YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2009/219
KARAR NO : 2010/8
KARAR TARİHİ : 26.01.2010
İtirazname : 2009/216811
Yargıtay Dairesi : 10. Ceza Dairesi
Mahkemesi : ANKARA 9. Asliye Ceza
Günü : 08.12.2005
Sayısı : 802-1227
Sanık İ.D.’nin karşılıksız çek keşide etmek suçundan 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesi gereğince çek bedeli tutarı olan 60.000 YTL adli para cezası ile cezalan¬dırılmasına, anılan Yasanın 16/3. maddesi gereğince 1 yıl süreyle bankalarda çek hesabı açmasının yasaklanmasına ilişkin, Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesince 08.12.2005 gün ve 802-1227 sayı ile verilen hükmün sanık tarafından temyizi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesince 12.05.2009 gün ve 19324-9177 sayı ile; YTL olarak hükmolunan adli para ceza¬sının TL’ye dönüştürülmesi suretiyle, düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Sanık müdafii tarafından verilen 12.01.2009 havale tarihli dilekçe ile; suça konu çek üzerindeki tarihte tahrifat yapıldığı, bu konuda Ankara 13. İcra Hakimliğince yargılama yapılıp karar verildiği, çekteki tahrifat nedeniyle çekin kambiyo senedi sayılamayacağı iddia olunarak yargılanmanın yenilenmesi talebi üzerine Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesince 06.07.2009 gün ve 802-1227 sayı ile;
“Yargılamanın yenilenmesi istemine konu edilen hususların Yargıtay denetiminden geçtiği, bu hali ile hükmün onandığı, verilen dilekçenin bu aşamadan itibaren ancak 5271 sayılı CMY’nın 308. maddesinde yazılı ‘Yargıtay Ceza Dairelerinden birinin kararına karşı Ceza Genel Kuruluna itiraz’ olabileceği, bu doğrultuda dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına gönderilmesi gerektiği” gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığınca, 27.10.2009 gün ve 216811 sayı ile;
“Suça konu çekin keşide tarihinde oynama yapılarak paraflandığı, ancak hüküm kesinleştikten sonra dosyaya sunulan Ankara 13. İcra Ceza Mahkemesi kararı, bu dosyanın yargılamasında alınan bilirkişi raporu ve bu kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin kararıyla onanmasına ilişkin belgelere göre bu parafın sanığa ait olmadığının belirlendiği görülmek¬tedir. Sanığın temyiz dilekçesinde suça konu çekle ilgili olarak dava açtığını ve çekteki parafın kendisine ait olmadığını belirtmesine göre, İcra Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu beklenmeden veya mahkemece re’sen bilirkişi incelemesi yaptırılmadan eksik incele¬meyle karar verilmesi” gerekçeleriyle itiraz yasa yoluna başvurularak, Özel Dairenin düzelterek onanma kararının kaldırılması talep olunmuştur.
Dosya, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın karşılıksız çek keşide etmek suçundan cezalandırılmasına karar verilen somut olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın, keşide tarihi tahrif edilerek ödeme ve ibraz süresi geçmiş bulunan çeke işlerlik kazandırılmak suretiyle icra takibine konu yapıldığını ve bu takibe konu borca karşı Ankara 13. İcra Mahkemesinin 2005/488 esas sayılı dosyasında itirazda bulunduğunu belirtmiş olması karşısında, Ankara 13. İcra Mahkemesinin 2005/488 esas sayılı dosyasının sonucunun araştırılmasına gerek bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Davaya konu çekin, Halk Bankası Kırıkkale Şubesinin, İ.D.’ye ait 30420002-00504258 numaralı hesabından, L 7901420 numaralı çek yaprağının …Ltd. Şti. emrine 60 milyar lira bedelle 25 Nisan 2005 tarihinde keşide edildiği, keşide tarihinin son rakamının düzeltilerek paraflandığı, keşide yerinin Kırıkkale olduğu, arka yüzünde ….. İnş. Ltd. Şti. ve Anadolu Finans Kurumu A.Ş. Ostim Şubesinin cirolarının bulunduğu ve Halk Bankası adına vekaleten Anadolu Finans Kurumu A.Ş. Kırıkkale Şubesince 24.03.2005 tarihinde “İşbu çekin ibraz tarihi itibariyle karşılığı yoktur” açıklamasına yer verildiği anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında savunması alınamayan sanık 24.01.2006 havale tarihli dilekçesinde, suça konu çekin keşide tarihi tahrif edilerek ödeme ve ibraz süresi geçmiş bulunan çeke işlerlik kazandırılıp Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2005/2927 sayılı dosyasında icra takibine konu yapıldığını ve bu takibe konu borca Ankara 13. İcra Mahkemesinin 2005/488 esas sayılı dosyasında itirazda bulunduğunu, mahkemenin dava sonuna kadar icra takibinin durdurulmasına karar verdiğini ve davanın halen derdest olduğunu dile getirmiştir.
Ankara 13. İcra Mahkemesinin 03.07.2008 gün ve 488-880 sayılı ilamı ile davacı İ..D..’in yaptığı borca itirazın kabulüne karar verildiği ve mahkemenin bu kararının Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 21.11.2008 gün 21517-20658 sayılı kararı ile onandığı dosya içerisinde mevcut olan belgelerden anlaşılmaktadır.
Mahkemenin hükme esas aldığı, Ankara Emniyet Müdürlüğü Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı tarafından düzenlenmiş olan 16.06.2008 günlü bilirkişi raporunda, tetkike konu Halkbank Kırıkkale Şubesinin 30.420.002-00.504.258 hesap ve L 7901420 çek numaralı, keşidecisi İ. D.olan ….Ltd.Ş. adına düzenlenmiş, K.Kale 25.04.2005 keşide tarihli “60.000.000.000” altmış milyar Türk Lirası değerindeki çekin keşide tarihi bölümünde bulunan paraf şeklindeki imzanın İ. D. elinden çıkmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
6762 sayılı Türk Ticaret Yasasının 692. maddesi: “Çek; 1. “Çek” kelimesini ve eğer senet Türkçe’den başka bir dille yazılmış ise o dilde ‘Çek’ karşılığı olarak kullanılan kelimeyi;
2. Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedelin ödenmesi için havaleyi;
3. Ödeyecek kimsenin ‘muhatabın’ ad ve soyadını;
4. Ödeme yerini;
5. Keşide gününü ve yerini;
6. Çeki çeken kimsenin (Keşidecinin) imzasını; ihtiva eder” şeklinde,
693. maddesi ise; “ Yukarıki maddede gösterilen hususlardan birini ihtiva etmiyen bir senet aşağıdaki fıkralarda yazılı haller dışında, çek sayılmaz.
Çekte sarahat yoksa muhatabın ad ve soyadı yanında gösterilen yer, ödeme yeri sayılır. Muhatabın ad ve soyadı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde çek, ilk gösterilen yerde ödenir. Böyle bir sarahat ve başka bir kayıt da mevcut değilse çek muhatabın iş merkezinin bulunduğu yerde ödenir.
Keşide yeri gösterilmemiş olan çek, keşidecinin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde çekilmiş sayılır” biçiminde düzenlenmiştir.
Kambiyo senedi ve ödeme aracı olan “çek”in unsurları Türk Ticaret Yasasının 692. maddesinde sayılmış, “keşide gün ve yeri” de çekin asli unsurları arasında gösterilmiştir. Aynı Yasanın 693. maddesinde ise, unsurlardan birinin eksikliği halinde senedin “çek” olarak kabul edilemeyeceği belirtilmiştir.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Çekin asli unsurlardan sayılan keşide tarihinin tahrif edilip, ödeme ve ibraz süresi geçmiş bulunan çeke işlerlik kazandırılarak icra takibine konu yapıldığının sanık tarafından verilen temyiz dilekçesinde dile getirilmesi ve suça konu çeke istinaden yapılan icra takibine karşı Ankara 13. İcra Mahkemesinde açılmış olan borca itiraz davasında mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda, çekin keşide tarihi bölümünde bulunan paraf şeklindeki imzanın sanık İ. D.. elinden çıkmadığının belirtilmiş olması karşısında, davaya konu çekin hukuki geçerliliği tartışmalı hale gelmiştir. Hukuken geçerliliği tartışmalı hale gelen suça konu çekin karşılıksız çıkmasından dolayı cezalandırılmasına karar verilen sanığın hukuki durumunun belirlenmesi için İcra mahkemesinde yapılan yargılamanın sonucunun beklenmesi veya mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunludur.
Bu itibarla haklı nedene dayanan Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 12.05.2009 gün ve 19324-9177 sayılı düzeltilerek onanma kararının KALDIRILMASINA,
3- Yerel mahkeme hükmünün eksik inceleme nedeniyle BOZULMASINA,
4- Dosyanın yerine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.01.2010 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.