YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2010/213
KARAR NO : 2010/243
KARAR TARİHİ : 30.11.2010
İtirazname : 2010/193611
Yargıtay Dairesi : 2. Ceza Dairesi
Mahkemesi : ANKARA 12. Sulh Ceza
Günü : 05.04.2007
Sayısı : 86-377
Sanık A…A…’ın, kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçundan, 5237 sayılı TCY’nın 228/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1 ay hapis ve 100 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında 5237 sayılı TCY’nın 58/6-7. madde ve fıkralarına göre mükerrirlere özgü infaz rejimi ile cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin, Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 05.04.2007 gün ve 86-377 sayılı hüküm, sanık A..A..tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen, Yargıtay 2. Ceza Dairesince 09.03.2010 gün ve 5613-7080 sayı ile;
“Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olduğu anlaşıldığından, hükmün açık¬lanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CMK’nın 231/6. maddesinin (a) bendinde yazılı ‘kasıtlı bir suçtan mahkûm olmama’ koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belir¬lenerek yapılan incelemede…” 5237 sayılı TCY’nın 53. maddesi ile ilgili yasaya aykı¬rılık düzeltilmek suretiyle onanmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 07.10.2010 gün ve 193611 sayı ile;
“…Sanık hakkındaki hapis cezası sabıkalı geçmişi gerekçe gösterilerek TCK’nun 50. maddesinde yer alan seçenek tedbirlere çevrilmemiştir. Sanığın adli sicil kaydı incelendi¬ğinde, hakkında daha önce hapis cezasına hükmedilmediği görülmektedir.
Türk Ceza Kanununun 50/3. maddesi, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan 30 gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin 1. fıkrasında yer alan seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği konusunda emredici bir hükme yer vermektedir.
Bu yönüyle, sanığın daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması karşısında, hakkında verilen 1 aylık hapis cezasının TCK’nun 50/3. maddesi gereğince, 50/1. maddesin¬deki seçenek yaptı¬rım¬lardan birine çevrilmemesi hukuka aykırılık oluşturmaktadır. Burada sanığın önceki hükümlü¬lüğünün hapis cezasından çevrilme adli para cezası olmasının ise, TCK’nun 50/5. maddesinde yer alan açık düzenleme karşısında herhangi bir önemi bulunma¬maktadır. Sanığın hapis cezasının her halde, yasada yer alan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunludur” gerekçeleri ile itiraz yasayoluna başvurulmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlen¬dirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme; sanık A…A.. hakkında kumar oynanması için yer ve imkân sağlama suçundan verilen hükme hasren yapılmıştır.
Sanık A…A… hakkında, 20.12.2006 tarihinde işlediği kumar oynanması için yer ve imkân sağlama suçundan verilen hükümle ilgili olarak Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık A…A…ın sabıka kaydında yer alan hükümlülüğün, sanık hakkında 5237 sayılı TCY’nın 50. maddesinin 3. fıkrasının uygulanmasına engel oluşturup oluşturmayacağının belirlenmesine ilişkindir.
Dosya bu yönüyle incelendiğinde;
Suç tarihinin 20.12.2006 olduğu, sanığın adli sicil kaydındaki karar örneğinden; 16.04.2002 tarihinde işlediği efrada kötü muamele suçundan Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesince 14.10.2003 gün ve 1246-786 sayı ile 765 sayılı TCY’nın 245 ve 51/1. maddeleri uyarınca 2 ay 7 gün hapis cezasına mahkum edildiği, ancak hapis cezasının 647 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca 487.090.000 TL ağır para cezasına çevrildiği, aynı mah¬kemece daha sonra yapılan uyarlama yargılaması sonunda ise sanığın, 5237 sayılı TCY’nın 245. maddesi uyarınca 402 Lira adli para cezası ile cezalandırıldığı, bu cezanın 13.07.2006 tarihinde kesinleştiği ve 13.03.2007 tarihinde de infaz edildiği anlaşılmaktadır.
5237 sayılı TCY’nın 50. maddesinin (3). fıkrasında; “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir”, (5). fıkrasında, “uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir”, hükümleri yer almakta, aynı Yasanın 61. maddesinin 6. fıkrasında ise cezanın belirlenmesinde “bir ayın” “30 günü” ifade ettiği belirtilmektedir.
Bu durumda;
Somut olayda, sanığın önceden mahkûm olduğu ve “hapis cezasından” çevrilen” “adli para cezasından” ibaret olan ceza, sonradan verilen “bir ay hapis cezasının” 5237 sayılı TCY’nın 50. maddesinin 3. fıkrası uyarınca tedbire veya adli para cezasına çevrilmesi mec¬buriyetini ortadan kaldırmayacağından, verilen bir ay hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesi zorunludur.
Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire düzelterek onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün belirtilen hususla birlikte bozma kararında belirtilen diğer eksiklikten ötürü bozulmasına ve dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABÜLÜNE,
2- Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 09.03.2010 gün ve 5613-7080 sayılı düzelterek onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesinin, sanık A…A… hakkındaki 05.04.2007 gün ve 86-377 sayılı hükmü¬nün; “bir aydan ibaret hapis cezasının, 5237 sayılı TCY’nın 50/3. maddesi uyarınca adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi ve 5237 sayılı TCY’nın 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, koşullu salıvermeye kadar uygulana¬bileceğinin göz ardı edilmesi” isabetsizliklerinden BOZULMASINA,
4- Dosyanın Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.11.2010 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.