Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2017/727 E. 2018/137 K. 03.04.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/727
KARAR NO : 2018/137
KARAR TARİHİ : 03.04.2018

Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 7. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 01.07.2015
Sayısı : 363-154

Sanık … hakkında dolandırıcılık ve hizmet sebebiyle emniyeti suistimal suçlarından, sanık … hakkında hizmet sebebiyle emniyeti suistimal suçundan açılan kamu davalarında yapılan yargılama sırasında, Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesince 06.07.2004 gün ve 308-687 sayı ile, sanıkların eylemlerinin 4389 sayılı Kanunun 22/3. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek sanıklar …, …, …, … ve … hakkında da suç duyurusunda bulunulmuştur.
Görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince 22.10.2004 gün ve 275-296 sayı ile; “Sanıklar hakkında iddianamede ve görevsizlik kararında açıklanan dava konusu eylemin dolandırıcılık ve emniyeti suistimal niteliğinde olduğu ve davanın asliye ceza mahkemesinin görevine girdiği” gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığı Yargıtay 5. Ceza Dairesince 30.12.2004 gün ve 5337-8252 sayı ile; “sanıkların üzerine atılan suçların niteliğine, iddianamede olayın anlatılış biçimine, suç vasfını belirleme, delillerin takdir ve değerlendirilmesi görevinin üst dereceli mahkemeye ait bulunmasına ve Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesi kararındaki gerekçeye göre, yerinde görülmeyen Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.10.2004 gün ve 2004/275 Esas, 2004/296 Karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına” karar verilmek suretiyle çözümlenmiştir.
Görevsizlik kararı kaldırılan Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince 05.04.2006 gün ve 63-116 sayı ile, sanık …’in beraatine, sanık …’nun eyleminin bankayı aracı kılarak dolandırıcılık suçunu oluşturduğu kabul edilerek kamu davasının 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 maddeleri uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmiş, hükümlerin katılan ve sanık … müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesince 16.06.2008 gün ve 8749-15414 sayı ile; ”Müdahil, aşamalardaki ifadelerinde Şekerbank Ankara Merkez Şubesindeki …. nolu hesabında bulunan 430.000 Dolar tutarındaki dövizin 16.01.1997 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde bulunan Şekerbank Off-Shore Ltd. Şirketine bilgisi olmadan havale edilerek burada kendi adına açılan…. nolu 200.000 Dolar tutarındaki vadeli hesaptaki paranın yine talimatı ve bilgisi olmaksızın yapılan usulsüz birtakım bankacılık işlemleriyle sıfırlandığını 1999 yılı Mart ayı içerisinde öğrendiğini, ancak o tarihte tehdit edildiği için…. nolu hesaptaki usulsüz işlemler yönüyle durumu adli makamlara bildiremediğini, bu hesaptan ayrı olarak 1997 yılı Ağustos ayı içerisinde Şekerbank Ankara Merkez Şube müdürü olan …’na Kıbrıs’ta bulunan Şekerbank Off-Shore Ltd. Şirketinde adına hesap açtırması için 166.000 Dolar tutarındaki parayı elden verdiğini ve yaklaşık bir ay sonra …’nun kendisine 166.498 tutarını içeren 05.09.1997 tarihinde düzenlenmiş … tarafından imzalanan…./1 nolu hesap cüzdanını elden teslim ettiğini,…./1 nolu hesapta ve…. nolu ayrı iki hesapta bulunan paraları kendisinin çekmediğini, 2002 yılı Ocak ayında avukatı aracılığı ile Şekerbank’a protesto çekerek 05.09.1997 gün ve…./1 nolu hesapta bulunan dövizin faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiğini, ancak bankanın kendisine bu hesabın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde bulunan Şekerbank Off-Shore Ltd. Şirketine ait olduğunu, parasını da buradan talep etmesi gerektiğinin söylendiğini açıklayarak sanıklar hakkında şikâyetçi olduğunu belirtmiş olup, konu ile ilgili olarak Başbakanlık Teftiş Kurulu görevlileri müfettişler tarafından düzenlenen 17.07.2003 günlü soruşturma raporu ile T.C. Ziraat Bankası emekli görevlilerinden olan bilirkişiler tarafından 29.03.2004 ve 15.07.2004 tarihinde düzenlenip, Ankara 2 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi Başkanlığına sunulan bilirkişi raporları ve aynı hususla ile ilgili olarak emekli Sayıştay denetçisi bilirkişiler tarafından Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesine sunulan raporlarda, Şekerbank Müfettişleri ve banka murakıpları tarafından düzenlenen raporların yanlı olup gerçeği yansıtmadığı, … adına Şekerbank Off-Shore Ltd. Şirketinde 16.01.1997 tarihinde açılan…. nolu off-shore hesabının aynı hesaplar olmayıp, her iki hesaptaki para hareketlerinin birbiri ile uyum göstermediği ve bu hesapların farklı iki tarihte açılmış ayrı hesaplar olduğu,…. nolu hesaptaki dövizin usulsüz işlemlerle çekilerek 02.03.1998 tarihinde sıfırlandığı, ayrı bir hesap olan…./1 nolu Off-Shore Ltd. Şirketine ait evrak asıllarının incelenmesinin gerektiğinin belirtildiği cihetle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde faaliyet gösteren Şekerbank Off-Shore Ltd. Şirketinde müdahil … adına açılan…./1 sayılı hesapla ilgili belge asılları getirtilip, hesaptan para çekilip çekilmediği, çekilmişse kim tarafından, ne zaman çekildiği hususları, konunun uzmanı üç kişilik bilirkişi heyetine tespit ettirilip, suç vasfı ve suç tarihinin buna göre belirlenerek, aynı konuda Şekerbank görevlileri …, …, …., … ve … haklarında Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 4389 sayılı Yasaya muhalefet suçundan açılmış olup, Dairemizin 17.03.2008 gün ve 2007/15444 Esas, 2008/4928 Karar sayılı bozma ilamı ile anılan mahkemeye gönderilen dava ile inceleme konumuz olan işbu davanın konusunun ve taraflarının aynı olması nedeniyle delillerin birlikte takdir ve değerlendirilmesi gerektiğide nazara alınıp her iki davanın birleştirilerek, sanıkların olaydaki fonksiyonlarına nazaran hukuki durumlarının yeniden ayrı ayrı tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yargılamaya Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/251 esas sayılı dosyasında devam edilmiştir.
Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan suç duyurusu üzerine sanıklar …, …, …, … ve … hakkında 4389 sayılı Kanuna muhalefet suçundan açılan kamu davalarında yapılan yargılamada ise, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince önce 29.11.2004 gün ve 403-338 sayı ile, sanıklar hakkında açılan kamu davalarında muhakeme şartı gerçekleşmediğinden bahisle 1412 sayılı CMUK’nun 253/1. maddesi uyarınca muhakemenin durmasına, bilahare 02.12.2005 gün ve 238-329 sayı ile, sanıkların eylemlerinin hizmet sebebiyle emniyeti suistimal suçunu oluşturabileceği kabul edilerek kamu davalarının 765 sayılı TCK’nun 102/4. maddesi uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmiş, hükümlerin katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesince 10.07.2006 gün ve 2743-14054 sayı ile; “765 sayılı Türk Ceza Kanununun 106. maddesinde ‘bir suçtan dolayı yapılan ve müruruzamanı kesen muameleler, o suçlarda her ne surette olursa olsun iştiraki olup da aleyhlerinde takibat veya tahkikat yapılmamış olan kimseler hakkında dahi müruruzamanı keser’ amir hükmünü taşıdığı cihetle, sanıklarla birlikte aynı suçu işledikleri iddia edilen ve mahkemenin 2005/63 esas sayılı dosyasında yargılanan … ile … haklarında 20.03.2003 havale tarihli iddianame ile açılmış bulunan kamu davasının, sanıklar …, …, S. Suphi Karadayı, M. Cahit Başar ve R. … haklarındaki zamanaşımının da kesilmiş olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyan Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince 02.03.2007 gün ve 247-49 sayı ile, sanıkların eylemlerinin hizmet sebebiyle emniyeti suistimal suçunu oluşturabileceği kabul edilerek kamu davalarının 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 maddeleri uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına hükmolunmuş, hükümlerin katılan ve vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesince 17.03.2008 gün ve 15444-4928 sayı ile; “…Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde faaliyet gösteren Şekerbank Off- Shore Ltd. Şirketinde müdahil … adına açılan…./1 sayılı hesapla ilgili belge asılları getirtilip, hesaptan para çekilip çekilmediği, çekilmişse kim tarafından, ne zaman çekildiği hususları, konunun uzmanı üç kişilik bilirkişi heyetine tespit ettirilip, suç vasfı ve suç tarihinin buna göre belirlenerek, sanıkların olaydaki fonksiyonlarına nazaran, hukuki durumlarının yeniden ayrı ayrı tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak, olayda zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyan Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince 05.02.2009 gün ve 160-18 sayı ile, davalar arasındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle bu dosyada görülen davaların aynı mahkemede görülen 2008/251 esas sayılı davalarla birleştirilmesine karar verilmiştir.
Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında bankayı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçundan açılan kamu davalarında yapılan yargılama sırasında, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince 16.09.2009 gün ve 91-229 sayı ile, davalar arasındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle bu dosyada görülen davaların aynı mahkemede görülen 2008/251 esas sayılı davalarla birleştirilmesine karar verilmiştir.
Birleşen davalarda yapılan yargılama sonucunda Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince 15.04.2011 gün ve 251-106 sayı ile, sanıklar … ve …’in eylemlerinin bütün halinde hizmet sebebiyle emniyeti suistimal suçunu oluşturduğu, sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’ın eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, sanıklar …, …, …, … ve …’in eylemlerinin ise hizmet sebebiyle emniyeti suistimal suçunu oluşturduğu kabul edilerek kamu davalarının 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2 maddeleri uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına hükmolunmuş, hükümlerin katılan vekili ile sanıklar …, …, …, …, …, … ve … müdafilerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesince 09.11.2012 gün ve 11969-28289 sayı ile; “…Dairemizin 16.06.2008 gün ve 2008/8749-15414 sayılı bozma ilamı üzerine konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurulan bilirkişiler Bekir Gürkan Özgün, Yusuf Şinasi Aladağ ve Mustafa Erdoğan tarafından 2009 yılı Haziran ayında düzenlenen ilk raporda da müdahil adına Şekerbank Off Shore Limited Şirketinde açılmış bulunan…. ve…./1 nolu hesapların farklı hesaplar olduğunun belirtildiği hâlde aynı bilirkişiler tarafından 08.12.2009 tarihinde düzenlenen ikinci bilirkişi raporunda ise ilk rapordan farklı olarak her iki hesabın aynı hesap olduğunun açıklandığı ve ilk raporlarının kusurlu olduğu belirtilip…. ve…./1 nolu hesapların ayrı ayrı hesaplar olmayıp aynı hesap olduğu açıklanarak çelişkili rapor verildiği gözetilip Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde faaliyet gösteren Şekerbank Off-Shore Ltd. Şirketinde müdahil … adına açılan…. ve…./1 sayılı hesaplarla ilgili belge asılları Şekerbank Off Shore’dan yeniden sorulup konu ile ilgili olarak Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi (Eski, Ankara 2 numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi) dosyasına intikal ettirildiği belirtilen belgeler de gözetilerek…. ve…./1 nolu hesapların aynı hesap olup olmadığı yeterince açıklattırılarak her iki hesabın ayrı hesaplar olduğunun belirlenmesi hâlinde,…./1 nolu hesaptaki dövizin çekilip çekilmediği, çekilmiş ise kim tarafından, ne zaman, ne şekilde çekildiği hususlarını açıklayacak şekilde aralarında bankacılık konusunda uzman üniversite öğretim üyesi, emekli banka müfettişi veya müdürü ile mali müşavirden oluşacak üç kişilik bilirkişi heyetine tespit ettirilip, suç tarihi ve suç vasfının buna göre belirlenerek, sanıkların olaydaki fonksiyonlarına nazaran hukuki durumlarının yeniden ayrı ayrı tayin ve takdiri gerekirken, çelişkili bilgiler içeren yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince 06.11.2013 gün ve 1-530 sayı ile, sanıklar … ve …’in eylemlerinin bütün halinde hizmet sebebiyle emniyeti suistimal ya da nitelikli dolandırıcılık suçlarını oluşturabileceği, sanıklar …, …, …, …, …, …, …, Hürriyet Dövme, … ve …’ın eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturabileceği, sanıklar …, …, …, … ve …’in eylemlerinin ise hizmet sebebiyle emniyeti suistimal suçunu oluşturabileceği kabul edilerek kamu davalarının 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşmesine hükmolunmuş, hükümlerin katılan ve vekili ile sanıklar Turgay Devcioğlu, …, …, …, …, …, … ve … müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesince 20.10.2014 gün ve 12349-17429 sayı ile;
“…Dairemizin 09.11.2012 gün ve 2011/1169 esas, 2012 28289 karar sayılı…bozma kararına uyularak, hukukçu Prof. Dr. Mehmet Demir, banka müdürü Yaşar Tekten ve yeminli mali müşavir Yalçın Kotanoğlu’dan oluşturulan, bozma ilamında belirtilen vasıflara uygun 3 kişilik bilirkişi heyetince mahkemeye sunulan 01.07.2013 günlü 73 sayfadan ibaret ayrıntılı bilirkişi raporu ve 24 sayfalık ek raporda özetle;…. numaralı ve…./1 numaralı hesaplardaki para hareketlerinin birbiri ile uyum göstermediği, bu hesapların farklı tarihlerde açılmış ayrı hesaplar olduğu, Şekerbank yetkililerinin her iki hesabın aynı olduğu,…. numaralı hesabın 05.09.1997 tarihinde temdit edilerek…./1 sayılı hesaba dönüştürüldüğü yönündeki yazılarının gerçeği yansıtmadığı, zira anılan yetkililerin ileri sürdüğü gibi, vadeli mevduat hesaplarında, vade sonlarında faizle birlikte oluşan yeni tutar için temdit işlemi gerçekleştirilerek banka müşterilerine tali bir hesap numarası verildiğinin kabulü hâlinde, mudi … adına 16.01.1997 tarihinde 3’er ay vadeli olarak açılan…. numaralı hesabın önceki vade sonları olan, 17.04.1997 ve 17.07.1997 tarihlerinde temdit işlemlerinin gerçekleştirilmesinin gerektiği, oysa belirtilen tarihlerde böyle bir temdit işleminin yapılmadığı gibi,…. numaralı hesabın temdit edilerek…./1 numaralı hesaba dönüştürülmüş olması durumunda, temdit işleminin gerçekleştiği belirtilen 05.09.1997 tarihinden sonra bu hesaptan herhangi bir işlem yapılmamasının gerekmesine karşın, 16.01.1997 tarihinde açılan…. numaralı hesabın, 24.07.1997 tarihi itibariyle vadesiz hesaba dönüştürülmesinden sonra bu hesaptaki dövizin 05.09.1997 ila 02.03.1998 tarihleri arasında gerçekleştirilen 14 usulsüz işlemle başka hesaplara havale edilerek veya nakden çekilerek 02.03.1998 tarihinde sıfırlandığı ve üç ay vadeli olarak, 05.09.1997 tarihinde açılan…./1 numaralı hesaptaki 166.498 Amerikan Doları ile ilgili ise herhangi bir işlem yapılmadığı, bu tutarın sanıkların zimmetinde olduğu hususlarının ayrıntılarıyla açıklandığı cihetle, ayrı hesap olduğu açıkça belirlenen…./1 numaralı hesap ile ilgili bilgi ve belgelerin Şekerbank Merkez Şubeden istenilip, gerektiğinde bu konularda yetkililer de dinlenilip,…./1 numaralı vadeli hesaptaki 166.498 Amerikan Dolarının hangi tarihte çekildiği sorularak, suç tarihi açıklığa kavuşturulup, suç vasfının da buna göre belirlenmesinden sonra, sanıkların olaydaki fonksiyonlarına nazaran hukuki durumlarının yeniden ayrı ayrı tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 01.07.2015 gün ve 363-154 sayı ile;
“…Bozma kararında belirtilen hususlar araştırılarak buna göre bir karar verildiği, banka yetkilisi veya çalışanlarının sanık sıfatıyla veya tanık sıfatıyla önceki aşamalarda dinlendiği, bahse konu hesaba ilişkin bankaya daha önce yazı yazılarak ayrı bir hesap olmadığına ilişkin cevabın dosyada olduğu, bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, önceki kararda bilirkişi heyeti raporuna niye itibar edilmediğinin ayrıntılı şekilde açıklandığı, dolayısıyla bozma ilamında belirtilen hususlar yeniden araştırıldığında da farklı bir sonuca ulaşılmayacağı…” gerekçesiyle bozma kararına direnmiştir.
Bu hükümlerin de katılan ve vekili ile sanıklar …, …, …, …, …, …, … ve … müdafilerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.10.2015 gün ve 318841 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 14.12.2016 gün ve 879-1572 sayı ile; 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 7. Ceza Dairesince 18.04.2017 gün ve 2231-2952 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI

Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; yerel mahkemece, suç tarihinin ve buna bağlı olarak suç vasfının tespiti açısından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Katılan … vekilinin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği 31.01.2002 tarihli şikâyet dilekçesinde; katılanın savunma sanayi alanında faaliyet gösteren İmsel Savunma Sanayi A.Ş., İM Dış Tic. ve Elektronik San. Ltd. Şti. ve İMDATA Ltd. Şti.’nin yöneticisi ve hissedarı olduğunu, katılanın gerek kendisinin gerekse söz konusu şirketlerin aktiflerini Şekerbank T.A.Ş.’nin Ankara Merkez Şubesi aracılığı ile değerlendirmeye çalıştığını, 166.498 Amerikan dolarının 05.09.1997 tarihinde adı geçen bankanın Ankara Merkez Şubesi müdürü olan sanık … tarafından alınarak katılana 013008 seri numaralı 00007012/1 hesap numaralı banka cüzdanının verildiğini, 16.01.2012 tarihinde noter kanalıyla Ankara Merkez Şubesine ihtarname göndererek paranın hazır edilip taraflarına ödenmesini istediklerini, 18.01.2002 günü Şekerbank T.A.Ş.’nin Ankara Merkez Şubesine gittiklerini, şubenin o anki müdürü olan sanık …’den paranın ödenmesini istediklerini, sanık …’in katılan adına Şekerbank T.A.Ş.’nin Ankara Merkez Şubesinde bir hesabın mevcut olmadığını, taleplerini Şekerbank T.A.Ş.’nin Off-Shore Ltd. KKTC Şubesine iletebileceklerini söyleyip kendilerine parayı ödemediğini beyanla şikâyetçi oldukları,
31.01.2002 tarihli şikâyet dilekçesi ekinde sunulan;
a) Katılan vekili tarafından Ankara 33. Noterliği kanalıyla Şekerbank T.A.Ş.’nin Ankara Merkez Şubesine gönderilen 16.01.2002 tarihli ihtarnamede; katılan adına muhatap bankada bulunan 05.09.1997 açılış tarihli, 00007012/1 numaralı off-shore hesabında bulunan 166.498 Amerikan dolarının yatırılış tarihinden itibaren getirileriyle birlikte 18.01.2002 tarihinde hazır edilmesinin talep edildiği,
b) Şekerbank T.A.Ş. Genel Müdürlüğü vekili tarafından Ankara 25. Noterliği kanalıyla katılan vekiline gönderilen 24.01.2002 tarihli cevabi ihtarnamede; “İhtarnamede sözü edilen müvekkiliniz …’ye ait 05.09.1997 açılış tarihli…./1 nolu 166.498 USD açılış bedelli olduğu iddia edilen off-shore hesabı, Şekerbank Off-Shore Ltd.’ye ait olup, Bankamız Ank/Merkez Şubesinde böyle bir hesap bulunmadığı 18.01.2002 tarihli tutanakla tarafınıza bildirilmiştir. Bankamızı ilgilendirmemekle birlikte Şekerbank Off-Shore Ltd.’den konu sorulduğunda, 05.09.1997 açılış tarihli…./1 nolu 166.498 USD açılış bedelli hesabın 02.03.1998 tarihinde kapatıldığı, bundan böyle Şekerbank Off-Shore Ltd. ile yapacağınız yazışmaların; Şekerbank Off-Şhore Ltd. Muhtar Yusuf Galerya F Blok 3. Kat Atatürk Cad. Lefkoşe-KKTC Mersin 10 TÜRKİYE adresi ile yapılması hususunu ihtarınıza cevaben bildiririm” şeklinde açıklamaların yer aldığı,
7012 numaralı hesapla…./1 numaralı hesabın aynı hesaplar olup olmadığı ile ilgili olarak, yargılamalar kapsamında alınan diğer bilirkişi raporlarını da irdeleyen, hukukçu, banka müdürü ve yeminli mali müşavirden oluşan bilirkişi kurulunca düzenlenen 03.07.2013 tarihli raporda; ”…Dava dosyası içerisinde bulunan 15 adet bilirkişi heyeti raporlarından, Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı dosyası içinde bulunan 14.03.2002 ve 31.07.2002 tarihli iki ayrı rapor, 03.09.2001 tarihli Şekerbank Teftiş Kurulu raporu ile … Murakıplarınca hazırlanan 12.11.2008 tarihli rapor olmak üzere toplam 4 raporda bu konu incelenmemiştir.
Bunların dışında kalan 11 ayrı raporda…. nolu off-shore hesabı ile…./1 nolu off-shore hesapları incelenmiş olup, detayları aşağıda verilmiştir;
Sadece, … Murakıplarınca düzenlenen 05.07.2002 tarihli raporda,…. nolu off-shore hesabı ile…./1 nolu off-shore hesabının aynı hesap olduğunu açıkça ifade etmemişler ‘şikâyete konu mevduat hesabına, Şekerbank Off Shore Ltd, Şti./Kıbrıs tarafından 17.04.1997 ve 17.07.1997 tarihlerinde toplam 6,498 USD tutarında faiz tahakkuku yapılmıştır. Hesaptan 24.07.1997 tarihinde Mehmet Şükrü Köse’ye 10,000 USD tutarında nakden ödemede bulunulmuştur. Bu tutar, Bankanın Ankara Merkez Şubesine havale yapılmak suretiyle ödenmiş olup, ödemeye ilişkin dekontta adı geçen kişinin imzasının mevcut olduğu görülmüştür. Ayrıca, hesaptan 05.09.1997 tarihinde …’ye ödenmek üzere 30.000 USD tutarında havale gerçekleştirilmiştir. Bu işlemler sonucunda, hesaba ilişkin bakiye 05.09.1997 tarihi itibarıyla 166.498 USD’ye gerilemiştir. Nitekim, şikâyete konu mevduat hesabına ilişkin cüzdanda ve …’nin avukatı tarafından TC Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verilen şikayet dilekçesinde bu tutar yer almıştır.’ değerlendirmesinde bulunmuşlardır. Murakıplar, 30.000 USD’lik havale işleminin mahiyetini açıklamamışlardır.
… Murakıpları hakkında 20. Asliye Ceza Mahkemesinde görevi ihmalden açılan davada bilirkişilik yapan SPK Uzmanlarınca düzenlenen 22.06.2005 tarihli raporda; ‘Sonuç olarak, bilirkişi heyetimiz tarafından dosyaya sunulan belgeler üzerinden sıfırlanmış olduğuna dair görüş belirtilen 166.498 Amerikan Doları tutarındaki hesabın akıbetine açıklık getirilmemesi hususları öne sürülerek Yeminli murakıpların görevi ihmal ettikleri iddiasına bilirkişi heyetimizce katılınmamaktadır. Takdir sayın mahkemenindir’ denilerek,…. nolu off-shore hesabı ile…./1 nolu off-shore hesaplarının aynı hesap mı, ayrı ayrı hesaplar mı olduğu açıklanmamıştır.
Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesine ait 06.02.2004 tarihli raporun sonuç ve kanaat kısmında; ‘Sanıkların yetkili olarak talimatlara ve hesap cüzdanlarına imza atmadıkları, olayla direkt illiyet bağları olmadığı, bu nedenle dava dosyasında sanıkları doğrudan ilgilendiren bir eylemle somut delillere rastlanamadığı sonuç ve kanaatına varılmıştır’, değerlendirmesinde bulunmuşlardır….. nolu off-shore hesabı ile…./1 nolu off-shore hesaplarının aynı hesap olup olmadığıyla ilgili bir tespit yapılmamıştır.
Yargıtay bozma ilamında çelişkili bulunan 08.12.2009 tarihli Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine ait ek raporda; 25.06.2009 tarihli raporlarındaki kanaatlarını değiştirmişlerdir.
Raporlarının 69. sayfasında; ‘Sonuç olarak, Off Shore bankanın dava konusu edilen ve 05.09.1997 tarihi itibariyle bakiyesi 166.498 USD olan…. nolu hesaba ilişkin kayıtlarda (dökümlerde) anılan tarihte tanımına uygun olarak yapılmış bir temdit işlemi görünmemektedir.
Buna karşılık … tarafından ibraz olunan ve seri numarası 013008, hesap numarası…./1, açılış tarihi 05.09.1997 ve tutarı 166.498 USD olan hesap cüzdanında vade tarihi (05.12.1997) ve temdit ibaresi yer almıştır.
Buradan hareketle, dava konusu…./1 numaralı hesap cüzdanının; Şekerbank Off Shore kayıtlarının tutulduğu sistemde (asıl döküm sisteminde) yazdırılmadığı ve bir şekilde bu sistemden ayrı bir yerde düzenlenmiş olduğu sonucu doğal olarak ortaya çıkmakta olup, buna ilişkin kanaatlerimiz de 25.06.2009 tarihli raporumuzda belirtilmiştir.
Ancak, 25.06.2009 tarihli raporla ilgili olarak sanıklar vekili tarafından verilen 14.09.2009 kayıt tarihli itiraz dilekçesi ekinde başka şahıslara ait Şekerbank Off Shore Ltd, hesap cüzdanları sunulmuştur. Bu cüzdanlara ilişkin hesap dökümleri olmaksızın hesaplar ile cüzdanların uygunluğu konusunda bir görüş bildirmek mümkün olamamakla birlikte dilekçe ekinde yer alan cüzdanların dava konusu olan…./1 nolu hesaba ilişkin … adına düzenlenmiş off-shore hesap cüzdanı ile aynı unsur ve karakterleri taşıdığı da görülmektedir.
Bu durumda,…. nolu hesaba ilişkin dökümlerle uyumlu olmamasına karşılık sanıklar vekili dilekçesi ekinde yer alan cüzdanlar ile aynı unsur ve karakterleri taşımasından hareketle, dava konusu…./1 nolu hesap cüzdanının off-shore banka sistemi içinde, ancak manuel olarak düzenlendiği sonucuna ulaşılması mümkün görülmektedir, Zira, dava konusu cüzdan…. nolu hesaba ait döküm kayıtları ile uyumlu değildir.
Bu noktadan hareketle, savunmalarda ısrarla belirtilen temdit ifadesinden kastedilen hususun; vadeli hesaplardan vadeden önce yapılan kısmi ödeme sonrasında vadesiz hâle dönüşen mevduat hesabına kısmen ödeme yapıldığı tarihe kadar faiz verilmeyip, bu tarihten itibaren ve ödeme sonrası bakiye tutar üzerinden tekrar aynı vadenin uygulanması (hesabın tekrar vadeli hale dönüştürülmesi) suretiyle yapılmış bir işlemin banka yetkililerince temdit olarak nitelendirilmekte olduğu ihtimali ortaya çıkmaktadır.
Temdit tanımına uygun olmamakla birlikte, sonuçta hesabın ödeme sonrası kalan bakiyesi üzerinden yenilenmesi ve tekrar vadeli hâle getirilmesi itibarıyla bu tür işlemlerde bir yenileme olarak kabul edilebilir niteliktedir. Fakat bu tür işlemler bankacılık anlamındaki tanımına uygun olan temdit işlemi değildir.
Ayrıca, muhasebe sistemi yalnızca yardımcı kayıt niteliğindeki hesap dökümlerinden ibaret olan off-shore banka kayıtlarından bu tür bir yenileme işlemi yapılıp yapılmadığının kayıtlar üzerinden tespiti de mümkün olamamaktadır…Ancak…. nolu hesap bakiyesini…./1 nolu dava konusu hesap cüzdanı tutarı ile eşit hale getiren (05.09.1997) tarihli 30.000 USD’lik transfer işlemine ilişkin swift mesajlar yönüyle olan şüphe sanık vekillerinin itiraz dilekçeleri ekinde sunulan belgeler ile ortadan kalkmış ve transferin, …’nin IM firmasının mal ithal etmekte olduğu Amerikan Ingenuity Ine. firması hesabına yapıldığı hususu kesinlik kazanmıştır’ değerlendirmesinde bulunarak kanaatlerini değiştirmişlerdir. Fakat,…. nolu off-shore hesabı ile…./1 off-shore hesabının aynı hesap olduğuyla ilgili açık bir değerlendirme yapmamışlardır.
Dava dosyasındaki Ankara 2 Nolu DGM’sine ait 29.03,2004 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; ‘Aşağıdaki listede görülen 10.11.1997-02.03.1998 tarihleri arasındaki 166.498 USD’lik ödemeler…. nolu hesaptan yapıldığına göre bu hesabın bakiyesinin iddia edildiği gibi…./1 nolu hesaba (yine aynı tutarda) 166.498 USD aktarılarak 05.09,1997 tarihinde sıfırlanmadığı ve dolayısıyla…./1 nolu hesabın 05.09.1997 tarihinde açılan yeni bir hesap olduğu sonucuna varılmaktadır’ değerlendirmesinde bulunulmuştur.
Aynı bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 15.07.2004 tarihli ek raporda; ‘7012 nolu hesap 05.09.1997 tarihinde kapatılarak bakiyesi…./1 nolu hesaba temditle aktarılmış ise bakiyesi de sıfırlanmış demektir.
Başka bir anlatımla, iddia edildiği gibi 05.09.1997 tarihli 166.498 USD bakiyeli ve Şekerbank Off Shore Ltd. tarafından düzenlenen…./1 nolu hesap cüzdanı davacı …’ye verilirken…. nolu hesabın 05.09.1997 tarihindeki bakiyesi neden sıfırlanmamış ve ödemeye devam edilmiştir?
Bu husus davalı tarafça açıklanamamaktadır. Bu nedenle,…./1 numaralı hesapla ilgili raporumuzdaki görüşümüz değişmemiştir ‘ değerlendirmesinde bulunulmuştur.
Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesine ait bila tarihli raporda; ‘Tarafımızdan yapılan değerlendirmeye göre; sanık vekili tarafından sunulan…. nolu hesaba ait dökümde, hesap 24.07.1997 tarihinden itibaren vadesiz görüldüğü ve ödemeler yapıldığı, oysaki davacı tarafından örneği ibraz olunan…./1 tarihli hesap cüzdanının vadeli olduğu ve vade sonu 05.12.1997 olarak gösterildiğinden her iki hesabın aynı hesap olmadığı sonucuna varılmıştır’ değerlendirmesinde bulunulmuştur.
T.C. Başbakanlık Teftiş Kurulunun 17.07.2003 tarihli raporunda;’…Olaylar sürerken şikâyetçinin Şekerbank nezdindeki hesaplardaki (7011, 7013) oynamalarla ilgili DGM’de görülmekte olan davasına esas DGM iddianamesinde çok açık olarak belirtildiği gibi 0007012/1 nolu hesap ayrı bir hesap 3111010107012 nolu hesap ayrı bir hesaptır. Dolayısıyla bu iki hesabın ayrı olduğu hususu murakıpların incelemesi sırasında ortaya çıkartılması gerekirdi’ değerlendirmesinde bulunulmuştur.
Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesine ait 22.02.2006 tarihli raporda; ‘Raporumuzun yukarıda bölümlerinde de belirtildiği veçhile adı geçen sanıkların düzenledikleri raporda 0007012/1 sayılı hesapla 3111010107012 nolu hesapların farklı hesaplar olduğunu saptayamamışlar ise de…’ değerlendirmesinde bulunulmuştur.
Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesine ait bila tarihli raporun sonuç kısmında; ‘Yukarıdaki paragraflarda daha geniş açıklandığı üzere müşteki …’nin ibraz ettiği…./1 numaralı, 166.498 US Dolar bakiyeli off-shore hesap cüzdanındaki kayıtlarla,…. sayılı off-shore hesabının dökümünde yer alan kayıtların mukayesesinde, bu iki hesabın ayrı ayrı hesaplar olduğunun kolayca anlaşılacağı, bu sebeple araştırmaların Şekerbank Merkez Şubesinde yoğunlaştırılmasıyla daha gerçekçi neticelere ulaşılacağı’ değerlendirilmesinde bulunulmuştur.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine ait 25.06.2009 tarihli raporda; raporlarının 10. sayfasından 38. sayfasına (son sayfa) kadar…. off-shore hesabı ile…./1 nolu off-shore hesabın ayrı hesaplar olduklarıyla ilgili detaylı inceleme yapmışlardır.
7012 nolu off-shore hesabı ile…./1 nolu off-shore hesabının incelendiği 11 raporda, toplam 7 raporda…. nolu off-shore hesabı ile…./1 nolu off-shore hesabının farklı hesaplar olduğu tespit edilmiştir. Diğer 3 raporda bu konuya girilmemiştir.
7012 nolu off-shore hesabı ile…./1 nolu off-shore hesabı farklı iki hesaptır.
Şekerbank yetkililerince…. nolu hesap kapatılıp…./1 nolu hesabın açıldığı beyan edilmiştir.
Eğer banka yetkilileri tarafından iddia edildiği gibi…./1 nolu hesap…. nolu hesabın temditli (yenileme) hâli olsa idi 16.1.1997 tarihinde açılmış olan…. nolu hesapla aynı açılış tarihini alması gerekirdi. Halbuki…./1 nolu hesabın cüzdanı üzerindeki açılış tarihi 05.09.1997 dir.
Ayrıca,…. nolu hesap döküm cetveli incelendiğinde 17.04.1997, 17.07.1997 tarihlerinde temdit vadesi görülmektedir. Bu tarihlerdeki temditlerde banka tarafından müştekiye herhangi bir hesap cüzdanı verilmemiştir.
Müştekiye…./1 nolu off-shore hesap cüzdanının veriliş nedeni hakkında, sanıklar ile off-shore yetkilileri tarafından temditin dışında bankacılık ilke ve teamüllerine göre makul sayılabilecek başka bir açıklama yapılamamış ve bu meyanda bir tespitte ortaya konulamamıştır.
Kaldı ki…. nolu hesapta 05.09.1997 tarihinde yapılan işlem bir temdit işlemi de değildir Anılan tarih, hesabın vade sonu olmadığı gibi bu tarihte temdite konu olabilecek bir faiz tahakkuku da yapılmamıştır.
Banka yetkililerince iddia edildiği üzere,…. nolu hesap 05.09.1997 tarihinde kapatılarak…./1 nolu hesaba temditle aktarılmış ise bakiyesinin de sıfırlanmış olması gerekmektedir.
Hâlbuki;…. nolu hesap dökümü incelendiğinde 16.01.1997 tarihinde 200.000 USD’Iik 3 aylık vadeli hesap olarak açıldığı, temdit vadelerinin 17.04.1997, 17.07.1997, 17.10.1997 olduğu, ilk ödemenin 24.07.1997 tarihinde yapıldığı ve hesabın temdit sütununa vadesiz yazıldığı görülmektedir, (7013 nolu hesaptan 12.06.1997 tarihinde vadesi bozularak ödeme yapılmış olup, bakiyesinde 66.602 USD mevcut iken 24.07.1997 tarihinde…. nolu hesabın da vadesinin bozularak 10.000 USD’Iik ödemenin yapıldığı görülmektedir. Bankacılık uygulamasında müşterinin faiz kaybına uğratılmaması için aksine bir talimat yoksa ödemelerin önce müşterinin vadesiz hesabından yapılması gerekir. Burada da müşterinin hesaplarından vade bozulmasıyla ilgili bir talimatına rastlanmamıştır.
7012 nolu hesap döküm cetveli incelendiğinde 10.11.1997 tarihinden 02.03.1998 tarihleri arasında yapılan 13 adet işlemde toplam 166.498 USD’Iik ödemelerin vadesiz şekle dönüştürülen…. nolu hesaptan yapıldığı görülmektedir. Bakiyesi 05.09.1997 tarihinde sıfırlanmış olan…. nolu hesaptan bu ödemelerin nasıl yapıldığı anlaşılmamıştır. Yapılan bu ödemelerle ilgili müştekinin yazılı bir talimatı bulunmamakla birlikte, ödemelere ait fişlerde imzası yoktur.
7012 nolu hesaptan yapılan ödemeler…. nolu off-shore hesabı başlığı altında sayfa 39 ve 40’ta incelenmiştir.
Bu ödemeler…. nolu hesaptan yapıldığına göre hesabın bakiyesinin 05.09.1997 tarihinde…./1 nolu hesaba aktarılmadığı ve açılan bu hesabın yeni ve farklı bir hesap olduğu açık ve nettir.
Müşteki vekilinin Ankara 35. Noterliğinden 16 Ocak 2002 tarih ve no 1196 ihtarname ile 05.09.1997 açılış tarihli…./1 nolu 166.498 USD bedelli off-shore hesabında bulunan para tüm getirileriyle birlikte istenmiştir.
Şekerbank T.A.Ş. Merkez Şube Müdürü sanık … Göray Demir ve müşteki vekillerinin imzaladığı Ankara 25. Noterliğinin 18 Ocak 2002 tarih ve 03033 nolu şeklindeki düzenleme tespit tutanağında, ‘burası Şekerbank T.A.Ş. Ankara Merkez Şubedir. Şubemizde bu numara ile hesap mevcut değildir. Bu talebinizi Şekerbank Off Shore Ltd Kıbrıs’tan takip edebilirsiniz’
Yine, Şekerbank T.A.Ş. Ankara 25. Noterliğinin 24 Ocak 2002 tarih ve 03912 nolu ihtarnamesi ile ‘Bankamız Ankara merkez şubesinde böyle bir hesap bulunmadığı 18.01.2002 tarihli tutanakla tarafınıza bildirilmiştir’ denilmekte ve ‘Bankamızı ilgilendirmemekle birlikte Şekerbank Off-Shore Ltd.’den konu sorulduğunda 05.09.1995 açılış tarihli…./1 nolu 166.493 USD açılış bedelli hesabın 02.03.1998 tarihinde kapatıldığı belirtilmiştir’
Oysaki…./1 nolu hesap, Şekerbank tarafından çekilen ihtarnamedeki gibi kapatılmamıştır. İhtarnamede verilen cevapta…./l nolu hesabın…. nolu hesabın temdidi olduğundan bahsedilmemektedir.
7012/1 nolu off-shore hesabı farklı bir hesaptır. Hesapta bulunan 166.490 USD off-shore yapılmış ancak akıbeti belli olmamış halen sanıkların zimmetindedir.
Sorumlu sanıklar,
Şube müdürü …, off-shore banka müdürü …, sonraki şube müdürü …, Şekerbank Off-Shore Limited’in yönetim kurulu başkanı, Şekerbank T.A.Ş. yönetim kurulu başkanı aynı zamanda o dönem genel müdürü olan …, yönetim kurulu üyeleri …, … ve o dönem Şekerbank dış ilişkiler müdürü aynı zamanda Şekerbank Off-Shore Ltd. Şirketinin genel müdürü olan …, müfettişler … ve …’dur” şeklinde açıklamalarda bulunulduğu,
Şekerbank International Banking Unit Ltd. tarafından Şekerbank T.A.Ş.’ne hitaben yazılan 28.02.2013 tarihli yazıda; “Bankamızda 16.01.1997 tarihinde … adına…. nolu hesap adı altında açılan hesapla, 05.09.1997 tarihinde…. numaralı hesabın temdit edilmesi (vadesinin uzatılması) sonucunda verilen…./1 numaralı hesap aynı hesaptır. Diğer bir deyişle …’ye ait…. ve…./1 numaralı hesaplar ayrı ayrı hesaplar olmayıp kesinlikle aynı hesaptır.” şeklinde açıklamalar yapıldığı,
Şekerbank T.A.Ş. Teftiş Kurulu Başkanlığının 17.09.2013 tarihli yazısında; 2009 yılına kadar Şekerbank Off Shore Ltd. ismini kullanan Şekerbank International Banking Unit Ltd.’nin, KKTC’de kurulmuş, sermayesinin büyük kısmı Şekerbank T.A.Ş.’ne ait ayrı bir tüzel kişilik olup Şekerbank T.A.Ş. ile aralarındaki ilişkinin muhabirlik ilişkisi ile sınırlı olduğunun, Şekerbank International Banking Unit Ltd.’nin bankacılık sistemi ve muhasebe kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucu,…./1 numaralı mevduat hesabının tespit edilemediğinin, şirket yetkililerince o dönemdeki hesap ekstre programı ile cüzdan yazdırma programının birbirinden bağımsız olarak çalıştığının, bu nedenle cüzdan yazdırma esnasında sistemin yapı ve işleyişi gereği normal hesap numaralarına (/1) karakteri ile hesap cüzdanlarını bastığının ifade edildiğinin, katılan … adına 7011,…. ve 7013 numaralı mevduat hesaplarının görüldüğünün,…. numaralı hesabın 16.01.1997 tarihinde 200.000 Amerikan doları üzerinden açılıp 02.03.2008 tarihinde de kapandığının,…./1 numaralı hesap cüzdanının 05.09.1997 tarihinde 166.498 Amerikan doları mevduatın temditi (vade uzatılması) için düzenlendiğinin,…. numaralı hesabın ekstresinde de aynı gün itibarıyla 05.12.1997 vadeli, % 7,25 faiz oranı üzerinden açılmış 166.498 Amerikan doları bakiye bulunduğunun,…. numaralı hesaba ait ekstredeki bilgiler ile…./1 numara ile düzenlenmiş mevduat cüzdanındaki bilgilerin birebir örtüştüğünün, Şekerbank International Banking Unit Ltd. nezdinde…./1 numara ile açılmış herhangi bir mevduat hesabı olmadığının,…./1 numarası ile düzenlenmiş mevduat cüzdanının ise…. numaralı hesap için düzenlenmiş olduğunun ifade edildiği,
03.07.2013 tarihli raporu düzenleyen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen ek raporda; Şekerbank Off Shore Ltd./Kıbrıs olarak açılmış hesapların esasında bankanın Dış Münasebetler Müdürlüğünce tutulduğu, bu hesaplara ait tutarların KKTC’de bulunan Şekerbank Off Shore Ltd.’e transferinin söz konusu olmadığı, off-shore hesaplarla ilgili tüm işlemlerin Şekerbank T.A.Ş.’nin Ankara Merkez Şubesi ile Dış Münasebetler Müdürlüğü arasında yapıldığı, off-shore hesabı açılmak veya bu hesaplara yatırılmak üzere Şekerbank T.A.Ş.’nin Ankara Merkez Şubesi tarafından mal edinilen tutarların, Şekerbank Off Shore Ltd.’nin, Dış Münasebetler Müdürlüğü nezdinde bulunan hesaplarında tutulduğu, KKTC’de kurulmuş olan Şekerbank Off Shore Ltd.’nin fonksiyonel merkezli bir banka değil sadece işlemlerin kayden takip edildiği, kayıt merkezli bir tabela bankası olduğu,…. numaralı off-shore hesabı ile…./1 numaralı off-shore hesabının birbirinden farklı iki hesap olduğu, 02.03.1998 tarihinde kapatılan hesabın 16.01.1997 tarihinde 200.000 Amerikan doları tutarla açılan…. numaralı off-shore hesabı olduğu, 05.09.1997 tarihinde 166.498 Amerikan doları tutarla açılan…./1 numaralı hesabın ise zimmette olduğu, hesabın kapatılmadığı, sanıklar tarafından gerekli belge ve bilginin dava dosyasına sunulmadığı, katılan tarafından dosyaya sunulan…./1 numaralı off-shore hesap cüzdanının ön yüzünde seri numarasının 013008, döviz cinsinin Amerikan doları, hesap numarasının 0007012/1, açılış tarihinin 05.09.1997, adresin ise Şekerbank Ankara Merkez Şubesi olduğu, cüzdandaki Şekerbank Off Shore Ltd. kaşesinin üzerinin sanık … tarafından imzalandığı, cüzdanın iç yüzünde tarihin elle düzeltilerek 05.09.1997 olarak belirtildiği, açıklama sütununda “temdit” ibaresinin yazılı olduğu, faiz oranının 07,25, vade sonunun 05.12.1997 tutarın ise 166.498 Amerikan doları olduğu,…. numaralı off-shore hesabının hesap dökümünde yer alan bilgilerin…./1 numaralı off-shore hesap cüzdanında yer alan bilgiler ile uyumlu olmadığı,…. numaralı off-shore hesap dökümünde 05.09.1997 tarihinde yapılmış bir temdit işlemi bulunmadığı, bankacılık sisteminde temdit işleminin, hesabın vade sonunda faiz tahakkuk ettirilmek suretiyle ulaşılan faizli bakiyesi üzerinden aynı vade ile ve temdit gününde geçerli olan faiz oranıyla yenilenmesi olduğu, 05.09.1997 tarihinin vade sonu olmadığı gibi bu tarihte yapılan herhangi bir faiz tahakkukunun da olmadığını,…. numaralı hesabın 24.07.1997 tarihinde 10.000 Amerikan dolarının çekilmesinden sonra bakiyenin 196.498 Amerikan dolarına gerilediği ve hesabın vadesiz hâle geldiği, bu tarihten itibaren vadesiz olarak işlem gördüğü, 05.09.1997 açılış tarihli…./1 numaralı hesap cüzdanında ise hesabın 3 ay vadeli olup vade tarihinin 05.12.1997 olduğunun açıkça belirtildiği, buna karşılık…. numaralı hesabın 05.09.1997 tarihinde de vadesiz olarak devam ettiği,…./1 numaralı hesap cüzdanında “temdit” ibaresi mevcut olmasına rağmen…. numaralı hesaba ilişkin dökümlerde 05.09.1997 tarihinin hizasında “Ö” ve “TES” ibarelerinin yazılı olduğu, aynı tarihte temdit yapıldığına dair bir bilginin de bulunmadığı,…. numaralı hesaptan 05.09.1997 tarihinde yapılan 30.000 Amerikan doları tutarındaki transferden sonra bakiyenin 166.498 Amerikan dolarına gerilediği,…. numaralı off-shore hesabının 05.09.1997 tarihinde…./1 numaralı off-shore hesabına aktarılmadığı,…./1 numaralı hesabın yeni ve farklı bir hesap olduğu, Şekerbank T.A.Ş. ile Şekerbank Off-Shore Ldt. yetkilileri tarafından ısrarla Şekerbank Off-Shore Ltd.’ye ait gerçek belgelerin sunulmadığı,…./1 numaralı hesabın hâlen açık olup 02.03.1998 tarihinde kapatılmamış olduğu, hesaptaki tutarların da sanıkların zimmetinde olduğu, KKTC’de Şekerbank T.A.Ş.’nin off-shore hesaplarını yürütecek kimsenin olmadığı, Şekerbank Off-Shore ile ilgili işlemlerin mevduat hesabı olarak Şekerbank T.A.Ş.’in Merkez Şubesinden yürütüldüğü,…. ve…./1 numaralı hesapların ayrı hesaplar olduğu, hesapların tamamen gizlendiği, Şekerbank T.A.Ş. Teftiş Kurulu Başkanlığının 17.09.2013 tarihli yazısı içeriğinin gerçeklikten uzak olduğu yönünde kanaat bildirildiği,
Sanık …’in; 1994-1999 yılları arasında Şekerbank Off Shore Ltd.’de müdür olarak görev yaptığını, katılanın elinde bulunan…./1 numaralı hesap cüzdanındaki imzanın kendisine ait olduğunu, bir hesabın vadesi dolduğunda vadeyi uzatan temdit işlemi yapılarak buna ilişkin yeni bir hesap cüzdanı düzenlendiğini ve cüzdanın merkez şubeye gönderildiğini, merkez şubenin de cüzdanı ilgilisine verdiğini, katılan için yapılan işleminde bu şekilde yapıldığını, Şekerbank Off Shore Ltd.’de bulunan…. numaralı hesabın vade sonunda kapatılıp yerine…./1 numaralı temdit hesabının açıldığını ve düzenlenen cüzdanın katılana verildiğini,…./1 numaralı hesabın…. numaralı hesabın devamı niteliğinde olduğunu beyan ettiği,
Anlaşılmaktadır.
Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delillerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle, adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Bilirkişi raporları ile de tespit edildiği üzere, Şekerbank Off Shore Ltd. tarafından katılana verilen ve katılan tarafından dosyaya ibraz edilen…./1 numaralı vadeli döviz tevdiat hesap cüzdanında belirtilen hesap açılış tarihi ile…. numaralı off-shore banka hesabının açılış tarihlerinin farklı olması,…./1 numaralı hesap cüzdanında belirtilen vade sonunda…. numaralı off-shore banka hesabında herhangi bir temdit işleminin yapılmamış olması, 24.07.1997 tarihinde vadesiz hâle gelen…. numaralı hesabın kapatıldığı 02.03.1998 tarihine kadar vadesiz hesap olarak devam etmesi hususları göz önünde bulundurulduğunda, Şekerbank Off Shore Ltd. nezdinde katılan adına 05.09.1997 tarihinde, 166.498 Amerikan doları bedelle açılmış,…./1 numaralı ayrı, müstakil bir vadeli döviz tevdiat off-shore hesabı olduğu anlaşılmaktadır.
Yerel mahkemece, müstakil bir off-shore banka hesabı olduğu anlaşılan…./1 numaralı hesap ile ilgili belgelerin, Şekerbank Off Shore Ltd.’in işlemlerini yürüten Şekerbank T.A.Ş.’nin Ankara Merkez Şubesinden istenilip, hesapta bulunan 166.498 Amerikan dolarının hangi tarih ya da tarihlerde çekildiği tespit edilerek suç tarihinin ve buna bağlı olarak suç vasfının belirlenmesinden sonra sanıkların hukuki durumlarının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, yerel mahkeme direnme hükmünün, eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.07.2015 gün ve 363-154 sayılı direnme hükmünün, eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.04.2018 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.