YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2009/171
KARAR NO : 2009/221
KARAR TARİHİ : 06.10.2009
İtirazname : 2009/42657
Yargıtay Dairesi : 2. Ceza Dairesi
Mahkemesi : Düzce 2. Sulh Ceza
Günü : 09.05.2007
Sayısı : 161-80
Sanığın kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCY’nın 86/2. maddesi uyarınca, mükerrir olması nedeniyle 58/3. maddesi yollamasıyla, seçimlik cezalardan hapis cezası seçilmek suretiyle, 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilmiş, 02.03.2005 tarihinde kesinleşmiş tekerrüre esas mahkûmiyeti nedeniyle TCY’nın 58/7. maddesi gereğince, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektiril¬mesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulan¬masına ve 53/1-2. maddenin tatbikine ilişkin, Düzce 2. Sulh Ceza Mahkemesince 09.05.2007 gün ve 161-80 sayı ile verilen hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince, 15.04.2008 gün ve 603-7132 sayı ile;
“Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CYY’nın 231/6. maddesinin (a) bendinde yazılı ‘kasıtlı bir suçtan mahkûm olmama’ koşulunun bulun¬maması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verile¬meyeceği belirlenerek, yapılan incelemede;
Sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCY’nın 53/1-c maddesinde belirtilen, kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan, yoksun bırakılma, güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, koşullu salıvermeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları, bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi gereğince bozulmasına, ancak, bu aykırılığın, aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
Sanık hakkında, 5237 sayılı TCY’nın 53/1-c maddesi uyarınca hükmolunan, velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan, yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin, koşullu salıvermeye kadar uygulanmasına karar verilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün düzeltilerek onanmasına” karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, 17.07.2009 gün ve 42657 sayı ile;
“Somut olaya bakıldığında, nüfus kaydına göre, 12.12.1986 doğumlu olan sanık Ethem Yeşil, yeni suçu işlediği 19.01.2006 tarihinde, onsekiz yaşını doldurmuş ise de; dosya içerisinde bulunan, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen, 09.07.2008 tarihli adli sicil kaydına göre, mahkemece tekerrüre esas alınan, Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesine ait 22.02.2005 tarih, 720-140 sayılı ilamının onaylı suretinin incelenmesinde, 01.01.2002 olan suç tarihinde, henüz onsekiz yaşını doldurmadığı ve bu nedenle hakkında 765 sayılı TCY’nın 55/3. maddesinin uygulanmış olması karşısında tekerrüre esas olamayacağı, diğer sabıka¬larının da tekerrüre esas alınamayacağı saptandığından, sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulan¬mak suretiyle, TCY’nın 58. maddesine aykırı davranıldığı anlaşılmıştır.
Tekerrüre esas alınabilecek sabıkası bulunmayan sanık hakkında, yargılama konusu yapılan kasten yaralama suçunun temas ettiği TCY’nın 86/2. maddesinde seçimlik olarak ön¬görülen, hapis veya adli para cezasından, tekerrür nedeniyle, TCY’nın 58/3. fıkrası uyarınca hapis cezasına hükmedilmesine ilişkin, mahkeme kararı, bu yönüyle de yasaya aykırı bulun¬maktadır” gerekçeleriyle itiraz yasa yoluna başvurularak, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değer¬lendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanığın 18 yaşını doldurmadan önce işlediği suçlara ilişkin hükümlülüklerinin tekerrüre esas alınıp alınamaya¬cağına ilişkindir.
5237 sayılı TCY’nın 58. maddesinin 5. fıkrasında, “Fiili işlediği sırada, onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin, işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz” hükmü yer almaktadır. Anılan yasa maddesinin açık hükmü ve Ceza Genel Kurulunun 23.03.2009 gün 234/169 sayılı kararında belirtildiği üzere;
Failin, eylemin gerçekleştirildiği tarihte onsekiz yaşından küçük olması halinde, hak¬kında tekerrür hükümlerinin uygulanması olanaksızdır. Bu nedenle ister tekerrüre esas alına¬cak, isterse tekerrür uygulaması yapılacak hükme konu suçun, fail tarafından onsekiz yaşın¬dan önce işlenmiş olması halinde, artık hakkında tekerrür hükümleri uygulana¬mayacaktır.
09.02.2006 tarihli adli sicil kaydına göre; 12.12.1986 doğumlu olup, suç tarihi itibarıyla toplam 11 adet geçmiş hükümlülüğü bulunan sanığa ait hükümlülükleri oluşturan ilamların 9 tanesinde yaş küçüklüğü nedeniyle, 2253 sayılı Yasa’nın 12/2. maddesinin, 1 tanesinde ise 765 sayılı TCY’nın 55/3. maddesinin uygulandığı; yerel mahkemece tekerrüre esas alınan ve sabıka kaydının 2. sayfasının 2. sırasında yer alan, 01.01.2002 tarihinde işlediği hırsızlık suçu nede¬niyle, Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesince 22.02.2005 gün ve 720-140 sayı ile cezalandırılmasına ilişkin, örneği dosya içerisinde bulunan ilamda da, 765 sayılı TCY’nın 55/3. maddesi ile cezasından indirim yapıldığı, 09.07.2008 tarihli adli sicil kaydına göre ise, Düzce 2. Sulh Mahkemesine ait 14.12.2005 tarih ve 509-587 sayılı olup, suç tarihi 06.04.2005 olan kasten yaralama suçundan dolayı hükmolunan erteli 489 YTL adli para cezasına ilişkin ilamının da, yargılama konusu yapılan suç tarihinden sonra kesinleşmesi ve esasen 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 5219 sayılı Kanunla değişik 305/1-son maddesi uyarınca, cezanın türü ve miktarı itibariyle tekerrüre esas alınamayacağı görülmektedir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
5237 sayılı TCY’nın 58. maddesinin 5. fıkrasındaki açık düzenleme karşısında, sanığın tekerrüre esas alınan ve yaş küçüklüğü dolayısıyla hakkında 765 sayılı TCY’nın 55/3. madde¬sinin uygulandığı, Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesince hırsızlık suçundan verilen ilamın, te¬kerrüre esas alınmasına yasal olanak bulunmadığından, yerel mahkemenin, sözkonusu mahkûmiyeti esas alarak, sanığa hükmolunan cezanın 5237 sayılı TCY’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine;
Ayrıca adli sicil kaydına göre, tekerrüre esas alınabilecek başkaca sabıkası bulun¬mayan sanık hakkında, yargılama konusu yapılan kasten yaralama suçunun düzenlendiği, 5237 sayılı TCY’nın 86/2. maddesinde seçimlik olarak öngörülen, hapis veya adli para cezasından, anılan Yasanın 58/3. maddesi uyarınca, tekerrür nedeniyle hapis cezasına karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Diğer yönden, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazında yer almamış olmakla birlikte, Ceza Genel Kurulunca hükmün her yönüyle incelenmesi zorunluluğu bulunduğundan, incelenen dosyada yerel mahkemece, hiçbir ayrıma yer verilmeksizin sanığın, 5237 sayılı TCY’nın 53. maddesindeki haklardan yoksunluğuna karar verilmesi, Özel Dairece de, yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar kısıtlama uygula¬nabilecek iken, kendi altsoyu dışındakileri de kapsayacak şekilde genişletilmesi yasaya aykırıdır.
Bu itibarla haklı nedenlere dayanan Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının, Ceza Genel Kurulunca saptanan neden de nazara alınarak kabulüne, Özel Dairenin düzelterek onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün;
1- Uygulanma koşulları bulunmadığı halde, 5237 sayılı TCY’nın 58. maddesinin uygulanması suretiyle, sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
2- Tekerrüre esas alınan Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.02.2005 gün 720-140 sayılı ilamında, 765 sayılı TCY’nın 55/3. maddesinin uygulanmış olması ve tekerrüre esas alınabilecek başkaca sabıkası da bulunmaması nedeniyle sanık hakkında yargılama konusu yapılan kasten yaralama suçunun düzenlendiği, 5237 sayılı TCY’nın 86/2. maddesinde seçimlik olarak öngörülen, hapis veya adli para cezasından, anılan Yasanın 58/3. maddesi uyarınca, hapis cezasına,
3- Yasaya aykırı biçimde hiçbir ayrıma yer verilmeksizin, 5237 sayılı TCY’nın 53. maddesindeki haklardan yoksunluğuna karar verilen sanık hakkında, Özel Dairece de yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıveril¬meye kadar kısıtlama uygulana¬bilecek iken, kendi altsoyu dışındakileri de kapsayacak şekilde uygulanmasına,
Karar verilmesi isabetsizliklerinden, Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 15.04.2008 gün ve 603-7132 sayılı düzelterek onama kararının KALDIRILMASINA,
3- Düzce 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 09.05.2007 gün ve 161-80 sayılı hükmünün BOZULMASINA,
4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.10.2009 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.