Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2015/16 E. 2015/505 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2015/16
KARAR NO : 2015/505
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

Mahkemesi : … Asliye Ceza
Elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan sanık …’nin beraatine ilişkin, … Asliye Ceza Mahkemesince verilen …gün ve … sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca .. gün ve … sayı ile,.. sayılı Kanunun Geçici 2. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi için dosya yerel mahkemeye iade edilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iade yazısı üzerine duruşma açarak yargılama yapan … Asliye Ceza Mahkemesince sanığın beraatine ilişkin … gün ve … sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay … Ceza Dairesince … gün ve … sayı ile;
“…Mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen 5271 sayılı CMK’nun 193/2. maddesinin ‘ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağı ve derhal beraat kararı verilebilecek’ hâllerle sınırlı olarak uygulanabileceği, bu hâller dışında, mutlaka sanığın sorgusunun yapılmasının gerektiği gözetilmeyip, sanığın savunması yöntemince saptanmadan hüküm kurulması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise … gün ve … sayı ile;
“…Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2009/11-89 Esas 2009/243 K sayılı kararında da açıklandığı üzere 5271 sayılı Ceza Yargılaması Yasasının, sanığın duruşmada hazır bulunmaması başlığını taşıyan 193. maddesine, 01.06.2005 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5353 sayılı Yasa ile eklenen 2. fıkrasının konuluş amacı gerekçesinde, sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa dahi dava gıyabında bitirilebilir. Böylece sanığın lehine bir düzenleme getirilmiş ve gereksiz yere davanın uzaması önlenmek istenmiştir şeklinde açıklanmış olup maddenin değişiklik gerekçesinde de belirtildiği üzere, sanık hakkında, mahkûmiyet dışında bir karar verileceği hallerde, davanın gereksiz yere uzamaması için sorgusu yapılmadan da davanın bitirilmesi olanaklı hale gelmiştir. O halde, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi olanaksız olup, yerel mahkemece sanığın beraatına karar verilmesi isabetlidir.’
‘Sanık hakkında, mahkûmiyet dışında bir karar verildiği nazara alındığında, sorgusu yapılmadan duruşmanın bitirilmesi 5271 sayılı CMK’nın 193/2. maddesine uygun olup, bir isabetsizlik bulunmamaktadır.’ yönündeki gerekçeye göre sanık hakkında mahkumiyet dışında bir karar verilmesi halinde sorgusu yapılmaksızın yargılamanın gıyabında sonuçlandırılabileceği” gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar vermiştir.
Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.01.2015 gün ve 175020 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sorgusu yapılmayan sanık hakkında CMK’nun 193/2. maddesi uyarınca beraat kararı verilmesinin isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, yerel mahkeme direnme kararının eylemli uyma sonucu verilen yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı hususunun önsorun olarak ele alınması gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.
İncelenen dosya kapsamından;
Özel Dairece ilk hükmün; “…Mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen 5271 sayılı CMK’nın 193/2. maddesinin ‘ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağı ve derhal beraat kararı verilebilecek’ hâllerle sınırlı olarak uygulanabileceği, bu hâller dışında, mutlaka sanığın sorgusunun yapılmasının gerektiği gözetilmeyip, sanığın savunması yöntemince saptanmadan hüküm kurulması” nedeniyle bozulmasından sonra, yerel mahkemece sanığın beyanının alınması için çağrı kağıdı tebliğ edilip, çağrı kağıdına rağmen duruşmaya gelmeyen sanık hakkında zorla getirme kararı çıkartılarak bozma kararının gereğinin yerine getirilmeye çalışıldığı, sanığa ulaşılamaması nedeniyle hakkında yeniden sorgusu yapılmadan tekrar beraat hükmü kurulduğu anlaşıldığından, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, eylemli uyma sonucu verilmiş yeni hüküm niteliğindedir.
Bu itibarla, Özel Daire denetiminden geçmemiş bulunan bu yeni hükmün doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulu tarafından ele alınması mümkün görülmediğinden, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
… Asliye Mahkemesince verilen … gün ve … sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay … Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.12.2015 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.