Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2013/299 E. 2015/83 K. 31.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2013/299
KARAR NO : 2015/83
KARAR TARİHİ : 31.03.2015

Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
Mahkemesi : ADANA 3. Sulh Ceza
Günü : 11.12.2012
Sayısı : 1256-2101

6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanığın beraatine ilişkin, Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 06.03.2009 gün ve 1431-133 sayılı hükmün Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 28.06.2012 gün ve 9853-22325 sayı ile;
“Oluşa, sanık beyanları ve dosya kapsamına göre, olaya ilişkin bilgi ve görgüsü bulunan ve kovuşturma evresinde tanık olarak dinlenen H.. A.. hakkında dava açılıp açılmadığı araştırılarak mümkün olduğunda davaların birleştirilmesi, aksi halde incelenerek dosya içerisine alınıp, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya konulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı biçimde hüküm kurulması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme ise 11.12.2012 gün ve 1256–2101 sayı ile;
“…Sanığın ağabeyi olan ve dosyamızda tanık olarak dinlenen H.. A..’in bir olay nedeniyle evinin aranması sırasında, suça konu 6136 sayılı Kanun kapsamında bulunan yasak nitelikteki bıçağın yakalandığı, sanık hakkında 6136 sayılı Yasanın 15/1. maddesi gereğince cezalandırılması için kamu davası açılmış ise de, savunma ve tanık olarak dinlenen H.. A..’in beyanından suça konu bıçağın sanığa ait olmadığı, her iki sanığın da babadan kalma evde birlikte yaşadıkları, ancak evin büyük olması nedeniyle tanık olarak dinlenen H.. A..’e ait olduğu, kendisinin de beyanında açıkça bunu söylemesi ve bıçağın kullanılmadığını, evde bulunduğunu da açıkça beyan etmesi karşısında mahkememizce sanık Z.. A.. hakkında beraat kararı vermek gerektiği…” gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar vermiştir.
Bu hükmün de Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.03.2013 gün ve 38174 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkin ise de, öncelikle yerel mahkeme kararının eylemli uyma sonucu verilmiş yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı hususunun Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca ön sorun olarak ele alınması gerekmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.
İncelenen dosya kapsamından;
Özel Dairece ilk hükmün; “…olaya ilişkin bilgi ve görgüsü bulunan ve kovuşturma evresinde tanık olarak dinlenen H.. A.. hakkında dava açılıp açılmadığı da araştırılarak mümkün olduğunda davaların birleştirilmesi, aksi halde incelenerek dosya içerisine alınıp, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya konulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı biçimde hüküm kurulması” nedeniyle bozulmasından sonra, yerel mahkemece H.. A.. hakkında herhangi bir soruşturma dosyasının olup olmadığı, varsa akıbeti hakkında bilgi verilmesi ve bir örneğinin gönderilmesi için Adana Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmak suretiyle bozma kararının gereğinin yerine getirilmeye çalışıldığı, akabinde Adana Cumhuriyet Başsavcılığından gönderilen yazı cevabı üzerine ilk kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurulduğu anlaşıldığından, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğindedir.
Bu itibarla, Özel Daire denetiminden geçmemiş bulunan bu yeni hükmün doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulu tarafından ele alınması mümkün görülmediğinden, dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 11.12.2012 gün ve 1256–2101 sayılı karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.03.2015 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.