Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2014/789 E. 2016/118 K. 08.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2014/789
KARAR NO : 2016/118
KARAR TARİHİ : 08.03.2016

Mahkemesi : …. Asliye Ceza
Sanık … … hakkında TCK’nun 136/1. maddesinde yer alan verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde eyleminin TCK’nun 134/1. maddesinde yer alan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğunun kabulü ile TCK’nun 134/1–1, cümle 62, 51/1 ve 51/3. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ertelemeye ve 2 yıl denetim süresi belirlenmesine ilişkin, …. Asliye Ceza Mahkemesince verilen … gün ve … sayılı hükmün sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince … gün ve …–… sayı ile;
“Katılanla aynı üniversitede çalışan sanık tarafından katılanın resmi ile ad ve soyadı kullanılarak facebook sayfası açmaktan ibaret eyleminde, sayfada yer alan bilgiler de nazara alındığında eylemin cezai yaptırımı gerektirecek içeriği bulundurmadığı gözetilmeksizin beraati yerine özel hayatın gizliliğini ihlalden mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanığın üzerine atılı suç CMK’nın 253. maddesi, TCK’nın 134/1 ve 139. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında olup mahkemece CMK’nın 254. maddesi uyarınca uzlaştırma hükümleri uygulanmadan eksik inceleme ile hüküm tesisi” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
…. Asliye Ceza Mahkemesi ise … gün ve … sayı ile;
“…Facebook sayfasının katılanın rızası olmaksızın oluşturulduğu, sanığın kendisini katılan olarak tanıtıp katılan ile bağlantılı olan kişiler ile bu sayfa üzerinden görüşme yaptığı, karşı tarafın bu görüşmeleri sanığın katılan olduğunu zannederek yaptıkları bu şekilde sanığın başka yolla ulaşamayacağı görüşemeyeceği kişiler ile görüşme imkanını elde ettiği, eyleminin 3. kişiler yönünden hile içerdiği, üçüncü kişilerin de katılan ile bağlantıları doğrultusunda görüşme yaptıkları, sanığın da bu şekilde bazı bilgilere ulaşma imkanını elde ettiği, sonuç olarak yapılan görüşmelerin içeriğinin suç oluşturmamasının sanığın başkası adına hesap açmasının suç oluşturmayacağı anlamına gelmediği kanaatine varılmış, …sanık ve müdafi uzlaşmayacaklarını, ayrıca CMK’nun 231. maddesinin uygulanmasını kabul etmeyeceklerini beyan ettiklerinden bu maddeler uygulanmamıştır” gerekçesiyle direnerek önceki hükümde olduğu gibi sanığın mahkumiyetine karar vermiştir.
Bu hükmün de sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının … gün ve 238438 sayılı “onama” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın katılanın fotoğrafı, ad ve soyadı ile katılanın ad ve soyadı ile sanık tarafından oluşturulmuş e-posta adresi kullanarak facebook sayfası açıp çok sayıda kişi ve grupla arkadaşlık ilişkisi kurmaktan ibaret eyleminin suç teşkil edip etmediği, suç teşkil ettiği sonucuna ulaşılması durumunda TCK’nun 134. maddesinde yer alan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu mu yoksa 136. maddesinde düzenlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu mu oluşturacağının tespitine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçelerle veya sonradan yürürlüğe girip lehe hükümler içermekle uygulanması gereken yeni kanun normlarına dayanarak hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanığın mahkumiyetine ve tazmin şartı yerine getirilmediğinden hakkında CMK’nun 231. maddesinin uygulanmamasına ilişkin yerel mahkemece verilen ilk hükmün katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece eylemin suç olmaması nedeniyle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve kabule göre de uzlaşmaya tabi olan suç bakımından uzlaştırma işlemlerinin yapılmayarak eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizliklerinden bozulmasından sonra yerel mahkemece kabul etmediği için sanık hakkında CMK’nun 231. maddesinin uygulanmamasına karar vererek ilk kararda yer almayan daire denetiminden geçmemiş açıklamalara yer verip değişik gerekçeyle direnme hükmü kurulduğu anlaşılmaktadır.
İlk hükümde yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan bu hususların doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulunca ele alınmasına yasal imkân bulunmamaktadır.
Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
…. Asliye Ceza Mahkemesince verilen … gün ve …–… sayılı direnme kararı, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 12. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.03.2016 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.