YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2010/129
KARAR NO : 2010/160
KARAR TARİHİ : 29.06.2010
İtirazname : 2010/117352
Yargıtay Dairesi : 2. Ceza Dairesi
Mahkemesi : ÇERMİK Asliye Ceza
Günü : 08.11.2007
Sayısı : 15-131
Elektrik hırsızlığı suçundan sanık M.. O..nın, 765 sayılı TCY’nın 492/2 ve 522. maddeleri uyarınca 2 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Çermik Asliye Ceza Mahkemesince verilen 08.11.2007 gün ve 15-131 sayılı hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 23.10.2008 gün ve 15343-16785 sayı ile;
“… Katılan kurum vekilinin oturumlarda hazır bulunmadığı, sadece katılma istemini içeren dilekçeyi mahkemeye verdiğinin anlaşılması karşısında; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre dilekçe yazım ücreti yerine yazılı şekilde maktu vekâlet ücretine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğün¬den hükmün 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi gereğince bozulmasına, ancak bu aykırılığın aynı kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
‘450 YTL vekâlet ücretinin sanıktan alınarak katılan kuruma verilmesine’ ilişkin bölümün hükümden çıkartılmasına ve 120 YTL dilekçe yazım ücretinin sanıktan alınarak katılan kuruma verilmesine karar verilmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün düzeltilerek onanmasına” karar verilmiştir.
Yargıtay C. Başsavcılığı ise, 31.05.2010 gün ve 117352 sayı ile;
“Sanık M..O.. hakkında elektrik hırsızlığı suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucu, TCK’nun 492/2, 522. maddeleri uyarınca 2 yıl 8 ay hapis cezası ile mahkûmiyetine karar verilmiş, hükmün süresi içinde sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığımızca 22.05.2008 tarihli tebliğname ile onanması talep edilmiş, Yargıtay 2. Ceza Dairesince düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Çermik Asliye Ceza Mahkemesi, 08/11/2007 tarihli ilamında TCK.nun 522. maddesi uyarınca 1/4 oranında artırımında sonuç cezanın 2 yıl 6 ay yerine 2 yıl 8 ay hapis cezası olarak hükmetmiştir” görüşüyle Özel Daire kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesi uyarınca sonuç cezanın 2 yıl 6 ay hapis olarak düzeltilerek onanmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendi¬ril¬miş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık M.. O’nın, elektrik hırsızlığı suçundan 765 sayılı TCY’nın 492/2 ve 522. maddeleri uyarınca 2 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen somut olayda, Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa hırsızlık suçundan hükmedilen sonuç cezanın isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Sanığın 15.08.2002 tarihinde elektrik hırsızlığı suçunu işlediğine ilişkin herhangi bir uyuşmazlık olmayıp, dosya içeriğinde bulunan kanıtlara göre bu kabulde bir isabetsizlik de bulunmamaktadır.
Yerel mahkemece, sanığın 765 sayılı TCY’nın 492/2. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildikten sonra, bu cezanın TCY’nın 522. maddesi uyarınca 1/4 oranında arttırıldığı belirtilerek sonuç olarak 2 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği belirtilmiş, bu hükmü sanık müdafiinin temyizi üzerine inceleyen Özel Daire; katılan lehine verilen vekâlet ücretinin dilekçe yazım ücretine düşürülmesi suretiyle düzelterek onamıştır.
Oysa sanığa 765 sayılı TCY’nın 492/2. maddesi uyarınca tayin edilen 2 yıllık hapis cezasının 522. maddesi uyarınca 1/4 oranında arttırılması halinde sonuç cezanın 2 yıl 6 ay olarak belirlenmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu konuda Özel Dairenin düzeltme konusu yaptığı vekâlet ücretine ilişkin nedenin de dâhil edilerek yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmekte ise de;
İtiraz nedenleri konusunda varılan bu sonuçlar ve yerel mahkeme hükmünün, itiraz yasa yolu üzerine Ceza Genel Kurulunca bozulmasına karar verilmiş bulunduğu nazara alındığında, Özel Daire onama kararı ile kesinleşen ilamın ortaya çıkan bu yeni durum karşısında zamanaşımı yönünden de değerlendirilmesi zorunluluğu doğmuştur. Ceza Genel Kurulunun yerleşmiş kararlarında da vurgulandığı üzere, Ceza Genel Kurulunca inceleme yapılırken, Özel Daire kararının hukuka aykırı görülerek kaldırılması ve yerel mahkeme hükmünün esastan veya usulden bozulması halinde, itirazın kabulü ile dava derdest hale geleceğinden, dava zamanaşımı süresinin dolduğunun saptanması durumunda kamu davasının düşmesine de karar verilmesi gerekmektedir.
İnceleme konusu yapılan olayda, sanığın hırsızlık suçunu oluşturduğunda hiçbir kuşku bulunmayan 15.08.2002 tarihinde işlediği eylemine ilişkin olarak, zamanaşımı yönünden lehe olan 765 sayılı TCY’nın 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca belirlenen 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı süresi, dosyanın Ceza Genel Kuruluna intikalinden önce 15.02.2010’de dolmuş bulunmaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Dairenin düzelterek onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün sonuç cezanın fazla tayini nedeniyle bozulmasına, ancak zamanaşımı gerçekleşmiş bulunduğundan, sanık hakkında hırsızlık suçundan açılmış bulunan kamu davasının 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322 ve 5271 sayılı CYY’nın 223. maddeleri uyarınca düşmesine karar veril¬melidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 23.10.2008 gün ve 15343-16785 sayılı düzelterek onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Çermik Asliye Ceza Mahkemesinin 08.11.2007 gün ve 15-131 sayılı kararının BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesi uyarınca sanık hakkında hırsızlık suçundan açılan kamu davasının 765 sayılı TCY’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CYY’nın 223. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere, Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.06.2010 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.