Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2010/60 E. 2010/125 K. 25.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2010/60
KARAR NO : 2010/125
KARAR TARİHİ : 25.05.2010

İtirazname: 2010/36831
Yargıtay Dairesi : 6. Ceza Dairesi
Mahkemesi : GAZİANTEP 1. Ağır Ceza
Günü : 28.02.2008
Sayısı : 166-40
Sanık A. Ç..’in, mağdurlar O. E.. ve O. P..’a yönelik olarak iki ayrı nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı TCY’nın 149/1-a ve 53. maddeleri uyarınca iki kez 10’ar yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin, Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 28.02.2008 gün ve 166-40 sayılı hüküm, sanık müdafiinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen, Yargıtay 6. Ceza Dairesince 22.12.2008 gün ve 13121-24199 sayı ile onanmak suretiyle kesinleşmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise, 09.03.2010 gün ve 36831 sayı ile;
“…Celbedilen nüfus kaydı ve suç tarihine göre, 18 yaşını doldurmamış olan sanık hakkında suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5237 sayılı Yasanın 15-18 yaş grubuna ilişkin 31. maddesinin 3. fıkrası hükmü uygulanıp cezasından yaş küçüklüğü sebebiyle indirim yapılması ve yapılacak indirimin de suç tarihi 17.06.2005 olması nedeniyle anılan maddenin 3. fıkrasının 29.06.2005 tarihli ve 5377 sayılı Yasanın 5. maddesiyle değiştirilmesinden önceki miktarda yani 1/2 oranında olması gerekmektedir. Ayrıca yaş küçüklüğü sebebiyle indirim yapıldığında 5237 sayılı Yasanın 53. maddesindeki güvenlik tedbirleri de aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca uygulanamayacaktır” açıklamasına dayalı olarak, Özel Daire onama kararının kaldırılması istemiyle itiraz yasa yoluna başvurmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık A. Ç..’in, 17.06.2005 tarihinde, mağdurlar O.E.. ve O. P..’ı silahla gasp ettiği hususunda ihtilaf bulunmayan olayda; Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, sanık hakkında hüküm verilirken “sanığın suç tarihi itibarıyla 18 yaşından küçük olduğu” olgusunun değerlendirilip değerlendirilmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
Dosya incelendiğinde;
Gaziantep …Nüfus Müdürlüğü’nden dosyaya celbedilen nüfus kaydına göre, 10.08.1987 doğumlu olan sanık A.Ç..’in, olay tarihi olan 17.06.2005 günü itibarıyla henüz 17 yaşında olduğu,
Buna rağmen, sanık hakkında hüküm verilirken yaş küçüklüğü nedeniyle indirim yapılmadığı gibi, hak mahrumiyetine de karar verildiği,
Anlaşılmaktadır.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY’nın 31. maddesinin son fıkrasına göre, suç tarihinde 17 yaşında olan sanıklara verilen cezadan, yaş küçüklüğü nedeniyle 1/2 oranında indirim yapılması gerekmektedir.
31. maddenin son fıkrasında 1/2 olarak düzenlenmiş bulunan indirim oranının, 08.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Yasanın 5. maddesiyle 1/3 şeklinde değiştirilmiş olması ise; aleyhe bir düzenleme olduğundan, 08.07.2005 tarihinden önce suç işlemiş bulunan onsekiz yaşından küçük sanıkları etkilemeyecektir.
Öte yandan; 5237 sayılı TCY’nın 53. maddesinin 4. fıkrasındaki “…fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında 1. fıkra hükmü uygulanmaz” hükmü uyarınca, küçük sanıklar hakkında 53. madde gereğince hak yoksunluğuna da karar verilmesi olanaklı değildir.
Şu halde; somut olayda, 17.06.2005 olan suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan sanık hakkında, yaş küçüklüğü nedeniyle 5237 sayılı TCY’nın 31/son maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılmamış ve aynı Yasanın 53/4. maddesi uyarınca uygulama yeri bulunmadığı halde, 53/1. madde gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmiş olması yasaya aykırıdır.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nun 322. maddesindeki yetkiye istinaden; sanık hakkındaki hükmün, yaş küçüklüğü nedeniyle indirim yapılmak ve hak yoksunluklarına ilişkin kısım çıkarılmak suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 22.12.2008 gün ve 13121-24199 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.02.2008 gün ve 166-40 sayılı hükmünün “yaş küçüklüğü nedeniyle indirim yapılmamış olması” ve “uygulama yeri bulunmadığı halde hak yoksunluğuna karar verilmiş olması” isabetsizliklerinden BOZULMASINA,
4- Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanık hakkında her iki suçtan verilmiş bulunan hükmün;
“a- Sanığın, mağdur O..’a karşı işlediği suçla ilgili olarak; 5237 sayılı TCY’nın 149/1-( a ) maddesi uyarınca verilen 10 yıl hapis cezasından, suç tarihi de nazara alınmak suretiyle yaş küçüklüğü nedeniyle aynı Yasanın 31/3. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılarak 5 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına,
b- Sanığın, mağdur O.K..’a karşı işlediği suçla ilgili olarak; 5237 sayılı TCY’nın 149/1-( a ) maddesi uyarınca verilen 10 yıl hapis cezasından, suç tarihi de nazara alınmak suretiyle yaş küçüklüğü nedeniyle aynı Yasanın 31/3. maddesi uyarınca 1/2 oranında indirim yapılarak 5 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına,
c- Her iki suçla ilgili olmak üzere; 5237 sayılı TCY’nın 53/4. maddesi uyarınca, suçu işlediği sırada 18 yaşından küçük olan sanık hakkında 53. maddenin 1. fıkrasının uygulanma olasılığı bulunmadığından, 53. maddenin uygulanmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkartılmasına”
Karar verilmek suretiyle, DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
5- Dosyanın, Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.05.2010 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.