Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2015/1147 E. 2018/334 K. 03.07.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2015/1147
KARAR NO : 2018/334
KARAR TARİHİ : 03.07.2018

Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 11. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 14.11.2011
Sayısı : 685-1024

Resmî belgede sahtecilik suçundan sanık …’in TCK’nun 204/1 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin, Yalova 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 14.11.2011 gün ve 685-1024 sayılı hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 03.02.2015 gün ve 18965-1133 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 14.09.2015 gün ve 282304 sayı ile;
“…Müştekinin aşamalarda değişmeyen beyanlarında ısrarla sanığın Yalova Hedef Eğitim Öğretim Şirketinin ortağı olduğunu beyan etmesi, itiraz aşamasında sanık müdafii tarafından dosyaya ibraz edilen belgelerden Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 26.08.2009 gün ve 7384 sayılı nüshasının 648. sayfasında; şirket ortaklarından …’nın şirket sahibi bulunduğu sermayesinin 1000 hisseye isabet eden 25.000 Lirasının tamamının aynı bedelle Yalova 4. Noterinin 14.08.2009 tarih ve 07108 yevmiye nolu devir temlik sözleşmesi ile, şirket ortaklarından …’nın şirket sahibi bulunduğu sermayesinin 990 hisseye isabet eden 24.500 Liralık kısmını aynı bedelle Yalova 4. Noterinin 14.08.2009 tarih ve 07107 yevmiye nolu devir temlik sözleşmesi ile …’e devredildiğinin ve …’in şirket müdürü olarak 10 yıl süre ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığının, dosyada mevcut 13.08.2009 tarihli protokole göre tarafların davaya konu senetle ilgili herhangi bir hak ve alacaklarının kalmadığının, birbirlerini karşılıklı olarak ibra ettiklerinin ve 12.12.2011 tarihli müştekinin şikâyetten vazgeçmesi hususlarının anlaşılması karşısında;
Yargılama aşamasında beyanlarına başvurulmayan … ve …’nın duruşmaya çağrılarak, (Her ne kadar sanıklardan …’nın hazırlık soruşturması aşamasında beyanına başvurulmuş ise de; beyanının şüpheli olarak alınması ve şüphelinin doğruyu söylememe hakkının bulunduğu değerlendirilerek) …’in senedin imzalanması aşamasında şirket ile gayriresmî ortaklığının bulunup bulunmadığının, şirketi borç altına sokan başka eylemlerinin bulunup bulunmadığının ve davaya konu senedi şirket adına imzalamalarına muvafakatlerinin bulunup bulunmadığı hususları sorulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının yerinde olmadığı” düşüncesiyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
5271 sayılı CMK’nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 11. Ceza Dairesince 26.10.2015 gün ve 7407-30148 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Dairece sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme, sanık hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı resmî belgede sahtecilik suçunun sübutu bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanığın, suça konu 01.01.2009 düzenleme, 20.01.2009 vade tarihli, 150.000 TL bedelli senedin ödeyecek bölümüne yetkilisi olmadığı Yalova Hedef Eğitim Öğretim İnşaat Taahhüt Ticaret Limited Şirketinin kaşesini basıp, kaşe basım izleri üzerini de imzalayarak meydana getirdiği bonoyu mağdura olan borcunu ödemek amacıyla verdiği, borç ödenmeyince mağdur tarafından yapılan icra takibi sonucunda sanığın bu belgeyi sahte olarak oluşturduğunun anlaşılması nedeniyle yapılan şikâyet üzerine sanık hakkında soruşturmanın başlatıldığı,
Yalova Ticaret Sicili Memurluğunun 31.03.2009 tarihli yazısında; sanık …’in, Yalova Hedef Eğitim Öğretim isimli şirketin ortakları ve yetkilileri arasında yer almadığı, 08.09.2008 tarihinde tescil edilen ortaklar kurulu kararına göre şirketi … ve …’nın otuz yıl münferit imza ile temsil ve ilzama yetkili kılındıkları bilgilerine yer verildiği,
Bursa Kriminal Polis Laboratuarı Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen 17.06.2011 tarihli bilirkişi raporunda; suça konu bononun ön yüzünde bulunan yazılar ve şirket kaşesi basım izleri üzerinde atılı bulunan imzaların, sanık … eli ürünü olduğu tespitlerinin yer aldığı,
Sanık müdafinin dosyaya sunduğu 26.08.2009 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 648. sayfasına ilişkin fotokopi belgeden, 14.08.2009 günlü karar ile sanık …’in adı geçen şirketi devraldığı ve on yıl süre ile münferiden temsil ve ilzama yetkili kılındığı,
Anlaşılmaktadır.
Mağdur soruşturma aşamasında; …’in, Yalova Hedef Eğitim Öğretim isimli şirketin ortaklarından olduğunu bildiğini, kendisine borcu bulunduğunu, ölüm var kalım var diyerek sanıktan 150.000 TL için çek veya senet vermesini istediğini, sanığın da iki adet şirket kaşesi basılmış söz konusu bonoyu gözünün önünde her kaşenin üzerini ikişer kez imzalayarak verdiğini, senet ödenmeyince icra takibine konu ettiğini, ancak gerek sanık, gerekse birlikte hareket ettiklerini düşündüğü şirket yetkilileri … ve …’nın kendisine sanık …’in şirket ile bir ilgisinin olmadığını söylediklerini, üç şahsın da senedin karşılığını ödememek için bu şekilde konuştuklarını düşündüğünü, icra takibine de itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu, sanık …’in sürekli adı geçen şirkete girip çıktığını, hatta sanığın daha önceki şirketine ait araçların da Yalova Hedef Eğitim Öğretim isimli şirkette kullanıldığını, şikâyetçi olduğunu,
Soruşturma aşamasında hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen … şüpheli sıfatıyla alınan ifadesinde; …’nın kardeşi olduğunu, kalp rahatsızı olup Siirt ilinde bulunduğunu, aynı zamanda Yalova Hedef Eğitim Öğretim İnşaat Taahhüt Ticaret Limited Şirketinin ortağı olduğunu, hemşehrisi olan sanık …’in ara sıra şirketlerine geldiğini, şirketle hiçbir ilgisi olmadığını, fakat sanığın önceki şirketine ait araçlarının kendi şirketlerinde kiralık olarak çalışması için ücret karşılığında anlaştıklarını, ancak bu araçlara da … tarafından haciz koydurulduğu için kullanamadıklarını, suça konu bonodan ne kendisinin ne de kardeşinin haberdar olduğunu, sanığın şirket kaşesini ne şekilde ele geçirip kullandığını da bilmediğini, …’u olay nedeniyle tanıdığını, bu şahısla hiçbir ticaretinin olmadığını,
Beyan etmişlerdir.
Sanık 21.05.2010 tarihinde istinabe olunan mahkemede; Öyküm Rehabilitasyon isimli şirketin sahibi olduğunu, araç kiralamasına ilişkin herhangi bir sahte belge tanzim etmediğini, Yalova Hedef Eğitim Öğretim isimli şirketin kaşesini de kullanmadığını, atılı suçla bir ilgisinin olmadığını,
18.03.2011 tarihinde istinabe olunan mahkemede farklı olarak; kendi adına …’a senet düzenleyerek verdiğini, onun da ödendiğini, Yalova Hedef Eğitim Öğretim isimli şirket adına herhangi bir şey imzalamadığını,
24.03.2011 tarihinde asıl mahkemede ise; 21.05.2010 tarihinde alınan savunmasını düzeltmek istediğini, iddiaya konu belgedeki imza ve yazıların kendisine ait olduğunu, fakat o belgeye şirket kaşesi veya kendi adını içeren herhangi bir kaşe vurmadığını, Yalova Hedef Eğitim Öğretim isimli şirket ile resmî bir ortaklığının bulunmadığını, olay tarihinde Öyküm Rehabilitasyon isimli firmanın tek sahibi olduğunu, dosya kapsamında bu ifadesinin dikkate alınmasını istediğini,
Savunmuştur.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanığın, suça konu 01.01.2009 düzenleme, 20.01.2009 vade tarihli, 150.000 TL bedelli senedin ödeyecek bölümüne yetkilisi olmadığı Yalova Hedef Eğitim Öğretim İnşaat Taahhüt Ticaret Limited Şirketinin kaşesini basıp kaşe basım izleri üzerini de ad, soyad veya bunlardan birisinin yazılı olmadığı şekilde imzaladığı bonoyu mağdura olan borcuna karşılık verdiği olayda; Yalova Ticaret Sicili Memurluğunun yazısında, suç tarihinde sanığın, adı geçen şirketin ortağı veya yetkili müdürü olmadığının belirtilmesi, bilirkişi raporu ile sanığın imzalarının şirket kaşesi basım izleri üzerinde yer aldığının açıkça tespit edilmesi, şirket yetkililerinden …’nın soruşturma aşamasındaki ifadesinde; şirketle hiçbir ilgisi olmayan sanığın şirket kaşesini ne şekilde ele geçirip kullandığını bilmediğini, bonodan ne kendisinin ne de kardeşinin haberdar olduğunu beyan etmesi ve sanığın, Yalova Hedef Eğitim Öğretim isimli şirketin suç tarihinde resmî ortağı olmadığını, bu şirket adına hiçbir işlem yapmadığını savunması ile anılan şirketi devraldığı ve yetkilisi kılındığı 14.08.2009 gününden önce fiilen yönettiğine dair dosya kapsamında hiçbir delil de bulunmaması karşısında; sanığın suça konu bonoyu tanzim ettiği tarihte şirketin gayriresmî ortağı olup olmadığı ve şirketi borçlandırma konusunda sanığa muvafakat verilip verilmediği hususlarının sorulması amacıyla şirket yetkililerinin kovuşturma aşamasında dinlenmesinin suçun sübutuna etki etmeyeceği, bu hususta gerekli araştırmanın dosya kapsamında yapıldığı ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edildiği anlaşıldığından, sanığın yüklenen suçu işlediğinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde sübuta erdiği kabul edilmelidir.
Bu nedenle dosya kapsamı itibarıyla araştırılması gereken başkaca bir husus bulunmadığından, sanığın mahkûmiyetine ilişkin yerel mahkeme hükmü ile Özel Daire onama kararı isabetli olup, haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.

SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2-Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.07.2018 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.