Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2017/957 E. 2018/579 K. 27.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/957
KARAR NO : 2018/579
KARAR TARİHİ : 27.11.2018

Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 13. Ceza Dairesi
Mahkemesi : İZMİR 3. Çocuk
Sayısı : 650-55

Nitelikli hırsızlık suçundan sanık …’ın TCK’nın 142/1-b, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İzmir 3. Çocuk Mahkemesince verilen 25.04.2012 tarihli ve 469-304 sayılı hükmün, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 13. Ceza Dairesince 17.06.2014 tarih ve 36126-21438 sayı ile;
“…Sanığın, temyiz dışı sanık Sinan Şimşek ile iştirak iradesi içinde eylemi gerçekleştirerek, suça konu iş yerinden toplam değeri 50 TL olan iki adet tişört ve bir adet şapkayı çaldığı, buna göre, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibarıyla ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK’nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
İzmir 3. Çocuk Mahkemesi ise 04.02.2015 tarih ve 650-55 sayı ile;
“…Suça sürüklenen çocuk ve yanındaki şahısların hırsızlık yapma konusunda anlaşıp Yargıtay bozma ilamından sonra dosya içerisine bırakılan İzmir 4. Çocuk Mahkemesinin 2011/479 esas sayılı dava dosyasındaki mağazadan 470 TL değerinde; İzmir 5. Çocuk Mahkemesinin 2011/709 esas sayılı dava dosyasındaki mağazadan 123 TL değerinde; İzmir 3. Çocuk Mahkemesinin 2011/731 esas sayılı dava dosyasında bulunan mağazadan 39,90 TL olmak üzere toplam 682,90 TL değerinde eşyaları çalmalarından sonra yakalanmış olmaları dikkate alındığında suça sürüklenen çocukların şikâyetçinin sorumluluğunda bulunan mağazada yakalamadan çalabilecekleri kadar eşyayı almış olmaları dikkate alındığında lehlerine TCK’nın 145/1 maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı” şeklindeki gerekçe ile bozmaya direnerek önceki hüküm gibi sanığın mahkûmiyetine karar vermiştir.
Bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.04.2015 tarihli ve 106419 sayılı “onama” istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca 14.12.2016 tarih ve 386-1286 sayı ile; 6763 sayılı Kanun’un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 13. Ceza Dairesince 05.07.2017 tarih ve 285-8052 sayı ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır. TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme dışı sanık Baran Akdemir hakkında beraat; inceleme dışı sanık Sinan Şimşek hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş; sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan adli para cezasına ilişkin mahkûmiyet hükmü Yerel Mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmek suretiyle kesinleşmiş olup direnmenin ve temyizin kapsamına göre inceleme sanık … hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında TCK’nın 145. maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, Yerel Mahkemenin direnme hükmüne konu kararının “yeni hüküm” niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçelerle veya sonradan yürürlüğe girip lehe hükümler içermekle uygulanması gereken yeni kanun normlarına dayanarak hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, direnme kararı olmayıp, yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi hâlinde ise incelemenin Yargıtayın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanığın nitelikli hırsızlık suçundan mahkûmiyetine ilişkin ilk hükmün, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece; sanık hakkında TCK’nın 145. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulduğu, bozmadan sonra yapılan yargılama sırasında Yerel Mahkemece, sanığın aynı yöntemle işlediği başka hırsızlık suçlarına ilişkin dava dosyalarının getirtilerek incelemeye konu dosya içine alındığı ve yapılan değerlendirme sonucunda, getirtilen dosyalar kapsamında sanığın başka mağazalardan daha yüksek değerde eşya çaldığı belirtilmek suretiyle “Sanığın, şikâyetçinin sorumluluğunda bulunan mağazada yakalanmadan çalabileceği kadar eşyayı almış olması dikkate alındığında lehine TCK’nın 145/1 maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı” şeklindeki bozma sonrasında toplanan yeni delillere dayanılarak ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeyle önceki hükümde olduğu gibi sanığın mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, ilk hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeyle hüküm kurulmuş olması nedeniyle yeni hüküm niteliğindedir. Bu yeni hükmün doğrudan Ceza Genel Kurulunca incelenmesi mümkün olmadığından, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
İzmir 3. Çocuk Mahkemesince verilen 04.02.2015 tarihli ve 650-55 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 27.11.2018 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.