Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2015/1076 E. 2016/235 K. 03.05.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2015/1076
KARAR NO : 2016/235
KARAR TARİHİ : 03.05.2016

Yargıtay Dairesi : 13. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 23.09.2014

Sanıklar … ve …’ın konut dokunulmazlığının ihlali suçundan TCK’nun 116/1, 119/1-c, 53/1. maddeleri uyarınca 15 ay, kullanım gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık suçundan TCK’nun 142/1-e, 62, 53/1. maddeleri uyarınca 3 yıl 4 ay, bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçundan ise TCK’nun 142/2-h, 62/1, 53/1. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarına ve hak yoksunluğuna ilişkin, … Asliye Ceza Mahkemesince verilen 23.09.2014 gün ve 381-268 sayılı hükmün, sanıklar müdafileri ve sanık … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 13. Ceza Dairesince 12.03.2015 gün ve 36871-4193 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 12.10.2015 gün ve 305475 sayı ile;
“…Sanıkların motosikletleri kullanma kastıyla aldıklarını, mülk edinme iradesini gösterecek şekilde işlemde bulunmadıkları, eylemin TCK’nun 146. maddesinde düzenlenen kullanma hırsızlığına uyduğu, müştekilerin de şikayetten vazgeçmeleri nedeniyle hırsızlık suçlarından sanıklar hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nun 73/1-4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddesi uyarınca şikayetten vazgeçme nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerektiği…” görüşüyle itiraz kanun yoluna müracaat ederek, Özel Dairenin hırsızlık suçlarına ilişkin onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
CMK’nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 13. Ceza Dairesi tarafından 22.10.2015 gün ve 14534-16154 sayı ile itiraz nedeninin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İtirazın kapsamına göre inceleme, sanıklar hakkında nitelikli hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıkların üzerine atılı hırsızlık suçlarını malın geçici bir süre kullanarak zilyedine iade etmek üzere işleyip işlemedikleri bu bağlamda TCK’nun 146. maddesinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanıkların olay günü saat 05.30 sıralarında ikamet ettikleri Kuşadası ilçesinden sanık …’ın ağabeyine ait motosiklet ile … ilçesine geldikleri, sanık …’in müşteki …’a ait etrafı duvarlarla çevrili evin bahçesinde park halinde bulunan motosikletin kablolarını kesip düz kontak yapmak suretiyle çalıştırdığı, bu sırada sanık …’ın gözcülük yaptığı, motosikleti ilçeye 9 kilometre mesafede bulunan Çamlık Köyünde inşaat halindeki metruk binaya bırakarak tekrar … ilçesine döndükleri, sanık … gözcülük yaparken sanık …’in başka bir apartmanın önünde, kaldırım üzerinde, direksiyonundan kilitlenmek suretiyle park halinde bırakılan müşteki …’ya ait motosikleti kablolarını kesip düz kontak yapmak suretiyle çalıştırdığı, sanık …’ın, abisine ait motosiklet ile, sanık …’in ise çaldıkları müşteki ….’a ait motosiklet ile Çamlık Köyündeki benzin istasyonuna gittikleri, sanık …’in, ağabeyi ….’ya ait motosikleti sonradan gelip almak amacıyla benzinlik içerisinde uygun bir yere bıraktığı, …’a ait motosiklete koymak üzere benzin alarak …’in yönetimindeki …’ya ait motosikletle metruk binaya doğru gittiklerinde kendilerini bekleyen sivil ekip aracını görmeleri üzerine hızla uzaklaştıkları, kovalamaca neticesi motosikleti bırakarak ormanlık alana kaçtıkları, motosikletlerin polis tarafından müştekilere teslim edildiği,
Müşteki …’a ait motosikletin ihbar üzerine Çamlık köyünde harabeler içinde plakası sökülmüş, kontak kabloları kesilmiş, benzin depo kapağı kırık vaziyette bulunduğu, müşteki …’ya ait motosikletin ise kovalamaca sonucu ele geçirildiği, bu motosikletin de plakasının kıvrılmış, kontak kablolarının kesilmiş olduğu,
Müşteki …’nun; evinin önüne direksiyonunda kilitli bir şekilde bıraktığı motosikletinin ertesi gün saat 08.00 sıralarında yerinde olmadığını fark ettiğini, sanık …’ı, tanıdığını motosikletini birkaç kez ona verdiğini, ancak …’ü ise tanımadığını, …’e motosikletini hiçbir zaman vermediğini ifade ettiği,
Müşteki …’ın, deposu dolu vaziyetteki motosikleti apartmanın etrafı duvarla çevrili giriş kapısı bulunan bahçesine direksiyon kilidi ile kilitlenmek suretiyle park ettiğini, sanıkları önceden tanımadığını beyan ettiği,
Tanık … Tıraş’ın, Çamlık Mahallesindeki bir restorantta bekçi olarak çalıştığını, olay günü saat 07.00 sıralarında restorantın karşısında bulunan inşaat halindeki yere sanıkların ayrı ayrı motosikletler ile geldiklerini, siyah motosikleti bırakıp diğer motosiklete binerek … ilçesine doğru gittiklerini, şüphelenerek kontrol etmek amacıyla eski inşaat alanına gittiğinde, … plakalı motosikleti gördüğünü, önce muhtara haber verdiğini, bir süre sonra da polislerin geldiğini, polislerin olay yerinde tertibat aldıklarını, ancak sanıkların onları fark edip kaçmaya başladıklarını, polislerin kaçan motosikletli sanıkları takip ettiğini söylediği,
Sanık …’ün, olay günü saat 04.30 sıralarında Kuşadası’nda gezerken sanık …’a “…’a gidelim, orada arkadaşlarım var, motosikletlerini alır gezeriz, beni … ilçesine götürür müsün” dediğini, …’ın abisine ait motosiklet ile … ilçesine geldiklerini, binanın solunda, giriş kapısının yanında kilitsiz vaziyette duran daha önceden bildiği … plakalı motosikletin yanına gittiklerini, …’a “sen kenarda bekle, ben şimdi geliyorum, motosikletin sahibini tanıyorum, biraz gezer geri bırakırız, sen bekle” dediğini, motosikletin soketini çekip yola çıkardığını, …’ın kendisine yardım etmediğini, yol üzerinde motosikleti çalıştırarak “Ahmet beni takip et” dediğini, birlikte Çamlık mahallesinde girişte bulunan kullanılmayan inşaata girdiklerini, motosikletin benzininin bittiğini, motosikletin benzin kapağını açmaya çalıştıklarını, ancak açamayınca Ahmet’e “bu motosiklet ile gezemeyiz, beni tekrar …’a götür, başka bir motosiklet var, onu alayım” dediğini, …’ın “gitmeyelim, sabah oldu” dediğini, “zaten ben sahibini tanıyorum, herhangi bir problem olmaz” diye ısrar edince …’ın “tamam o zaman gidelim” dediğini, beraber saat 06.00 sıralarında …’ın abisine ait motosiklet ile … ilçesinde daha önceden bildiği …. plakalı motosikletin bulunduğu yere geldiklerini, …’a “sen bekle, ben motosikleti alıp geleceğim” dediğini, kilitsiz vaziyetteki motosikleti binanın giriş bölümünden aldığını, çalıştırıp Çamlık Mahallesine geldiklerini, karşı tarafta bulunan benzin istasyonuna benzin almak üzere geçtiklerini, motosikleti kendisinin kullandığını, …’ın arkasında oturduğunu, inşaat alanına bıraktıkları motosiklete benzin koymak için döndüklerinde sivil ekip otosunu gördüklerini, üzerlerinde herhangi bir kimlik ve motosiklet anahtarı bulunmadığı için kaçtıklarını, kendilerini ekip otosunun takip etmeye başladığını, bir süre sonra motosikletten atlayıp, yaya olarak kaçtıklarını, müştekilerin alkollü olmaları nedeniyle motosikletlerini vermeyeceklerini düşünerek onlara haber vermeden kullanıp iade etmek amacı ile aldığını,
Sanık …’ın; olay günü saat 04.00 sıralarında Kuşadası’nda diğer sanık … ile gezerken kendisine “…’a gidelim, oradan motosiklet alalım ve Ortaklara Yeşiltepeye götürür satarız” dediğini, önce itiraz ettiğini, ancak …’in kendisini ikna ettiğini, saat 05.30 sıralarında abisine ait motosikleti aldıklarını, … ilçesine geldiklerini, bir müddet gezdikten sonra bir ikametin yanında bulunan …. plakalı motosikleti gördüklerini, …’a üzerinde geldikleri motosikleti görünmeyecek bir yere koyup, gördükleri motosikletin yanına gittiklerini, …’in “sen sağa sola bak, ben motosikleti alacağım” dediğini, …’in yanında getirdiği bıçak ile motosikletin kablolarını kestiğini, ayaklığına basarak çalıştırdığını, daha sonra abisine ait olan motosikletin yanına geldiklerini, …’in çaldıkları motosiklete bindiğini, “beni takip et” dediğini, biraz ileride çaldıkları motosikleti bıraktıklarını, ne olduğunu sorduğunda bir motosiklet daha alacağını söylediğini, “almayalım gidelim” dediğini, fakat …’in kendisini dinlemediğini, yine bir ikametin önünde gördükleri …. plakalı motosikletin yanına gittiğini, bıçak ile kablolarını kesip çalıştırarak “beni takip et, Çamlık’a gidiyoruz” dediğini, yıkık kullanılmayan eski inşaata giderek motosikleti bıraktıklarını, …. plakalı motosikleti almak için … ilçesine döndüklerini, motosikleti bıraktıkları yerden aldıklarını, tekrar Çamlık’ta bulunan eski inşaat alanına geldiklerini, …. plakalı motosikletin plakasını görünmemesi için eğdiklerini, abisine ait motosikleti benzin istasyonunun yanında bulunan ATM’nin yanına bıraktıklarını,…. plakalı motosikletin plakasını çıkarıp, oraya bıraktığını, motosikletlerin benzinlerini kontrol ettiklerini, …. plakalı motosikletin benzininin olmadığını görünce benzin almak için karşı tarafta bulunan benzin istasyonuna …. plakalı motosiklet ile çöplükten pet şişe bularak gittiklerini, motosikleti …’in kullandığını, kendisinin arkasında oturduğunu, benzin aldıklarını, benzinlik içerisine daha önce bırakmış oldukları abisine ait motosikletin plakasının görünmemesi için yerini değiştirdiğini, yıkık inşaat alanına geldiklerini, burada sivil polis ekibinin olduğunu anlayarak kaçmaya başladıklarını, ekip arabasının kendilerini takip ettiğini, bir müddet sonra motosikleti yatırarak yaya olarak kaçtıklarını, dağda saat 16.00 ya kadar saklandıklarını savunduğu,
Anlaşılmaktadır.
TCK’nun 141. maddesinde hırsızlık suçu; “zilyedinin rızası olamadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine ya da başkasına yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden almak” şeklinde tanımlanmıştır.
Hırsızlık suçunun malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere işlenmesi hali ise aynı Kanunun 146. maddesinde “Kullanma hırsızlığı” başlığı altında; “hırsızlık suçunun, malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilmek üzere işlenmesi halinde, şikâyet üzerine, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. Ancak malın suç işlemek için kullanılmış olması halinde bu hüküm uygulanmaz” şeklinde hüküm altına alınmıştır.
Madde gerekçesinde; “Madde metninde kullanma hırsızlığı tanımlanmıştır. Bu hırsızlık şeklinin oluşması için kişi sahibinin rızası olmaksızın malı alırken, bunu belli bir süre kullandıktan sonra iade etmek amacı ile hareket etmesi gerekir. Kullanma hırsızlığında, kullanmanın her hâlde kısa sayılacak bir süre devam etmesi temel koşuldur.
Malın suç işlemek için kullanılmış olması hâlinde, bu madde hükmü uygulanamaz, yani hırsızlık suçundan dolayı verilecek cezada indirim yapılamaz” şeklinde açıklamalara yer verilmiştir.
765 sayılı TCK’ın da bu düzenlemenin tam karşılığı olmamakla birlikte benzer nitelikte olan 494/1. maddesinde “Hırsızlık; geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade edilen veya zilyedin kolaylıkla bulabileceği bir yere bırakılan ve iade edilmek üzere alındığı açıkça anlaşılan ve ücret karşılığı yük ve yolcu taşımacılığına tahsis edilmiş olmayan özel ulaşım aracı hakkında … işlenirse faile iki aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.” hükmüne yer verilmiştir. İki düzenleme arasında farklılıklar bulunmaktadır. 765 sayılı TCK’nda kullanma hırsızlığının konusu yalnızca özel ulaşım araçları olabilirken 5237 sayılı TCK’nda malın cinsi konusunda bir ayrım yapılmamış olup bütün taşınır mallar suça konu olabilecektir. Ancak tabi olarak hırsızlık fiilinden sonra tüketilmiş ya da yok edilmiş mallar bakımından bu hükmün uygulanması mümkün olmayacaktır. 765 sayılı Kanunda aracın geçici bir süre kullanılıp zilyedine geri verilmesi veya kolaylıkla bulabileceği bir yere bırakılması, henüz bırakılmamış ise iade edilmek üzere alındığının açıkça anlaşılması gerekirken 5237 sayılı Kanunda iade etmek amacı ile alınması yeterli görülmüştür. Öte yandan 765 sayılı TCK’nda kullanma hırsızlığı suçunun oluşabilmesi için malın suç işlemek için kullanılmamış olması gibi bir şarta yer verilmemiştir.
Kullanma hırsızlığında failin mal edinme kastı ile hareket etmemesi gerekmekte olup, malın geçici bir süre kullanılıp iade edilmesi amacı olmalıdır. Taşınır mal alınırken iade etmek maksadı yoksa kısa sürede iade edilmiş olsa dahi kullanma hırsızlığı suçu oluşmaz ve sahiplenme kastı olan sanık hakkında bu hüküm uygulanamaz. Fail, hırsızlık konusu malı kısa bir süre kullandıktan sonra zilyedine iade etmiş ise veya zilyedin kolaylıkla bulabileceği bir yere bırakmış ise bu durum kullanma hırsızlığına karine olabilir. Malı alırken sanığın hangi amaçla hareket ettiği açıkça anlaşılamayabilir. Malın iade edilmek üzere alınıp alınmadığı, failin amacı, somut olay öncesi, sırası, sanığın suç sonrası davranışları ile olayın özellikleri, failin kişisel özellikleri nazara alınarak belirlenecektir. (Veli Özer Özbek, Mehmet Nihat Kanbur, Koray Doğan, Pınar Bacaksız, İlker Tepe, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2015, s. 614)
Kullanma için gerekli ve yeterli en kısa süreyi ifade eden geçici süre her somut olayda taşınır malın fonksiyonu nazara alınarak belirlenmelidir. (Mahmut Koca, İlhan Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, Adalet Yayınevi, Ankara 2015, 2. Baskı, s. 568)
Kullanma hırsızlığı hükmünün uygulanabilmesi için malın suç işlemek için kullanılmamış olması gerekir. Aksi hal suç işlemeyi kolaylaştıracak bireyleri suça yönlendirecek adeta suç işleyen faili ödüllendirmek olacaktır. Failin kullanma hırsızlığı yaptığı eşya ile taksirli suç işlerse yahut suç teşkil etmeyen hukuka aykırı bir fiilde kullanırsa bu durum maddenin uygulanmasına engel olmayacaktır.
Somut olay bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde;
Sanıkların ikamet ettikleri Kuşadası ilçesinden olay günü saat 05.30 sıralarında sanık …’ın ağabeyine ait motosiklet ile … ilçesine geldikleri, sanık …’in müşteki …’a ait motosikletin kablolarını kesip düz kontak yapmak suretiyle çaldığı sırada sanık …’ın gözcülük yaptığı, motosikleti ilçeye 9 kilometre mesafede bulunan Çamlık köyündeki inşaat halindeki bir binaya bırakarak tekrar … ilçesine döndükleri, sanık …’in bu defa müşteki …’ya ait motosikletin kablolarını kesip düz kontak yapmak suretiyle çaldığı, sanık …’ın yine ona gözcülük yaptığı, müşteki Halil’e ait motosikletin plakasını çıkardıkları, ….’a ait motosikletin ise plakasını eğdikleri olayda, sanıkların kendilerine ait kullanabilecekleri motosikletin bulunduğu, aynı gün sabahın ilk saatlerinde farklı yerlerden iki müştekiye ait motosikleti çaldıkları, motosikletlerin tanınmaması için plakalarına müdahalede bulundukları motosikletin birini inşaat halindeki bir binaya saklayıp diğerini çalmak için tekrar ilçe merkezine gittikleri hususları birlikte gözetildiğinde hırsızlık konusu motosikletleri geçici bir süre kullanarak zilyetlerine iade etmek amacıyla değil sahiplenmek kastıyla hareket ettikleri kabul edilmelidir.
Bu itibarla, kullanma hırsızlığının şartlarının oluşmadığını kabul eden yerel mahkeme hükmü ile bu hükmü onayan Özel Daire kararında bir isabetsizlik bulunmamakta olup haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine, karar verilmelidir.

SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.05.2016 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.