YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2009/217
KARAR NO : 2010/11
KARAR TARİHİ : 02.02.2010
Tebliğname : 2009/9592
Yargıtay Dairesi : Ceza Genel Kurulu
Mahkemesi : YARGITAY 5. Ceza Dairesi
Günü : 05.06.2009
Sayısı : 1-5
Sanıkların yapılan yargılamaları sonucunda Yargıtay 5. Ceza Dairesince 05.06.2009 gün ve 1-5 sayı ile;
1- Sanıklardan A…K..’un suç örgütüne bilerek yardım etme, sanıklar H… K… R..S.. ve H…Ş..’in ise irtikâp suçlarından beraatlerine,
2- Sanık A…K…’un rüşvet almaya teşebbüs suçundan 5237 sayılı TCY’nın 252/1-2, 35/2, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, CYY’nın 231/5 maddesi uyarınca hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,
3- Sanık M…K..’un rüşvet almaya teşebbüs suçundan 5237 sayılı TCY’nın 252/1, 35/2, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sabıkası nedeniyle hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, 2918 sayılı Yasanın 119/2. maddesi uyarınca ehliyetnamesinin 3 ay süre ile geri alınmasına, hapis cezasının 5237 sayılı TCY’nın 51/1-a maddesi uyarına ertelenmesine karar verilmiş,
Sanık A…K..müdafiinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yapmış olduğu itiraz Yargıtay 6. Ceza Dairesince 30.09.2009 gün ve 5-5 sayı ile reddedilmiştir.
Beraat eden sanıklar müdafilerinin; beraat etmeleri nedeniyle kendilerini müdafii ile temsil ettiren sanıklar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yazılı maktu vekâlet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle beraat, mahkûm olan sanık M..müdafiinin ise; mahkûmiyet kararını temyiz etmeleri üzerine, Yargıtay C. Başsavcılığının “düzelterek onama” istekli 22.10.2009 gün ve 9592 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık A…K…’un suç örgütüne bilerek yardım etme, sanıklar H…K… R… S… ve H…Ş…’in irtikâp suçlarından beraatlerine, sanık M….K…’un ise rüşvet almaya teşebbüs suçundan mahkûmiyetine karar verilen somut olayda Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar;
1- Beraat eden ve kendilerini müdafii ile temsil ettiren sanıklar lehine ve hazine aleyhine yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekip gerekmediğine,
2- Sanık M… K… hakkında rüşvet almaya teşebbüs suçuna iştirakten kurulan mahkûmiyet hükmünün isabetli olup olmadığına,
İlişkin ise de;
Yargılama aşamasında sanık A..K.. hakkında davaya katılma isteminde bulunan ve bu istemi Özel Dairece reddedilen H..B…ile yine sanık A…hakkındaki davaya katılma isteminde bulunmasına karşın bu konuda olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmemiş bulunan Şıhlı İpkıran’a gerekçeli kararın tebliğinin gerekip gerekmediği hususları Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca önsorun olarak öncelikle değerlendirilmiştir.
Temyiz incelemesi yapılabilmesi için temyiz yasa yoluna başvuru hakkı olanların tamamının kararı tefhim veya tebliğ yoluyla öğrenmeleri yasal bir zorunluluktur. Nitekim 5271 sayılı CYY’nın “Kararların açıklanması ve tebliği” başlıklı 35. maddesinin 2. fıkrasında; “Koruma tedbirlerine ilişkin olanlar hariç, aleyhine kanun yoluna başvurulabilecek hâkim veya mahkeme kararları, hazır bulunamayan ilgilisine tebliğ olunur” hükmü yer almaktadır.
CYY’nın 260/1. maddesinde ise; “Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır…” denilmek suretiyle davaya katılma istemi reddedilenler ile katılma isteği karara bağlanmamış olanların da yasa yoluna başvuru haklarının bulunduğu açıkça kabul edilmiştir
İncelemeye konu dosyada;
Hakan Beşyıldız vekilinin 17.04.2009 havale tarihli dilekçe ile sanık A… K…. hakkındaki davaya katılma isteminde bulunduğu, Özel Daire tarafından bu istemin 08.05.2009 tarihli oturumda reddine karar verildiği,
Ş…İ…’ın ise yine sanık A… hakkındaki davaya katılma istemini içeren 19.03.2009 havale tarihli dilekçesinde tarih ve imza olmaması ile cezaevinde olan bu kişinin dilekçeyi harici posta ile göndermesi nedeniyle Özel Dairece 20.03.2009 tarihli celsenin 13 nolu ara kararıyla; “Ş… İ. ait olduğu bildirilen müdahillik talebi ile ilgili dilekçenin imza ve tarihinin ikmaline keza dilekçenin kendisine ait olup olmadığının sorulması için Yargıtay C. Başsavcılığına yazı yazılmasına, ikmalinden sonra katılma hususunda bir karar verilmesine” karar verildiği, eksikliklerin giderilerek cezaevi idaresince tasdik edilen dilekçe örneğinin 09.06.2009 havale tarihli olarak karardan sonra dosyaya girdiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, öncelikle Özel Daire hükmünün katılma istemi reddedilen H. B. vekili ile katılma istemi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyen Ş.İ..’a tebliği, verdikleri takdirde temyiz dilekçelerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 316/1. maddesi hükmü gereğince sanık A…K… müdafiine tebliğ edilmesi ve yapılacak tebligata ilişkin evrakın eklenmesi amacıyla dosyanın Özel Daireye iadesine ve belirtilen eksiklik tamamlandıktan sonra dosyanın Ceza Genel Kuruluna iadesi kaydıyla Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Özel Daire hükmünün katılma istemi reddedilen H… B..vekiline ve katılma istemi karara bağlanmayan Ş…İ..’a tebliği ile sair işlemlerin yapılabilmesi amacıyla dosyanın Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmesi ve belirtilen eksiklik tamamlandıktan sonra dosyanın temyiz incelemesinin yapılabilmesi için Ceza Genel Kuruluna iadesi kaydıyla Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.02.2010 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.