Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2017/202 E. 2018/654 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/202
KARAR NO : 2018/654
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 15. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 681-148

Mala zarar verme suçundan sanık …’ın TCK’nın 151/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin Kemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 16.01.2012 tarihli ve 792-4 sayılı hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 12.11.2015 tarih ve 6601-31223 sayı ile;
“…Soruşturma evresinde ifadesi alınan Tetrapark şirketi bünyesinde yer alan fabrikanın Kalite Güvence Müdürü …’ün, 16.01.2012 tarihli duruşmada ‘…olay sebebiyle şirketim şikayetçi değildir…’ beyanı nazara alınarak; soruşturulması-kovuşturulması şikayetin varlığı ve devamına bağlı olan atılı suçlar bakımından, Tetrapark ünvanlı şirketin temsil ve ilzâma yetkilisi olan kişinin belirlenip usulünce duruşmaya çağrılıp, atılı suçlar yönünden sanıklardan ‘şikayetçi olup olmadıklarının’ TCK’nın 73/6. maddesi gereğince kesin surette belirlenerek sonucuna göre kararlar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hükümler kurulması,…” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Kemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesi ise 03.03.2016 tarih ve 681-148 sayı ile;
“…06/12/2006 tarih ve 5560 sayılı Kanun’un 6. maddesiyle değişik 5237 sayılı TCK’nın 142/4. maddesine göre, hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla mala zarar verme veya konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikayet aranmayacağından Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin 12/11/2015 tarih, 2015/6601 Esas, 2015/31223 Karar sayılı ilamın II. Numaralı bendi uyarınca basit mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet kararının şikayet bulunmadığı gerekçesiyle bozulması hukuka aykırı bulunduğu,…” şeklindeki gerekçeyle bozmaya direnilmesine, önceki hüküm gibi sanığın mahkûmiyetine karar vermiştir.
Bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.07.2016 tarihli ve 231585 sayılı “onama” istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gelen dosya, Ceza Genel Kurulunca 02.02.2017 tarih ve 12-50 sayı ile; 6763 sayılı Kanun’un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 15. Ceza Dairesince 01.03.2017 tarih ve 15252-6909 sayı ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanıklar …, … ile … hakkında mala zarar verme suçundan verilen mahkûmiyet hükümleri temyiz edilmeden, görevi yaptırmamak için direnme, nitelikli hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlâl suçlarından verilen mahkûmiyet, sanık … hakkındaki görevi yaptırmamak için direnme, nitelikli hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlâl suçlarından verilen mahkûmiyet kararları Özel Dairece düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleşmiş olup, direnmenin ve temyizin kapsamına göre inceleme sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; şikâyet hakkının kullanılması yönünde eksik inceleme bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkin ise de Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, Yerel Mahkeme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığının tespitine yöneliktir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,
c) Bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) Önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, direnme kararı olmayıp yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi hâlinde ise incelemenin Yargıtayın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanık …’ın mala zarar verme suçundan TCK’nın 151/1, 53 ve 58. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına ilişkin Yerel Mahkemece verilen hükmün Özel Dairece 12.11.2015 tarih ve 6601-31223 sayı ile “…Tetrapark unvanlı şirketin temsil ve ilzâma yetkilisi olan kişinin belirlenip usulünce duruşmaya çağrılarak, atılı suçlar yönünden sanıklardan şikayetçi olup olmadıklarının sorulması gerektiğinin gözetilmemesi…” isabetsizliğinden bozulduğu, bozma üzerine Yerel Mahkemece yapılan yargılamada ismi geçen şirketin temsile yetkilisinin tespitine ilişkin müzekkere yazıldığı, şirketi temsile yetkili olduğu belirlenen …’ın duruşmaya davet edilerek şikâyetçi olup olmadığının sorulduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemenin son uygulaması direnme kararı niteliğinde olmayıp, bozma kararı doğrultusunda işlem yapılarak mala zarar verme suçunun mağduru olan şirketin yetkilisinin tespitine ilişkin müzekkere yazılması ve önceki aşamalarda dinlenmeyen mağdur …’ın beyanlarına gerekçeli kararda yer verilmesi nedenleriyle yeni hüküm niteliğindedir. Bu yeni hükmün doğrudan Ceza Genel Kurulunca incelenmesi mümkün olmadığından, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Kemalpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 03.03.2016 tarihli ve 681-148 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 15. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 18.12.2018 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.