Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2015/706 E. 2017/281 K. 16.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2015/706
KARAR NO : 2017/281
KARAR TARİHİ : 16.05.2017

Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 10. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 14.04.2014
Sayısı : 301-90

Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçundan sanık …’in TCK’nun 188/3-4, 62, 53, 63 ve 54. maddeleri uyarınca 11 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, mahsuba ve müsadereye ilişkin Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 14.04.2014 gün ve 301-90 sayılı hükmün, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 02.04.2015 gün ve 8042-30098 sayı ile;
“Sanığın, kardeşi olan diğer sanık …’le birlikte iki poşeti muavine vermeleri ve aynı otobüste beraber seyahat etmeleri dışında, poşetlerde uyuşturucu ve uyarıcı madde olduğunu bildiğine veya bagajda ele geçirilen poşetlerdeki satranç takımları ve resim tabloları içerisine gizlenmiş İskender’e ait uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle ilgisi olduğuna ya da adı geçenin suçuna iştirak ettiğine ilişkin, şüpheyi aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması” isabetsizliğinden bozulmasına oyçokluğuyla karar verilmiş;
Daire üyesi …; “Sadece birisi tarafından taşınması ve bagaja verilmesi mümkün iken, sanıkların her birinin elinde birer poşet olduğu halde, uyuşturucu maddeleri birlikte taşımaları, bagaja birlikte teslim etmeleri, otobüsün 19 ve 20 numaralı koltuklarında birlikte seyahat etmeleri, uyuşturucu maddelerin 19 ve 20 numaralı bagajlarda ele geçirilmesi, kardeş oluşları, iki kardeşin zorunlu yolculuk yapmalarını gerektiren bir sebep olmayışı, bir kardeşin diğerini ondan habersiz şekilde suça karıştırmasının inandırıcı olmaması, olayın başından beri birlikte hareket etmeleri, her ikisinin cebinden de ‘….’ isimli şahsa ait kimlik fotokopisinin çıkması ve başkasına ait bu kimlik fotokopisini bile paylaşmaları karşısında, suçtan kurtulmaya yönelik, çelişkili ve samimiyetten uzak savunmaya hukuki bir değer verilemeyeceğinden, mahkemenin sanığın suçunun sübutuna ilişkin takdirinde herhangi bir isabetsizlik görülmemesi nedeniyle, hükmün onanması gerektiği kanısını taşıdığımdan çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum” görüşüyle karşı oy kullanmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 22.05.2015 gün ve 221520 sayı ile;
“01.06.2013 tarihli olay, arama, yakalama ve el koyma tutanağı içeriğine göre, Akçadağ Sulh Ceza Mahkemesinin 24.05.2013 günlü 2013/177 D. iş nolu önleme araması kararına istinaden kolluk görevlilerinin Van Gölü şirketine ait yolcu otobüsünde narkotik köpek ile yaptıkları aramada köpeğin bagajda bulunan üzerinde 19-20 numaraları yazılı poşetlere tepki göstermesi üzerine otobüs muavinine sorulduğunda 19 ve 20 numaralı koltuklarda oturan yolculara ait olduğunu söylediği, 19 numaralı koltukta sanık …’in 20 numaralı koltukta ağabeyi diğer sanık …’in oturduğu, sorulduğunda poşetlerin kendilerine ait olduğunu, içinde resim tablosu ve satranç takımlarının bulunduğunu, suç unsuru olmadığını beyan ettikleri, tablo ve satranç takımlarının kenarları açıldığında 3808 gram eroin ve 1304 gram metamfatemin gizlendiği tespit edilmiş, yapılan üst aramalarında sanık …’dan 1025 Lira, …. isimli şahsa ait nüfus cüzdanı fotokopisi, sanık …’in üstünden 990 Lira ve aynı şekilde …. isimli şahsa ait nüfus cüzdanı fotokopisi bulunmuştur.
Sanık … kolluktaki ifadesinde özetle; tablo ve satranç takımlarının ağabeyi İskender’e ait olduğunu, ağabeyinin Van’a gitmesini istediğini, nedenini sorduğunda ‘tablo alıp Kayseri’de satacağız’ dediğini, kendisinin Van’a gitmesinden sonra kendisini aradığından buluştuklarını, elinde bulunan poşetlerde satranç takımları ve tabloların bulunduğunu, birlikte otogardan bilet aldıklarını, otobüs ile Kayseri’ye giderken yolda arama olduğunu, arama sonucu tablo ve satranç takımlarında uyuşturucu madde gizlendiğini ağabeyi ve kendisinin orada öğrendiğini beyan etmiş, Cumhuriyet savcılığı, sorgu ve mahkemede aynı mahiyette savunmada bulunmuştur.
Diğer sanık … kolluktaki ifadesinde özetle; uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği poşetlerin kendisine ait olduğunu, kendisinin satın aldığı arabası üzerinde bulunan rehni kaldırmak için Kayseri’ye gideceğini, kardeşinin yanında yol arkadaşı olarak bulunduğunu, bu amaçla Yüksekova’dan Van’a geldiğinde tanımadığı Irak uyruklu bir şahıstan 3 adet tablo ve 3 adet satranç takımını 225 Lira karşılığında aldığını, kardeşi sorduğundan Kayseri’ye gittiklerinde de satıp masrafı karşılayacağını söylediğini, kardeşi ile otobüse binip Kayseri’ye

giderken yolda görevlilerin arama yaptığını ve kendisine ait tablo ve satranç takımlarının çerçevelerine uyuşturucu madde gizlendiğini öğrendiğini, kendisinin oyuna getirildiğini beyan etmiş, Cumhuriyet savcılığında ise tesadüfen karşılaştığı Irak uyruklu …. isimli arkadaşının Gaziantep’e gideceğini öğrenince tablo ve satranç takımlarını Kayseri’ye götürmesini istediğini, orada …. isimli bir şahsın alacağını söylediğini, kendisinin de kıramayarak kabul ettiğini, kardeşinin de gezmek amacıyla yanına geldiğini beyan etmiş, sorgu ve mahkemedeki beyanlarında benzer şekilde uyuşturucu maddeden bilgisi olmadığını savunmuştur.
Otobüs muavini tanık … ifadesinde; 19 ve 20 numaralı koltuklarda oturan iki şahsın kendisine ellerindeki poşetleri vererek Kayseri otogarında ineceklerini söylediklerini ve poşetlerin üzerine 19 ve 20 numaraları yazdığını bildirmiştir.
Sanık …’ın üst aramasında 1025 Lira ve …. isimli kişiye ait nüfus cüzdanı fotokopisi, sanık …’in üzerinde ise 990 Lira ve yine sanık …’ın üzerinde bulunan …. isimli şahsa ait nüfus cüzdanı fotokopisi bulunmuştur. Sanık … Cumhuriyet savcılığındaki ifadesinde, üzerindeki nüfus cüzdanı fotokopisini Yüksekova çarşısında yerde bulduğunu, cep telefonu hattı alırken verilen nüfus cüzdanı ile burada rıza dışında hatlar açıldığından kendisinin de bunu hat almak amacıyla aldığını, bir suretini de ağabeyi İskender’e verdiğini beyan ederek açıklamış, İskender ise ….’ın kendisinin arkadaşı olduğunu, nüfus cüzdanı fotokopisini hat almak amacıyla kendisinden aldığını beyan etmiştir.
Olayın oluşu, sanıkların savunmaları ile dosyadaki tüm bilgi ve belgeler dikkate alınarak değerlendirme yapıldığında, sanıkların birlikte gelerek ellerinde bulunan ve içinde uyuşturucu madde gizlenmiş tablo ve satranç takımlarının bulunduğu poşeti otobüs muavinine teslim etmeleri, taşınan uyuşturucu ve uyarıcı maddenin niteliği, miktarı ve değerine göre, iki kardeş olan sanıkların birbirinden habersiz olarak hareket ettiklerine ilişkin savunmaların inandırıcı olmadığı, sanık …’in kolluk ve Cumhuriyet savcılığı ifadeleri ile sanık …’ın ifadeleri arasında çelişki bulunduğu gibi, üzerlerinde ele geçen nüfus cüzdanı fotokopisinin bulunma nedenini dahi gerçeğe aykırı, birbirinden farklı olarak anlatmaları nedeniyle sanıkların samimi olmayan ve suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar etmek mümkün değildir. Nitelik, miktar ve değer olarak yüksek olan uyuşturucu maddenin bu şekilde naklettirilmesi de olağan dışıdır. Bu nedenle gerçeğe uygun olmayan, samimiyetten uzak ve çelişkili sanık savunmalarına itibar ederek sanık …’ın beraatine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu, bu nedenle sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmünün onanması gerektiği” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
5271 sayılı CMK’nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 10. Ceza

Dairesince 03.07.2015 gün, 3626-32089 sayı ve oyçokluğuyla, itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık … hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme, sanık … hakkında kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık …’e atılı uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
01.06.2013 tarihli olay, arama, yakalama ve el koyma tutanağına göre; Akçadağ Sulh Ceza Mahkemesinin önleme araması kararına istinaden yapılan kontrol sırasında 34 …. plakalı yolcu otobüsünün durdurulduğu, şoför ile muavin refakatinde uyuşturucu madde arama köpeği marifetiyle otobüsün bagajında yapılan aramada; köpeğin üzerinde “19-20” numaralarının yazılı olduğu poşetlere tepki vermesi üzerine, muavine poşetlerin kime ait olduğu sorulduğunda, 19 ve 20 numaralı koltuklarda yolculuk yapan iki erkek şahsa ait olduğunu söylediği, yapılan kimlik kontrolünde bu şahısların sanık … ve inceleme dışı sanık … olduklarının tespit edildiği, adı geçenlere sorulduğunda içerisinde resim tablosu ile satranç kutusu bulunan poşetlerin kendilerine ait olduğunu söyledikleri, yapılan incelemede tablo ve kutuların içerisine gizlenmiş halde toplam 19 paket uyuşturucu madde bulunduğunun tespit edilmesi üzerine bu maddelere elkonulduğu ve elkoyma işleminin Akçadağ Sulh Ceza Mahkemesinin 01.06.2013 gün ve 186 değişik iş sayılı kararı ile onaylandığı,
Yapılan üst aramalarında; her iki sanığın üzerinde cep telefonları ve “….” adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı fotokopileri, ayrıca sanık …’de 990 Lira, sanık …’ın üzerinde de 1025 Lira bulunduğu tespit edilerek elkonulduğu,
15 paket h….nde net ağırlığı 3636 gram olan krem renkli toz madde ile 4 paket h….nde net ağırlığı 1258 gram olan krist….ze maddeden alınan numuneler üzerinde yapılan inceleme sonucunda Adli Tıp Kurumu Malatya Grup Başkanlığınca düzenlenen uzmanlık raporuna göre; krem renkli toz maddeden alınan toplam 16 gram numunenin 8,8 gramının eroin, krist….ze toz maddeden alınan 21 gram numunenin 16,8 gramının ise metamfetamin içerdiği,
Adli Tıp Kurumu Malatya Adli Tıp Grup Başkanlığınca düzenlenen 10.06.2013 tarihli raporlara göre; sanıklardan alınan kan örneklerinde uyuşturucu ve uyarıcı madde tespit edilemediği,
Malatya İl Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğünce düzenlenen 11.09.2013 tarihli rapora göre; uyuşturucu maddelerin sarılı olduğu ambalajlar ile tablo ve kutulardan alınan vücut izleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda sanıklara ait parmak izi tespit edilemediği,
Anlaşılmaktadır.
Tanık … aşamalarda; otobüs muavini olduğunu, olay günü 19 ve 20 numaralı koltuklarda oturan iki yolcunun da ellerinde ayrı ayrı taşıdıkları poşetleri kendisine verip Kayseri otogarında ineceklerini söyleyerek otobüse bindiklerini, Malatya’da yapılan aramada da bu poşetlerde uyuşturucu madde ele geçirildiğini, kendisinin poşetlerde ne olduğunu bilmediğini,
Tutanak tanıkları ….ve ….kovuşturma aşamasında; olay tutanağı içeriğinin doğru olduğunu,
İnceleme dışı sanık … kollukta; çobanlık yaparak geçimini sağladığını, kardeşi olan diğer sanık …’ın Yüksekova’da öğrenci olduğunu, otobüsün bagajında ele geçirilen tablo ve satranç kutularının kendisine ait olduğunu, ancak bunların içerisindeki uyuşturuculardan haberinin olmadığını, aracının rehnini kaldırmak amacıyla önce Van’dan Kayseri’ye, oradan da aracın bulunduğu Gaziantep’e gideceğini, sanık …’ın da yanında yol arkadaşı olarak geldiğini, 31.05.2013 günü sanık …’ın, arkadaşlarını ziyaret etmek amacıyla Van’a gittiğini, kendisinin de aynı gün tek başına Yüksekova’dan Van’a gelip kardeşiyle buluştuğunu, sanık …’ın yanına gitmeden önce Van il merkezinde Irak uyruklu olduğunu söyleyen tanımadığı bir şahıstan satmak amacıyla 3’er adet resim tablosu ve satranç takımı satın aldığını, kardeşi ile buluştuğunda sanık …’ın kendisine elindeki poşetlerde ne olduğunu sorduğunu, resim tablosu ve satranç takımı olduğunu, Kayseri’ye gittiklerinde satıp masraflarını karşılayabileceklerini söylediğini, sonra otogara gidip Kayseri’ye giden otobüsün 19-20 numaralı koltuklarına bilet satın aldığını, poşetleri muavine verdikten sonra 17.00 sıralarında otobüse bindiklerini, yolda sanık …’ın sadece ağabeyleri Müslüm Engindeniz ile konuştuğunu, kendisinin kimseyle telefonda konuşmadığını, Akçadağ’a geldiklerinde polislerin otobüsü durdurduğunu, kendisine ait olan poşetlerde görevliler tarafından yapılan aramada uyuşturucu madde ele geçirildiğini öğrendiğini, Irak uyruklu şahsın tabloları Kayseri’de başka kişiler tarafından alınmak üzere kendisine taşıtmış olabileceğini, poşetlerde uyuşturucu madde olduğunu bilseydi kardeşini yanına almayacağını,
Savcılıkta ve sorguda; 38 RD 321 plakalı aracını 2 yıl kadar önce Gaziantep’te oturan…isimli kişiden satın aldığını, bu kişiye aracın bedelini tamamen ödediğini, aracın üzerinde bulunan rehni kaldırmak amacıyla kardeşi sanık … ile Gaziantep’e gitmek istediğini, bu nedenle önce Van’a geldiğini, şahsen tanıdığı ancak kimlik bilgilerini bilmediği …. isimli arkadaşını Van şehir merkezinde tesadüfen gördüğünü, ….’e Gaziantep’e gitmek istediğini söylediğinde otobüste ele geçirilen tablo ve satranç kutularını kendisine verip Kayseri’ye götürmesini istediğini, kime götürüleceğini sorduğunda otogarda …. isimli bir şahsın alacağını söylediğini, pakette başka bir şey olacağının aklına gelmediğini, ….’i kıramayıp poşetleri aldığını, ardından arkadaşlarını görmek istediği için önceden Van’a gelen sanık … ile buluştuğunu, Azad ile seyahat ederken yakalandıklarını, üzerinde nüfus cüzdanı fotokopisi ele geçirilen en son Şırnak’ta oturduğunu bildiği …. adlı kişi ile inşaatta çalışırken tanışıp arkadaş olduklarını, üzerine hat almak amacıyla bu şahıstan aldığı nüfus cüzdanı fotokopisini ileride lazım olabileceği düşüncesiyle yanında taşıdığını, fotokopinin diğer suretini verdiği sanık …’ın öğrenci olması ve yakalandıktan sonra korkması nedeniyle nüfus cüzdanı fotokopisi konusunda farklı bir ifade vermiş olabileceğini,
Kovuşturma aşamasında; tablo ve satranç kutularını emaneten aldığını, bir kişinin bu eşyaları Kayseri otogarında kendisinden alacağını, eşyalarda uyuşturucu madde olduğunu bilmediğini, 38 ….plakalı aracı…adlı kişiden satın aldığı halde bu kişinin araçtaki rehni kaldırmadığını, bu nedenle aralarında husumet bulunduğunu, rehni kaldırmak amacıyla Kayseri’de araç sahibiyle görüşüp oradan da Gaziantep’e gitmeyi planladığını, kardeşi sanık …’ın da üniversite sınavından çıkması ve mor….nin bozuk olması sebebiyle hem gezdirme hem de husumetli olduğu kişiyle aralarında bir sorun yaşanmaması amacıyla yanında götürdüğünü, üzerinden çıkan 990 Lirayı aracı rehinden kurtarmak için yanında taşıdığını,
Beyan etmişlerdir.
Sanık … kollukta; ailesiyle birlikte yaşayıp çiftçilik yaptığını, uyuşturucu madde kullanmadığını, olayda ele geçirilen uyuşturucunun kime ait olduğunu bilmediğini, ancak tablo ve satranç kutularının inceleme dışı sanık …’e ait olduğunu, 31.05.2013 günü Yüksekova’da bulunduğu sırada ağabeyinin kendisinden Van’a gitmesini istediğini, nedenini sorunca da tablo alıp Kayseri’de satacaklarını söylediğini, ancak Van’a kendisini neden bir gün önce gönderdiğini bilmediğini, aynı gün Van’a geldiğini, bir kaç saat sonra da ağabeyinin gelmesi üzerine buluştuklarında ağabeyinin elinde iki poşet gördüğünü, bildiği kadarıyla poşetlerde satranç kutusu ve tablo olduğunu, birlikte otogara gittiklerini ve ağabeyinin Kayseri’ye gitmek üzere otobüs biletlerini aldığını, sonra da poşetleri muavine verdiğini, otobüs Malatya’da durdurulduğunda poşetlerdeki eşyalarda uyuşturucu madde ele geçirildiğini, ağabeyi ve kendisinin bu maddelerden polisin söylemesi üzerine haberdar olduklarını, ağabeyinin bu eşyaları Irak uyruklu bir şahıstan aldığını öğrendiğini, sadece seyahat amacıyla ağabeyiyle Kayseri’ye gitmek istediğini,
Savcılıkta ve sorguda benzer anlatımlarına ek olarak; üzerinde ele geçirilen ….’a ait nüfus cüzdanı fotokopisini Yüksekova çarşısında yerde bulup telefon hattı almak amacıyla yanına aldığını, bir suretini de bu amaçla ağabeyine verdiğini, bir yıl önce ağabeyinin Gaziantep’te ikamet eden bir şahıstan araba satın aldığını, parasını göndermesine rağmen aracın üzerinde rehin göründüğünü, rehni kaldırmak amacıyla ağabeyinin Gaziantep’e gideceğini, kendisine de Gaziantep’te gezmeyi teklif etmesi üzerine kabul ettiğini,
Kovuşturma aşamasında; Van’da buluştukları ağabeyinin yanında hediyelik eşyalar olduğunu, kendisine bu eşyaların bir arkadaşının emaneti olduğunu ve Kayseri’ye götürdükten sonra otogarda birine teslim edeceğini söylediğini, ağabeyinin aracıyla ilgili sorunlarını da çözmek için önce Kayseri’ye, oradan da Gaziantep’e gitmeyi planladığını, kendisinin de ağabeyiyle gezmek amacıyla yanında gittiğini, üzerinde ele geçirilen parayı da, ağabeyinin fazla para taşımamak için kendisine verdiğini,
Kovuşturma aşamasında sunduğu 18.02.2014 tarihli dilekçesinde de; üniversite sınavından iyi puan alamadığı için evden ayrılmak istediğini, 2012 yılı yaz aylarında Antalya’da çalıştığı otelde aşçıbaşı olan Menderes Karagöz’ü arayıp kendisine iş ayarlamasını istediğini, Menderes’in de Aydın’da bir otelde çalıştığını söyleyip yanına çağırdığını, ancak ailesinin buna karşı çıktığını, Menderes’i arayıp gelemeyeceğini söylediğini ve ailesinin de kendisini mor….nin düzelmesi amacıyla Van’da oturan dedesinin yanına gönderdiğini, ağabeyinin de kendisini arayarak arabasıyla ilgili sorunlarını çözmek için önce Kayseri’ye, ardından da Gaziantep’e gitmesi gerektiğini söyleyip birlikte gitmeyi teklif ettiğini, değişiklik olması için ağabeyiyle gitmeyi kabul ettiğini, ağabeyi ile Van’da buluştuklarında ağabeyinin elinde iki poşet gördüğünü, poşetlerde ne olduğunu sorduğunda, arkadaşına ait tablo ve satranç kutuları olduğunu, Kayseri’ye gideceği için arkadaşının bu eşyaları Kayseri otogarında başka bir kişiye teslim etmek üzere kendisine verdiğini anlattığını, saat 17.00 sıralarında Van’dan yola çıktıklarını, yolda polislerin durdurup arama yaptıklarını, bir polisin 20 numaralı bagajın kime ait olduğunu sorması üzerine ağabeyinin kendisinin olduğunu söylediğini, ağabeyinden aşağı inmesi istenince kendisinin de indiğini, ağabeyine poşette ne olduğunu sorduklarında, satranç kutusu ve resim olduğunu söylediğini, polislerin poşetlerde uyuşturucu madde olduğunu söylemesi üzerine şok olduğunu, uyuşturucu madde ile ilgilerinin olmadığını, inceleme dışı sanık …’in kardeşi olduğunu söylemesi üzerine kendisini de yakaladıklarını, normalde olay yerinden gidebilecekken kendisinin de durumu açıklamaya çalıştığını
Savunmuştur.
Uyuşmazlık konusunda isabetli bir hukuki çözüme ulaşılabilmesi bakımından, konuya ilişkin yasal düzenlemelerin incelenmesinde yarar bulunmaktadır.
5237 sayılı TCK’nun suç tarihinde yürürlükte bulunan 188. maddesinin üçüncü fıkrası; “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, beş yıldan onbeş yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır” şeklinde düzenlenmiştir. Madde metninden açıkça anlaşıldığı gibi suçun hareket unsuru, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi ruhsatsız ve ruhsata aykırı olarak ülke içinde satmak, satışa arz etmek, başkalarına vermek, sevk etmek, nakletmek, depolamak, satın almak, kabul etmek ve bulundurmaktır. Bu suç, seçimlik hareketli suçlardandır. Suçun oluşması için bu seçimlik hareketlerden birisinin gerçekleşmesi yeterlidir.
Öğretide uyuşturucu veya uyarıcı madde nakletme, “Bir kimsenin kendisine veya başkasına ait uyuşturucu maddeyi kullanma dışında bir amaçla bulunduğu yerden başka bir yere götürmesi, taşıması” (Sahir Erman-Çetin Özek, Kanunun Selametine Karşı İşlenen Suçlar) şeklinde tanımlanmaktadır.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde nakletme ve sevk etme birbirinden farklıdır. Nakledenin, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin m….ki veya zilyedi olması zorunlu değildir. Nakleden, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi bizzat veya adamları aracılığı ile götüren kişidir. Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin nakledilmesi bedel karşılığı olabileceği gibi bedelsiz de olabilir. Failin naklettiği eşyanın uyuşturucu veya uyarıcı madde olduğunu bilmesi suçun oluşumu için yeterlidir. (Birsen Elmas, Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Suçları, s.68)
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Yüksekova ilçesinde ikamet eden sanık …’in, ağabeyi olan inceleme dışı sanık …’in yönlendirmesi üzerine 31.05.2013 tarihinde Van’a geldiği, kendisinden sonra Yüksekova’dan Van’a gelen ağabeyi ile buluşarak aynı gün Van’dan Kayseri’ye gitmek üzere otobüs bileti aldıkları, ellerinde taşıdıkları poşetlere koltuk numaralarını yazdırarak bagaja konulmak üzere muavine verip yola çıktıkları, önleme araması kararına istinaden kolluk görevlilerince yapılan yol kontrolü sırasında Akçadağ ilçesinde durdurulan otobüsün bagajında yapılan aramada, sanık ile inceleme dışı sanık …’in teslim ettikleri poşetlerde bulunan satranç kutuları ve tabloların içerisine gizlenmiş halde uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği olayda; poşetlerin sanık ile inceleme dışı sanık … tarafından getirilerek muavine verilmesi ve sahibinin tespiti açısından poşetlere her ikisinin oturduğu koltuk numaralarının da yazılması, sanık …’ın, üzerlerinde ele geçirilen aynı kişiye ait nüfus cüzdanı fotokopisine dair anlatımı da dahil olmak üzere, otobüse binmeden önce Yüksekova’dan Van’a gelmelerine ilişkin ileri sürdüğü sebepler ile suça konu uyuşturucu maddelerin gizlendiği eşyaların temin edilmesi, hediyelik eşya olarak başkalarına satılıp satılmayacağı veya kime teslim edileceği hususlarındaki beyanlarının aşamalarda çelişkili ve inceleme dışı sanık …’in ifadelerinden farklı olması birlikte değerlendirildiğinde; otobüsün bagajında ele geçen ve sanık ile inceleme dışı sanık …’e ait eşyalara gizlenmiş haldeki suç konusu uyuşturucu maddelerden sanığın habersiz olmasının mümkün olmadığı, inceleme dışı sanık …’in beyanının da kardeşi olan sanık …’i suçtan ve cezadan kurtarmaya yönelik olduğu cihetle, sanığa atılı uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçunun sübuta erdiğinin kabulü gerekmektedir.
Öte yandan, sanık hakkında TCK’nun 188. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hapis cezası yanında adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi kanuna aykırı ise de, aleyhe temyiz olmadığı dikkate alındığında, bu husus bozma nedeni sayılmayıp ancak eleştiri konusu yapılabilecektir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, sanık … hakkındaki yerel mahkeme hükmünün, “TCK’nun 188. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hapis cezası yanında ayrıca adli para cezasına hükmedilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.” eleştirisiyle onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 02.04.2015 tarih ve 8042-30098 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
3- Sanık … hakkında Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 14.04.2014 gün ve 301-90 sayılı mahkûmiyet hükmünün, “TCK’nun 188. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hapis cezası yanında ayrıca adli para cezasına hükmedilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.” eleştirisiyle ONANMASINA,
4- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.05.2017 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.