Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2019/313 E. 2022/844 K. 27.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2019/313
KARAR NO : 2022/844
KARAR TARİHİ : 27.12.2022

Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 6. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 269-440
Sanıklar … (Köprülü) ve …’ın nitelikli yağma suçundan beraatlerine ilişkin İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesince oy çokluğu ile verilen 18.07.2014 tarihli ve 129-259 sayılı hükümlerin katılan vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 21.05.2018 tarih ve 5792-3880 sayı ile;
“Mağdur … ile internet ortamında tanışıp arkadaşlık ilişkisi kuran sanık …’ın olay günü saat 21.10 sularında buluşmak üzere mağdurun konutuna geldiği, bir müddet sonra diğer sanık … Köprülü’nün gelip mağdurun kapı zilini çalıp ‘apartmanda size karşı şikayet var’ dediği, bu esnada sanık …’ın eli ile mağdurun ağzını kapatıp onu içeri doğru çektiği, sanık … Köprülü’nün de arkalarından içeri girdiği, sanıkların mağdurun boğazına bıçak dayayıp 1.000 TL para istedikleri, olumsuz yanıt almaları üzerine mağdurun bacağına ve kalçasına elektrik şok cihazı tuttukları, bunun üzerine mağdur …’ın yerini söylediği 5.000 TL ile 100 dolar parası ile acer marka laptop ve cep telefonunu aldıkları, mağdurun yalvarması üzerine cep telefonunu bırakarak evden ayrıldıkları olayda, mağdurun aşamalarda değişmeyen istikrarlı beyanı ve bu iddiasını doğrulayan 20.02.2014 tarihli doktor raporu, 18.03.2014 gün Biy. 2014/2056-2147 sayılı uzmanlık raporu, arama tutanakları ve dosya kapsamından; sanıkların üzerine atılı yağma suçunun sübut bulduğu dikkate alınmadan yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi ise 18.07.2014 tarih, 129-259 sayı ve oy çokluğu ile;
“Sanıkların aşamalarda değişmeyen savunmalarında da ifade ettikleri üzere müdahilin olay günü gecesi söz konusu evine gittikleri sabittir. Bunun dışında müdahilin evine önce sanık …’in geldiği daha sonra çalan kapıyı açtığında sanık …’nın apartmanda size karşı şikâyet var diye söyleyerek içeri girdiğine ilişkin iddiasını doğrulayacak kanıt olmadığı gibi aksine sanık …’nın aşamalarda ve bozma öncesi mahkememizdeki savunmasında … ile söz konusu eve gittik biz çay ve soda ikram etti yaklaşık bir saat kadar kaldık şeklindeki savunması da bozma gerekçesine dayanak yapılan İstanbul Kriminal Polis Lab Müdürlüğünce düzenlenen uzmanlık raporunda da belirtildiği üzere sigara izmaritinin sanık …’ya ait olduğu ilişkin görüş ile de sabittir yine salonda sehpa üzerinde soda şişesi olduğu da uzmanlık raporunda belirtilmiş olup sanıkların birlikte eve giderek müdahil ile oturduklarına ilişkin savunmalarını doğrulamaktadır .
Bunun yanı sıra müdahilin yalvarması üzerine cep telefonunu bıraktıklarına ilişkin mahkememizde herhangi bir anlatımı bulunmamaktadır aksine müdahil 5.000 TL, 100 Dolar, Acer marka bilgisayar parasının alındığını ileri sürmüş olup, yalvarması üzerine cep telefonunu bıraktıklarına ilişkin mahkememizde bir anlatımı bulunmamaktadır.
Müdahil …’ın kullandığı 0 507 174 …. nolu telefon ile sanık … Köprülü adına kayıtlı olup sanık …’in kullandığı 0 541 241 …. nolu telefonla 19.02.2014 günü saat 20.02 de başlayıp 20.42, 21.16, 21.20’de tekrarlanan görüşmeler, sanık …’in gözaltına alındığı 05.03.2014 günü saat 15.14’te müdahil …’ın mesaj atmış olması, saat 15.20’de 208 saniyelik görüşme, sonrasında aynı gün 17.10, 17.20’deki karşılıklı mesajlaşmalar ve 17.24’teki 219 saniyelik görüşme ve yine 05.03.2014 günü saat 20.20’de 396 saniye sürdüğü belirlenen telefon görüşmeleri, dosyada mevcut sanık … ile müdahil … arasındaki internet üzerinde yapılan karşılıklı yazışma içerikleri değerlendirilmesi sonucu sanıklardan …’in olay öncesi müdahil ile tanıştığı, olay günü de saat 20.00 veya 21.00 sıralarında diğer sanık … ile birlikte müdahilin 5. katta bulunan dairesine birlikte gittikleri, burada bir süre oturdukları, zira saat 20.42 de yapılan görüşmeden sonra 21.16’da ve 21.20’de tekrar sanık … ile görüşmüş olması ile de bu hususun sabit olduğu iddia edilen şekilde sanıkların birlikte hareket ederek müdahilin zorla para ve laptopunu aldıklarına dair somut kanıt olmadığı ve yine internet yazışmaları içeriğine göre sanık …’in müdahil …, internet sitesine koyduğu resimlerde kolunda yer alan dövmenin görünmesini istemedi, bunu halletmek için laptopu kendisi vermişti şeklindeki savunmasını da doğrular nitelikte olduğu belirlenmekle sanıkların bu nedenle yağma suçundan beraatlerine karar verilmesinin somut olaya, yasal düzenlemelere adalete ve hakkaniyete uygun düşeceği,” gerekçesiyle bozma kararına direnerek önceki hükümler gibi sanıkların beraatlerine karar vermiştir.
Direnme kararına konu bu hükümlerin de katılan vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.12.2018 tarihli ve 86855 sayılı “onama” istekli tebliğnamesi ile dosya 6763 sayılı Kanun’un 36. maddesiyle değişik CMK’nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 20.05.2019 tarih ve 6-3127 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Direnmenin ve temyizin kapsamına göre inceleme sanıklar … (Köprülü) ve … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan beraat hükümleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklara atılı nitelikli yağma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Katılanın, olaydan bir hafta kadar önce internetten tanıştığı sanık …’in 19.02.2014 tarihinde saat 21.00 sıralarında kendisini araması üzerine sanığı evine davet ettiği, sanığa evinin bulunduğu yeri telefonla tarif ettiği, sanık …’in katılanın evinin salonuna oturarak soda ve sigara içtiği, bu sırada evin kapısının çalması üzerine katılanın kapıya baktığı, kapıda bulunan sanık …’nın “Apartmanda size karşı şikâyetler var.” dediği, katılanın sanık … ile konuştuğu sırada diğer sanık …’in katılanın arkasından gelerek eli ile ağzını kapattığı, her iki sanığında evin içerisine girip kapıyı kapattıkları, sanık …’in cebinden çıkardığı bıçağı katılanın boğazına dayadığı, diğer sanık …’nın da “Sana zarar vermeyeceğiz, bize 1.000 TL para ver!” dediği, katılanın parasının olmadığını söylemesi üzerine sanık …’in cebinden çıkarttığı elektroşok cihazını katılanın iki bacağına ve kalçasına dayayarak elektrik verdiği, sanık …’nın katılan ile salonda beklediği sırada sanık …’in yatak odasında bulunan çekmeceleri kurcaladığı, bir şey bulamaması üzerine tekrar elektroşok cihazı ile katılana elektrik verdiği, katılanın korkarak mutfak kapısında asılı bulunan çantasında parası olduğunu söylediği, sanık …’in çantada bulunan 5.000 TL ve 100 Dolar’ı alarak salona geldiği, sanık …’nın, katılanı sıkıştırarak “Altın vardır sende, altınlarını çıkar!” şeklinde sözler söylediği, katılanın altınının olmadığını söylemesi üzerine de katılana ait Acer marka leptopu bir poşetin içerine koyarak yanına aldığı, sanık …’in de salonda masanın üzerinde bulunan katılana ait cep telefonunu aldığı ancak katılanın telefonu almaması için yalvarması üzerine cep telefonunu geri bıraktığı, bu arada para vermesi için katılana sürekli baskı yaptıkları, arabasının anahtarını alacaklarını söyledikleri ancak arabanın anahtarlarını almadıkları, sonrasında da sanıkların hızlı bir şekilde evden uzaklaştıkları iddiası ile kamu davası açıldığı,
Katılan hakkında düzenlenen 20.02.2014 tarihli rapor ile; sağ zygomatik bölgede 0.5 cm.lik abrazyon, her iki gluteal bölgede ve her iki uyluk lateralinde/superiorunda multipi kızarık alanlar mevcut olduğunun tespit edildiği,
20.02.2014 tarihli olay yeri inceleme raporu formunda; katılanın ikametinin salonuna girildiğinde girişte solda masa üzerinin dağınık hâlde olduğunun, orta sehpa üzerinde dağınık hâlde kapağı açık, yarım vaziyette, Türk Kızılayı ibareli soda şişesi, yanında, içerisinde sigara izmaritleri bulunan cam küllük, Marlboro ibareli ağzı açık sigara paketi, kırmızı-beyaz flash bellek, cam kase içerisinde İpod cep telefonu ve benzeri eşyaların bulunduğunun, ikametin diğer kısımlarının normal olduğunun belirtildiği,
06.03.2014 tarihli yakalama tutanağında; konu ile alakalı yapılan çalışmalarda olayın şüphelileri olarak sanıklar … ve …’nın tespit edildiğinin, sanıkların Kayışdağı Mahallesinde ikamet ettiklerinin belirlendiğinin, 05.03.2014 tarihinde saat 23.00 sıralarında bahse konu adrese gidildiğinin, bu adreste sanık …’in temin edildiğinin ancak sanık …’nın evde olmadığının, bahse konu adresin önünde sanık …’nın temini için beklenmeye başladığının, 06.03.2014 tarihinde saat 06.45 sıralarında sanık …’nın Ford Fiesta marka araba ile belirtilen adrese geldiğinin, sanığın yanına gidilerek polis tanıtma kartlarının gösterilip gerekli yasal işlemlerin yapılması için Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliğine intikal ettirildiğinin, sanığın yapılan üst aramasında ele geçen, bahse konu olayda kullanıldığı değerlendirilen, üzerinde “Police” ibaresi bulunan, siyah renkli, el feneri görünümlü elektroşok cihazının muhafaza altına alındığının yazıldığı,
Katılana usulüne uygun olarak yaptırılan teşhis işlemi sonucu düzenlenen 06.03.2014 tarihli canlı teşhis tutanaklarından; katılanın her iki sanığı da atılı suçu işleyen kişiler olarak teşhis ettiği,
06.03.2014 tarihli ev-araç arama ve el koyma tutanağında; İstanbul Anadolu 33. Sulh Ceza Mahkemesinin aynı tarihli ve 160 sayılı kararına istinaden sanık …’ın ikametinde yapılan aramada salonun içerisinde bulunan iki ayrı sehpa üzerindeki bir adet “Acer” marka; bir adet de “Lenova” marka laptoplara el konulduğunun, başkaca herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığının yazıldığı,
18.03.2014 tarihli uzmanlık raporu ile; salondaki sehpa üzerinden elde edildiği belirtilen sigara izmariti üzerinde belirlenen genotip özelliklerin sanık … Köprülü’ye ait kan numunesi üzerinde belirlenen genotip özellikler ile uyumlu olduğunun tespit edildiği,
Sanık …’in kullandığı 0541 …3369 numaralı hat ile ilgili Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun 04.07.2014 tarihli cevabi yazısı ekindeki HTS kayıtlarına göre;
1- Söz konusu hat ile katılanın kullandığı 0507…1850 numaralı hat arasında;
a- 19.02.2014 tarihinde; saat 20.02.23’de aradığı ve 92 saniye görüştükleri, saat 20.42.11’de aradığı ve 37 saniye görüştükleri, saat 21.16.06’da aradığı ve 14 saniye görüştükleri, saat 21.20.31’de aradığı ve 41 saniye görüştükleri,
b- 05.03.2014 tarihinde; saat 13.08.30’da mesaj attığı, saat 13.08.33’de de mesaj attığı, saat 15.14.52’de mesaj aldığı, saat 15.14.54’de de mesaj aldığı, saat 15.20.15’de aradığı ve 208 saniye görüştükleri, saat 17.10.34’de mesaj attığı, saat 17.20.16’da mesaj aldığı, saat 17.24.35’de aradığı ve 219 saniye görüştükleri, saat 20.20.13’de arandığı ve 396 saniye görüştükleri,
2- Söz konusu hat ile sanık …’nın kullandığı 0546…3369 numaralı hat arasındaki 19.02.2014 tarihli görüşmenin bir kısmından; saat 19.31.07’de arandığı ve 16 saniye görüştükleri, saat 19.32.13’de arandığı ve 11 saniye görüştükleri, saat 19.47.04’de aradığı ve 62 saniye görüştükleri, saat 21.21.41’de aradığı ve 18 saniye görüştükleri, saat 21.25.09’da mesaj attığı, saat 23.01.23’de mesaj aldığı,
Anlaşılmaktadır.
Katılan … kollukta 20.02.2014 tarihinde; “Bir hafta kadar önce internetten tanışmış olduğum ismini Okan ya da Özcan olarak bildiğim şahıs bana 0541…3369 nolu telefon numarasını verdi. 19.02.2014 günü saat 21.10 sıralarında benim 0507…1850 nolu cep telefonu numaramı aradı, Kadıköy’de Ethem Efendi Caddesine geldiğini söyledi, ben kendisine telefonda ikametimin bulunduğu yeri tarif ettim, aynı gün saat 21.23 sıralarında ikametime geldi, kapıyı çaldı, kapıyı açtım, ikametimden içeri girdi. İkametimde salonda soda ve sigara içti aradan iki dakika geçmeden ikametimin kapısı çaldı. Kapıyı açtığımda karşıma tanımadığım bir bayan çıktı, bana apartmandan size karşı şikâyet var dedi. Tam ben bu bayan şahsa cevap verecekken ikametime aldığım erkek şahıs birden arka tarafımdan geldi, eli ile benim ağzımı kapattı, beni ikametimden içeri doğru çekti, kapıdaki bayan şahıs da ikametimden içeri girdi, kapıyı bayan şahıs kapattı. Daha sonra benim ağzımı kapatan erkek şahıs cebinden çıkardığı kesici kısmı yaklaşık yedi sekiz cm sap kısmı üç dört cm olan bıçağı çıkarttı ve benim boğazıma dayadı. Bayan şahıs bana sana zarar vermeyeceğiz bize 1.000 TL para ver dedi. Param olmadığını söyleyince erkek şahıs nereden temin ettiğini anlayamadığım elektro şok cihazı ile iki bacağıma ve kalçama elektrik şoku verdi. Bayan şahıs salonda benimle beklerken erkek şahısta giyinme odamın çekmecelerini kurcaladı, para bulamayınca tekrar yanımıza geldi. Bana yeniden elektrik şoku verdi, ben de korkarak 5.000 TL ve 100 dolar paramın mutfakta kapıda asılı olan bayan çantamın içinde olduğunu söyledim. Erkek şahıs gidip belirttiğim yerde ki paramı alıp yine yanımıza geldi, kadın şahıs bu sefer yine bana sende vardır altın yok mu altın ver bize başka para da ver dedi. Ben de olmadığını söyleyince bayan şahıs acer marka laptopumu mutfaktan aldı mutfaktan bulduğu bir poşetin içine koydu, erkek olan şahısta salonda masanın üzerinde bulunan cep telefonunu aldı, bende erkek şahıs cep telefonumu alınca ne olur alma diye yalvarınca telefonumu geri bana verdi. Bu iki şahıs devamlı bana para ver diye sürekli ısrar ettiler bende başka param olmadığım söyledim. Beni arabamın anahtarını alacakları şeklinde tehdit etseler de anahtarı almadılar. İkisi birden koşar adımlarla ikametimden çıkıp gittiler. Yaşadığım olay yüzünden kısa süreli şoka girdim, ne yapacağımı bilemedim. Ertesi gün yani 20.02.2014 günü saat 14.00 sıralarında olayı bildirmek, müracaat etmek için polis merkezinize geldim. İkametime aldığım erkek şahıs 170-178 cm boylarında, kumral tenli, kirli sakallı, 60-75 kg ağırlığı civarında, 30-32 yaşlarında, siyah şişme nıke marka montlu bir şahıstı, kapımı çalan bayan şahısta siyah saçlı, saçları omuzlarında, beyaz tenli, zayıf yapılı, 165-173 cm boylarında, 50-55 kg ağırlıklarında, 25-30 yaşlarında, iri gözlü, üzerinde kahverengi bordo ceketli tüylü siyah krem renkli kısa saçlı bir bayan çantalıydı, bu iki şahsı da görsem tanırım. Polis ekiplerince bana gösterilen 462 erkek 380 bayan şahıs fotoğrafı üzerinde herhangi bir teşhis yapamadım. Bu olay neticesinde sağ elmacık kemiğinde tırnak izi bacağımda ve kalçamın sol tarafında morarmalar oluştu. Çalınan laptopumun faturası bulunmamaktadır, seri numarasını bilmiyorum, laptopumun maddi değeri 1200 TL civarındadır. İkamet ettiğim apartmanda kamera sistemi yoktur. Bu olay ile alakalı olarak her iki şahıstan da davacı ve şikâyetçiyim.”
06.03.2014 tarihinde; “Beni gasp eden erkek şahsın beni ilk zamanlarda aramış olduğu 0541…3369 numaralı telefonun, 118 80 servisini arayarak … Köprülü adına kayıtlı olduğunu bu tarihten 3-4 gün önce öğrendim. Facebook’ta … Köprülü’yü arattım. … Köprülü isimli bir hesabın arkadaş listesine baktım. Burada beni gasp eden erkek şahıs olan kişiyi resminden tanıdım. Bu şahsın isminin … … olduğunu gördüm. Asıl hesap sahibi olan … Köprülü’yü de bu şahısla beni gasp eden bayan şahıs olarak tanıdım. Ayrıca kendime ait olan facebook hesabıma yine benim adım yazılı bir hesaptan arkadaşlık isteği geldi, ben de bu hesaba mesaj atarak kim olduğunu sordum. Oradaki şahsın bana laptopumda bulunan şahsıma ait müstehcen resimlerden bahsetmesi üzerine bu şahsın … isimli şahıs olduğunu anladım. 05.03.2014 günü öğleden önce bu konuyu bildirmek için Kadıköy Asayiş Büro Amirliğine giderek görevlilere konuyu anlattım. Görevlilerde bana benim verdiğim bilgiler doğrultusunda araştırma yapacaklarını ve bana bilgi vereceklerini söylediler. Ben oradan ayrıldım. 05.03.2014 günü saat 14.10 sıralarında adıma kayıtlı 0507…1850 numaralı telefonuma daha önce evime gelen ve beni gasp eden ismini daha sonradan öğrendiğim …’a ait bildiğim 0541…3369 no.lu hattan gelen mesajda; ‘bu kadar uzatmaya gerek yok Hazal hanım. 5000 fiyat veriyorum. Her şey dahil söylicegin. Her şartta kabul ok.? Ben ne söz verirsemde o emin ol yani sikinti yok ok.? Bugün bana dön’ diye yazılıydı. Ben de bu mesaja karşılık ona hitaben ‘çaldığınız laptopumdaki bilgileri başka yere aktarmadığını nasıl kanıtlayacaksın. Bana hem o kadar param yok bin liram var ve bu işi seni görmeden halletmek istiyorum sinirlerimi bozamam.’ diyerek mesaj attım. O da benim mesajıma karşılık ‘aramadın bozdun asabımı seninle mi uğraşacağım sana efendi gibi konuştum anlamadın bi daha zor ulaşırsın bana işine bak bayy’ şeklinde mesaj göndermesi üzerine ben de şahsa hitaben “Ne iş yaptığımı biliyorsun. Parayı toparlamaya çalışıyorum’ şeklinde mesaj gönderdim. Bu mesajları tahkikat dosyasına konulmak üzere siz görevlilere rızam dahilinde teslim ediyorum. Benim evimden kimliklerini sonradan öğrendiğim … ile … Köprülü isimli şahıslar tarafından gasp edilen laptop ve içindeki şahsıma ait özel resim ve bilgiler ile aileme ait özel dokümanların kullanılarak, adıma yani … adına sahte Facebook hesabı oluşturulduğunu, beni gasp eden ismini olay nedeniyle öğrendiğim … Köprülü ile birlikte hareket eden …’ın bana mesaj atması üzerine öğrendim. Yine bu Facebook hesabının açılmasının sebebi, laptopumdaki şahsıma ait müstehcen resimleri rızam dışında internette paylaşmak tehdidiyle bana şantaj yaparak 5000 TL para istemeleridir. Benim bu konuyla ilgili söyleyeceklerim bundan ibarettir. Benim ikametimden gasp yapıp 5000 Türk Lirası, 100 Dolar ile Acer marka laptopumu alan ve laptop içerisinde bulunan müstehcen fotoğraflarımı facebookta yayınlamakla şantajla tehdit edip 5000 TL isteyen isimlerini büronuzda öğrendiğim … ve … Köprülü isimli şahıslardan davacı ve şikâyetçiyim. Uzlaşmak istemiyorum.”
Mahkemede; “Yaklaşık beş yıldır İstanbul’da kalıyorum, bu süreçte bir ara İzmir’e ailemin yanına gittim, tekrar İstanbul’a döndüm. Asıl mesleğim hemşireliktir fakat bu işi yapmıyorum, bir ara fotomodellik yaptım, şimdi gayri menkul danışmanlığı yapıyorum. Bu olaydan bir hafta on gün kadar önce burada olan … ile internet sitesi üzerinden tanıştık, olayın olduğu gün … beni telefonla aradı, kendisine evimin adresini verdim, o tarihte oturduğum, olayın olduğu Kadıköy’deki beşinci katta bulunan daireme … tahminen saat 21.00-21.30 sıralarında geldi, kendisi ile oturup sohbet ettiğimiz sırada yaklaşık iki dakika kadar sonra kapı çaldı, kapıda bayan olduğunu görünce açmakta sakınca olmadığını düşündüm ve kapıyı açtım, burada olan … bana apartmanda benimle ilgili şikâyet olduğunu söyledi, onunla konuşurken bu sırada içeride olan … de arkadan gelerek bıçağı boğazıma dayadı ve kalçama şok cihazı ile tutukldu, bunu kimin yaptığını fark etmedim, tekrar salona götürdüler, bana zarar vermeyeceklerini söyleyip 1.000 TL para istediler, paramın olmadığını söyleyince … elindeki şok cihazı ile salonda başımda beklerken … diğer odalara gidip çekmeceleri karıştırdı, para bulamadı, sonrasında mutfakta bulunan çantamdaki 5.000 TL ve 100 Dolar paramı … aldı, arkasından … laptopumu da aldı, getirdikleri çantaya koydu, ayrıca benden altın ve arabamın anahtarlarını da istediler fakat olmadığını söyledim, sonra her ikisi birlikte evden çıkıp gittiler, her ikisinin evde kalma süresi 10 dakika kadar bile değildir, ben de ertesi gün karakola başvurdum, şikâyetçi oldum, daha sonra karakolda resimler gösterildi, teşhis edemedim fakat …’in beni aradığı telefon numarasını merak edip araştırdım. …’nın adına kayıtlı olduğunu öğrendim ve Facebookta … ile …’in resimlerini görünce her ikisini de tanıdım. Tekrar polise başvurdum. Evden ayrılıp gittikten sonra … evden aldığı bana ait laptoptaki resimlerle ilgili olarak 5.000 TL para istedi, fakat her ikisi daha sonra yakalandılar Laptopum polis tarafından bana iade edildi fakat 5.000 TL ve 100 Dolar param iade edilmedi. Her iki sanıktan şikâyetçiyim. … ile bu olaydan önce yüz yüze görüşmemiz kesinlikle olmamıştır, ilk kez olayın olduğu gün görüştük. Ben o tarihte 0507…1850 nolu cep telefonunu kullanıyordum.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.
Kollukta susma hakkını kullanan sanık … Türkan Sulh Ceza Mahkemesinde; “Bizim hakkımızda şikâyetçi olan müşteki … ifadesinde bizimle ilk kez karşılaştığını belirtmiştir. Ancak ben kendisini önceden tanıyorum. Kendisi eskort tabir edilen hayat kadınlığı yapmaktadır. İnternetten de telefonuna ulaşılıp görüşme sağlanmaktadır. Bizde yakalandığı iddia edilen laptop içerisinde virüs vardı. Bana virüsün temizlenmesi için vermiştir. Ben müştekiye karşı herhangi bir gaspta bulunmadım. Suçlamayı kabul etmiyorum. Benim müştekiye karşı bir suçum varsa onunla cinsel ilişkiye girmektir. Başka da kendisine karşı bir eylemde bulunmadım. Ben müşteki ile 19.02.2014 günü kendisi ile tartıştım. Kendisi bana senin canını okuyacağım. Bana komplo yapıldığını düşünüyorum. Zaten kendisi bilgisayarı bana vermişti. Ben herhangi bir suçta işlemedim. Savunmam bundan ibarettir. 06.03.2014 tarihli canlı teşhis tutanağı okunup sorulduğunda ise; tutanak doğrudur, bu şahıs zaten beni tanıyor. Kendisinin beni tanıması gayet normal, önceden de kendisi ile tanışıyoruz. Aleyhe olan hususları da kabul etmiyorum.”
Mahkemede; “2013 Yılı Nisan ayında Deniz Kuvvetlerindeki görevimden ayrıldım, İstanbul’da ticaretle uğraşmaya başladım, benden şikâyetçi olan … ile olduğunu söylediği olaydan yaklaşık 15-20 gün önce internet sitesine vermiş olduğu ilan ve burada yer alan telefon numaralarını arayarak tanıştım, kendisi hayat kadınlığı yapmaktadır, telefonla yaptığımız görüşme ve anlaşma sonucu Kadıköy’de 4. kattaki dairesine gitmiş, iki saat birlikte olma karşılığında 600 TL ücret ödemiştim, cinsel ilişki sonrası kendisi ile bir süre sohbet ettik, internette koyduğu resimlerindeki kolunda olan dövmelerin görünmesini istemediğini söyledi, ben bunları halledebileceğimi beyan edince, zorla aldığımı söylediği laptopunu kendisi bana bu amaçla verdi. Yine olayın olduğunu söylediği gün burada olan ve yaklaşık 2,5 yıldır tanıdığım … ile … tarafında gezdiğimiz sırada … beni o tarihte kullandığım 0541…3369 nolu telefonumdan arayarak eve gelmemi istedi, kendisine yanımda kız arkadaşım …’nın olduğunu söyledim, birlikte gelmemizi kabul etti, akşam saat 20.00 sıralarında … ile yine daha önce gittiğim evine gittim, yaklaşık bir saat kadar oturdum, sohbet ettik, sonra … ile oradan ayrıldık, ayrıldıktan sonra telefonla ve internet üzerinden görüşmemizde oldu, internetteki görüşmelerimizin içeriklerini ana hatları ile hatırlıyorum, her ne kadar yazışmalarda laptopunu çaldığım şeklinde beyanları var ise de bunlar doğru değildir, benim yazışmalarımda şakalaşmak amacı iledir, kendisi ile bir haftalığına tatile gitmeyi planlıyordum, niye bu şekilde şikâyetçi olduğu konusunu anlamış değilim, iddiaların hiçbirisi doğru değildir, suçlamaları kabul etmiyorum. Benim savunmalarım doğrudur. Daha önce kendisi ile görüşmüş ve cinsel ilişkiye girmiştik, adresini de kendisinin ilan verdiği sitede görmüştüm, olay günü de … ile birlikte olduğumuz sırada kendisi beni telefonla aradı, …’yı kaybetmemek için mecburen … ile birlikte iş arkadaşıymış gibi göstermek amacıyla müdahilin evine gittim, evde en az üç dört tane sigara ben içtim, bir saate kadar evde kaldık, parasını da almış değilim. Aslında bana karşı şantaj yapılmak istendi ve para sızdırılmak istendiğini düşünüyorum, müştekinin avukatının da beyan ettiği 3-4 ay önceki olayın mağduru ben ve …’yız, şikâyetçi olan bizlerdik, dava açılıp açılmadığını bilmiyorum, müdahil … ben gözaltına alındığım gün bile beni telefonla arayarak görüşmüştür, daha önce bir hafta kadar süreyle birlikte tatile gitmeyi teklif etmiştim, kabul etmişti, kendisinin internete koyduğu resimler ortada iken o resimlerle benim şantaj yapmak istememin bir mantığı yoktur, ayrıca emniyete götürüldüğümde orada üzerimde bulunan sürücü belgem kayboldu, bana iade edilmedi, daha sonra bu konuda sıkıntı yaşamamak için kayıtlara geçmesi açısından beyan ediyorum. 0541…3369 nolu telefon … adına kayıtlı olup benim kullandığım telefondur, 0546…3369 ise …’nın kullandığı telefondur, ben olay yerinde müdahilin de belirttiği gibi oturup sigara da içmiştim, buna ilişkin ekspertiz raporu aldırılmamış, müdahilin iddiaları doğru değildir, kendi beyanları arasında çelişkiler vardır.”
Bozma sonrası; “Bozma ilamını kabul etmiyorum. … isimli kişiye yönelik işlediğim iddia edilen suçla ilgili olarak önceki savunmalarımı tekrar ediyorum. Oraya bu olaydan sonra resmen evlendiğim diğer sanık … ile birlikte gittiğimiz doğrudur, fakat yağma suçu işlenmesi diye bir şey olmadı. Halen İstanbul Anadolu 6 Asliye Ceza Mahkemesinin mahkûmiyet kararı uyarınca hükümlüyüm 2021 yılında şartla tahliye olmam gerekiyor. … da benimle birlikte hükümlüydü fakat doğum nedeniyle izin aldı ve 6 ay süreyle infazı da ertelenmişti. Halen İstanbuldadır. Kendisiyle iletişime geçip duruşmadan haberdar edeceğim. Annesinin kullandığı 0538…4708 nolu telefon ile kendisiyle iletişime geçilebilir. Kendisini ben de arayıp duruşmadan haberdar edeceğim. …’ın iddiaları doğru değildir. Oturup sigara çay kahve içmiştik. Bunlar kriminal raporlar ile de sabittir. Bütün bunların bir kaç dakika içerisinde olması mümkün değildir. Avukatım İlker Çağlar’ın ise istifa ettiğini ise ilk kez şimdi duyuyorum.”
Kollukta susma hakkını kullanan sanık … Köprülü Sulh Ceza Mahkemesinde; “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Benim iki tane hattım vardır. …’in kullandığı hat da bana aittir. Bu bayan bir defasında biz Kadıköy’den geçerken …’i aramış. Gel bir soda içelim çay içelim neredesin demiş. … de o esnada yanımda kız arkadaşım var, gelirsek onunla birlikte gelip çayını içeriz demiş. Daha sonra biz … ile şikâyetçinin evine gittik, çayını içtik, kısa süreli oturduk ve ayrıldık. Şikâyetçi bana İzmir’den geldiğini, burada yeni ev tuttuğunu, Kadıköy’ü çok sevdiğini, 3 aylık fazla kira verdiğini de bana anlattı. Bayan bayana bu şekilde kendisi ile sohbet ettik. Konuşmanın sonucunda da ben müşteki bayanın ne iş yaptığını tahmin etmiştim. Ancak benim … ile aramdaki ilişki sevgili ilişkisidir. … benim sevgilim. Ben aralarında bir ilişki yaşadıkları benim aklıma gelmedi. Ben … ile müşteki arasında cinsel bir ilişki olduğunu bugün öğrendim. Ayrıca ben olayın olduğu iddia edilen tarihte müştekinin evine gitmedim. Ondan önceki bir tarihte gittim. Ancak tarihini tam olarak hatırlamıyorum. Başka da bir diyeceğim yoktur. 06.03.2014 tarihli canlı teşhis tutanağı okunup sorulduğunda ise; tutanak doğrudur, bu şahıs zaten beni de …’i de tanımaktadır. Bizi kıskandığı için böyle bir davranışta bulunuyor olabilir.”
Mahkemede; “Yukarıda adresini vermiş olduğum yerde ailemle birlikte kalıyorum, bu dosya ile ilgili olarak belirtilen şekilde … ile aynı evde birlikte kalıyor değilim, … ile 2,5 yıl önce kendisi henüz orduda Astsubay iken tanışmıştım, 2013 yılında Ordudan ayrıldıktan sonra … İstanbul’da ticarete başladı, bende birlikte ortak olarak ticaret yapıyoruz, ben aynı zamanda Niğde Üniversitesi Biyoloji bölümü 2. sınıf öğrencisiyim, fakat öğrenimimi dondurdum. …’in şikâyetçi olan … ile olan ilişkisini ve boyutunu bu olaylar olana kadar bilmiyordum, geçtiğimiz şubat ayında … ile arabayla Anadolu yakasında gezerken …’e telefon geldi, bir bayan tarafından arandığını anladım, sonra …’in teklifi ile … isimli kişinin evine akşam tahminen saat 20.00 sıralarında gittik, hal ve hareketleri, konuşması, üslubundan ne iş yaptığını tahmin ettim, bize çay ve soda ikram etti, yaklaşık bir saat kadar … ile kaldık, bir ara … ile … adına yeni bir internet sitesi açılmasından konuştular, bir saat kadar sonra … ile birlikte …’ın evinden ayrıldık, … beni ailemle kaldığım eve bıraktı, iddia edilen şekilde …’den sonra oturduğu eve gitmiş, Önderle birlikte zor kullanarak parasını ve laptopunu almış değiliz, … ile olan ilişkimi kıskandığını, bu nedenle bu şekilde şikâyetçi olduğunu tahmin ediyorum, ayrıca sohbetimiz sırasında kendine bir gün tacize uğradığını, bu yüzden …’in bana internetten yaptığı araştırma sonucu elektroşok cihazı aldığından bahsettim, kendisi de merak etti hatta internet sitesini açıp elektroşok cihazlarını inceledi, ayrıca kendisine o an yanımda olan elektro şok cihazını da kendisi görmek istediği için göstermiştim. Olay benim anlattığım şekilde olmuştur, ayrıca iddia edilen şekilde bu olaydan üç dört ay kadar önce de benzer sayılabilecek bir olaya karışmadım, bu olayın mağduru benim, o akşam burada olan müdahilin evine …’le birlikte gittik oturduk, evde tahminen 1 saat kadar kaldık, o günlerde … benim adıma kayıtlı şu an numarasını hatırlamadığım telefonu kullanıyordu.”
Bozma sonrası; “Diğer sanık … ile 1,5 yıl kadar önce evlendik. İstanbul Anadolu 6. Asliye Ceza Mahkemesince şantaj suçundan verilen toplam 10 yıl hapis cezasını Artvin Cezaevinde infaz ederken doğum nedeniyle izne ayrıldım. Halen izinliyim. 5 veya 6 ay kadar sonra tekrar cezaevine dönmem gerekiyor. Önceki ifadelerimi tekrar ediyorum, burada olan müdahil …’a karşı yağma suçunu işlemedik. Bu nedenle bozma ilamını kabul etmiyorum.”
Şeklinde savunmada bulunmuşlardır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Katılanın, olaydan bir hafta kadar önce internetten tanıştığı sanık …’in 19.02.2014 tarihinde saat 21.00 sıralarında kendisini araması üzerine sanığı evine davet ettiği, sanık … ile salonda oturdukları sırada kapının çaldığı, kapıda bulunan sanık …’nın katılana “Apartmanda size karşı şikâyetler var.” dediği, sanık … ile katılanın konuştuğu sırada diğer sanık …’in katılanın arkasından gelerek eli ile katılanın ağzını kapattığı ve sanık …’nın eve girdiği, sanık …’in cebinden çıkardığı bıçağı katılanın boğazına dayadığı, diğer sanık …’nın da “Sana zarar vermeyeceğiz, bize 1.000 TL para ver!” dediği, katılanın parasının olmadığını söylemesi üzerine sanık …’in cebinden çıkardığı elektroşok cihazı ile katılanın iki bacağına ve kalçasına elektrik verdiği, sanık …’nın katılan ile salonda beklediği sırada sanık …’in yatak odasında bulunan çekmeceleri kurcaladığı, bir şey bulamaması üzerine tekrar elektroşok cihazı ile katılana elektrik verdiği, katılanın korkarak mutfak kapısında asılı bulunan çantasında parası olduğunu söylediği, sanık …’in katılanın çantasında bulunan 5.000 TL ve 100 Dolar’ı alarak salona tekrar geldiği, sanık …’nın, katılanı sıkıştırarak “Altın vardır sende, altınlarını çıkar!” şeklinde sözler söylediği, katılanın altınının olmadığını söylemesi üzerine de sanık …’nın katılana ait Acer marka leptopu aldığı, sonrasında da sanıkların hızlı bir şekilde evden uzaklaştıkları olayda; katılanın aşamalarda istikrarlı olarak sanıkların kendisine yönelik nitelikli yağma suçunu işlediklerini beyan etmesi, kendisine yönelik yağma suçunu işleyenlerin sanıklar olduğuna dair teşhiste bulunması, mağdurun beyanını destekler şekilde yaralandığına dair doktor raporu olması, sanık …’in ikametinde yapılan arama sonucu suça konu dizüstü bilgisayarın ele geçmesi, sanık …’nın üzerinde yapılan arama sonucu elektroşok cihazının bulunması ve 18.03.2014 tarihli uzmanlık raporu ile de olayın gerçekleştiği evde ele geçen sigara izmariti ile sanık … Köprülü’ye ait kan numunesi üzerinde belirlenen genotip özelliklerin uyumlu olduğunun tespit edilmesi karşısında, sanıkların atılı suçu işlemediklerine dair savunmalarının cezadan kurtulmaya yönelik olduğunun ve sanıklara atılı nitelikli yağma suçunun sabit olduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükümlerinin, sanıklara atılı nitelikli yağma suçunun sabit olduğu gözetilmeden sanıkların beraatlerine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle,
1- İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.09.2018 tarihli ve 269-440 sayılı direnme kararına konu hükümlerinin, sanıklara atılı nitelikli yağma suçunun sabit olduğu gözetilmeden sanıkların beraatlerine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 27.12.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.