Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2017/884 E. 2017/463 K. 07.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/884
KARAR NO : 2017/463
KARAR TARİHİ : 07.11.2017

Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 14. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 21.06.2016
Sayısı : 499-283
Çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun suçlarından sanık …’in yapılan yargılaması sonucunda, TCK’nun 103/1-1. cümle, 62 ve 53. maddeleri gereğince 8 yıl 4 ay; TCK’nun 109/1, 109/3-f, 109/5, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 21.06.2016 gün ve 499-283 sayılı hükümlerin, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 14. Ceza Dairesince 30.01.2017 gün, 12585-353 sayı ve oyçokluğu ile; çocuğun cinsel istismarı suçu bakımından onanmasına, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından ise;
“Oluş ve kabule göre; buluşmak üzere kararlaştırılan yerde yanına gelen sanığı gören mağdurenin, kendi yaşlarında biriyle tanışacağını düşünmesi nedeniyle şaşırdığı, bu nedenle sanığın arabaya binmesi yönündeki teklifini reddetmesi üzerine sanığın, mağdurenin daha önce kendisine gönderdiği fotoğrafları hatırlatarak tehditle arabaya binmesini sağlayıp mısır tarlalarının bulunduğu yere götürdüğü olayda, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun tehditle işlendiği gerekçede de kabul edildiği halde uygulamanın 5237 sayılı TCK’nın 109/2. maddesi yerine 109/1. maddesi ile yapılması suretiyle çelişkili hüküm kurulması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiş,
Daire Üyesi M. Can Korkarer; “İnternet üzerinden sanıkla tanışan mağdure, sanığın kullandığı hesabın sahte olduğunu ve hesaptaki bilgilerin doğru olmadığını anlamasına rağmen sanıkla buluşmaya gitmiş, sanıkla buluştuklarında sanığın yaşlı olduğunu görmesine ve anlamasına rağmen sanığın aracına binmiştir. Mağdure sıcağı sıcağına alınan beyanında ‘beni ikna etti, bu nedenle araca bindim’ demiş, ancak sonraki beyanında sanığın ‘fotoğraflarını gösteririm’ tehdidi nedeniyle arabaya binmek zorunda kaldığını beyan etmiştir. Oysa sanıkta, mağdurenin çıplak resimleri bulunduğuna dair mağdure beyanı dışında delil yoktur. Mağdurenin doğrudan şikayeti yoktur, olayı anlattığı arkadaşının ihbarı üzerine başlayan soruşturmada beyanı alınırken şikayetini açıklamıştır. Bu kapsamda zorunlu beyanda bulunmuş, olayı başkasının ve ailesinin öğrenmesi üzerine zor durumda kalmıştır. İlk beyanıyla sonraki beyanları arasında bu yüzden çelişki vardır. Bu şartlarda mağdureden rızasıyla eylemi gerçekleştirdiğini söylemesi beklenemez. Dosya içerisinde mesaj içerikleri de mağdurenin rızası bulunup bulunmadığı hususunda şüphe oluşturmaktadır. Tüm bu nedenler ve sanık savunması kapsamında eylemin tehditle gerçekleştirdiğine dair yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, bu nedenle sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum” düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 24.03.2017 gün ve 369145 sayı ile;
“Sanık …’in profil adı ‘….’ olan ve profil fotoğrafında yirmili yaşlarda erkek bir şahsın fotoğrafı bulunan facebook hesabı üzerinden mağdure …’nün kullanmakta olduğu ‘Bahargülü Cennet’ adlı facebook hesabına 2015 yılının başlarında arkadaşlık isteği gönderdiği, mağdurenin bu arkadaşlık isteğini kabul ettiği ve sanığın profil fotoğrafındaki kişi olduğunu düşünerek sanık ile muhabbet etmeye başladığı, yaklaşık bir ay sonra mağdure ile sanığın arasındaki muhabbetin duygusal anlam kazandığı ve bunun üzerine mağdure ve sanığın birbirlerine telefon numaralarını verdikleri, ilerleyen zaman diliminde sanık ile mağdurenin muhabbetinin facebook yazışmaları ve telefon görüşmeleri olarak devam ettiği ve mağdure ile sanık arasında gerçekleşen görüşmelerin cinselliğe dayalı olduğu, konuşmalarda samimiyetin ilerlemesi sebebiyle sanığın mağdureden çıplak fotoğrafını göndermesini istediği, mağdurenin sanığa önce normal fotoğraflarını yolladığı daha sonra ise iç çamaşırlı ve çamaşırsız olmak üzere fotoğraflar yolladığı, sanığın ise mağdurenin gönderdiği bu fotoğraflara karşılık yüzünü göstermeyen cinsel organının göründüğü fotoğrafları mağdureye gönderdiği, sanık …’in 30.04.2015 tarihinde mağdure …’ne buluşma teklif ettiği, sanığın mağdureye buluşmadan önce isminin Hikmet olduğunu ve profil fotoğrafının kendisine ait olmadığını söylediği, fakat mağdurenin sanığı uzun süren muhabbet nedeniyle merak edip görmek istediği, bu nedenle mağdurenin sanığın Kadirli ilçesi Cumhuriyet Lisesi öğrenci yurdu önünde buluşma teklifini kabul ederek buluşma yerine giderek sanığı beklemeye başladığı, akabinde mağdurenin yanında içerisinde 35-40 yaşlarında erkek bir şahsın bulunduğu beyaz renkli otomobilin durduğu ve bu şahsın mağdureye kendisini Hikmet olarak tanıttığı, sanığın mağdureye arabaya binmesini söylediği, mağdurenin bu teklifi reddetmesi üzerine sanığın mağdureye facebook üzerinden kendisine gönderdiği fotoğraflarını hatırlatarak mağdureyi arabaya binmeye ikna ettiği, ve sanık …’in mağdure …’nü Osmaniye istikametinde mısır tarlalarının bulunduğu yere götürdüğü, burada sanığın mağdurenin elbiselerini çıkararak göğüslerini öpmeye başladığı akabinde mağdureyi arabanın arka kısmına sırt üstü yatırdığı ve mağdurenin cinsel organını yaladığı, sanığın kendi cinsel organını çıkararak mağdurenin cinsel organına değdirdiği fakat mağdurenin vucuduna organ sokmadığı, bir müddet sonra sanığın boşaldığı, mağdurenin araç içerisnde gördüğü bıçakla sanığın kendisine zarar verebileceğini düşündüğü için sanığa direnemediğinin iddia ve kabul edildiği olayda, mağdure …’nün olay günü sanıkla buluştuğu, sanığın kullandığı araca bindiği, sanıkla birlikte tenha bir yere gittiği ve orada sanığın mağdureyi aracın arka koltuğuna yatırıp elbiselerini çıkararak göğüslerini öpmeye başladığı, mağdurenin cinsel organını yaladığı, sanığın kendi cinsel organını çıkararak mağdurenin cinsel organına değdirdiği ancak sokmadığında akabinde boşaldıktan sonra da araçla mağdureyi aldığı yere bıraktığı konusunda Yüksek Daire ile Başsavcılığımız arasında uyuşmazlık yoktur.
Uyuşmazlık konusu sanığın mağdureyi araca binmeye ikna etmesinde ve mağdureye karşı gerçekleştirdiği cinsel davranışlarda mağdurenin rızasının bulunup bulunmadığı, rıza var ise bu rızanın cebir tehdit ya da hile ile elde edilip edilmediğine ilişkindir.
Olayın görgü tanığı yoktur. Olaya ilişkin olarak yaptığı savunmalarda mağdure ile yaptığı yazışmaları ve mağdure ile buluştuğunun kabul eden sanık, mağdureye karşı cinsel istismarda bulunmadığın, onu cinsel davranışlarına rıza göstermesi ve kendisi ile birlikte gelmesi konusunda tehdit etmediğinin ileri sürmüştür.
Mağdure …, 04.06.2015 günü kollukta, 05.06.2015 günü Kadirli Cumhuriyet savcılığında ve kovuşturma aşmasında mahkeme huzurunda 31.03.2016 günlü oturumda olayla ilgili anlatımlarda bulunmuştur.
Bu anlatımlar irdelendiğinde; mağdurenin tüm anlatımlarında sanığın facebook sosyal paylaşım sitesinde …. adı ve başkasına ait fotoğrafla oluşturduğu profilin aslında sahte olduğunu, olaydan bir gün önce sanığın kendisine söylediğini, buna rağmen buluşmaya gittiğini beyan ettiği, 04.06.2015 günlü kolluk ifadesinde sanığın kendisini ‘gel şöyle dolaşırız’ diyerek ikna ettiğini, bu şekilde sanığın aracına bindiğini, 05.06.2015 günün Cumhuriyet savcısına verdiği ifadede ise ‘bana gel şöyle dolaşırız, bende fotoğrafların var, onları facebookta paylaşırım diyerek’ ikna ettiğini ileri sürdüğü, kolluktaki anlatımında ise sanığa gönderdiği fotoğrafların ifşasına dair tehdidin sanığın, eylemlerini tamamladıktan sonra ona yaptığı şeyleri başkasına söylememesine yönelik yapıldığının ileri sürdüğü, araçta gördüğünü söylediği bıçağın sanık tarafından mağdureye karşı tehdit amaçlı veya başka bir nedenle hiç kullanılmadığının da mağdurenin anlatımları ile sabit olduğu, mağdurenin bu bıçağın kendisine karşı kullanılacağına dair düşüncelerinin kuruntudan ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Mağdurenin duruşmada ayrıntılı bir beyanı alınmamıştır. Önceki anlatımlara atıfla yetinilmiş, iki anlatıma arasındaki çelişkiler açıklattırılmamıştır.
Mağdurenin çıplak fotoğraflarının sosyal paylaşım sitesi üzerinden sanığa gönderdiği iddia ve savunma ile sabittir. Ancak sanığın mağdureyi bu fotoğrafların yine sosyal medya üzerinden ifşa etmekle tehdit ettiğine dair iddianın mağdure anlatımlarına çelişkili olduğu, sanığın mağdureyi eylemlerine rıza göstermesi için mi yoksa aralarında yaşanan olayların başkalarına açıklanmaması için mi bu şekilde tehdit ettiği, ya da gerçekten bir tehdidin var olup olmadığının çelişkili anlatımlar nedeniyle açıkça ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.
Mağdurenin eylemlere rızasının bulunup bulunmadığı konusu anlatımlarının tereddüt ve çelişki barındırması nedeniyle bu anlatımlardan anlaşılamamaktadır.
Dosyada ayrıca mağdure ve sanık arasında facebook sosyal paylaşım sitesi üzerinden gerçekleşen iletişime ait bilgisayar çıktıları mevcuttur. Bu iletişimin içeriği konusunda sanık ve mağdurenin kabulü nedeniyle tereddüt yoktur. (İletişim içeriği neredeyse pornografik bir içeriğe sahip olduğundan itiraz yazısı içine alınmamıştır.) Bu bilgisayar çıktısı incelendiğinde; görüşmelerin olay günü ve öncesindeki bir kaç güne ait olduğu, sanığın mağdureye …. olmadığını ve profil fotoğrafının kendisine ait olmadığının söylediği, buna rağmen buluşunca yapacakları şeyler üzerine açık seçik bir şekilde yazışmalar yaptıkları, olay günü itibariyle buluşmayı planladıkları, sanığın mağdureye ‘arabaya binmem deme’ dediği, onun da ‘binmeyip ne yapacağım’ dediği, mağdrenin kimsenin görmeyeceği tenha bir yere gitme isteğinde bulunduğu, sanığa kendisi ile cinsel ilişkiye girip girmeyeceğinin sorduğu, onun da girmeyeceğini söylediği, sanığın anal ilişki teklif ettiği, mağdurenin ‘krem getir o zaman’ diye cevap verdiği, sanığın mağdurenin bacaklarının cinsel organını yalayacağına dair beyanlar da bulunduğu, keza mağdurenin sanığa gerçek yaşını sorduğu, gerçek fotoğrafını istediği, ancak sanıktan olumlu cevap alamadığı, olay günü yapılan yazışmalarda ise mağdurenin, sanığın içine boşalıp boşalmadığına dair merakını gidermeye ve içine boşaldığı düşüncesi ile ona tepki göstermesine ilişkin yazışmaların olduğu, ancak sanıktaki fotoğrafların ifşasına dair bir yazışmanın olmadığı anlaşılmıştır.
Buna göre, mağdurenin sanığın profil ismi ve fotoğrafının gerçek olmadığının bildiği, buna rağmen buluşmayı sanıkla birlikte planladığı, hatta sanığın buluştuklarında bu nedenle ‘arabaya binmem deme’ şeklindeki sözlerine ‘binmeyip ne yapacağım’ diye karşılık verdiği, kendisini tenha bir yere götürmesini sanıktan istediği, yazışma sırasında nasıl bir cinsel davranış içinde bulunmayı planladılarsa -anal ilişki dışında- hepsini gerçekleştirdikleri, aralarında yaptıkları planın dışına çıkmadıkları, mağdurenin olay sonrasındaki tepkisinin sanığın bir kısım menisinin cinsel organı üzerine damlaması karşısında hamile kalma korkusuna dayandığının aralarındaki yazışmadan açıkça anlaşıldığı, mağdurenin olay sonrası şikâyetçi olmadığı, ancak konuyu anlattığı bir arkadaşının kolluğa gitmesi ile durumun açığa çıktığı gözetildiğinde, mağdurenin tüm bu eylemlere rızasının bulunduğunun kabulü gerektiği, suç tarihi itibariyle 15 yaşından büyük olan mağdurenin rızasının çocuğun cinsel istismarı suçu yönünden TCK’nun 103/1-b ve TCK’nun 26/2. maddeleri gereğince, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden de TCK’nun 26/2. maddesi gereğince atılı suçların unsurlarının oluşmadığı” düşüncesiyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 14. Dairesince 15.05.2017 gün, 1961-2631 sayı ve oyçokluğu ile; itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık hakkında müstehcenlik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü temyiz incelemesinde onanarak kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme, çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın 15-18 yaş grubunda bulunan mağdureye karşı gerçekleştirdiği çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemlerine mağdurenin rızasının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Katılan …’nün, 01.04.1999 doğumlu olup suç tarihi itibarıyla 17 yaşının içinde olduğu, ve lise ikinci sınıfta öğrenim gördüğü,
Sanık …’in, suç tarihi itibarıyla 47 yaşında, evli, dört çocuklu ve işsiz olduğu,
Sanığın Facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde ”….” ismi ile bir hesap açıp profil resmi olarak genç bir şahsın fotoğrafını koyduğu, 2015 yılının başlarında bu hesap üzerinden mağdureye arkadaşlık isteği gönderdiği, sanığın profilde fotoğrafı bulunan kişi olduğunu düşünen katılanın isteği kabul edip sanık ile arkadaşlık kurduğu, bu site üzerinden sohbet eden sanık ve katılanın sanal bir ilişkiye başlayıp bir süre sonra telefon yolu ile de konuşmaya devam ettikleri, zamanla aralarındaki konuşmaların cinsel mahiyet kazandığı, taraflar arasındaki samimiyetin ilerlemesi üzerine sanığın katılandan çıplak fotoğraflarını istediği, katılanın da bu isteği kabul edip fotoğraflarını gönderdiği, sanığın da katılana yüzü görülmeyecek şekilde cinsel organ fotoğrafları yolladığı, bu süreç içerisinde katılanın sanık ile devamlı yüz yüze görüşmek istemesine karşın sanığın kabul etmediği, ancak katılanın ısrarı üzerine 30.05.2015 tarihinde Kadirli ilçesi Cumhuriyet Lisesi öğrenci yurdu önünde buluşmayı teklif edip adının Hikmet olduğunu ve profil fotoğrafının kendisine ait olmadığını söylediği, bu teklifi kabul eden katılanın olay günü buluşma yerine gidip beklemeye başladığı, bu esnada aracı ile yanına yaklaşan sanığın beklentisinin aksine yaşlı bir kişi olduğunu gören katılanın bu duruma şaşırdığı,
Bu aşamadan sonra iddia ve kabule göre; sanığın aracına binmek istemeyen katılana “elimde fotoğrafların var, paylaşırım, arabaya bin” dediği, bunun üzerine korkan katılanın aracın arka koltuğuna bindiği, sanığın aracı ile katılanı kırsal bölgedeki bir mısır tarlasının yanına götürdüğü, aracını park edip katılanın yanına oturarak rızası dışında 5-10 dakika süre ile göğüslerini öptüğü, katılanın taytını ve iç çamaşırını dizlerine kadar indirip vajinasını yaladığı, sonrasında cinsel organını çıkarıp vajinasına sürtünerek boşaldığı, bir süre burada vakit geçirdikten sonra katılanı aracı ile aldığı yere bıraktığı, katılanın yaşadıklarını anlattığı arkadaşı tanık …’in katılanın Facebook hesabı üzerinden sanık ile iletişime geçtiği, bu görüşmelerden sonra kolluğa giderek durumu ihbar etmesi üzerine sanık hakkında soruşturmanın başladığı,
Katılan … soruşturma evresinde; yaklaşık üç ay önce Facebook hesabına …. ismini kullanan bir kişinin arkadaşlık isteği gönderdiğini, kendisinin de bu isteği kabul edip bu kişi ile görüşmeye başladığını, yaklaşık bir aylık görüşmeden sonra aralarında yakınlaşma olduğunu ve telefon yoluyla da görüşmeye başladıklarını, şahsın kendisine Adana Polis okulunda öğrenci olduğunu söylediğini, konuşmalarındaki samimiyet ilerlediğinden şahsın kendisinden istediği iç çamaşırlı ve çıplak fotoğraflarını gönderdiğini, bu kişinin de kendisine cinsel organının fotoğrafını yolladığını, yine cinsel içerikli görüşmeler yaptıklarını, ancak kendisi ile hiç yüz yüze görüşmediğini, bu şahsın kendisi ile 30.05.2015 günü buluşmak istemesi üzerine kabul ettiğini, buluşmadan bir gün önce şahsın adının aslında …. olduğunu söylediğini, fakat bu durumu umursamadığını, buluşma yerine gidip beklediği sırada bir aracın yanında durduğunu, 35-40 yaşlarındaki şahsın …. olduğunu söylemesi üzerine hayal kırıklığına uğradığını, şahsın kendisinden arabaya binmesini istediğini, reddetmesi üzerine “gel şöyle dolaşırız” diyerek kendisini ikna ettiğini, kendisinin de aracın arka koltuğuna oturduğunu, araca bindikten sonra Osmaniye yoluna doğru hareket edip kırsal bölgedeki mısır tarlalarının bulunduğu bir yerde durduklarını, sanığın yanına oturup rızası dışında tişörtünü yarıya kadar kaldırarak göğüslerini öpmeye başladığını, daha sonra taytını dizine kadar indirip cinsel ilişkiye girmek istediğini söylediğini, ancak bu teklifi kabul etmediğini, daha sonra cinsel organını öpmeye ve yalamaya başladığını, sanığın da cinsel organını çıkarıp ellemesini istediğini, ancak ellemediğini, bu durumun yaklaşık 5-10 dakika sürdüğünü, sonrasında sanığın üzerine boşaldığını, bu birliktelikten kimseye bahsetmemesini isteyip bahsederse çıplak fotoğraflarını internette yayınlayacağını söylediğini, sanıktan korktuğu için bu isteğini kabul ettiğini, ancak daha sonra yaşadıklarını anlattığı tanık Çağrı Murat’ın olayı kolluğa bildirdiğini,
Kovuşturma evresinde; buluştuklarında sanığın “elimde fotoğrafların var, paylaşırım” diyerek tehdit etmesi üzerine korkusundan araca bindiğini, Facebook üzerindeki görüşmeleri sanığın yaşıtı olduğunu düşünerek yaptığını,
Tanık …; 31.05.2015 tarihinde katılanın mesaj göndererek bir sıkıntısının olduğunu söylediğini, 04.06.2015 tarihinde ise katılanın telefon ile arayıp sanığın Facebook hesabını ele geçirerek kendisi ile konuşmuş gibi mesajlar yazdığını, kendisine ait özel fotoğrafları Facebook sayfasından alıp başka şahıslara göndererek kendi göndermiş gibi gösterdiğini ve bunu kullanarak kendisi ile birlikte olmak istediğini, olmadığı takdirde, ailesine ve çevresine rezil etmek için bu fotoğrafları göstermekle tehdit ettiğini, kendisinin de bundan korktuğu için sanık ile cinsel ilişkiye girdiklerini, bu olaydan sonra da sanığın kendisine şantaj yapmaya devam ettiğini, ailesi ve çevresinden korktuğu için savcılığa gidemediğini anlattığını, bunun üzerine katlanın Facebook şifresini alıp sanığa katılan yazıyormuş gibi mesajlar göndererek fotoğrafları istediğini, sanığın da katılan ait yarıçıplak bir fotoğrafı gönderip şantajlarına devam ettiğini, bu yazışmaların da katılana ait Facebook hesabında bulunduğunu, katılanın isteği üzerine durumu kolluğa ihbar ettiğini,
İfade ettikleri,
Katılanın Facebook hesabındaki görüşme kaydına göre; ….’ün “sen biten, 30 tane çıplak foton var, kendi evinde çekilmiş, zorlama yok “, Bahargülü Cennet’in “varsa yolla bana bakayım, yok ki atasın”, ….’ün “artık durumlarda gör”, Bahargülü Cennet’in “sen tehdit ve şantajdan organize edilmiş çete kapsamına giriyorsun”, ….’ün “bunu sen istedin” diyerek katılan ait iç çamaşırlı fotoğrafı gönderdikten sonra “durumlara da atayım lan” şeklinde konuşmaların tespit edildiği,
Sanık …; katılan ile Facebook üzerinden tanıştıklarını, profil bölümünde başkasına ait fotoğrafı kullanıp kendisini 17 yaşında Adana Polis okulunda okuyan …. olarak tanıttığını, gerçek kimliğini ve fotoğrafını sakladığını, internet ortamında ve telefon ile sık sık görüştüklerini, katılanın isteği ile kapalı ve daha sonra açık fotoğraflarını gönderdiğini, kendisinin de başkasına ait cinsel organ fotoğrafı yolladığını, sonrasında katılanın buluşmak istemesi üzerine gerçek ismi ve yaşı ile evli olduğunu söylediğini, katılanın görüşmek için ısrar etmesi ile buluşmak için sözleştiklerini, 30.05.2015 tarihinde buluştuklarını, katılanın kendisini görünce şaşırdığını, katılandan araca binmesini istemediğini, kendiliğinden aracın arka koltuğuna oturan katılanın “devam et” demesi üzerine yola çıktıklarını, birlikte Savrun kenarında bir kaç saat araç içerisinde vakit geçirdiklerini, daha sonra katılanı aldığı yere bıraktığını, cinsel temasının olmadığını, katılanın kendisine gönderdiği fotoğrafları kullanarak tehditte ve şantajda bulunmadığını, hükümden sonra verdiği dilekçede ise katılanın rızası ile cinsel ilişki boyutuna ulaşmadan seviştiklerini savunduğu,
Anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Suç tarihinde 47 yaşında olan sanığın sanal ortamda hayali bir isim ve başkasına ait fotoğrafı kullanarak genç bir kişi olduğuna ikna ettiği katılanın güvenini kazanıp çıplak fotoğraflarını elde ettiğinin sabit olması, sanık ile arasında husumet bulunmayan katılanın aşamalarda çıplak fotoğrafları ile sanığın kendisine şantaj yapmasından dolayı araca binmek zorunda kaldığını ve sanığın gerçekleştirdiği cinsel davranışlara rızasının olmadığını beyan etmesi ve olaydan sonra katılanın Facebook hesabındaki görüşme kayıtlarından sanığın katılanın iç çamaşırlı fotoğrafını gönderip yaymakla tehdit ettiğinin anlaşılması karşısında; katılanın sanık tarafından gerçekleştirilen eylemlere rızasının bulunmadığı ve sanığa atılı çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının sabit olduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Özel Daire kararında bir isabetsizlik bulunmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.11.2017 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.