YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/663
KARAR NO : 2022/573
KARAR TARİHİ : 22.09.2022
Mahkemesi:Ağır Ceza Mahkemesi
Sanık …’un, nitelikli kasten öldürme ve nitelikli yağma suçlarından beraatine ilişkin … 3. Ağır Ceza Mahkemesince 07.10.2009 tarih ve 115-361 sayı ile kurulan hükümlerin, Cumhuriyet savcısı ile katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 14.07.2011 tarih ve 5455-4510 sayı ile;
“…B) Sanık …’in Kasten İnsan Öldürme suçundan cezalandırılmasına, sanık …’in Nitelikli Yağma, sanık …’ın ise Öldürme ve Nitelikli Yağma suçlarından beraatlerine ilişkin hükümlerin incelenmesinde;
Oluşa, dosya içeriğine, tanıklar … ., … ., ., . ve ….’ın anlatımları ile HTS kayıtlarına göre; … takma adını kullanan sanık … ile dost hayatı yaşadığı sanık …’in fikir ve eylem birliği içerisinde gasbetmeye karar verdikleri maktul …’ı telefonla irtibat kurmak suretiyle olay yerine getirdikten sonra sanık …’in yağma suçunun işlenmesini kolaylaştırmak maksadıyla tabancayla kafa bölgesine iki el ateş etmek suretiyle öldürerek üzerindeki para ve cep telefonunu aldığı, sanıkların cesedi çalılık bir alana taşıdıktan sonra birlikte olay yerinden ayrıldıkları olayda;
a) Sanık …’in eyleminin yağma suçunun işlenmesini kolaylaştırmak maksadıyla öldürme ve nitelikli yağma suçlarını oluşturduğu anlaşıldığı hâlde, bu suçlardan cezalandırılmasına karar verilmesi yerine oluşa ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle kasten insan öldürme suçundan cezalandırılmasına ve nitelikli yağma suçundan beraatine karar verilmesi,
b) Sanık … yönünden ise, maktul ile irtibatın bu sanığın kullandığı telefon hattıyla sağlanması, çevresinde … takma adını kullanması, olay esnasında olay yerinde bulunması ve sonrasında ise diğer sanık …’le birlikte hareket etmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, adı geçen sanığın suça katılımının faillik düzeyinde olduğuna ilişkin kesin kanıtların bulunmadığı, ancak lehe yorumla 5237 sayılı …nun 39 maddesi kapsamında yardım eden olarak suça katıldığının kabulü gerektiği anlaşıldığından, yağma suçunun işlenmesini kolaylaştırmak maksadıyla öldürmeye ve nitelikli yağmaya yardım etme suçlarından cezalandırılmasına karar verilmesi yerine, oluşa ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle beraatine karar verilmesi,…” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma üzerine, … 3. Ağır Ceza Mahkemesince, 28.03.2012 tarih ve 322-68 sayı ile; inceleme dışı sanık … …’un nitelikli kasten öldürme suçundan TCK’nın 82/1-h, 62, 53, 58 maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasıyla, nitelikli yağma suçundan 149/1-a-c-h maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, sanık … hakkında açılan davanın tefrikine karar verilmiş, inceleme dışı sanık … … hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün sanık müdafi tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 04.03.2014 tarih ve 112-1251 sayı ile inceleme dışı sanık … … hakkında kurulan mahkûmiyet hükümlerinin onanmasına karar verilmiştir. Sanık … hakkında tefrik edilen kamu davasında yapılan yargılama sonucunda ise; … 3. Ağır Ceza Mahkemesince 05.05.2015 tarih ve 203-138 sayı ile;
“…maktulün sanık … tarafından aranarak olay yerine getirildiği konusunda soyut iddianın hiçbir şekilde HTS kayıtları veya benzeri maddi delillerle ortaya konulamadığı, maktulün arandığı telefonun sanık …’e ait olduğu, …’in savunması ve sanık …’ın anlatımı ile maktulün … tarafından arandığı, bunda sanık …’ın herhangi bir katkısının bulunmadığı, hiç bir şekilde sanık …’in eylemini kolaylaştırmak amacıyla sanık …’un …’e ait telefon ile maktulü aradığı konusunda maddi bulguların ortaya konulamadığı, olay yerinden elde edilen maddi delillerin yargılama aşamasında dinlenen tüm tanıkların hakkında mahkûmiyet hükmü kesinleşen sanık …’in beyanının sanık …’un savunmasını birebir doğruladığı, sanık …’ın …’in eylemini kolaylaştırmak amacıyla birtakım hareketlerde bulunduğuna yönelik iddiaların hiçbir maddi delil ile delillendirilemediği, kaldı ki sanık …’un savunmasının aksini ortaya koyacak her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delillerin elde edilemediği bir vaka olmakla birlikte ayrıca ortada şüpheli bir durumun var olması hâlinde dahi bu şüphenin sanık lehine yorumlanması gerekeceği, zira sanık savunmasında kendisinin ilk yargılamada beraat ettiğini bildiğini, sonrasında da bu şekilde hakkında bozma kararı bulunduğunu ve yeniden yargılanması gerektiği hususunu bilmediğini hatta araması olduğu konusunda da bilgisinin olmadığını, birçok resmi kuruma gidip … yaptığını, buralarda da aranması olduğu konusunda herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, ta ki doğum yapmasından sonra kendisinin alındığını beyan etmesinin de yine sanığın iyi niyetli olduğu ve anlatımlarının hiçbir şekilde aksinin ortaya konulamadığı görülmüş olup, sanık hakkında TCK. nun 39. maddesinin uygulanabilmesi için gerekli olan şartların hiçbirinin oluşmadığı, bu hâliyle önceki mahkemede verilen beraat kararının elde edilen maddi deliller ve olayın oluş şekline daha uygun düştüğü…” gerekçesiyle direnerek, sanık …’un üzerine atılı suçları işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, mahkûmiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden bahisle sanığın CMK’nın 223/2-e maddesi gereği beraatine karar verilmiştir.
Direnme kararına konu beraat hükümlerinin Cumhuriyet savcısı ve katılan … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.10.2015 tarih ve 339990 sayılı “Bozma” istemli tebliğnamesi ile dosya, 6763 sayılı Kanun’un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10. madde uyarınca Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 tarih ve 893-703 sayılı ile kararına direnilen Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan 1. Ceza Dairesince 19.04.2017 tarih ve 934-1333 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay 1. Başkanlığına iade edilen dosya Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karar bağlanmıştır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir.
.TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme dışı sanık … Işık’ın üzerine atılı suçlardan kurulan beraat hükümleri ile inceleme dışı sanık … … hakkında nitelikli kasten öldürme ve nitelikli yağma suçlarından bozma üzerine kurulan mahkûmiyet hükümleri Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup direnmenin kapsamına göre inceleme, sanık … hakkında nitelikli kasten öldürme ve nitelikli yağma suçlarından kurulan beraat hükümleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık …’un, inceleme dışı sanık … …’un maktul …’a yönelik gerçekleştirdiği nitelikli kasten öldürme ve nitelikli yağma suçlarına, TCK’nın 39. maddesi kapsamında yardım eden sıfatıyla iştirak edip etmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
06.08.2006 tarihli olay yeri, keşif ve ölü muayene tutanağında; olay günü saat 08.30 sıralarında … Mahallesi girişinde yolun sağ tarafında fundalık bir alanda ceset bulunduğunun ihbar edilmesi üzerine olay yerine gidildiğinin, ormandaki piknik alanında yerde yatan bir cesedin ve yanında içinde kartvizit olan boş bir cüzdanın, bir adet 9 mm çapında boş kovanın, toprağa gömülü vaziyette bir adet mermi çekirdeğinin, bir cep telefonu kılıfının, bir adet çakı bıçağının, siyah bir terlik ve kan izlerinin bulunduğunun, cesedin üzerindeki pantolonun ceplerinin dışa doğru dönük olduğunun, kimlik tanığının beyanına göre cesedin …’a ait olduğunun teşhis edildiğinin, kimlik tanığının; maktulü en son bir gün önce saat 18.00 civarında gördüğünü, eniştesinin lakabının “.” olduğunu, olay gecesi gece saatlerinde cep telefonuna maktulün telefonundan “.lı .beni sıkıştırdı, koşun …ya giderken .’da aldılar beni” şeklinde bir mesaj geldiğini, ancak kızının da kendisinin de böyle bir mesaj yazmayacağını tahmin ettiklerini söylediğinin belirtildiği,
06.08.2006 tarihli olay yeri inceleme raporunda; saynı gün saat 08.55’te olay yerine gelindiğinin, olayın … ili, . ilçesi … Siteleri, . köyü .Mevkisinde gerçekleştiğinin, açık arazide bulunan cesedin ayakları karın kısmına doğru bükülmüş şekilde bulunduğunun, cesedin 16,8 m batı istikametinde kayaların ön kısmında sigara izmaritlerinin, 6 adet bira şişesinin, boş vaziyette sigara paketinin, yerdeki kan izlerinin bulgu numarasıyla tespit edildiğinin, sigara izmaritlerinden ve kan izinden biyolojik svap örneklerinin alındığının, patika yol üzerinde krokide işaretli yerde bir adet 9 mm çapında boş kovan ele geçirildiğinin, cesedin 5 metre güney istikametinde bir adet yere saplanmış mermi çekirdeği bulunduğunun, cesetten el svaplarının alındığının yazılı olduğu,
06.08.2006 tarihli tutanakta; maktulün üzerindeki kahverengi pantolonun ceplerinin dışar dönük olduğunun, pantolon çıkarıldığında maktulün altına giydiği şortun cebinden 500 TL ve 185 Avro para çıktığının belirtildiği,
06.08.2006 tarihli otopsi raporunda; cesedin yüzünde sol maksiller bölgede 1 cm çapında çevresinde barut taneleri bulunan ateşli silah mermi çekirdeği giriş deliği, alt çene sağ yanda çevresinde yanmamış barut taneleri bulunan 1 cm çapında ateşli silah mermi çekirdeği giriş deliği bulunduğunun, kanında 2,18 promil etanol bulunan maktulün alt çene sağ yandan isabet eden mermi çekirdeğinden oluşan karatid arter harabiyeti ile kanamadan öldüğünün, atışın yakın atış mesafesinden yapıldığının tespit edildiği,
10.05.2007 tarihli olay yeri inceleme raporunda, .. Sanayi Sitesi . Sokak üzerinde . plakalı aracın tamir için bırakılmış şekilde bulunduğunun bildirilmesi üzerine olay yerine gidildiğinin, aracın Yusuf Yeşilyaprak adına kayıtlı olduğunun, aracın ön küllüğünde 4 adet sigara izmariti bulunduğunun, izmaritlerden örnek alındığının bildirildiği,
21.05.2007 tarihli Adli Tıp raporunda; 10.05.2007 tarihinde tamir için bırakılan .plaka sayılı aracın kül tablası içinde bulunan 4 adet Muratti marka sigara izmaritinden 2 adedinin üzerindeki bir kadına ait DNA profili ile olay yerinden ele geçirilen 14 nolu sigara izmaritine dair delilden çıkan bir kadına ait DNA profilinin aynı bulunduğunun, olay yerinde ele geçen toplam 5 adet sigara izmaritinden elde edilen bir erkeğe ait DNA profili ile aracın içinde bulunan bir adet sigara izmaritinden elde edilen bir erkeğe ait DNA profilinin aynı olduğunun araçtaki son bir adet izmaritten alınan DNA örneğinin ise olay yerinde ele geçen delillerle uyumsuz olduğunun tespit edildiği,
30.01.2008 tarihli Adli Tıp raporunda; terk edilmiş aracın küllüğünden elde edilen sigara izmaritlerinin iki adedinin üzerindeki DNA örneği ile olay yerinden alınan bir adet izmaritten elde edilen DNA profillerinin şüpheli …’un DNA örneği ile aynı olduğunun, yine aracın küllüğündeki bir adet sigara izmariti üzerinden alınan DNA örneğinin ise şüpheli … Işık’tan alınan DNA örneği ile aynı olduğunun bildirildiği,
07.02.2008 tarihli Adli Tıp raporunda; terk edilmiş araçtan ele geçen bir adet sigara izmaritinden alınan DNA profilinin bir erkeğe ait olduğunun, ancak olay yerinden alınan ve terk edilmiş araçtaki sigara izmaritlerinden alınan DNA profillerinin .’den alınan DNA profili ile uyumsuz olduğunun belirtildiği,
05.03.2008 tarihli Adli Tıp raporunda; olay yerinden alınan 5 farklı sigara izmariti ile terk edilmiş aracın küllüğünden ele geçen sigara izmaritlerinden birisi üzerinden alınan DNA profillerinin … …’un DNA profili ile aynı olduğunun tespit edildiği,
27.01.2008 tarihli araştırma tutanağında; maktul …’ın oğlu … adına kayıtlı ve …’ın kullandığı bilinen … 0345 numarası ile biten cep telefonu hattı ile görüşme yaptığı tespit edilen … … ile biten cep telefonu hattının şüpheli … …’un çalıştırdığı barda çalışan garsonlardan biri olan … adına kayıtlı olduğunun tespit edildiği,
BTK’dan gönderilen cep telefonu görüşme kayıtları dökümünde; maktul …’ın kullandığı bilinen …0345 ile biten cep telefonu hattına dair incelemede;
– Maktulün olayın gerçekleştiği 05.08.2006 tarihinde saat 17.53, 18.08, 18.51, 19.06, 19.17, 19.26, en son 19.27’de … adına kayıtlı …. numarası ile biten ve tanık beyanına göre …’un kullandığı bilinen hattı aradığı ve bu sırada telefonun … Bornova merkezindeki Yapı Kredi Bankası…Şubesi baz istasyonuna kadar değişik yerlerden sinyal aldığının,
– Saat 20.28’de maktulün oğlu …’ın kendi kullanımındaki …3542 numarası ile biten cep telefonundan babası maktul …’ı aradığının,
– Saat 23.58’de maktulün cep telefonundan, kayınbiraderi .un cep telefonuna mesaj gönderildiğinin belirtildiği,
Sanık …’un kullanımında olan ve …. numarası ile biten cep telefonu hattına dair yapılan incelemede;
– Sanık …’ın, saat 17.53, 18.08, 18.51, 19.06, 19.17, 19.26, en son 19.27’de, … adına kayıtlı ve maktul …’ın kullandığı bilinen cep telefonundan değişik saatlerde arandığının, bu sırada sanığın cep telefonunun .. merkezindeki baz istasyonlarından sinyal aldığının, en son 19.27’deki görüşmede maktul …’ın bulunduğu Yapı Kredi Bankası…Şubesi baz istasyonundan sinyal aldığının,
– Sanık …’ın kullanımında olduğu bilinen cep telefonunun maktulle buluştuktan sonra, ilk kez saat 21.30’da . tarafından arandığı ve bu sırada ikamet ettikleri…merkezindeki baz istasyonundan sinyal aldığının,
– Saat 23.04’te . tarafından arandığının ve ve bu sırada ikamet ettikleri…merkezindeki baz istasyonundan sinyal aldığının,
– Saat 23.44’te . tarafından arandığının ve bu sırada ikamet ettikleri…merkezindeki baz istasyonundan sinyal aldığının,
– Saat 00.44’te yine … adına kayıtlı fakat tanık ifadesine göre diğer sanık … …’un kullanımında olan . numarası ile biten telefonu aradığı ve 14 … görüştüklerinin, bu sırada …’ın kullanımındaki telefonun ikamet ettikleri…merkezdeki baz istasyonundan sinyal aldığının tespit edildiği,
Anlaşılmaktadır.
Katılan … Kollukta; babası …’ı en son 05.08.2006 tarihinde saat 18.00 sıralarında …’deki Bersan Kıraathanesi’nde gördüğünü, sonra kendisinin dayısı.un yanına gitmek için kahveden ayrıldığını, dayısı ile gezdiğini ve sonra eve geldiğini, babasının ise akşam annesi ile beraber bir sünnet düğününe gideceklerini hatırladığını, aynı gün babasına düğüne gidip gitmeyeceklerini sorduğunu, babasının “İşim var sen annenle git” dediğini, sonra annesinin de düğüne gitmekten vazgeçtiğini ve dayısı ile birlikte saat 21.00’de düğüne gittiklerini, saat 23.30 – 24.00 sıralarında düğünden çıkıp bir birahanede içmeye başladıklarını, buradayken dayısı .’un cep telefonuna babasının kullandığı .numaralı cep telefonundan “.lı .beni sıkıştırdı koşun …ya giderken .’da aldılar beni” şeklinde bir mesaj geldiğini, babasını aradıklarında cep telefonuna ulaşılamadığını, sabah saat 05.00’e kadar dışarıda olduklarını, eve geldiklerinde durumu kız kardeşi Bedriye’ye söylediklerini, .’nin babasının bu mesajı atamayacak biri olduğunu söylediğini, sabah polislerin eve geldiklerini ve babasının öldürüldüğünü öğrendiklerini,
Mahkemede; önceki beyanlarını aynen tekrar ettiğini, babasının nasıl öldürüldüğünü bilmediğini, sanıklardan şikâyetçi olduğunu,
Tanık . Kollukta; 2006 yılı Mayıs ayında,. merkezinde bulunan evinin alt katındaki daireyi boş görenlerin bir tanıdık vasıtasıyla evi kiralamak için geldiklerini, bunlardan birinin . olduğunu, diğer kadının ise kendisini .” olarak tanıttığını, .’ın kefil olabileceğini belirttiğini, 3-4 gün sonra evi kiralayıp taşındıklarını, Sıla isimli kadının yanında kendisini .olarak tanıtan 1,90 boylarında siyah saçlı erkek şahsın kira senetlerini imzaladığını, .isimli şahsın bir müddet sonra kendisine 0538 … 8296 numaralı cep telefonunu verdiğini, Sıla isimli kadının ise kendisine sonu … ile biten cep telefonunu verdiğini, bu şahısların üç dört ay sonra kirayı ödemekte geciktiklerini, Sinan’ı kaydettiği cep telefonundan aradığını, kiracısının babasını karakoldan aradığını söyleyince Sinan isimli şahsın telaşlandığını ve telefonda kendisine “20 gün müsaade et taşınacağım” dediğini,
Mahkemede; huzurdaki sanıklardan …’i göstererek bu kişinin kendisini Sinan olarak tanıtan kişi olduğunu, sanık …’ı göstererek bu kişinin de kendisini . olarak tanıtan kişi olduğunu, sanık …’u ise daha önce hiç görmediğini,
Tanık . Kollukta; maktul …’ın eniştesi olduğunu genellikle . isimli birahaneye takıldıklarını, olay günü yeğeni … ile birlikte bir sünnet düğününe sonra da içmeye gittiklerini, eniştesinin cep telefonundan kendi cep telefonuna “.. beni sıkıştırdı koşun …ya giderken Bayraklı’da aldılar beni” şeklinde bir mesaj geldiğini, bunu …’a gösterdiğini, aradıklarında eniştesine ulaşamadıklarını, sabahleyin eniştesinin öldürüldüğünü polislerden öğrendiğini, eniştesinin içki içtiğini, kumar oynadığını bildiğini, eniştesinin . isimli bir arkadaşının arkadaşı için bankadan kredi çektiğini duyduğunu,
Mahkemede; önceki beyanlarını tekrarla …’ın silahı olmadığını,
Tanık … Keklik Kollukta; maktul …’ın … arkadaşı ve içki arkadaşı olduğunu, 05.06.2008 tarihinde saat 17.30 – 18.00 arası maktulün …’de bir kahvede oturduğunu, saat 18.00 gibi maktulle İsmail Biçer’in birlikte kahveden ayrıldıklarını, sonra maktulün kendisini arayarak oğlu …’a gelip kendisini almasını söylemesini istediğini, ancak …’ın da kahveden dayısı ile birlikte ayrıldığını söyleyince kapattığını, sonra …’ı aradığını, …’ın babası ile görüştüğünü onu aramasına gerek kalmadığını söylediğini, …’ın kadın kız işleri olduğunu, bir hafta önce kendisinden para istediğini, … isimli bir kadınla buluşacağını söylediğini, kahveden ayrıldıkları gün yani 5 Ağustos Cumartesi günü İsmail Biçer’in maktulü dolmuş duraklarına bıraktığını, bundan sonra da İsmail Çıbık ile karşılaştığını ve .’a … Mahallesinde bir bayanla buluşmaya gittiğini söylediğini duyduğunu,
Mahkemede; …’ın cep telefonunda olay günü … isimli bir şahsın aradığını cep telefonunda kayıtlı olduğunu gördüğünü,
Tanık .Kollukta; olay günü 18.00-18.30 sıralarında …’deki kahvehanede maktulle oturduklarını, sonra. Organize Sanayiine giderek bira içtiklerini, bu sırada …’a sürekli bilmediği bir telefondan telefon geldiğini, …’ın da en son “Tamam geliyorum.” diye cevap verdiğini, maktulün bir ara telefonundan … isimli bir telefonu göstererek bu kadınla bir sefer beraber olduklarını, sonra buluşmak için …ya gittiğini ancak kadını bulamadığını, bu kadının sürekli kendisini aradığını söyleyerek “Gideyim mi?” diye sorduğunu kendisinin de “Ben karışmam.” dediğini, o gün maktulü postane önünde dolmuş duraklarına bırakmasını istediğini, buradan …da Hükümet Meydanı’nda kadınla buluşacağını söylediğini, maktulü istediği yere bıraktığını, sonra nereye gittiğini bilmediğini, kadının arabası olduğunu kendisine söylediğini, maktulün aynı gün 1.000 TL’yi işçilerine dağıttığını, sonra cebinde 300 TL parasının kaldığını bulunduğu yerdeki insanlara gösterdiğini,
Mahkemede; maktulle saat 18.30’a kadar birlikte olduklarını, daha önceki beyanlarını tekrarla, maktulün 10-15 gün öncesinde daha önce birahane çalıştığını söylediği … takma isimli kadınla zaman zaman görüştüklerini söylediğini, …’yi tanımadığını,
Tanık İsmail Çıbık Kollukta; maktulü olay günü en son saat 18.30 gibi … merkezde gördüğünü, “İyi misin görüşemiyoruz” dediğinde, kendisini bir kadının aradığını bu yüzden acelesi olduğunu …ya gideceğini söylediğini, ertesi gün öldürüldüğünü duyduğunu,
Tanık Nevin Sakman Kollukta; olay günü akşam ailece görüştükleri komşularıyla … Mahallesi girişindeki Şahintepesi mevkisine piknik yapmaya gittiklerini, saat 23.00-23.30 sıralarında Skoda veya Anadol marka kamyonet tipi bir araçla kendisine resmi gösterilen şahısla birlikte 35-40 yaşlarında uzun boylu bir şahsın birlikte geldiklerini, kendilerinin piknik yaptığı yere çok yakın oturunca rahatsız olduklarını, sonra şahsıların bunu duyduğunu ve kendilerinden uzaklaştıklarını, bir süre uzak bir yerde oturduktan sonra uzun boylu şahsın aracına binerek ayrıldığını, diğer kişinin oturup içmeye devam ettiğini, sonra uzun boylu şahsın geri geldiğini, bir bira daha içtikten sonra ikisinin birlikte araca binerek…istikametine doğru hareket ettiklerini, öldürüldüğünü duyduğu şahsın bir ara yanındakine “Kalkalım.” dediğini, ancak uzun boylu şahsın “Otur lan” dediğini, sonra aralarında tartışma veya silah sesi duymadığını, aracın ilk geldiğinde hızlı bir şekilde durduğunu gördüğü için bu olayları hatırladığını,
Mahkemede; önceki beyanlarını aynen tekrar ettiğini, olaydan sonra Jandarma sorduğunda uzun boylu şahsın yanında oturan kişinin maktul olduğunu teşhis ettiğini söylediğini,
Tanık … …dava dışı bir soruşturma dosyasında şikâyetçi sıfatıyla Kollukta; ikametinin camlarının kurşunla taranması olayı ile ilgili olarak, cezaevinde bulunan … … isimli şahsın olayı yaptığından şüphelendiğini, sonrasında … isimli şahsı yeğeni . ile birlikte araçla bir yere giderken yolda gördüğünü, …’un kendisini görünce kaçmaya başladığını sonra yakaladıklarında …’un kendisine “Size her şeyi anlatacağım” diyerek; evinin kurşunlanması talimatını … …’un verdiğini, …’in daha önce de …’de fuhuş yapan bir kadın ile birlikte bir kuyumcuyu yanına çağırdığını, bu şahsı … yolu üzerinde bir yerde 700 TL’sini …’in gasbettiğini, sonra …’in bu şahsı kafasına kurşun sıkarak öldürdüğünü, bu olay sırasında kendisinin ve bir kadının da yanında olduğunu, sonra …’in …’a geldiğini, …’in …’a evini kurşunlamasını bunu yapmazsa kuyumcuyu öldürdüğünü polise ihbar edeceğini söyleyerek tehdit ettiğini,
Tanık … …istinabe yoluyla alınan ifadesinde; önceki beyanlarını tekrarla, öldürülen kişinin kuyumcu değil müteahhit olduğunu sonradan öğrendiğini, … Işık’ın kendisine bu olayla ilgili her şeyi anlattığını,
Tanık … . Kollukta; .ün dayısı olduğunu, evinin kurşunlandığını, bu olayı … Işık isimli şahsın yaptığından şüphelendiğini, sonra … Işık isimli şahsı cadde üzerinde tesadüfen yakaladıklarını, .e kurşunlama olayı ile ilgili her şeyi anlattığını duyduğunu,
İstinabe yoluyla alınan ifadesinde; önceki beyanlarını tekrarla, … Işık’ın dayısı ile birlikte kendisine …’de 700 TL karşılığında bir kuyumcuyu … Aktaş’ın öldürdüğünü söylediğini,
İnceleme dışı sanık … Işık Kollukta; … …’un teyzesinin oğlu, …’un ise …’in imam nikâhlı eşi olduğunu, …’in …’da gazinosu olduğunu …’ın da burada sahne aldığını, 34 DPH 23 plakalı aracın …’a ait olduğunu, bu araçla ekmek almaya giderken bir kaza yaptığını ve tamponunun düştüğünü, . ve … isimli şahısları tanıdığını, … …akrabası olan … … hakkında ileri geri konuştuğu ve küfrettiği için kurusıkı bir tabanca ile evini kurşunladığını, olay sırasında … …’un … cezaevinde tutuklu olduğunu, .ün olaydan sonra kendisini bir arkadaşı ile birlikte iken gördüğünü ve döveceği için korktuğunu, silah taşıyan birisi olduğunu bildiğini, “Niye ateş ettin?” dediğinde “Sen benim abime küfrettin.” dediğini, …’in başka birini öldürdüğünü bir kuyumcudan bahsettiğinin yalan olduğunu böyle bir ifadesi olmadığını, … ile … …’un …’deki evlerinde iken bir akşam eve geldiklerini, …’in elinde kan olduğunu, ne olduğunu sorduğunda …’in “Ne olduysa oldu, birini hallettim, kazma kürek lazım” dediğini, sonra Hyundai marka aracına binerek gittiğini, eve geri geldiğinde elindeki cep telefonundan “.lılar beni kaçırdı” gibi bir mesaj gönderdiğini, kime gönderdiğini bilmediğini, sonra SIM kartı çıkarıp attığını, …’ın ise; o gün yüzünün bembeyaz olduğunu, kendisine “… bir adam öldürdü, bunu yapacağını bilmiyordum, adam ölmüş olabilir, çok korktum ne yapacağımı bilmiyorum” dediğini,
Cumhuriyet Savcılığında; …’in …’deki evinde oturduğu bir gece saat 23.30 sıralarında … ile birlikte panik hâlinde eve geldiklerini, ne oldu diye sorduğunda bağırıp çağırdığını, “Birini hallettim, vurdum.” dediğini, kısa bir süre sonra evden çıktığını, sonra geldiğinde elinde bir poşet ve cep telefonu olduğunu, telefondan birilerine “Beni Diyarbakırlılar kaçırdı” şeklinde mesaj yazdığını, …’da … …isimli şahsın evine zarar verme olayını kendisinin yaptığını, bu olayı sorduklarında kendisini … …’un yönlendirdiğini söylediğini, …’in …’deki bu olayını da …’e anlattığını, … isimli şahsı tanımadığını, ancak …’in evde iken maktulün üzerinden 700 TL’sini aldığını kendisinin söylediğini, …’in 9 mm çapında bir tabancası olduğunu bildiğini, o tarihlerde herhangi bir işte çalışmadığını, geceleri genellikle … ile birlikte dışarı çıktıklarını, nereye gittiklerini, ne … yaptıklarını bilmediğini,
Tutuklanması istemiyle çıkarıldığı Sulh Ceza Mahkemesinde; önceki beyanlarını tekrarla, bu olayı …’in yaptığını … Gül’e söylediğini, ancak …’den korktuğu için tehdit altında olduğu için bu ifadeyi önce yanlış verdiğini, suçsuz olduğunu … isimli şahsı tanımadığını,
Mahkemede; önceki beyanlarını tekrarla, olay günü … ve …’in saat 23.00-23.30 sıralarında eve geldiklerini, …’in sol kolunun kanlı olduğunu, telaşlı bir hâlleri olduğunu, …’e sorduğunda, “Yok bir şey, sadece tartıştık.” dediğini, …’ın öldürülme nedenini bilmediğini, parası için öldüreceklerini zannetmediğini, 700 TL’sini aldıkları yönünde bir beyanı olmadığını, olayla ilgisi olmadığını, suçsuz olduğunu,
İnceleme dışı sanık … … Cumhuriyet Savcılığında; … ile 4 sene önce tanışıp birlikte yaşamaya karar verdiklerini, …’de bir süre aynı evde kaldıklarını, . plakalı aracı aldıklarını, .marka sigara içtiğini, … Işık’ın teyzesinin oğlu olduğunu, …’de parasız kaldığı için kendileriyle birlikte yaşamaya başladığını, 2006 yılı yaz aylarında . … Mahallesi altında piknik alanında piknik yapıp yapmadıklarını hatırlamadığını, gitmiş de olabileceğini gitmemiş de olabileceğini, eşi …’ın bu yöndeki beyanlarını neden vermiş olduğunu bilemediğini, ancak bu beyanları kabul etmediğini, … Işık’ın beyanlarını ise … …isimli şahsın kendisini sıkıştırıp dövmesi nedeniyle böyle bir beyanda bulunmuş olabileceğinden kabul etmediğini, … …ile zaten husumetleri olduğunu,.ün polis muhbiri olduğunu, … isimli şahsı tanımadığını, kendisini öldürmediğini, suçsuz olduğunu, o tarihlerde kurusıkıdan bozma 7,65 mm çapında bir tabancası olduğunu,
Tutuklanması istemiyle çıkarıldığı Sulh Ceza Mahkemesinde; önceki beyanlarını tekrarladığını, ..ün polis muhbiri olduğu için beyanlarının dikkate alınmaması gerektiğini,
Mahkemede; … isimli şahsı olaydan 15 gün önce tanıdığını, kahvede oyun oynarken samimi olduklarını, kendisinden silah istediğini, silahı 1.000 TL’ye bulabileceğini söylediğini, sonra silahı …’a verdiğini ve 250 TL aldığını, 750 TL’sini sonra vereceğini söylediğini, kimliğini bilmediği “.” lakaplı birinin de …’a kefil olduğunu, parayı vermeyince …’ı eşi …’ın telefonundan aradığını, parasını getirmesini, yoksa .’dan isteyeceğini söylediğini, kendisinin “Gerek yok, ben getiririm.” dediğini, …’te oturduğunu söylediğini, sonra piknik alanında tahminen 22.00 sıralarında buluştuklarını, …’ın geldiğinde alkollü olduğunu, eşi …’a arabaya gitmesini söylediğini, silahı yakalattığını, isterse gidip şikâyetçi olabileceğini, parayı vermesini tekrar isteyince “Bugün silah sattın yarın ibnelik yaparsın.” dediğini, sonra kendisine yumruk attığını, …’ın elindeki siyah poşetten silah çıkarttığını, bunu görünce boğuşmaya başladıklarını, arbede sırasında silahın patladığını, …’ın yere düştüğünü, …’ı taşıyamadığı için …’ın yanına arabaya gittiğini, sonra eve gittiklerini, …’a durumu analattığını, korktuğu için kimseye haber veremediğini, olay yerine tekrar kendi başına geri döndüğünü, yerdeki …’ın cep telefonunu aldığını ve akrabası sandığı birine “Beni Diyarbakırlılar kaçırdı” şeklinde mesaj attığını, sonra eve gittiğinde …’a adamın iyi olduğunu söylediğini,
İfade etmişlerdir.
Sanık … Kollukta; 05.08.2006 tarihinde …’de …da eşi ile birlikte ikamet ettikleri evde otururken eşinin kendisine “Hadi gel piknik yapalım.” dediğini ve . plakalı araçla kola vs. alarak piknik yapmaya çıktıklarını, o sırada .’ın evde olduğunu, kız arkadaşı ile mesajlaştığını,.Mahallesinin altındaki piknik alanına oturduklarını, eşini burada tanımadığı bir şahsın aradığını, sonradan isminin … olduğunu öğrendiği şahsın yanlarına geldiğini, sonra şahısla alacak verecek meselesinden tartışmaya başladıklarını, kendisine “Sen arabaya git, ben geliyorum” dediğini, araca bindikten 5-6 dakika sonra birkaç el silah sesi duyduğunu, eşinini araca geldiğinde elinde kan izleri olduğunu, ne olduğunu sorduğunda “Fazla konuşma benim canımı sıkma” dediğini, çekindiği için bir şey soramadığını, ancak … isimli şahsı vurduğunu anladığını, ölüp ölmediğini bilmediğini, baygınlık geçirdiğini, eşi …’ı vururken yanında olmadığını, neden vurduğunu bilmediğini,
Cumhuriyet Savcılığında; …’in 4 yıldır tanıştığı arkadaşı olduğunu, siyah bir silahı olduğunu, 2005 yılında …’de bir ev kiraladıklarını, maddi durumlarının iyi olmadığını, 2006 yılı Ağustos ayında sevgilisi …’in kendisine “Piknik yapalım” dediğini, … Mahallesinde yokuş aşağı bir yere gittiklerini, bir şeyler yiyip içtiklerini sonra …’in … isimli bir şahsa telefon ettiğini, …’a “Gel görüşelim” dediğini, neden görüşeceklerini söylemediğini, yarım saat kırk beş dakika sonra tanımadığı bir şahsın oturdukları yere geldiğini, alkollü olduğunu, para meselesi konuştuklarını, bir süre sonra tartışmaya başladıklarını, …’in kendisine “Arabaya git” dediğini, 5-6 dakika kadar sonra iki el silah sesi duyduğunu,
Tutuklanması istemiyle çıkarıldığı Sulh Ceza Mahkemesinde; önceki beyanlarını tekrarla, …’in tabanca taşıdığını bildiğini, pikniğe gittiklerinde havanın aydınlık olduğunu ancak kararmak üzere olduğunu, eşinin … isimli biriyle telefonda konuştuğunu, …’ın yarım saat sonra geldiğini, alacak verecek meselesini konuşmaya başladıklarını, ancak uzakta olduğu için ne konuştuklarını duymadığını, sonra eşinin “Sen arabaya git.” dediğini, araca gittikten sonra birkaç el silah sesi geldiğini duyduğunu, eşi araca geldiğinde elinin kanlı olduğunu ne olduğunu sorduğunda “Adamı geberttim, seni de gebertirim” dediğini, aynı gece eve geldiklerini …’un evde olduğunu, …’in evden çıktığını sabah geri geldiğinde gördüğünü, … ile maktul arasındaki husumeti bilmediğini, daha önce hiç bahsetmediğini,
Mahkemede; önceki beyanlarını tekrarla, olayla bir ilgisi olmadığını, suçsuz olduğunu, …’ı tanımadığını, … takma adını hiç kullanmadığını, olay sırasında 538’li bir cep telefonu olduğunu eşi ile birlikte kullandıklarını, … ile bir telefon görüşmesi yapmadığını, …’ı ilk defa olay yerinde gördüğünü,
Savunmuştur.
Türk Ceza Kanunu’nda suça iştirak için faillik ve şeriklik ayrımı öngörülmüş, azmettirme ve yardım etme şeriklik kavramı içinde değerlendirilmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Faillik” başlıklı 37. maddesi;
“(1) Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur.
(2) Suçun işlenmesinde bir başkasını … olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde … olarak kullanan kişinin cezası, üçte birden yarısına kadar artırılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında müşterek faillik, ikinci fıkrasında ise dolaylı faillik tanımlanmıştır.
Kanunda suç olarak tanımlanan fiilin, birden fazla suç ortağı tarafından iştirak hâlinde gerçekleştirilmesi durumunda TCK’nın 37/1. maddesinde düzenlenen müşterek faillik söz konusu olacaktır.
Öğretideki görüşler de dikkate alındığında müşterek faillik için iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:
1- Failler arasında birlikte suç işleme kararı bulunmalıdır.
2- Suçun işlenişi üzerinde birlikte hâkimiyet kurulmalıdır.
Müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararının yanı sıra fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı “fail” konumundadır. Fiil üzerinde ortak hâkimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır. Suç ortaklarının, suçun işlenmesinde yaptıkları katkının, diğerinin fiilini tamamladığı durumlarda da müşterek faillik söz konusu olacaktır. Buna göre her müşterek fail, suçun icrasına ilişkin etkin, fonksiyonel bir katkıda bulunmaktadır.
TCK’nın “Yardım etme” başlıklı 39. maddesi;
“(1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.
(2) Aşağıdaki hâllerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:
a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.
b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.
c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak.”,
TCK’nın “Bağlılık kuralı” başlıklı 40. maddesi ise;
“(1) Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır.
(2) Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur.
(3) Suça iştirakten dolayı sorumlu tutulabilmek için ilgili suçun en azından teşebbüs aşamasına varmış olması gerekir” şeklinde düzenlenmiştir.
Suçun icrasına iştirak etmekle birlikte, işlenişine bulunduğu katkının niteliği gereği kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen diğer suç ortaklarına “şerik” denilmekte olup, TCK’da şeriklik, azmettirme ve yardım etme olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Buna göre, kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen veya özel faillik vasfını taşımadığı için fail olamayan bir suç ortağı, gerçekleşen fiilden TCK’nın 40. maddesinde düzenlenen bağlılık kuralı uyarınca sorumlu olmaktadır.
TCK’nın 39/2. maddesindeki düzenlemeye göre, yardım etme; maddi yardım ve manevi yardım olarak ikiye ayrılmaktadır.
1- Bir suçun işlenmesine maddi yardımda bulunma çok çeşitli şekillerde ortaya çıkmakla birlikte anılan maddede maddi yardım;
a) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek,
b) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak
Olarak sayılmıştır.
2- Manevi yardım ise;
a) Suç işlemeye teşvik etmek,
b) Suç işleme kararını kuvvetlendirmek,
c) Suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vadetmek,
d) Suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek,
Şeklinde belirtilmiştir.
Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Zira “yardım etme”yi müşterek faillikten ayıran en önemli unsur, kişinin suçun işlenişi sırasında fiil üzerinde ortak hâkimiyetinin bulunmamasıdır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Maktul …’ın, 05.08.2006 tarihinde …’deki mahalle kahvesinde arkadaşlarıyla birlikte otururken saat 18.30-19.00 arasında bir telefon görüşmesi yaptıktan sonra … takma isimli kadınla buluşmaya gideceğini söyleyerek yanlarından ayrıldığı, maktulün sanık …’ı 19.22’de arayarak buluşmak istediğini ilettiği, her ikisinin telefonunun da…merkezindeki Yapı Kredi Bankası baz istasyonundan sinyal verdiği, maktulün oğlu olan …’ın saat 20.28’de babasını aradığında maktulün telefonda oğluna “akşamki sünnet düğününe gelmeyeceğini annesiyle gitmesini” bu görüşmede maktulün telefonunun…merkezindeki baz istasyonundan sinyal almaya devam ettiği, maktul …, inceleme dışı sanık … ve sanık …’ın buluşarak birlikte … Mahallesi’ndeki mesire alanına geldikleri, burada bir süre oturup birlikte içki ve sigara içtikleri, sonra inceleme dışı sanık …’in sanık …’a “Sen bizi arabada bekle” demesi üzerine sanık …’ın maktulle inceleme dışı …’in yanından ayrılarak arabada beklemeye başladığı, inceleme dışı sanık …’in bir bahane ile maktul …’ı parkın tenha bir yerine getirdiği, bu yerde tabanca ile ateş etmek suretiyle sağ çene altından yaralayıp ölümüne sebebiyet verdiği ve elleri kanlı şekilde arabaya döndüğü, … ile inceleme dışı sanık …’in aynı araçla…merkezde oturdukları eve geldikleri, …’in maktulü vurduğunu ve cebindeki 700 TL’ye yakın parayı aldığını inceleme dışı sanık …’a da söylediği ve sonrasında evden çıktığı, sanık …’ın cep telefonunun inceleme ve dava dışı üçüncü şahıslarca arandığı saat 23.04’te ve 23.44’te…merkezde ikamet ettikleri evin civarındaki baz istasyonundan sinyal aldığı, inceleme dışı sanık …’in olay yerine dönerek maktulün cesedini piknik alanında çalılıkların arasına gizlediği, sanık …’ın kullanmakta olduğu … numarası ile biten cep telefonundan en son 06.08.2006 tarihinde gece saat 00.44’te inceleme dışı sanık … tarafından kullanılan ve …’daki mekânında yanında çalıştırdığı … adına kayıtlı olan 8296 ile biten cep telefonunu arayarak 14 … görüştüğü, bu sırada sanık …’ın cep telefonunun yine evlerinin yakınındaki…merkezindeki baz istasyonundan sinyal aldığı, ertesi gün sabah sporu için piknik alanında yürüyüş yapan tanık …’ın patika yol üzerinde kan izleri ve boş telefon kılıfı gibi malzemeleri görmesi üzerine yapılan araştırmada maktulün cesedinin çalılıklar arasında bulunduğu, dolayısıyla inceleme dışı sanık … …’un birlikte yaşadığı sanık …’a maktulü buluşma bahanesiyle telefonla yanlarına çağırtarak yağma suçunu işlemek amacıyla öldürdüğü ve cebindeki parayı alarak uzaklaştığı kabul edilen olayda;
Sanık …’un inceleme dışı sanık …’in eylemine iştirak edip etmediği değerlendirildiğinde; daha önce bir araya geldiklerine veya birbirlerini tanıdıklarına dair bir delil bulunmayan inceleme dışı sanık … ile kendisini … takma ismiyle cep telefonuna kaydeden maktul …’ı olay tarihinde buluşmalarını sağlamak amacıyla bir araya getirdiği, sanık …’ın erkek arkadaşı olan asıl fail …’in yanında silah olduğunu bildiği, maktulden para almak amacıyla mesire alanında bir süre konuşup bir şeyler içtikleri, sanık …’ın maktulün maddi durumunun iyi olduğunu bildiği ve bunu erkek arkadaşı …’e de söylediği, dolayısıyla inceleme dışı sanık …’in eylemini gerçekleştirmesinden önce maktulle birlikte olacağı izlenimini vererek tarafları bir araya getirmek ve bir süre birlikte oturup içki ve sigara içmek suretiyle erkek arkadaşına güvenmesini ve yanında kalmasını sağlayarak bizzat fiilin icrai hareketlerini gerçekleştirmemiş ise de fiilin işlenişini kolaylaştırdığı, bu şekilde sanığın yağma suçunun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kasten öldürme ve nitelikli yağma suçlarının işlenmesine TCK’nın 39/2-c maddesi kapsamında yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yerel Mahkemece sanık …’un inceleme dışı sanık … …’un eylemine iştirak ettiğine dair yeterli delil bulunmadığından bahisle kurulan direnme kararına konu beraat hükümlerinin bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2015 tarihli ve 5455-4510 sayılı direnme kararına konu hükümlerdeki direnme gerekçesinin beraat hükmünün İSABETLİ OLMADIĞINA,
2- … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2015 tarihli ve 2012/203 E. 2015/138 K. sayılı direnme kararına konu hükümlerin; sanık …’un diğer sanık …’in maktule yönelik gerçekleştirdiği yağma suçunu işlemek maksadıyla kasten öldürme ve nitelikli yağma suçlarına, suçun işlenmesi öncesinde maktulü olay yerine çağırmak ve diğer sanık … ile buluşturmak suretiyle TCK’nın 39/2-c maddesi uyarınca yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği gerekçesiyle cezalandırılması gerekirken beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
3- Dosyanın, mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 22.09.2022 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.