Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2011/343 E. 2012/50 K. 21.02.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2011/343
KARAR NO : 2012/50
KARAR TARİHİ : 21.02.2012

Kasten yaralama suçundan sanık Murat Ç.’nın 5237 sayılı TCY’nın 86/2, 62, 50/1-a ve 52. maddeleri uyarınca 1.000 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Niğde Ağır Ceza Mahkemesince verilen 19.09.2007 gün ve 67-196 sayılı hükmün, katılan vekili tarafından aleyhe temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 07.09.2011 gün ve 4238-4967 sayı ile;
“Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi uyarınca değiştirilen 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında, ceza miktarının üst sınırının 2 yıla çıkartılması, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suçlarla ilgili sınırlandırmanın da kaldırılması nedeniyle yerel mahkemece yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı ise 05.10.2011 gün ve 290195 sayı ile;
“Niğde Ağır Ceza Mahkemesinin karar gerekçesi incelendiğinde sanık Murat Ç. hakkında koşulları oluşmadığından CMK’nun 231. maddesinin uygulanmamasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Sanığın üzerine atılı basit yaralama suçu soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suçlardan olup, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi uyarınca değiştirilen 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu sanık açısından yeni bir düzenleme getirmemiştir.
…Başsavcılığımızca yapılan incelemede mahkemenin suçun vasfına ilişkin değerlendirmesinde yasaya aykırı bir husus tespit edilmemiştir. Yüksek Dairece, mahkemenin suç vasfının tayini konusunda hukuka aykırı bir hususun tespit edilmemesi halinde hükmün onanması yönünde karar vermesi gerekmektedir.
…Açıklanan nedenlerle Yüksek Yargıtay 1. Ceza Dairesinin sanık Murat Ç. hakkındaki bozma hükmünün kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmesi” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurmuştur.
Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İtirazın kapsamına göre inceleme, sanık Murat Ç. hakkında kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkındaki hükmün, 5728 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CYY’nın 231. maddesinin değerlendirilmesi amacıyla bozulmasının isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Yerel mahkemece 19.09.2007 tarihli karar ile, sanık hakkında 20.08.2005 tarihinde işlemiş olduğu kasten yaralama suçundan sonuç olarak 1.000 Lira adli para cezasına hükmedildiği,
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması gerekçesinin de; “…Sanıklardan Murat Ç.’nin üzerine yüklenen suçun soruşturması ve kovuşturması şikayete bağlı ise de; …mağdurun zararının aynen iade veya tazmin suretiyle giderilmediği, CYY’nın 5560 sayılı Yasa ile değişik 231/6-c maddesinin koşullarının oluşmadığı, mağdurun kovuşturma aşamasında açıkça uzlaşmak istemediğini beyan etmesi …ve koşulları oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve uzlaşmaya ilişkin düzenlemelerin …hakkında uygulanmayacağı” şeklinde belirlendiği,
Anlaşılmaktadır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, hukukumuzda ilk kez çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 23. maddesi ile kabul edilmiş olup, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasanın 23. maddesiyle 5271 sayılı Yasanın 231. maddesine eklenen 5-14. fıkralar ile de büyükler için kabul edilmiş, aynı Yasanın 40. maddesiyle 5395 sayılı Yasanın 23. maddesi değiştirilmek suretiyle, denetim süresindeki farklılık hariç olmak koşuluyla, çocuk suçlular ile yetişkin suçlular hükmün açıklanmasının geri bırakılması açısından aynı koşullara tabi kılınmıştır.
Başlangıçta yetişkin sanıklar yönünden şikâyete bağlı suçlarla sınırlı olarak, hükmolunan bir yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası için kabul edilen bu müessese, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 23.01.2008 gün ve 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile 5271 sayılı Yasanın 231. maddesinin 5 ve 14. fıkralarında yapılan değişiklik ile hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezaları için uygulanabilir hale getirilmiş, şikâyete bağlı suçlarla sınırlı olarak uygulanan bu müessese Anayasanın 174. maddesinde güvence altına alınan İnkılâp Kanunlarında yer alan suçlar ayrık olmak üzere, tüm suçları kapsayacak şekilde düzenlenmiştir.
5560, 5728, 5739 ve 6008 sayılı Yasalar ile 5271 sayılı CYY’nın 231. maddesinde gerçekleştirilen değişiklikler göz önüne alındığında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının koşullarını şu şekilde belirlemek mümkündür:
1) Suça ilişkin koşullar;
a- Yapılan yargılama sonucu hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası olması,
b- Suçun, Anayasanın 174. maddesinde güvence altına alınan İnkılâp Yasalarında yer alan suçlardan bulunmaması
2) Sanığa ilişkin koşullar;
a- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış olması,
b- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi,
c- Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, sanığın yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate ulaşılması,
d- Sanığın bu kurumun uygulanmasını kabul etmeme yönünde irade beyan etmemesi gerekmektedir.
Tüm bu koşulların bulunması halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecek ve sanık beş yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulacaktır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanık Murat Ç.’nin üzerine atılı basit yaralama suçu soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suçlardan olup, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasanın 23. maddesiyle 5271 sayılı Yasanın 231. maddesine eklenen 5-14. fıkraları dikkate alındığında sanık hakkında uygulama olanağı bulunmasına karşın yerel mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda bu kurum uygulanmamıştır.
Bununla birlikte hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi uyarınca yapılan değişiklik 5271 sayılı CYY’nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun sanık hakkında uygulanabilmesi açısından yeni bir düzenleme getirmemiştir.
Buna göre, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geriye bırakılmamasına ilişkin yerel mahkeme gerekçesi usul ve yasaya uygun olup yeterli bulunduğundan, Özel Dairece bu kurumun uygulanma koşullarının değerlendirilmesi amacıyla bozma kararı verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının sanık Murat Ç. yönünden kaldırılmasına ve hükmün esastan incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 07.09.2011 gün ve 4238-4967 sayılı bozma kararının sanık Murat Ç. yönünden KALDIRILMASINA,
3- Hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.02.2012 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.