Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2016/1154 E. 2017/535 K. 12.12.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2016/1154
KARAR NO : 2017/535
KARAR TARİHİ : 12.12.2017

Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 14. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 19.04.2012
Sayısı : 198-92

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık …’ın 5237 sayılı TCK’nun 103/2, 103/6, 31/3, 62 ve 63. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve mahsuba ilişkin Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 19.04.2012 gün ve 198-92 sayılı hükmün, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 14. Ceza Dairesince 14.09.2015 gün ve 10404-8318 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 31.03.2016 gün ve 93335 sayı ile;
“…İtirazımız, sanık … hakkında ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetine yeter derecede, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, atılı suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet bulunmadığına ilişkindir.
Öncelikle dosyada mevcut deliller irdelendiğinde;
Mağdur ve sanık lise öğrencileri ve arkadaş olup suç tarihi itibarıyla her ikisi de 15-18 yaş gurubu içinde bulunmaktadırlar.
Mağdur … soruşturmada Cumhuriyet savcısına verdiği ilk beyanında; ‘Ben halen Çivril ilçesi Ticaret Meslek Lisesinde 3. sınıf öğrencisiyim. Benim ailem Kavakköy köyünde ikamet etmekte olup okulum nedeniyle Çivril ilçe merkezinde Jandarma karakolunun yanında bulunan yeşil tek katlı binayı kiraladık. Bu evde annem, kardeşim ve ben kalırız. Bu tarihten yaklaşık 2-3 ay önce sömestr tatilinde annem Denizli iline gitti, kardeşim olan 7. Sınıf öğrencisi olan Canan köye gitmişti. Ben de arkadaşım olan …’ı evimize davet ettim. Bir şişe şarap ve birer tane bira aldık Yanımızda da … isimli arkadaşım vardı. Akşam saat 21.30 sıralarında içmeye başladık. Ben 2-3 bardak şarap ve bir kutu bira içtim. Daha sonra sızıp kalmışım. Ertesi gün ben yere uzanmış vaziyette uyandım. Uyandığımda üzerimde bir adet boxer şort ve üzerimde de atletim vardı. ….’de karyolada uzanmış vaziyette uyandı. Sabah erken saatte dükkana gideceği için erkenden gitti. Bu gitmesinden bir gün sonra Nokia 3120 marka cep telefonundan iki gün önce içtiğimiz gece fotoğraflarımı bana gösterdi. Bu fotoğrafların birisinde ben çıplak vaziyette yerde yüzükoyun yatar vaziyette olduğum ve üzerimde ….’in olduğu fotoğrafı gösterdi. Bu fotoğrafta ben ….’in cinsel organını benim arka tarafımdan sokulu vaziyette olduğunu gördüm. Diğer fotoğrafta ise cinsel organını çıkarmış, kalkmış vaziyette gördüm. Daha sonra ben bu fotoğrafları kendisinden istedim. O da bana ‘ben elime geçen sazanı değerlendiririm’ şeklinde konuştu. Ben de nasıl çektiğini sorduğumda benim içtiğim bira şişesine uyku hapı attığını ve beni bu şekilde bayıltarak fiili livatada bulunduğunu söyledi ve benden para istemeye başladı.Benden 10 Lirayı o gün istedi. Ben de cebimde bulunan 10 Lirayı verdim. Daha sonra hergün benden para istemeye başladı. Ben de elimde olan 10 Lirayı, 20 Lirayı ….’e verdim. Şubat ayının 19’una kadar bu şekilde para verdim. Daha sonra bana ‘sana bir iyilik yapacağım. Bundan sonra bana aylık ödeyeceksin’ diye şantaj yaptı ve benden aylık 300 Lira istedi. Ben de 20 Mart 2010 günü kendisine 300 Lirayı elden verdim. Daha sonra Nisan ayının 20’sinde benden tekrar 600 Lira istedi. Ben de o kadar parayı bulamadım ve 2-3 taksitte toplam 300-400 Lira kadar bir para verdim. Müracaat tarihinden iki gün önce yani 03.05.2010 günü benden 200 Lira daha istedi. Ben de bugün babamdan 200 Lira istedim. Babam da sen benden çok para istiyorsun, ne yapıyorsun bu parayı deyince ben de utandığımdan babama herşeyi anlattım. ….’in benden para istediğini ve benim de ….’e para ödediğime … tanıktır. Benim verdiğim paraların neredeyse tümüne …. tanıktır. Ayrıca bana göstermiş olduğu telefondaki fotoğrafları …. de görmüştür. Daha sonra …. bu fotoğrafları ….’in yukarı mahallede bulunan evindeki bilgisayardan da izlemiş. Hatta ….’in bana söylediğine göre bir de video varmış. Ben bu olayları bugüne kadar kimseyi anlatmadım. …. ve ….’in dışında bilen yoktur. Benim makatımda da herhangi bir iz emare yoktur. Olay olduktan sonra da ben herhangi bir fiili livata bulgusu hissetmedim.Vermiş olduğum tüm paraları da babamdan aldım.’ şeklinde beyanda bulunduğu,
Mağdur duruşmadaki ifadesinde ise aynen; ‘Ben Çivril Anadolu Ticaret Meslek Okulunda 3. sınıf öğrencisiyim, ayrıca Çivril’de dersaneye gidiyorum. Biz aslında Kavak köyde ikamet ediyoruz ancak okula ve dersaneye gittiğimiz için Çivril’de annemin evinde oturuyorduk. 2010 yılında sömestr tatilinde birlikte oturduğumuz annem arkadaşına gitmişti, kız kadreşim de köye gitmişti, ben önce arkadaşım ….’i evimize davet ettim, ….’de ….’in yanındaydı onu da çağırdım, geceleyin saat 08.30-09.00 sıralarında …. ve …. bizim eve geldi, eve gelmeden önce de şarap ve bira aldık, ben önce bir bardak şarap içtim, …. kutuda bulunan birayı açtı daha sonra mutfağa gitti. Mutfağa onun arkasından ben de gittim, biranın köpüğü gitmişti, ben ne oldu diye sorduğumda …. biraz telaşlandı, sen git diye söyledi daha sonra bira ile birlikte salona geldi, bana içmem için birayı verdi, ben birayı da içtim, o arada sigara da içtik, daha sonra …. evden ayrıldı. Ben bira içtikten sonra uyumuşum sabah uyandığımda üzerim de bir boxer şort vardı, üzerimde atlet vardı, uyandığımda …. bana yüzüme bakıp güldü. Daha sonra kız arkadaşı ile buluşacağını söyleyerek benden telefonumu istedi, ben de kendisine telefonumu verdim, ertesi gün ….’lerin dükkanına gittim. …. bana cep telefonundan bir fotoğraf gösterdi, fotoğrafta ben yüzükoyun uzanmış vaziyetteydim, altımda boxerım vardı, sıyrılmış vaziyetteydi. ….’in cinsel organı gözüküyordu, ayrıca vücudunun dizden boynuna kadar olan kısmı gözüküyordu, …. bana bu fotoğrafı gösterdi ve sana tecavüz ettim diye söyledi. Video da olduğunu söyledi, ordan ayrıldık, o gün …. bana bişey söylemedi. Ertesi gün tekrar ….’le görüştük yanında …. vardı, bana şuradan bir şarap al diye söyledi, ben önce para olmadığını söyledim, elimde kozlar var git getir dedi. Bunun üzerine ben de gidip şarabı aldım, daha sonra ben köye gittim, bir müddet köyde kaldım, köyden döndükten sonra …. yine beni çağırdı, yanımda …. vardı, ‘sen nerdeydin ben senden para istedim neden getirmedin’ diye söyledi, …. ‘ben araya gireyim, …. sana biraz dokunmasın’ diye söyledi, …. önce bana cumartesiye 40 Lira getir dedi, daha sonra cumartesi gelmeden seni aylığa bağlayacağım dedi. Bundan sonra sürekli para istemeye başladı önce her ay 200 Lira vereceksin dedi, daha sonra ay dolmadan 250’ye çıkardı sonra 300 Lira vereceksin dedi. Ben bu şekilde kendisine para vermeye başladım, hatta babamın kredi kartını aldım, kredi kartından 240 Lira çektim, arkadaşım ….’un yanında parayı çektim, sonra babamdan değişik zamanlarda para istemeye başladım, bilgisayarıma monitor alacağımı söyledim, motor karbüratörü alacağımı söyledim, bu kadar çok para isteyince babam bana kızdı arada bir arkadaşım ile telefon değiştirdim, onun parasını …., …’dan aldı. Selçuk’un yanında daha sonra da 25 Lira daha ….’e verdim, bu kadar çok para isteyince babam bana kızdı, daha sonra bir arkadaşımdan borç istedim, arkadaşımın ismi ….’dır. Vecdi babama giderek babamdan da para almama rağmen kendisinden de borç istediğimi babama söylemiş, bunun üzerine babam beni köye götüreceğini, artık servis ile Çivril’e gidip geleceğimi söyledi ve köye götürdü. Köyde bana kızarak bu kadar parayı ne yaptığımı sordu, bunun üzerine ben de kendine herşeyi anlattım, ….’in bana cinsel istismarda bulunduğunu, telefonla görütülerimi kayıt ettiğini ve benden bu nedenle para istediğini, ben de aldığım paraları ona verdiğimi söyledim, bunun üzerine babamla karokala gittik,
Savcılıkta verdiği dizi’deki ifadesi okundu soruldu; doğrudur tekrar ederim dedi. Soruldu; …. bana tek fotoğraf gösterdi, fotoğrafta ….’in cinsel organı ile benim arkam arasında biraz mesafe vardı, cinsel organı benim arkama sokulu vaziyette değildi, ben sabah kalktığımda herhangi bir acı hissetmedim, ben sabah kalktığımda içkinin etkisi ile sersem gibiydim, ben içki içtiğimiz odada yatmışım, sabah orda kalktım, uyandığımda arkadaşım …. de koltukta aynı odada oturuyordu, sabah erken kalkmıştı, onun üzerinde pantolonla tişört veya gömlek vardı,
Sanık müdafinin mağdurdan iftiranın suç olduğu da hatırlatılarak eski ifadesi ile şimdiki ifadesinin tamamen zıt olduğu belirtilmek sureti ile bu çelişkinin giderilmesini istiyoruz,
Benim şimdiki ifadem doğrudur, ben savcılığa gittiğimde pskolojim bozuktu, ağlayarak ifade verdim, …. bana tek fotoğraf gösterdi, …., bana 19 mayısta pamukşeker satacaksın dedi, baha her hangi bir şiddet uygulamadı, lafla söyledi’ şeklinde şikâyet ve iddialarını dile getirdiği,
Katılan Müşteki … soruşturmadaki ifadesinde; ‘Ben halen Çivril ilçesi Kavakköy köyünde ikamet ederim. Ben inşaat ustasıyım. Ben eşim Gülseren ile yaklaşık 1 yıl önce boşandım. Daha sonra eşim Çivril ilçesine geldi. Küçük kızımızın velayeti annesine, mağdurun velayeti bana verildi. Ancak bizim boşanmamızdan sonra da sürekli olarak ben çocuklarımla, ailemle görüştüm. Onların maddi ve manevi ihtiyaçlarını gideriyorum. Oğlum olan mağdur da okulu nedeniyle annesinin yanında kalıyordu. Bu yıl 15 tatilde annesinin Denizli iline gittiği bir zaman diliminde arkadaşı olan … isimli şahıs oğlumla içki içmişler. Bu içki esnasında oğlumun birasına ilaç atarak oğluma fiili livata saldırısında bulunmuş. Oğlum bunları bana bugün kendisi anlattı. Anlatmasının sebebi de sürekli olarak 3-4 aydır benden kah motosikletim bozuldu, kah dershaneden kitap parası bahaneleriyle yaklaşık aylık 600 Lira istedi. Ben de oğlumun velayeti bende olduğu için oğlumu her seferinde kırmadım, istediği parayı verdim. Ancak, bugün tekrar para isteyince neden benden bu kadar çok para istiyorsun diye sorduğumda önce birşey söylemedi. Sonra eve gittiğimizde ben oğlumu zorladım. Kendisi de fiili livata olgusunu ve şantaj olayını bana anlattı. Ben oğluma 10 ila 100-150 Lira arasında değişen miktarlarda parça parça 3-4 aydır sıklıkla para verdim. En çok 150 Lirayı Mart ayında klavye alacağım demesiyle verdim. Benim oğlumun son 3-4 aydır masrafı artmış olup daha önceden aylık 250-300 Lira harcarken son aylarda yaklaşık 600 Lira bu şekilde masrafı olmaktadır. En son da bir hafta kadar önce motosikletin karbüratörünü değiştireceğini söyleyerek 85 Lira istedi. Ben de parayı verdim ancak karbüratörü değiştirmemiş. Bunu da kendi gözlerimle gördüm.’ şeklinde beyanda bulunduğu,
Katılan müşteki 29.07.2010 tarihli duruşmadaki ifadesinde ise aynen; ‘Ben Çivril Kavakköyü’nde ikamet ediyorum, inşaat ustasıyım eşimden ayrıldım, kızım ve oğlumu Çivril’de kursa yazdırdım, kızım ve oğlum haftanın 3 günü kursa gidiyorlardı, kursa gidince annesinin evinde kalıyorlardı, çocuklarım Çivril’e gittilerinde ben kendilerini sık sık telefonla her gün arıyordum, yine oğluma ve kızıma da sık sık harçlık veriyordum, oğlumun …. ve …. ile arkadaşlık yaptığını da biliyordum, çünkü kendisini aradığımda yanında …. ve Mahmut’un olduğunu söylüyordu. 2010 yılında mart-nisan aylarında ben Çivril’e geldim ve Çivril’de inşaat işleri ile uğraşmaya başladım. Çivril’de bulunduğum için oğlumun yanına gidiyordum, oğlum her gittiğimde benden 20 Lira veya daha fazla harçlık istiyordu karbüratör bozuldu, bilgisayara mönitör alacağım diyerek 80-120 Lira aldı, yine ben oğlumun bu kadar sık aralıklarla ve fazla para almasından şüphelenmeye başladım, hatta bir keresinde bir arkadaşı benim yanımda kendini 4-5 kez aradı. Bu olaylar ortaya çıktıktan sonra sorduğumda arayanın …. olduğunu söyledi, yine oğlum arkadaşından borç istemiş, ben bunu duyunca kendisini sıkıştırdım, aldığın paraları ne yaptın birde arkadaşından borç da istemişsin diye söylediğimde bana olayları anlattı, 15 tatilde annesinin evinde kaldığı zaman bir gün annesi bir arkadaşının yanına gitmiş, o arada kızım da benim yanımdaydı, …. ile ….’in eve geldiğini ….’in kendisine cinsel istirsmarda bulunduğunu, telefonla görüntü çektiğini ve bu görüntüleri kendisine gösterdiğini, kendisinden sürekli para istediğini anlattı. Hatta kendisine bir ay daha para ver daha sonra bu görüntülerin cdlerini sana vereceğim dediğini de anlattı, biz bunun üzerine savcılığa gittik, ben sanıktan şikâyetçiyim, cezalandırılmasını da istiyorum, dedi. Oğlum bu nedenle pskolojik tedavi görüyor, oğlum benden monitör almak için motor tamir ettirmek için karbüratör almak için çeşitli zamanlarda para almıştı, ancak bunların hiçbirini de almadığını daha sonra öğrendim, yine oğlum …. ve …. 19 mayısta pamukşeker yapmışlar ve oğlum ….’ye sattırmışlar ve bunun parasını da …. almış.’ şeklinde beyanlarını dile getirdiği,
Sanık … 06.05.2010 tarihli soruşturma ifadesinde; ‘Ben halen Çivril Endüstri Meslek Lisesi 2. sınıf öğrencisiyim. Bana sormuş olduğunuz mağdur … benim arkadaşım olup …. ile samimi olmamakla birlikte sürekli konuştuğum arkadaşımdır. Yine bana sormuş olduğunuz tanık ….’de …. ile benim ortak arkadaşımdır. Bu tarihten yaklaşık 2-3 ay önce bir kış günü ….’lerin Çivril ilçe merkezinde bulunan evine gittik. Burada aldığımız üç bira ve bir ufak şarabı …., ben ve …. içtik. ….’i 23.30-24.00 sıralarında babası aradı, o da gitti. ….’in gitmesinden 15-20 dakika sonra … isimli arkadaşım beni aradı. Köpeğinin kaybolduğunu söyledi ve beni ….’nin evinden aldı. … ile köpeğini aramaya gittik. Gece 02.00-03.00 sıralarında ….’nin evine gittim. Kapıyı çaldım ve …. ile birlikte o gün evlerinde kaldık. Ertesi gün sabah da ben ….’yi kaldırdım. Ben dükkanımıza gittim. ….’de evde kaldı. En son konuştuğumuzda göre de babasının yanına gidecekti. Bu olaydan sonra ben …. ile tekrar görüştüm. Arkadaşlığımız halende devam etmektedir. Ancak son iki haftadır …. ile pek görüşmüyoruz. Daha doğrusu …. benim yanıma pek gelmiyor. Daha doğrusu …. son iki haftadır motoru ile uğraşıyor. Onun tamiri için para topluyor, babasından ve ….’den para aldı. Bende ona yaklaşık üç hafta, bir ay önce kadar motoru için bir 15 bir de 30 Lira olmak üzere para verdim. Ben ….’ye daha önceye dayalı birasına ilaç koyarak fiili livata eyleminde bulunmadım. Bu fiili livata görüntülerini çekmedim. Bu görüntüleri de şantaj olarak ….’den para almak için kullanmadım. …. neden benden bu şekilde şikâyetçi oldu bilmiyorum, ancak …. babasından çok korkardı. Ondan para istemek için bu şekilde bana karşı bir isnatta bulunmuş olabilir. Ben olay ile ilgili olarak üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Benim sol kolumda oluşan çiziklerde daha önceden kendim elimde camla oynarken kesildi. Ben olay ile ilgili olarak üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Kimse ile de uzlaşmak istemem. Benim suç işlemediğime arkadaşım olan …. ve … tanıktır.’ şeklinde beyanda bulunduğu,
Sanık 29.07.2010 tarihli duruşma beyanında ise aynen ‘Ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum, Çivril Endüstri Meslek Lisesi 2. sınıf öğrencisiyim. …. benim arkadaşımdır, ancak başka okuldadır, kendisi ile çok fazla bir samimiyetim de yoktur, bu yıl kış ayları içinde hangi ay olduğunu kesin olarak hatırlayamayacağım ….’nin annesi evde yokmuş, …., …. ile beni kendilerinde kalmamız için evine çağırdı, gece saat 21.00 sıralarında ….’nin evine gittik, burada bira ve şarap içtik, daha sonra ….’i babası telefonla aradı. …. gece 23.30 sıralarında evden ayrıldı. Bir müddet sonra arkadaşım … geldi, köpeğinin kaybolduğunu söyledi. Ben, … ve …’ın kardeşi Yasin birlikte köpeği aradık, ancak bulamadık. Gece saat 02.00-03.00 sıralarında … beni evinin önüne bıraktı, kapıyı çaldım. Kapıyı …. açtı, …, ….’nin kapıyı açtığını görmüştür, ben o gece ….’lerin evinde kaldım. Ertesi gün sabah ayrıldım. İki üç gün sonra bir daha gördüm, uzun süre görüşmedik. En son beni şikâyet etmeden önce aramızda bir tartışma geçti, …. bana haber yollayarak motorunu tamir ettirmek için para istedi, bende Ömer isimli bir arkadaşım ile kendisine 30 Lira yolladım, bundan sonra benden telefonla tekrar para istedi, ben de ….’yi buldum ve çarşıda kendisine 15 Lira daha verdim. Bütün bunlar ben tutuklanmadan bir ay kadar önce oldu, tutuklanmadan bir gün önce aramızda bir tartışma geçti ve bende ertesi gün tutuklandım, ….’nin bazı yerlere borçları varmış, motorunu yaptıracakmış, bu nedenle benden bir iki kere para istedi. Bende öğretmen olan ablamdan aldım ve kendisine verdim, kendisinden istememe rağmen paraları geri alamadım ben ….’ye fiili livatada bulunmadım, her hangi bir görüntüsünü çekip kendisine şantaj yapmadım, şantajla para da istemedim’ şeklinde savunmasını dile getirdiği,
Tanık … soruşturmadaki beyanında; ‘Ben halen Çivril Ticaret Meslek Lisesi 12. sınıf öğrencisiyim. Bana sormuş olduğum …. benim okuldan samimi arkadaşımdır. Yine bana sormuş olduğunuz şüpheli …. ise Endüstri Meslek Lisesi 2. sınıf öğrencisi olup o da benim samimi arkadaşımdır. …. ve …. ile yaklaşık 1-2 yıldır arkadaşılığımız vardır. Bu tarihten yaklaşık 3-4 ay önce sömestir tatilinde bir gün ben, …. ve …., ….’nin annesinin evde olmamasını fırsat bilerek bir tane ufak şarap ve 4 bira aldık. Bu bira ve şarabı ….’nin oturduğu evde içtik. Saat 23.30 sıralarında ben evime gittim. …. ile …. hala ….’lerin evinde idi. Ben eve gittiğim esnada içilecek bira ve şarap yoktu. Ertesi günü tatil olduğu için yine ben, mağdur ve şüpheli birlikte gezdik dolaştık. Bu olayın ertesi günü ise gezip dolaştığımızı hatırlamıyorum. Ancak arkadaş olduğumuz için yine buluşup gezmişizdir. …. şu an Samsung marka teleon kullanıyordu. Bu telefonu bir haftadır kullanır. Bundan önce kamerasız 3100 marka nokia cep telefonu kullanıyordu, telefonu da kamerasızdı. Ondan önce kullandığı telefonu bilmiyorum ancak kameralı bir telefondu. Ben ne ….’in telefonunda ne de bilgisayarında …. ile ….’nin fiili livata görüntülerini içerecek şekilde görüntülerini görmedim. Yine fiili livata görüntülerini içeren video görmedim. ….’de bu fotoğraf ve videoları ….’ye tehdit olarak kullanıp para almadı. Para da istemedi. Yine ….’de bu şekilde şantaj sonucu ….’e para vermedi. …. ile …. de samimi arkadaştır ancak …. biraz sert yapıda olup sert şakaları vardır. …. ….’ye vurup şakalar yapmaktadır. Bana da bazen yapar. Biz halende arkadaşız. Ben ….’nin niçin bu şekilde şikâyette bulunduğunu bilmiyorum. Ben ….’nin babasını da tanırım. Babası ….’ye ortalama her gün 20 Lira verirdi. Çünkü ….’nin babası ve annesi boşanmış olup …. yemeği dışarda yiyordu. Bu şekilde her zaman parası vardı. Benim olayla ilgili bilgi ve görgüm bundan ibarettir’ şeklinde beyanda bulunduğu,
Tanık ….’in mağdur hakkında okul disiplin kurulunda yürütülen soruşturmada verdiği 10.05.2010 tarihli ifadesinde özet olarak; ….’nin anlattıklarının yalan olduğunu, mağdurun kaynak makinesini kendisine 300 Liraya sattığını söylemesi için mesaj attığını, mağdurun babasının kendi babasını arayıp bu durumu sorduğunu, sonra gerçeği anladığını, mağdurun yalan söylediğinin buradan belli olduğunu, mağdur …’nin babasının kendisine ‘ifadeni değiştir, bizden yana ol” şeklinde sözler söyleyerek telkinde bulunduğunu, ancak kendisinin doğru bildiklerini anlattığını, ifade değiştirmeyeceğini, yalan söyleyemeyeceğini bildirdiğini ifade ettiği,
Tanık …. duruşmadaki beyanında ise aynen; ‘ben …. ve …. ile arkadaşım, ikisi ile samimiyim, şubat tatilinde ben …. ile birlikte geceleyin ….’nin evine gittik, bira ve ufak bir şarap içtik, daha sonra beni babam aradı, ben gece saat 23.00 ya da 23.30 sıralarında ….’nin evinden ayrıldım, …. ile …. ara sıra birbirlerinden borç para alıp verirler bu daha çok kahveye gidip oyun falan oynadığımızda olurdu, ancak alınan paranın miktarı fazla olmazdı, 1-2 Lira gibi birbirlerinden borç para alırlardı. …. benim yanımda ….’e olay ile ilgili her hangi bir cep telefonu kaydı, fotoğraf, CD göstermedi. Benim yanımda bu olayla ilgilide herhangi bir para alışverişi olmadı, yine benim yanımda …. ile ….’nin birbirlerinden aldıkları paralar genelde çok az miktardadır, bunlarda çay kahve parasıdır dedi.
Karakoldaki verdiği dizi 8’daki ifadesi okundu soruldu: Doğrudur tekrar ederim,
Savcılıkta verdiği dizi 9’daki ifadesi okundu soruldu; doğrudur tekrar ederim, dedi. Devamla babası ….’ye hemen hemen hergün harçlık veriyordu, …. dışarıda kaldığı ve yemek yiyip içtiği için hergün veriyordu, ortalama en fazla 20 Lira veriyordu. ….’in içeriye alınmadan bir hafta kadar önce akrabasından aldığı bir Samsung telefonu olduğunu biliyorum, …. telefonundan bana fiili livata ile ilgili herhangi bir görüntü göstermedi, yine …. bana olayla ilgili herhangi bir fotoğraf da göstermedi,
Sanık müdafiisinin sorusu üzerine tanık cevaben; ben savcılık yada karakola gitmeden önce bu olayla ilgili hiçbirşey duymadım, ben ….’den motorunun karbüratörünün arızalı olduğunu duydum, ancak babasından bu nedenle para istediğini hatırlayamıyorum, ayrıca bilgisayarına monitör almak için para isteyip istemediğini bilmiyorum,
Müdahil vekilinin sorusu üzerine tanık cevaben; ben bu gün adliye koridorunda …. lehine ….’yi şikâyetinden vazgeçmesi konusunda herhangi bir telkinde bulunmadım, ayrıca …. çıkarsa ben onu döverim, şeklinde bir şey söylemedim’ şeklinde olaya ilişkin bilgi ve görgüsünü dile getirdiği,
Savunma tanığı …. duruşmadaki beyanında aynen; ‘Benim olayla ilgili görgüye dayalı bir bilgim yoktur. …. benim arkadaşımdır, aynı okuldayız, ancak …. benden yaş olarak küçüktür. ….’de bizim okula yakın başka bir okulda okumaktadır. Tarihini kesin olarak hatırlayamayacağım, benim köpeğim kaybolmuştu, geceleyin saat 23.00 sıralarında arkadaşım ….’i telefonla aradım, köpeğim kayboldu, birlikte arayalım, dedim arkadaşım ….’nin evinde olduğunu söyledi ve evi tarif etti. Ben 23.30 sıralarında eve gittim, kapıyı …. açtı. ….’nin üzerinde ne olduğnu hatırlayamayacağım. Daha sonra …. benle geldi, ben ….’i almaya küçük kardeşim Yasin ile birlikte gittim. Yasin arabada uyuyordu. …. ile birlikte köpeğimi aradık, bulamayınca saat 01.30-02.00 sıralarında ….’i tekrar ….’nin evine bıraktım. …. bana kendisini tekrar ….’nin evine bırakmamı söyledi. ….’nin evine geldiğimizde kapıyı çaldık. Kapıyı …. açtı, ben arabada bekledim, hatta …. eğer …. kapıyı açmazsa beni evimize götürürsün ya da kendi evine götürürsün dedi. Sanırım geç saat olduğu için …. babasının kızmasından çekinerek tekrar ….’nin evine gitti. …. biz ….’i bırakmaya gittiğimizde dış kapıya kadar çıktı, üzerinde gömlek, pantolon gibi birşeyler vardı, tam hatırlayamayacağım pijamada olabilir. Ben, ….’i ….’nin evine bıraktıktan sonra oradan ayrıldım ve evime gittim. Ben bu olayla ilgili daha sonra da herhangi bir şey duymadım. …. ile biz birlikte takılılyorduk, ikimizinde motora ilgisi vardı, ben ondan yaşça büyüktüm ama abi kardeş gibi arkadaşlık yapıyorduk. Böyle bir şey olsaydı bana anlatırdı. …. ile ….’yi de bir iki kez bir arada gördüm, bir kerede bu olaylardan önce parkta otururken …. bizim yanımıza gelmişti’ şeklinde beyanda bulunduğu,
Savunma tanığı … duruşmadaki beyanında; ‘Benim olayla ilgili görgüye dayalı bir bilgim yoktur. Çivril’de sanayide tekel bayii olarak çalışırım. …’ı da benim arkadaşımın oğlu olması dolayısı ile tanıyorum. ….’yi de babasından dolayı tanıyorum. Bundan yaklaşık 7–8 ay kadar önce sanayide motor parçası satan arkadaşım ….’in yanına çay içmeye gitmiştim. Bu sırada …. dükkana gelip motor parçaları aldı, parasını kredi kartı ile ödedi. Bunun üzerine ben arkadaşımı uyardım, bu daha çocuk, alış verişten babasının haberi var mı, istersen babasına bir telefon edelim, dedim. Çocuktan yani ….’den babasının telefonu aldık, arkadaşım babasına telefon etti, babası da kredi kartını ben verdim, alabilir şeklinde cevap verdi. Bunun dışında herhangi bir bilgim yoktur. Ben, bu olayı karakola intikal ettikten sonra ….’in babası samimi arkadaşım olduğu için duydum, daha önce bununla ilgili herhangi bir şey duymadım, …. ile ….’yi de bir arada görmedim,
Tanık beyanına karşı müdahil …. Ali Özkayadan soruldu; tanığın anlattığı olay yaklaşık bir sene önce olmuştur, bana bu şekilde telefon edildi, beni oğlum …. aradı, bana baba telefonu parçacıya veriyorum, dedi. Ben dükkan sahibi ile konuştum, haberim olduğunu, kartı benim verdiğimi kendisine söyledim,
Tanıktan tekrar soruldu; ben tarihi kesin olarak hatırlayamıyorum, ancak kredi kartı dekontundan kartın ne zaman kullanıldığı ortaya çıkar dedi’ şeklinde beyanda bulunduğu,
Tanık… talimat yoluyla alınan duruşmadaki beyanında; ‘sanık … benim ilkokul arkadaşım olur. Mağdur …’da liseden arkadaşım olur. … okulda da çocuklardan para falan istediği olurdu, çocukları sıkıştırıp döverdi. Ama bu cinsel olayla ilgili ilk duyduğumda şaşırmıştım, yapmaz demiştim. Olayı biz zaten daha önceden duymuştuk. İddianamede adı geçen …’yı tanırım. Onun …. ile arası çok iyiydi, yediği içtiği ayrı gitmezdi. …., …. ile birkaç daha arkadaşları ile her gün içerlerdi. Benim başka görgüye dayalı bir bilgim yoktur.’ şeklinde beyanda bulunduğu,
Savunma tanığı …. duruşmadaki beyanında; ‘Benim olayla ilgili görgüye dayalı bir bilgim yoktur. Ben motor parçası satıyorum, yaklaşık bir sene kadar önce tanımadığım …. isimli çocuk dükkanıma geldi ve motor parçası alacağını söyledi. Kredi kartı ile almak istedi, dükkanda … vardı, ben kendisine ne ile ödeme yapacağını sorduğumda kredi kartı ile ödeme yapacağını söyledi. Şifreyi biliyor musun diye sordum, biliyorum dedi. Bunun üzerine, arkadaşım babasını bir arayıp soralım dedi. Babasını telefon ile aradık, babası da bilgisi olduğunu söyledi. Biz alacağımızı kredi kartı ile tahsil ettik, ben bu olayla ilgili herhangi birşeyi kimseden duymadım, ….’i mahallemizden komşumuz olduğu için tanıyorum, ….’yi ilk defa gördüm’ dediği,
Sanık müdafiin sorusu üzerine tanığın cevaben; ‘….nin babası bana fiili livata olayının olmadığını sadece şantaj olayından dolayı şikâyetçi olduğuna dair herhangi bir şey söylemedi’ şeklinde beyanda bulunduğu,
Savunma tanığı … duruşmadaki beyanında; ‘benim olay hakkında görgüm bilgim yoktur, ben mağdur …’nin devam ettiği okulda kantinde çalışırım, mağdur …’nin okulda öğrenci olmasına rağmen kantinde çok para harcadığını biliyorum, arkadaşlarına yemek ısmarladığını onlar için de harcamalar yaptığını biliyorum, bilgim bundan ibarettir’ dediği,
Sanık müdafinin sorusu üzerine tanık cevaben; ‘mağdur bu harcamaları her gün yapıyordu ve hemen her tenefüs aralıksız yapıyordu.’ şeklinde beyanda bulunduğu,
Savunma tanığı Hüseyin Arslan duruşmadaki beyanında; ‘Benim olay hakkında görgüm bilgim yoktur, … benim karımın kardeşinin çocuğudur, tutuklanmadan 10-15 gün önce bize geldiği bir ziyarette kullanmadığı cep telefonunu istedi, bende kendisine verdim bilgim bundan ibarettir’ dediği,
Sanık müdafiin sorusu üzerine tanığın cevaben: ‘bildiğim kadarı ile ….’in daha önceki cep telefonu fotoğraf çekemeyen basit bir şeydi, ben kendisine Samsung marka zannedersem fotoğraf çekebilen bir telefon verdim, o da eski telefonunu teyzesine verecekti, ancak önceden kendisinin kullandığı eski telefonu vermedi’ şeklinde beyanda bulunduğu,
Savunma tanığın … duruşmadaki beyanında; ‘Benim olay hakkında görgüye dayalı bilgim yoktur, sanık benim kardeşimdir, ….’in öğrenci olduğu okulda bende ücretli öğretmenlik yaparım, mağdur …’de Ticaret Meslek Lisesinde öğrencidir, tutuklanmasından yaklaşık bir ay kadar önce kardeşim, …. benden bir miktar para istedi, ne yapacağını sorduğumda arkadaşı ….’nin motosikletini kazaya uğrattığını, tamir etmek istediiğini, ancak babasından para istemeye çekindiğini, ona vereceğini söyledi, ben ….’e 35-40 Lira verdim, bundan 10-15 gün sonra evde bulunduğum bir sırada kardeşim birisi ile telefon görüşmesi yapıyordu, ondan para istediğini duydum, telefon görüşmesi sonrasında yine kardeşime neden başkalarından para istediğini sorduğumda bana arkadaşı olan ….’ye benden aldığı para dışında 15-20 Lira daha verdiğini, parasını geri alamadığını, ….’den bu parasını istediğini söyledi, bilgim bundan ibarettir’ şeklinde beyanda bulunduğu,
Savunma tanığı … duruşmadaki beyanında; ‘Benim olay hakkında görgüye dayalı bilgim yoktur, işim sebebi ile adliyede bulunduğum sırada bu dosyanın mağduru …. benim ve birlikte oturduğum Hüseyin isimli arkadaşımın yanına geldi. Kendi iş yerlerinde çalışan Selçuk isimli kişinin bu olayda kendilerine tanıklık yapacağını söyledi, daha önceden 25 Lira yevmiye verirlerken tanıklık sebebi ile yevmiyesini 50 Liradan hesapladıklarını ifade etti, Selçuk isimli kişiye tanıklık yapması için fazladan para verdiklerini belirtti’ dediği,
İddia makamının sorusu üzerine tanığın cevaben ‘Benim o gün başka bir işim yoktu, bu duruşma için gelmiştim ve dosyasınızda tanık olarak dinlenen … benim oğlumdur, oğlum ile birlikte gelmiştik, dışarıda otururken mağdur … yanımıza geldi ve sizin tanığınız var mı yok mu diye süren konuşmanın devamı sırasında bunları söyledi’ şeklinde beyanda bulunduğu,
Tanık … duruşmadaki beyanında; ‘Benim olay hakkında bilgim görgüm yoktur. Ancak köy içinde mağdur …’nın 9 yaşlarında iken Menderes kenarında akli dengesi yerinde olmayan biri tarafından cinsel istismara uğradığı konuşuluyordu. Ben de bunu duydum, benim konuya ilişkin bilgim bundan ibarettir’ dediği,
Sanık müdafiin sorusu üzerine tanığın cevaben; ‘… benim arkadaşım Osman’ın oğludur, kendisi ile aramda hiçbir yakınlık yoktur, mağdur …’nin babası müşteki … benim bacanağım olur, belirttiğim gibi benim olaya ilişkin bilgim görgüm yoktur, ancak şikâyet tarihinden önce …. ve ….’in bir sebepten dolayı kavga ettiklerini, bu kavgadan sonra ….’nin şikâyetçi olduğunu duydum, …. ve ….’in mayıs ayı içine kavga etmiş olduklarını duydum, sebebini bilmiyorum, esasen … geçmişte telefon ederek benim eşimi de rahatsız etmişti, kendisi de oğlu ….’de iftira etmeye yatkın insanlardır’ şeklinde beyanda bulunduğu,
Tanık … duruşmadaki beyanında; ‘zaman zaman Osman Karabal’ın evine temizliğe giderim, 2010 yılında mayıs ayında anneler gününden bir kaç gün önce yine temizliğe gitmiştim, Osman’ın oğlu …. üstü başı çamurlu vaziyette eve geldi, ne oldu diye sorduğumda bana kavga ettiğini söyledi, başka birşey söylemedi, ben daha sonra İzmir’e gittim, döndüğümde ….’in tutuklandığını duydum, mağdur …’nin teyzesi Yadigar benim yakın arkadaşımdır, ben İzmir’den döndükten sonra Yadigar bana telefon etti, yeğeni ….’nin 8-9 yaşlarında cinsel istismara uğradığını söyledi. ….’nin ailesini kast ederek şimdi de bu suçu ….’e yamamaya çalışıyorlar dedi, ben ….’in tutuklandığını İzmir’den döndükten sonra duydum, bundan ibarettir, hatta arkadaşım Yadigar bana ….’nin annesini babasını kast ederek onlarla akraba olmaktan utanıyorum gibi laflar söyledi, ….’nin babası Yadigar’a cinsel ilişki teklif etmiş, Yadigar ile ….’nin ailesinin arası bu sebeple açıktır” şeklinde beyanda bulunduğu,
Mağdurun okul arkadaşı Vecdi’ye yönelik gerçekleştirdiği şantaj iddiasıyla okulda geçirdiği disiplin soruşturmasına ilişkin olarak bahsi geçen olayın mağduru ….’ın 10.05.2010 tarihinde disiplin kurulunca alınan ifadesinde özetle, mağdur …’ye verdiği bir sır ile ilgili olarak mağdurun para vermez ise bu sırrı açıklayacağı yolunda tehdit ettiğini, kendisinin parayı vermediğini, durumu arkadaşlarını anlattığını, ….’nin akşam kendisine özür mesajı attığını, başında çok büyük bela olduğunu, çok para lazım olduğunu, sormasını rağmen bunun ne olduğunu söylemediğini belirttiği, yine okul disiplin soruşturmasında görevli rehber öğretmen Ersoy Ziya Kubur’un 25.05.2010 tarihli raporunda; mağdurun kendisine, …’ın kendisinin uygunsuz görüntülerine internete vermekle tehdit edip para sızdırmaya çalıştığını, farklı zamanlarda ….’e para verdiğini, Vecdi’yi de para için tehdit ederek paranın bir kısmını karşılamaya çalıştığını beyan ettiğini bildirdiğinin kayda geçirildiği, yine aynı raporda mağdura ilişkin tespitlerde ‘depresif duygu durum, okul başarısında düşme ve davranış sorunları, suça eğilim, zaman zaman panik ataklar, kendini değersiz hissetme, arkadaşlarından uzaklaşma, içe kapanma, düşük benlik saygızı, kendini mutsuz hissetme vb.’ tespitlerin rapora dercedildiği görülmüştür. Bahse konu disiplin dosyası incelendiğinde mağdur …’nin sınıf arkadaşı ….’dan para almak için ona uyguladığı şantajın ortaya çıkması ve bunun okul yönetimine intikal etmesinden sonra mağdurun ….’a özür mahiyetinde mesaj attığı, mağdurun arkadaşı Vecdi’ye uyguladığı şantaja konu hadisenin ortaya çıkmasından bir gün sonra ise mağdurun durumundan şüphelenen babasının mağduru sıkıştırması sonucu kamu davasına konu edilen iddianın ortaya atıldığı ve sonrasında olayın adli makamlara intikal ettiği anlaşılmıştır.
Mağdur hakkında tanzim olunan raporlar incelendiğinde;
1- Çivril Devlet Hastanesince tanzim olunan 05.05.2010 tarihli Genel Adli Muayene Raporunda; sol omuzda 4×4, sağ omuzda 3×5 cm. ve 5×5 cm. ekimozların tespit olunduğu, mağdurun beyanında birkaç arkadaşıyla oynarken düştüğünü beyan ettiği,
2- Pamukkale Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığınca tanzim olunan 06.05.2010 tarihli raporda; diz dirsek pozisyonunda yapılan muayenesinde perianal bölgede gaita bulaşığı, saat kadranına göre 6 hizasında 1 cm.’lik lineer ışınsal seyirli nedbe dokusu bulunduğu, saat kadranına göre 7 hizasında 5 mm.’lik lineer ışınsal seyirli nebde dokusu bulunduğu, anüsün dilate görünümde olmadığı, rektal tuşede anal sfinkter tonusunun normal olduğu, muayeneden elde edilen bilgi ve bulgulara göre fiili livatanın tıbbi delillerinin bulunduğu, anüste tarif edilen lezyonun 10 günden daha önceki bir sürede ereksiyon halindeki bir penis veya sair bir cisimin duhulü ile meydana gelmesinin mümkün olduğu, nedbe dokusu ile iyileşmiş olması sebebiyle kesin bir süre tayininin mümkün bulunmadığı, vücutta anlattığı öyküyle uyumlu travmatik bulgu (zorlama belertisi) nun olmadığı, ancak olay ile muyaane tarihi arasındaki süre gözetildiğinde künt travmatik yaralanmaların iz bırakmadan iyileşebileceği, beden sağlığının bozulmadığının mütalaa olunduğu, (Mağdurun ilgili rapora ilişkin alınan öyküsünde; içkisine uyku hapı atılarak uyutulduğunu, sonra uyuduğunu, kendi isteği ve haberi olmadan sanığın fiili livatasına maruz kaldığını, ilişki sırasında fotoğraflarını çekip kendisine şantajda bulunduğunu, para verdiğini, babasının parayı nereye harcadığını sorması üzerine anlatmak zorunda kaldığını, olaydan sonra herhangi bir yerde muayene olmadığını, herhangi bir şikâyetinin olmadığını, yürüme ve oturma sırasında herhangi bir şikâyetinin olmadığını belirttiği)
3- Pamukkae Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezince tanzim olunan 12.05.2010 tarihli raporda; Mağduru bulunduğu olay nedeniyle majör depresif bozukluk tespit edildiği, maruz kaldığı olay nedeniyle ruh sağlığında bozulma olduğunun mütalaa olunduğu, (Mağdur hakkında yapılan TAT Uygulamasında; hikaye oluşturmadığının, genel olarak savunmacı davranıp yadsıma ve izolasyonu kullanarak duygusal içerik vermekten kaçındığının gözlemlendiği, verdiği kısıtlı duygusal içerikte depresif temalara rastlanıldığının belirtildiği)
4- Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca tanzim olunan 08.06.2011 tarihli raporda; olaydan kaynaklanmış olan depresif bozukluk tespit edildiği, Ocak 2010 tarihinde mağduru bulunduğu olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğu, olaydan 13 ay sonra yapılan muayenede anal mukoza ve sfinkter tonusun doğal bulunduğu, anal yolla ırza geçmesi sonrası görülmesi beklenen ekimoz, mukoza veya sfinkter yırtığı gibi travmatik değişimlerin olaydan kısa bir süre sonra iz bırakmaksızın kaybolabileceği tıbben bilindiğinden olaydan 13 ay sonra yapılan muayenesinde bir özellik bulunmamasının doğal olduğu, mağdurun yaşı, fizik gelişimi, olay sırasında penis girişini kolaylaştırıcı kaygan madde kullanımı, hile, tehdit veya rıza gibi nedenlerle direncinin kırıldığı durumlarda anal sfinkterin çok büyük travmatik değişim göstermeksizin penisin girişini müsait olacak şekilde genişleme yeteneğinin bulunması da tıbben mümkün olduğu dikkate alındığında olay tarihli muayenesinin olmaması nedeniyle fiili livataya uğrayıp uğramadığının tespitine tıbben imkan bulunmadığı, olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olduğunun mütalaa olunduğu,
5- Denizli ATK Şube Müdürü Prof. Kemalettin Alemdar tarafından tanzim olunan bilirkişi raporunda; ‘Söz konusu nebdeler normal cesalette ereksiyon halindeki penis yada sair bir cismin penetrasyonu ile meydana gelebileceği gibi doğal nedenlerle oluşmuş anal fissürlere de bağlı olabilir. Bunlar arasında tefrike gitmeye imkan bulunmamaktadır. Bu nedenle tahkikattaki pek çok ilave bulgu ve bilgiler biraya giterildikten sonra tıbbi muayene bulguları da gözönünde bulundurularak sonuca gidilmesi en doğru yaklaşım biçimi olacaktır.’ şeklindeki tespitlere yer verildiği,
6- Denizli ATK Şube Müdürü Prof. Kemalettin Alemdar tarafından tanzim olunan 23.02.2012 tarihli ek bilirkişi raporunda; ‘anüs çevresinde saptanan ışınsal seyirli nedbe dokuları muayene tarihi itibariyle 10 günden daha önceki bir zaman diliminde normal cesamette ereksiyon halinde bir penis ya da sair cismin anal yoldan penetrasyonu ile meydana gelen yırtıkların iyileşmesini müteakip oluşabileceği gibi, bazı nadir durumlarda anal bölgedeki doğal fissürlerin iyileşmesi sonrasında da görülebilir. Nedbeleşme oluştuktan sonra bu nedenler arasında tefrike gitmeye ve kesin süre tayinine imkan yoktur. Söz konusu nebde dokularının husulünden sonra zaman içerisinde belirsizleşerek gözle görülümeyecek hale gelmesi mümkündür. Ancak bu tıbbi gerçek belirsizleşmenin mutlaka oluşacağı anlamını taşımadığı gibi, nebde dokusunun ne kadar süre içinde gözle görülemez hale gelebileceği hususunda da tam olarak tıbbi kanaat bildirmeye imkan bulunmadığı’ şeklinde uzman görüşünü açıkladığı, görülmüştür.
Söz konusu delillerin ışığı altında kamu davasına konu olay irdelendiğinde;
Olayın ortaya çıkış şekli dikkat çekicidir; mağdurun babasından olağan olmayacak sıklık ve miktarda para isteyip almasından babasının şüphelenmesi ve babasının bu konudaki sorusuna ilişkin olarak ilk etapta bir açıklamada bulunmadığı halde eve gidince babasının zorlaması ile söz konusu iddiayı dile getirdiği anlaşılmaktadır. Hatta mağdur … para temin etmek için kendi sınıf arkadaşı Vecdi’den şantaj yoluyla para sızdırmaya çalışmış ve mağdur bu olayın ortaya çıkması üzerine disiplin soruşturması geçirerek disiplin cezası almıştır. Kendisinden sıklıkla para isteyen ve arkadaşından para teminine çalıştığını öğerenen mağdurun babası müşteki …. Ali ise mağdurun bu durumundan şüphelenerek onu sıkıştırmasının sonucunda mağdurun cinsel istismar iddiasının olayın yaklaşık dört ay sonrasında ortaya çıktığı anlaşılmıştır.
Mağdurun ifadeleri dosyadaki diğer delillerle desteklenmemektedir. Şöyle ki;
Mağdur hakkında iddia olunan olayın gerçekleşmesinden 3 ay sonra alınan ve PAÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezince tanzim olunan 06.05.2010 tarihli raporda mağdurun anal muayenesimde tespit olunan ve nedbeleşmiş haldeki 1 cm.’lik ve 5 mm.’lik iki adet fissürün livatanın tıbbi delillerini teşkil ettiği belirtilmiş ise de aynı konuda Adli Tıp 6. İhtisas Kurulunca tanzim olunan ve PAÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin 06.05.2010 tarihli raporuna da yer verip bu hususu da irdeleyen kurul raporundaki ‘mağdurun yaşı, fizik gelişimi, olay sırasında penis girişini kolaylaştırıcı kaygan madde kullanımı, hile, tehdit veya rıza gibi nedenlerle direncinin kırıldığı durumlarda anal sfinkterin çok büyük travmatik değişim göstermeksizin penisin girişini müsait olacak şekilde genişleme yeteneğinin bulunması da tıbben mümkün olduğu dikkate alındığında olay tarihli muayenesinin olmaması nedeniyle fiili livataya uğrayıp uğramadığının tespitine tıbben imkan bulunmadığı, olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olduğu’ şeklindeki tespiti ve ATK Denizli Şube Müdürü Prof. Kemalettin Acar tarafından tanzim olunan raporlarda ise nedbeleşmiş fissürlerin ne zaman oluştuğunun ve fissürlerin livata sonucu mu yoksa doğal nedenlere bağlı olarak mı oluştuğunun ayrımının yapılayamacağının bildirildiği anlaşılmıştır. Şu durumda belirtmek gerekir ki, tespit edilen fissürler kamu davasını konu somut olayda livatanın maddi delillerini oluşturmamaktadır. Aksinin kabulü sanık aleyhine yorum yasağının ihlali anlamına gelir.
Mağdurun çekilen görüntü ve fotoğraflarının tanık … tarafından da görüldüğü, yine yapılan şantaj nedeniyle sanığa para verme olayına adı geçen tanığın da şahitlik ettiği yolundaki mağdur beyanı tanık … tarafından gerek soruşturma gerekse duruşma beyanlarından ısrarla tekzip olunmuştur. Bu itibarla mağdurun bu yöndeki iddiası da kanıtlananamıştır.
Yine mağdurun aşamalardaki beyanları da ciddi çelişkiler içermektedir;
Mağdur … soruşturmadaki beyanında sanığın kendisine iki adet fotoğraf gösterdiğini, fotoğrafların birinde kendisi yerde yüzükoyun şekilde yatarken sanığın cinsel organının arkada sokulu vaziyette olduğu, diğer fotoğrafta ise cinsel organı çıkarılmış ve kalkmış vaziyette olduğunu beyan ederken, duruşmadaki beyanında sanığın kendisine tek bir fotoğraf gösterdiğini, fotoğrafta yüzükoyun şekilde yattığını, boxerının sıyrılmış olduğunu, sanığın cinsel organının ve vücudunun dizden boynuna kadar olan kısmının göründüğünü ifade ettiği anlaşılmıştır.
Mağdur soruşturmadaki beyanında, içtiği birayı ne şekilde içtiği ve içkisini ilaç katıldığı şüphesini doğuran bir durumdan bahsetmez iken, duruşmadaki beyanında sanığın kutu birayı açıp mutfağa gittiğini, kendisinin de peşinden gittiğinde biranın köpüğünün gitmiş olduğunu, ‘ne oldu’ diye sorunca sanığın telaşlandığını, ‘sen git’ diye söylediğini, daha sonra içeriği getirdiği birayı içmesi için kendisine verdiğini, kendisinin de içtiğini beyan ederek ifadesini genişlettiği,
Mağdur soruşturmadaki beyanında; olay gecesinin sabahında evden ayrılan sanığın bir gün sonra telefondan çıplak görüntülerini kendisine gösterdiğini beyan edip olayın sonrasındaki sabahta sanığın kendisine ait telefonu aldığından hiç bahsetmez iken, duruşmadaki beyanında sanığın olay gecesinin sabahında kendisinden telefonunu emanet olarak aldığını daha sonra buluştuklarında cep telefonundan çıplak görüntülerini kendisine gösterdiğini beyan ettiği, katılan vekilinin de 29.07.2010 tarihli celsede görüntülerin mağdura ait Nokıa 3120 marka cep telefonu ile çekildiğini mağdurun kendisine ifade ettiğini söylediği, buna karşın mağdur tarafça görüntülerin çekildiği bildirilen mağdura ait telefonda yapılan incelemede de söz konusu görüntüler elde edilemediği gibi şikâyet edilen aynı gün sanıktan elde edilen telefon, hafıza kartı ve tüm dijital metaryaller incelendiği halde bunların hiçbirinde iddiaya konu görüntülere ulaşılamadığı görülmüştür.
Mağdurun sabah kalktığında hiçbir acı hissetmediğini, oturup kalkmasında hiçbirşey hissetmediğini belirtmesi de ayrıca dikkat çekicidir.
Yine bunların yanısıra tanıklar … ve …. olay gecesi, tanık …’ın köpeğini aramak üzere mağdurun evinden ayrıldıkları ve bir süre sonra sanığın mağdurun evine geri döndüğü hususu da mağdurun aşamalardaki ifadelerinde yer almamaktadır.
Maddi delillerin çoğu zaman elde edilemediği cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, temel ispat yöntemi mağdurun aşamalarda istikrar arz eden, birbiriyle çelişmeyen beyanlarının yanında ve bundan daha önemli olarak bu beyanların dosyadaki diğer tüm verilerle uyuşması olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu meyanda mağdur aşamalarda birbiriyle çelişen beyanlarda bulunuyor, dosyadaki diğer veriler mağdurun iddiasını desteklemiyor ise artık ortada bir şüphenin bulunduğuna ve bu durumun sanığın lehine yorumlanması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. Aksinin kabulü soruşturma ve kovuşturma makamlarının ispat hukuku açısından yaptığı tüm işlemlerin bir anlam ifade etmemesi ve reel alemdeki gerçeği saptamaya matuf her türlü çabanın mağdurun soyut beyanına feda edilmesi sonucunu doğuracaktır.
Olay gecesi sanıkla mağdurun birlikte alkol aldıkları anlaşılmaktadır. Ancak sanık tarafından mağdurun içkisine ilaç katıldığı hususu dosya kapsamıyla belirlenemediği gibi mahkemenin kabulüne yansıdığı şekilde mağdurun sızdığı ve sanığın mağdurun rızası dışında fiili livata eylemi ika ettiği iddiası da sırf alkol alınması ilgi gösterilerek başlı başına ispatlanamamaktadır. Dosyadaki raporların iddia edilen eylemin maddi delili niteliğinde bulunmaması, mağdurun beyanları arasındaki çelişkiler, bir kısım beyanlarının tanık …. tarafından yalanlanması, elde olunan telefon ve diğer dijital materyallardeki incelemelerde iddiaya konu görüntülerin hiçbirine ulaşılamaması hususları birlikte gözetildiğinde kamu davasına konu cinsel istismar iddiası sübut bulmamıştır. Olayda mağdura yönelik organ sokma boyutuna varacak şekilde bir cinsel davranış bulunduğu yönündeki iddia kanıtlanamadığı gibi organ sokma boyutuna varmayan bir cinsel davranışın bulunup bulunmadığı konusu da ispatlanan bir husus değildir. Aleyhe bir yorumla bu hususlardan birinin kabulü halinde dahi mağdurun rıza veya rızasızlığı hususu da dosyada mevcut delillerle şüpheden uzak bir şekilde belirlenememiştir. Bahsedilen deliller incelendiğinde olayın hiç gerçeklememiş olması mümkün bulunduğu gibi rızayla gerçekleşen ve mahiyeti ile derecesi tespit olunamayan bir takım cinsel davranışların ortaya çıkmaması için mağdurun babası ve çevresinden olayı gizleme veya durumu mazur gösterme çabasından kaynaklanması da mümkündür. Mevcut şüphe dosya kapsamındaki delillerle izale olunamamıştır.
Yukarıda arz ve izah olunmaya çalışılan nedenlerle cinsel istismar suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayan sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkûmiyet hükmü kurulmasında isabet bulunmadığı” düşüncesiyle itiraz kanun yoluna müracaat etmiştir.
5271 sayılı CMK’nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 14. Ceza Dairesince 07.06.2016 gün ve 5577-5645 sayı ile itiraz nedeni yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan beraat hükmü temyiz edilmeksizin; şantaj suçundan kurulan beraat hükmü ise Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme, sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Mağdur …’nın, suç tarihi itibarıyla 16 yaş 5 aylık olduğu, anne ve babasının boşandıkları, velayetinin köyde yaşayan babası katılan … Özkaya’ya verildiği, ancak mağdurun Çivril Ticaret Meslek Lisesinde öğrenime başlaması sebebiyle anne ve kızkardeşi ile birlikte ilçe merkezinde yaşamaya başladığı,
Sanık …’ın ise suç tarihinde 17 yaşında olup Çivril Endüstri Meslek Lisesinde öğrenim gördüğü,
Şikayet tarihinden önceki 3-4 aylık bir zaman diliminde mağdurun katılandan değişik sebeplerle 600 Lira istediği, yine mağdurun okul arkadaşı olan ….’ın katılana mağdurun kendisinden para istediğini söylemesi üzerine katılanın, olağan dışı para taleplerinden şüphelenerek mağdura bu durumun sebebini sorduğu, ilk başta sebebini söylemeyen mağdurun katılanın ısrarı üzerine şubat tatilinde, annesi ve kardeşinin evde olmadıkları bir gün sanığın kendisine tecavüz ettiğini ve bu olaya ilişkin fotoğraflarla şantaj yapıp para istediğini anlattığı, sonrasında mağdur ve katılanın kolluğa müracaat ederek şikâyetçi olmaları üzerine sanık hakkında soruşturmanın başladığı,
Pamukkale Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 06.05.2010 tarihli rapora göre; dilate görünümlü olmayan anüsün saat kadranına göre 6 hizasında 1 santimetrelik, saat kadranına göre 7 hizasında ise 5 milimetrelik lineer ışınsal seyirli nedbe dokusu bulunduğu, rektal tuşede anal sfinkter tonusunun normal olarak değerlendirildiği, muayeneden elde edilen bu bilgi ve bulgulara göre fiili livatanın tıbbi delillerinin bulunduğu, anüste tarif edilen lezyonların on günden daha önceki bir sürede ereksiyon halindeki bir penis veya sair bir cismin duhulü ile meydana gelmesinin mümkün olduğu, nedbe dokusunun iyileşmiş olması sebebiyle kesin bir süre tayinine imkan bulunmadığı,
Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen 12.05.2010 tarihli rapora göre; olay nedeniyle majör depresif bozukluk tespit edilen mağdurun ruh sağlığında bozulma olduğu,
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca tanzim olunan 08.06.2011 tarihli rapora göre; olay nedeniyle mağdurun ruh sağlığının bozulduğu, olaydan on üç ay sonra yapılan muayenede anal mukoza ve sfinkter tonusun doğal bulunduğu, anal yolla ırza geçme sonrası görülmesi beklenen ekimoz, mukoza veya sfinkter yırtığı gibi travmatik değişimlerin olaydan kısa bir süre sonra iz bırakmaksızın kaybolabileceği tıbben bilindiğinden yapılan muayenesinde bir özellik bulunmamasının doğal olduğu, mağdurun yaşı, fizik gelişimi, olay sırasında penis girişini kolaylaştırıcı kaygan madde kullanımı, hile, tehdit veya rıza gibi nedenlerle direncinin kırıldığı durumlarda anal sfinkterin çok büyük travmatik değişim göstermeksizin penis girişine müsait olacak şekilde genişleme yeteneğinin bulunmasının da tıbben mümkün olduğu dikkate alındığında, olay tarihinde muayenesinin olmaması nedeniyle fiili livataya uğrayıp uğramadığının tespitine tıbben imkan bulunmadığı, olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olduğu,
Denizli ATK Şube Müdürü tarafından düzenlenen 30.11.2011 tarihli rapora göre; söz konusu nedbelerin normal cesamette ereksiyon halindeki penis ya da sair bir cismin penetrasyonu ile meydana gelebileceği gibi doğal nedenlerle oluşmuş anal fissürlere de bağlı olabileceği, bu nedenle arasında tefrike gitmeye imkan bulunmadığı, öykü ve tahkikat ile uyumlu olması halinde bu nedbe dokularının livatanın maddi bulguları arasında kabulü gerekeceği, yaranın mutasyonunu tamamlamasından itibaren bu nedbe dokularının kalıcı olduğu bilinmekle birlikte zaman içerisinde rengini değiştirmesi ve çıplak gözle görülemeyecek hale gelmesinin de tıbben mümkün olduğu, diğer deliller de gözetilip muayene bulguları nazara alınarak bütüncül bir yaklaşımla sonuca ulaşılması gerektiği; 23.02.2012 tarihli ek bilirkişi raporuna göre ise anüs çevresinde saptanan ışınsal seyirli nedbe dokularının muayene tarihi itibarıyla on günden daha önceki bir zaman diliminde normal cesamette ereksiyon halinde bir penis ya da sair cismin anal yoldan penetrasyonu ile meydana gelen yırtıkların iyileşmesini müteakip oluşabileceği gibi, bazı nadir durumlarda anal bölgedeki doğal fissürlerin iyileşmesi sonrasında da görülebileceği, nedbeleşme oluştuktan sonra bu nedenler arasında tefrike gitmeye ve kesin süre tayinine imkan bulunmadığı, söz konusu nedbe dokularının husulünden sonra zaman içerisinde belirsizleşerek gözle görülümeyecek hale gelmesinin mümkün olduğu, ancak bu tıbbi gerçeğin belirsizleşmenin mutlaka oluşacağı anlamına gelmediği gibi nedbe dokusunun ne kadar süre içinde gözle görülemez hale gelebileceği hususunda da tam olarak kanaat bildirmeye tıbben imkan bulunmadığı,
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 19.08.2010 tarihli raporuna göre; sanığın ikamet ve iş yerinde bulunan masaüstü ve dizüstü bilgisayarlara ait hard disklerde fiili livata görüntüsü ile sanığın cinsel organını gösteren görüntü kaydına rastlanmadığı,
Keriman Kamer Ticaret Lisesi öğretmeni Ayşenur Özen tarafından düzenlenen 04.05.2010 tarihli tutanağa göre; …. isimli öğrencinin ağladığını gördüğü, ne olduğunu sorduğunda … isimli sınıf arkadaşının telefonla arayıp 80 Lira getirmezse toplum içinde rezil edeceğini söyleyerek telefonu kapattığını anlattığı,
Katılana ait kredi kartının hesap özetine göre; 21.04.2010 tarihinde ATM cihazından 230 Lira tutarında nakit para çekildiği,
08.06.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre; cep telefonu içerisinde sim kartı ve harici hafıza kartı olmadığı, bu nedenle telefonun kendi dahili hafızası üzerinde yapılan incelemede cinsel içerikli herhangi bir ses ya da görüntü dosyasına rastlanılmadığı,
06.05.2010 tarihli tutanağa göre; sanığın evinde ve iş yerinde yapılan aramalarda ele geçirilen bilgisayar kasası, diz üstü bilisayar, hafıza kartları, fotoğraf makinesi, Samsung E-250 marka telefon ve CD’lerde yapılan incelemelerde cinsel içerikli herhangi bir ses ya da görüntü dosyasına rastlanılmadığı,
Anlaşılmıştır.
Mağdur … 05.05.2010 günü savcılıkta; şikayet tarihinden yaklaşık 2-3 ay önce sömestr tatilinde annesi ve kardeşinin köye gittiklerini, arkadaşları olan sanığı ve tanık …’yı evlerine davet ettiğini, saat 21.30 sıralarında birlikte aldıkları şarap ve biraları içmeye başladıklarını, 2-3 bardak şarap ve bir kutu bira içtikten sonra sızdığını, ertesi gün yere uzanmış vaziyette uyandığında üzerinde şort ve atlet olduğunu, sanığında karyolada uzanmış vaziyetteyken uyanıp dükkan açacağı için erkenden gittiğini, ertesi gün Nokia 3120 marka cep telefonundan içtikleri geceye ait fotoğrafları gösterdiğini, bu fotoğrafların birisinde kendisi çıplak vaziyette yerde yüzükoyun yatarken üzerinde olan sanığın cinsel organının arka tarafında sokulu olduğunu, diğer fotoğrafta ise sanığın cinsel organının açıkta ve kalkmış vaziyette bulunduğunu, fotoğrafları istediğinde sanığın “ben elime geçen sazanı değerlendiririm” diyerek vermediğini, fotoğrafları nasıl çektiğini sorduğunda birasına uyku hapı atıp bayıltarak fiili livatada bulunduğunu söylediğini, sonrasında sanığın para istemeye başladığını, o gün kendisinden cebinde bulunan 10 Lirayı alıp sonraki günlerde de para istemeye devam ettiğini, kendisinin de her seferinde üzerinde olan 10 veya 20 Lirayı sanığa verdiğini, 19.02.2010 tarihine kadar bu şekilde para verdikten sonra sanığın “sana bir iyilik yapacağım, bundan sonra bana aylık ödeyeceksin” diyerek aylık 300 Lira istediğini, bu miktarı 20.03.2010 tarihinde elden verdiğini, 20.04.2010 tarihinde ise sanığın bu kez 600 Lira istediğini, bu paranın tamamını bulamadığını, ancak 2-3 taksitte toplam 300-400 Lira kadar verdiğini, müracaat tarihinden iki gün önce 03.05.2010 tarihinde sanığın 200 Lira daha istemesi üzerine bu parayı babasından istediğini, babasının da “sen benden çok para istiyorsun, ne yapıyorsun bu parayı” diye sorunca yaşadıklarını anlattığını, sanığın para istediğine, kendisinin de ödeme yaptığına arkadaşı olan …’nın tanık olduğunu, ayrıca ….’in kendisine fotoğrafları gördüğünü ve olaya ilişkin bir video da izlediğini söylediğini, makatında herhangi bir iz olmadığını, olaydan sonra herhangi bir fiili livata bulgusu hissetmediğini, verdiği tüm paraları babasından aldığını,
Duruşmada benzer anlatımlarından farklı olarak; ….’in akşam saatlerinde alkol aldıktan sonra evden ayrıldığını, sabah alkol aldıkları odada uyandığında sanığın da koltukta giyinik vaziyette oturduğunu, sanığın kendisine güldüğünü, kız arkadaşı ile buluşacağını söyleyerek telefonunu istediğini, bunun üzerine Nokia 3120 telefonunu sanığa verdiğini, ertesi gün dükkanına gittiği sanığın cep telefonundan gösterdiği fotoğrafta, kendisi yüzükoyun uzanmış ve şortu da sıyrılmış durumda olduğunu ve sanığın cinsel organı ile vücudunun dizden boynuna kadar olan kısmının göründüğünü, sanığın cinsel organının arkasına sokulu olmadığını, aralarında mesafe bulunduğunu, sanığın “sana tecavüz ettim” deyip videosunun da olduğunu söylediğini, ertesi gün sanıkla tekrar görüştüklerini, yanlarında ….’in de olduğunu, şarap almasını isteyen sanığa parasının olmadığını söylediğinde sanığın “elimde kozlar var, git getir” dediğini, bunun üzerine şarabı aldığını, bir süre gittiği köyde kaldığını, döndükten sonra sanığın kendisini yine çağırdığını, yanında ….’in de olduğu sırada “sen nerdeydin, ben senden para istedim, neden getirmedin” dediğini, sanığın önce cumartesi günü için 40 Lira istediğini, daha sonra cumartesi gelmeden “seni aylığa bağlayacağım” diyerek sürekli para istemeye başladığını, önce her ay 200 Lira istediğini, daha sonra ay dolmadan 250 Liraya çıkardığını, sonra da 300 Lira vermesini istediğini, bu şekilde sanığa para vermeye başladığını, hatta babasının kredi kartını alıp arkadaşı ….’un yanında 240 Lira çektiğini, daha sonra babasından değişik zamanlarda bilgisayarına monitor, motora karbiratör alacağını söyleyerek para istediğini, bir arkadaşı ile telefon değiştirip onun parasını da … isimli arkadaşı aracılığı ile sanığa verdiğini, yine arkadaşı ….’dan sanığa vermek üzere borç istediğini,
Katılan …; mağdurun aylık masrafının normalde 250-300 Lira iken son zamanlarda 600 Liraya çıktığını, bir hafta önce motosikletinin karbüratörünü değiştireceğini söyleyerek 85 Lira aldığını, ancak karbüratörü değiştirmediğini gördüğünü, ayrıca mağdurun bir arkadaşından da borç para istediğini öğrendiğini, bunun üzerine mağdura harcamaları nereye yaptığını sorduğunda önce bir şey anlatmadığını, ısrar etmesi üzerine sanığın birasına ilaç atıp fiili livatada bulunduğunu ve şantaj yaptığını söylediğini,
Tanık …; sanık ve mağdur ile şubat tatilinde hatırlamadığı bir günde mağdurun evinde bira içip sohbet ettiklerini, saat 23:30 gibi yanlarından ayrıldığını, sanığın telefonunda ve bilgisayarında sanık ve mağdura ait cinsel içerikli fotoğraf ve görüntü görmediğini, gördüğünü de mağdura söylemediğini, mağdurun yemeği dışarıdan söylediği için ailesinden günlük ortalama 20 Lira aldığını, bu nedenle her zamana parasının olduğunu, sanığın mağdurdan ara sıra küçük miktarlarda borç istediğini, şantaj yoluyla para istediğini hiç görmediğini,
Tanık ….; olayla ilgili görgüye dayalı bir bilgisinin olmadığını, tarihini hatırlayamadığı bir gün köpeğinin kaybolması üzerine saat 23.00 sıralarında sanığı arayıp köpeği bulmak için yardım istediğini, sanığın mağdurun evinde olduğunu söylemesi üzerine sanığı araçla alıp köpeği aramaya başladıklarını, saat 01.30–02.00 sıralarında sanığı tekrar mağdurun evine bıraktığını, daha sonra oradan ayrıldığını,
Tanıklar … ve ….; mağdurun babasına ait kredi kartı ile motor parçaları satın aldığını, kredi kartının kullanılması hususunda babasından teyit aldıklarını,
Tanık …; mağdurun devam ettiği okulun kantinde çalıştığını ve mağdurun kantinde çok para harcadığını,
Tanık …; kardeşi olan sanığın mağdura motor tamiri için para vereceğini söylemesi üzerine sanığa 35-40 Lira verdiğini, daha sonra sanığın telefonda mağdurdan borcunu geri istediğini duyduğunu, sanığın verdiği borcu geri alamadığını söylediğini,
Tanık …; mağdurun 9 yaşlarında iken akli dengesi yerinde olmayan biri tarafından cinsel istismara uğradığının köyde konuşulduğunu, ayrıca şikâyet tarihinden önce sanık ve mağdurun bir sebepten kavga ettiğini duyduğunu, mağdurun babasının telefon yoluyla eşini de rahatsız ettiğini,
Tanık …; mağdurun teyzesinin kendisini arayarak mağdurun 8-9 yaşlarında cinsel istismara uğradığını söylediğini,
Tanık…; sanığın ilkokuldan, mağdurun ise liseden arkadaşı olduğunu, sanığın okuldaki çocukları döverek para istediğini, sanık ve tanık ….’in yakın arkadaş olduklarını,
Tanık …; oğlu tanık …. ile adliyede beklerken mağdurun yanlarına gelip tanık…’e lehlerine tanıklık yapması için fazladan para verdiklerini söylediğini,
Beyan etmişlerdir.
Sanık … soruşturma evresinde; Çivril Endüstri Meslek Lisesi 2. sınıfta öğrenim gördüğünü, mağdur ile tanık ….’in arkadaşları olduğunu, yaklaşık 2-3 ay önce mağdurun Çivril ilçe merkezinde bulunan evine gidip aldıkları bira ve şarabı içtiklerini, tanık ….’in saat 23.30 – 24.00 sıralarında babasının araması üzerine yanlarından ayrıldığını, 15-20 dakika sonra tanık …’ın telefonla arayıp köpeğinin kaybolduğunu söylemesi üzerine birlikte köpeği aramaya çıktıklarını, saat 02.00-03.00 sıralarında mağdurun evine döndüğünü, geceyi orada geçirdikten sonra sabah mağduru uyandırıp dükkanlarına gittiğini, o günden sonra mağdur ile tekrar görüştüklerini, arkadaşlıklarının halen devam ettiğini, mağdurun son iki haftada motorunun tamiri için para topladığını, bunun için babasından ve tanık ….’ten para aldığını, kendisinin de mağdura bir ay önce iki seferde olmak üzere toplam 45 Lira borç verdiğini, mağdurun birasına ilaç koyarak fiili livata eyleminde bulunmadığını, görüntülerini de çekmediğini, mağdurun neden şikâyetçi olduğunu bilmediğini, kovuşturma evresinde benzer anlatımlarına ek olarak mağdura verdiği paraları ablası tanık …’ten aldığını, daha sonra istemesine karşın mağdurun borcunu ödemediğini, tutuklanmadan birgün önce de mağdurla tartıştıklarını savunmuştur.
Uyuşmazlık konusu bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde;
Mağdurun aşamalarda, aynı arkadaş ortamında bulunduğu sanığın vücuda organ sokmak suretiyle kendisini istismar ettiğine dair özde değişmeyen samimi beyanları ile bu beyanlarını destekleyen Pamukkale Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 06.05.2010 tarihli raporu birlikte değerlendirildiğinde; sanığa atılı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun sübut bulduğu, sanığın savunmasının suç ve cezadan kurtulmaya yönelik olup gerçeği yansıtmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.12.2017 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.