YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2019/294
KARAR NO : 2023/232
KARAR TARİHİ : 25.04.2023
YARGITAY DAİRESİ : 6. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 1693-1500
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanık …’ın nitelikli yağma suçundan TCK’nın 149/1-a-b-c ve 62. maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan TCK’nın 109/2, 109/3-a-b ve 62. maddeleri uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, her iki suç yönünden de aynı Kanun’un 53 ve 63. maddeleri uyarınca hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 08.02.2017 tarihli ve 98-55 sayılı hükümlerin, sanık müdafisi tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesince duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda, 12.07.2017 tarih ve 1464-1509 sayı ile Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin mahkûmiyet hükümleri kaldırılarak sanığın her iki suçtan da beraatine karar verilmiştir.
Hükümlerin katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 11.04.2018 tarih ve 3861-2749 sayı ile;
”…Sanık … …’ın olay ile ilgili 07.08.2015 tarihinde alınan beyanı, bunu doğrulayan tanık …’nin teşhisi ve TİB kayıtları dikkate alındığında, sanık …’ın yağma eyleminin gerçekleştiği gün ve saat dilimi içerisinde olay yerinde bulunup diğer sanıklar … … ve … ile el ve iş birliği içinde yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediği sabit olduğu düşünülmeden, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesi ise 11.09.2018 tarih ve 1693-1500 sayı ile;
“…Önceki kararımızda da açıklanmaya çalışıldığı üzere, sanığın haklarında mahkûmiyet hükmü kurulan diğer sanıklarla birlikte fikir ve eylem birliği yaparak katılana yönelik yağma ve kişiyi hürriyetten yoksun kılma suçlarını işlediğinden bahisle kamu davası açılmış, sanık tüm aşamalarda suçlamayı kabul etmediğini, olayla ilgisinin bulunmadığını savunmuş ve ilk derece mahkemesince sanığın üzerine atılı suçları işlediği kabul edilerek mahkûmiyetine karar verilmiş, karar sanık müdafisi tarafından istinaf edilmiştir.
Yapılan yargılama, sanık savunması, tanık ve katılan anlatımı, diğer sanıkların beyan ve savunmaları, olay yeri tutanakları ile tüm dosya kapsamından; sanık …’ın besicilik yaptığı, hakkında mahkûmiyet hükmü kurulan ve oğlu olan diğer sanık … … ile birlikte aynı evde ikamet ettiği, olay günü sabah saatlerinde yine hakkında mahkûmiyet hükmü kurulan ve hayvancılık işi ile uğraşan diğer sanık …’ın yanında kimliği tespit edilemeyen bir şahısla … soy isimli sanıkların evlerine gelip, onları hayvan bakmaya çağırdığı, bu şekilde dördü birden sanık …’e ait araçla evden ayrıldıkları ve olayın meydana geldiği köylerin bulunduğu mevkiye gittikleri, … köyüne yaklaştıkları sırada sanık … ve …’in kimliği tespit edilemeyen kişi ile birlikte araçtan inip, …’in tarifi ile olayın meydana geldiği çeşmenin bulunduğu yere gittikleri, sanık …’in ise …’e ait araçla yanlarından ayrıldığı, bu aşamadan sonra olayı gerçekleştiren üç kişi ile sanık …’in biraraya geldiklerine dair delil elde edilemediği, çeşmenin bulunduğu yere giden üç şahsın katılana ait hayvanları yağma yolu ile aldıktan sonra arazide sürerek başka bir mevkiye götürdükleri ancak gece uyuyakalmaları nedeniyle hayvanların arazide dağılıp, bir kısmının katılana ait eve döndüğü, bir kısmının ise sonradan jandarma tarafından arazide bulunup, katılana teslim edildiği, bu olaydan yaklaşık bir hafta sonra sanık …’in oğlu ile sanıklardan …’in başka bir hayvan hırsızlığı olayına karışıp, yakalandıkları ve bu olayında bu şekilde açığa kavuştuğu dosya kapsamına göre sabit bulunmaktadır.
Belirtilen olay nedeniyle ilk derece mahkemesince sanık …’in savunmasının başka delillerle çelişkili olduğu değerlendirilerek, onun hakkındada mahkûmiyet hükmü kurulmuş ise de; Dosya kapsamına göre olaydan önce taraflar arasında fikir ve eylem birliği yapıldığına dair hiç bir delil bulunmamaktadır. … köyü yakınlarında diğer üç kişinin yanından ayrılan Fasih’in hayvanların arazide dağılıp, diğer kişilerinde olay yerini terkettiği ana kadar bir araya geldikleri yönünde de delil bulunmamaktadır.
Ceza yargılamasında amaç maddi gerçeğin tam olarak ortaya çıkarılmasıdır. Mahkûmiyet kararı verilmesi içinde sanığın atılı suçu işlediğinin somut ve inandırıcı delillerle ortaya konması gereklidir. Sanık …’in savunması ile toplanan delillerin çeliştiği sabit olmakla birlikte, her olayda sanığın savunmasının kısmen aksinin ispatlanması sanığın atılı suçu işlediği anlamına gelmeyeceğinden, mahkûmiyet kararı verilebilmesi için esas olanın sanığın atılı eylemi işlediğine dair somut ve inandırıcı delillerin bulunması gereklidir.
Sanığın oğlu olan diğer sanık …’in hazırlık anlatımları ve tanık …’nin beyanına göre olay günü Konya’da değil, olayın bulunduğu yere yakın bir köyde olduğu anlaşılmış ise de bu hususun tek başına diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiğini göstermediği, sabah yol üzerinde diğer üç kişinin ayrılmasından sonra diğer sanıkların hayvanların araziye dağılması nedeniyle bulundukları yeri terk ettikleri ana kadar bir araya geldikleri ve eyleme iştirak ettiğine dair çelişkili de olsa savunmasının aksine somut, inandırıcı ve mahkûmiyete yeter delil elde edilemediğinden şüphenin sanık lehine yorumlanması ilkesi gereği beraatine karar verilmesi gerektiği,” şeklindeki gerekçe ile bozmaya direnerek önceki hükümler gibi sanığın beraatine karar vermiştir.
Direnme kararına konu bu hükümlerin de Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.12.2018 tarihli ve 89015 sayılı bozma istekli tebliğnamesiyle dosya 6763 sayılı Kanun’un 36. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesince 16.05.2019 tarih ve 27-3073 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
II. UYUŞMAZLIK KAPSAMI VE KONUSU
Direnmenin ve temyizin kapsamına göre inceleme sanık … hakkında nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan beraat hükümleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Bölge Adliye Mahkemesi arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık …’a atılı nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık ve inceleme dışı sanıkların, olay tarihinden önce bir araya gelerek katılanın tek başına büyükbaş hayvan otlattığı yeri tespit edip bu hayvanları yağmalamaya karar verdikleri, bu amaçla olay mahallinde keşif yaptıkları, olay günü saat 03.30 sıralarında yanlarına aldıkları kar maskesi, biber gazı ve kuru sıkı tabanca ile inceleme dışı sanık …’in sevk ve idaresindeki 42..307 plaka sayılı araçla Konya şehir merkezinden Meram ilçesine bağlı olan … köyünün girişine geldikleri, burada …’in, diğer inceleme dışı sanık … ile birlikte arabadan inerek arabayı sanığa teslim ettiği, sanığın arabaya binerek geri döndüğü, inceleme dışı sanıkların ise katılanın hayvanlarını otlattığı Arkıt Mevkisindeki çeşme başına yaya olarak giderek burada saklandıkları ve katılanın gelmesini bekledikleri, saat 13.30 sıralarında katılanın hayvanları ile birlikte çeşme başına gelmesi üzerine kafalarında kar maskesi takılı şekilde saklandıkları yerden çıkarak katılanın yanına gittikleri ve katılana “Yat yere!” diyerek silah gösterip biber gazı sıkarak onu etkisiz hâle getirdikleri, ardından katılanın ellerini ve ayaklarını bağlayarak üzerindeki cep telefonunu ve 35 adet büyükbaş hayvanını alıp olay yerinden ayrıldıkları iddiası ile kamu davası açıldığı,
15.08.2015 tarihli teşhis tutanağından; sanık …’e ait fotoğraflar tanık …’ye gösterilerek olay günü yanına gelen şahsın fotoğraftaki kişi olup olmadığının sorulduğu, tanık …’nin de 31.07.2015 tarihinde saat 12.30 sıralarında beyaz renkli, eski model bir araçla yanına gelen kişinin sanık … olduğunu teşhis ettiği,
31.07.2015 tarihli genel adli muayene raporunda; katılanın her iki elinde ödem, başında … ve gözlerinde hiperemi bulunduğunun, söz konusu yaralanmanın basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığının, katılanın hayati tehlikesinin bulunmadığının tespit edildiği,
29.03.2016 tarihli ek bilirkişi raporuna göre; 1- Sanığın kullandığı 0539…58 numaralı hat tarafından inceleme dışı sanık … …’ın kullandığı 0534…42 numaralı hattın 31.07.2015 tarihinde saat 13.34.57’de arandığı ve 7 saniye görüşme yapıldığı, bu sırada 0534…42 numaralı hattın Bozyer Mevki, … Koyu Meram/Konya adresinde bulunan baz istasyonundan sinyal verdiği, sanığın kullandığı hattın ise … karşısı (Konerkayayolu) Meram/Konya adresinde bulunan baz istasyonundan sinyal verdiği,
2- İnceleme dışı sanık …’ın kullandığı 0537…56 numaralı hat tarafından sanığın kullandığı 0539…58 numaralı hattın 31.07.2015 tarihinde saat 14.23.15’te arandığı, bu sırada 0537…56 numaralı hattın … karşısı (Konerkayayolu) Meram/Konya adresinde bulunan baz istasyonundan sinyal verdiği, sanığın kullandığı hattın da aynı baz istasyonundan sinyal verdiği,
3- Sanığın kullandığı belirtilen 0536…42 numaralı hat ile …’in kullandığı 0537…56 numaralı hat arasında 31.07.2015 tarihinde, saat 20.30.08’de mesaj aldı, 20.31.41’de arandı ve 01.08.2015 tarihinde saat 18.47.21’de aradı şeklinde üç tane iletişim kaydı olduğu,
4- Sanığın kullandığı belirtilen 0536…42 numaralı hat tarafından … …’ın kullandığı 0534…42 numaralı hattın 31.07.2015-01.08.2015 tarihleri arasında toplam 28 kez arandığı,
5- Sanığın kullandığı 0539…58 numaralı hat ile …’in kullandığı 0537…56 numaralı hat arasında 30.07.2015 tarihinde 11.33.54 ile 14.55.05 saatleri arasında; 31.07.2015 tarihinde 00.21.16 ile 14.28.42 saatleri arasında toplam 20 iletişim kaydı bulunduğu, sanığın aynı hatla 31.07.2015 tarihinde saat 13.25.40’da … isimli şahıs adına kayıtlı hattı aradığı ve 517 saniye görüşme yapıldığı, bu sırada sanığın kullandığı hattın olay yerine yakın olan … karşısısı (Konerkayayolu) Meram/Konya adresinde bulunan baz istasyonundan sinyal verdiği,
Anlaşılmaktadır.
Katılan … …. kollukta; 31.07.2015 tarihinde saat 13.00 sıralarında 35 adet büyükbaş hayvanını Arkıt Mevkisine getirdiğini, yaklaşık yarım saat kadar sonra yüzleri maskeli olan üç kişinin yanına gelerek “Yat aşağıya!” dediklerini, iki tanesinin elinde tabanca ve sprey olduğunu, spreyi yüzüne sıktıklarını ve kendisini yüzüstü yere yatırdıklarını, ellerini ve ayaklarını arkadan bağladıklarını, bu sırada şahıslardan ikisinin hayvanları sürmek için yanından ayrıldığını, birisinin ise yanında kalarak tabancanın kabzesiyle ellerine vurduğunu, başında yaklaşık yirmi dakika kadar kalan bu şahsın “Biz seni 2-3 saattir takip ediyoruz, elinde silah vardır diye yaklaşamadık.” dediğini, ellerini ayaklarını bağladıktan sonra bu şahıslardan birisinin de “Ağzına çorap tıkayalım, ölsün gebersin.” dediğini ancak bunu yapmayarak kafasında bulunan fesi aşağıya doğru indirerek yüzünü kapattığını, yüzleri maskeli olduğu için şahısların yüz kısmını hatırlayamadığını ancak seslerinden anladığı kadarıyla 20-25 yaşlarında, Konya şiveli kişiler olduklarını, hayvanların kaçını aldıklarını ya da hangi yöne sürdüklerini görmediğini, bu sırada şahısların Samsung marka cep telefonunu da aldıklarını, arazide elleri ayakları bağlı şekilde yaklaşık 7-8 saat kadar kaldığını, araziye başka gelen giden olmadığı için kendisini gören kimsenin olmadığını, aynı gün saat 21.00 sıralarında torunu …’in sesini duyup bağırdığını, onun da sesini duyarak yanına geldiğini ve kendisini kurtardıklarını, yaklaşık 30-40 yıldır çobanlık yaptığını ve bu bölgeyi sürekli hayvan otlatmak için kullandığını, olay yerine yakın bir yerde araç görmediğini, şikâyetçi olduğunu,
Mahkemede; ellerini bağlayıp hayvanlarını götüren şahıslardan bir tanesinin inceleme dışı sanık … olduğunu, diğerinin de yine inceleme dışı sanık … olduğunu, bu sırada üçüncü bir şahsın daha bulunduğunu ancak bu şahsın sanık sandalyesinde oturan diğer sanıklardan birisi olmadığını, sanık gösterildiğinde de; sanığı olay yerinde görmediğini, uzakta yol kenarında duran, beyaz renkte, kirli bir taksi gördüğünü, bu taksinin içerisinde sanık var mıydı yok muydu bilemediğini, sanığı hiç görmediğini, bu olayı organize eden kişinin sanık olduğunu, adamlarını peşine düşürerek kendisini takip ettirdiğini ancak olaydan sıyrılıp çıktığını, en büyük suçlunun ve bu olayı yönetenin o olduğunu, sorulduğunda da; bahsettiği taksinin, bulunduğu yere 500 metre kadar mesafede olduğunu, olaydan sonra hayvanlarının tamamının bulunduğunu ve kendisine teslim edildiğini, hayvanlarını otlattığı yerin Antalya ana yoluna yaklaşık 1.000 metre mesafede bulunduğunu, arabanın Antalya yolunun kenarına park edildiğini, hazırlıktaki ifadesi okunup kısmi çelişki nedeniyle sorulduğunda da; oradaki ifadesinin de şu anki ifadesinin de doğru olduğunu,
Bölge Adliye Mahkemesinde; sanığın olay yerinde olmadığını ancak tanık beyanlarına göre olayın devamında katıldığını, kendisinin bu şekilde duyduğunu,
Tanık … aşamalarda; iddianameye konu olaya ilişkin görgüye dayalı bir bilgisinin olmadığını, Meram ilçesi … Mahallesi Hazreti Ömer Mescidi’nin yanında seyyar olarak mısır ve çay sattığını, 31.07.2015 tarihinde saat 12.30 sıralarında bulunduğu yere beyaz renkli, Fiesta marka, eski model bir aracın yanaştığını, bu araçtan 40-45 yaşlarında, beyaz saçlı, hafif kilolu, ismini bilmediği bir şahsın indiğini, doğu şivesi ile konuşan bu şahsın yanına gelerek köyleri gezdiğini, büyükbaş hayvan aradığını fakat bulamadığını söyleyip büyükbaş hayvanı olan birisini tanıyıp tanımadığını sorduğunu, kendisinin buralı olmadığını, köyleri bilmediğini ve tanıdığı kimsenin de olmadığını söylediğini, bu şahsın yaklaşık yarım saat kadar oturduğunu, bu süre zarfında iki tane mısır yediğini ve parasını ödediğini, aynı gün saat 13.00 sıralarında Cuma namazı için camiye gitmesi gerektiğinden seyyar tezgâhını bu şahsa bırakarak camiye gittiğini, döndüğünde bu şahsın gitmiş olduğunu gördüğünü, yanına gelen bu şahsı jandarmada teşhis ettiğini,
Tanık … Mahkemede; olayın gerçekleştiğine bizzat şahit olmadığını ancak sanığın kendilerinden beş tane dana satın aldığını, kendilerini ve çiftliklerini bildiğini, daha sonra bu işi organize ederek beyaz araba ile bu işi gerçekleştirdiklerini, sanığın bu konuda öncülük yaptığını, sanığın oğlunun sanığı kurtarmak için yürüyerek geldiğini söylediğini, bunun mümkün olmadığını, yaklaşık 25-30 km olan mesafeyi iki saat kadar kısa bir sürede yürümesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu nedenle beyanların hepsinin çelişkili olduğunu,
Tanık ….. kollukta; 31.07.2015 tarihinde saat 14.15 sıralarında taraktörle … köyünden Konya istikametine doğru gittiği sırada Nakekos Mevkisine geldiğinde bir kişinin çeşme tamiri yaptığını gördüğünü, arazi kesiminde de beyaz renkli, markasını bilmediği bir aracın durduğunu, kendisinin 50-60 metre kadar devam ettiğini, yolun Konya istikametine göre sol tarafında hayvanların bulunduğunu, bu hayvanların önünde iki; arkasında ise bir kişinin olduğunu, yüzleri kendisine dönük olmadığı için bu kişilerin yüzlerini göremediğini ancak düşündüğünde bu kişilerin 20-25 yaşlarında, ince ve zayıf yapılı olduklarını, üzerilerindeki kıyafetleri göremediğini, yeterince eşkâl tarifi yapamadığını, hayvanların sahibi tarafından otlatıldığını düşündüğünü, tekrar görse şahısları teşhis edemeyeceğini,
Mahkemede; tarihini tam olarak hatırlayamadığı bir gün tarlaya gittiği sırada köydeki çeşmenin tamirini yapmakta olan bir şahsı gördüğünü ve yanında durduğunu, bu sırada yolun kenarına 20-25 civarında bir sığır sürüsü geldiğini, sürünün başında yüzleri kapalı olan üç kişinin bulunduğunu, traktörü durdurduğu yerin hemen arkasında da beyaz renkli bir aracın park hâlinde olduğunu, markasına dikkat etmediği söz konusu aracın çalışır vaziyette olduğunu ancak içinde birisi olup olmadığını bilmediğini, bunları gördüğü mevkinin Nalçeken Mevkisi olduğunu ve katılanın hayvanlarını otlattığı mevkiye yaklaşık 3-4 km kadar mesafede bulunduğunu, sorulduğunda da; gördüğü üç kişinin yüzleri sarılı olduğu için bu kişilerin şu an huzurda bulunan kişiler olup olmadığını bilemediğini, gördüğü kişilerin vücut yapıları ince olduğu için yaklaşık 16-18-20 yaşlarında olduğunu düşündüğünü,
İnceleme dışı sanık … … müdafisi huzurunda kollukta; inceleme dışı sanık … ile kendisinin ve babası olan sanığın 4-5 ay kadar önce tanıştıklarını, sanığın ve …’in besicilik yaptıklarını, 31.07.2015 tarihinde saat 03.30 sıralarında …’in, sanıkla yaşadıkları evin kapısına gelerek kapıyı çaldığını, sanıkla birlikte dışarıya çıktıklarında da “Konya-Antalya yolu üzeri … köyünde hayvanlarım var, onları alıp getireceğiz.” dediğini, sanık ile birlikte …’e ait araca bindiklerini, araçta ismini bilmediği bir kişinin daha olduğunu, Antalya yolunu takiben Opet petrolünü geçince … köyü girişine varmadan yol üzerinde indiklerini, …’in arabayı sanığa teslim ettiğini ve sanığın Konya istikametine doğru araçla hareket ettiğini, kendisinin ise … ve ismini bilmediği şahıs ile birlikte hayvanları aldıkları yere kadar yürüdüğünü, burada yaklaşık 3-4 saat kadar beklediklerini, saat 12.30 sıralarında yaşlı bir kişinin büyükbaş hayvanlarla birlikte bulundukları ormanlık alandaki çeşmenin başına geldiğini, ortalığın sakinleşmesini ve Cuma saatinin dolmasını beklediklerini, yaşlı adamın çeşmenin başına gelip su içtikten sonra hayvanları da sulayıp oturmaya başladığını, tahminen saat 13.30 sıralarında … ve yanında bulunan şahsın poşu diye tabir edilen bezi yüzlerine bağladıklarını, kendisinin de kazağının kapşonunu kafasına geçirdiğini ve üçünün birlikte yaşlı adamın oturduğu yere gittiklerini, yaşlı adam ayağa kalkıp hayvanları çevirmeye giderken …’in belinden çıkarttığı silahı bu adama doğrultup “Yere yat!” dediğini, korkan yaşlı adamın yere yattığını, bu esnada kendisinin de belinde bulunan kuru sıkı tabancayı çıkartıp ismini bilmediği şahsa verdiğini, bu şahsın da kuru sıkı tabancayı yaşlı adama doğrulttuğunu, …’in cebinden çıkarttığı iple yaşlı adamın ellerini arkadan bağladığını, bu sırada bir bacağından kendisinin bir bacağından ise diğer şahsın tuttarak yaşlı adamın bacaklarını birleştirdiklerini, …’in de bu şekilde aynı iple yaşlı adamın ayaklarını da bağladığını, bu esnada yaşlı adama “İŞİD’i seviyor musun?” diye sorduğunu, ardından yaşlı adamın yüzüne biber gazı sıktığını ve başındaki fesi yüzüne çekerek yüzünü kapattığını, yanında bulunan şahsa “Hayvanları çevir getir!” demesi üzerine diğer şahısla birlikte hayvanları çevirip bir araya getirdiklerini ve bu hayvanları ormanlık alandan Antalya istikametine doğru sürmeye başladıklarını, yarım saat kadar yaşlı adamın başında bekleyen …’in de daha sonradan kendilerine yetiştiğini, konuşmaları esnasında …’in kendilerine yaşlı adamın ellerine tabanca ile vurduğunu ve “İŞİD’i seviyor musun, çocuklarını İŞİD’e gönderir misin?” şeklinde sorular sorduğunu söylediğini, elinde cep telefonu gördüğü …’e bunu nereden aldığını sorduğunda da yaşlı adamın cebinden aldığını söylediğini ve kendilerinden ayrılıp ormanlık alana gittiğini, 5-10 dakika kadar sonra geldiğinde elinde cep telefonu olmadığını görünce ne yaptığını sorduğunu, onun da kırıp attığını söylediğini, hayvanları sürdükleri sırada Antalya yoluna 3-5 metre kala bir vatandaşın traktörle yanlarından geçtiğini, geçerken de kendilerine bakması üzerine ona sırtlarını döndüklerini, hayvanları Antalya yolundan geçirdiklerini, …’in hayvanların önünden, kendilerinin ise arkasından yürüdüklerini, nereden nasıl gideceklerini …’in tarif ettiğini, genelde yerleşim yerinin dışında bulunan ormanlık alanlardan gittiklerini, 01.08.2015 tarihinde saat 01.00 sıralardan …’in kendisine hitaben “Biz biraz yatacağız. Hayvanların başında sen bekle!” dediğini, hayvanların önünü çevirerek biraz bekledikten sonra kendisinin de uyuduğunu, 5-10 dakika kadar sonra uyandığında hayvanların olmadığını görüp … ve diğer şahsın yanına gittiğini, onları uyandırıp hayvanların olmadığını söylediğini, etrafa bakındıklarını ancak hayvanları bulamadıklarını, yaklaşık on saattir aç ve susuz oldukları için de hayvanları takip edemediklerini, bu sırada …’in kendisine “Neden hayvanları başıboş bıraktın?” diye bağırdığını, hep beraber Konya istikametine doğru araziden yürümeye başladıklarını, eğer hayvanları kaybetmemiş olsalardı onları …’e ait TOKİ bölgesindeki bir ağıla götürecek olduklarını, yaklaşık 7-8 saat kadar yürüdükten sonra eve geldiğini, sanığın kendisine ne olduğunu sorduğunda yukarıda anlattıklarını ona da anlattığını, sanığın kendisine kızarak hakaret ettiğini, olayın hırsızlık olduğunu yaşlı adama silah çekilip elleri ayakları bağlandıktan sonra anladığını ancak o ortamdan geri çıkamadığını, bu olaya kendisini ve sanığı sokan kişinin … olduğunu, kendisine hayvanları satın aldığını ve para vereceğini söylediğini,
Sorguda; sanığın olay yerine hiç gitmediğini, arkadaşlarıyla gezdiği için kendisini dövmesi nedeniyle ona iftira attığını,
Mahkemede; olay günü hayvan pazarında buluştukları inceleme dışı sanık …’in kendisine “Bir yerde mal var, onu getirelim.” dediğini, yanında daha öncesinden görmediği akrabası olduğunu beyan ettiği …isimli bir kişinin daha olduğunu, üçünün …’in kullandığı beyaz renkli otomobil ile hareket ettiklerini ve yaklaşık iki saat kadar yol gittiklerini, dağa doğru gittikleri sırada burada öncesinden tanımadıkları yaşlı adam ile hayvanlarını gördüklerini, çeşme başında durup su içtiklerini, daha sonra …’in, yüzünü bir bez parçası ile kapattığını, kendisinin ve…nın yüzünü de bez parçasıyla kapattığını, bu sırada gelmekte olan yaşlı adama silah doğrultarak “Yat yere!” dediğini, yaşlı amcanın elindeki bastonla …’in üzerine doğru geldiğini, bunun üzerine Mustafa’nın da yaşlı adama silah çektiğini ve yaşlı adamın yere yattığını, üçünün birlikte hayvanları sürmeye başladıklarını ve gece saat 03.00’e kadar sürmeye devam ettiklerini, … ve Mustafa’nın uykularının geldiğini söyleyerek “Sen malın önünde dur!” dediklerini, yaşlı adamın darbedilmesine ve gördüğü muameleye üzüldüğü için hayvanların yönünü geldikleri yöne doğru çevirdiğini, kendisinin de diğerlerinin yanına uzandığını ve uyuya kaldığını, yarım saat sonra …’in kendisini uyandırdığını ve hayvanların olmadığını görünce kendisini darbettiğini, Mustafa’ya da vurduğunu, yolda gelirken …’in “Malları satınca paraları paylaşırız, sana da pay veririm.” dediğini, uyandıktan sonra camiye doğru indiklerini, caminin içerisine girip burada saat 07.00’ye kadar uyuduklarını, kalktıktan sonra yola çıktıklarını ve daha önceden bıraktıkları beyaz arabaya binip olay yerinden ayrıldıklarını, sorulması üzerine de; olay sırasında üç kişi olduklarını ve yanlarında başka kimsenin bulunmadığını, olay günü kullandığı 0534…42 numaralı hattın takılı olduğu cep telefonunun şarjı bittiği için yanına aldığı ikisi sanığın; birisi annesi adına kayıtlı olan üç hattı kullandığını, sadece yukarıdaki numarayı hatırladığını, sonu 58 ile biten telefonla teyzesinin kocası ile görüştüğünü, sanık ile görüşmediğini, olay günü gece saatlerinde …’in telefonunun şarjının bittiğini söylemesi nedeniyle sanık adına kayıtlı olan 0536…42 nolu hattın takılı olduğu cep telefonunu bir ya da iki kez ona verdiğini, bu telefonda …’in görüşmeler yaptığını ancak kiminle ne görüştüğünü bilmediğini, bu telefonla zaman zaman kendisini de aradığını, kendisi hayvanların önünden gittiğinden dolayı onun arkada kaldığını ve bu nedenle aradığını, jandarmada vermiş olduğu ifade tutanağı okunup çelişki nedeniyle sorulduğunda da; oradaki beyanlarını kabul etmediğini, darba maruz kaldığı için olayı farklı anlatmış olabileceğini, olayların şu anda anlattığı şekilde gerçekleştiğini, gözleri dayaktan dolayı şiştiği için ifadeyi okuyamadığını, sağ kulağına gelen darbeden dolayı da mağdur olduğunu, Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifade ile çelişki nedeniyle sorulduğunda da; dayağın hemen akabinde geldiği için oradaki ifadesini de kabul etmediğini, bu olayla sanığın en ufak bir alakasının olmadığını, hayvanları çalmaya kendisi, … ve onun akrabası olan Mustafa’nın gittiklerini, aracı …’in kullandığını,
İnceleme dışı sanık … aşamalarda; emekli olduğunu ve aynı zamanda nakliyecilik yaptığını, 42..307 plakalı aracın babasına ait olduğunu, sanığın arkadaşı; inceleme dışı sanık …’in de onun oğlu olduğunu, iddia edildiği gibi 31.07.2015 tarihinde katılana ait hayvanları onu etkisiz hâle getirerek yağmalamadığını, olay tarihinde Konya’da Eski Garaj Han civarında bulunduğunu, sanık veya onun oğlu ile herhangi bir düşmanlığının bulunmadığını ancak onların kendisine karşı bilmediği bir sebepten dolayı düşmanlık beslediklerini düşündüğünü, bu sebeple aleyhinde ifade vermiş olabileceklerini, katılanın yağmalanması olayını duymadığını ve kimin yaptığını bilmediğini, olay tarihinde kendi adına kayıtlı 0537…56 numaralı hat ile kız kardeşi E. S. Bayrak adına kayıtlı 0532…85 numaralı hattı kullandığını, bu hatları kendisinden başkasının kullanmadığını, olay tarihi itibariyle faili meçhul olarak aranmakta olan dördüncü şahıs ile telefonda veya yüz yüze görüşmesinin olmadığını, sorulduğunda da; 31.07.2015 tarihinde eski garaj civarında buluştukları sanığın, kendisinden 42..307 plaka sayılı arabayı ödünç olarak istediğini, kendisinin de verdiğini, yanında inceleme dışı sanık …’in de olduğunu, daha öncesinden sanık ile köylere gidip geldiklerini ve canlı hayvan alım satımı yaptıklarını, bu anlamda arabayı istediğini düşünerek verdiğini, bahsettiği arabanın binek araç olduğunu ve pazarlık yapmak için kullandıklarını, sanık ve oğlu ile gerek telefonda gerekse yüz yüze her zaman görüştüklerini, olay günü de görüşmüş olabileceklerini,
İfade etmişlerdir.
Sanık … müdafisi huzurunda kollukta; inceleme dışı sanık …’ı tanımadığını, katılanın hayvanlarının gasbedilmesi olayına ilişkin herhangi bir bilgisinin olmadığını, bu olayı iki gün sonra Konya il merkezindeki bir kahvehanede duyduğunu, hatta kendisine ait 0539…58 numaralı hattan katılanın oğlu olan tanık…yı arayarak “Geçmiş olsun” dediğini, 0536…42 numaralı hat ve bu hattın takılı olduğu cep telefonunun kendisine ait olmadığını, bu telefonu eşi Anargül’ün kullandığını, 31.07.202015 tarihinde saat 03.30 sıralarında kendisine ait evde ailesiyle birlikte yatmakta olduğunu, ayrıca olay saati olan 13.30 sıralarında Konya merkezde bulunan Selimiye Camisi veya Mevlana Çarşısı civarında olduğunu, olay günü inceleme dışı sanıklarla birlikte olay yerine gitmediğini ve suçlamaları kabul etmediğini,
Mahkemede; besicilik yaptığını, inceleme dışı sanık …’i tanımadığını ve ne iş yaptığını bilmediğini ancak bir ara çobanlık yaptığını duyduğunu, iddia olunduğu gibi … ile birlikte hiçbir yere gitmediğini ve telefonda görüşmediğini, kendisinin 0539…58 numaralı hat takılı olan telefonu kullandığını ancak olay günü söz konusu telefonu oğlu olan inceleme dışı sanık …’in götürdüğünü, hatta …’in, eşi adına kayıtlı olan 0536…42 ve 0539…79 numaralı hatlar takılı telefonları da götürdüğünü, olay günü sabah kalktığında telefonların üçünün de olmadığını gördüğünü, bu telefonları …’in götürdüğünü sonradan öğrendiğini, sorulduğunda da; olaydan bir gün sonra saat 11.00 sıralarında … eve geldiğinde telefonunun onda olduğunu gördüğünü ve telefonunu geri aldığını, olayı hiç konuşmadıklarını, daha sonra hayvan cambazlarının bulunduğu yere gittiğini, burada katılanın hayvanlarının gasbedildiğinin konuşulduğunu, daha öncesinden katılanın beş tane danasını satın aldığını, katılanın oğlunu arayarak kimin gasbedildiğini sorduğunu, onun da katılanın gasbedildiğini söylediğini, kendisinin de “Geçmiş olsun.” dediğini, oğlunun daha öncesinden hırsızlık olayına karıştığını bildiğini, 2013 yılında Tatlıcak Mahallesine taşındığını, mahalledeki Diyarbakırlı çocukları gören oğlunun değiştiğini ve eve gelmez olduğunu, kendisine karşı saygısızlıklar yaptığını, bu nedenle oğlunu zaman zaman uyardığını ve iki kez dövdüğünü, Köprübaşı Karakolunda oğlunun laf arasında Işid’e katılacağını söylediği için şikâyette bulunduğunu, katılan ile aralarında herhangi bir husumet bulunmadığını ve atılı suçları işlemediğini, olay günü Konya’da olduğunu ve eşi rahatsız olduğu için sürekli evde bulunduğunu, hiçbir ilçeye ya da Konya dışına çıkmadığını, olay günü telefonla da görüşmediğini, … eve gelip telefonu kendisine verene kadar telefon görüşmesi yapmadığını, sabah kalktığında telefonunun olmadığını ve o günü telefonsuz geçirdiğini, ertesi gün saat 11.00’de oğlunun telefonunu getirdiğini, oğlu eve geldiğinde üst başının çamur olduğunu, bu durumu sorduğunda “Ben çalışıyorum.” diye cevap verdiğini, katılanan beyanlarını kabul etmediğini, ondan beş tane dana alıp karşılığında 23.500 TL ödediğini, geride üç tane dana kaldığını ancak kendisinin bunları almadığını, ayrıca ahırda inek olduğunu da gördüğünü, kendisine iftira atıldığını, tanık beyanlarını da kabul etmediğini,
Savunmuştur.
IV. GEREKÇE
Katılanın … Mahallesi Arkıt Mevkisinde tek başına büyükbaş hayvan otlattığını tespit eden sanık ve inceleme dışı sanıkların, bu hayvanları yağmalamaya karar verdikleri, 31.07.2015 tarihinde saat 03.00 sıralarında yanlarına aldıkları kar maskesi, biber gazı ve kuru sıkı tabanca ile 42..307 plaka sayılı araca binerek … Mahallesinin girişine geldikleri, sanığın araçta kaldığı, inceleme dışı sanıkların ise araçtan inerek yaya şekilde katılanın hayvanlarını otlattığı yerdeki çeşme başına geldikleri ve burada yaklaşık 3-4 saat kadar katılanın hayvanları getirmesini bekledikleri, katılanın saat 13.30 sıralarında çeşme başına gelmesi üzerine de kar maskesi takıp katılanın yanına gittikleri, tabanca göstererek katılanı etkisiz hâle getirip ellerini ve ayaklarını bağladıkları, bu şekilde katılanın cep telefonunu ve 35 adet büyükbaş hayvanı alarak önceden tespit ettikleri güzergâh doğrultusunda katılanın bulunduğu bölgeden uzaklaştıkları olayda; her ne kadar sanık olay saatinde Konya merkezde bulunan Selimiye Camisi veya Mevlana Çarşısı civarında olduğunu, olaylarla hiçbir alakasının olmadığını, …’i tanımadığını savunmuş ise de inceleme dışı sanık …’in müdafisi huzurunda kollukta; 4-5 ay kadar önce tanıştıkları …’in, sanık ile yaşadıkları evin kapısına gelerek “Konya-Antalya yolu üzeri … köyünde hayvanlarım var, onları alıp getireceğiz.” dediğini, sanık ile birlikte …’e ait araca bindiklerini, araçta ismini bilmediği bir kişinin daha olduğunu, … köyü girişine varmadan yol üzerinde bir yerde durduklarını, …’in arabayı sanığa teslim ettiğini ve sanığın araçla Konya istikametine doğru hareket ettiğini, kendilerinin ise yürüyerek hayvanları aldıkları yere geldiklerini ve burada belirli bir süre bekledikten sonra saat 13.30 sıralarında katılanın el ve ayaklarını bağlayıp hayvanları aldıklarını, hayvanları sürdükleri sırada Antalya yoluna 3-5 metre mesafe kala bir vatandaşın traktörle yanlarından geçtiğini; tanık İsmail Aydın’ın; olay günü saat 14.15 sıralarında traktörle … köyünden Konya istikametine doğru gittiği sırada yolun kenarında 20-25 civarında bir sığır sürüsü gördüğünü, sürünün başında yüzleri kapalı olan üç kişinin bulunduğunu, traktörü durdurduğu yerin hemen arkasında da beyaz renkli bir arabanın park hâlinde olduğunu, markasına dikkat etmediği söz konusu aracın çalışır vaziyette olduğunu ancak içinde birisi olup olmadığını görmediğini, bunları gördüğü yer ile katılanın hayvanlarını otlattığı yer arasındaki mesafenin yaklaşık 3-4 km kadar olduğunu; tanık …’nin de; Meram ilçesi … Mahallesi Hazreti Ömer Mescidinin yanında mısır ve çay sattığını, olay günü saat 12.30 sıralarında bulunduğu yere beyaz renkli, Fiesta marka, eski model bir otomobil geldiğini, araçtan inen şahsın, yanına gelerek köyleri gezdiğini, büyükbaş hayvan aradığını fakat bulamadığını söyleyip büyükbaş hayvanı olan birisini tanıyıp tanımadığını sorduğunu, kendisinin de buralı olmadığını, köyleri bilmediğini ve tanıdığı kimsenin de olmadığını söylediğini, bu şahsın yaklaşık yarım saat kadar oturduğunu ifade etmeleri, sanığın kullandığı 0539…58 numaralı hattın, 31.07.2015 tarihinde olay yerine yakın olan … karşısı (Konerkayayolu) Meram/Konya adresinde bulunan baz istasyonundan sinyal vermesi, ayrıca söz konusu hat ile …’in kullandığı 0537…56 numaralı hat arasında 30.07.2015-31.07.2015 tarihlerinde toplam 20 tane iletişim kaydı bulunması, tanık …’ın da; sanığın daha önceden kendilerinden beş tane dana satın aldığını, kendilerini ve çiftliklerini bildiğini, daha sonra bu işi organize ederek beyaz otomobil ile olayı gerçekleştirdiklerini, sanığın bu konuda öncülük yaptığını ifade etmesi göz önünde bulundurulduğunda, … …’ın sonradan değişen beyanlarının ve sanığın aşamalardaki savunmalarının suç ve cezadan kurtulmaya yönelik olduğunun, sanık ve inceleme dışı sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde önce katılana ait büyükbaş hayvanları yağmalamaya karar verdiklerinin ve bu kapsamda aralarında yaptıkları iş bölümü doğrultusunda iddianameye konu eylemleri gerçekleştirdiklerinin kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, Bölge Adliye Mahkemesinin direnmeye konu hükümlerinin, sanığın atılı suçları işlediğinin sabit olmasına rağmen yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin 11.09.2018 tarihli ve 1693-1500 sayılı direnmeye konu hükümlerinin, sanığın atılı suçları işlediğinin sabit olmasına rağmen yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
2- Dosyanın, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.04.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.