Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2008/246 E. 2008/243 K. 23.12.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2008/246
KARAR NO : 2008/243
KARAR TARİHİ : 23.12.2008

Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 3. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Sulh Ceza
Günü : 28.07.2006
Sayısı : 224-186

Orman Yasasına aykırı davranmak suçundan sanıklar … ve … haklarında 24.10.2003 gün ve 1086 sayılı iddianameye konu eylemleri nedeniyle, suç kasıtları bulunmadığından beraatlerine ilişkin Tuzla Sulh Ceza Mahkemesince verilen 26.05.2004 gün ve 545-312 sayılı hüküm katılan vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 27.03.2006 gün ve 12222-2455 sayı ile;
“Bilirkişiler raporuna göre suça konu Kartal Serisi Karaağıl Mevkii 1092 sayılı parselin “Vakıflar Özel Ormanı” olduğunun bildirilmesine, bu yerde formula 1 pisti için inşaat çalışmaları sırasında çıkan orman emvallerinin sanıklar tarafından alınarak nakledildiği esnada yakalanmalarına, sanıkların geçerli bir nakliye tezkeresi ibraz edememelerine göre; suça konu yerde inşaat işini yapan firma ile özel orman sahibi arasında bu yerden çıkan orman emvaline ilişkin bir sözleşme hükmü bulunup bulunmadığı, buna göre ağaçların sahibinin tespiti ile orman idaresinden dava konusu yerde bulunan orman emvalinin kesimi ve nakliyesi konusunda izin verilip verilmediği de sorulduktan sonra sanıkların eyleminin 6831 sayılı Yasa hükümleri ile Ceza Yasasındaki hırsızlık suçuna ilişkin hükümlerine göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi,” isabetsizliğinden bozulmuştur.
Tuzla Sulh Ceza Mahkemesince 28.07.2006 gün ve 224-186 sayı ile;
Mahkememizce 562-315 sayılı dosyada sanık Abdullah Yatbaz hakkında Vakıflar Özel Ormanı olan 1092 parselden kamyoneti ile orman emvalini naklederken yakalandığından bahisle 6831 sayılı Orman Kanununa muhalefet suçundan açılan kamu davasında, aynı gerekçe ile verilen beraat kararı Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 16.03.2006 tarih 9542-1920 sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmıştır.
Her iki dosyanın konusu yeri ve zamanı aynıdır. Yargıtay 3. Ceza Dairesi bir kararda onama, başka bir kararı olan iş bu davada ise bozma kararı vermiştir. Bu durum kişiler üzerinde adalete olan güveni zedeleyecektir. Suç tarihi dikkate alındığında kış mevsimine girilen bir ayda Formula 1 (F-1) yarışları için gerekli yol ve binaların yapımı için ağaçların kesilip yol kenarlarına atıldığı mahkemece yapılan keşif sırasında gözlemlenmiş, bu emvallerin buradan geçen kişilerce kışın yakmak amacıyla alındığı, alan kişilerin hiçbirinde Orman Kanununa muhalefet veya hırsızlık kastının bulunmadığı, gerekçeleriyle önceki hükümde direnilmiştir.
Bu hükmün de katılan … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay C.Başsavcılığının “bozma” istekli 12.11.2008 gün ve 321857 sayılı tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilen dosya, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında çözümü gereken hukuki uyuşmazlık sanıklar … ile …’ın kasıt yokluğundan beraatlerine karar verilen somut olayda, eylemlerinin hukuki niteliklerinin ve kasıtlarının belirlenebilmesi açısından, yeni araştırma yapılmasına gerek bulunup, bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
12.10.2003 günü saat 23.00 sıralarında Akfırat Beldesi içerisinde yer alan Formula-1 inşaat alanında ve Karaağıl Mevkiinde önleyici kolluk devriyesi yapan jandarma görevlilerince durdurulan, ….. plakalı Ford marka kamyonda yapılan kontrolde, yaklaşık 4 ton kök ve dal odunu elde edilmiş, emvalin nakliye teskeresiz olması nedeniyle araca el konulmuş, odunlar orman muhafaza memurlarına teslim edilerek 12.10.2003 tarihli tutanak ve el koyma tutanağı düzenlenmiştir.
Yine aynı olayla ilgili olarak sanıklar hakkında, 13.10.2003 tarihli suç tutanağı düzenlenerek, zapt edilen 25 kental orman emvali ve nakil vasıtası yediemin senedi ile teslim edilmiştir.
Olayla ilgili olarak beyanda bulunan sanıklar … ve …, duruşmada Formula 1 inşaatında çalışan dozerlerin söktüğü ağaçları izin ile aldıklarını benzer şekilde savunmuşlar, mahallinde icra edilen keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, köklerin büyük iş makinaları tarafından yerinden çıkarıldığı suça konu yerin Vakıflar Özel Ormanı sınırları içerisinde bulunan 1092 sayılı parsel olduğu ve bu orman üzerinde Formula 1 pisti inşasının sürdüğü, çalışmalar esnasında orman içerisinde yer alan meşe ağaçlarının büyük iş makinaları tarafından kökleri ile birlikte sökülerek temizlendiği, araçta yakalanan meşe köklerinin de bu yerdeki ağaçlarla aynı özellikte olduğu belirtilmiştir.
Dosyada bulunan resmi gazete fotokopisinden, ağaçların alındığı alanın 13.05.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 28.04.2004 gün ve 2004/7214 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile; “İstanbul Tuzla Akfırat Tepeören Turizm Merkezi” olarak tespitine karar verildiği saptanmıştır.
Bu bilgi ve belgeler karşısında somut olay değerlendirildiğinde, sanıkların suça konu orman emvalini temin ettikleri yerin, Kartal Serisi, Karaağıl Mevkii 1092 parsel içinde yer alan Vakıflar Özel Ormanı olduğu, suç konusu yerin içinde bulunduğu alanın bilahare 28.04.2004 gün ve 2004/7214 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile; “İstanbul Tuzla Akfırat Tepeören Turizm Merkezi” olarak tespitine karar verildiği, suça konu orman emvalinin sanıklar tarafından kesilmediği ancak nakledildiği sabittir.
Sanıklar suç konusu orman emvallerini izne dayalı olarak aldıklarını savunmakla birlikte bu konuda dosyada savunma dışında herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.
Yerel Mahkemece sanıkların hırsızlık veya orman yasasına aykırılık suçlarını işleme kasıtlarının bulunmadığından bahisle beraat kararı verilmiş ise de, dosyadaki kanıtlar sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesine elverişli değildir.
Şöyle ki, kesme fiiline iştirak etmemiş olsa dahi orman emvalinin ormandan çıkarılması veya nakledilmesi 6831 sayılı Yasanın 91/5 ve 108. maddelerinde, idarenin mal varlığına dâhil olan orman emvalinin izinsiz alınması ise 765 ve 5237 sayılı Yasaların hırsızlığa ilişkin maddelerinde yaptırıma bağlanmıştır.
Suça konu yerin, olay tarihinden sonra 28.04.2004 gün ve 2004/7214 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile; “İstanbul Tuzla Akfırat Tepeören Turizm Merkezi” olarak tespit edilmesinin, bir yerin eylem tarihinden sonra idari bir tasarrufla orman dışına çıkarılmasının oluşan suçu ortadan kaldırmaya bir etkisi bulunmamakla birlikte, aslına uygunluğu onaylanmayan ve doğruluğu yönünde de herhangi bir araştırma yapılmayan bu yazı içeriğine dayanılarak anılan yerin hukuki statüsünün saptanması mümkün değildir. Belirtilen yerde karar tarihinden önce de büyük çaplı çalışmaların yapıldığı nazara alındığında, bu durumun araştırılması sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi açısından büyük bir önem ve zorunluluk arz etmektedir.
Görüldüğü gibi; dosyada yapılan araştırma, suça konu alanın hukuki statüsünün belirlenmesi, anılan yerde ağaç kesme işleminin hangi yasal veya idari tasarrufa dayalı olarak gerçekleştiğinin saptanması, suça konu yerde kesilen orman emvali üzerinde tasarruf yetkisinin kime ait olduğunun tespiti açısından yetersiz olduğundan, sanıkların hukuki durumları, tüm bu hususların hiçbir kuşkuya yer bırakmaksızın aydınlatılmasından sonra belirlenmelidir.
Bu itibarla isabetsiz bulunan Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- İsabetsiz olan Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, tebliğnamedeki isteme uygun olarak, 23.12.2008 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.