Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2011/371 E. 2012/24 K. 07.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2011/371
KARAR NO : 2012/24
KARAR TARİHİ : 07.02.2012

Sanık İbrahim İsmail M.’nin kasten öldürme suçundan 5237 sayılı TCY’nın 81 ve 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis, yağma suçundan açılan davada ise, eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu kabul edilerek, aynı yasanın 141/1, 143 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin, Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 07.06.2010 gün ve 201-217 sayılı re’sen temyize tabi olan hükmün, sanık müdafi ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından da temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 27.09.2011 gün ve 3461-5518 sayı ile;
“1) Sanık İbrahim İsmail M. hakkında adam öldürme suçundan kurulan hükmün onanmasına;
2) Hırsızlık suçundan kurulan hüküm yönünden;
5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesi uyarınca, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı ise 18.10.2011 gün ve 45097 sayı ile;
“Yerel Mahkemece silahlı yağma suçundan açılan kamu davası nedeni ile yapılan yargılama sonucunda, sanığın eyleminin hırsızlık suçu niteliğinde bulunduğu kabul edilmiş ve buna göre sanık 5237 sayılı TCK.nun 141/1, 143. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmıştır. Ancak sanık hakkında varlığı kabul edilen hırsızlık suçu nedeni ile hükmolunan sonuç hapis cezası süresi 2 yıl 6 aydır ve 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik CMK.nun 231/5. maddesine göre, hükmolunan sonuç cezanın ancak iki yıl veya daha az süreli olması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilme imkanı bulunmaktadır. Dolayısı ile hırsızlık suçunu işlediği kabul edilen ve bu suçtan aldığı hapis cezası 2 yıl 6 ay olan sanık hakkında CMK.nun 231/5. maddesinin uygulanması olanağı yoktur ve Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bu konudaki bozma gerekçesi yerinde bulunmamaktadır” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak, Özel Daire bozma kararının kaldırılması ve dosyanın temyiz incelemesi yapılması için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İtirazın kapsamına göre inceleme, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; hırsızlık suçundan verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasından ibaret mahkûmiyet hükmünün, 5728 sayılı Yasa ile değişik CYY’nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının değerlendirilmesi amacıyla bozulmasının isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, hukukumuzda ilk kez çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 23. maddesi ile kabul edilmiş olup, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasanın 23. maddesiyle 5271 sayılı Yasanın 231. maddesine eklenen 5-14. fıkralar ile de büyükler için kabul edilmiş, aynı Yasanın 40. maddesiyle 5395 sayılı Yasanın 23. maddesi değiştirilmek suretiyle, denetim süresindeki farklılık hariç olmak koşuluyla, çocuk suçlular ile yetişkin suçlular hükmün açıklanmasının geri bırakılması açısından aynı koşullara tabi kılınmıştır.
Başlangıçta yetişkin sanıklar yönünden şikâyete bağlı suçlarla sınırlı olarak, hükmolunan bir yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası için kabul edilen bu müessese, 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile 5271 sayılı Yasanın 231. maddesinin 5 ve 14. fıkralarında yapılan değişiklikle Anayasanın 174. maddesinde güvence altına alınan İnkılâp Kanunlarında yer alan suçlar ayrık olmak üzere, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin tüm suçları kapsayacak şekilde düzenlenmiştir.
5560, 5728, 5739 ve 6008 sayılı Yasalar ile 5271 sayılı CYY’nın 231. maddesinde gerçekleştirilen değişiklikler göz önüne alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının koşullarını şu şekilde belirlemek mümkündür:
1) Suça ilişkin koşullar;
a- Yapılan yargılama sonucu hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası olması,
b- Suçun, Anayasanın 174. maddesinde güvence altına alınan İnkılâp Yasalarında yer alan suçlardan bulunmaması
c- 01.03.2008 tarihinden sonra işlenen suçlarda ise suçun ayrıca 3713 sayılı Yasa ile 1632 sayılı Yasa kapsamında yer alan suçlardan olmaması,
2) Sanığa ilişkin koşullar;
a- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış olması,
b- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi,
c- Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, sanığın yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate ulaşılması,
d- Sanığın hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasını kabul etmesi gerekmektedir.
Tüm bu koşulların bulunması halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecek ve sanık beş yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulacaktır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Somut olayda; yerel mahkeme tarafından sanık hakkında hırsızlık suçundan sonuç olarak hükmolunan 2 yıl 6 ay hapis cezası, 2 yılın üzerinde olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun “yapılan yargılama sonucu hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası olması” gerektiğine ilişkin objektif koşulu gerçekleşmemiştir.
Bu nedenle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanması olanağı bulunmadığından, hırsızlık suçundan kurulan yerel mahkeme hükmünün, Özel Dairece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanma koşullarının değerlendirilmesi amacıyla bozulmasına karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın esastan incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 27.09.2011 gün ve 3461-5518 sayılı hırsızlık suçundan verilen bozma kararının KALDIRILMASINA,
3- Hırsızlık suçundan kurulan hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.02.2012 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.