Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2018/261 E. 2023/203 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2018/261
KARAR NO : 2023/203
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

İtirazname No : 2013/106530
YARGITAY DAİRESİ : (Kapatılan) 14. Ceza
MAHKEMESİ :Ağır Ceza
SAYISI : 435-494

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanık … hakkında katılan mağdurelere yönelik çocuğun basit cinsel istismarı suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sırasında; Bursa 12. Asliye Ceza Mahkemesince 13.10.2011 tarih ve 778-640 sayı ile sanığın eyleminin beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturabileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın gönderildiği Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/2-e maddesi uyarınca sanığın yüklenen suçlardan beraatine ilişkin 18.12.2012 tarihli ve 435-494 sayılı hükümlerin katılanlar ve katılan mağdureler vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 14.Ceza Dairesince 08.02.2018 tarih ve 8942-812 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
II. İTİRAZ SEBEPLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 19.03.2018 tarih ve 106530 sayı ile;
“Soruşturma aşamasında çocuk gelişim uzmanı … ve psikolog … tarafından birlikte düzenlenmiş mağdure çocuklarla ilgili 14.04.2009 tarihli Görüşme raporlarında, mağdure çocukların suça yönelik kısa özet beyanlarına yer verilerek anlattıklarının birbiriyle tutarlı olduğu, doğruyu söyledikleri, olaylardan psikolojik olarak etkilendikleri rapor edilmiştir.
Mağdur çocukların yakınları olan katılanların alınan ifadelerinde de mağdure çocukların anlatımları örtüşmekte ve olaylara özgü detaylar içermektedir. Bursa 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/778 esas sayılı dava dosyası üzerinden 23.07.2009, 19.11.2009 ve 25.02.2010 tarihli; Bursa 5.Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/435 esas sayılı dosyası üzerinden 24.01.2012 ve müteakip tarihli duruşma tutanaklarında alınan katılanlar, mağdure çocuklar ve birçok tanık ifadesinin de özünde birbirlerini doğruladığı, suça ilişkin ayrıntılar içerdiği sabittir.
Mağdure çocukların ve aynı sınıf öğrencileri olan bazı tanık öğrencilerin anlatımları ile de sabit olduğu üzere, derste bir müzik parçası ile ilgili çalışma yapılırken bir öğrenci tarafından sorulması üzerine kamış kelimesinin anlamları ile ilgili açıklama yaparken kelimenin erkek cinsel organı anlamına geldiği, parçanın devamındaki ‘ucunu boyamışlar’ sözü ile de erkek çocukların sünnet olayını ilişkilendirerek anlatması; mağdure çocuk …’nun anlatımlarındaki dudaklarından öperken ‘bal gibi, pamuk gibi, bal mı sürdün’ şeklinde ifade edilen sözlerinin; cetvel ile mağdur çocukların eteklerini kaldırıp cinsel bölgelerine baktığında sanığın ‘gözlerini kocaman açtığına’ dair anlatımların ‘ben sizi görünce kuduruyorum’ şeklindeki söyleminin; sanığın türkçe dersinde örnek olarak ismini heceletirken heceleri yanlış yerden bölüp parçalar arasında kadın cinsel organını ifade eder tarzda heceleme yapması; bir öğrencinin sanığa getirdiği çerezden kendisine de vermesini istediğinde kız öğrenciye karşı elinin başparmağını diğer iki el parmağı arasına alarak eliyle gayri ahlaki işaret etmesi; bir ölüm olay nedeni ile annesi ile birlikte yaptıkları ziyareti öğrendiğinde kız öğrencisine ‘sen ….. ile mi yattın’ (tanık öğrenci …..’nın annesi …’ın anlatımları) şeklinde söylemesi, sevgililer günü dolayısı ile bir öğrencinin eşine ne aldığı sorusu üzerine sanık öğretmenin iç çamaşırı aldığına ilişkin cevap vermesi gibi anlatımlar birlikte değerlendirildiğine, sanığın cinselliğe, şehvete yönelen suç kastı ile hareket ettiğinin göstergeleridir.
Suça konu olayların geçtiği sınıfta bulunan ve aşamalarda tanık olarak ifadelerine başvurulan bazı öğrencilerin farklı anlatımlarda bulunmaları yaşlarının küçüklüğü, sanık ve yakınlarının, okulda görevli diğer öğretmenlerin, çocukların yakınlarının yönlendirmelerine, eğitimleri ile ilgili gelecek endişelerine, birbirlerinden etkilenmeleri gibi nedenlere dayanmaktadır.
Mağdur çocuklarla birlikte tanık olarak ifadelerine başvurulan birçok çocuk olaylarla ilgili olarak sanık öğretmenin kendilerine sınıfta olan sınıfta kalır, bunlardan ailelerinize bahsetmeyin, anlatmayın, anlatırsanız zayıf not veririm sınıfta bırakırım gibi tehditlerde bulunduğu, tehditlerinden korktukları için yakınlarına anlatmadıklarını ifade etmişlerdir. Mağdure çocuk …’ın annesi … ifadesinde sanığın oğlu …’ın kendisi ile görüştüğünü, sanığın özür dileyeceğini, şikayetçi olmamaları konusunda telkinlerde bulunduğunu anlatmıştır. Bu durum sanık ve yakınlarının soruşturma sırasında mağdur ve çocuklar ile yakınlarını, olayın tanıklarını etkilemeye yönlendirmeye çaba gösterdiklerini, baskı yaptıklarını ortaya koymaktadır. Bazı tanıkların anlatımlarının farklılığının bu nedenlere dayandığı değerlendirilmiştir.” görüşüyle itiraz kanun yoluna müracaat etmiştir.
III. UYUŞMAZLIK KONUSU
Sanığın katılan mağdurelere yönelik eylemlerinin sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
IV. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Sanığın, mağdurelerin öğretmenleri olduğu,
13.04.2009 tarihinde okul müdürünce düzenlenen veli görüşme tutanağında; 09.04.2019 tarihinde birkaç veli tarafından sanığın, kız öğrencileri taciz ettiğine yönelik beyanlarda bulunulduğunun, yönetimce konunun araştırılmaya başlandığının ve bu kapsamda sanıkla da görüşüldüğünün, sanığın suçlamaları kabul etmeyerek mağdureleri çocuğu gibi sevdiğini, zaman zaman öğrencileri yanaklarından öptüğünü, öğrencilerin de kendisini öpebilmek için dizlerine çıktığını, bunların haricinde anlatılanların tamamen iftira olduğunu beyan ettiğinin, yönetimin öğrencilerle yaptığı görüşmelerde ise öğrencilerin; sanığın kendilerini öptüğünü, kendilerinin de sanığı yanaklarından öptüklerini, sanığın zaman zaman elindeki çubukla uyarma maksadıyla kendilerini dürttüğünü söylediklerinin belirtildiği,
13.04.2019 tarihinde kolluk görevlilerince düzenlenen tutanağa göre; … Akif Ersoy İlköğretim Okulu yakınlarında bazı öğrenci velilerinin, öğrencilerin öğretmenleri tarafından taciz edildiği iddiasında bulunarak toplandığı duyumunun alınmasıyla olay yerine gidildiği, okul yönetiminden; böyle duyumların olduğu ancak konunun henüz kesinleşmediği, … isimli öğrencinin okulunu değiştirdiği, …, …, … ve … isimli öğrencilerin şikâyetçi olduğu ve konunun okul yönetimince değerlendirme aşamasında olduğu bilgilerinin alındığı,
Dosya içerisinde … Akif İlköğretim Okulu 2/A sınıfında eğitim gören 20 öğrencinin velisinin sanığa güvendiklerini belirttikleri imzalanmış belgenin bulunduğu,
16.07.2009 tarihinde Yıldırım Kaymakamlığınca düzenlenen yazıda; sanığın 16.07.2009 tarihinde görevinden ayrıldığının bildirildiği,
12.04.2009 tarihinde çocuk gelişim uzmanı ve psikolog tarafından mağdureler hakkında düzenlenen görüşme raporuna göre; mağdurelerin anlatımlarının birbiriyle tutarlı olduğu ve doğruyu söyledikleri, mağdure…’nın konu açıldığında gergin olduğu, mağdure…’nın içe dönük davranışlar sergilediği, konuşmaktan çok çekindiği, mağdure …’nin konu açıldığında gergin olduğu, mağdure …’nin konu açıldığında gergin olduğu ve konuşmak istemediği, mağdure…’in konu açıldığında gergin olduğu, mağdure…’in sakin olduğu ancak cinsel konular açıldığında sürekli elleriyle oynadığı ve utandığı, mağdurelerin psikiyatrik yönden incelenmelerinin uygun olacağı kanaatine varıldığı,
14.04.2009 tarihinde kolluk görevlilerince düzenlenen tutanağa göre; … ve …’ın annesi … ile yapılan görüşmede… ve…’nın öğretmenleri olan sanığa atılan iftiralardan dolayı ağladıklarını, böyle bir olayın olmadığını ve şikâyetlerinin bulunmadığını belirttiği,
10.08.2009 tarihinde ilköğretim müfettişlerince sanık hakkında düzenlenen müfettiş raporuna göre; sanığın sınıf içerisinde kız öğrencilerinden bir kısmına, öğretmene yakışmayacak ve Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunduğu anlaşıldığından hakkında 1/8 oranında aylıktan kesme cezasının verildiği,
İlgili raporda yer alan katılan …’a ait ifade tutanağından; …’ın annesi olduğunu, kızının sınıf arkadaşı olan…’in annesi…’dan taciz iddialarını duyduğunu, bunun üzerine durumu kızına sorduğunu ve kızının da aynı şeyleri anlattığını, bu sırada okulun bahçesinde olduklarını, kendisini tutamayarak ağlamaya başladığını, sınıf öğretmeni sanığın, yanına geldiğini ve ne olduğunu sorduğunu, konunun kendisiyle ilgili olmadığını söylemesi üzerine sanığın cebinden bir kâğıt çıkararak bunun, çocukların birbirlerine yazdıkları bir aşk mektubu olduğunu, çocukların bu yaşlarda cinselliklerinin gelişmeye başladığını söylediğini, kendisinin konunun öğretmenle ilgili olmadığını tekrar etmesi üzerine, sanığın; “Ben yirmi dört yıllık öğretmenim. Siz beni bu şekilde karalarsanız intihar ederim!” dediğini, yine aynı gün sanığın, kızını ve arkadaşı…’i sınıftan çıkararak “Sınıfta olanları annenize söylerim, sizi rezil ederim, size kimse inanmaz!” şeklinde tehdit ettiğini, akşam eve gelen kızına tüm tacizleri ayrıntılı bir biçimde anlattırdığını, kim olduğunu bilmediği bir velinin şikâyeti üzerine eve polis geldiğini, çocuk şubeye gittiklerini ve ifade verdiklerini, ifade vermeden önce 16.04.2009 tarihinde sanığın oğlunun kendisini arayarak; babasını affetmesini, babasının, öğrencilerin gözleri önünde özür dileyeceğini, hasta olması hâlinde tedavi olacağını, bu nedenle şikâyetlerinden vazgeçmelerini istediğini, buna rağmen kendisinin şikâyetçi olduğunu,
Katılan … Soysal’a ait ifade tutanağından; kızının bir gün kendisinden formasını yıkamasını istediğini, hafta ortası olması nedeniyle sebebini sorduğunu, kızının, öğretmenin cinsel organının formasına değdiğini söylediğini, bu durum üzerine kendisinin kızına birtakım sorular sorduğunu, kızının cevaplarından öğretmenin tacizlerini ayrıntılı olarak öğrendiğini, bu nedenle okul müdürlüğüne gittiğini, yine diğer veliler ile il milli eğitim müdürlüğüne şikâyet dilekçesi yazdıklarını, ayrıca çocuk şubeye giderek ifade verdiğini ve şikâyetçi olduğunu,
Katılan …’na ait ifade tutanağından; kızının sınıf arkadaşı olan…’in annesi…’dan taciz iddialarını duyduğunu, bunun üzerine durumu kızına sorduğunu ve kızının da benzer şeyler anlattığını, sanığın yaşananları anlatmaması için kızını tehdit ettiğini, kim olduğunu bilmediği bir velinin şikâyeti üzerine eve polis geldiğini, çocuk şubeye gittiklerini ve ifade verdiklerini, şikâyetçi olduğunu,
Katılan …’e ait ifade tutanağından; kızının sınıf arkadaşı olan…’nın annesi …’ndan taciz iddialarını duyduğunu, bunun üzerine durumu sorduğu kızının da benzer şeyler anlattığını, eve polis geldiğini, çocuk şubeye gittiklerini ve ifade verdiklerini, orada kızını dinleyen psikologların çocukların yalan söylemediğini ifade ettiğini, bunun üzerine diğer veliler ile il milli eğitim müdürlüğüne şikâyet dilekçesi yazdıklarını, şikâyetçi olduğunu,
Katılan …’ya ait ifade tutanağından; sanığın kızına ve diğer sınıf arkadaşlarına tacizde bulunduğunu öğrendiğini, kızının, öğretmeni olan sanığın sevgililer gününde eşine iç çamaşırı aldığını kendisine anlattığını, yaşananlar üzerine çocuk şubeye gittiklerini ve ifade verdiklerini, şikâyetçi olduğunu,
Katılan …..’a ait ifade tutanağından; sanığın, kızını elle taciz etmediğini ancak dudağından öptüğünü, kızının, öğretmeni olan sanığın sevgililer gününde eşine iç çamaşırı aldığını kendisine anlattığını, sanığın yaşananları anlatmaması için kızını tehdit ettiğini, diğer veliler ile il milli eğitim müdürlüğüne şikâyet dilekçesi yazdıklarını, kim olduğunu bilmediği bir velinin şikâyeti üzerine çocuk şubeye gittiklerini ve ifade verdiklerini, orada kızını dinleyen psikologların, çocukların yalan söylemediğini belirttiklerini ve şikâyetçi olduğunu,
Mağdure …’a ait ifade tutanağından; yaşananlardan dolayı okulunun değiştiğini, sanığın kendisine kötü davrandığını, diğer öğrencilere “s.k, p.ç!” dediğini, sanığın kendisini dudaklarından öptüğünü, kucağına oturttuğunu, poposuna elleriyle vurduğunu, eteğinin üzerinden bacaklarını ellediğini, sanığı pipisiyle oynarken gördüğünü, sanığın, sınıfta olanları dışarıda anlatırsa kendisini bir vermekle tehdit ettiğini,
Mağdure …’a ait ifade tutanağından; sanığın, kendisini sınıfta dudağından ve yanağından öptüğünü, bacaklarını ve cinsel organını ellediğini, sanığın kendi cinsel organını formasına sürdüğünü ve bu nedenle eve gidince formasını temizlemek istediğini, başka bir zaman da sanığın pipisini gördüğünü, sanığın, kendisine; “Yanıma gelmeyin, kuduruyorum!” dediğini,
Mağdure …’na ait ifade tutanağından; sanığın, kendisini sınıfta dudağından ve yanağından öptüğünü, bacaklarını ve iç çamaşırının olduğu (tuvaletini yaptığı) yerleri ellediğini,
Mağdure …’e ait ifade tutanağından; sanığın, kendisini sınıfta dudağından ve yanağından öptüğünü, bacaklarını ellediğini ve “Sınıfta olanlar sınıfta kalır!” dediğini,
Mağdure …’ya ait ifade tutanağından; sanığın kendisini sınıfta dudağından öptüğünü, kucağına aldığını ve birlikte sınıfta “uzun uzun p.p.ler” diye şarkı söylediklerini,
Mağdure …’a ait ifade tutanağından; sanığın, kendisini sınıfta dudağından öptüğünü, diğer arkadaşlarının bacaklarını ellediğini gördüğü için kendisini çağırdığında sanığın yanına gitmediğini,
Tanık …’a ait ifade tutanağından; sanığın kimseyi öptüğünü, ellediğini, kucağına oturttuğunu görmediğini, sadece sınıfta “p.p.” dediğini,
Tanık … Berke’ye ait ifade tutanağından; sanığın kimseyi öptüğünü, ellediğini görmediğini, sadece karne dağıtırken kendisini yanağından öptüğünü, sanığın kızları kucağına oturttuğuna tanık olduğunu,
Tanık …’ya ait ifade tutanağından; sanığın, kendisini sınıfta dudağından ve yanağından öptüğünü, ancak poposunu ve diğer yerlerini ellemediğini,
Tanık …’a ait ifade tutanağından; sanığın, kendisini kucağına oturtup yanağından öptüğünü ama dudağından öpmediğini, poposunu ve diğer yerlerini ise ellemediğini,
Tanık …’a ait ifade tutanağından; sanığın başarılı olan öğrencileri yanağından öptüğünü ama dudağından öpmediğini, herhangi bir el hareketi yapmadığını ama arkadaşı…’in, kendi sırasının altından yaptığını gördüğünü, İrem’in sanığa sevgililer gününde eşine ne hediye aldığını sorduğunu, sanığın “Hiçbir şey almadım!” dediğini duyduğunu, sanığın “p.p.” demediğini,
Tanık …’a ait ifade tutanağından; sanığın, kendisini yanağından öptüğünü ama dudağından öpmediğini, poposunu ve diğer yerlerini ellemediğini, öğretmenin “p.p.” demediğini, sevgililer gününde sanığa eşine ne hediye aldığını sorduğunu ve sanığın “Yüzük aldım!” dediğini,
Tanık …’a ait ifade tutanağından; sanığın, kendisini yanağından öptüğünü ama dudağından öpmediğini, bazı kız öğrencileri dizine oturttuğunu gördüğünü, kendisinin ve diğer arkadaşlarının poposunu ve diğer yerlerini ise ellemediğini,
Tanık …’a ait ifade tutanağından; sanığın, kendisini yanağından öptüğünü ama dudağından öpmediğini, bazı kız öğrencileri dizine oturttuğunu gördüğünü, ama bu öğrencilerin sanığın yanına kendilerinin gittiklerini, sanığın “p.p.” demediğini,
Tanık …’a ait ifade tutanağından; sanığın, kendisini yanağından öptüğünü ama dudağından öpmediğini, bazı kız öğrencileri dizine oturttuğunu gördüğünü, ama bu öğrencilerin sanığın yanına kendilerinin gittiklerini, sanığın cinsel organını görmediğini,
Tanık …’e ait ifade tutanağından; sanığın, kendisini ve diğer bazı arkadaşlarını yanaklarından dudaklarına kaydırarak öptüğünü, bir defa kendisini kucağına oturttuğunu ancak poposunu ve diğer yerlerini ellemediğini, başka arkadaşlarının poposunu ve bacaklarını ellediğini ise gördüğünü, sanığın sınıfta “p.p.” dediğini ve bunu tahtaya da yazdığını,
Tanık …’a ait ifade tutanağından; sanığın, kendisini ne yanağından ne de dudağından öptüğünü, poposunu ve diğer yerlerini ellemediğini, yalnızca bir defa …’ı sanığın dizine otururken gördüğünü, sanığın “p.p.” demediğini ama bunu tahtaya yazdığını, daha sonrada hemen sildiğini, sınıftakilerin sanığa sevgililer gününde eşine ne aldığını sorduklarını ancak sanığın cevap vermediğini,
Tanık …’a ait ifade tutanağından; sanığın kızları yanaklarından ve dudaklarından öptüğünü görmediğini, sanığın yalnızca kızları dizine oturttuğunu gördüğünü, yine “Sınıfta konuşulanları evde söylemeyin!” dediğini duyduğunu, sanığın sınıfta “p.p.” dediğini ve bunu tahtaya yazdığını, sevgililer gününde eşine ne aldığının sorulması üzerine sanığın “Gül ve çiçek!” olarak karşılık verdiğini,
Tanık …’a ait ifade tutanağından; sanığın, kendisini yanağından öptüğünü ama dudağından öpmediğini, bazı kız öğrencileri dizine oturttuğunu gördüğünü, sanığın sınıfta “p.p.” dediğini ve bunu tahtaya yazdığını, sanığın “Sınıfta konuşulanları evde söylemeyin, zayıf not veririm!” dediğini duyduğunu,
……’a ait ifade tutanağından; sanıkla aynı okulda öğretmen olduğunu, sanığın kız öğrencileri taciz ettiğini görmediğini ancak kendisini öğrencilerle mesafesini koruması gerektiği yönünde daha önce uyardığını, bu uyarının cinsel tacizle ilgili değil öğrenci öğretmen arasındaki mesafeyle ilgili olduğunu,
……’a ait ifade tutanağından; sanıkla aynı okulda öğretmen olduğunu, sanığı zümre başkanı, ciddi ve ağır başlı birisi olarak bildiğini, cinsel taciz iddialarına ilişkin bilgisinin bulunmadığını,
….e ait ifade tutanağından; sanıkla aynı okulda öğretmen olduğunu, sanığı efendi, ciddi ve ağır başlı birisi olarak bildiğini, cinsel taciz iddialarına ilişkin bilgisinin bulunmadığını, sanığın böyle bir şey yapmış olacağını düşünmediğini,
Burcu İnan’a ait ifade tutanağından; sanıkla aynı okulda öğretmen olduğunu, sanığı ciddi birisi olarak bildiğini, cinsel taciz iddialarına ilişkin bilgisinin bulunmadığını, sanığın böyle bir şey yapmış olacağını düşünmediğini,
……’a ait ifade tutanağından; sanıkla aynı okulda öğretmen olduğunu, kimi zaman sanığın sınıfına kapıyı çalmadan girdiğini ancak hiçbir cinsel tacize tanık olmadığını, cinsel taciz iddialarına ilişkin bilgisinin bulunmadığını, sanığın böyle bir şey yapmış olacağını düşünmediğini,
…….’na ait ifade tutanağından; sanıkla aynı okulda öğretmen olduğunu, sanığı efendi ve ciddi birisi olarak bildiğini, cinsel taciz iddialarına ilişkin bilgisinin bulunmadığını, sanığın böyle bir şey yapmış olacağını düşünmediğini, yaşanan olayı sanıkla konuştuğunu, sanığın perişan olduğunu ve sürekli “Neden?” diye sorarak herhangi bir şeyin yaşanmadığını söylediğini,
…….a ait ifade tutanağından; sanıkla aynı okulda öğretmen olduğunu, sanığı iyi birisi olarak bildiğini, cinsel taciz iddialarına ilişkin bilgisinin bulunmadığını, sanığın böyle bir şey yapmış olacağını düşünmediğini,
Tanık …’a ait ifade tutanağından; sanıkla aynı okulda müdür yardımcısı olduğunu, sanığı efendi, ciddi ve ağır başlı birisi olarak bildiğini, 03.04.2009 tarihinde… isimli velinin gelerek sanığın, kızını ve sınıftaki başka öğrencileri taciz ettiğini bildirdiğini, kendisinin böyle bir şey olamayacağını söyleyerek veliyi ikna ettiğini, velinin kızıyla tekrar görüşmek üzere ayrıldığını, 07.04.2009 tarihinde aynı velinin ve aynı sınıfta kızı olan …’ın birlikte geldiklerini, çocuklarıyla konuştuklarını ve iddialarında ısrarcı olduklarını söylediklerini, bu durumu okul müdürüne intikal ettirdiğini, cinsel taciz iddialarına ilişkin bilgisinin bulunmadığını, sanığın böyle bir şey yapmış olacağını düşünmediğini,
Tanık …’a ait ifade tutanağından; sanıkla aynı okulda müdür yardımcısı olduğunu, sanığı saygılı ve iyi bir insan olarak bildiğini, olayı 09.04.2009 tarihinde okul müdüründen duyduğunu, okul müdürünün üzerine düşeni yaparak olayı araştırdığını ve milli eğitim müdürlüğüne bildirdiğini, cinsel taciz iddialarına ilişkin bilgisinin bulunmadığının, sanığın böyle bir şey yapmış olacağını düşünmediğini,
Tanık …’a ait ifade tutanağından; olayları ilk defa 07.04.2009 tarihinde öğrendiğini, 08.04.2009 tarihinde olayı görüşmek üzere velileri çağırdığını ancak velilerin gelmediğini, 09.04.2009 tarihinde gelen velilerin kendisine cinsel taciz iddialarını bildirdiklerini, bunun üzerine gerekli incelemeyi başlatacağını söylediğini, 10.09.2009 tarihinde sanığı çağırdığını ve konuştuğunu, sanığın iddiaların gerçek olmadığını söylediğini, 13.04.2009 tarihinde konuyu ilçe milli eğitim müdürlüğüne telefonla ve resmî yazı ile bildirdiğini, tedbiren sanığı sınıftan çektiğini, yapabileceği başka bir şey olmadığını,
Sanık …’a ait ifade tutanağından; taciz iddialarını kabul etmediğini, meslek hayatında hiçbir kötü olayın yaşanmadığını, çevrede sevilen bir öğretmen olduğu için velilerin çocuklarını sınıfına özel olarak kaydettirdiğini, 2009 yılının Şubat ayının son haftasında bir veli toplantısı yaptığını, bu toplantıda velilere kızlarının sınıf ve okul içindeki kurallara uymadıklarını, olumsuz davranışlar sergilediklerini, çocuklarını bu konuda uyarmaları gerektiğini söylediğini, özellikle mağdureler … ve …’ın bu tür hareketlerinin artması nedeniyle velileriyle konuşmaya karar verdiğini, …’ın velisini çağırdığını ancak…’in, kendisine annesinin köyde olduğunu söylediğini, ailelerin sert tavrından endişe ettiği için bir süre daha beklemeye karar verdiğini, daha sonra mağdure …’ın velisinin geldiği bir gün…’in notlarının iyi olduğunu ancak yalan söyleme huyu olduğu için notları hak ederek almamış olabileceğini söylediğini, annesine…’in neden yalan söylediğini sorduğunu ancak annesinin “Bilmiyorum.” dediğini, daha sonra 07.04.2009 tarihinde … ve … isimli öğrencilerin velilerinin kendi istekleriyle okula geldiklerini, …’in annesinin kendisine “… bana bir şeyler söylüyor Hocam!” dediğini, kendisinin bu durum üzerine…’in bir gün yazı dersinde masada otururken birden bire “Öğretmenin şeyini gördüm!” diye bağırdığını, sonrasında “Şaka yaptım!” dediğini söylediğini, …’in annesinin ise bu olayı…’in gerçekleştirdiğini bildiğini söylediğini ve kendisinden özür dilediğini, bunu duyunca…’in annesinin ağlamaya başladığını ve özür dilediğini, kendisinin…’in annesine kızının uygunsuz diğer davranışlarını da anlattığını ve kızını okuldan almasını söylediğini, kızlarının uygunsuz ve olumsuz davranışlarını öğrenmeleri nedeniyle velilerin olayları abartarak ve diğer velileri de tehdit ederek kendisi hakkında yalan söylemeye zorladıklarını ancak yalnızca dört veliyi ikna edebildiklerini, suçlamaların hepsinin asılsız olduğunu, kendisine iftira atıldığını, öğrencilerinin her gün kendisini arayıp telefonda ağladıklarını, kendisine “Öğretmenim sizi özlüyoruz!” dediklerini, öğrencilerinin, evine ziyarete geldiklerini, düzgün aile yaşantısı olan bir insan olduğunu, bu olay nedeniyle emekli olduğunu,
Belirttikleri bilgilerine ulaşıldığı,
28.02.2011 tarihinde 6. Adli Tıp İhtisas Kurulunca mağdureler hakkında ayrı ayrı düzenlenen raporlara göre; olay nedeniyle mağdureler…, …, …’nin ruh sağlıklarının etkilendiği ancak bozulmadığı, mağdure…’da ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede herhangi bir psikopatolojik araz tespit edilemediği, mağdureler … ve…’in ise ruh sağlıklarının bozulduğu,
Anlaşılmaktadır.
Mağdure… kollukta; öğretmeni olan sanığın, birinci sınıfta okuma yazmayı öğrendikten sonra kendisini masasına çağırıp kucağına oturttuğunu, bazen bacaklarını bazen bacak aralarındaki ayıp yerlerini ellediğini, sopayla ayıp yerlerine vurduğunu, “Gel kız.” diyerek dudaklarından öptüğünü, sanık bu kez kendisini öptüğünde, bir şey diyemediğini, mağdure…’in ise, sanık tarafından dudağından öpülmesi üzerine, sanığın yüzüne tükürerek “Ne yapıyorsun sapık?” dediğini, sanığa bu yaptıklarını annesine anlatacağını söylemesi üzerine sanığın; “Kız eğer annene anlatırsan, senin karnene 1 veririm! Senin kafanı kırarım! Bu işi sen karıştırıyorsun!” dediğini, sanığın bu eylemleri pasaklı olarak bildikleri kız öğrencilere yapmadığını, en çok inceleme dışı mağdure … isimli öğrenciye yaptığını, sanığın…’nın bacaklarını okşayıp ayıp yerlerini ellediğini, dudaklarından öptüğünü ve yazı yazarken eteğinin altına baktığını, sanığın masasına gittiklerinde kulaklarına eğilip “Siz gelince ben kuduruyorum!” dediğini, ayrıca sınıfta “G.tünüzle her tarafı dağıttınız!” şeklinde sözler söylediğini, 2. sınıftayken sanığın…’yı kucağına aldığını, sandalyesini masaya yaklaştırdığını, masanın üzerindeki örtüyü de üzerine çektiğini, sanığın cinsel organını çıkartıp…’nın elbisesine ve inceleme dışı mağdure …..’e sürttüğünü gördüğünü, sanığın ayrıca külotlu çoraplarından elini sokup ayıp yerlerini ellediğini,
Asliye Ceza Mahkemesinde; sanığın sınıfta otururken cetveli eteklerinin arasına soktuğunu, bir defa kucağına alıp ayıp yerini ellediğini, sanığın bu hareketleri en çok inceleme dışı mağdureler… ve… ile mağdure…’e yaptığını, temizlikçi olan tanık …’in kendilerini sanıktan kurtardığını, tuvalette tanık …’in yanlarında beklediğini, sanığın ayrıca kendilerini “Başkasına söylersen kafanı yerlere vururum! Seni öldürürüm!” şeklinde tehdit ettiğini, sanığın bu hareketlerini hem birinci hem de ikinci sınıfta yaptığını ancak ikinci sınıfta çok fazla yapmadığını, sanığın, kendisini sandalyeye oturtup öperken ayaklarıyla sanığın ayaklarına vurduğunu, sanığın da “Kız üstümü kirlettin!” diyerek öpmeye devam ettiğini, sanığın okuldan atılmasını istediğini, mağdure…’in rüyasında sanık ile öpüştüğünü gördüğünü söylediğini duymadığını,
Ağır Ceza Mahkemesinde önceki beyanlarından farklı olarak; bazen sanığa şaka yapmak maksadıyla masasının altına girdiklerini ve sanık geldiğinde dışarı çıkarak şaka yaptıklarını,
Mağdure … kollukta; öğretmeni olan sanığın, birinci sınıfta okuma yazmayı öğrendikten sonra bazen kendisini masasına çağırdığını bazen de oturdukları sıraya gelerek eteklerini kaldırmak suretiyle bacaklarını okşadığını, sanığın kendilerini kucağına alıp bacaklarını okşayarak dudaklarından öptüğünü ve bu durumu ailelerine söylememeleri hususunda kendilerini tehdit ettiğini, sanığın elinde bulunan cetveli eteklerinin alt tarafından diğer tarafa geçirdiğini, kamışın erkek cinsel organı olduğunu söylediğini ve tahtaya yazdığını, inceleme dışı mağdure…’nın sınıfa kuruyemiş getirdiğini, sanığın kuru yemişten biraz aldığını, bu sırada mağdure…’in kuru yemişten istemesi üzerine sanığın parmakları arasından diğer parmağını çıkarmak suretiyle ayıp hareket yaptığını, sanığın bu cinsel içerikli eylemleri sınıfta bulunan erkek öğrencilere ve bazı kız öğrencilere yapmadığını ancak inceleme dışı mağdureler… ve… ile mağdureler…, …, …, …..ve kendisine yaptığını, bu hususu ikinci sınıfın sömestr tatilinden sonra annesine anlattığını,
Asliye Ceza Mahkemesinde; sanığın, ikinci sınıfta kendisini kucağına alıp dudağından öptüğünü, bacaklarını ellediğini, tecavüz ve kamışın erkek cinsel organı olduğuna ilişkin hususları anlattığını, … ve… isimli öğrencileri masanın üzerine yatırıp öptüğünü ancak kendisini o şekilde öpmediğini, sanığın kuru yemiş olayına ilişkin olarak eliyle yaptığı ayıp hareketi görmediğini, bunu mağdure…’den duyduğunu, sanığın bu yaptıklarını anne ve babasına söyleyemediğini, çünkü sanığın “Bir veririm! Kafanızı duvara vururum!” diyerek kendilerini korkuttuğunu, mağdureler…, … ve inceleme dışı mağdure…’nın bazen okula ruj getirdiklerini, teneffüste ruju sürüp derse girerken sildiklerini, yine… ve…’in, sanığın masasının altına girdiklerini, sanığın ise sopayı bacaklarının arasına sokarak adı geçenleri masanın altından çıkarttığını,
Ağır Ceza Mahkemesinde; sanığın, kendisini masasına çağırdığını ve kucağına alıp dudağından öptüğünü,
Mağdure … kollukta; öğretmeni olan sanığın, birinci sınıfta okuma yazmayı öğrendikten sonra oturduğu masanın yanına kendilerini çağırıp cetvel ile eteklerini açtığını, bacaklarını okşadığını ve dudaklarından öptüğünü, sanığa “Neden böyle yapıyorsunuz?” diye sorduğunda sanığın cevap vermediğini, sanığın “Benim bu yaptıklarımı annenize söylerseniz sizin kafanızı yerden yere vururum!” dediğini, bu nedenle olanları ailesine söyleyemediğini, sanığın, kendisini kucağına oturtup bacaklarını elleyerek dudaklarından öpme eylemini dört kez gerçekleştirdiğini, en çok inceleme dışı mağdure… ve kendisine bu şekilde eylemlerde bulunduğunu, sanığın sınıftaki kız öğrencileri güzel ve çirkin olmak üzere ikiye ayırdığını, erkek öğrencilerin cinsel organı için kamış dediğini ve ayıp el hareketleri yaptığını, bunun dışında kendisine bir şey yapmadığını, çağırdığı zaman yanına gitmediklerinde sanığın kızdığını ve cetvel ile ellerine vurduğunu,
Asliye Ceza Mahkemesinde; bir seferinde kalemini yere düşürdüğünü, eğildiğinde sanığın cinsel organıyla oynadığını gördüğünü, sanığın, iki kez dudağından öpüp bacaklarını ellediğini, bunları inceleme dışı mağdure…’ya da yaptığını, bir seferinde rüyasında sanığı gördüğü için korktuğunu, sanığın kendisini yakaladığını, kucağına aldığını ancak ayıp bir şey yapmadığını, tanık …’i tanımadığını ve ona herhangi bir şey anlatmadığını, inceleme dışı mağdure… ve mağdure …’nin okula parlatıcı getirdiklerini, kendisinin de ruj getirdiğini, teneffüste ruju dudağına sürdüğünü, sanığın sevgililer gününde eşine iç çamaşırı aldığını söylediğini,
Ağır Ceza Mahkemesinde; sanığın, bacaklarını ellediğini, cetvelle eteğini kaldırdığını, bir iki kez de dudağından öptüğünü,
Mağdure … kollukta; öğretmeni olan sanığın, birinci sınıfta okuma yazmayı öğrendikten sonra kendisini masasına çağırıp kucağına oturtarak bazen bacaklarını bazen de ayıp yerlerini ellediğini, kimi zaman da sopa ile ayıp yerlerine vurduğunu, sanığın elindeki sopayı ayıp yerlerine soktuğunu, dudağından öptüğünü ve emdiğini, sanığa karşı gelmeye çalıştığında; “Ben sizin hem anneniz hem de babanızım. Ben her istediğimi yaparım. Bu yaptığım şey ayıp değil!” dediğini, annesinin bu hususları sanıkla konuştuğunu ama sanığın inkâr ettiğini, sanığın, kendisini çağırdığında gitmediğini ancak “Size bir şey göstereceğim.” diyerek kendilerini kandırdığını, sanığın masada otururken cinsel organını çıkarttığını mağdure…’in gördüğünü ve bu durumu kendilerine anlattığını, sanığın, kendisi dâhil en çok inceleme dışı mağdure…’yı ve mağdure…’i yanına çağırıp bacaklarını ve ayıp yerlerini elleyerek öptüğünü,
Asliye Ceza Mahkemesinde; sanığın bu yaptıklarını sınıftaki diğer öğrencilerin de gördüğünü, “Ailenize söylerseniz karnenize bir veririm!” diyerek kendilerini tehdit ettiğini, …., …. ve… isimli öğrencilerin şişe çevirme oyunu oynayıp ayıp laflar söylediklerini, “Birisiyle öpüştün mü? Yattın mı?” şeklinde sorular sorduklarını, sanığın, kendilerini öğretmen masasının üzerine yatırıp öperken sınıftaki bütün öğrencilerin bunu gördüğünü ancak sanıktan korkmalarından dolayı bir şey söyleyemediklerini, sanığın kendilerini dudaklarından öptüğünü, ayrıca dudaklarını emdiğini, …isimli bir öğrenci sınavdan 100 puan alınca sanığın onu öpmediğini, bunun üzerine mağdure…’in sanığa neden Betül’ü öpmediğini sorduğunu, sanığında “O benim tipim değil.” dediğini,
Ağır Ceza Mahkemesinde; sanığın bu eylemleri ders esnasında yaptığını, diğer öğrencilerin, öğretmenin kendilerini masasına çağırdığını gördüğünü ancak tahminine göre masanın örtüsünden dolayı sanığın hareketlerini göremediklerini, gelmek istemedikleri zaman sanığın kendilerini zorla yanına getirdiğini, bu durumu kimseye söylemediğini ancak olayların ortaya çıkması sonucunda annesine anlattığını, sınıftaki bazı öğrencilerin şişe çevirme oyunu oynadıklarını ve birbirlerine ayıp sorular sorduklarını, sanığın kendisini masanın üzerine yatırmadığını ancak oturttuğunu, o zaman külodunun altından vücudunu ellediğini, bazı öğrenci arkadaşlarını ise masanın üzerine yatırıp gıdıkladığını,
Mağdure … kollukta; öğretmeni olan sanığın, birinci sınıfta okuma yazmayı öğrendikten sonra kendisini yanına çağırıp masaya ya da kucağına oturtarak bacaklarını eteklerini kaldırmak suretiyle sevdiğini, dudaklarından öptüğünü, cetvel ya da sopayı ayıp yerlerine sürttüğünü, sanıktan korkmalarından dolayı kimseye bir şey söyleyemediklerini, çünkü sanığın “Bunu ailenize söylerseniz karnelerinize bir veririm!” şeklinde sözler söylediğini, inceleme dışı mağdure…’nın sınıfa kuru yemiş getirdiğini, sanığın bu kuru yemişten biraz aldığını, mağdure…’in de kuru yemişten istemesi üzerine sanığın parmakları arasından diğer parmağını çıkartmak suretiyle ayıp hareket yaptığını, sanığın bazen sınıftaki herkesi dövdüğünü, sadece inceleme dışı mağdureler… ve… ile mağdureler…, …, …, …, …. ve kendisine bu hareketleri yaptığını, sınıftaki erkek öğrenciler ve bazı kız öğrencilere bu şekilde hareketler yapmadığını, onları öpmediğini ve bacaklarını okşamadığını,
Asliye Ceza Mahkemesinde; sanığın kendilerini dudaklarından öptüğünü, masaya yatırıp bacaklarını ellediğini, herkesin içerisinde yaptığı bu eylemleri inceleme dışı mağdure…’ya ve mağdure…’e yaptığını bizzat gördüğünü, utandığı için anne ve babasına bir şey söyleyemediğini, sanığın…. ismini yanlış hecelere ayırdığını böylelikle ayıp bir kelimenin ortaya çıktığını, sanığın cinsel organını görmediğini, sanığın bu olaylardan sonra “Artık kızlar benim yanıma gelmesin! Erkekler gelsin!” dediğini, mağdureler…, … ve incleme dışı mağdure…’nın bazen dersin düzenini bozduklarını, bir iki kez ayıp sözler söylediklerini duyduğunu, inceleme dışı mağdure…’nın okula ruj getirdiğini gördüğünü ancak adı geçenlerin eteklerini açtıklarını görmediğini,
Mahkemede; sanığın yaptıklarını ablası ….a anlattığını ancak ablasının kendisine inanmadığını, sanığın ders esnasında diğer öğrencilerin de göreceği şekilde kendisini birkaç kez kucağına oturttuğunu, bacaklarını elleyip okşadığını, yine cetveli bacak arasına soktuğunu, masanın üzerine yatırarak dudağından öptüğünü, sanığın eylemlerini mağdureler…, …, … ve inceleme dışı mağdure…’ya da yaptığını gördüğünü, mağdureler…, …, … ile inceleme dışı mağdure …’nın sınıfta eteklerini açıp birbirine gösterdiklerini gördüğünü,
Mağdure … kollukta; öğretmeni olan sanığın, birinci sınıfta okuma yazmayı öğrendikten sonra kendisini masasına çağırıp kucağına oturtarak eteklerini kaldırmak suretiyle bacaklarını sevdiğini ve dudaklarından öptüğünü, en çok inceleme dışı mağdure… ile mağdureler…, …, … ve kendisine bu eylemleri yaptığını, korktukları için bu konuyu ailelerine söyleyemediklerini, sanığın söylemeleri durumunda kendilerini döveceğini söylediğini, masaya çağırdığında gitmedikleri takdirde sanığın kalkıp kendilerini masasına götürdüğünü, ayrıca sınıfta kötü kelimeler kullandığını, kamışa erkek cinsel organı dediğini, … ve diğer öğrenciler kucağındayken sanığın kendi cinsel organı için “Şeyimi ellemeyin!” şeklinde sözler söylediğini,
Asliye Ceza Mahkemesinde; sanığın 3-4 kez kendisini dudağından öptüğünü, bacaklarını ellemediğini, ayrıca inceleme dışı mağdure… ile mağdureler… ve…’i de öpüp bacaklarını ellediğini gördüğünü, sanığın cinsel organını görmediğini,
Ağır Ceza Mahkemesinde; sanığın dudaklarından öptüğünü ancak vücudunu ellemediğini, sınıftaki başka öğrencilerin ise bacaklarını ellediğini, bu hususu hiç kimseye söylemediğini, annesinin sorması üzerine sanığın kendisini dudağından öptüğünü ifade ettiğini,
Katılan … aşamalarda; kızı olan mağdure…’nın birkaç gün önce annesine, sanığın, kendisini sınıfta dudağından öptüğünü anlattığını, yine sanığın kız öğrencileri kucağına aldığını, sınıfta cinsel organıyla oynadığını ve kız öğrencilerin bacaklarını ellediğini söylediğini, eşinin bu hususları diğer öğrencilerin ailelerinden de duyduğunu, mağdure ile görüştüğünde sanığın kendisini dudağından öptüğünü söylediğini, şikâyetçi olduğunu,
Katılan … aşamalarda; mağdure…’in kızı olduğunu, bir hafta önce köyde bulunduğu sırada mağdurenin sınıf arkadaşı olan mağdure…’in annesinin, evlerine geldiğini ancak köyde olmasından dolayı görüşemediklerini, 13.04.2009 tarihinde…’in annesi katılan … ile okul bahçesinde karşılaştıklarını, ….nın kendisine kızı olan…’in bir hafta kadar önce okuldan eve ağlayarak geldiğini ve üzerindeki formasını yıkamasını istediğini, nedenini sorduğunda kızının sanığın cinsel organını formasına değdirdiğini anlattığını, ayrıca sanığın diğer kız öğrencilerin dudaklarından öptüğünü, cinsel organlarına dokunduğunu söylediğini anlatması üzerine sınıfa girerek kızına olayı sorduğunu, kızının ağlayarak “Evet anne!” dediğini, ne yaptığını sorduğunda sanığın kendisini öğretmen masasına çağırarak kucağına oturttuğunu, elbisesinin üzerinden cinsel organını poposuna sürttüğünü, yine elinde bulundurduğu kalınca bir çubuk ile cinsel organına dokunduğunu söylediğini, sanıktan şikâyetçi olduğunu,
Katılan … Soysal aşamalarda; 15 gün kadar önce kızı olan mağdure…’in okuldan eve geldiğinde “Anne formamı yıkar mısın?” dediğini, sebebini sorduğunda mağdurenin; “Anne sınıf öğretmenimiz …’ın cinsel organı benim formama dokundu. Bu nedenle yıkatmak istiyorum.” dediğini, tekrar sorduğunda mağdurenin “Anne öğretmen masasında öğretmen beni kucağına oturttu. O sırada cinsel organı da dışarıdaymış, cinsel organının formama dokundurdu!” şeklinde cevap verdiğini, mağdurenin eve ağlayarak geldiğini, ertesi gün okul müdür yardımcısı tanık … ile bu hususu paylaştığını, tanık …’ın “Sen tek kişisin. Tek kişinin karalamasıyla böyle bir soruşturma yapılmaz. Sen diğer velilerle görüş. Onlarla görüştükten sonra onların çocuklarına da böyle bir hareket yapılmış mı yapılmamış mı onları da öğren, ondan sonra bana tekrar gel!” dediğini, kendisinin bunun üzerine …’a “Müdür Bey’e söylemeyin belki benim kızım bu konuyu abartmış olabilir veya yanlış algılamış olabilir. Detayı öğrenelim, ondan sonra ben sizin yanınıza tekrar gelirim.” dediğini, kızının arkadaşı olan mağdure…’in annesine bu konuyu anlattığını, bunun üzerine annesinin konuyu mağdure…’e sorduğunu, mağdure…’in ilk önce korkarak bir şey anlatmadığını ancak annesinin sıkıştırması üzerine sanığın sınıfta kız öğrencilerin bacaklarını ve bacak aralarını ellediğini, dudaklarından öptüğünü, cinsel içerikli konular hakkında bilgilendirme yaptığını söylediğini, aynı gün…’in annesi ile birlikte mağdure…’nın evine gittiklerini ve…’nın annesi ile görüştüklerini, …’nın da annesine bu hususları anlattığını öğrendiklerini, sanıktan şikâyetçi olduğunu,
Katılan … aşamalarda; 4-5 gün önce kızı olan mağdure…’nın sınıf arkadaşı olan mağdure…’in annesi katılan …’nın evlerine geldiğini, sanığın, …’in dudaklarından öptüğünü, cinsel organını ellediğini, kucağına oturttuğunu söylediğini ve…’nın bu hususlardan haberi olup olmadığını kendisine sorduğunu, bunun üzerine kızı olan…’ya bu hususu sorduğunu, …’nın “Anne, öğretmen … sınıfta kızlara karşı olumsuz hareketler yapıyor! Ben okula gitmek istemiyorum! Hatta benim de saçımdan tutup dudaklarımdan öptü! Bacaklarımı okşar gibi elledi! Bir iki kez cinsel organımı eteğimin altından, külotlu çorabın üzerinden elledi!” dediğini, bunun üzerine…’ya, olanları önceden neden söylemediği hususunda kızdığını, …’nın da evde anlatmaları durumunda sanığın karnelerine bir vereceği konusunda kendilerini tehdit ettiğini söylediğini, yine sanığın kamışı erkek cinsel organı olarak anlattığını kızı olan…’dan duyduğunu, şikâyetçi olduğunu,
Katılan … aşamalarda; mağdure …’nın, kızı olduğunu, kızının, ablasına sanığın bacak aralarını ellediğini söylediğini ancak ablasının mağdureye inanmayarak geçiştirdiğini ve olayı kendisine anlatmadıklarını, mağdurenin sevgililer gününde babasının iç çamaşırı alıp almadığını sorduğunu, bunun üzerine kendisinin mağdureye yaşının küçük olduğunu, iç çamaşırı konusunun nereden çıktığını sorduğunu, mağdureninde sanığın sınıfta anlattığını, eşine sevgililer gününde külot ve sütyen aldığını söylediğini anlatması üzerine mağdureye “Ayıp şeyler.” diyerek konuyu kapattığını, birkaç gün önce mağdurenin sınıf arkadaşı…’nın annesinin, sanığın kız öğrencilerin cinsel organlarını ellediğini, kucağına oturttuğunu ve dudaklarından öptüğünü söylediğini, bunun üzerine kızına bu hususu sorduğunu, kızının, sanığın kendisini içine çeker gibi dudaklarından öptüğünü söylediğini, sanıktan şikâyetçi olduğunu,
Katılan … aşamalarda; mağdure …’nin kızı olduğunu, bir hafta kadar önce mağdurenin sınıf arkadaşı…’nın annesinin evlerine geldiğini ve sanığın sınıftaki kız öğrencilerin dudaklarından öptüğünü, bacaklarını ve bacak aralarını ellediğini, cetvelle kız öğrencilerin bacak aralarına dokunduğunu anlattığını, hatta sanığın …’ye de bu eylemleri gerçekleştirdiğini söylediğini, bu hususları sorduğu mağdurenin “Anne, öğretmen benim de dudağımdan öptü! Hatta bacaklarımı okşar gibi eliyle elledi!” dediğini, “Bugüne kadar niye söylemedin?” diye sorduğu mağdurenin, sanığın kendilerine sınıfta olanın sınıfta kalacağını ve evdekilere söylenmemesi gerektiğini söylediğini, şikâyetçi olduğunu,
Tanık … Mahkemede; kızı olan tanık Aleyna’nın sanığın öğrencisi olduğunu, kızının da sanığın zaman zaman kendisini öptüğünü, bazı yerlerini ellediğini söylediğini ancak o tarihte hamile olmasından dolayı bununla ilgilenemediklerini, yine sanığın, öperken vakum gibi çekerek sert bir şekilde öptüğünü, kamışlar şarkısını söylediğinde sınıftaki öğrencilere kamışın erkeğin cinsel organı olduğunu söylediğini, vücuttaki organları gösterirken onları masanın üzerine yatırıp ellerini vücutlarında gezdirerek organa değmek suretiyle gösterdiğini, Selami ismini ayıp anlama gelecek yanlış bir biçimde hecelerine ayırdığını kızından duyduğunu, ayrıca kendisinin bir defasında okula gittiğinde sınıfın kapısını açıp girdiği sırada sanığın kucağında bir kız öğrenci olduğunu ve kendisinin girdiğini görünce hemen kucağından o öğrenciyi silkeleyip attığına tanık olduğunu o tarihte bu olaya bir anlam veremediğini,
Tanık … Mahkemede; öğretmeni olan sanığın sınıfta arkadaşlarını sık sık yanaklarından öptüğünü, hatta sınıf arkadaşı olan…..i, yanağını kaçırınca dudağından öptüğünü, sanığın bazen kendisini de öptüğünü, sanığın inceleme dışı mağdure… ile mağdureler… ve…’i masaya yatırıp vücutlarının çeşitli yerlerini ellediğini, elindeki cetvel ile şaka mahiyetinde vurur gibi yaptığını, sanığın kendisine bu şekilde davranmadığını ancak…’in bacak arasına cetveli soktuğunu gördüğünü, sanığın öperken içine çekerek öptüğünü, ayrıca sanığın cinsel organını, pantolonu üzerinden kendisine ellettirdiğini, sanığın bir defasında… isimli öğrenciden eteğini kaldırmasını istediğini, kendisi veya… tarafından okula ruj getirilmediğini,
Tanık … Mahkemede; öğretmeni olan sanığın, sınıftaki kız öğrencileri öpmediğini ve vücutlarını ellemediğini, annesi ve bazı velilerin o şekilde ifade vermesi konusunda kendisini zorlamalarından dolayı söz konusu beyanlarda bulunduğunu, sanığın kız öğrencilerin bacak arasına cetvel sokmadığını ve kamışa erkek cinsel organı demesi olayını hatırlamadığını,
Tanık … Mahkemede; öğretmeni olan sanığın, sınıftaki öğrencileri normal şekilde sevdiğini, bunun dışında sanığın farklı bir hareketine şahit olmadığını, sanığın bazen şakalar yaptığını ve öğrencilerin başlarını okşadığını, idari soruşturmada müfettişlere verdiği ifadesinde sanığın cetveli kız öğrencilerin bacak arasına sürttüğüne ilişkin beyanda bulunmuş ise de ifade verirken dilinin sürçtüğünü, aslında “Yapmadı!” demek istediğini, ayrıca sanığın ders esnasında kız öğrencileri masaya yatırıp vücutlarını ellemediğini,
Tanık … Mahkemede; öğretmeni olan sanığın, kendisini bir kez yanağından öpeceği esnada dudağını kaydırarak dudağından öptüğünü, sanığın bazı kız öğrencileri masasına yatırdığını ancak bir şey yapmadığını, kamış kelimesini erkek cinsel organı olarak açıkladığını, erkek öğrencilerin sanığın kız öğrencilerle daha fazla ilgilenmesinden rahatsız olduğunu, sanığın kız öğrencileri kucağına oturttuğunu ancak vücutlarını ellediğini görmediğini, idari soruşturmada müfettişe verdiği ifadesinin doğru olduğunu, sanığın kucağına oturttuğu mağdure… ve inceleme dışı mağdure…’nın bacaklarını ellediğini gördüğünü,
Tanık … Mahkemede: tanık…..in annesi olduğunu, kızının olay ortaya çıkmadan önce kendisine bir şey söylemediğini ancak olayın ortaya çıkmasıyla sanığın, kendisini yanağından öperken dudağını dudağına doğru kaydırıp öptüğünü söylediğini,
Tanık … Mahkemede; öğretmeni olan sanığın, kız öğrencileri öpme, elleme, okşama şeklinde bir eyleminin olmadığını, idari soruşturmada müfettişlere verdiği ifadesinde sanığın kız öğrencileri dudağından öptüğünü beyan etmiş ise de ifade verirken dilinin sürçtüğünü, sanığın kız öğrencileri yanaklarından öptüğünü,
Tanık … Mahkemede; öğretmeni olan sanığın, atılı eylemleri gerçekleştirmediğini, mağdureler… ve…’in okula ruj getirdiklerini ve sürdüklerini, sanığın kızdığını ancak bir şey yapmadığını,
Tanık … Mahkemede; öğretmeni olan sanığın, üzerine atılı eylemleri gerçekleştirdiğine şahit olmadığını, mağdure…’in kendi eteğini kaldırıp sınıftaki öğrencilere gösterdiğini, mağdure…, sanığın fermuarının açık olduğunu söylediğinde kendisinin oturduğu yerden sanığın bacaklarının gözükmediğini ancak mağdure…’in bu sözü üzerine sanığın ayağa kalkarak “Bakın ben bir şey yapmıyorum!” dediğini, gerçekten sanığın bir şey yapmadığını, ayrıca dudağına ruj sürerek derse girdiğinde sanığın…’i sözlü olarak uyardığını,
Tanık … Mahkemede; sanığın öğretmenlik yaptığı okulda müdür yardımcısı olarak görev yaptığını, mağdure…’in annesi olan katılan …’nın yanına gelerek olayı anlattığını, sanığa ilişkin daha önce böyle bir şikâyetin olmadığını,
Tanık … Mahkemede; sanığın öğretmenlik yaptığı okulda müdür olarak görev yaptığını, diğer öğretmenlere olduğu gibi sanık için de çocuklarını okutması anlamında kendilerine talepler geldiğini, her ne kadar görevsiz mahkemede sanık hakkında daha önce de ilgili olaya benzer bir şikâyet geldiğini söylemiş ise de şu an böyle bir olayı hatırlamadığını,
Tanık … Mahkemede; öğretmeni olan sanığın, gerek kendisine gerekse diğer öğrencilere kötü bir eyleminin olmadığını, erkek ve kız öğrencileri tebrik etmek maksadıyla kucağına aldığını ve başlarını okşadığını, mağdure…’in sanık onu çağırmadan sanığın yanına giderek onu çok özlediğini söyleyip öptüğünü gördüğünü, mağdure…’in bir seferinde cinsel organını kendisine göstermeye çalıştığını,
Tanık … Mahkemede; öğretmeni olan sanığın, kendilerini yanaklarından öptüğünü, başkaca bir şey yapmadığını, mağdure…’in okula ruj getirip sürmesine sanığın sözlü olarak kızdığını, bazı öğrencilerin şişe çevirme isimli oyunu oynadıklarını ve sanığın bunu duyduğunda “Oynayın ama sakıncalı şeyler sormayın!” dediğini,
Tanık … Mahkemede; öğretmeni olan sanığın, kız öğrencilere karşı kötü bir eylemini görmediğini, sanığın bir şeyi doğru yapan öğrencileri tebrik etmek maksadıyla yanaklarından öptüğünü,
Tanık … Mahkemede: öğretmeni olan sanığın, sınıftaki kız öğrencilerine yönelik kötü bir hareketini görmediğini ancak mağdureler… ve…’in sanık dışarıdayken sanığın masasının altına saklanıp sanık gelince onu sopayla dürttüklerini, sanığın ise bunun üzerine onlara kızdığını, sanığın soruları doğru cevapladıklarında öğrencileri tebrik edip yanaklarından öptüğünü, mağdureler…, … ve… ile tanık…’nın sınıfta birbirlerinin eteğini açma oyunu oynadıklarını, yine şişe çevirmece adlı oyunu oynayarak birbirlerine “Biriyle çıktın mı?” şeklinde sorular sorduklarını, sanığın bunlar yaşanırken sınıfta olmadığını,
Tanık …Mahkemede; öğretmeni olan sanığın, öğrencilere karşı kötü bir eylemini görmediğini, ayrıca sınıftaki kız öğrencilerin birbirlerine eteklerini açtıklarına da şahit olmadığını,
Tanık … aşamalarda; sanığın öğretmenlik yaptığı okulda müdür yardımcısı olarak görev yaptığını, sanığın böyle bir eylemi gerçekleştirdiğine inanmadığını, tanıklar…, …, …, … ve … ile görüştüğünde öğrencilerin sanığa iftira attıklarını söylediklerini, yine bu hususu diğer öğrencilerin de doğruladıklarını, mağdure… ve… hakkında etek kaldırma oyunu nedeniyle kendilerine kötü örnek olduklarına ilişkin diğer öğrencilerden şikâyet geldiğini,
Tanık … Mahkemede: öğretmeni olan sanığın, sınıftaki kız öğrencilere karşı kötü bir davranışta bulunduğunu görmediğini,
Tanık … Mahkemede; öğretmeni olan sanığın, sınıftaki kız öğrencilere yönelik herhangi bir kötü eylemini görmediğini, mağdureler… ve…’in içinde bulunduğu birkaç kız öğrencinin birbirlerine eteklerini açıp gösterdiklerini gördüğünü, terbiyesiz laflar söylediklerini, sanığın okula gelerek tayininin çıktığını ve okuldan ayrılacağını söylemesi üzerine tanıklar…, … ve mağdure …’nin de ağladığını, sanığın okuldan ayrılmasını istemediklerini,
İfade etmişlerdir.
Sanık … kollukta; 26 yıldır öğretmenlik mesleğini icra ettiğini, 15 yıldır söz konusu okulda görev yaptığını, bugüne kadar böyle bir suçlamayla karşılaşmadığını, 14.04.2009 tarihinde veli toplantısı yaptığını, velilerin çocuklarına kötü örnek oldukları gerekçesiyle mağdure… ve… isimli öğrencilerden şikâyetçi olduklarını, İrem ve…’in terbiyesiz hareketler yaptıklarını söylediklerini, keza… ve…’in öğretmen masasının altına girdiklerini, onları zorla çıkarttığını, İrem’in, kendisini rüyasında gördüğünü ve rüyasında hiç olmadık şeyler yaptıklarını diğer öğrencilere söylediğini duyduğunu, İrem ve…’in sınıfta küfürlü konuştuklarını ve bu kötü davranışlarını da diğer öğrenciler …, …, …, … ve….’ün de gördüklerini, hakkında şikâyette bulunan öğrencilerini kendi çocuklarıymış gibi sevdiğini, kucağına alıp öptüğünü, öğrencilerini kendi çocuklarından ayırmadığını, mağdure…’in ailesinin başka bir okula yakın bir adrese taşındıklarını, İrem’in kötü davranışları nedeniyle annesine onu eve yakın bir okula göndermesinin daha doğru olacağını söylediğini, bunun üzerine annesinin, İrem’in kaydını aldırdığını, sonrasında da bu iddiaların ortaya atıldığını, mağdure… ve annesi olan katılan …’nin diğer öğrenci ve velileri etkilediklerini, böylelikle hakkında hakkında asılsız suçlamalarda bulunduklarını, kendisinin geçen yıl emekli olacağını ancak velilerin isteği üzerine emekli olmaktan vazgeçtiğini, derste kamış konusunun geçtiğini, bazı erkek öğrencilerin gülmesi üzerine yanlış anlaşılmaları engellemek adına kamışın sazlıkta yetişen bir bitki olması açıklamasının yanında ayrıca bazı bölgelerde erkek cinsel organı anlamına da geldiğini söylediğini, suçlamaları kabul etmediğini, öğrencilerini kucağına alıp sevmesinin çocukları aşırı sevmesinden kaynaklandığını,
Mahkemede; suçlamaları kabul etmediğini, mağdureler… ve…’in terbiyesiz ve yalancı çocuklar olduğunu, bundan kaynaklı asılsız suçlamalarda bulunduklarını, görevsiz mahkemede yapılan duruşma sonrasında kendisinin mağdure… hakkındaki gerçekleri açıklaması üzerine mağdure…’in annesi katılan …’nin “Madem sen böyle her şeyi ortaya döktün, seni süründüreceğiz!” dediğini,
Savunmuştur.
V. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat ve Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Hukuki Açıklamalar
Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; suçsuzluk ya da masumiyet karinesi olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede in dubio pro reo olarak ifade edilen şüpheden sanık yararlanır ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi hâlinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı göz ardı edilerek ulaşılan kanaate ya da herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkân vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.

B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Katılan mağdurelerin aşamalarda özetle; öğretmenleri olan sanığın, sınıf içerisinde kendilerine yönelik cinsel eylemlerde bulunduğunu, bu kapsamda kendilerini kucağına alıp dudaklarından öptüğünü, cetvel ile eteklerini açıp bacaklarına baktığını, ayıp sözler söylediğini ve bu yaşananları başkalarına söylemeleri durumunda kendilerini, karnelerine zayıf not vermekle tehdit ettiğini ileri sürdükleri sanığın ise aşamalarda; suçlamaları kabul etmediğini, öğrencileri olan katılan mağdureleri kendi çocuklarıymış gibi sevdiğini, bu nedenle onları kucağına alıp öptüğünü ancak kötü bir amacının olmadığını savunduğu anlaşılmaktadır.
Sanığın istikrarlı olarak suçlamayı kabul etmemesi, katılan mağdurelerin, sanığın tüm eylemlerini sınıf içerisinde ve diğer öğrencilerin yanında gerçekleştiği iddialarına karşılık sınıftaki öğrencilerin önemli bir çoğunluğunun olayların gerçekleşmediği yönünde ve sanık lehine beyanda bulunmaları, katılan mağdurelerin, sanığın eylemlerine maruz kaldıklarını iddia ettikleri öğrencilerin dahi söz konusu iddiaları doğrulamamaları, sanığın, katılan mağdureleri kendi çocuklarıymış gibi sevdiği ve kucağına alıp öptüğü ancak kötü bir amacının olmadığı yönündeki savunması kapsamında bu davranışlarının yaşı küçük katılan mağdureler tarafından yanlış anlaşılma ihtimalinin olması ve sanığın eylemlerini cinsel amaçla gerçekleştirdiği yönünde katılan mağdurelerin soyut beyanları haricinde dosyada delil bulunmaması nedeniyle isnat olunan eylemlerin sanık tarafından işlendiği hususunun şüphede kalması ve bu şüphenin de sanık lehine yorumlanması gerektiği hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın katılan mağdurelere yönelik eylemlerinin sabit olmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan iki Ceza Genel Kurulu Üyesi; sanığın katılan mağdureler yönelik eylemlerinin sabit olduğu düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.04.2023 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.