YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2008/267
KARAR NO : 2009/59
KARAR TARİHİ : 17.03.2009
Tebliğname :42081
Yargıtay Dairesi : Ceza Genel Kurulu
Mahkemesi : YARGITAY 4. Ceza Dairesi
Günü : 25.09.2008
Sayısı : 15-19
Görevi ihmal suçundan sanıklar A.A. ve M. Ç.’ın beraatına ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesince verilen 25.09.2008 gün ve 15-19 sayılı hükmün, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tarafından, sanıkların mesleki görevlerini yerine getirirken kayıtsız ve özensiz davrandıkları, evrakın birikimine neden oldukları ve bunun sonucunda kamu idaresinin işleyişinde zarara sebebiyet verdikleri, kişilerin mağduriyetine yol açtıkları ve üzerlerine atılı bulunan suçu işlediklerinden bahisle temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının “bozma” istekli 27.11.2008 gün ve 42081 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık A..A..’ın; Erdemli Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptığı dönemde baktığı soruşturma evrakından 261 adedini 3 aydan 2 yıl 1 aya varan sürelerle işlemsiz bıraktığı, sanık M.. Ç..’ın ise; Erdemli Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaptığı dönemde baktığı soruşturma evrakından 155 adedini 3 aydan 1 yıl 10 aya varan sürelerle işlemsiz bıraktığı, yine 44 adet infaz evrakının 3 aydan 1 yıl 9 ay 15 güne varan sürelerle işlemsiz kalmasına ve 38 adedinin kalemde bekletilmesine, 7 adedinin ise işlemsiz kalması nedeniyle zamanaşımına uğramasına neden olduğu, sanıkların bu suretle zincirleme biçimde görevlerini savsadıkları iddiasıyla açılan dava sonucunda Yargıtay 4. Ceza Dairesince sanıkların görevi savsama kastıyla hareket etmedikleri gerekçesiyle beraatlarına karar verilmiş, bu hüküm Yargıtay C.Savcısı tarafından temyiz edilmiştir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
26.11.2004-19.07.2007 tarihleri arasında Erdemli C.Savcısı olarak görev yapan sanık Aziz Angay’ın; toplam 4463 soruşturma evrakına bakarak bunların 3668 adedini sonuçlandırdığı ve elinde kalan 795 adet soruşturma evrakını devrettiği, yapılan işbölümü gereği bakmakta olduğu ve aralarında mala zarar verme, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, resmi evrakta sahtecilik, hırsızlık, dolandırıcılık, yağma, kasten orman yakma, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, kasten yaralama, parada sahtecilik, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tefecilik suçlarına ilişkin dosyaların da bulunduğu 261 adet soruşturma evrakını 3 aydan 2 yıl 1 aya varan sürelerde işlemsiz bıraktığı görülmektedir.
Sanık M..Ç..’ın ise; Erdemli C.Savcısı olarak görev yaptığı 14.07.2004-18.07.2007 tarihleri arasında toplam 3233 soruşturma evrakına bakarak bunların 2446 adedini sonuçlandırdığı ve elinde kalan 787 adet soruşturma evrakını devrettiği, yine aynı dönemde toplam 3372 infaz evrakına bakarak 2088 adedini sonuçlandırdığı ve elinde 1049 adet ilam evrakının kaldığı, C.Savcılığında yapılan iş bölümü gereği baktığı infaz evrakından 44 adedini 1 yıl 9 ay 15 güne varan sürelerde işlemsiz bıraktığı, 38 adedinin savcılık kaleminde herhangi bir işlem yapılmadan bekletilmesine ve 7 adedinin ise zamanaşımına uğramasına neden olduğu, yine işbölümü gereği bakmakta olduğu ve aralarında resmi evrakta sahtecilik, hırsızlık, dolandırıcılık, yağma, adam öldürmeye teşebbüs, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, kasten yaralama, parada sahte¬ci¬lik, taksirle ölüme neden olma, cinsel saldırı, görevi ihmal, görevi kötüye kullanma suçlarına ilişkin dosyaların da bulunduğu 155 adet soruşturma evrakını ise 1 yıl 10 aya varan sürelerde işlemsiz bıraktığı anlaşılmaktadır.
Sanık A..A..savunmasında; “Erdemli Cumhuriyet Savcısı olarak baktığı soruşturma evrakından 2776 adedi denetim dönemine ait olmak üzere toplam 3668 soruşturma evrakını ve 1216 talimat evrakını takip edip sonuçlandırdığını, talimat evrakının gereğini kendisi yerine getirerek kolluğa yönlendirmediğini, iş bölümü gereği görevli olmadığı halde yalnız çalıştığı uzun süreli dönemlerde 235 ilamat evrakını takip edip sonuçlandırdığını, bazı dönemlerde cezaevine de bakarak idari işleri yürütmek zorunda kaldığını, 2. Asliye Ceza Mahkemesinde iddia makamını temsil ederek mütalaa hazırlayıp keşiflere katıldığını, yeni yasalar sebebiyle duruşma dışı talep ve işlemlerin de çok fazla olduğunu, bu süre zarfında son dönemlere kadar müstakil bir kâtip olmaksızın görev yaptığını, 2006 Aralık ayında Uyap’a geçilmesiyle yaklaşık bir ay kadar zabıt kâtipleri ile kendilerinin uygulamayı öğrenmeye çalışması sebebiyle bu sürede zorunluluktan dolayı evrakların gereğinin yerine getirilemediğini, çalıştığı zabıt kâtibinin yeni işe alınmış olması nedeniyle pratik olmadığını, bu nedenle evrakın gereğinin hızlı bir şekilde yerine getirilmesinin daha da zorlaştığını, kendisinden kaynaklanmayan şartlardan doğan bu durum karşısında atılı suçun unsurları itibariyle oluşmayacağını,”
Sanık M.. Ç.. ise; “Erdemli Cumhuriyet Savcısı olarak soruşturma dosyalarına ve infaz evrakına baktığını, haftada iki gün duruşmaya çıktığını, üç haftada bir nöbet tuttuğunu, iki yıl süreyle kıdemli savcı olarak temsil görevi ile cezaevinin idari ve mali işlerine baktığını, 2004 yazından 2005 yazına kadar Cumhuriyet Savcılığında 3 Cumhuriyet Savcısı ve 3 zabıt kâtibi ile çalışıldığını, kâtip eksikliğinin ancak 2006 yılı ikinci döneminde giderilebildiğini, bakılan iş sayısı aynı kaldığı halde 2008 Eylül ayı itibariyle Erdemli Cumhuriyet Başsavcılığında 6 adet Cumhuriyet Savcısı ve 8 adet zabıt kâtibinin görev yapmakta olduğunu, Erdemli ilçesinin tatil beldesi olması ve iş yükünün devamlı olarak artması nedeni ile Cumhuriyet Savcılarının gerektiği gibi görevlerini yerine getirmelerinin mümkün olmadığını, yeni ceza mevzuatının yürürlüğe girmesi nedeniyle herhangi ihmal kastı olmadan bazı soruşturma dosyalarında süresi içerisinde müzekkere yazılamadığını, işlemsiz kalan infaz evrakı sayısının toplam sayı dikkate alındığında fazla olmadığını, işlemsiz bırakılmanın mevcut iş yükünün çokluğu ve zabıt kâtibinin yetersizli¬ğinden meydana geldiğini, 7 adet infaz evrakının Erdemli Sulh Ceza Mahkemesince ehliyetsiz araç kullanma suçlarından verilen hafif para cezaları olduğunu ve 5252 sayılı Yasanın 7. maddesi gereğince idari para cezasına dönüşmesi nedeniyle müzekkere yazılarak mahkemesinden ek karar alınmak üzere iade edildiğini, ancak söz konusu evrakın zabıt kâtibi tarafından mahkemesine teslim edilmediği için zaman aşımına uğradığını, zamanaşımına uğrayan ilam evrakı nedeni ile hiç kimsenin bir hak kaybına uğramadığını,”
Beyan etmişlerdir.
5237 sayılı TCY’nın “Görevi kötüye kullanma” başlıklı 257. maddesinin 2. fıkrası; “Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” şeklindedir.
Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlüğüne göre ihmal; yapmama, savsama anlamına gelmek¬tedir.
Gecikme ise; işin, yapılması gereken zaman geçtikten sonra yapılmasıdır.
Madde metninden de anlaşılacağı üzere kamu görevlisinin, yapmakla görevli olduğu işi yapmaması veya yasaya göre yapılması gereken biçimde yerine getirmemesi ya da geciktirmesi suç sayılmıştır. Bu suç kasten işlenebilen suçlardan olup oluşması için kamu görevlisinin görevini bilerek ve isteyerek ihmal etmesi veya geciktirmesi gerekir.
Somut olayda sanık A..A..’ın 261 adet soruşturma evrakını 3 aydan 2 yıl 1 aya varan sürelerde, sanık M..Ç..’ın ise 155 adet soruşturma evrakını 1 yıl 10 aya varan sürelerde, 44 adet infaz evrakını 3 aydan 1 yıl 9 ay 15 güne varan sürelerde işlemsiz bıraktığı, infaz evrakının 38 adedinin savcılık kaleminde herhangi bir işlem yapılmadan bekletilmesine ve 7 adedinin ise zamanaşımına uğramasına neden olduğu hususları tartışmasızdır. Cumhuriyet Savcısı olarak sanıklar, işbölümü gereği kendisine düşen soruşturma ve ilam evrakının akıbetini takip etmek, gereğini yapmak, olanaklı olan en kısa sürede sonuçlandırmak ve bu işlemler sıra¬sında kalem personelini denetlemekle görevli ve yükümlüdür. Ancak, sanıkların görev yap¬tıkları Erdemli İlçesinin deniz kenarında ve turizm açısından hareketli bir yer olması nedeniyle özellikle yaz aylarında oldukça artan iş yükü, yeterli sayıda kalem personelinin bulunmaması ve 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren yeni ceza mevzuatının uygulanmasında yaşanan zorluklar ile uyum süreci göz önüne alındığında, soruşturma ve ilam evrakının bir kısmının işlem¬siz bırakılması, bir kısmının ise zamanaşımına uğramasında 5237 sayılı TCY’nın 257. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen suçun manevi unsuru oluşmamıştır.
Bu itibarla, olayda sanıkların görevi savsama kastı bulunmadığından, Yargıtay Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazının reddiyle, Özel Daire beraat hükmünün onanmasına karar verilmesi gerekir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 25.09.2008 gün ve 15-19 sayılı kararının ONANMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.03.2009 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.