Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2010/141 E. 2010/190 K. 12.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2010/141
KARAR NO : 2010/190
KARAR TARİHİ : 12.10.2010

İtirazname : 2006/210254
Yargıtay Dairesi : 7. Ceza Dairesi
Mahkemesi : VAN 1. Asliye Ceza
Günü : 31.05.2006
Sayısı : 377-432
Kaçakçılık suçundan, sanık M.K..nun beraatine, … plaka sayılı aracın müsaderesine yer olmadığına, yargılama sırasında alınan 3.750.00 YTL’nin sanığa iadesine, suça konu aracın trafik kaydındaki satılamaz ve devredilemez şerhinin kaldırılması için Gevaş Trafik Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, araç üzerinde yapılan keşif için sarf edilen 92,84 YTL yargılama giderinin kamu üzerinde bırakılmasına ilişkin, Van 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 31.05.2006 gün ve 377-432 sayılı hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 05.05.2010 gün ve 14985-6520 sayı ile, Daire Üyeleri S. Ç.. ve M. T..’ın, sanığın cezalandırılması gerektiği yönündeki karşı oylarıyla ve oyçokluğuyla onanmıştır.
Yargıtay C.Başsavcılığınca 16.06.2010 gün ve 210254 sayı ile;
“Sanık M. K..’nun sevk ve idaresindeki …plakalı araçta, suça konu 9930 paket sigara ele geçirildiği, 9930 paket sigaranın, aracın hacim olarak yarısından fazlasını kapladığı, aracın yolcu taşımaya tahsis edilen bir araç olduğu, nakliye yapmasının mümkün bulunmadığı, sanığın aracında sigara olduğunu bilerek taşıdığı, bölgenin şartları gereği kara nakil vasıtası sürücüsünün sevk irsaliyesi olmadan sigara taşıması mümkün olmadığı gibi bölgedeki kaçakçılık olaylarının sıkça görülmesi nedeniyle, faturası olmayan sigara taşımanın riskli olduğunu bilmesi gerektiği, 9930 paket sigaranın araçta kapladığı alan ve hacim miktarı itibariyle sanığın suça konu sigaranın kaçak olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına ters düştüğü, diğer yandan sigaraların Şubat ayında saat 18.45 sıralarında yakalanması da dikkate alındığında, sanığın suça konu sigaraların kaçak olduğunu bilmiyorum demesi, faturası ve sevk irsaliyesi olmayan tanımadığı diğer sanığın sigaralarının taşımasının hayatın olağan akışına ters düştüğü cihetle;
Sanıkta yakalanan sigaraların miktarı, cinsi, araçta kapladığı alan ve hacim suça konu sigaraların Tekel sigarası olmadığının anlaşılması, bölgenin şartları gereği bu kadar yüklü miktarda sigaranın taşınmasının riskli ve kaçak olduğunun bilinmesi gerektiği ve taşımacılık yapan kara nakil vasıtası sürücüsü olan sanığın aracında bulunan eşyayı kontrol etmek gibi yükümlülüğünün bulunması karşısında, dava konusu sigaraların kaçak olduğunu bilerek naklettiği kabul edilmelidir” gerekçesiyle itiraz yasa yoluna başvurularak, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 05.05.2010 gün ve 14985-6520 sayılı onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmesi talep edilmekle, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın kaçakçılık suçundan beraatine karar verilen olayda, Yargıtay Özel Dairesi ile C.Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, sanık M..K..’na isnat edilen suçun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde;
13.02.2006 tarihinde saat 16.30 sıralarında yapılan ihbarda, Van il merkezinden Gevaş İlçesine doğru,… plakalı minibüsle kaçak sigara nakledileceğinin bildirilmesi üzerine, saat 17.00 sıralarında Van il merkezinden bir sivil ekip ile Edremit ilçe merkezinden bir devriye ekibinin harekete geçtiği, saat 19.00 sıralarında arama yapan ekiplerce durdurulan aracın sürücüsünün M.K.., yolcu koltuğunda ise F.K..’un olduğu, yapılan aramada, aracın arka bölümünde paketlenmiş halde 20 karton kaçak sigara saptanarak araç şahıslarla birlikte Edremit İlçe Jandarma Komutanlığına götürüldüğü, yapılan detaylı aramada, araçta 150 karton Vigor Piremium marka, 150 karton Polo Club Light marka, 50 karton Polo Club Full marka, 463 karton Capital marka sigara olmak üzere 9930 paket kaçak sigaranın ele geçirildiği saptanmıştır.
Sanık M. K..kollukta 13.02.2006 tarihli savunmasında; 17.30 sıralarında ismini sonradan öğrendiği, F. K..’un yanına gelerek, Transporter minibüsün kendisine ait olup olmadığını sorduğunu, akrabasının olduğunu söylemesi üzerine de, Tekel sigarası olduğunu, Gevaş’a götürmeyi teklif ettiğini, 75 Lira karşılığında anlaştıklarını, Van’dan Gevaş’a hareket ettiklerini, jandarma ekiplerince yakalandıklarını, yakalanana kadar koli içinde kaçak sigara olduğunu bilmediğini, kontrol noktasında kaçmayıp, aracı sağa çekerek durdurduğunu, F. K..’u daha önceden tanımadığını, sigaraların siyah naylon poşet içinde bulunduğunu beyan etmiş, duruşmada da benzer şekilde savunma yapmıştır.
Hakkında mahkûmiyet hükmü verilen diğer sanık F.K.. ise kollukta 13.02.2006 tarihli savunmasında; kaçak sigaraları Van’da, ismini A..olarak bildiği bir şahıstan 2500 lira karşılığında satın aldığını, kargoya götürdüğünü, kargo yetkililerinin sigaraları almaması üzerine, sanayide beklemekte olan Transporter minibüsün yanına giderek, sürücüsüne, yükü olduğunu Gevaş’a götüreceğini söyleyerek, 75 Lira karşılığında ismini karakolda öğrendiği M. K…ile anlaştığını, bu şahsın yakalanana kadar koli içerisinde kaçak sigara olduğunu bilmediğini, sigaraların siyah naylon poşet içerisinde bulunduğunu beyan etmiş, duruşmada da aynı şekilde savunma yaparak, diğer sanığın koli içindeki sigaraları görmediğini, kendisinin de tekel sigarası olduğunu söylediğini ifade etmiştir.
Yapılan bilirkişi incelemesinde, aracın depo içerisinde veya herhangi bir yerinde gizli bölme bulunmadığı, sigaraların araç içerisinde 0,9 m3 yer kaplayacağı, bununda aracın ağırlıklı bölümünü oluşturmayacağı belirtilmiştir.
Bu bilgi ve belgeler kapsamında somut olay değerlendirildiğinde, hakkında mahkûmiyet hükmü tesis edilen sanık F.. ile hakkında beraat kararı verilen sanık M..’in birbirini tanımadıkları, olay günü tesadüfen sanık F..’nin tekel sigarası olduğunu beyan ettiği sigaraları ücreti karşılığında taşımak üzere anlaştıkları, bu anlaşmaya istinaden de taşıma işinin gerçekleştiği, sanık M..in taşıdığı yükün Tekel sigarası olduğunu zannettiği ve yakalanıncaya kadar da yükünün kaçak sigara olduğunu bilmediği, sigaraların dışardan bakıldığında fark edilemeyecek siyah poşet içerisinde bulunduğu, sigaraların taşınması için araçta özel bir yer hazırlanmadığı gibi, gizleme gayretine de girişilmediği, boşta gezmekte olan sanık M..’in nakliyecilikle de ilgisinin bulunmadığı, olay günü de halasının oğlu A.. K..’a ait olan aracı, bakımını yaptırmak için aldığı ve bilahare bu taşıma işini gerçekleştirdiği, sanığın diğer sanıkla uyumlu ve dosyadaki diğer belgelerle örtüşen savunmaları da nazara alındığında, sanık M..’in üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığı saptanmıştır.
Bu itibarla yerel mahkeme hükmü ve bu hükmü onayan Özel Daire kararı isabetli olup, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Genel Kurul Üyesi; “Sanığın yönetimindeki minibüste yapılan aramada dava konusu 9930 paket kaçak sigaranın ele geçirildiği, sanık M. K..’nun aracında sigara olduğunu bilerek taşıdığı ancak sigaraların kaçak olduğunu bilmediği beyanı, kara nakil vasıtası sürücüsü olarak aracında bulunan eşyayı kontrol etmek yükümlülüğünde bulunması karşısında dava konusu sigaraların kaçak olduğunu bilerek naklettiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilerek oluşan suçtan mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle beraatine karar verilmesinin isabetsiz olduğu” görüşleriyle itirazın kabulü yönünde karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.10.2010 günü yapılan müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.