önünde kavga ettiklerini, arkadaşı tanık …’ın telefonla amcası mağduru aradığını, eczanenin kapanma vakti olduğu için kavga anına denk geldiğini, mağdurun olay yerine geldiğini, sanığa, “Sen bu çocuğa vurmuşsun.” dediğini, sanığın da “Vururum.” dediğini, mağdurun da “Vuramazsın.” diyerek sanığa hakaret ettiğini, hakaretin içeriğini hatırlamadığını, sanık ve mağdurun kavgaya tutuştuğunu, mağdurun sanığa bir … attığını, kavganın büyüdüğünü, tanık …’da ufak bir çakı bıçağı olduğunu, sanıkta da bıçak olduğunu, sanığın bıçağı börekçide çalışan Ünal isimli arkadaşından aldığını, sanıktaki bıçağın namlu kısmının 8-10 cm uzunluğunda olduğunu, karşılıklı olarak birbirlerine bıçak çektiklerini, kavga sırasında arkadaşı tanık …’ın sanığa bıçakla saldırdığını, vurup vurmadığını fark etmediğini, sanığın tanık …’ın tuttuğu mağdura bıçakla saldırdığını, 4-5 kez bıçağı mağdura doğru savurduğunu, bir bıçak darbesinin mağdurun yüzüne doğru denk geldiğini gördüğünü, sanığın bıçağı her iki tutuş şekliyle de kullandığını, bir miktar böyle mücadele ettiklerini, araya girenlerden dolayı bir miktar aralandıklarını, çevrede birçok kişinin biriktiğini, ancak kavga edenlerin sanık, mağdur ve tanık … olduğunu, bir ara kalabalıktan birinin, “Polis geliyor.” diye bağırdığını, bunu duyan sanığın eylemine son vererek kaçtığını, polislerin çok sonra geldiğini, mağdurun geldiği motorla olay yerinden ayrıldığı,
Mahkemede; sanık ve tanık …’ın çalıştığı börekçi dükkânına 50 metre mesafede eczanede çalıştığını, akşam saatlerinde dükkânı kapattığını, tanık … ile sanığın tartıştıklarını, aşağıdan mağdurun motorla geldiğini, kavga ettiklerini, kimin kime vurduğunu bilmediğini, bıçaklama anında olmadığını, olay yerinden kaçtığını,
Tanık … Savcılıkta; … Börekçi’de daha önce çalıştığı için tanık … ve sanığı tanıdığını, olay günü saat 18.00 sıralarında sanıkla aynı mahallede oturdukları için birlikte eve gidelim diye kendisin aradığını, telefonla konuşurken kavga seslerinin de geldiğini, … yeri sahibinin her ikisine de kızarak işlerine son verdiğini, sanığın kavga sırasında tanığı iteklediğini, … atmadığını, börekçi dükkânına varırken mağdurun yanında bir kişi ile geldiğini, sanığa, “Sen benim yeğenime nasıl … atarsın? Nasıl böyle yaparsın?” deyip sanığı kolundan çektiğini, sanığın da mağdura, “Hayır … atmadım. Sadece ittirdim.” dediğini, mağdurun sanığın kolundan çekip fırlattığını, sanığın yere düşmediğini, tanık …’ın cebinden bir bıçak çıkarttığını, sanığın üzerine yürüdüğünü, sanığı uyardığını, tanığın sanığa savurduğunu, ancak vurduğunu görmediğini, gördüğü kadarıyla sanığın kendi bıçağıyla elini yaraladığını, mağdurda bıçak görmediğini, onun da sanığın üzerine yürüdüğünü, mağdurun yumrukla sanığa vurduğunu, bir süre böyle mücadele ettiklerini, mağdurun sanığa, “Seni böyle bırakmayacağım.” şeklinde tehdit sözleri söylediğini, sanığın hakaret ve tehdit ettiğini hatırlamadığını, sanığa bıçak vermediğini, sanığın beton mantarın üzerine basıp atlayarak mağdurun yüz bölgesini hedef seçerek bir kez vurduğunu, karın bölgesinden de bu sırada yaralanmış olabileceğini, sanığın iki üç darbe vurmadığını, sanığın amacının kendini korumak olduğunu, tanık …, “Amca yüzünde kan var.” deyince sanıkla kaçtıklarını, sanığın isteseydi eylemine devam edebileceğini, tanık mağdurun arkasında olduğu için sanığın mağdura vurmak zorunda kaldığını,
Mahkemede; sanık ve tanık … ile birlikte börekçi dükkânında çalışmadığını,
Tanık … Kollukta; olay yerine yakın çay ocağında çaycılık yaptığını, sanık, mağdur ve tanık …’ın tartıştıklarını, sanığın daha önce tanığa … attığını, mağdurun sanıktan bu tokatın hesabını sorduğunu, sanığın önceki eylemi için bir iki defa özür dilediğini, ancak mağdurun önceki olayı ısrarla sorduğunu, sanığın sesini yükselttiğini, mağdurun sanığa, “Sen kim oluyorsun da bana karşı sesini yükseltiyorsun?” diyerek ortamı gerdiğini ve sanığa … attığını, tokatla birlikte kavganın büyüdüğünü, araya girdiklerini, mağdurun sanığı ileriye doğru götürmeye çalıştığını, karşılıklı olarak ana avrat küfrettiklerini, sanığın karşı gruba “Yeter artık.” deyip belinden kelebek türü bir bıçak çıkartarak orada bulunan mantar betonun üzerine basıp mağdura savurduğunu, mağdurun kendisini kurtardığını, tanık …’ın elinde küçük bir bıçak olduğunu, bıçağı sanığa savurduğunu, ancak sanığa tam yaklaşmadığı için denk gelmediğini, 5 dakika mücadeleden sonra birçok kez birbirlerine bıçak salladıklarını, bir ara kalabalıktan “Polis geliyor.” diye söylenti çıktığı için sanık ve mağdurun korkup ayrıldıklarını, akşam saati olduğu için kaçırdığı noktaların olabileceğini,
İfade etmişlerdir.
Sanık … müdafi huzurunda 30.11.2013 tarihinde Kollukta; … Börek isimli … yerinde dokuz aydır garson olarak çalıştığını, zaman zaman da … yerinin dışarıdan aldığı siparişleri bisiklet ile götürüp teslim ettiğini, aynı … yerinde 16 yaşlarındaki tanık …’ın da çalıştığını, tanığın da kendisi gibi garsonluk ve servis elemanlığı yaptığını, tanıkla aralarında 28.11.2019 tarihinde saat 18.00 sıralarında … yerinde … yüzünden tartışma çıktığını, tartışmanın devamında birbirlerini iteklediklerini, aralarında herhangi bir darp olayının olmadığını, … yerinde bulunan diğer çalışanların engellediğini, tanığın muhtemelen sinirini alamayınca akrabalarından yardım istemiş olabileceğini, tartışmanın akabinde … yerinin önüne çıktığında tanımadığı mağdurun gelerek kendisine tanık … ile niye tartıştıklarını sorduğunu, kendisine gözdağı vererek uzaklaştığını, mağdurla aralarında herhangi bir darp veya tehdit olmadığını, … yerini içerisine girdiğinde … yeri sahibi tanık İbrahim Haburcu’nun personelin önünde tanık … ile neden tartıştıklarını sorduğunu, tartışma sebeplerini patronlarına anlattıklarını, her ikisini de işten kovduğunu, şahsi eşyalarını toparlarken tanık …’ı görmediğini, eşyalarını toplayıp arkadaşları ile vedalaştıktan sonra … yeri önünde kalabalık bir insan topluluğu gördüğünü, kendisine bir şey yapacaklarından korktuğu için … yerinden bir adet meyve bıçağı alarak cebine koyduğunu, … Caddesi üzerine çıktığında … yeri önünde kendisine gözdağı veren mağdurun önüne geçerek, tanık …’ı kastederek, “Neden 16 yaşında bir çocukla tartıştın?” diyerek kendisini geriye doğru iteklediğini, … yeri çalışanlarının gelerek kendilerini ayırdıklarını, … Caddesi üzerinden kiliseye doğru yürümeye başladığını, çalıştığı … yerinin önünde önünü keserek kendisiyle tartışan mağdur, tanık … ve yanlarında bulunan 10 kişilik grubun önünü tekrar kestiklerini, mağdurun kendisine hitaben, “Senin ananı, avratını s…m. Sen kimsin?” diyerek yüz kısmına yumrukla vurduğunu, bunun üzerine cebindeki bıçağı çıkarttığını, kendini korumak amacıyla mağdura ve kalabalık gruba doğru bıçağı salladığını, bıçağın mağdurun yüz kısmına tesadüfen isabet ettiğini, bıçağı bilerek sallamadığını, bu tartışma esnasında sağ el serçe parmağı ve sol el avuç içi kısmından yaralandığını, nasıl yaralandığını bilmediğini, aynı … yerinde birlikte çalıştıkları tanık …’ın elinde bıçak olduğunu, bıçakla kendisine saldırdığını, ancak vurmadığını, olayın tamamen kendisini korumak amaçlı olduğunu, çalıştığı … yerindeki arkadaşının telefonla arayarak, “Seni arıyorlar, kaç..” dediği için korkarak kaçtığını, geceyi sahilde geçirdiğini, olayda kullandığı bıçağı da tam hatırlamamakla birlikte kayalıklardan denize doğru fırlattığını, bıçağın küçük bir meyve bıçağı olduğunu, mağdur ve tanıktan kendisini tehdit, hakaret ve darbettikleri için şikâyetçi olduğunu,
Savcılıkta; tanık … ve mağdurun kendisine vurduklarını, tanık …’ın aynı zamanda kendisine ana avrat küfrettiğini, mağdurun da, “Seni vuracağım.” diye tehdit ettiğini, tanık …’ın elindeki bıçakla üzerine doğru geldiğini, kendisini korumak için … yerinden çıkarken aldığı meyve bıçağına benzer bıçağı salladığını, mağduru yaralama kastıyla hareket etmediğini, olaydan sonra … yerinde birlikte çalıştıkları arkadaşlarının kendisini arayıp, “Süleymanlar seni arıyormuş. Kendine dikkat et.” dedikleri için kaçmaya karar verdiğini, hala kendilerinden korktuğunu, tek başına yaşadığını, kasıtlı olarak kimseye bıçakla vurmadığını,
Tutuklanması talebiyle sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde; … Börek isimli … yerinde garson olarak çalıştığını, burada birlikte çalıştıkları yaşı küçük tanık … ile aralarında sözlü tartışma çıktığını, birbirlerini iteklediklerini, tartışma sonrası … yerinin önüne çıktığında tanımadığı mağdurun gelerek kendisine neden tartıştıklarını sorduğunu, kendisine gözdağı verdiğini, daha sonra patronları tanık İbrahim’in kendilerini çağırarak neden tartıştıklarını sorduğunu, olayı anlattıklarını, bunun üzerine patronlarının kendisini ve tanık …’ı işten çıkardığını, eşyalarını alıp … yerinden çıkmak istediği sırada dışarıdaki kalabalığı gördüğünü, kalabalığın kendisine bir şey yapar korkusuyla … yerinden meyve bıçağını alıp dışarıya çıktığını, kendisine gözdağı veren mağdurun önüne çıkarak, “Neden 16 yaşında bir çocukla tartışıyorsun.” diyerek iteklediğini, … yeri çalışanlarının gelerek kendilerini ayırdığını, kilisenin oraya doğru yürümeye başladığını, mağdur, tanık …’ın yanında 10 kişilik kalabalık bir grupla önünü kestiklerini, … yerinde tartıştıkları tanık …’ın kendisine ana avrat küfrettiğini, yüzüne bir yumruk attığını, bunun üzerine kendisini korumak amacıyla üzerindeki bıçağı rastgele salladığını, bıçağın mağdura denk geldiğini, bıçağı kendisini koruma içgüdüsüyle salladığını, kesinlikle yaralama kastının olmadığını, kendisine bir şeyler yaparlar korkusuyla kaçtığını,
Mahkemede; olaydan önce ailevi birtakım sıkıntılarının olduğunu, maddi ve manevi olarak büyük bir baskı altında olduğunu, olay tarihinde çalıştığı börekçi dükkânının çok yoğun olduğunu, mağdurun yeğeni tanık …’ın da dükkânda çalıştığını, tanıkla aralarında … yoğunluğu sebebiyle tartışma çıktığını, birbirlerine söylenmemesi gereken hakaret içerikli sözler söylediklerini, fiziki olarak da aralarında itiş kakış yaşadıklarını, dükkânda bulunan diğer çalışanların araya girerek ayırdıklarını, sakinleştiğini, tanık Sülyeyman’ın bu olayı biraz abartarak ailesine anlattığını, ilk kavgalarının akşam saat 17.00-19.00 arasında gerçekleştiğini, esasen olayların kesintisiz şekilde cereyan ettiğini, tanığın olayı abartılı olarak ailesine haber verdiğinden haberi olmadığını, dükkânın önüne tanımadığı birinin geldiğini, tanıkla neden tartıştığını sorduğunu, daha sonra mağdurun geldiğini, mağdurun “Neden kavga ettiniz?” deyip çıkıştığını, üzerine geldiğini, dükkânın önünden uzaklaştığını, köşeyi dönüp 50 metre kadar yürüdüğünü, olayın gerginliği sebebiyle mağdur ve tanığın kendisini takip ederek peşinden geldiklerini, yine tartışmaya başladıklarını, bunaldığını, hedef gözetmeden korkutmak amacıyla elindeki bıçağı salladığını, mağdurun kendisine sadece yumruk vurduğunu, yaşı küçük tanıkta bıçak olduğunu, kendisine doğru salladığını, ancak vuramadığını, daha doğrusu sağ parmağından bir bıçak yarası aldığını, kullandığı bıçağı börekçi dükkânından ayrılırken korktuğu için yanına aldığını,
Savunmuştur.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Suça teşebbüs” başlıklı 35. maddesinde;
“Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur” hükmü yer almaktadır.
Buna göre suça teşebbüs, işlenmesi kast olunan bir suçun icrasına elverişli araçlarla başlanmasından sonra, elde olmayan nedenlerle suçun tamamlanamamasıdır. Maddenin açık hükmüne göre, icra hareketlerinin yarıda kalması ya da sonucun meydana gelmemesi failin iradesi dışındaki engel nedenlerden ileri gelmelidir.
Öte yandan, suça teşebbüsle ilgili değerlendirme yapılabilmesi, failin hangi suçu işlemeyi kastettiğinin belirlenmesini gerektirir ki buna “subjektif unsur” denir. Failin gerçekleştirdiği davranış ile bir suçu işlemeye teşebbüs edip etmediğini, eğer etmişse hangi suça teşebbüs ettiğini belirleyebilmek için öncelikle kastın varlığının belirlenmesi gerekmektedir. Başka bir deyişle, tıpkı tamamlanmış suçta olduğu gibi, teşebbüs aşamasında kalan suçta da, işlenmek istenen suç tipindeki bütün unsurlar failce bilinmelidir. (İçel Suç Teorisi, Kayıhan İçel, Füsun Sokullu-Akıncı, İzzet Özgenç, Adem Sözüer, Fatih S. Mahmutoğlu, Yener Ünver 2. Kitap, 2. Baskı, …, 2000, s.315.)
Bu husus, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 765 sayılı TCK’nın yürürlükte olduğu dönemde verilmiş olup kabul edilen ilkeler açısından 5237 sayılı TCK’nın teşebbüse ilişkin 35. maddesi yönüyle de varlığını devam ettiren 04.06.1990 tarihli ve 101-156 sayılı kararında da; “Teşebbüste aranan kast, icrasına başlanmış cürmü teşebbüs aşamasında bırakma kastı olmayıp, söz konusu suçu tamamlamaya yönelmiş kasttır” şeklinde açıklanmıştır.
Kasten yaralama suçu ile kasten öldürme suçuna teşebbüs arasındaki ayırıcı kriter manevi unsurun farklılığına dayandığından, sanığın kastının öldürmeye mi, yoksa yaralamaya mı yönelik olduğunun çözülmesi gerekmektedir.
5237 sayılı TCK’nın 21/1. maddesine göre, suçun kanuni tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi olan ve failin iç dünyasını ilgilendiren kast, dış dünyaya yansıyan davranışlara bakılarak, daha açık bir ifadeyle, failin olay öncesi, olay sırası ve olay sonrası davranışları ölçü alınarak belirlenmelidir.
İlkeleri, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun istikrar bulunan ve süregelen kararlarında açıklandığı üzere, bir eylemin kasten öldürmeye teşebbüs mü, yoksa kasten yaralama mı sayılacağının belirlenmesinde; fail ile mağdur arasında husumet bulunup bulunmadığı, varsa husumetin nedeni ve derecesi, failin suçta kullandığı saldırı aletinin niteliği, darbe sayısı ve şiddeti, mağdurun vücudunda meydana getirilen yaraların yerleri, nitelik ve nicelikleri, hedef seçme imkânı olup olmadığı, failin fiiline kendiliğinden mi, yoksa engel bir nedenden dolayı mı son verdiği gibi ölçütler esas alınmalıdır.
Kastın belirlenmesi açısından her bir olayda kullanılması gereken ölçütler farklılık gösterebileceğinden, tüm bu olguların olaysal olarak ele alınması gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanık … 25 yaşında, yaşı küçüklüğü sebebiyle dosyası tefrik edilen tanık … 16 yaşında olup, olay öncesinde her ikisinin de tanık …’ya ait… Mahallesi, … Caddesi, 2 numaralı adreste faaliyet gösteren…Börek isimli … yerinde çalıştıkları, mağdur …’in ise tanık …’ın amcası olduğu, 28.11.2013 tarihinde saat 17.30 sıralarında sanık ve tanık …’ın … yerindeki çalışma düzeni konusunda aralarında tartıştıkları, tartışmanın … yerinde çalışanların araya girmesi ile sona erdiği, sanık ve tanık …’ın … konusunda aralarında tartışlarını öğrenen … yeri sahibi tanık İbrahim’in her ikisini de işten çıkardığı, tanık …’ın sanıkla aralarında geçen tartışmayı telefonla arayarak babası …’a anlattığı, …’un işi olması sebebiyle konu ile ilgilenmesi için kardeşi mağdur …’e haber verdiği, mağdurun aynı tarihte saat 18.00 sıralarında yanında kimliği belirsiz bir şahısla motosikletiyle börekçi dükkânının önüne geldiği, … yeri önünde bekleyen sanıkla tartışmaya başladıkları, tanık İbrahim’in tartışan sanık ve mağdurun yanına giderek dükkânın önünde tartışmamalarını istediği, bunun üzerine sanığın aşağı istikamete doğru gittiği, mağdur, tanık … ve yanlarındaki kimliği belirsiz şahsın sanığın peşinden gittikleri, ilk tartışma olayının gerçekleştiği börekçi dükkânına yaklaşık 50 metre mesafe uzaklıkta… Mahallesi, … Caddesi ile Moda Sokak kesişiminde tarafların tekrar tartışmaya başladıkları, etrafın kalabalıklaştığı, tartışma sırasında birbirlerine karşılıklı sinkaflı küfrettikleri, tartışmanın kavgaya dönüştüğü, sanığın … yerinden ayrılırken yanına aldığı olaydan sonra ele geçirilip nitelikleri tespit edilemeyen bıçağı çıkarttığı, tanık …’da da bıçak olduğu, sanığın bıçağı ile mağdurun karnına ve baş bölgesine isabet ettirdiği, kavga sırasında mağdurun da sanığın sol göz altına yumrukla vurmak suretiyle sanığı basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı, mağdurun yüz bölgesinde tarif edilen kesinin cilt-cilt altına nafiz olup yüzeysel seyirli olduğu, batın üst orta kısmında tarif edilen yaranın omentum denilen karın zarı yaralanmasına sebebiyet verdiği ve hayati tehlike geçirdiği, kalabalıktan birinin “Polis geliyor.” demesi üzerine sanık ve mağdurun ayrıldığı, mağdurun börekçi dükkânın önüne gelerek motosikletine binip hastaneye gittiği, sanığın da olaydan bir gün sonra … ilinde yakalandığı olayda;
Olaydan sonra karşılıklı olarak şikâyetlerinden vazgeçen sanık ve mağdur arasında ciddi bir husumet bulunmaması, taraflar arasındaki tartışmanın kavgaya dönüşmesi, kavganın hareketli ortamında sanığın mağdurda meydana getirdiği yaraların nitelikleri, sanık ve mağdurun kendiliklerinden ayrılmaları, sanığın olay öncesi, olay esnası ve sonrasındaki davranışları bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının yaralamaya yönelik olduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla haklı nedene dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
1- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 27.052019 tarihli ve 1272-3004 sayılı “Düzeltilerek onama” kararının KALDIRILMASINA,
2- … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.04.2015 tarihli ve 238-123 sayılı hükmünün sanığın mağdura yönelik eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
3- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 12.10.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.