Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2014/819 E. 2016/126 K. 15.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2014/819
KARAR NO : 2016/126
KARAR TARİHİ : 15.03.2016

Mahkemesi : … Ağır Ceza
Nitelikli yağma suçundan sanık …’ın 5237 sayılı TCK’nun 149/1-c, 62, 53 ve 63. maddeleri gereğince 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin, … Ağır Ceza Mahkemesince verilen .. gün ve ..-… sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay … Ceza Dairesince … gün ve …-… sayı ile;
“…suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Mağdurun soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki ‘olay günü sanık yanıma geldi. Cüzdanını çıkar, üzerini ararım, eğer para bulursam seni döverim dedi. Korktuğum için cüzdanımın içerisindeki 150 TL paramı çıkarttım. Hepsini aldı. Ben paramı geri isteyince 50 TL’yi alıp 100 TL’yi bana geri verdi.’ şeklindeki beyanları dikkate alındığında, sanığın suça konu paranın bir kısmını mağdura vererek kısmi iadeyi sağladığının anlaşılması karşısında, kısmen iade halinde mağdurun TCK’nun 168/4. maddesi uyarınca kısmi iadeye muvafakat edip etmediği araştırılmadan, yazılı şekilde karar verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise bozma ilamından sonra, sanık … hakkında aynı suçtan açılan kamu davasının aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle bu dava ile birleştirerek … gün ve …-… sayı ile; sanık …’ın 5237 sayılı TCK’nun 149/1-c, 31/3, 62, 53 ve 63. maddeleri gereğince 5 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba karar vermiş, sanık …’a yönelik bozma nedenine ise;
“…Mağdurun soruşturma ve kovuşturma aşamasında ‘olay günü sanık yanıma geldi cüzdanını çıkar üzerini ararım, eğer para bulursam seni döverim, dedi, korktuğum için cüzdanımın içerisindeki 150 TL paramı çıkarttım, hepsini aldı, ben paramı geri isteyince 50 TL’yi alıp 100 TL yi bana geri verdi’ şeklindeki beyanlar dikkate alındığında sanığın suça konu paranın bir kısmını mağdura vererek kısmi iade sağladığının anlaşılması karşısında kısmen iade halinde mağdurun TCK 168/4 maddesi uyarınca kısmi iadeye muvafakat edip etmediğinin araştırılması ve buna göre karar verilmesi gerekçesi ile kararımızın bozulduğu, TCK 168/4 maddesinde; ‘[1] Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir. [4]-Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.’ hükmüne göre suçlar tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında… hükmü gereğince etkin pişmanlık ve kısmi iadeden bahsedebilmek için suçun tamamlanmasından sonra bir iadenin söz konusu olması gerektiği, oysa dava konusu olayda henüz sanık ve SSÇ’nin suç işlemeye devam ettikleri ve henüz suçun tamamlanmadığı süre zarfında, sanıktan önce 100 TL alıp daha sonra vaz geçip 50 TL almasının kısmi iade sayılamayacağı, henüz sanık ve SSÇ’nin eylemlerine devam ettiği, 50 TL’yi aldıktan sonra mağdurun yanından uzaklaştıkları ve suçun bu anda tamamlandığı, burada ancak TCK 150 maddesinin tartışılabileceği, bu maddenin uygulanmasının da yukarıda gerekçesinin açıklandığı gibi mahkememizce mümkün görülmediği” gerekçesiyle önceki hükmünde direnmiştir.
Bu hükmün de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.12.2014 gün ve 389935 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Direnme hükmünün kapsamına göre inceleme, sanık … hakkında kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; yerel mahkeme hükmünün eksik araştırmaya dayalı olarak verilip verilmediğinin belirlenmesine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca direnme kararının eylemli uyma sonucu verilmiş yeni hüküm niteliğinde olup olmadığının öncelikle belirlenmesi gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İnceleme konusu dosyada; yerel mahkemece bozmadan sonra bozmanın gereği yerine getirilip mağdur TCK’nun 168/4. maddesi uyarınca kısmi iadeye muvafakat edip etmediği konusunda dinlendikten sonra “‘Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.’ hükmüne göre suçlar tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında… hükmü gereğince etkin pişmanlık ve kısmi iadeden bahsedebilmek için suçun tamamlanmasından sonra bir iadenin söz konusu olması gerektiği, oysa dava konusu olayda henüz sanık ve SSÇ’nin suç işlemeye devam ettikleri ve henüz suçun tamamlanmadığı süre zarfında, sanıktan önce 100 TL alıp daha sonra vaz geçip 50 TL almasının kısmi iade sayılamayacağı, henüz sanık ve SSÇ’nin eylemlerine devam ettiği, 50 TL’yi aldıktan sonra mağdurun yanından uzaklaştıkları ve suçun bu anda tamamlandığı, burada ancak TCK’nun 150. maddesinin tartışılabileceği, bu maddenin uygulanmasının da yukarıda gerekçesinin açıklandığı gibi mahkememizce mümkün görülmediği” şeklinde önceki hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçe ile direnme kararı verilmiştir.
İlk hükümde yer almayan bu yeni ve değişik gerekçe Özel Dairece denetlenmemiş olup, Özel Daire denetiminden geçmemiş olan bir konunun ilk kez Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine kanuni imkan bulunmamaktadır.
Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması özde direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın, inceleme dışı bırakılan sanık hakkındaki hüküm de dahil olmak üzere, temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
… Ağır Ceza Mahkemesince verilen … gün ve …-… sayılı karar sanık … yönünden yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın, inceleme dışı sanık … hakkındaki hüküm de dahil olmak üzere, temyiz incelemesi için Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.03.2016 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.