Yargıtay Kararı Ceza Genel Kurulu 2008/244 E. 2009/72 K. 24.03.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Genel Kurulu
ESAS NO : 2008/244
KARAR NO : 2009/72
KARAR TARİHİ : 24.03.2009

Tebliğname : 78470
Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
Mahkemesi : DOĞUBAYAZIT Ağır Ceza
Günü : 21.03.2007
Sayısı : 20-66
Göçmen kaçakçılığı suçundan, sanıklardan M. E.’in 765 sayılı TCY’nın 4771 sayılı Yasa ile değişik 201/a-2 ve 59. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 1702 YTL adli para cezası ile M.İ.’in ise 765 sayılı TCY’nın 4771 sayılı Yasa ile değişik 201/a-2 ve 59. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 2553 YTL adli para cezası ile cezala¬ndırılmalarına ilişkin Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesince verilen 11.10.2004 gün ve 112-119 sayılı hüküm, her iki sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 8. Ceza Dairesince 06.12.2006 gün ve 2813-8986 sayı ile
“..765 sayılı TCK.nun 201/a maddesinin 2. fıkrasında göçmen kaçakçılığı suçuna teşeb¬büs halinin tamamlanmış suç gibi cezalandırılacağı hükmünün bulunması, 5237 sayılı TCK.nun 79. maddesinde ise 765 sayılı TCK.nun daki bu düzenlemeye yer verilmemesi nedeniyle göçmen kaçakçılığı suçunun bütün hallerine teşebbüsün olanaklı olması karşısında;
Suça konu 09.07.2004 tarihli olayda, sanıkların yasadışı yollardan yurda giriş yapan 57 yabancı uyruklu göçmeni kamyon kasasına yerleştirerek yola çıktıkları ve Doğubayazıt ilçesi yakınlarında aracın çamura saplanması üzerine sanık M. E.in kolluk görevlilerince yakalandığı, diğer sanık M. İ.in ise kaçtığı; 21.07.2004 tarihli 2. olayda da, sanık M. İ.’in yine yurda yasadışı yollardan giriş yapan 22 yabancı uyruklu göçmeni karşılayıp kamyonetine yerleştirdiği ve Doğubayazıt ilçesine götürürken jandarma ile karşılaşması üzerine kamyoneti bırakıp kaçarak eylemini tamamlayamadığı; sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK.nun uygulanarak hüküm kurulması halinde suçun teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle Yasanın 79. maddesi ile birlikte 35. maddesinin de uygulanmasının gerektiği gözetilerek 5252 sayılı Yasanın 9. maddesi uyarınca önceki ve sonraki yasaların ilgili tüm hükümlerinin olaya ilişkin uygulaması gösterilip bundan sonra ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa saptanarak hüküm kurulması gerekirken böyle bir karşılaştırma yapılmaksızın yazılı biçimde uygulama yapılması..” isabetsizliğinden bozulmuş, Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesi ise bu karara, 21.03.2007 gün ve 20-66 sayı ile; 765 ve 5237 sayılı Yasalar karşılaştırıldıktan sonra, sanıkların eylemlerinin, 5237 sayılı Yasa uyarınca da tamamlanmış suçu oluşturduğundan bahisle, 765 sayılı TCY’ndaki düzenlemenin daha lehe olduğu kabul edilerek direnilmiştir.
Bu hükmün, her iki sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının “bozmaya uyulması gerektiği” görüşünü içeren 10.11.2008 gün ve 78470 sayılı tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCY’nın 79. maddesi uyarınca tamamlanmış suçu mu, yoksa bu suça teşebbüsü mü oluşturduğuna ilişkin ise de; öncelikle, hükmün yeni bir hüküm mü, direnme kararı mı olduğu hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
İncelenen dosyada;
Yerel Mahkemece verilen ilk hükmün 11.10.2004 tarihli olması nedeniyle, bu hükümde, o tarihte henüz yürürlüğe girmemiş olan 5237 sayılı TCY’nda yer alan düzenlemelerin hiçbir şekilde tartışılmadığı, Özel Daire’nin 06.12.2006 tarihli bozma kararında ise, 5237 sayılı TCY’ nın getirdiği düzenlemenin sanıkların lehlerine olabileceği yönündeki genel bir açıklamanın ardından, her iki yasanın karşılaştırılması zorunluluğuna işaret edildiği görülmektedir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre,
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,
e) Bozma ilamına uyulduğu belirtilmekle beraber, bozmaya konu hükmün aynen tekrarlanması,
Suretiyle verilen karar, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma ve uyma sonucu verilen yeni bir karardır. Bu nitelikteki bir kararın temyiz edilmesi halinde incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.
Bu itibarla; Yerel Mahkemece, 765 sayılı Yasa hükümlerinin sanık lehine bulunduğu gerekçesiyle önceki uygulama aynen tekrar edilmiş ise de, son hükümde 765 ve 5237 sayılı Yasalardaki konuya ilişkin düzenlemeler ayrıntılı biçimde tartışılmak ve önceki hükümde bulunmadığı halde, gerekçede sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCY’nın 79. maddesindeki tamamlanmış suçu oluşturduğu şeklinde bir değerlendirmeye yer verilmek suretiyle, bozmaya eylemli olarak uyulduğu anlaşılmış olup, Özel Dairece incelenmeyen bir hususun doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulu tarafından ele alınması olanaksız bulunduğundan, saptanan eylemli uyma nedeniyle dosyanın incelenmek üzere Özel Daireye gönderilmesi gerekmektedir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Saptanan eylemli uyma nedeniyle dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.03.2009 günü oybirliği ile karar verildi.