Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2019/151 E. 2023/12 K. 18.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2019/151
KARAR NO : 2023/12
KARAR TARİHİ : 18.01.2023

MAHKEMESİ:Asliye Ceza
.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanık …’ın taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan TCK’nın 85/1, 62, 50/4, 52/4 ve 53/6. maddeleri uyarınca 19.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, taksitlendirmeye ve 3 ay süreyle inşaat mesleğinin icrasında bulunmaktan yasaklanmasına ilişkin … 3. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 19.02.2015 tarihli ve 324-193 sayılı hükmün, Cumhuriyet savcısı, katılanlar vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 18.09.2018 tarih, 12436-8307 sayı ve oy çokluğuyla;
“…TCK’nın 53/6. maddesinde belirli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde üç aydan üç yıla kadar bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınabileceğine karar verilebileceğinin düzenlendiği, bir mesleğin icrasının yasaklanabilmesi için ruhsatnameye bağlı olarak yürütülmesi gerekmekte olup, inşaat mühendisi olduğu anlaşılan sanığın, kendisine ait inşaat şirketinde müteahhit olarak görev yaptığı, çalışmasının ruhsatnameye bağlı olarak yürütülen bir meslek olmadığı nazara alınmadan çalışma hürriyetini kısıtlayacak şekilde genel bir ifade ile inşaat mesleğinin icrasında bulunmaktan 3 ay süre ile yasaklanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince bozulmasına, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasından TCK’nın 53/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafın çıkarılması” suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Daire Üyesi .; “…TCK’da kural olarak taksirle işlenen suçlar nedeniyle hak yoksunluğu öngörülmemiştir. Bu kuralın istisnası TCK’nın 53/6. maddesinde düzenlenmiş olan meslek ve sanatın icrasının yasaklanması ile sürücü belgesinin geri alınması oluşturmaktadır.
Failin, belli bir meslek veya sanatın gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına karar verilecektir. Failin … kullanmaya devam etmesi veya meslek ve sanatını icraya devam etmesi hâlinde aynı nitelikte suçlar işleyebileceği korkusuyla failin tehlikelilik hâli gözetilerek uygulanan güvenlik tedbiri niteliğindeki yaptırım ile objektif dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranan failin uyarılması öngörülmüştür. Yasaklama ve geri alma, verilen hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girip, cezanın tamamen infazının ardından süre işlemeye başlayacaktır.
Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde meslek; ‘belli bir eğitim ile kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş …’ olarak tanımlanmıştır.
Somut yargılamaya konu dosyada, yapım işinin üstlendiği inşaatta işçi olarak çalışan maktulün taksirle ölümüne neden olmak suçundan sanığın mahkûmiyetine ayrıca müteahhit olan sanık hakkında TCK’nın 53/6 maddesi uyarınca 3 ay süre ile mesleğini yapmaktan yasaklanma güvenlik tedbirine hükmedilmiştir. Sanığın, meslek olduğu kuşkusuz olan müteahhitlik mesleğinin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına karar verilmesi de hâkimin takdiri içindedir.
Sanığın inşaat müteahhitliği yaptığına ilişin belediye, çevre ve şehircilik il müdürlüğü gibi resmi kurumlardan meslek kaydı ve belgeleri getirildikten sonra sanığın inşaat müteahhitliği yaptığının belirlenmesi hâlinde ve 16 Aralık 2010 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmelik’ in 5.maddesinde ‘…Her müteahhidin bir yapı müteahhidi yetki belgesi numarası alması,” hükmü gereği yetki belgesi olmadan yapı müteahhitliği yapma imkânı bulunmayan sanık hakkında TCK’nın 53/6. maddesinin uygulanma olanağı bulunmasına rağmen, inşaat müteahhitliğinin meslek olmadığına ilişkin çoğunluk görüşüne katılmamaktayım.” düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 20.10.2018 tarih ve 161538 sayı ile; “…Yapı müteahhidinin yetki belgesi olmadan yapı müteahhitliği yapma imkanı bulunmamaktadır. Bu durum gözetildiğinden müteahhit olan sanık hakkında TCK’nın 53/6. maddesinin uygulanma olanağı bulunduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 18.09.2018 gün ve 12436-8307 sayılı kararın düzeltilerek onama kararının itirazen kaldırılarak, sanık hakkında TCK’nın 53/6 maddesi uyarınca 3 ay süre ile müteahhitlik mesleğini yapmaktan yasaklanma ilişkin güvenlik tedbirine hükmedilmesine ilişkin ilamının onanmasına karar verilmesi gerektiği,” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 12. Ceza Dairesince 19.02.2019 tarih ve 7378-2182 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
III. UYUŞMAZLIK KONUSU
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; kendisine ait inşaat şirketinin müteahhidi olan sanık hakkında TCK’nın 53. maddesinin altıncı fıkrasının uygulanma olanağı bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık …’ın müteahhitliğini yaptığı inşaat hâlindeki binanın sıva işini yapan işçi …’ın inşaatın 4. katından düşmesi neticesinde hayatını kaybettiği, söz konusu olayın meydana gelmesinde sanığın asli kusurlu olduğu ve sanığa yüklenen taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçunun sübut bulduğu hususunda Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasında bir uyuşmazlık bulunmayan olayla ilgili yapılan yargılama neticesinde, Yerel Mahkemece sanığın TCK’nın 85/1, 62, 50/4, 52/4 ve 53/6. maddeleri uyarınca 19.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, taksitlendirmeye ve 3 ay süreyle inşaat mesleğinin icrasında bulunmaktan yasaklanmasına karar verildiği,
Hükmün sanık müdafii, katılanlar vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Özel Dairece, TCK’nın 53. maddesinin altıncı fıkrası kapsamında bir mesleğin icrasının yasaklanabilmesi için o meslek ya da sanatın ruhsatnameye bağlı olarak yürütülmesi gerektiği, sanığın ise kendisine ait inşaat şirketinde müteahhit olarak görev yaptığı ve bu çalışmasının ruhsatnameye bağlı olarak yürütülen bir meslek olmadığı nazara alınarak çalışma hürriyetini kısıtlayacak şekilde genel bir ifade ile inşaat mesleğinin icrasında bulunmaktan 3 ay süre ile yasaklanmasına karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün TCK’nın 53/6. maddesinin uygulanmasına ilişkin paragrafın çıkarılması suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verildiği,
Anlaşılmaktadır.
V. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Görüşler
TCK’nın “Güvenlik tedbirleri” başlıklı 53. maddesinin uyuşmazlığa ilişkin altıncı fıkrası; “Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar” şeklinde düzenlenmiş olup failin belli bir meslek veya sanatın gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına karar verilecektir.
16 Aralık 2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Yapı Müteahhitlerinin Kayıtları ile Şantiye Şefleri ve Yetki Belgeli Ustalar Hakkında Yönetmelik” in “Yapı Müteahhitliği ve Yetki Belgesi Numarası Verilmesi başlıklı” 5. maddesi ise;
“(1) Yapı ruhsatına tâbi bütün yapıların bir yapı müteahhidinin sorumluluğu altında inşa edilmesi, her müteahhidin bir yapı müteahhidi yetki belgesi numarası alması, bu numaranın yapı ruhsatında, yapı kullanma izin belgesinde ve yapım işleri sözleşmelerinde kullanılması esastır.
(2) Tek parselde bir … katı dışında en çok iki katlı ve toplam yapı inşaat alanı 500 m2 yi geçmeyen yapıların, yapı müteahhitliği ile ilgili olarak mevzuatta öngörülen bütün sorumluluklar yapı sahibince üstlenmek kaydıyla, ayrıca müteahhit ve şantiye şefi bulunması şartı aranmaz. Ancak sadece o yapım işinde kullanılmak ve beş yıl içinde bir defaya ve tek bir yapıya mahsus olmak üzere, yapı sahibine geçici olarak yetki belgesi numarası verilir.
(3) Yapı müteahhidi, yapım işinin ruhsata ve ruhsat eki etüt ve projelere uygun olarak gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan inşaat ve … organizasyonunu sağlamak, mevzuatın öngördüğü her türlü tedbiri almak, uygulamak ve uygulatmaktan sorumludur.
(4) Yapı müteahhidi, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı … Kanununda öngörülen … sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için, gerekli her türlü tedbiri almak, … ve gereçleri noksansız bulundurmak, işyerinde alınan … sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli … sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek, uygulamak ve uygulatmaktan sorumludur.
(5) Yapı müteahhidi, inşaat ve tesisat işlerinde yetki belgeli usta çalıştırmak ve belgelerinin bir örneğini şantiye dosyasında bulundurmak zorundadır.
(6) Yapı müteahhidinin yapım işine dair görevi, yapım sözleşmesi ile başlayıp yapı kullanma izin belgesinin alınması ile son bulur.
(7) (Değişik:RG-28/7/2017-30137) Yapı müteahhidi, yapı sahibi ile yapım sözleşmesi yapmakla yükümlüdür.
(8) Yapı sahibinin aynı zamanda yapı müteahhidi olma koşullarını taşıdığı hallerde, başka bir yapı müteahhidi ile sözleşme şartı aranmaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
TCK’nın 53. maddesinin altıncı fıkrasında kastedilen meslek veya sanat, bir kamu kurumunun veya kamu kurumu mahiyetindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanat olması olabileceği gibi serbest piyasa içinde icra edilen herhangi bir meslek veya sanat da olabilir. Ancak, bir meslek veya sanatın icrasının yasaklanabilmesi için, o meslek veya sanatın bir izne veya ruhsata tabi olarak icra edilmesi şarttır. Özellikle bir meslek veya sanatın yerine getirilmesinin yasaklanabilmesi için, suçun icra edilen meslek veya sanatla bir bağlantısının bulunması gerekir.
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Sanık …’ın müteahhitliğini yaptığı inşaat hâlindeki binanın sıva işini yapan işçi …’ın inşaatın 4. katından düşmesi neticesinde hayatını kaybettiği, söz konusu olayın meydana gelmesinde sanığın asli kusurlu olduğu ve sanığa yüklenen taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçunun sübut bulduğu hususunda Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasında bir uyuşmazlık bulunmayan olayla ilgili yapılan yargılama neticesinde Yerel Mahkemece sanığın TCK’nın 85/1, 62, 50/4, 52/4 ve 53/6. maddeleri uyarınca 19.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, taksitlendirmeye ve 3 ay süreyle inşaat mesleğinin icrasında bulunmaktan yasaklanmasına karar verildiği olayda;
TCK’nın 53/6. maddesinde belirli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde 3 aydan 3 yıla kadar bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceğinin düzenlendiği, bir mesleğin icrasının yasaklanabilmesi için ruhsatnameye bağlı olarak yürütülmesi gerekmekte olup müteahhitlik yapan sanığın, müteahhitlik işini yapmasının ruhsatnameye bağlı olarak yürütülen bir meslek olmadığı nazara alınmadan sanık hakkında “3 ay süreyle inşaat mesleğinin icrasında bulunmaktan yasaklanmasına” karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 18.01.2013 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle