YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2009/195
KARAR NO : 2009/228
KARAR TARİHİ : 13.10.2009
Tebliğname : 2008/267629
Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
Mahkemesi : TRABZON 1. Ağır Ceza
Günü : 31.07.2008
Sayısı : 81-160
Olası kast ile öldürme suçundan sanık H.U..’in, 5237 sayılı TCY’nın 81, 21/2, 29 ve 62. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hakkında aynı Yasanın 53/1-2. maddesinin uygulanmasına,
Ruhsatsız ateşli silah bulundurmaktan 6136 sayılı Yasanın 13/3, 5237 sayılı Yasanın 62, 50 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6000 YTL ve 375 YTL adli para cezalarıyla cezalandırıl¬masına, tutukluluk halinin devamına, hakkında 5237 sayılı TCY’nın 63. maddesinin uygulan¬masına, tabanca ve eklentilerinin 54. madde uyarınca müsaderesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin, Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 22.03.2007 gün ve 114-112 sayılı, öldürme suçu yönünden re’sen temyize tabi olan hüküm, sanık müdafii ile katılanlar vekili tarafından da temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 08.05.2008 gün ve 3716-9600 sayı ile;
“1-) Katılanların, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmü temyize yetkileri bulunmadığından, katılanlar vekilinin bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2-) Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın maktûle yönelik eyleminin olası kastla öldürme suçunu oluşturduğuna dair suç vasfının tayininde isabetsizlik görülmediğinden, sanığın doğrudan kasıtla hareket ettiği gerekçesiyle bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
3-) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma sebepleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğun¬dan, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede 5237 sayılı TCK.nun 25 ve 27/2. maddelerinin uygulanması gerektiğine, suç vasfına, haksız tahrik hükmünün uygulan¬masında indirim miktarına, verilen cezanın fazla olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
a-) Olası kastla öldürme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
aa-) 5237 sayılı TCK.nun 21/2. maddesi uyarınca olası kast hükümlerinin uygulan¬ması durumunda haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
bb-) 5237 sayılı TCK.nun 53/1-c maddesinde belirtilen hak yoksunluklarının aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca şartla salıverilme tarihine kadar geçerli olduğunun kararda gösterilmemesi,
b-) 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesi uyarınca, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlen¬dirilmesinde zorunluluk bulunması” isabetsizliğinden bozma kararı verilmiştir.
Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesince 31.07.2008 gün ve 81-160 sayı ile; olası kast hükümlerinin uygulandığı ahvalde haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağına ilişkin bozmaya direnilmek ve diğer bozma nedenlerine uyulmak suretiyle bu kez; “doğrudan kast halinde suçun işlenmesi durumunda faile TCY’nın 81. maddesi ile müebbet hapis cezası verilmekte, tahrik durumunda ceza 29. madde ile 18 yıla indirilmekte, takdiri indirim sebepleri uygulandığında ise TCY’nın 62. maddesi ile netice ceza 15 yıl hapis olmaktadır. Olası kastla öldürme halinde kanunumuz bir miktar daha az ceza uygulaması yapmış olmasına rağmen, doğrudan kast ile olası kast halinde netice ceza açısından fark bulunmamakta, bu da kanun koyucunun hedeflediği amacın dışına çıkmaktadır. Bu nedenle olası kast hükümleri uygulandığında cezanın hakkaniyet gereği 24 yılın altında bir miktara indirilmesi suretiyle TCY’nın 3/1. maddesinde düzenlenen suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı ceza ve güvenlik tedbirlerine hükmolunur, şeklindeki kuralın işlerlik kazanması amaçlanıp, ceza tayininde bu hakkaniyete aykırı durumun kanun dairesinde giderilmesine çalışılmıştır”, gerekçeleri ile sanığın 5237 sayılı TCY’nın 81, 21/2, 29 ve 62. maddeleri uyarınca bu kez 13 yıl 9 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Bu hükmün de, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının, ceza miktarlarının değişmesi nedeniyle Özel Dairesine düzen¬lenmiş olan “onama ve bozma” istekli 23.03.2009 gün ve 267629 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay 1. Ceza Dairesine, Özel Dairece de, 21.07.2009 gün ve 4255-4930 sayılı karar ile de Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlen¬dirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, olası kast ile gerçekleştirilen öldürme eyleminde, tahrik hükümlerinin uygulanmasına olanak bulunup bulunmadığı noktasında toplanmakta ise de, Yerel Mahkemenin son uygulamasının yeni hüküm niteliğinde bulunup bulunmadığı, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca ön sorun olarak öncelikle değerlendirilmiştir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen ısrar kararı ve¬rilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak, b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayan¬mak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle ya da farklı hüküm kurmak, Suretiyle verilen hüküm; özde direnme hükmü olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise inceleme Yargıtay ilgili dairesi tara¬fından yapılmalıdır.
İncelenen dosyada; Yerel Mahkemece direnme hükmü tesis edilirken, önceki hükümde olası kast nedeniyle cezanın 24 yıl hapse indirilerek müteakip indirimlerin bu ceza üzerinden yapılması suretiyle sonuç cezanın 15 yıl hapis şeklinde tayin edilmesine karşın, bu kez, olası kastla öldürme ile doğrudan kast ile suçun işlenmesi halinde ceza adaletinin sağlanması gerektiği kabul edilerek, hükmedilen müebbet hapis cezasının 5237 sayılı TCY’nın 21/2. maddesi uyarınca 22 yıl hapse indirilmesine müteakip indirimlerin de bu miktar üzerinden yapılması suretiyle, sanığın 13 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Özel Daire denetiminden geçmemiş bulunan bu yeni hükmün doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulu tarafından ele alınması mümkün görül¬mediğinden, dosyanın incelenmek üzere Özel Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
Dosyanın yeni hüküm ve uyma nedeniyle, temyiz incelemesi için Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.10.2009 günü oybirliği ile karar verildi.