Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2010/20 E. 2010/15 K. 02.02.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2010/20
KARAR NO : 2010/15
KARAR TARİHİ : 02.02.2010

İtirazname : 2009/289265
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Mahkemesi : MUĞLA 2. Ağır Ceza
Günü : 19.09.2006
Sayısı : 130-200
Sanık V…A…’nın M..T….’e yönelik eylemi nedeniyle 765 sayılı TCY’nın 456/2 ve 457/1. maddeleri uyarınca 6 yıl 8 ay, mağdur S…’a yönelik eylemi nedeniyle 765 sayılı TCY’nın 456/4, 457/1 ve 61. maddeleri gereğince 2 ay 20 gün hapis cezalarıyla cezalandırılmasına, hakkında 765 sayılı TCY’nın 59. maddesi ile 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına ilişkin, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 19.09.2006 gün ve 130-200 sayılı hüküm, sanık V.A..müdafii ile o yer C.Savcısı tarafından, sanık V…’ın M… T…’e yönelik eyleminin öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu gerekçesiyle temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 26.09.2008 gün ve 8262-6788 sayı ile onanmıştır.
Yargıtay C. Başsavcılığınca 15.01.2009 gün ve 289265 sayı ile;
“Sanık hakkında, mağdur S.. T…a yönelik eylemi nedeniyle 765 sayılı TCY’nın 456/4, 457/1, 61 maddeleri uyarınca 2 ay 20 gün hapis cezası verilmiştir. Hüküm ve tebliğnamenin düzenlenmesinden sonra, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 23.01.2008 gün ve 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile 5271 sayılı Yasanın 231. maddesinin 5 ve 14. fıkralarında yapılan değişiklik ile 5271 sayılı Yasanın 231. maddesi, hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezaları için uygulanabilir hale getirilmiştir. Önceki düzenlemelerde şikâyete bağlı suçlarla sınırlı olarak uygulanan bu müessese Anayasanın 174. maddesinde güvence altına alınan İnkılâp Kanunlarında yer alan suçlar ayrık olmak üzere tüm suçları kapsayacak hale dönüştürülmüştür. Sanığa tayin olunan hapis cezası da bu madde kapsamına girmiştir.
Dosyaya yansıyan belgeler itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel olacak şekilde kasıtlı suçtan sabıkası bulunmayan sanık hakkında objektif ve subjektif koşulların oluşup oluşmadığının mahkemesince değerlendirilmesi için Özel Daire tarafından hükmün bozulmasına karar verilmesi yerine onanmasına karar verilmesinin yasaya aykırı görüldüğü” gerekçesiyle itiraz yasa yoluna başvurularak, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 26.09.2008 gün ve 8262-6788 sayılı ilamının, sanığın mağdur S…T..’a yönelik “Kasten Silahla Yaralamaya Teşebbüs” suçundan kurulan hükümle ilgili kısmının kaldırılarak Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 19.09.2006 gün ve 130 -200 sayılı hükmünün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulu’nca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara Bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yargıtay C. Başsavcılığı ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; sanık V…. A… hakkında S… T…’a yönelik eylemi nedeniyle, 765 sayılı TCY’nın 456/4, 457/1 ve 61. maddeleri uyarınca hükmedilen 2 ay 20 gün hapis cezasına ilişkin hükmün, 5271 sayılı CYY’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının değerlendiril¬mesi yönünden bozulmasına karar verilmesinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, hukukumuzda ilk kez çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 23. maddesi ile, büyükler hakkında ise 5271 sayılı CYY’nın 231. maddesine 19.12.2006 tarihinde yürür¬lüğe giren 5560 sayılı Yasanın 23. maddesiyle eklenen 5-14. fıkralar ile kabul edilmiş, aynı Yasanın 40. maddesiyle 5395 sayılı Yasanın 23. maddesi değiştirilmek suretiyle de denetim süresindeki farklılık hariç olmak koşuluyla, çocuk suçlular ile yetişkin suçlular hükmün açıklanmasının geri bırakılması açısından aynı koşullara tabi kılınmıştır.
Başlangıçta yetişkin sanıklar yönünden şikâyete bağlı suçlarla sınırlı olarak, hükmolunan bir yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası için kabul edilen bu müessese, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 23.01.2008 gün ve 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile 5271 sayılı Yasanın 231. maddesinin 5 ve 14. fıkralarında yapılan değişiklik ile hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezaları için uygulanabilir hale getirilmiş ve Anayasanın 174. maddesinde güvence altına alınan İnkılâp Kanunlarında yer alan suçlar ayrık olmak üzere tüm suçları kapsayacak şekilde düzenlenmiştir.
Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklan¬masının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CYY’nın 223. maddesi uyarınca düşmesi sonucunu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme neden¬lerinden birisini oluşturmaktadır. Yeni sistemde cezaların içtimaı müessesine yer verilmemesi ve düşme sebeplerinin her suç yönünden ayrı ayrı dikkate alınması zorunluluğu nedeniyle birden fazla suçtan mahkûmiyet halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşulları her suç yönünden ayrı ayrı değerlendirilmeli, ancak mahkemece bu olguların sanığın suç işleme hususundaki eğilimi kapsamında değerlendirilebileceği de gözden uzak tutulmamalıdır.
Dosyanın incelenmesinde, adli sicil kaydı bulunmayan sanık V… A..hakkında, mağdur S…’a yönelik yaralama eylemi nedeniyle 765 sayılı TCY’nın 456/4, 457/1 ve 61. maddeleri uyarınca hükmedilen 2 ay 20 gün hapis cezası yönünden hükmün açıklan¬masının geri bırakılmasına ilişkin objektif koşulların gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire onama kararının sanık V..A..’nın, S…T..’a yönelik yaralama suçu açısından kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün, hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CYY’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılma¬sının subjektif koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi amacıyla bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 26.09.2008 gün ve 8262-6788 sayılı onama kararının sanık V.. A..’nın, S..T..a yönelik yaralama suçu ile ilgili kısmının KALDIRILMASINA,
3- Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.09.2006 gün ve 130-200 sayılı kararının, sanık V..A..’nın, S.. T…a yönelik yaralama suçu yönünden, hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren, 23.01.2008 gün ve 5728 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CYY’nın 231. maddesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının subjektif koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi zorunluluğundan BOZULMASINA,
4- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.02.2010 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.