YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2014/362
KARAR NO : 2015/375
KARAR TARİHİ : 03.11.2015
Tebliğname :2013/353392
Mahkemesi : İSTANBUL 24. Asliye Ceza
Günü : 20.06.2013
Sayısı : 262-387
Elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan sanık Z.. K..’ın beraatine ilişkin, İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 27.09.2012 gün ve 303-1770 sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 30.04.2013 gün ve 4637-10560 sayı ile;
“02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin 1. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, sanığın katılan kurumun zararını tazmin etmesi halinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, sanığa ‘katılan kurumun zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Yasanın Geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine’ dair bildirimde bulunularak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde beraat kararı verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 20.06.2013 gün ve 262-387 sayı ile; dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda;“6352 sayılı Yasanın Geçici 2/2. maddesi kapsamında elektrik borcunun ödenip ödenmediği araştırılsa ve altı aylık süre içerisinde ödediği tespit edilse dahi bu defa sanık hakkında ‘ceza verilmesine yer olmadığına’ şeklindeki kararına göre kurulu suç güç kullanım süresi sayaç endeksi suç tarihinden önceki ve sonraki tarihlere ait kayıtlı kullanım miktarları dikkate alınarak kaçak kullanım tespit edilemeyen bilirkişi raporuna göre unsurları oluşmayan karşılıksız yararlanma suçundan verilen beraat kararının sanığın daha lehine olduğu” gerekçesiyle önceki hükmünde direnilmesine karar vermiştir.
Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay C. Başsavcılığının 21.05.2014 gün ve 353392 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa katılan kurum zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Kanunun Geçici 2/2. maddesi uyarınca hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine dair bildirimde bulunularak hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden beraat kararı verilmesinin isabetli olup olmadığının tespitine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, direnme kararının “yeni hüküm” niteliğinde olup olmadığı hususunun ön sorun olarak ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak,
c)Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi durumunda ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelemeye konu dosya kapsamından; sanığın beraatine ilişkin yerel mahkemece verilen hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece, sanığa katılan kurum zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Kanunun Geçici 2/2. maddesi uyarınca hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine dair bildirimde bulunularak hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden beraatine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulduğu, bozmadan sonra yapılan yargılamada yerel mahkemece “…6352 sayılı Yasanın Geçici 2/2. maddesi kapsamında elektrik borcunun ödenip ödenmediği araştırılsa ve altı aylık süre içerisinde ödediği tespit edilse dahi bu defa sanık hakkında ‘ceza verilmesine yer olmadığına’ şeklindeki kararına göre kurulu suç güç kullanım süresi sayaç endeksi suç tarihinden önceki ve sonraki tarihlere ait kayıtlı kullanım miktarları dikkate alınarak kaçak kullanım tespit edilemeyen bilirkişi raporuna göre unsurları oluşmayan karşılıksız yararlanma suçundan verilen beraat kararının sanığın daha lehine olduğu” şeklinde önceki hükümde yer almayan yeni ve değişik gerekçeyle direnme kararı verildiği anlaşılmaktadır.
İlk hükümde yer almayan bu hususlar, Özel Dairece denetlenmemiş olduğundan, Özel Dairece denetlenmeyen bir konunun ilk kez ve doğrudan Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine kanunen imkan bulunmamaktadır.
Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 20.06.2013 gün ve 262-387 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.11.2015 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.