Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2018/570 E. 2022/488 K. 28.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2018/570
KARAR NO : 2022/488
KARAR TARİHİ : 28.06.2022

Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 16. Ceza Dairesi

Sanık … hakkında … 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.05.2017 tarih ve 171-288 sayılı kararıyla silahlı terör örgütüne üye olma suçundan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1, 62, 53, 58/9. maddeleri, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan 6136 sayılı Kanun’un 13/2, Ek 5, 3713 sayılı Kanun’un 5, TCK’nın 62. maddeleri ve tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçundan TCK’nın 174/1-2, 3713 sayılı Kanun’un 5/2- son cümle, TCK’nın 62, 52/2-4, 53 ve 58/9. maddeleri gereğince cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin kurulan hükümlere yönelik sanık müdafisi tarafından yapılan istinaf başvurusu … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 26.10.2017 tarih ve 1094-1292 sayılı kararıyla reddedilmiş, bu kararında sanık müdafileri tarafından temyiz edilmesi Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin 06.06.2018 tarih ve 422-1891 sayılı kararıyla silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükmün;
”..Yapılan UYAP sorgulamasında, sanık hakkında … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/489 esas sayılı silahlı terör örgütüne üye olma suçundan derdest gözüken dava dosyasının bulunduğu, 03.10.2016 tarihli iddianamedeki anılan davaya konu isnadın ise; bir örgüt mensubunun, sanığın 03.12.2015 tarihinde yakalanmasından önceki faaliyetlerine ilişkin teşhis beyanı ile 22.09.2015-22.11.2015 tarih aralığındaki tape kayıtlarından ibaret olup, her iki dava arasında fiili ve hukuki kesinti bulunmadığı ve terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu da nazara alındığında, anılan dosya getirtilip incelenerek, kesinleşmiş ise onaylı …eti dosya içerisine alınıp derdest ise … bu dosya ile birleştirilerek tüm deliller birlikte değerlendirilmek …etiyle sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulduğunun gözetilmemesi,” şeklinde açıklanan gerekçeyle bozulmasına, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık ve tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçlarından kurulan hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
Daire üyesi Y. H. Doğan;
”…Sanık … hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından silahlı terör örgütüne silah sağlamak (TCK 315/1) ve silahlı terör örgütü propagandası yapmak(3713 sayılı Yasa 7/2) suçlarından kamu davası açıldığı, … 5. Ağır Ceza Mahkemesi sanığın eyleminin silahlı terör örgütü üyesi olmak, 6136 sayılı Yasaya muhalefet ve yetkili makamlardan izin almadan patlayıcı madde bulundurmak suçlarından ek savunma hakkı verdiği ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan TCK 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK 62, 58, 53, 63 maddeleri gereğince 8 yıl 9 ay hapis cezasına, 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan 6136 sayılı Yasanın 13/2 EK-5, 3713 sayılı Yasanın 5/1, TCK 62, 52, 53, 58, 63 maddeleri gereğince 17 yıl 6 ay hapis ve 200.000 TL para cezasına, yetkili makamlardan izin almadan patlayıcı madde bulundurmak suçundan TCK 174/1-2, 3713 sayılı Yasanın 5/2, TCK 62, 52, 53, 58, 63 maddeleri gereğince 5 yıl 15 ay hapis ve 16.660 TL para cezasına mahkum edildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede;
Sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen hükmün onanmasına, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma suçundan verilen mahkumiyet kararının düzeltilerek onanmasına oyçokluğuyla karar verildiği, silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan verilen hükmün ise sanık hakkında derdest bulunan davayla birleştirilmesi amacıyla bozulmasına karar verildiği tespit edilmiştir.
Sanık hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen hükümler konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçundan verilen mahkumiyet kararının yasal olmadığı ve bu suçtan sanığa ayrıca ceza verilemeyeceği, zira sanığın kullandığı araçta yapılan aramada ele geçirilen silahlar arasında hem 6136 sayılı Kanunun EK-5 maddesi kapsamında savaş mühimmatı, hem de TCK’nın 174. maddesi kapsamında el bombası ele geçirilmiş olması ve daha ağır cezayı gerektiren 6136 sayılı Kanunun EK-5 maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiş olması karşısında TCK’nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima hükümleri uyarınca eylem nedeniyle ayrıca tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçundan ceza verilemeyeceğinden atılı suçtan kurulan mahkumiyet hükmünün onanması yönündeki çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir.
Sanığın aynı … içerisinde 6136 sayılı Yasanın 13/2 ve EK-5 madde kapsamında kalan silahların yanında ayrıca el bombası bulundurması eyleminde hangi suçların oluşacağını ve sanık hakkında TCK 44. maddesi gereğince fikri içtima hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağını hukuksal olarak ortaya koymamız gerekmektedir.
Sanığın aynı araçla silahlı terör örgütüne silah, mühimmat ve paylayıcı madde taşıması eylemi aynı kasıt ve tek suç işleme kararıyla işlenmesi nedeniyle tek suç mu oluşur?
Tek fiille birden fazla farklı suçun oluşumuna neden olması halinde fikri içtima hükümlerinin uygulanması …etiyle en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılması mı gerekir?
765 sayılı Türk Ceza Kanunu (mülga)
Madde 79 – İşlediği bir fiil ile kanunun muhtelif ahkamını ihlal eden kimse o ahkamdan en şedit cezayı tazammun eden maddeye göre cezalandırılır hükmü yer almaktaydı.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Madde 44-(I). maddesinde “İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır. “
765 sayılı Türk Ceza Kanununun 79. maddesinde “kanunun muhtelif ahkamını ihlal eden kimse” kavramı kullanıldığı halde 5237 sayılı Yasanın 44. maddesinde “işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi” kavramları kullanılmıştır. Eski Türk Ceza Kanunu uygulamasında sanığın tek fiille Türk Ceza Kanunundaki iki ayrı suçu işlemesi durumunda fikri içtima kuralları uygulandığı halde, yeni Türk Ceza Kanununda “kanunun” kavramı kullanılmayarak Türk Ceza Kanunu dışında diğer özel yasalarla düzenlenen suçların tek fiille işlenmesi durumunda da fikri içtima hükümlerinin uygulanmasını kabul etmiştir.
Türk Ceza Kanununun 44. madde gerekçesinde; “madde metninde, farklı neviden fikri içtima düzenlenmiştir. Kişi, işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşumuna neden olabilir; ancak non bis in idem kuralı gereğince bu fiilden dolayı ancak bir defa cezalandırılabilir. Gerçekleştirdiği fiilin birden fazla farklı suçun oluşumuna neden olması durumunda, failin bu suçlardan en ağır cezayı gerektiren suç nedeniyle cezalandırılması yoluna gidilmelidir. Böylece, bir fiilden dolayı kişinin birden fazla cezalandırılmasının önüne geçilmek amaçlanmıştır. Bir suçun temel ve nitelikli şekillerinin dışındaki suçlar, fikri içtima uygulamasında farklı suç olarak kabul edilmelidir.” şeklinde görüş belirtilmiştir.
Madde düzenlemesi ve gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde TCK’nın 44. maddesinde düzenlenen farklı neviden fikri içtima, tek bir fiille birden fazla suçun işlenmesi durumunda failin sadece en ağır cezayı gerektiren maddeye göre cezalandırılmaktadır. Kanunumuz fikri içtima için iki şart öngörmüştür. Birincisi, tek fiil olması, ikincisi ise birden fazla farklı suçun işlenmesidir. Tek fiille birden çok suç işlenmesi halinde failde mevcut bulunan tek suç işleme kararıyla hukuk düzenine karşı gelme yönündeki iradesi tek bir netice gerçekleştirmeye yönelik olduğu için faile tek ceza verilmektedir. Böyle bir durumda failin gerçekleşecek tek fiil nedeniyle birden fazla cezalandırılmasının önlenmesi amaçlanmaktadır. Farklı neviden fikri içtima; tek fiille birden fazla ihlalin olması halinde uygulanır.
Sanığın eylemi 6136 sayılı Yasanın 13/2 EK-5, TCK 174/1 maddesindeki suça uygun bulunduğu ve TCK 44 maddesi gereğince cezası daha ağır olan 6136 sayılı Yasanın 13/2 EK-5 maddelerince uygulama yapılması gerektiği yönündeki kabulü irdelediğimizde Dairemizin 25/01/2017 tarih 2016/7002 E, 2017/379 K. sayılı ilamında belirtildiği gibi;
“Hukuki anlamda tek fiil ile birden fazla suç tipini düzenleyen ceza normları ihlal edildiğinde cezanın nasıl tespit edileceği sorunu ile karşılaşılmış ve bu sorun suçların içtimaı ve görünüşte içtima/kanunların içtimaı(Önder 2 524,Demirbaş 468) müesseseleri ile çözülmeye çalışılmıştır. Suçların içtimaı, 5237 sayılı TCK’nın 43 ve 44. maddelerinde düzenlenmiştir. TCK’nın 42. maddesinde yer alan birleşik/mürekkep suç, esasen görünüşte içtima şekillerinden; tüketen-tüketilen norm kapsamında kalan bir durumdur.(İçel Suçların İçtimaı sh 200, 201) Görünüşte içtima durumunda, tek ve aynı fiil ile gerçekte bir norm ihlal edildiği halde, diğer normların ihlali sadece görünüştedir.(N.Göktürk Fikri İçtima sh.74, İçel Suçların İçtimaı sh.61) Bu nedenle görünüşte içtima hallerinin varlığı halinde cezanın nasıl belirleneceğine dair yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulmaz. Gerçekte uygulanma kabiliyeti olan norm, haksızlık muhtevası itibariyle uygulanabilir görünen diğer normları da tüketmektedir. Fikri içtimada ise; Hukuki anlamda tek ve aynı fiil ile aynı anda uygulanma imkanı bulunan birden fazla ceza normu vardır ve fakat yasal düzenleme(TCK 44.madde) nedeniyle sanık sadece en ağır cezayı öngören suçtan cezalandırılır. Ancak fikri içtima hükmünün uygulanabilmesi için görünüşte içtima hallerinden birinin bulunmaması gerekir.(N.Göktürk sh.74, F.Mahmutoğlu TCK Şerhi sh.1106 ve aynı mahiyette Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 29.6.2015 tarih 2013/10529,2015/13096 sy kararı) Aynı eyleme görünüşte uygulanabilir durumda bulunan çeşitli normlardan birisi diğer normların un…larının yanı sıra bazı ek un… ve özellikleri de ihtiva ediyorsa görünüşte içtima hallerinden özel norm-genel norm, ilişkisi söz konusu olur ve bu durumda özel normun önceliği ilkesi gereği özel norm uygulanır. (İçel Suç Teorisi s. 458, H.Hakeri Ceza Hukuku s.611) “
Dairemiz, yukarıda belirtilen kararda sanığın kullandığı araçta ele geçirilen silah, mermi ve roketatarlar için isnat edilen eylemin sanığın silahlı terör örgütü hiyerarşik yapısına dahil olduğu yönünde delil bulunmadığından sanıkların fikir ve eylem birliği içinde yakalanan silahları PKK silahlı terör örgütünün … İlçesinde bulunan mensuplarına ulaştırmaya çalıştığının anlaşıldığı olayda eylem hem 6136 sayılı Kanunun 12/2, hem de TCK’nın 315. maddesinde düzenlenen suçlara temas etmekte ise de; taşınması, nakledilmesi suç teşkil eden silahların silahlı terör örgütüne götürüldüğünün anlaşılmasına göre, içinde 6136 sayılı Kanunun 12/1 maddesindeki suçu da barındırıp tüketmesi nedeniyle eylemin özel norm niteliğinde olan TCK’nın 315. maddesindeki suçu oluşturduğunu kabul ederek yerel mahkemenin kararını bozmuştur.
Dairemiz, esas itibariyle bu olay ve benzeri olaylarda sanık örgüt üyesi değilse eylem TCK 315’te düzenlenen terör örgütüne silah sağlamak suçu olarak kabul etmektedir.
Olayımızda sanık … terör örgütün hiyerarşisi içerisinde yer aldığı tespit edilerek terör örgütü üyesi olarak kabul edilmiştir. Eğer terör örgütü üyesi olarak kabul edilmeseydi eylemin TCK 315’te düzenlenen terör örgütüne silah sağlamak suçunu oluşturduğu konusunda Dairece bir sorun bulunmamaktadır.
Sorun, aynı araçta aynı kasıt altında silah, mühimmat ve bunların yanında el bombası bulunduran sanığın 6136 sayılı Yasanın 13/2 ve EK-5 maddesi kapsamında kalan silahların yanındaki el bombaları için “sen burada patlayıcı madde de bulundurdun, bunları ben ayırıyorum, bu el bombalarından dolayı sana ayrı bir ceza veriyorum” düşünce ve anlayışı ceza hukuku genel hükümlerindeki düzenleme ve içtima kurum ve kurallarına uygun mudur değil midir?
Somut olayımızda sanığın aynı araçta 6136 sayılı Yasa kapsamında bulunan silah ve mermiler ve el bombası bulunması nedeniyle iki ayrı suçun oluşacağı, bu suçlardan birinin 6136 sayılı Yasanın 13/2 ve EK-5 maddelerine muhalefet suçunu oluşturduğu, diğer suçun ise Türk Ceza Kanunu 174. maddesinde düzenlenen izinsiz tehlikeli madde bulundurmak suçunu oluşturacağı, hukuki anlamda tek ve aynı fiil ile aynı anda uygulanma imkanı bulunan birden fazla ceza normu olduğu, ancak yasal düzenleme (TCK 44. madde) nedeniyle sanık sadece en ağır cezayı öngören suç olan 6136 sayılı 13/2 ve EK-5 maddeleri gereğince cezalandırılmaları gerekir. Ayrıca Türk Ceza Kanunu 174. maddesinde düzenlenen izinsiz tehlikeli madde bulundurmak suçundan cezalandırılamaz. Dolayısıyla sanık hakkında yerel mahkemece TCK 174. maddesi gereğince verilen cezanın yasal olmadığı, bu suçtan verilen mahkumiyet kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir” şeklindeki düşünceyle karşı oy kullanmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 06.09.2018 tarih ve 300 sayı ile;
” İTİRAZ NEDENLERİ : 03/12/2015 günü saat 00:37 de bir telefon ihbarı ile … Emniyet Müdürlüğüne sanığın aracı ile sık sık…Kırsalına gidip mühimmat getirdiği, o an itibariyle …’a gelmek üzere olduğunun ihbar ediliği, saat 00:45’te sanığın ihbarda bildirilen marka ve modelde araçla uygulama noktasına geldiği, ancak geri geri giderek kaçmaya başladığı, kovalamaca sonunda aracın durdurulduğu, sanığın araçtan zor kullanmak …etiyle indirildiği, araçta yapılan aramada, (2) adet siyah renkli naylon poşet, (1) adet Şeker fabrikaları ibareli beyaz renkli çuval, (8) adet RPG-7 roket başlığı mühimmatı, (8) adet RPG-7 mühimmatına ait sevk motoru, Bant, kağıt ve yırtık gazete parçaları, (1) adet Halis un ibareli çuval, (26) adet el bombası, (1) adet üzerinde bant sarılı siyah renkli kütüklük, (3) adet üzerinde bant sarılı kahverengi kütüklük, (1) adet sarı kapaklı şeffaf bidon, (3500) adet uzun namlulu silaha ait fişek, (1) adet LC Waikiki ibareli naylon poşet, beyaz plastik malzemeye geçirilmiş siyah kumaşlı medikal malzeme, …ibareli nüfus cüzdanı, … bakanlığı ibareli beyaz renkli naylon poşet, (1) adet … Basın Aracı ibareli sarı renkli plastik malzeme,(1) adet mini poşet ibareli naylon poşet, (1) adet siyah renkli el çantası, … adına düzenlenmiş kağıt evraklar, Jetosel ibareli iğne ve kutusu, Sarı renkli lastikli medikal malzeme,(1) adet Beyaz zarf içerisinde PRINCO ibareli CD, (1) adet Acil şifalar dileriz ibareli beyaz renkli naylon poşet, (5) adet Akset ibareli kağıt ilaç kutusu, (1) adet Andolor ibareli ilaç kutusu, (3) adet Maximed ibareli enjektör, (1) adet ibaresiz beyaz renkli naylon poşet, Bilim ibareli naylon poşet, (1) adet gövde kısmında …baresi bulunan uzun namlulu silah,(1) adet gövde kısmında 1979 MK 3256 ibaresi bulunan uzun namlulu silah, Yeşil renkli bez parçası, Siyah renkli büyük boy yırtık naylon poşet, (2) adet siyah renkli yırtık naylon poşet, Yeşil renkli ibaresiz naylon poşet, Spring ibareli naylon poşet, Umut-2 ibareli naylon poşet, LC Waikiki ibareli naylon poşet, Kağıt yapışık ibaresiz beyaz renkli naylon poşet, Ağrını kes ibareli naylon poşet, Condord ibareli kağıt kutu ve içerisinde Condord ibareli kağıt ve poşet içerisinde kulaklık, Condord ibareli klavyeli kılıf, Medisense ibareli içerisinde beyaz renkli cihaz bulunan çanta, İnadına HDP ibareli kağıt, Parliament ibareli sigara izmariti, İbaresiz siyah renkli çanta, (2) adet tıbbi makas, (2) adet 36 ibareli karton kutu, (31) adet 36 cl ibareli kartuş, Farma list ibareli san renkli kitap, SMD LED ibareli gri renkli paket, Hypafix ibareli beyaz renkli flaster, Ucunda lastikli kanca bulunan kahverengi malzeme, Üzerinde siyah noktalar bulunan beyaz renkli kumaş parçası, Şeffaf kilitli poşet, Kahverengi renkli toz madde, Beyaz renkli kağıt peçede, Max ibareli kırmızı plastik Saplı tornavida, Kırmızı plastik saplı tornavida, Retta ibareli yan keski, (2)adet siyah renkli kablo, Dofarem ibareli siyah renkli kalem, Yeşil renkli bant,(2) adet beyaz renkli çakmaklık adaptörü, (2) adet Cezol ibareli ilaç kutusu, (3) adet Forsef ibareli ilaç kutusu, (2) adet Sefozol ibareli ilaç kutusu, Unacefln ibareli kutu, Oksamen ibareli kutu, Magnezinc ibareli ilaç kutusu, Planör ibareli ilaç kutusu, Geralgine ibareli ilaç kutusu, Stafıne ibareli ilaç kutusu, Adolet ibareli ilaç kutusu, Biterol ibareli ilaç tapleti, Conversyl ibareli ilaç kutusu, Ulcuran ibareli ilaç kutusu, Hayat ibareli karton kutu, Clindaxyl ibareli ilaç kutusu, Atramat ibareli paket, Rivot ibareli ilaç kutusu, Üzerinde (5) adet tıbbi ampül olan plastik malzeme,(5) adet enjektör, (4) adet enjektör iğnesi paketi, Oksijenli su ibareli şişe, Batiodin ibareli plastik şişe, Marcoine ibareli kahverengi şişe, Ponto ibareli şişe, Alcon ibareli plastik şişe,Formen ibareli şişe, Bargello ibareli şişe, Veysi Ticaret ibareli kartvizit, SA ibareli plastik kart,Cal ibareli beyaz kağıt, PIZO ibareli zımpara kağıdı,Beyaz renkli sargı bezi,(1) adet steteskop,(l)yeşil siyah renkli kılıf, Teymur ibareli plastik şişe,(1) adet … ibareli tüfek, İçerisinde bir miktar fişek basılı şarjör, … adına düzenlenmiş silah ruhsatı, Yeşil renkli naylon poşet, (l) adet Topkek ibareli ambalaj,(1) adet Browni ibareli ambalaj, (1)adet Coca Cola ibareli teneke kutu, Yurtiçi kargo ibareli naylon poşet, Bogazkere ibareli … şişe, Siyah renkli naylon poşet, Hıra Beritan Tektaş ibareli üzerinde kırmızı kana benzer leke bulunan kağıt, Poşet dosya üzerinde … ibareli çok sayıda kağıt evrak, (2) adet Damla ibareli pet şişe, (1) adet … bardak,Molfix ibareli ıslak mendil ambalajı, Dermovate krem ibareli karton kutu, Süper turbo ibareli metal tüp, Kent ibareli sigara kutusu, (2) adet MM ibareli sigara izmariti,(1) adet Marlboro ibareli sigara izmariti, (1) adet Gauloıses ibareli sigara izmariti, Kırmızı renkli naylon poşet,(l) adet GENIE MAN ibareli siyah renkli mont, (1) adet Samsung marka… ibareli cep telefonu, (1) adet Samsung marka … imei numaraları olan cep telefonu,(1) adet bu telefona takılı vaziyette seri numarası okunamayan kesik vaziyette sim kart, (1) adet bu telefona takılı vaziyette MADE IN TAIWAN ibareli seri numaralan okunamayan hafıza kartı ele geçtiği, incelenen dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Yerel Mahkeme roketatar mühimmatını 6136 sayılı yasa kapsamında kabul ederek aynı kapsamda kalan uzun namlulu Kaleşnikof marka tüfek ve bunlara ait mermilerle birlikte 6136 sayılı Yasa 13/2, Ek 5.madde ve TMK’nın 5.maddeleri ile uygulama yatığı el bombalarını ise TCK’nın 174/1-2 maddeleri kapsamında değerlendirerek ayrıca cezalandırma yoluna gittiği anlaşılmaktadır.
6136 sayılı Yasanın 13. maddesi “Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satın alan veya taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve otuz günden yüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Ateşli silahın, bu Kanunun 12 nci maddesinin dördüncü fıkrasında sayılanlardan olması ya da silâh veya mermilerin sayı veya nitelik bakımından vahim olması halinde beş yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşyüz günden beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Bu Kanunun 12 nci maddesinin dördüncü fıkrasında sayılanlar dışındaki ateşli silahın bir adet olması ve mutat sayıdaki mermilerinin ev veya işyerinde bulundurulması halinde verilecek ceza bir yıldan iki yıla kadar hapis ve yirmibeş günden yüz güne kadar adlî para cezasıdır.
Ateşli silahlara ait mermilerin pek az sayıda bulundurulmasının veya taşınmasının mahkemece vahim olarak takdir edilmemesi durumunda hükmolunacak ceza altı aya kadar hapis ve yüz güne kadar adlî para cezasıdır.
Kuru sıkı tabir edilen ses veya gaz fişeği ya da benzerlerini atabilen tabancayı, teknik özelliklerinde değişiklik yaparak öldürmeye elverişli silah haline dönüştüren kişi, bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine göre cezalandırılır” düzenlemesini,
6136 sayılı Ysanaın Ek 5 Maddesi “Bu Kanunun 12 ve 13 üncü maddelerine aykırı eylemleri; top, havan, roketatar, uçaksavar, tanksavar, ağır ve hafif makinalı tüfekler ve benzeri askeri amaçlı savaş silahları veya mermilerine ilişkin olduğu takdirde anılan maddelere göre hükmedilecek cezalar bir kat artırılır.” düzenlemesini,
TCK’nın 174. maddesi “Yetkili makamlardan gerekli izni almaksızın, patlayıcı, yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeyi imal, ithal veya ihraç eden, ülke içinde bir yerden diğer bir yere nakleden, muhafaza eden, satan, satın alan veya işleyen kişi, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Yetkili makamların izni olmaksızın, bu fıkra kapsamına giren maddeleri imal etmek, işlemek veya kullanmak amacıyla, gerekli olan malzeme ve teçhizatı ithal eden, ihraç eden, satışa arz eden, başkalarına veren, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi de aynı ceza ile cezalandırılır.
(2) Bu fiillerin suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(3) Önemsiz tür ve miktarda patlayıcı maddeyi satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, kullanılış amacı gözetilerek, bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” düzenlemesini,
TCK’nın 44. maddesi “İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.” düzenlemesini içermektedir.
6136 sayılı Yasanın Ek 5. maddesi ” top, havan, roketatar, uçaksavar, tanksavar, ağır ve hafif makinalı tüfekler ve benzeri askeri amaçlı savaş silahları veya mermileri” şeklinde harpte kullanılan mühimmatı aynı yasanın 12 ve 13. Maddeleri kapsamında kabul etmiştir. Maddede yazılı mühimmatı örnek vermek amacı ile saydığı maddedeki mühimmatı saydıktan sonra “ve benzeri askeri amaçlı savaş silahları veya mermileri” şeklindeki ibareden anlaşılmaktadır. Buradaki maksadın harpte kullanılmak amacıyla üretilen mühimmatın bulundurulmasının cezalandırılmasına yönelik olduğu, maddede yazılı silah ve mühimmatın tahdidi bir nitelik taşımadığı kabul edilmelidir.
Sanığın kullandığı araçta ele geçen el bombalarının askeri amaçlar için fabrikasyon olarak üretilmiş, parça ve basınç etkili el bombası olduğu, patlayıcı özelliği nedeniyle TCK’nın 174/1 maddesi kapsamında da değerlendirilmesinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır.
El bombalarının bulundurulması eylemi birden fazla yasa hükmünü ihlal etmekle, burada artık fikri içtimanın bulunduğunun kabul edilmesi. ve meselenin TCK’nın 44.maddesi gereğince halledilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Uzun namlulu M-16 ve Kaleşnikof marka tüfekler, ya da uzun namlulu silahlara ait mermilerle birlikte ele geçen el bombalarının da 6136 sayılı Yasanın 13/2 ve Ek 5. Madde kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine dair Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 24/01/2017 tarih ve 2015/13121 Esas, 2017/668 Karar sayılı kararı ile 06/02/2017 tarih ve 2016/3993 Esas, 2017/909 Karar sayılı kararları da bu yöndedir.
Açıklanan bu nedenlerle, TCK’nın 44. maddesi gereğince sanık hakkında eylemleri için öngörülen daha ağır cezayı içeren 6136 sayılı Yasanın 13/2 ve Ek 5. Madde ile uygulama yapılmış olmakla artık TCK’nın 174/1-2 maddelerince uygulama yapılamayacağı kabul edildiğinden, bu maddelerle uygulama yapılarak fazla ceza tayini yasaya aykırı görülmüş ve aksi yöndeki Yüksek Daire kararına itiraz etmek gerekmiştir.” görüşüyle tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçu yönünden itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesince 17.10.2018 tarih ve 3361-3425 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; 6136 sayılı Kanun’un Ek 5. maddesi kapsamında sayılan silahlarla birlikte 26 adet el bombasını da naklederken yakalanan ve 6136 sayılı Kanun’un Ek 5. maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü kurulan sanık hakkında, el bombaları nedeniyle ayrıca TCK’nın 174/1. maddesi gereğince de ceza tayin edilip edilemeyeceğinin belirlenmesine ilişkindir. İtiraz kapsamına göre inceleme tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamından;
… ili … ilçesinde PKK/KCK terör örgütü mensupları tarafından güvenlik güçlerine, kamu kurum ve kuruluşlarına yönelik gerçekleştirilen roketatarlı, uzun namlulu silahlı ve bombalı saldırıların yoğunlaşması sebebi ile … Kaymakamlığı tarafından 02.12.2015 günü saat 06.00 itibari ile PKK/KCK terör örgütünün faaliyetlerine son verilmesi, kamu düzeninin sağlanması ve halkın can ve mal güvenliğinin temin edilmesi için ilçenin 6 mahallesinde (Hasırlı, İskenderpaşa,… Caddesinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve gerekli operasyonel çalışmalar başlatılmış, … ilçesinde örgüt mensuplarının gerçekleştirmiş oldukları eylemler ile ilgili olarak eylemci şahıslara silah ve mühimmat takviyesi yapmak amacıyla bölgeye işbirlikçi örgüt mensupları tarafından yoğun bir şekilde silah, bomba, roketatar ve mühimmat aktarılmak istendiği şeklinde bilgiler elde edilmesi üzerine yürütülen çalışmalar esnasında;
03.12.2015 günü saat 00.37 sıralarında Muhabere ve Elektronik Şube Müdürlüğüne gelen 1049348 kayıt numaralı ihbarda sanık …’ın ismi ve aracının modeli verilerek PKK silahlı terör örgütü mensuplarına…ilçesinden silah ve mühimmat getirileceğinin ihbar edildiği, ihbar üzerine kontrol noktası oluşturulduğu,
Aynı gün saat 00.45 sıralarında uygulama noktasına giren… plaka sayılı gri renkli Ford Connet marka aracın durdurulmak istendiği, aracın dur ikazlarına uymayarak geri geri kaçmaya çalışırken uyarı amaçlı havaya ateş edildiği, kovalamaca sonucu bahse konu aracın … yolu üzeri Dedaş önünde durdurulduğu, çevre güvenliği alındıktan sonra araçta bulunan şahsın duyabileceği şekilde “Çık arabadan! Polis ellerini havaya kaldır.” şeklinde uyarıldığı fakat şahsın uyarılara uymayarak araçtan inmediği, şüpheli … isimli şahsın zor kullanarak araçtan indirilip etkisiz hâle getirildiği, yapılan üst aramasında herhangi bir suç ve suç un…una rastlanılmadığı,
Söz konusu ihbar nedeniyle … ve şahsın yakalanması ile ilgili olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâl nedeniyle verilen arama kararına istinaden … içerisinde yapılan arama neticesinde araçta çok sayıda yaşam malzemesi yanında (8) adet RPG-7 roket başlığı mühimmatı, (8) adet RPG-7 mühimmatına ait sevk motoru, (26) adet el bombası, (1) adet üzerinde bant sarılı siyah renkli kütüklük, (3) adet üzerinde bant sarılı kahverengi kütüklük, (3500) adet uzun namlulu silaha ait fişek, (1) adet gövde kısmında 1985 SP 40945 ibaresi bulunan uzun namlulu silah ile (1) adet gövde kısmında 1979 MK 3256 ibaresi bulunan uzun namlulu silah ele geçirildiği, yakalanan …’ın yapılan üst aramasında;
(1) adet katlanarak hazırlanmış, dış kısmı şeffaf bant ile sarılmış üzerinde ” ……” ibaresi bulunan örgütsel doküman olduğu değerlendirilen not kağıdı ele geçirildiği, şeffaf banda sarılı küçük kareli not kağıdı üzerinde okunabildiği kadarı ile “… Yps Kan” ibareli el yazması not kağıdı incelendiğinde, “Harun arkadaşa…daha önce aktardığımız cephane ile liste uyuşmazlığını belirtmiştiniz. Karşılaşırdıkki burno rayları eksiktir. Üstünde duracağız. Aayrıca size bugün aktaracağımız cephane listesi budur. 3900 adet keleş mermisi, +8 roket+ 8 Haş ve -25 adet el bombası -2 Kleş+2 boş raxtı….Devrimci selam ve saygılar 2 ARALIK 2015 Brüsk amed” ifadelerinin yazılı olduğunun görüldüğü,
…sicil sayılı polis memurunun beyanında özetle; ekiplerle 03.12.2015 günü saat 00.45 sıralarında … yolundan…kavşağına doğru gelirken… plaka sayılı Gri renkli Ford marka … görmeleri üzerine araca dur ikazı yaptıklarını, aracın durmayarak geri geri kaçmaya başladığını, havaya uyarı amaçlı görmediği ve şu an hatırlayamadığı görevli memur arkadaşları tarafından ateş açıldığını, kaçmaya devam etmesi üzerine aracı takip ettiklerini ve kovalamaca sonucu … yolu üzeri Dedaş önünde aracı usulüne uygun bir şekilde durdurduklarını, araçta bulunan ve isim bilgilerini daha sonradan öğrendikleri … isimli şahsa “Çık arabadan! Polis ellerini havaya kaldır.” şeklinde ikazlarda bulunduklarını fakat şahsın uyarılara uymayarak araçtan inmediğini, kendi güvenliklerini aldıktan sonra şahsı zor kullanmak …eti ile araçtan indirerek etkisiz hâle getirdiklerini, aracın bagaj kapağını kontrol amaçlı açtıklarında görünür vaziyette bagaj kısmında poşetlenmiş malzemeler ve şeffaf bidonların içerisinde de çok sayıda mermiler gördüklerini,
… sicil sayılı polis memurunun beyanında özetle; 03.12.2015 günü saat 00.45 sıralarında ihbarda belirtilen ve … yolundan gelmekte olan aracın kaçmaması amacıyla…kavşağında … ve … yolu üzerindeki trafik akışını kontrollü biçimde azaltarak araçların geçişini sağladıklarını, bu esnada bir aracın kendilerini görmesi üzerine geri geri gitmeye başladığını, bunun üzerine aracın ihbardaki … olma ihtimaline karşı … üzerine doğru tersten gittiklerini, ihbarda belirtilen ….plaka sayılı gri renkli Ford marka … olduğunun görülmesi üzerine aracın kaçmaması amacıyla trafik akışının olması ve vatandaşların da zarar görmemesi için duyarlı bir şekilde havaya 4-5 el uyarı ateşi açtığını, aracın kaçmaya devam ettiğini ve kovalamaca sonucu … yolu TOKİ çıkışı üzeri aracı durdurduklarını, araçta bulunan ve isim bilgilerini daha sonradan öğrendikleri … isimli şahsa “Çık arabadan! Polis ellerini havaya kaldır.” şeklinde defalarca ikazlarda bulundukları hâlde araçtan inmediğini ve kademeli olarak zor kullanıp şahsın etkisiz hâle getirildiğini, aracın dış kısmından … içerisine bakıldığında aracın arka kısmındaki koltuk üzerinde gözle görünür kılıf içerisinde tüfek olduğunun görüldüğünü, … içerisinde yapılan incelemede bagaj kısmında poşetlenmiş malzemeler ve şeffaf bidonların içerisinde de çok sayıda mermilerin olduğunun görüldüğünü, yapılan incelemede çok sayıda kaleşnikof mermisi, el bombası, roketatar, roketatar motoru ve çeşitli mühimmatların tespit edildiğini,
Gizli tanık Kurtdere 2015’in beyanında özetle; bu şahsı Doktor lakaplı Celal olarak tanıdığını, açık kimlik bilgilerini … olarak öğrendiğini, şahsın Huzurevleri Mahallesinde YDG-H üyelerini organize ettiği ve yönlendirdiğini,
… beyanında özetle; Doktor Celal ve …’ın kendisine dağa çıkabileceğinden bahsettiklerini, güzel bir yer olduğunu ve kendisini orada koruyacaklarını belirttiklerini, cep numarasını istediklerini, “ayın 25’inde seni arayacağız kararını ver” dediklerini, “… ile birlikte dağa çıkabilirsin” şeklinde kendisine telkinde bulunduklarını, Doktor’un annesi gidince … ile Doktor Celal’in tekrardan kendisine dağa çıkması konusunda telkinde bulunduklarını,
… isimli şahsa babası eşliğinde yaptırılan 04.12.2015 tarihli fotoğraftan teşhis tutanağında ise; şahsı Doktor Celal olarak tanıdığını, açık kimlik bilgilerini … olarak öğrendiğini, 12.05.2015 günü saat 22.00 civarında … isimli şahıs ile birlikte buluştuğu Doktor Celal olarak bildiği şahıs olduğunu, … İlköğretim Okulu yanında bulunan bir … kabinine kendisini geceyi geçirmesi için bıraktığını, …’ın da kendisiyle kaldığını, Doktor Celal olarak bildiği bu şahsın … ile birlikte kendisine dağa çıkabileceğinden bahsettiğini, güzel bir yer olduğunu ve kendisini orada koruyacaklarını söylediğini, kendisinden ayrıca cep numarasını istediklerini, ”ayın 25’inde seni arayacağım kararını ver …’la birlikte dağa çıkabilirsin” dediklerini
Beyan etmişlerdir.
… Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürlüğünün 05.01.2016 tarihli raporunda; roket mühimmatlarının askeri amaçla fabrikasyon olarak üretilen PG-7M Antitank Roket mühimmatları olduğu, el bombalarının Doğu Bloku yapımı fabrikasyon olarak üretilmiş sağlam vaziyette F1 model, RGD5 model, RGO78 model savunma tipi parça ve basınç etkili el bombaları olduğu, Alman yapımı sağlam vaziyette DM41 model savunma tipi, DM51A1 model taarruz ve savunma tipi parça ve basınç etkili el bombaları olduğu, Amerikan yapımı sağlam vaziyette M67 model savunma tipi parça ve basınç etkili el bombası olduğunun bildirildiği, … Polis Kriminal Laboratuvarının 04.12.2015 tarihli raporunda ise ele geçen iki adet kaleşnikof marka tüfeğin sağlam ve atışa haiz olduklarının belirtildiği anlaşılmıştır.
Sanık … hazırlık aşamasında özetle; 1974 yılında…’de dünyaya geldiğini, 1994 yılından beri … il merkezinde ikamet ettiğini, 1974/3 tertip askere gittiğini, 1996 yılında evlendiğini, beş çocuğu olduğunu, altı kardeş olduklarını, kullandığı herhangi bir kod isim veya lakap olmadığını, herkes tarafından Celal olarak bilindiğini ve tanındığını, aynı zamanda 5 yıl önce doktor arkadaşlarla … kabini işlettiğinden ve zaman zaman iğne yaptığından dolayı doktor olarak anıldığını,…ilçesi Yünlüce Köyü’nde ailelerine ait ev olduğunu, 15-20 günde bir…’ye gidip geldiğini, yakalandığı gün ise…ilçesine annesine kavurmalık keçi almak için gittiğini, aynı gün saat 18.00 sıralarında yola çıktığını, saat 19.30 sıralarında…yolu üzerinde ellerinde uzun namlulu silah bulunan 3 kişi tarafından durdurulduğunu, bu şahıslardan 1.65 boylarında, sarışın, kısa saçlı ve yeşil gözlü olan şahsın “arabana el koyduk” diyerek aracına bindiklerini, kendisiyle konuşan ve eşkal bilgisini verdiği bu şahsın ön yolcu kısmına, diğer 2 kişinin ise aracın arka koltuğuna oturduğunu, olayın heyecanından ve arka tarafa oturan şahısların yüzleri kapalı olduğundan eşkal bilgisi veremediğini, ön koltuğa oturan şahsın yönlendirmesi ile …ün karşı tarafında bulunan köyün arka tarafında rampadaki köprünün başına kadar gittiklerini, … içerisinde bulundukları zaman zarfında bu şahısların birbirlerine heval diye hitap ettiklerini, burada kendisini indirdiklerini, aracın plakalarını bantladıktan sonra silahlı şahsın kendisiyle kaldığını, diğer iki şahsın arabayı alıp gittiklerini, kendisiyle kalan şahsın kimlik bilgileri ile cep telefon numarasını küçük not defterine yazdığı ve “seni öldürürüz, aileni öldürürüz. bize yardımcı olacaksın” diye kendisini tehdit ettiğini, sigara içmek için izin istediğinde “hayır içemezsin” dediğini, “beni bulaştırmayın, benim çoluk çocuğum var” deyince yüzüne yumruk atarak tehdit ettiğini, yüzüne vurduğunda burnundan kan geldiğini, saat 22.00 sıralarında … geldiğinde kendisini araca bindirerek tekrar “bu aracı al, araçta silah var, gerekirse seni havaya uçururuz, al bunları …a kadar götür, senden … diye biri alacak, bizim her yerde adamımız var, en ufak bir yanlışında seni öldürürüz, aileni kuruturuz, erkeksen bize yanlış yap” dediğini, korkudan ağlayarak “hastayım, 5 tane çocuğum var, yapmayın, beni bulaştırmayın” dediğinde “biz neyiz, eşek başımıyız, eko piçimiyiz, götüreceksin” diye söylediğini, korktuğundan fazla bir şey demeden yola çıktığını, yol boyunca kendisini kayıtlı olmayan bir numaranın üç defa aradığını, ancak bu şahsa cevap vermeden telefonu sürekli meşgule attığını, bu numaranın bir çağrısında açtığında karşısındaki şahıs zazaca konuştuğundan anlamadığını ve tekrar telefonu kapattığını, Ambar Çayı’nı geçince yolun sol tarafında bulunan benzinlikte durduğunu, amacının bu istasyonda bulunan şahısların kendisinden şüphelenip telefon açmaları olduğunu, 2 dakika bu istasyonda kaldıktan sonra tekrar yola çıktığını, … Bölge Trafiğin önünden 40 km. hızla geçtiğini, yavaş gitmesinin sebebinin de kendisini durdurmalarını istemesi olduğunu,…rampasına geldiğinde polisleri gördüğünü, bunların yanında sivil araçlar da olduğunu, silahlar patlayınca paniklediğini, aracı biraz geri geri götürdüğünü, sonrasında el frenini çekip aracın iç lambasını açtığını, görevli polis memurlarının “araçtan aşağı in” ikazı ile elleri başında olarak araçtan aşağı indiğini, polis memurlarının “neden geri geri kaçtın?” dediğini, polis memurlarına silah patladığından dolayı korktuğu için geri geri gittiğini söylediğini ve sonrasında polislere “araçta silah var” dediğini, polis memurlarının kendisine aracın bagajını açtırdıklarını, … içerisindeki malzemeleri gördükten sonra kendisinin üzerine atladıklarını, silahlı şahısların aracını elinden alıp silah ve mühimmat koyduktan sonra yola çıktıklarını, … iline gelişi esnasında takip eden … olup olmadığını bilmediğini, olayın şokundan hiçbir şeyin dikkatini çekmediğini, bu şahısların yanından ayrıldıktan sonra polis veya jandarmayı aramamasının sebebinin kendisini ve ailesini tehdit etmelerinden kaynaklandığını, PKK örgütünün gençlik yapılanmasında faaliyet yürüten veya örgüt adına faaliyet yürüten şahıslar ile örgütsel ilişki ve irtibatı olmadığını, örgüt adına kesinlikle faaliyet yürütmediğini, suçlu değil, mağdur olduğunu, kendisini böyle bir olay içerisinde kullanıp aracına silah yükleyen, kendisini döven, kendisini ve ailesini ölümle tehdit eden şahıslardan davacı ve şikayetçi olduğunu, … içerisinde bulunan roketatar, roketatar başlıkları, uzun namlulu silah, mühimmat ve bombanın…yolu üzerinde aracına el koyan silahlı şahıslara ait olduğunu, diğer tıbbi malzemelerin kendisine ait olduğunu, örgüte karşı birisi olduğunu, silahlı şahıslar tarafından tehdit edildiği için bu malzemeleri taşıdığını, silahları … ilinde teslim alacak olan şahsın kim olduğunu bilmediğini, ancak kendisini tehdit eden silahlı şahsın söylediğine göre bu şahsın isminin Tofan olduğunu, silahları kendisine veren şahsın “olmaya ki polis seni yakalarsa bu notu sakın kimseye verme, gerekirse yutacaksın” dediğini, not içerisinde ne yazdığını bilmediğini, Huzurevleri Mahallesi’nde kuaför dükkanının olduğunu, kardeşleri Berzan, Cemal ve Kerem ile birlikte çalıştıklarını, bu bölgedeki insanların kendisini tanıdığını, kendisinin böyle bir faaliyeti olmadığını, YDG-H denen gençliğin, oğlu Sidar’ı döverek işlettiği dükkana saldırdıklarını, gizli tanığın kim olduğunu ve hakkında neden böyle bir ifade vererek iftira attığını bilmediğini, şahsın düşmanı olabileceğini, sonuçta babasının öldürüldüğünü, kardeşi Berza’nın MHP (Milliyetçi Hareket Partisi) ilçe başkanlığı yaptığından kendisini ve ailesini sevmeyenin çok olduğunu, bu yüzden iftira atılmış olabileceğini, … isimli çocukla ilgili olayın onun anlattığı gibi olmadığını, suçlamaları kesinlikle kabul etmediğini, olayın olduğu tarihte saat 23.00 sıralarında komşusu olan soy ismini bilmediği …n (20 yaşlarında) kendisini arayarak “abi ben park orman aşağısında bulunan sipan kahvenin karşısında bulunan parktayım gel seninle acil işim var” dediğini, bunun üzerine kendisinin de …’ın tarif ettiği yere gittiğini, gittiğinde …’ın yanında hakkında ifade veren kız çocuğunun da olduğunu, bu kızı ilk kez o gün orada gördüğünü, “hayırdır ne oldu?” dediğinde …’ın “abi bu kıza tecavüz etmeye kalktılar, ben de…ile engel olduk, bu kız evine gitmek istemiyor, ne yapacağız” dediğini, kızla konuşarak evine gitmesi için ikna etmeye çalıştığını, polise götürmeyi teklif ettiğini, ancak kız çocuğunun “ben eve gidersem babam beni öldürür” dediğini, bunun üzerine … yerinin yanında bulunan kabine götürdüğünü ve burada sabahlamasını söylediğini, ancak kız çocuğunun yalnız kalmaktan korktuğunu söyleyerek …’ın da kendisiyle kalmasını istediğini, …’ın ailesinin de bu konudan bilgisi olduğunu, kabin içerisinde sabaha kadar … ile birlikte kaldıklarını, sabah annesiyle yanlarına gittiğini, kahvaltı götürdüklerini, konuşup evine gitmesi için ikna etmeye çalıştıklarını, kızın eve gitmeyi kabul etmediğini, bunun üzerine nereye gitmek istediğini sorduklarında “koşuyolunda kız arkadaşı olduğunu, onun yanına gitmek istediğini” söyleyince kıza 10 Türk Lirası vererek gönderdiğini, babasının sonradan yanlarına gelerek kızıyla ilgilendiği için kendisine teşekkür ettiğini, kıza PKK örgütüne katılması yönünde kesinlikle propaganda yapmadığını, aksine başına kötü işler gelebileceğini söyleyerek ailesine götürmeyi teklif ettiğini, PKK örgütü ile herhangi bir ilişki ve irtibatı olmadığını, terör örgütü gençlik yapılanması YDG-H içerisinde faaliyet yürüten örgüt mensuplarının örgütsel faaliyetlerinde kullandıkları silah ve bombaları nerelerde ve ne şekilde sakladıkları, silah ve bombalar ile ilgili eğitimleri nerede, hangi örgüt mensupları ne şekilde verdiklerini, bu eğitimleri kimlerden aldıklarını, silah ve bombaların temini, depolanması ve dağıtımı konularında kimlerin sorumlu olduğunu bilmediğini, eşkal bilgisini vermiş olduğu kendisini ve ailesini ölümle tehdit eden şahsı görmesi hâlinde teşhis edebileceğini, bu şahıslar yakalanırsa bu şahıslardan davacı ve şikayetçi olduğunu,
Savunmuştur.
Sanık … hakkında TCK’nın 315. maddesi gereğince cezalandırılması için dava açılmıştır.
Sanık … yargılama aşamasında özetle; üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, olay günü akşam saatlerinde…’ye annesi için oğlak almaya gittiğini,…ilçesinin aşağısında terör örgütü mensubu kişilerin yolunu kestiklerini, üç kişi olduklarını, bir tanesinin yüzünün açık, diğerlerinin ise yüzünün kapalı olduğunu, kimliğini kendisinden aldıklarını, arabaya bindirdiklerini, küçük bir köprünün bulunduğu yere gittiklerini, kendisini araçtan indirdiklerini, bir örgüt mensubunun yanında kaldığını, diğerlerinin aracın plakasını bantladıklarını, yanında kalan örgüt mensubunun kendisini sürekli darp ettiğini ve “sen MHP üyesisin, bu silahları …’a götüreceksin” dediğini, … girişinde Tofan kod isimli örgüt mensubuna teslim etmesini söylediklerini, bunun üzerine arabaya konulan silah ve diğer yaşam malzemelerini taşımak zorunda kaldığını, zira ailesini öldürmekle tehdit ettiklerini, … ile olay günü gece 23.00 sıralarında Azat isimli komşuları vasıtasıyla tanıştıklarını, gece kendisini …’ın aradığını ve ”seninle acil görüşebilir miyiz?” dediğini, Sipan kafesine gittiğini, orada …’la görüştüğünü, yanında …’nin olduğunu, …’a durumun ne olduğunu sorduğunu, kendisine …’yi göstererek bu kıza birileri tarafından kötü şeyler yapıldığını söylediğini ve …’yi ailesinin evine birlikte götürmeleri hususunda yardım istediğini, kendisinin de …’yi eve gitme konusunda ikna etmeye çalıştığını ancak babasından korktuğu için ikna olmadığını, karakola götürmeyi teklif ettiğinde ise ”beni aileme teslim ederler” dediğini, … kabinini açarak …’yi orada bıraktığını, sabah saat 09.30’da geldiğinde …’nin hâlen orada olduğunu, hakkında yapılan ihbarın ailelerinin MHP’li olması nedeniyle olduğunu, üzerinde ele geçen örgütsel dokümanın silahlarla birlikte kendisine teslim edildiğini, yakalandığında üzerindeki notu güvenlik güçlerine kendisinin teslim ettiğini, Kurtdere2015 kod isimli gizli tanığın beyanlarını kabul etmediğini, silahları Seyrantepe’de gelip kendisinden alacaklarını söyleyerek tehdit ettiklerini, iki saat boyunca darp ettiklerini, “emniyette ve savcılıkta adamlarımız var, arama yaparsan haberimiz olur, seni ve aileni öldürürüz” diye tehdit etmeleri nedeniyle polisi arayamadığını, vücudunun değişik yerlerinde yaralanmaların meydana geldiğini,
Belirtmiştir.
Tanık … beyanında özetle; MHP … İl Başkanı olduğunu, sanığın da partilerinin yönetiminde önceki dönemlerde başkan yardımcılığı yaptığını, olay gününün sabahı ağabeyinin sanık …’in aracında silah bulunması olayıyla ilgili kendisini aradığını, birlikte emniyete gittiklerini, daha önceki tarihlerde sanık … ile ailesinin PKK terör örgütü tarafından tehditler aldığını duyduğunu, yaklaşık iki ay kadar önce sanığın kardeşinin kendisini evine bıraktıktan sonra ayrıldığında aracının PKK terör örgütü tarafından yakıldığını,
Tanık … beyanında özetle; yaklaşık 10 yıldır sanığın kuaför dükkanında çalıştığını, 2015 yılı Nevruz bayramına 2-3 gün kala sanık …’in işlettiği ve kendisinin çalıştığı kuaför dükkanının önünde sanığın oğlu top oynarken PKK terör örgütü sempatizanı kalabalık bir grubun dükkana doğru slogan atarak geçtiklerini, korktuğu için dışarıya çıkamadığını, sanığın da kalbinde rahatsızlık olduğunu, bu nedenle sık sık …’a ve …’ya gidip geldiğini,
Kurtdere2015 kod isimli gizli tanık beyanında özetle, 14 nolu fotoğraf olarak gösterilen ve ayrıca gözaltında çekilmiş fotoğrafları gösterilen ve adını … olarak öğrendiği şahsı Doktor kod olarak bildiğini, Huzurevleri mahallesinde YDG-H üyelerini organize edip yönlendirdiğini, örgütte herkesin kendisini kırsala gidip mühimmat getiren kişi olarak Doktor kod olarak tanımladığını, şu anda kırsaldan silah getirirken yakalanması nedeniyle de ceza evinde olduğunu, organize etmekten kastının gençleri toplaması ve eylemlere yönlendirmesi olduğunu, Huzurevleri Mahallesi’nde 2014 yılında yapılan birçok eylemde yönlendirici olduğunu, çok fazla eylemde bulunduğu için eylemlerin tarihini tam olarak hatırlamadığını, yönlendirdiği kişilerin daha çok küçük yaşlarda çocuklar olduğunu, bu nedenle bu kişilerin isimlerini bilmediğini, sanığın örgütün dağ kadrosuyla görüştüğünü herkesin bildiğini,
Tanık … beyanında özetle; olaya ilişkin görgüye dayalı bir bilgisi olmadığını, sanığın aracında silah yakalandığını adliyede duyduğunu, bildiği ve söylemek istediği bir şey olmadığını, sanığın kendisine dağa çıkmak hususunda herhangi bir telkinde bulunmadığını, … isimli şahısla Celal’in Kürtçe konuştuğunu, ne konuştuklarını anlamadığı için dağ meselesi hakkında konuştuklarını sandığını, bu nedenle daha önce bu şeklide beyanda bulunduğunu, Celal’i Doktor lakabıyla tanıdığını, sanığın kendisini emniyete veya ailesine teslim etme yönünde telkinde bulunmadığını, cinsel istismara maruz kaldığına ilişkin tutulan tutanağın bu olayla ilgisi olmadığını, … ile ilgili olduğunu, sanığın kendisine 10 TL verip gitmek istediği yere gönderdiğini, ancak bu parayı polislere teslim ettiğini, (soru üzerine) kollukta yaptığı teşhisin de doğru olduğunu, teşhis içeriğindeki kendisini dağa çıkarabileceklerinden bahsettiğine, dağın güzel bir yer olduğuna ve burada koruyacağına ilişkin beyanın da doğru olduğunu,
Tanık Berzen Tektaş beyanında özetle; ağabeyi sanık …’ın anneleri için kavurmalık almak amacıyla…ilçesine gittiğinde yolunun kesildiğini ve aracına el koyduklarını, abisini dövdüklerini, 2013 yılında MHP … Belediye Başkan adayı olduğunu, 2 Kasım’da basın açıklaması ile Belediye Başkan adayı olduğunu, 13 Şubat 2014 tarihinde PKK terör örgütü tarafından ağabeyi …’ın kaçırıldığını, kendisinin çekilmek zorunda kaldığını, adının MHP adayı olarak geçmesi nedeniyle sanığa zorla basın açıklaması yaptırıldığını, 2004 yılı öncesinde de dükkanlarına silahlı saldırılarda bulunduklarını, yeğeninin dövüldüğünü, daha önce bir kez daha saldırı yapıldığını, ailenin büyüğü olarak kendisine destek olduklarını, ondan habersiz asla MHP’ye geçiş yapmadığını, kendisinin silahlarla bir ilgisi olmadığını, kendisine zorla verildiğini, darp edildiğini, dava konusu olaylar haricindeki olaylara bizzat şahit olduğunu, bu olayları emniyete bildirmemelerinin nedeninin ailelerine zarar verilmesi olduğunu, 1993 yılında da kendisini zorla dağa çıkartmak istediklerini, buna müsaade etmeyen babasının amcasının oğlu olan PKK terör örgütü mensubu … Tahir Tektaş tarafından öldürüldüğünü,
Tanık Alaattin Aslan beyanında özetle; sanığın komşusu olduğunu, birkaç kez sanığın berber dükkanına saldırı olduğuna şahit olduğunu, saldırıyı kimin yaptığını bilmediğini, yapanların YDG-H’lı olduklarının söylendiğini, 2016 yılı Nevruz’unda kendisinin çocuğuna saldırdıklarını, kimin saldırdığını bilmediğini, ele geçirilen silahlarla ilgili olarak bir bilgisi olmadığını, sanığı 1995 yılından beri tanıdığını, ne sanığın ne de ailesinin PKK’ya herhangi bir yakınlığını bilmediğini,
İfade etmişlerdir.
Sanık hakkında mahkemece yapılan değerlendirmede; ”… sanığın eylemi nedeniyle hakkında örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte yardım suçunun özel bir şeklini oluşturan silah sağlama suçundan kamu davası açılmış ise de, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde ele alınıp birlikte değerlendirildiğinde sanık hakkında yapılan ihbar, sanığın üzerinde çıkan örgütsel döküman içeriği, tanık …’un sanığın kendisine dağa çıkması yönünde propaganda yaptığına ilişkin beyanı, sanıktan ele geçirilen telefon ile hafıza kartında örgüt mensuplarının fotoğrafları ile örgüte müzahir müzik parçalarının bulunması ile sanığın olay günü kullandığı …. plakalı araçtan elde edilen svaplarda atış artıklarında bulunan antimon elementi ile güçlü patlayıcı maddelerde bulunan TNT kalıntılarının bulunduğuna ilişkin uzmanlık raporu içeriği bir bütün halinde ele alınıp birlikte değerlendirildiğinde sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil bir örgüt üyesi olduğu sonucuna varılmış, sanık …’ın 30 yılı aşkın süredir silahlı faaliyet gösteren, 10.000’lerce mensubu bulunan, bugüne kadar 40.000’den fazla vatandaşımızın ölümüne sebebiyet veren bir örgütün üyesi olması nedeniyle üye olduğu örgütün tehlikeliliği, devlet ve milletin bölünmez bütünlüğüne yönelik bugüne kadar vermiş olduğu zararın boyutu gözetilerek suç sebep ve saikleri ile suçun işlenmesindeki özellikler ve suç konusunun önemi nedeniyle alt sınırdan uzaklaşılmak …etiyle ceza tayin edilerek TCK’nun 314/2.maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Sanık hakkında her ne kadar olayda ele geçirilen silah ve patlayıcı maddeler nedeniyle bir bütün halinde örgüte silah sağlama suçundan cezalandırılması istemiyle mahkememize kamu davası açılmış ise de sanığın yukarıda açıklanan deliller ve gerekçelerle örgüt üyesi olduğunun kabul edilmesi karşısında ele geçirilen silahlar, roketatar mühimmatı ve fişekler nedeniyle artık örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan sanığın örgüte yardım suçunun özel bir şeklini oluşturan TCK’nun 315. maddesindeki silah sağlama suçunu işleyemeyeceği anlaşılmakla sanığın eyleminin 6136 sayılı Kanunun muhalefet suçunun un…larını oluşturduğu, sanık hakkında yapılan ihbar, olay yakalama tutanağı içeriği ile silahlara ait uzmanlık raporu ile inceleme raporu içeriğinden anlaşılmakla sanığın sabit olan eylemi nedeniyle 6136 sayılı Kanunun 13/2, ek 5. maddesi ve 3713 sayılı Kanunun 4/b maddesi delaletiyle aynı kanunun 5.maddesi gereğince ele geçirilen roketatar mühimmatı, silah ile fişeklerin sayısı da göz önünde bulundurularak alt sınırdan uzaklaşılmak …etiyle ceza tayiniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Sanık hakkında her ne kadar olayda ele geçirilen silah ve patlayıcı maddeler nedeniyle bir bütün halinde örgüte silah sağlama suçundan cezalandırılması istemiyle mahkememize kamu davası açılmış ise de sanığın yukarıda açıklanan deliller ve gerekçelerle örgüt üyesi olduğunun kabul edilmesi karşısında ele geçirilen 26 adet el bombası nedeniyle artık örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan sanığın örgüte yardım suçunun özel bir şeklini oluşturan TCK’nun 315.maddesindeki silah sağlama suçunu işleyemeyeceği anlaşılmakla sanığın eyleminin TCK’nun 174/1.maddesinde düzenlenen tehlikeli maddeleri bulundurma suçunun un…larını oluşturduğu, sanık hakkında yapılan ihbar, olay yakalama tutanağı içeriği ile el bombalarına ait inceleme raporu içeriğinden anlaşılmakla sanığın sabit olan eylemi nedeniyle TCK’nun 174/1, TCK’nun 174/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/2.maddesi gereğince ele geçirilen el bombalarının sayısı ve fabrikasyon olarak imal edilip etki alanları da göz önünde bulundurularak alt sınırdan uzaklaşılmak …etiyle ceza tayiniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir” şeklinde açıklanan gerekçeyle sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir.
Sanık müdafileri temyiz dilekçelerinde özetle; sanığın savunma hakkının kısıtlandığını, eksik incelemeyle karar verildiğini, savunma tarafından talep edilen belge ve dökümanlar dosyaya bile intikal edilmeden peşin hükümlü bir davranış biçimiyle sanık aleyhine inanılmaz bir cezaya hükmedildiğini, sanığın ülkücü görüşe sahip olduğunu, kardeşinin adaylığı nedeniyle tehdit edildiğini, gizli tanığın ve tanık ….’nin ifadelerinde çelişkiler ve mantık hataları olduğunu, mahkemenin peşin hükümlü olduğunu ve işin ardını araştırmadığını, sanığın eylemlerinde suçun manevi un…unun bulunmadığını, sanığın tüm aşamalarda tutarlı olarak tehdit ve darp edildiği için silah ve mühimmat taşıdığını beyan ettiğini, adli raporlarla da darp edildiğinin kanıtlandığını, ceza evinde tutulan ve sanığın darp edildiğine dair tutanağın dosyaya alınmadığını, sanığın ceza evinde karşılaştığı …isimli tutuklu PKK üyesinin sanığa olay günü kendisini kaçıran kişilerden biri olduğunu söylediğini, bu kişinin verdiği ifadelerde de olayı ayrıntılarıyla anlattığını,…’un … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/215 esas, 2021/154 sayılı kararıyla sanık …’a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkum olduğunu, sanığın savunmaları ve Abdullah Akkuş’un beyanları karşısında eylemin cebir, tehdit, şiddet ve korkutma sonucu işlendiğinin anlaşıldığını,
Beyan etmişlerdir.
Uyuşmazlık konusunun değerlendirilmesine geçmeden önce, silahlı terör örgütüne üye olma ve yardım etme suçları ile TCK’nın 315. maddesinde düzenlenen örgüte silah sağlama suçuna değinilmesi gerekmektedir.
Terör konusunu özel bir kanunla düzenleme yoluna giden kanun koyucu, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 1. maddesinde terörü; “Cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.”; aynı Kanun’un 2. maddesinin birinci fıkrasında terör suçlusunu, “Birinci maddede belirlenen amaçlara ulaşmak için meydana getirilmiş örgütlerin mensubu olup da, bu amaçlar doğrultusunda diğerleri ile beraber veya tek başına suç işleyen veya amaçlanan suçu işlemese dahi örgütlerin mensubu olan kişi…” şeklinde tanımlamış, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise terör örgütüne mensup olmasa da örgüt adına suç işleyenlerin de terör suçlusu sayılacağını hüküm altına almıştır.
Bu genel terör ve terör suçlusu tanımları dışında; 3713 sayılı Kanun’un 3. maddesinde doğrudan terör suçları, 4. maddesinde de dolaylı terör suçları düzenlenmiştir.
18.07.2006 tarihli ve 26232 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5532 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 17. maddesiyle, terör örgütünün tanımını yapan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun birinci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmış; madde gerekçesinde, Türkiye’nin de taraf olduğu Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 2. maddesinin (a) bendine uygun olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesinde suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüt tanımlaması yapıldığı için, Terörle Mücadele Kanunu’nda ayrıca örgüt tanımlaması yapılmasına gerek görülmediği belirtilmiştir.
TCK’nın 6. maddesinin birinci fıkrasının (j) bendine göre örgüt mensubu suçlu; suç işlemek için örgüt kuran, yöneten, bu örgüte katılan veya örgüt adına suç işleyen kişidir.
TCK’nın “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma” başlıklı 220. maddesinde;
”(1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile … ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.
(2) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Örgütün silâhlı olması hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır.
(4) Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur…” hükmüne yer verilmiştir.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuyla korunan hukuki yarar, kamu güvenliği ve barışıdır. Suç işlemek için örgüt kurmak, toplum düzenini tehlikeye soktuğu ve … niteliğindeki suç örgütü, amaçlanan suçları işlemede büyük bir kolaylık sağladığından, bu suç nedeniyle kamu güvenliği ve barışın bozulması bireyin güvenli, … içinde yaşamak hakkını da zedeleyeceğinden, işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan bu fiiller ayrı ve bağımsız suçlar olarak tanımlanmıştır. Böylece bu düzenlemeyle aynı zamanda bireyin, Anayasa’da güvence altına alınmış olan hak ve özgürlüklerine yönelik fiillere karşı da korunması amaçlanmıştır. Bu amaçla henüz suç işlenmese dahi, sadece suç işlemek amacıyla örgüt oluşturmuş olmaları nedeniyle örgüt mensubu faillerin cezalandırılması yoluna gidilmiştir. Bunun asıl nedeni suç işlemek için örgüt kurmanın, kamu barışı yönünden ciddi bir tehlike oluşturmasıdır. Kanun koyucu bu düzenleme ile öncelikle gelecekte işlenebilecek suçları engellemek istemiştir.
Bu suçun mağduru ise öncelikle kamu güvenliği ve barışını sağlamakla yükümlü olan devlet ve toplumu oluşturan bireylerdir.
TCK’nın 220. maddesi kapsamında bir örgütün varlığından sözedebilmek için; en az üç kişinin, suç işlemek amacıyla, hiyerarşik bir ilişki içerisinde, devamlı olarak, amaç suçları işlemeye elverişli … ve gerece sahip bir şekilde bir araya gelmesi gerekmektedir.
Örgüt, soyut bir birleşme olmayıp bünyesinde hiyerarşik bir ilişki barındırmaktadır. Bu hiyerarşik ilişki, bazı örgüt yapılanmalarında gevşek bir nitelik taşıyabilir. Oluşturulan bu ilişki sayesinde örgüt, mensupları üzerinde hâkimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanmaktadır. Bu nedenle niteliği itibarıyla devamlılık arzeden örgütün varlığı için ileride ihtimal dahilindeki suç/suçları işlemek amacı etrafındaki fiilî birleşme yeterlidir. Buna karşın, kişilerin belirli bir suçu işlemek için bir araya gelmesi hâlinde ise örgüt değil, iştirak ilişkisi mevcuttur.
Ceza Genel Kurulunun istikrar bulunan ve süregelen kararlarında da belirtildiği üzere, TCK’nın 220. maddesi anlamında bir örgütten bahsedilebilmesi için,
a) Üye sayısının en az üç veya daha fazla kişi olması gerekmektedir.
b) Üyeler arasında gevşek de olsa hiyerarşik bir bağ bulunmalıdır. Örgütün varlığı için soyut bir birleşme yeterli olmayıp örgüt yapılanmasına bağlı olarak gevşek veya sıkı bir hiyerarşik ilişki olmalıdır.
c) Suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme yeterli olup örgütün varlığının kabulü için suç işlenmesine gerek bulunmadığı gibi işlenmesi amaçlanan suçların konu ve mağdur itibariyle somutlaştırılması mümkün olmakla birlikte, zorunluluk arz etmemektedir. Örgütün faaliyetleri çerçevesinde suç işlenmesi hâlinde fail, örgütteki konumuna göre üye veya yönetici sıfatıyla cezalandırılmasının yanında ayrıca işlenen suçtan da cezalandırılacaktır.
d) Örgüt, niteliği itibarıyla devamlılığı gerektirdiğinden kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi hâlinde örgütten değil ancak iştirak iradesinden söz edilebilecektir.
e) Amaçlanan suçları işlemeye elverişli üye, … ve gerece sahip olunması gerekmektedir.
Yukarıda belirtildiği üzere kanunların suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla, sahip bulunduğu üye sayısı ile … ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli yapılara suç örgütü denmektedir. Terör örgütleri ise ideolojik amaçları olan suç örgütleridir. Terör örgütlerini, suç örgütlerinden ayıran bu ideolojik amaç; 3713 sayılı Kanun’un 1. maddesinde gösterilen Cumhuriyetin Anayasa’da belirtilen niteliklerine karşı olabileceği gibi, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Türk Devleti ve Cumhuriyetin varlığına, Devlet otoritesini zaafa uğratmaya veya yıkmaya ya da ele geçirmeye, Devletin iç ve dış güvenliğine, kamu düzeni veya genel sağlığa ya da temel hak ve hürriyetlere yönelik de olabilmektedir.
3713 sayılı Kanun’un “Terör örgütleri” başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Cebir ve şiddet kullanılarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleriyle, 1 inci maddede belirtilen amaçlara yönelik olarak suç işlemek üzere, terör örgütü kuranlar, yönetenler ile bu örgüte üye olanlar Türk Ceza Kanununun 314 üncü maddesi hükümlerine göre cezalandırılır. Örgütün faaliyetini düzenleyenler de örgütün yöneticisi olarak cezalandırılır.” hükmü ile TCK’nın 314. maddesine atıf yapılmıştır.
TCK’nın 314. maddesinde tanımlanan “Silahlı örgüt” suçu ise;
“(1) Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla, silahlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Örgütlü suçluluğun özel bir türü olarak öngörülen, TCK’nın “Silahlı Örgüt” başlıklı 314. maddesinde; TCK’nın ikinci kitap dördüncü kısmının dördüncü bölümünde yer alan Devletin güvenliğine karşı suçlar ile beşinci bölümünde yer alan Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçları işlemek amacıyla silahlı örgüt kuran, yöneten ve örgüte üye olanların cezalandırılmaları öngörülmüş ve maddenin son fıkrasında; suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümlerin, bu suç açısından aynen uygulanacağı ifade edilmiştir.
Bu açıklamalar yanında silahlı terör örgütüne yardım etme suçuyla ilgili olarak;
Örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte veya örgüt üyelerine bilerek ve isteyerek aşağıda sayılan hâller dışında barındırma, nakletme, istihbari bilgi sağlama, örgüt mensuplarının araştırılmasını ve yakalanmasını engellemeye yönelik imkan sağlama gibi örgütün faaliyetlerini kolaylaştırıcı ancak suç teşkil etmeyen her türlü faaliyet TCK’nın 314/3 ve 220/7. maddeleri yollamasıyla 314/2. maddesi;
Silahlı terör örgütü üyesi olmayıp örgütün faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla bunların amaçlarını bilerek, bu örgütlere üretmek, satın almak veya ülkeye sokmak …etiyle silâh temin eden, nakleden veya depolayanların TCK’nın 315. maddesi;
Terör örgütlerine veya mensuplarına para veya değeri para ile temsil edilebilen taşınır veya taşınmaz, maddi veya gayri maddi her türlü mal, hak, alacak ile bunları temsil eden her türlü belgeyi sağlayan veya toplayan kişilerin 6415 sayılı Kanun’un 4. maddesi;
Kapsamında kalacaktır.
Kişi, örgütün işlediği somut fiili bilmese de terör örgütü olduğunu, sağladığı yardımın örgütün yararına kullanılacağını bilmeli ve bu irade ile hareket etmelidir. İnsani mülahazalarla yapılan yardımlar örgüte yardım suçunu oluşturmaz.
Örgüte yardım suçunda manevi un…un oluşması için genel kastın yanında özel saik de gereklidir. Fail örgütün amacını gerçekleştirmesine katkı sağlamak kastı ile hareket etmelidir.
Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte bilerek ve isteyerek yardım edilmiş olması gerekir. Başka bir ifadeyle, yardım fiilinin örgütün suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüt olduğu bilinerek gerçekleştirilmiş olması gerekir. Fıkra metninde geçen “bilerek” ibaresi doğrudan kastı ifade eder. Doğrudan örgüte değil de örgüt mensuplarına yardım edilmesi halinde, yardım edilen kişilerin suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüt mensubu olduklarının da bilinmesi gerekmektedir. Örgüt mensuplarına yapılan yardım, aynı zamanda örgüte yapılan yardım olarak değerlendirmek gerekir. Ancak, bu yardımın örgütün amacını gerçekleştirmeye hizmet eden bir yardım olması gerekmektedir (Prof.Dr.İzzet ÖZGENÇ, Suç Örgütleri, 7. Baskı, s. 38-39).
Silahlı terör örgütlerine yardım suçunda yardım fiili, örgütün bizzat kendisi veya mensupları lehine gerçekleştirilebilir. Ceza Genel Kurulunun 31.10.2012 tarih ve 2012/1234 Esas 2012/1825 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi yardımın mutlaka örgüte ulaşması, sonuç vermesi gerekmez ve her bir fail, örgütçe verilen veya kendiliğinden üstlenilen görev kapsamında kendi fiilinin gerçekleştirilmesinden sorumlu olacaktır.
Gösterdiği vahamet dikkate alınarak örgüte silah sağlama şeklindeki yardım eylemleri, bağımsız bir suç olarak düzenlenmiş, 5237 sayılı TCK’nın “Silah sağlama” başlığını taşıyan 315. maddesinde “Yukarıdaki maddede tanımlanan örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla bunların amaçlarını bilerek, bu örgütlere üretmek, satın almak veya ülkeye sokmak …etiyle silâh temin eden, nakleden veya depolayan kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmüne yer verilmiştir.
Maddede düzenlenen suç, örgüte yardımın özel bir şekli olup örgüt üyesi tarafından işlenmesi mümkün değildir. Devletin güvenliğine, toprak bütünlüğüne, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçları işlemek amacıyla kurulan silahlı örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak üzere, bunların amaçlarını bilerek, üretmek, satın almak ve ülkeye sokmak …etiyle silah, cephane veya nitelik ve nicelik yönünden vahim olan benzeri maddelerin temin edilmesi, nakledilmesi ve depolanması bağımsız bir suç olarak düzenlenmiş ve daha ağır bir yaptırıma bağlanmıştır.
Nitekim madde gerekçesinde, “Madde metninde, silâhlı örgüt suçu kapsamına giren örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak üzere silâh, cephane veya benzerî maddelerin sağlanmasını, imal veya icat veya bunların naklini veya bu maddelerin hazırlanmasını veya bu maksatla yabancı memleketlerden Türkiye’ye söz konusu maddelerin sokulmasını veya saklanması ve taşınmasını ayrıca cezalandırmaktadır.
Suçun manevî un…u, söz konusu fiillerin, örgütlerin amaçları bilinerek gerçekleştirilmesidir.
Söz konusu maddelerin kullanılması …etiyle ve örgütün faaliyeti çerçevesinde çeşitli suçların işlenmesi hâlinde; bu silâh ve cephaneyi temin eden kişiler, aslında bu suçların işlenişine yardım eden olarak sorumlu tutulmaları gerekir. Ancak, söz konusu fiiller bu madde kapsamında müstakil bir suç olarak tanımlandığı için, sadece bu suçtan dolayı cezaya hükmetmek gerekecektir” açıklamasına yer verilmiştir.
Bu suçun oluşması için failin, örgütün faaliyetlerinde kullanılacağını bilerek “üretmek, satın almak, ülkeye sokmak …etiyle silah temin etmek” veya “nakletmek” ya da “depolamak” şeklinde sayılan seçimlik eylemlerden birisini gerçekleştirmesi gerekmektedir. Suçun manevi un…u ise madde gerekçesinde de belirtildiği üzere söz konusu eylemlerin, örgütün amaçlarını bilerek gerçekleştirilmesi, yani kasttır.
Hülasa TCK’nın 315. maddesinde tanımlanan suç, örgüte yardımın özel bir şekli olup devlet güvenliğine, toprak bütünlüğüne, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçları işlemek için kurulan silahlı örgütlerin faaliyetlerinde kullanılmak üzere bunların amaçlarını bilerek, üretmek, satın almak ve ülkeye sokmak …etiyle silah, cephane veya nitelik ve nicelik yönünden vahim olan benzeri maddelerin temin edilmesi, nakledilmesi veya depolanması bağımsız suç olarak düzenlenmiştir. Suçun oluşması için örgüt üyesi olmayan failin, örgüt faaliyetlerinde kullanılacağını bilerek yukarıda sayılan seçimlik hareketlerden birisini gerçekleştirmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
PKK (Partiya Karkeren Kürdistan—Kürdistan İşçi Partisi) adlı yasa dışı silahlı terör örgütünün, Türkiye Cumhuriyeti’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile …iye, İran ve Irak ülke topraklarının bir kısmını da içine alacak şekilde Marksist-Leninist ilkeler doğrultusunda Kürt Devleti kurma amacı taşıyan ve bu amacı doğrultusunda 1984 yılından beri yurt içinde çok sayıda öldürme, yaralama, soygun, gasp, yol kesme, köy ve karakol basma, kundaklama v.b. eylemler yapan bir terör örgütü olduğu, zamana ve konjoktüre paralel olarak ideolojisinde, stratejisinde, eylem metodlarında ve yapılanma biçiminde bazı değişikliklere gittiği, Nisan 2002’de KADEK, Kasım 2003’te KONGRA/GEL, Mart 2005’te KKK şeklinde isim değişikliği yaptığı, Mayıs 2007 yılından itibaren de yeni yapılanmasının KCK olduğunun duyurulduğu ve KCK yapılanmasının, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 28.12.2011 tarihli ve 10371-30790 sayılı kararı ile silahlı terör örgütü olarak tanımlandığı, PKK silahlı terör örgütünün hedefine ulaşmak için devrimci … savaşı başlatmayı ve terör örgütüne müzahir kimselerin kent isyanları olarak nitelendirdiği bir direnişe hazırlamayı planladığı, 6-8 Ekim olayları sonrası ciddi miktarda silah, mühimmat ve patlayıcı stokladığı, örgütün il ve ilçe merkezlerine gönderdiği kırsal kadroları ve şehir yapılanmaları vasıtasıyla …iye Ayn-El Arap’da (Kobane) uygulanan taktikleri tatbik etmeye çalıştığı ve bu kapsamda … ili … ilçesinde de örgüt üyelerinin güvenlik güçlerine karşı silahlı eylemlere başladığı, bölgede güvenliğin yeniden tesisi için operasyonlar gerçekleştirildiği sırada 03.12.2015 tarihinde … İl Emniyet Müdürlüğüne yapılan bir ihbarda sanık …’ın adı ve kullandığı aracın markası ve modeli verilerek PKK silahlı terör örgütüne silah ve mühimmat taşıdığının bildirildiği, bunun üzerine yolun kesildiği, yolda oluşturulan güvenlik noktasını gören sanığın önce geri geri kaçmaya çalıştığı, havaya açılan ateş sonucu durdurmak zorunda kaldığı araçtan çağrı üzerine inmeyen sanığın kolluk güçlerince zorla indirildiği, araçta yapılan aramada 2 adet kaleşnikof marka tüfek, 3500 adet mermi ve 8 adet RPG yanında 26 adet el bombası ele geçirildiği, tüm silah ve mühimmatın sağlam ve atışa haiz olduğu, patlayıcı maddelerin imha sırasında emsallerine uygun şekilde patladığı, sanık hakkında olaydan önceki tarihlerde beyanı alınan gizli tanık Kurtdere2015’in, sanığın Huzurevleri mahallesinde YDG-H eylemlerini organize eden kişi olduğunu söylediği, başka bir olayda ifadesi alınan mağdur …’un ise sanığın kendisine dağa çıkmayı teklif ettiğini beyan ettiği, tanıkların hakkındaki beyanlarını kabul etmeyen ve babasının PKK silahlı terör örgütü tarafından kardeşinin dağa çıkmasına engel olduğu için öldürüldüğünü, kendisinin ve ailesinin ülkücü olduklarını, kardeşi MHP’den belediye başkan adayı olduğu için kendisini kaçırdıklarını, tehdit ettiklerini ve oğluna saldırdıklarını beyan eden sanığın suça konu olayla ilgili olarak tüm aşamalarda aracını durduran silahlı PKK üyeleri tarafından zorla kaçırıldığını, dövüldüğünü, kendisinin ve ailesinin hayatıyla tehdit edilmek …etiyle eylemi gerçekleştirmeye zorlandığını belirttiği, sanığın temin edilen adli raporlarından 06.12.2015 tarihli raporda darp izinden söz edildiği, TCK’nın 315. maddesi gereğince cezalandırılması için açılan davada mahkemece eylemin silahlı terör örgütüne üye olma, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık ve tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçlarını oluşturduğu cihetle bu suçlardan ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedildiği, bu kararın da temyizi üzerine Özel Daire tarafından yapılan inceleme sonucunda 6136 sayılı Kanun’a aykırılık ve tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçlarından kurulan hükümlerin onanmasına karar verilirken sanık hakkında … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/489 esas sayılı dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yapılan yargılama nedeniyle aynı suçtan kurulan mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verildiği, karara Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itiraz nedeniyle bozmanın gereğinin yerine getirilemediği, Uyap Bilişim Sisteminden yapılan incelemelerde bozma kararında bahsedilen … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/489 esas sayılı dosyasında 24.03.2022 tarihli ve 2022/188 sayılı kararla sanık hakkında bozulan mahkumiyet kararı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verildiği, yine sanık müdafilerinin dosyaya sunduğu dilekçeler de ve Uyap Bilişim Sisteminden yapılan incelemelerde olay akşamı sanığı kaçırarak aracına silah yükleyen PKK silahlı terör örgütü üyelerinden biri olduğunu ifade eden …hakkında sanık …’a yönelik eylemi nedeniyle … 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/215 esas, 2021/154 sayılı kararıyla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmakla;
Her ne kadar uyuşmazlık konusu, sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’un Ek 5. maddesi uygulandıktan sonra tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçundan da ayrıca ceza tayin edilip edilemeyeceği ise de öncelikle sanığın eyleminin TCK’nın 315. maddesine uyup uymadığının belirlenmesi gerektiği, TCK’nın 315. maddesiyle ilgili açıklamaların yer aldığı bölüm ve gerekçeli kararda işaret edildiği üzere silahlı terör örgütüne silah sağlama suçunun silahlı terör örgütüne yardım etme suçunun özel bir şekli olup silah sağlayan kişinin örgüt üyesi olmaması hâlinde oluşacağı, failin örgüt üyesi olması durumunda ise örgüte üye olma suçu yanında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık ve tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçlarından da uygulama yapılmasının söz konusu olabileceği cihetle, sanık hakkında örgüte üye olma suçundan açılan davada kurulan mahkumiyet hükmünün aynı suçtan başka dava olması nedeniyle bozulduğu, başka davanın ise görüldüğü yerel mahkeme tarafından, bozulan mahkumiyet hükmü gerekçe gösterilerek reddedildiği belirlenmekle Özel Daire bozma kararında açıklandığı üzere örgüte üye olma suçundan açılan davaların birleştirilip bu suça yönelik tüm delillerin bir arada değerlendirilmesi, birleştirme imkanı bulunmaması hâlinde ret kararına konu dava dosyasındaki delillerin bu dosya içerisine alınmasından ve ayrıca dava konusu olayla ilgili …isimli kişinin sanık olarak yargılandığı dava dosyası da gerektiğinde temin edilip incelenmesinden sonra öncelikle sanığın silah ve mühimmat taşıma eylemi dışında iddia olunan eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma boyutuna ulaşıp ulaşmadığı ve bu suçu oluşturup oluşturmadığı tespit edilerek sonucuna göre eyleminin silah sağlama suçunu mu, yoksa silahlı terör örgütüne üye olma, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık ve itiraz konusunda yapılacak değerlendirmeye göre tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçlarını mı oluşturduğu tespit edilebileceğinden eksik inceleme sonucu karar verilmesi nedeniyle itirazın değişik gerekçeyle kabulüne, tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik onama kararının kaldırılmasına ve bu suçtan kurulan hükmün bozulmasına, ele geçen silahlar ve el bombaları nedeniyle sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’nun Ek 5. maddesi uygulandıktan sonra tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçundan da ayrıca ceza tayin edilip edilemeyeceği şeklindeki somut uyuşmazlık konusu bakımından ise bu aşamada değerlendirme yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklandığı şekilde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ;
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle KABULÜNE;
2- Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin 06.06.2018 tarih, 422-1891 sayılı kararında sanık … hakkında tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün onanmasına dair kararın KALDIRILMASINA,
3-… Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 26.10.2017 tarih, 1094-1292 sayılı kararında sanık … hakkında tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik kararın sanığın silahlı terör örgütü üyesi olup olmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre hukuki durumunun tespiti gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
3- Dosyanın … 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 28.06.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.