Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2015/525 E. 2016/145 K. 22.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2015/525
KARAR NO : 2016/145
KARAR TARİHİ : 22.03.2016

Mahkemesi : … Çocuk Ağır Ceza
Gece vakti silahla yağma ve yağmaya teşebbüs suçlarından sanık …’nın TCK’nun 149/1-a, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 5 yıl 6 ay 20 gün ve aynı kanunun 148/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin, … Çocuk Ağır Ceza Mahkemesince verilen … gün ve … sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yüksek… Ceza Dairesince … gün ve …-… sayı ile;
“19.06.1996 doğumlu olup suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan sanık hakkında, 24.07.2014 tarihli (1)numaralı oturumda 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1. maddesine göre, alınmasına karar verilen sosyal inceleme raporu alınmadan veya aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi de kararda gösterilmeden hüküm kurulması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
… Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi ise … gün ve … sayı ile;
“…Sanığın suç işlediği ileri sürülen tarihte 15 ile18 yaş grubu arasında bulunduğu ve 20.08.2014 tarihli oturumda sanığın 18 yaşını doldurduğu gerekçesi ile sosyal inceleme raporu alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1. maddesi uyarınca ‘bu kanun kapsamında çocuklar hakkında mahkemeler, Çocuk Hakimleri veya Cumhuriyet Savcılarınca gerektiğinde çocuğun bireysel özelliklerini ve sosyal çevresini gösteren inceleme yaptırılır. Sosyal inceleme raporu, çocuğun, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini mahkeme tarafından takdirinde gözönünde bulundurulur. Mahkeme veya çocuk hakimi tarafından sosyal inceleme yaptırılmaması halinde gerekçesi kararda gösterilir. Çocuk Koruma Kanun’un 35/1. maddesinde sosyal inceleme raporu çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışların yönlendirme yeteneğini mahkeme tarafından takdirinde göz önünde bulundurulur. 5237 sayılı TCK’nun 31/2. maddesinde, fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçların algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişmemiş olması halinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesinde bu açıklamaya göre suçun işlendiği tarihte 12-15 yaş grubu arasında bulunan çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu aldırılması zorunludur. 12-15 yaş grubu arasında bulunan çocukların işledikleri suçun anlam ve sonuçların kavrama ve davranışların yönlendirme yeteneklerinin gelişmediği anlaşılması halinde ceza sorumlulukları bulunmadığından 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 11. maddesi uyarınca aynı kanunun 5. maddesinde yazılı koruyucu ve destekleyici tedbirlere hükmolunur. Koruyucu ve destekleyici tedbirler çocuğun 18 yaşını doldurduğu tarihe kadar geçerli olup kendiliğinden ortadan kalkar. Somut olayda sanık 15-18 yaş grubu arasında bulunup sosyal inceleme raporu alınmasına yer olmadığına dair hükmün tesis edildiği tarihte 18 yaşını doldurmuştur. Sanık hakkında Çocuk Koruma Kanununun 5. maddesinde yazılı koruyucu ve destekleyici tedbirlere hükmedilemeyeceğine göre sosyal inceleme raporu aldırılmasında hukuki bir yarar bulunmamaktadır. Sanık hakkında her iki yağma suçundan dolayı 5237 sayılı TCK’nın 149/1-a maddesinde yazılı cezanın asgari haddi uygulanmış, yaşı nedeni ile yasal indirim yapılmış ve ayrıca duruşmadaki iyi hali lehine takdiri indirim sebebi kabul edilmiştir” gerekçesiyle direnerek sosyal inceleme raporu almaksızın sanığın önceki hükümde olduğu gibi mahkumiyetine karar vermiştir.
Bu hükmün de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının …. gün ve 177047 sayılı “onama” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan sanık hakkında sosyal inceleme raporu alınmaksızın ve alınmama gerekçesinin kararda gösterilmeksizin hüküm kurmanın mümkün olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçelerle veya sonradan yürürlüğe girip lehe hükümler içermekle uygulanması gereken yeni kanun normlarına dayanarak hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanığın mahkumiyetine ilişkin yerel mahkemece verilen ilk hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece sanık hakkında sosyal inceleme raporu alınmaksızın ve alınmama gerekçesi kararda gösterilmeksizin hüküm kurulması isabetsizliğinden bozulduğu, bozmadan sonra yerel mahkemece sosyal inceleme raporunun hangi gerekçelerle alınmadığına ilişkin ilk kararda yer almayan daire denetiminden geçmemiş, aynı zamanda uyuşmazlığın da konusunu oluşturan açıklamalara yer verip yeni ve değişik gerekçelerle direnme hükmü kurulduğu anlaşılmaktadır.
İlk hükümde yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan bu hususların doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine imkân bulunmamaktadır.
Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
… Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin … gün ve … sayılı direnme kararı, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay … Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.03.2016 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.