Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2010/179 E. 2010/201 K. 19.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2010/179
KARAR NO : 2010/201
KARAR TARİHİ : 19.10.2010

İtirazname : 2010/19689
Yargıtay Dairesi : 5. Ceza Dairesi
Mahkemesi : BALIKESİR Ağır Ceza
Günü : 13.08.2008
Sayısı : 114-260
Sanık H. Y..’ın, mağdure K. Y..’a karşı işlediği cinsel istismar suçundan 5237 sayılı TCY’nın 103/1-a, 103/4, 103/6 ve 62. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesince 13.08.2008 gün ve 114-260 sayı ile verilen hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 15.06.2009 gün ve 4950-7214 sayı ile onanmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23.07.2010 gün ve 19689 sayı ile;
“…1-Hükme dayanak yapılan Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu’nun 22.08.2007 tarih ve 3393 karar sayılı mütalaasının 4810 sayılı Kanunla değişik 2659 sayılı Kanunun 7/f ve 23/B maddeleri düzenlemeleri karşısında;
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun çocuk psikiyatrisinden yoksun şekilde verdiği rapora dayanılarak hüküm kurulması nedeni ile;
2-Adli Tıp ile Yüksek Ceza Genel Kurulu ve bir kısım Yüksek Daire kararları karşısında; hükme esas alınan mütalaada mevcut TCK’nun 103/6. maddesinde düzenlenen atılı suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halinin uygulanabilmesi için suçun sonucunda oluşan ruh sağlığı bozulmalarının sürekli ve kalıcı olması gerektiği hususunu içermemesi nedenlerine dayanılarak;
Yüksek 5.Ceza Dairesince ‘Mahkemece 2659 sayılı Adli Tıp Kanununun 19.02.2003 tarih ve 4810 sayılı Kanunla değişik 16, 7/f, 23/B ve 24/1. maddeleri gereğince usulünce teşekkül etmiş ilgili ihtisas kurulundan mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığı, bozulmuş ise de bunun sürekli ve kalıcı nitelikte olup olmadığı konusunda görüş alınıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi’ nedenine dayanılarak cinsel istismar suçundan verilen mahkumiyet hükmünün bozulmasına dair karar verilmesi gerektiği halde, yukarda açıklandığı şekilde söz konusu mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiş olmakla verilen bu onama kararının kaldırılması gerekmektedir” gerekçeleri ile itiraz yasa yoluna başvurularak; onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün ise bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İtiraznamenin kapsamına göre inceleme, sanık hakkında cinsel istismar suçundan verilen hükme hasren yapılmış, alıkoyma suçundan verilen hüküm ise inceleme dışı bırakılmıştır.
Sanık H.Y..’ın, 05.07.2007 tarihinde 12 yaşındaki K..’ya karşı cinsel istismar suçunu işlediği hususunda Özel Daire, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve yerel mahkeme arasında bir uyuşmazlık bulunmayıp, Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık, mağdurenin ruh sağlığının bozulduğuna ilişkin rapor veren Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun yasaya uygun şekilde teşekkül edip etmediği ve rapor içeriğinin 5237 sayılı TCY’nın 103/6. maddesinin uygulanabilmesi açısından yeterince açıklayıcı olup olmadığına ilişkindir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, benzer bir uyuşmazlığın çözümünü içeren 11.05.2010 gün ve 4-110 sayılı kararında da belirtildiği üzere;
25.02.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak, yayımından üç ay sonra yürürlüğe giren 4810 sayılı Yasa ile köklü değişikliklere uğramış bulunan 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Yasasının, 7. maddesinin (f) bendi uyarınca Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun, bir başkan ve adli tıp uzmanı iki üye ile birer kadın hastalıkları ve doğum, radyoloji, üroloji, ruh sağlığı ve hastalıkları, çocuk psikiyatrisi, adli antropoloji ve çocuk cerrahisi uzmanından oluşacağı, aynı Yasanın 23. maddesinin (B) bendi uyarınca da ihtisas kurulunun başkan ve işin niteliğine göre, bu uzmanlardan en az dört üyenin katılımıyla toplanacağı, ancak incelenecek konunun, ilgili uzman üyenin hazır bulunmaması halinde görüşülemeyeceği açıktır.
Kaldı ki, incelenecek konuda ihtisas kurulunda konuyla ilgili bir uzman bulunmaması halinde, diğer ihtisas kurullarında var ise buradan gelecek uzmanın katılımıyla görüşme yapılabileceği gibi, 24. madde uyarınca dışarıdan ilgili uzman kişinin bilirkişi olarak getirtilip görüşüne başvurulması da olanaklıdır. Bu hükümler ile amaçlanan, ceza yargılaması bakımından, somut gerçeğin saptanmasında, hükme esas alınmaya en uygun ve elverişli bilimsel görüşün, bilirkişi raporu olarak ceza mahkemelerine sunulmasıdır.
Mağdurenin 15 yaşından küçük olmasına rağmen 6. İhtisas Kurulunda muayene edilmesi ve hakkında rapor düzenlenmesi sırasında, inceleme konusunun uzmanı olan çocuk psikiyatrisi uzmanının görüşmelere katılmadığı anlaşılan somut olayda; Adli Tıp Kurumu Yasasının 7/f ve 23/B maddelerine aykırı olarak, konunun uzmanı olan çocuk psikiyatrisi uzmanı bulunmadan düzenlenen raporun, hükme esas alınamayacağında kuşku bulunmadığından, mağdure hakkında, yeniden ve yasaya uygun şekilde oluşturulmuş bir kuruldan rapor alınarak, sanığın hukuki durumunun buna göre belirlenmesi zorunludur.
Söz konusu Adli Tıp Kurumu raporunun yasaya aykırı olduğunun ve hükme esas alınamayacağının saptanmış olması karşısında, anılan raporun içeriğine yönelik olan ve mağdurenin ruh sağlığının bozulmasının kalıcı nitelikte olup olmadığının belirtilmesi hususuna ilişen itiraz nedeninin ise bu aşamada değerlendirilmesinde hukuki bir yarar bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüyle, Özel Daire kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 5. Ceza Dairesinin “cinsel istismar suçuna ilişkin olan” 15.06.2009 gün ve 4950-7214 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesinin “cinsel istismar suçuna ilişkin olan” 13.08.2008 gün ve 114-260 sayılı hükmünün, belirtilen nedenle BOZULMASINA,
4- Dosyanın Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.10.2010 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.
.