Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2019/304 E. 2023/528 K. 18.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2019/304
KARAR NO : 2023/528
KARAR TARİHİ : 18.10.2023

.
KARARI VEREN
YARGITAY DAİRESİ : 8. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Ağır Ceza
SAYISI : 437 (Değişik iş)
.
I. HUKUKİ SÜREÇ
Hükümlü …’ın hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 143 ve 53/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 11 ay hapis (2 kez), iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan aynı Kanun’un 116/2-4, 119/1-c ve 53/1. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis (2 kez) ve mala zarar verme suçundan aynı Kanun’un 151/1 ve 53/1. maddeleri uyarınca 6 ay hapis (2 kez); hükümlü …’nun hırsızlık suçundan aynı Kanun’un 142/1-b, 143 ve 53/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 11 ay hapis (7 kez), iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan aynı Kanun’un 116/2-4, 119/1-c ve 53/1. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis (7 kez) ve mala zarar verme suçundan aynı Kanun’un 151/1 ve 53/1. maddeleri uyarınca 6 ay hapis (6 kez); hükümlü …’ın hırsızlık suçundan aynı Kanun’un 142/1-b, 143 ve 53/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 11 ay hapis (4 kez), iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan aynı Kanun’un 116/2-4, 119/1-c ve 53/1. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis (4 kez) ve mala zarar verme suçundan aynı Kanun’un 151/1 ve 53/1. maddeleri uyarınca 6 ay hapis (4 kez); hükümlüler … ve …’in hırsızlık suçundan aynı Kanun’un 142/1-b, 143 ve 53/1. maddeleri uyarınca 2 yıl 11 ay hapis (3’er kez), iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan aynı Kanun’un 116/2-4, 119/1-c ve 53/1. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis (3’er kez) ve mala zarar verme suçundan aynı Kanun’un 151/1 ve 53/1. maddeleri uyarınca 6 ay hapis (3’er kez) cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluğuna ilişkin Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 11.12.2009 tarihli ve 343-739 sayılı hükümlerin, hükümlüler müdafiileri ile katılan Kale Tarım Kredi Kooperatifi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesince 02.05.2012 tarih, 24921-10093 sayı ve “… katılan Kale İlçe Tarım Müdürlüğü’ne yönelik hırsızlık eylemleri nedeniyle haklarında TCK’nın 142/1-a maddesi yerine 142/1-b maddesinin uygulanması sonuç cezayı değiştirmediğinden … katılan Kale İlçe Tarım Müdürlüğü’ne yönelik kamu malına zarar vermek suretiyle kuruma girerek hırsızlık yapmak şeklindeki eylemleri nedeniyle sanıklar hakkında TCK’nın 152/1-a maddesi yerine 151/1 maddesinin uygulanması … karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.” eleştirisiyle yargılama giderleri yönünden düzeltilerek onanmalarına karar verilmiştir.
Temyiz incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşen bu hükümlerin infazı aşamasında, hükümlüler müdafiince 02.12.2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’nun 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklik neticesinde infaza konu mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlüler hakkında uzlaştırma hükümlerinin uygulanması talebinde bulunulmuş, bu talebin reddine ilişkin Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.02.2017 tarihli ve 343-739 sayılı ek kararına karşı hükümlüler müdafii ile hükümlü … tarafından yapılan itiraz üzerine inceleme yapan Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesince de 20.03.2017 tarih ve 437 değişik iş sayı ile itirazın reddine karar verilmiştir.
Bu karara yönelik olarak Adalet Bakanlığının 02.10.2018 tarihli ve 7641 sayılı kanun yararına bozma talebine istinaden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09.10.2018 tarihli ve 80762 sayılı ihbarname ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince 21.02.2019 tarih ve 10315-2449 sayı ile;
“… İncelenen dosyada, hükümlüler hakkında mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet hükümleri Yargıtay 13. Ceza Dairesince 02.05.2012 tarihli ve 2011/24921 esas, 2012/10093 karar sayılı ilâmı ile düzeltilerek onanmak suretiyle temyiz incelemesinden geçtiği, bu nedenle suçun uzlaşma kapsamında olduğundan bahisle kanun yararına bozmaya konu edilemeyeceği ancak; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CMK’nın 308/1. maddesinin son cümlesi uyarınca sanık yararına olağanüstü itiraz yasa yoluna gidilmesi mümkün olduğu anlaşılmakla;
Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin yukarıda belirtilen usuli işlemler yerine getirilmeden yapılması nedeniyle reddine,” karar verilmiştir.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 22.03.2019 tarih ve 80762 sayı ile;
“… 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinde düzenlenen kanun yolunun, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından Yargıtay Ceza Dairesi kararlarına karşı başvurulabilecek olağanüstü bir kanun yolu olması, hükümlülerin hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesi (uyarlama) talebinin reddine ilişkin karara karşı yapılan itirazın reddine dair kararın Yargıtay incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesi karşısında yasal olanak bulunmadığından 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi uyarınca ‘itiraz’ yoluna başvurulması mümkün görülmemektedir. Bunun yanı sıra, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 02.05.2012 tarihli ve 2011/24921 esas, 2012/10093 karar sayılı ilamının hukuka aykırı olduğu yönünde herhangi bir talep bulunmadığı gibi, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik Yargıtay kararından sonra yürürlüğe girdiğinden, yerel mahkemece usulen uyarlama yoluna başvurulması kanaatimizce kanuna uygun bulunmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.02.2017 tarihli ve 2006/343 esas, 2009/739 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine yönelik Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2017 tarihli ve 2017/437 değişik iş sayılı kararını inceleyen Yüksek Daire tarafından, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca değerlendirme yapılarak kanun yararına bozma talebinin kabulüne veya reddine dair bir karar verilmesi gerekirken, Yüksek Dairece kanun yararına bozma talebi değerlendirilmeksizin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CMK’nın 308/1. maddesinin son cümlesi uyarınca sanık yararına olağanüstü itiraz yasa yoluna gidilmesi mümkün olduğundan bahisle dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere tevdiine karar verilmesi Kanuna aykırı görüldüğü,” düşüncesiyle itiraz yoluna başvurmuştur.
5271 sayılı CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 8. Ceza Dairesince 09.05.2019 tarih ve 9619-6569 sayı ile itiraz nedeninin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KONUSU
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;
1- Adalet Bakanlığının Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2017 tarihli ve 437 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin Özel Dairece CMK’nın 309. maddesine uygun olarak değerlendirilip değerlendirilmediği,
2- Değerlendirildiği sonucuna ulaşılması hâlinde ise 6763 sayılı Kanun’nun 34. maddesi ile CMK’nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişikliğin inceleme konusu mala zarar verme suçu bakımından hükümlüler lehine sonuç doğurup doğurmadığı ve buna bağlı olarak hükümlüler hakkında anılan suça ilişkin uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasının mümkün olup olmadığı,
Hususlarının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Hükümlüler hakkında 03.03.2006-27.06.2006 tarihleri arasında gerçekleşen hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarına ilişkin Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 11.12.2009 tarihli ve 343-739 sayılı mahkûmiyet hükümlerin, hükümlüler müdafiileri ile katılan Kale Tarım Kredi Kooperatifi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesince 02.05.2012 tarih, 24921-10093 sayı ve “… katılan Kale İlçe Tarım Müdürlüğü’ne yönelik hırsızlık eylemleri nedeniyle haklarında TCK’nın 142/1-a maddesi yerine 142/1-b maddesinin uygulanması sonuç cezayı değiştirmediğinden … katılan Kale İlçe Tarım Müdürlüğü’ne yönelik kamu malına zarar vermek suretiyle kuruma girerek hırsızlık yapmak şeklindeki eylemleri nedeniyle sanıklar hakkında TCK’nın 152/1-a maddesi yerine 151/1 maddesinin uygulanması … karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.” eleştirisiyle yargılama giderleri yönünden düzeltilerek onanmalarına karar verildiği,
Temyiz incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşen bu hükümlerin infazı aşamasında, hükümlüler müdafiince 17.02.2017 havale tarihli dilekçesi ile, 02.12.2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile CMK’nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresi madde metninden çıkarılarak suç tarihi itibarıyla takibi şikâyete bağlı olan mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı belirtilip hükümlüler hakkında lehe düzenleme içeren 6763 sayılı Kanun uyarınca mala zarar verme suçu bakımından uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasının talep edilmesi üzerine Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesince 20.02.2017 tarih ve 343-739 sayı ile talebin reddine karar verildiği, bu kararın gerekçesinin ise “Tüm dosya birlikte incelendiğinde; 02.12.2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanun ile değiştirilen 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesindeki değişikliklerin 5237 sayılı TCK’nın 141. maddesinde belirtilen hırsızlık suçlarına uygulanacağının anlaşıldığı, ayrıca hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarının işlenmesi hâlinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmayacağı, CMK’nın 253. maddesindekinin (2) ve (3) maddelerinde uzlaşma kapsamına giren bir suçun bu kapsama girmeyen bir başka suç ile birlikte işlenmesi hâlinde uzlaşma uygulanmaz hükmünün uygulanması dikkate alınmakla; hükümlünün cezasının uzlaşma kapsamına girmediği” şeklinde açıklandığı,
Bu ek karara yönelik hükümlüler müdafii ile hükümlü … tarafından yapılan itiraz üzerine inceleme yapan Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesince 20.03.2017 tarih ve 437 değişik iş sayı ile itirazın reddine karar verildiği, bu kararın gerekçesinin ise “… verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmış olup itiraz dilekçesinde ileri sürülen CMK 253. maddesinde yapılan değişikliğin usul hukukuna ilişkin olup usul yasalarının derhal yürürlüğü ilkesi esas olduğu” şeklinde belirtildiği,
Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesince 20.03.2017 tarih ve 437 değişik iş sayı ile verilen bu ret kararına yönelik olarak Adalet Bakanlığının 02.10.2018 tarihli ve 7641 sayılı kanun yararına bozma talebine istinaden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09.10.2018 tarihli ve 80762 sayılı ihbarname ile; “06/12/2006 tarihinde 5560 sayılı Yasa ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/4. maddesinde yapılan değişiklik öncesi işlenen suçlarda hırsızlık suçu ile birlikte işlenen konut dokunulmazlığını ihlâl ve mala zarar verme suçlarının soruşturulması ve kovuşturulmasının şikâyete bağlı olduğu, bahse konu değişiklik ile 5237 sayılı Kanun’un 142/4. maddesinde ‘Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlâli veya mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmaz.’ şeklindeki düzenlemeye yer verilmiş olsa da somut olayda hırsızlık suçu ile birlikte işlenen mala zarar verme suçunun işlendiği tarihte anılan hükmün yürürlükte bulunmadığı ve atılı suçun uzlaşma kapsamında olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” gerekçesiyle anılan kararın bozulması talebinde bulunulduğu,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince de 21.02.2019 tarih ve 10315-2449 sayı ile;
“… İncelenen dosyada, hükümlüler hakkında mala zarar verme suçundan verilen mahkûmiyet hükümleri Yargıtay 13. Ceza Dairesince 02.05.2012 tarihli ve 2011/24921 esas, 2012/10093 karar sayılı ilâmı ile düzeltilerek onanmak suretiyle temyiz incelemesinden geçtiği, bu nedenle suçun uzlaşma kapsamında olduğundan bahisle kanun yararına bozmaya konu edilemeyeceği ancak; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CMK’nın 308/1. maddesinin son cümlesi uyarınca sanık yararına olağanüstü itiraz yasa yoluna gidilmesi mümkün olduğu anlaşılmakla;
Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımın talebinin yukarıda belirtilen usuli işlemler yerine getirilmeden yapılması nedeniyle reddine,” karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
V. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat ve Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Açıklamalar
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama” başlıklı 98. maddesinin birinci fıkrası uygulama tarihi itibarıyla; “Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir.”,
Aynı Kanun’un “İnfaz sırasında verilecek kararların mercii ve usulü” başlıklı 101. maddesinin üçüncü fıkrası uygulama tarihi itibarıyla;
“Bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan başka mahkemeler tarafından verilmiş olan bu kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir.”,
CMK’nın “İtiraz usulü ve inceleme mercileri” başlıklı 268. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi; “Asliye ceza mahkemesi hâkimi tarafından verilen kararlara yapılacak itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulundukları ağır ceza mahkemesine … aittir.”,
Aynı Kanun’un “Karar” başlıklı 271. maddesinin dördüncü fıkrası ise; “Merciin, itiraz üzerine verdiği kararları kesindir; ancak ilk defa merci tarafından verilen tutuklama kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir.”,
Şeklinde hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, öğretide olağanüstü temyiz denilen ve 5320 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu’nun 18. maddesi ile yürürlükten kaldırılan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nda “Yazılı emir” olarak adlandırılan bu olağanüstü kanun yolu, CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde “Kanun yararına bozma” olarak yeniden düzenlenmiştir.
CMK’nın 309. maddesi uyarınca hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddi hukuka veya muhakeme hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay tarafından bozulması talebini, kanuni nedenlerini de açıklayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması talebini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ilgili ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi hâlinde karar veya hüküm kanun yararına bozulacak, yerinde görülmezse talep reddedilecektir.
Böylece ülke genelinde uygulama birliği sağlanacak, hâkim ve mahkemelerce verilen karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmiş olacaktır.
Bozma sonrası yapılacak işlemler ve bu işlemleri gerçekleştirecek merciler ile bozma kararının etkileri ise bozulan hüküm veya kararın türü ve bozma nedenlerine göre ayrıma tabi tutularak maddenin 4. fıkrasında ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Hükümlüler hakkında mala zarar verme suçundan Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesince 11.12.2009 tarih ve 343-739 sayı ile verilen ve hükümlüler müdafiileri ile katılan Kale Tarım Kredi Kooperatifi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesince 02.05.2012 tarih ve 24921-10093 sayı ile düzeltilerek onanmalarına karar verilmek suretiyle kesinleşen mahkûmiyet hükümlerinin infazı sırasında hükümlüler müdafiinin 17.02.2017 havale tarihli dilekçesi ile 02.12.2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’nun 34. maddesi ile CMK’nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklik neticesinde infaza konu mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlüler hakkında uzlaştırma hükümlerinin uygulanması talebinde bulunması üzerine Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesince 20.02.2017 tarih ve 343-739 sayı ile talebin reddine; bu ek karara karşı hükümlüler müdafii ile hükümlü … tarafından yapılan itiraz üzerine inceleme yapan Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesince de 20.03.2017 tarih ve 437 değişik iş sayı ile itirazın reddine karar verildiği,
Bu karara yönelik olarak Adalet Bakanlığının 02.10.2018 tarihli ve 7641 sayılı kanun yararına bozma talebine istinaden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09.10.2018 tarihli ve 80762 sayılı ihbarname ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince 21.02.2019 tarih ve 10315-2449 sayı ile Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar verildiği, bu kararın gerekçesinin ise “… İncelenen dosyada, hükümlüler hakkında mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet hükümleri Yargıtay 13. Ceza Dairesince 02.05.2012 tarihli ve 2011/24921 esas, 2012/10093 karar sayılı ilâmı ile düzeltilerek onanmak suretiyle temyiz incelemesinden geçtiği, bu nedenle suçun uzlaşma kapsamında olduğundan bahisle kanun yararına bozmaya konu edilemeyeceği ancak; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CMK.nun 308/1 maddesinin son cümlesi uyarınca sanık yararına olağanüstü itiraz yasa yoluna gidilmesi mümkün olduğu” şeklinde açıklandığı anlaşılan olayda;
Kesin olması nedeniyle kanun yararına bozmaya konu yapılabilecek nitelikte olan ve hukuka aykırı olduğu iddiası ile kanun yararına bozulması istenen Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2017 tarihli ve 437 değişik iş sayılı kararına yönelik Adalet Bakanlığınca ileri sürülen nedenlerin Özel Dairece yerinde görülmesi hâlinde anılan kararın CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması, yerinde görülmemesi hâlinde ise talebin reddine karar verilmesi gerekirken, kanun yararına bozmaya konu yapılan bu karara yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın, Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesince mala zarar verme suçundan verilen 11.12.2009 tarihli ve 343-739 sayılı mahkûmiyet hükümlerinin temyiz incelemesinden geçmesi nedeniyle suçun uzlaştırma kapsamında olduğundan bahisle kanun yararına bozmaya konu edilemeyeceği ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CMK’nın 308/1. maddesinin son cümlesi uyarınca hükümlüler lehine olağanüstü itiraz kanun yoluna gidilmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesi isabetli bulunmadığından, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteminin Özel Dairece CMK’nın 309. maddesine uygun olarak değerlendirilmediği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının (1) numaralı uyuşmazlık konusu bakımından kabulüne karar verilmelidir.
Ulaşılan sonuç karşısında 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile CMK’nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişikliğin inceleme konusu mala zarar verme suçu bakımından hükümlüler lehine sonuç doğurup doğurmadığı ve buna bağlı olarak hükümlüler hakkında anılan suça ilişkin uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasının mümkün olup olmadığına ilişkin (2) numaralı uyuşmazlık konusu bu aşamada değerlendirilmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının (1) numaralı uyuşmazlık konusu bakımından KABULÜNE,
2- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 21.02.2019 tarihli ve 10315-2449 sayılı ret kararının KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın, Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.03.2017 tarihli ve 437 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma istemine ilişkin bir karar verilmesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.10.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.

.