Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2008/272 E. 2009/25 K. 17.02.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2008/272
KARAR NO : 2009/25
KARAR TARİHİ : 17.02.2009

Tebliğname :225513
Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
Mahkemesi : OSMANİYE 1. Ağır Ceza
Günü : 12.06.2008
Sayısı : 61-91
Sanık Ş.T..’ın, piyasaya sahte para sürmek suçundan lehe olan 765 sayılı TCY’nın 316/3-4, 318, 59 ve 647 sayılı Yasanın 6. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis ve 90,00 YTL adli para cezasıyla cezalandırılmalarına, cezalarının ertelenmesine, emanetin 2002/50 sırasında kayıtlı sahte Amerikan dolarlarının TCY’nın 36. maddesi uyarınca müsaderesine ilişkin Osmaniye Ağır Ceza Mahkemesince verilen 28.12.2005 gün ve 284-406 sayılı hüküm,
Sanık Ş. T..müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 30.01.2008 gün ve 10092-675 sayı ile;
“Osmaniye adli emanetinin 2002/86 sırasında kayıtlı, dava konusu üç adet ABD dolarının sahte olup olmadığı, iğfal kabiliyetlerinin bulunup bulunmadığı ve sahteliklerinin ilk bakışta kolaylıkla anlaşılıp anlaşılamayacağı hususlarında CMK’nun 73. maddesi uyarınca (CMUK’nun 84. md.) rapor alınması gerekirken eksik soruşturmayla yazılı biçimde mahkûmiyet hükmü kurulması,” isabetsizliğinden bozulmuştur.
Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesince 12.06.2008 gün ve 61-91 sayı ile;
Mahkememizce suça konu paralar ile ilgili 21.03.2002 tarihli TCMB Banknot Matbaası Genel Müdürlüğü Sahte Banknot ve Efektif İnceleme Komisyonu’ndan rapor aldırılmış ve raporda; incelemeye konu, AB 19474851 R ve AB 19479795 R seri nolu paraların sahte olduğu, aldatma kabiliyetinin olduğu, yapılışındaki özen ve ustalık derecesi nedeniyle sahte olduğunun ilk bakışta kolaylıkla anlaşılamayacağı, para destesi ve paketi içerisinde yer alması durumunda sahte olduğunun anlaşılmasının mümkün olmadığı, uzmanlarca veya veznedar gibi para işinin bir parçası olan insanlarca sahte olduğunun anlaşılabileceği rapor edilmiş, ayrıca bozma ilamında suça konu 3 adet paradan bahsedilmesine karşın dosyada suça konu 2 adet 100 ABD dolarının bulunduğu CMK 73 maddesinin aradığı raporun alındığı ve kararın usul ve yasaya uygun olduğu, gerekçesi ile önceki hükümde direnilmiştir.
Bu hükmün de, Sanık müdafi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Baş¬savcılığının “bozma” istekli 28.11.2008 gün ve 225513 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkan¬lığa gönderilen dosya, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerek¬çelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yargıtay 8. Ceza Dairesi ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık eksik araştırma ile hüküm verildiğine ilişkin ise de, öncelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususu değerlendirilmiş, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde yapılacak bozmaya, saptanan eksik araştırma ile ilgili hususların da, eklenip eklenmeyeceği Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca ön sorun olarak tartışılmış, ilk müzakerede yasal çoğunluk sağlanamadığından, 17.02.2009 tarihinde yapılan ikinci müzakerede, eksik araştırma ile ilgili hususun zoralım ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarını etkileyeceği, gerekçeleri ile bu hususun da bozma nedenlerine eklenmesi oyçokluğuyla kararlaştırılmak suretiyle uyuşmazlık konusu değerlendirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde direnme hükmünün verildiği 12.06.2008 tarihinde yürürlükte bulunan, 23.01.2008 gün ve 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik Ceza Yargılaması Yasası’nın 231. maddesi uyarınca maddede öngörülen objektif ve subjektif koşulların varlığı halinde uygulanması olanağı bulunan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kurumunun hiçbir istemde bağlı kalmaksızın değerlendirilmesi zorunluluğuna rağmen, Yerel Mahkemece, bu konuda hiçbir değerlendirme yapılmadığı, kurulan hükmün sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmamasına olanak sağlayan ve bu yönüyle sanık lehine sonuç doğurduğunda kuşku bulunmayan bu hukuki kurumun sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağı tartışılıp değerlendirilmeden kişiselleştirmeye ilişkin diğer hükümlerin değerlendirilmesiyle yetinildiği anlaşılmaktadır.
Adli sicil kaydı bulunmayan Sanık Ş. T.. hakkında hükmolunan 1 yıl 3 ay hapis ve 90,00 YTL adli para cezası, miktar itibariyle de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kapsamında bulunduğundan, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunun yasal zorunluluğa rağmen Yerel Mahkemece değerlendirilmemesi isabetsizdir.
Diğer yönden inceleme konusu somut olayda; E.M..’ın, sanıklar tarafından kendisine hayvan bedeli olarak verildiğini belirttiği, AB 19474854 RB2, AB 19479780 RB2 seri nolu 100’er ABD Doları ile M.T..’nun aracında ele geçen bir adet AB 19479780 RB2 seri nolu 100 ABD Dolarının zapt edilerek Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığınca 2002/86 emanet numarası ile emanete alındığı, F.Ç..’tan ise AB 19474851 RB2, AB 19479795 RB2 seri nolu 100’er ABD Dolarının zapt edilerek, Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığınca 2002/50 emanet numarası ile emanete alındığı, Mahkemece 2002/50 emanet numarasına kayıtlı ABD Dolarları üzerinde inceleme yaptırılarak, hüküm tesis edildiği, Osmaniye adli emanetinin 2002/86 sırasında kayıtlı bulunan dolarlarla ilgili herhangi bir inceleme yapılmadığı ve bu dolarlarla ilgili olarak herhangi bir karar da verilmediği saptanmakla direnme hükmü bu yönüyle de isabetsizdir.
Bu itibarla isabetsiz olan Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan altı Kurul Üyesi, “direnme hükmünün yalnızca hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının mahkemesince değerlendirilmemesi isabetsizliğinden bozulması gerektiği” yönünde oy kullanmışlardır.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- İsabetsiz olan Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, 17.02.2009 günü yapılan ikinci müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.