Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2015/886 E. 2017/495 K. 28.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2015/886
KARAR NO : 2017/495
KARAR TARİHİ : 28.11.2017

Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 7. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 05.12.2013
Sayısı : 423-1104

5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık …’ın beraatine ilişkin Diyarbakır 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 05.12.2013 gün ve 423-1104 sayılı hükmün, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yerel mahkemece 11.03.2014 gün ve 423-1104 sayı ile; katılanın hükmü temyize hak ve yetkisi bulunmadığından bahisle temyiz isteğinin reddine karar verilmiştir.
Temyiz isteğinin reddi kararının da katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesince 08.06.2015 gün ve 18674-17145 sayı ile; temyiz isteğinin reddine dair ek kararın kaldırılmasına oybirliğiyle, beraat hükmünün onanmasına oyçokluğuyla karar verilmiş,
Daire Üyeleri T. Emiroğlu ve A. Kiriş; ”Olay tarihinde sanık …’ın işlettiği internet cafede kaçak sigara bulunduğu yönünde yapılan ihbar üzerine usulüne uygun yapılan aramada, iş yerinin bodrum katında 510 karton bandrolsüz sigara ele geçirildiği, her ne kadar sanık … aşamalardaki beyanlarında, yakalanan sigaralarla bir ilgisinin bulunmadığını, kaçak eşyayı diğer sanık …’ın bıraktığını savunmuş ise de, sanığın yaptığı işin niteliği ve olayın oluş şekline göre ticari amaçla iş yerinde bandrolsüz sigara bulundurduğu sabit olduğundan sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiği” düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 10.07.2015 gün ve 196988 sayı ile;
“…Diyarbakır Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince yapılan istihbari çalışmalarda Diyarbakır ili, Kooperatifler Mahallesi, ….sayılı yerde faaliyet gösteren Şahmeran İnternet Cafe isimli iş yerinde yüklü miktarda gümrük kaçağı sigara olduğu bilgisinin alınması üzerine, Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesinden alınan 18.04.2013 tarih ve 2013/626 değişik iş sayılı arama kararına dayanılarak yapılan aramada değişik markalarda toplam 5100 paket gümrük kaçağı sigara ele geçirildiği,
Sanık … aşamalarda; ‘Şahmeran İnternet Cafe isimli iş yerinin sahibi olduğunu, iş yerinin üç katlı olduğunu, sanık …’in abisi Şeyhmus’un yaklaşık on yıldır kendisi ile birlikte çalıştığını, olaydan birkaç hafta önce de …’i işe aldığını, iş yerinin bodrum katında olay tarihinde yapılan aramada kaçak sigara yakalandığını, sigaraların kendisi ile bir ilgisinin bulunmadığını, bu sigaraları iş yerinin bodrum katındaki deposuna …’in bıraktığını, bodrum katındaki depoda sigara bulunduğundan haberi olmadığını’ beyan etmiştir.
Sanık … de aşamalarda; ‘çalıştığı iş yerinin bodrum katında yakalanan kaçak sigaraların kendisine ait olduğunu, suç konusu sigaraları tanımadığı çantacılardan aldığını ve depoya kendisinin bıraktığını, komşulardan bir tanesinin bu durumu fark ederek polise ihbarda bulunduğunu ve kaçak sigaraların bu şekilde yakalandığını’ beyan etmiştir.
Diyarbakır ili, Kooperatifler Mahallesi, ….adresinde faaliyet gösteren Şahmeran İnternet Cafe isimli iş yeri sanık …’a aittir. Diğer sanık … ise sanık …’ın yanında işçi olarak çalışmaktadır. Sanık …’ın yaptığı işin niteliği, olayın oluş şekli ve adli sicil kaydındaki sabıka kayıtlarının niteliği dikkate alındığında sanığın kendi iş yerinin deposundaki suç konusu sigaralardan haberdar olmamasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceğinden mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiği” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
5271 sayılı CMK’nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 7. Ceza Dairesince 05.10.2015 gün, 17564-19495 sayı ve oyçokluğuyla, itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme dışı sanık … hakkında 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün Özel Dairece bozulmasına karar verilmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme, sanık … hakkında 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen beraat hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı suçun sübutuna ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalarda, Şahmeran İnternet Cafe isimli iş yerinde yüklü miktarda kaçak sigara bulunduğu ihbarı alınması üzerine bahse konu iş yerine gidildiği, iş yeri yetkilisi olan sanık …’ın refakâtinde Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 15.04.2013 tarih ve 2013/551 Değişik İş sayılı arama ve elkoyma kararına istinaden yapılan aramada; iş yerinin bodrum katında 9 koli içerisinde iki ayrı markada toplam 5100 paket bandrolsüz sigaranın ele geçirilip elkonulduğu,
21.05.2013 tarihli bilirkişi raporunda, sigaraların bandrolsüz ve gümrük kaçağı olduğu tespitine yer verildiği,
Anlaşılmaktadır.
İnceleme dışı sanık …; ….. isimli iş yerinin bodrum katında ele geçirilen kaçak sigaraların kendisine ait olduğunu, sigaraları tanımadığı çantacılardan aldığını, sanık …’ın sigaralarla ilgisinin olmadığını ifade etmiştir.
Sanık …; bodrum katında ele geçirilen sigaraların, iş yerinde iki haftadır çalışan inceleme dışı sanık …’a ait olduğunu, bodrum katının depo olarak kullanıldığını, sigaralardan haberinin olmadığını savunmuştur.
Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; “suçsuzluk” ya da “masumiyet karinesi” olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; “in dubio pro reo” olarak ifade edilen “şüpheden sanık yararlanır” ilkesidir. Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkûmiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi halinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate veya herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkan vermemelidir. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince Şahmeran İnternet Cafe isimli iş yerinin bodrum katında yapılan aramada 9 koli içerisinde iki ayrı markada toplam 5100 paket bandrolsüz ve gümrük kaçağı sigaranın ele geçirildiği olayda; suça konu sigaraların iş yerinin depo olarak kullanılan bodrum katında ele geçirilmesi, sanığın aşamalarda sigaralardan haberinin olmadığını savunması, inceleme dışı sanık …’ın da sanığın savunmasını doğrulayacak şekilde sigaraların kendisine ait olduğunu ve sanık …’ın sigaralarla ilgisinin bulunmadığını beyan etmesi birlikte değerlendirildiğinde; sanığın kaçak eşyayı ticari amaçla bulundurma suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin onama kararında bir isabetsizlik bulunmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir Ceza Genel Kurulu Üyesi; “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği” görüşüyle karşı oy kullanmıştır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.11.2017 tarihinde yapılan müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.