Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2010/105 E. 2010/152 K. 15.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2010/105
KARAR NO : 2010/152
KARAR TARİHİ : 15.06.2010

İtirazname : 2008/246571
Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
Mahkemesi : BAKIRKÖY 5. Ağır Ceza
Günü : 16.05.2008
Sayısı : 209-211
Sanıklar S. Ş., Ö.C.ve Z.. C.’in, nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsten 5237 sayılı TCY’nın 158/1-k, 35/2, 62 ve 52. maddeleri uyarınca ayrı ayrı 3.000 YTL ve 500 YTL adli para cezasıyla cezalandırılmalarına ilişkin, Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 29.09.2006 gün ve 214-265 sayılı hükmün, her üç sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 29.05.2007 gün ve 2352-4220 sayı ile; eksik soruşturmaya ilişkin bir nedenden ötürü bozma kararı verilmiş, bozmaya uyan Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesince de 16.05.2008 gün ve 209-211 sayı ile; sanıkların 5237 sayılı TCY’nın 158/1-k, 35/2, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 3.000 YTL ve 500 YTL adli para cezasıyla cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Sanıklar müdafii tarafından temyiz edilen hüküm, Yargıtay 8. Ceza Dairesince 09.02.2010 gün ve 19279-1515 sayı ile onanmış, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 26.04.2010 gün ve 246571 sayı ile, kesintili zamanaşımı süresinin Özel Daire onama tarihinden önce dolmuş bulunduğu gerekçesiyle itiraz yasa yoluna başvurularak, Özel Daire onama kararının kaldırılması talep edilmiştir.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
İnceleme; itiraznamenin son cümlesindeki ifade de dikkate alınarak, sanıklar S… Ş.., Ö.. C.. ve Z.. C.. hakkında nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsten verilen mahkûmiyet hükümlerine hasren yapılmıştır:
Sanıklar S..Ş.., Ö..C.. ve Z.. C..’in, 14.01.2001 tarihinde kasten yangın çıkartarak, en son 26.06.2001 tarihinde bu yangın nedeniyle sigorta şirketinden para almak için teşebbüste bulunmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs ettikleri konusunda bir duraksama yaşanmayan olayla ilgili olarak; Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, sanıklar hakkında “nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs”ten açılan kamu davasında, kesintili zamanaşımı süresinin, Özel Daire onama kararından önce dolup dolmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Dosya incelendiğinde;
Sanıkların 14.01.2001 tarihinde çıkardıkları iddia edilen yangın ile ilgili olarak açılmış bulunan davanın devamı sırasında, bu yangının sigorta bedelini hileli şekilde almak için çıkartıldığı sonucuna varıldığından ikinci bir davanın daha açıldığı, nitekim her iki davanın, Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.09.2005 tarihli kararı ile Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirildiği,
Nitelikli dolandırıcılık iddiasının dayandığı tespit edilen eylemlerin sonuncusunun, sanık Selahattin’in 26.06.2001 tarihinde sigorta bedelini almak için girişimde bulunması şeklinde gerçekleştiği,
Bu konudaki kamu davasının da 01.04.2002 tarihinde havale edilen, 25.03.2002 tarihli iddianame ile açıldığı,
Sigorta bedelini almak maksadıyla işlenen nitelikli dolandırıcılık suçunun; 765 sayılı TCY’nın 504/2, 5237 sayılı TCY’nın ise 158/1-k maddesinde düzenlendiği,
765 sayılı TCY’nın 504/2. maddesindeki suçun, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve para cezasını gerektirmesi nedeniyle, aynı Yasanın 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık olağan ve 104/2. maddesine göre de 7 yıl 6 aylık kesintili zamanaşımına tabi olmasına karşılık; 5237 sayılı TCY’nın 158/1-k maddesindeki suçun, 2 yıldan 7 yıla kadar hapis ve para cezasını gerektirmesi nedeniyle, aynı Yasanın 66/1-d maddesi uyarınca 15 yıllık olağan ve 67/4. maddesine göre de, 22 yıl 6 aylık kesintili zamanaşımı süresine tabi olduğu,
Buna göre, daha ağır bir suçu oluşturmaları söz konusu olmayan eylemlerle ilgili olarak, en aleyhe olmak üzere iddianamenin havale edildiği tarihin esas alınması halinde dahi, nitelikli dolandırıcılık suçundan açılmış bulunan kamu davasına ilişkin olmak üzere, 765 sayılı TCY uyarınca 7 yıl 6 aylık kesintili zamanaşımı süresinin, Özel Daire onama kararının verildiği 09.02.2010 tarihinden önce, 01.10.2009 tarihinde dolduğu, buna karşılık 5237 sayılı TCY açısından ise zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı,
Anlaşılmaktadır.
Yargıtay’ın duraksamasız içtihatlarına göre, içerdiği ceza miktarı ne olursa olsun, zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle düşme kararı verilmesini gerektiren Yasanın, bunu gerektirmeyen Yasadan daha lehe olduğu; dolayısıyla da somut olayda, sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsten açılmış bulunan kamu davası ile ilgili olarak, içerdiği ceza miktarı itibarıyla 5237 sayılı TCY’nın daha lehe olmasına karşılık, 765 sayılı TCY’nın 102/4 ve 104/2 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aylık kesintili zamanaşımı süresinin Özel Daire onama kararından önce dolmuş bulunması nedeniyle, 765 sayılı TCY’nın uygulanması gerektiğinin kabulü zorunludur.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne, Özel Dairece sanıklar S.., Ö… ve Z..hakkında nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüse ilişkin hükümlerle ilgili olarak verilen onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkemece aynı sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsten verilmiş bulunan mahkûmiyet hükümlerinin, “kesintili zamanaşımı süresinin dolmuş olması” nedeniyle bozulmasına, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanıklar S., Ö. ve Z.hakkında nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsten açılmış bulunan kamu davalarının, zamanaşımı nedeniyle düşmesine, karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin, sanıklar S.. Ş.., Ö.. C.. ve Z..C..hakkında nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsten verilen hükümlere ilişkin olan, 09.02.2010 gün ve 19279-1515 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, sanıklar S…Ş.., Ö.. C.. ve Z.. C..’’in nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkûmiyetlerine ilişkin, 16.05.2008 gün ve 209-211 sayılı hükmünün gerçekleşen kesintili zamanaşımı nedeniyle BOZULMASINA,
4- Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 322. maddesinin, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna tanıdığı yetkiye istinaden, sanıklar S…Ş.., Ö..C.. ve Z. Canver hakkında nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsten açılmış bulunan kamu davalarının gerçekleşen kesintili zamanaşımı nedeniyle, 765 sayılı TCY’nın 102/4 ve 104/2. maddeleri ile 5271 sayılı CYY’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
5- Dosyanın Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.06.2010 günü yapılan müzakerede oybirliği ile .