Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2013/800 E. 2014/545 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2013/800
KARAR NO : 2014/545
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 7. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Sulh Ceza
Günü : 01.02.2011
Sayısı : 179-77

2873 sayılı Milli Parklar Kanununa muhalefet suçundan sanık … hakkında yapılan yargılama sonucunda eylemin 6831 sayılı Orman Kanununa muhalefet suçunu oluşturduğu kabul edilerek, aynı kanunun 93/1, 93/2, 111, 5237 sayılı TCK’nun 62 ve 53. maddeleri uyarınca 30 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin, Çanakkale 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 01.02.2011 gün ve 179-77 sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 27.03.2013 gün ve 2686-7392 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 11.09.2013 gün ve 196111 sayı ile;
“…Sanık …’ın tarihi Truva Milli Parkı sınırları içerisinde kesinleşmiş orman alanında işgal ve faydalanmada bulunduğu sabit olup bu konuda özel daire ile bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Ancak, kanun metni, öğreti görüşleri ve 3. Ceza Dairesinin yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında ormandan işgal ve faydalanmada bulunulan alanın milli park sınırları içerisinde kalması halinde sanığın sonuç cezasının ancak 6831 sayılı Yasanın 93/2. maddesi uyarınca hükmolunan 12 ay hapis cezasının iki misline karşılık gelen (12×2)= 24 ay olarak hükmolunacağı anlaşılmaktadır.
Bu sebeplerle, sanık hakkında 24 ay hapis cezasına karşılık gelen miktar üzerinden sonuç cezanın belirlenmesi yerine yazılı şekilde uygulama yapan yerel mahkemenin kararını onayan daire kararı hatalı olmuştur” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 7. Ceza Dairesince 07.10.2013 gün ve 14886-20127 sayı ile, itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; milli park olarak ayrılmış orman alanında işgal ve faydalanma suçunu işleyen sanık hakkında 6831 sayılı Kanunun 93/1-2. maddesi gereğince belirlenen cezanın aynı kanunun 111. maddesi uyarınca ne şekilde arttırılması gerektiğinin tespitine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
18.09.1996 tarih ve 2743 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Troya Antik kenti ve çevresinin Troya Tarihi Milli Parkı olarak belirlendiği ve 07.11.1996 tarihli Resmi Gazetede yayımlandığı,
Milli park olarak belirlenen ve orman tahdit sınırları içinde kalan 422 m²’lik suça konu alanda kuzu pırnalından oluşan kısımları kökleyerek buğday ve arpa eken sanık hakkında kamu davası açıldığı,
Yerel mahkemece 6831 sayılı Kanunun 93/1-2. maddesi uyarınca 12 ay hapis cezasına hükmedildikten sonra aynı kanunun 111. maddesi uygulanırken, söz konusu ceza “3” ile çarpılmak suretiyle 36 ay hapis cezasına hükmolunduğu ve TCK’nun 62. maddesi uyarınca bu miktar üzerinden indirim yapılarak sonuç cezanın 30 ay hapis olarak belirlendiği,
Anlaşılmaktadır.
6831 sayılı Kanunun suç tarihi itibarıyla yürürlükte olan 93. maddesi;
“1) Bu Kanunun 17’inci maddesinde yasak edilen fiilleri işleyenler veya izne bağlı işleri izinsiz yapanlar altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2) İşgal ve faydalanma yeniden tarla açmak suretiyle vaki olduğu veya yanmış orman sahalarına ilişkin bulunduğu veya kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içerisinde işlendiği takdirde bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” şeklinde iken, 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 200. maddesi ile;
“1) Bu Kanunun 17’nci maddesinde yasak edilen fiilleri işleyenler veya izne bağlı işleri izinsiz yapanlar, 91’inci madde hükümleri saklı kalmak üzere altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.
2) İşgal ve faydalanma suçunun yeniden tarla açmak suretiyle veya yanmış orman sahalarında ya da kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içerisinde işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılır” şeklinde değiştirilmiştir.
Sözü edilen değişiklik ile kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içerisinde bulunan devlet ormanında işgal ve faydalanma suçunun “bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası” olan yaptırımı, aynı kanun maddesinin birinci fıkrasında belirtilen “altı aydan iki yıla kadar hapis” cezasının “bir katı” olarak yeniden düzenlenmiştir.
6831 sayılı Kanunun 111. maddesinde ise; “Bu kanunun 3 üncü maddesiyle orman rejimi altına alınan yerlerde ve 23, 24, 25 inci maddeler gereğince muhafaza ormanı ve milli park olarak ayrılmış ormanlarda, ormanlara mütaallik suçları işleyenlerin müstahak olacakları ceza iki misli olarak hükmolunur” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu düzenleme nitelikli hallerde ve ağırlaştırıcı neden uygulamalarında bağımsız yaptırımlara ya da belirlenen cezalar üzerinden “bir kat artırılır, iki kat artırılır” şeklinde artırım oranlarına işaret eden Türk Ceza Kanununun sistematiğinden farklı olduğu gibi, 6831 sayılı Kanunun yukarıda yer verilen 93. maddesinin 2. fıkrasında “ceza bir kat artırılır” şeklinde hüküm altına alınan cezanın artırım suretiyle hesaplanması biçiminden de farklıdır. 6831 sayılı Kanunun 111. maddesinde “müstahak olacakları ceza iki misli olarak hükmolunur” denilmek suretiyle iki misli ile artırım oranına işaret edilmemiş, sadece hükmolunacak sonuç ceza belirlenmiştir. Düzenlemede “iki misli artırılır” ya da “iki katı artırılır” şeklinde bir ibareye yer verilmeyerek cezaya iki misli hükmolunacağı belirtilmek suretiyle, artırım miktarının matematiksel olarak bir kat olacağı, diğer bir anlatımla cezanın iki katına hükmolunacağı irade edilmiştir. Buna göre sözü edilen kanunun 111. maddesi uyarınca uygulama öncesi belirlenen ceza iki ile çarpılacaktır.
Nitekim Özel Dairelerin yerleşmiş uygulamaları bu yönde olup, öğretide de konu ile ilgili olarak; “Bu maddede orman suçunu 3. madde uyarınca orman rejimi altına alınan yerler ile muhafaza ormanı ve milli park olarak ayrılmış ormanlarda işleyenlerin cezalarının 2 misli (1×2=2) olarak hükmolunacağı belirtilmektedir” şeklinde benzer görüşler ileri sürülmüştür. (Mehmet Mestav, Açıklamalı- İçtihatlı Orman Kanunu ve İlgili Mevzuat, Ankara, 2001, s. 779)
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
6831 sayılı Kanunun 111. maddesinde milli park olarak ayrılmış ormanlarda, ormanlara mütaallik suçları işleyenlerin müstahak olacakları cezanın iki misli olarak hükmolunacağı düzenlendiğinden, sözü edilen madde uyarınca uygulama öncesi belirlenen cezanın 2 (iki) ile çarpılması gerekmekte olup, sanık hakkında 6831 sayılı Kanunun 93/1-2 maddesi uyarınca belirlenen 12 ay hapis cezasının aynı kanunun 111. maddesi gereğince 3 ile çarpılarak 36 ay hapis cezasına hükmolunması ve hükmün Özel Dairece onanmasına karar verilmesi isabetli değildir.
Öte yandan, doğru uygulama yapıldığında hükmolunacak olan sonuç hapis cezası itibariyle erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanma imkanı karşısında hükmün düzeltilerek onanması yoluna gidilmemiştir.
Bu itibarla, itirazın kabulüne, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün 6831 sayılı Kanunun 111. maddesi uyarınca uygulama öncesi belirlenen cezanın iki ile çarpılması gerektiğinin gözetilmeyerek fazla cezaya hükmolunması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 27.03.2013 gün ve 2686-7392 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Çanakkale 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 01.02.2011 gün ve 179-77 sayılı hükmünün, 6831 sayılı Kanunun 93/1-2. maddesi gereğince belirlenen cezanın aynı kanunun 111. maddesi uyarınca iki ile çarpılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılarak fazla cezaya hükmolunması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.12.2014 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.