Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2023/31 E. 2024/1 K. 06.01.2024 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2023/31
KARAR NO : 2024/1
KARAR TARİHİ : 06.01.2024

Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
2023/Bşk-31 2024/1 2023/72216

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

Birleştirme Uyuşmazlığı
Bulunan Yargıtay Daireleri: 8 ve 9. Ceza
Mahkemesi : 8. Ceza (İlk Derece)
Sayısı : 2-15

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 18.08.2020 tarihli ve 15-15 sayılı iddianamesi ile sanıklardan …, … ve … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve görevi kötüye kullanma suçlarından 5237 sayılı TCK’nın 109/1-3.d, 257/1, 314/2, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5/1 ve TCK’nın 53/1. maddeleri gereğince son soruşturmanın açılmasına karar verilmesinin talep edildiği, iddianamenin gönderildiği Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesince 15.02.2021 tarih ve 48-64 sayı ile; sanıklar hakkında iddianamede belirtilen suçlardan son soruşturmanın açılmasına karar verilerek dosya Yargıtay ilgili Ceza Dairesine gönderilmiştir.
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 9. Ceza Dairesince 26.03.2021 tarih ve 18-15 sayı ile;
“Sanıklar hakkında atılı silahlı terör örgütüne üye olmak suçu şahsi suç olması ve genel hükme tabi olması nedeniyle usülüne uygun olarak iddianame ile sanıklar hakkında açılmayan kamu davasının yargılama şartının gerçekleşmemesi nedeniyle tefrik edilerek başka esasa kaydedilmiştir.
Son soruşturmanın açılması kararı ile sanıklara atılı, görev suçu niteliğinde bulunan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve görevi kötüye kullanma suçlarından açılan kamu davasında, Yargıtay Kanunu’nun 14.maddesi hükümleri ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 28/01/2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 23/01/2020 tarih ve 2020/1 sayılı Yargıtay Dairelerinin iş bölümüne ilişkin kararına göre atılı suçlardan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun Yargıtay 8.Ceza Dairesinin ve görevi kötüye kullanma suçunun ise Yargıtay 9. Ceza Dairesinin görev alanına girmektedir. Somut olayda son soruşturmanın açılması kararıyla sanığa atılı bu suçu oluşturan atılı eylemler ve davaya konu olaylar arasında CMK.nın 8 ve devamı maddeleri çerçevesinde bağlantı bulunmaktadır. Sanığa atılı bu suçlara ilişkin kamu davasının tek bir dava olarak görülmesinin zorunlu olduğu, birden fazla suçtan açılan kamu davasında davaya bakma görevinin, Yargıtay Kanununun 14/3-b maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun yukarıda zikredilen kararının Ceza Dairelerinin iş bölümünün düzenlendiği kısmının ortak hükümler başlığı altında yer alan 8.maddesi gereğince bunlardan en ağır yaptırımı içeren suça bakmakla görevli daireye ait olup, somut olayda sanığa atılı suçlar açısından hakkında uygulanması talep edilen kanun hükümlerine göre, en ağır yaptırımın öngörüldüğü suçun TCK.nın 109/1, 109/3-d maddelerinde düzenlenen nitelikli olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu olduğu ve bu suçtan yargılama yapma görevinin de yukarıda belirtildiği üzere Yargıtay 8.Ceza Dairesine ait olduğu, bu nedenle sanık hakkında bu suçlardan açılan kamu davası açısından ise görevsizlik kararı verilerek dosyanın yargılamayı yapmakla görevli Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesine” karar verilmiş olup dosya Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 2021/2 esas sırasına kayden görülmeye başlanmıştır.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 10.09.2021 tarihli ve 31-31 sayılı iddianamesi ve bu iddianame doğrultusunda hazırlanan Bakırköy 24. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.01.2022 tarihli ve 423-30 sayılı son soruşturmanın açılmasına dair karar ile sanıklar …, …, …, … hakkında görevi kötüye kullanma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından,
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 04.02.2022 tarihli ve 8-8 sayılı iddianamesi ve bu iddianame doğrultusunda hazırlanan Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.04.2022 tarihli ve 89-113 sayılı son soruşturmanın açılmasına dair karar ile sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında görevi kötüye kullanma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından,
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 09.02.2022 tarihli ve 9-9 sayılı iddianamesi ve bu iddianame doğrultusunda hazırlanan Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.06.2022 tarihli ve 38-244 sayılı son soruşturmanın açılmasına dair karar ile sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında görevi kötüye kullanma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından,
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 08.12.2022 tarihli ve 38-38 sayılı iddianamesi ve bu iddianame doğrultusunda hazırlanan Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.03.2023 tarihli ve 932-85 sayılı son soruşturmanın açılmasına dair karar ile sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan,
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 27.12.2022 tarihli ve 44-44 sayılı iddianamesi ve bu iddianame doğrultusunda hazırlanan Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.03.2023 tarihli ve 1-130 sayılı son soruşturmanın açılmasına dair karar ile sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan,
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 24.11.2022 tarihli ve 33-33 sayılı iddianamesi ve bu iddianame doğrultusunda hazırlanan Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.03.2023 tarihli ve 501-93 sayılı son soruşturmanın açılmasına dair karar ile sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan,
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 28.12.2022 tarihli ve 45-45 sayılı iddianamesi ve bu iddianame doğrultusunda hazırlanan Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.03.2023 tarihli ve 17-92 sayılı son soruşturmanın açılmasına dair karar ile sanıklar …, … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan,
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 06.12.2022 tarihli ve 37-37 sayılı iddianamesi ve bu iddianame doğrultusunda hazırlanan Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.01.2023 tarihli ve 449-4 sayılı son soruşturmanın açılmasına dair karar ile sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan,
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 08.09.2022 tarihli ve 29-29 sayılı iddianamesi ve bu iddianame doğrultusunda hazırlanan Bakırköy 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.01.2023 tarihli ve 322-29 sayılı son soruşturmanın açılmasına dair karar ile sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında görevi kötüye kullanma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından,
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 16.12.2022 tarihli ve 41-41 sayılı iddianamesi ve bu iddianame doğrultusunda hazırlanan Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.02.2023 tarihli ve 20-31 sayılı son soruşturmanın açılmasına dair karar ile sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan,
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 01.12.2022 tarihli ve 35-35 sayılı iddianamesi ve bu iddianame doğrultusunda hazırlanan Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.02.2023 tarihli ve 506-70 sayılı son soruşturmanın açılmasına dair karar ile sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan,
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 23.12.2022 tarihli ve 43-43 sayılı iddianamesi ve bu iddianame doğrultusunda hazırlanan Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.02.2023 tarihli ve 6-64 sayılı son soruşturmanın açılmasına dair karar ile sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan,
Açılan kamu davalarının da Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 2021/2 esas sayılı dosyası ile birleştirilerek belirtilen dosya üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.
Yargıtay 8. Ceza Dairesince 2021/2 esas sayılı dosyada devam eden yargılama sırasında 19.04.2022 tarihli oturumda “Yargıtay 9. Ceza Dairesine yeniden yazı yazılarak işbu dava dosyasında sanıklar hakkında örgüt üyeliği suçundan yargılama bulunmadığı bildirilerek 2020/53 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmeye muvafakat verilmesinin yeniden istenmesine,” karar verilmiş, bu karar doğrultusunda aynı tarihte Yargıtay 9. Ceza Dairesine birleştirme önerisi içeren yazı yazılmıştır.
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 esas sayılı dosyasında alınan ara karar doğrultusunda hazırlanan 14.10.2022 tarihli yazı ile de dosya birleştirilmesi konusundaki taleplerin reddine karar verildiği belirtilmiştir.
Bunun üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesince 17.05.2023 tarih ve 2-15 sayı ile; “Dairemizin 2021/2 Esas sayılı dava dosyası ile Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 Esas sayılı dava dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, her iki dava dosyasındaki delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla; CMK’nın 8 ve 10. maddeleri gereğince Dairemizin 2021/2 Esas sayılı bu dava dosyasının Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine” karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.06.2023 tarihli ve 72216 sayılı yargı yeri belirlenmesine dair yazısında ise;
“Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 2021/2 esas sayısına kayden görülmekte olan yargılama dosyasında birden çok dosyanın birleştirildiği, bu kapsamda;
Dairenin 2021/2 esas sayılı dava dosyasında; sanıklar …, … ve … hakkında müşteki …’a yönelik, kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/283 Esas sayılı dava dosyasında, müştekinin haksız yere 18 yıl hapis cezası ile mahkumiyetine karar verdikleri iddiası ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve görevi kötüye kullanma suçlarından kamu davası açıldığı,
Birleşen 2022/1 esas sayılı dava dosyasında; sanıklar …, …, …, … hakkında müşteki …’a yönelik, kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/283 Esas sayılı dava dosyasında 12.02.2011-19.06.2014 tarihleri arasında tutuklu kalması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve görevi kötüye kullanma suçlarından Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 esas sayılı dava dosyası ile birleştirme talepli olarak kamu davası açıldığı,
Birleşen 2022/2 esas sayılı dava dosyasında; sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında müşteki …’a yönelik, kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/283 Esas sayılı dava dosyasında 27.09.2012-19.06.2014 tarihleri arasında tutuklu kalması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve görevi kötüye kullanma suçlarından Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 esas sayılı dava dosyası ile birleştirme talepli olarak kamu davası açıldığı,
Birleşen 2022/8 Esas sayılı dava dosyasında; sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında müşteki …’a yönelik, kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/283 Esas sayılı dava dosyasında 24.02.2010-01.04.2010, 06.04.2010-21.04.2010, 11.02.2011- 19.06.2014 tarihleri arasında tutuklu kalması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve görevi kötüye kullanma suçlarından Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirme talepli olarak kamu davası açıldığı,
Birleşen 2023/10 Esas sayılı dava dosyasında; sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında müşteki …’a yönelik, kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/283 Esas sayılı dava dosyasında 11.02.2011-19.06.2014 tarihleri arasında tutuklu kalması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirme talepli olarak kamu davası açıldığı,
Birleşen 2023/11 Esas sayılı dava dosyasında; sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında müşteki …’e yönelik, kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/283 Esas sayılı dava dosyasında 18.02.2011-19.06.2014 tarihleri arasında tutuklu kalması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirme talepli olarak kamu davası açıldığı,
Birleşen 2023/12 Esas sayılı dava dosyasında; …, …, …, …, …, …, …… hakkında müşteki …’e yönelik, kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/283 Esas sayılı dava dosyasında 26.02.2010-01.04.2010, 09.04.2010-18.06.2010, 11.02.2011-19.06.2014 tarihleri arasında tutuklu kalması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirme talepli olarak kamu davası açıldığı,
Birleşen 2023/13 Esas sayılı dava dosyasında …, …, … hakkında müşteki …’ya yönelik, kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/283 Esas sayılı dava dosyasının soruşturma aşamasında 25.02.2010-28.02.2010 tarihleri arasında gözaltında kalması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirme talepli olarak dava açıldığı,
Birleşen 2023/2 Esas sayılı dava dosyasında; …, …, …, …, …, …, …, … …, …, …, …, …, …, … hakkında müşteki …’a yönelik, kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/283 Esas sayılı dava dosyasında 11.02.2011-09.10.2013 arasında tutuklu kalması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirme talepli olarak kamu davası açıldığı,
Birleşen 2023/6 Esas sayılı dava dosyasında; …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında hakkında müşteki …’a yönelik, kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/283 Esas sayılı dava dosyasında 20.08.2011-19.06.2014 arasında tutuklu kalması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve görevi kötüye kullanma suçlarından Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirme talepli olarak kamu davası açıldığı,
Birleşen 2023/7 Esas sayılı dava dosyasında; …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında müşteki …’a yönelik, kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/283 Esas sayılı dava dosyasında 11.02.2011-19.06.2014 arasında tutuklu kalması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kamu davası açıldığı,
Birleşen 2023/8 Esas sayılı dava dosyasında; …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında hakkında müşteki …’na yönelik, kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/283 Esas sayılı dava dosyasında 11.02.2011-09.10.2013 arasında tutuklu kalması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kamu davası açıldığı,
Birleşen 2023/9 Esas sayılı dava dosyasında; …, …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında hakkında müşteki …’ya yönelik, kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/283 Esas sayılı dava dosyasında 14.09.2011-19.06.2014 arasında tutuklu kalması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirme talepli olarak kamu davası açıldığı,
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 Esas sayılı dava dosyasında ise; kamuoyunda Balyoz davası olarak bilinen İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/283 Esas sayılı dava dosyasında yapılan bir kısım usulsüzlükler ile ilgili birleştirme talebine konu edilen dava dosyasında yer alan sanıkların da aralarında bulunduğu toplam 50 sanık hakkında kamu davası açıldığı, bu dava dosyasında toplam 113 müştekinin yer aldığı,
Bu dosyada sanıklar …, …, ……, …, …, …, … ve … hakkında Anayasayı ihlal, silahlı örgüte üye olmak, devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve görevi kötüye kullanma suçlarından kamu davası açıldığı,
Yine aynı dosyada, sanıklar …, …, …, …, …,…., …, …,…. hakkında ise Anayasayı ihlal, silahlı örgüte üye olmak, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve görevi kötüye kullanmak suçlarından kamu davası açıldığı görülmüştür.
Buna göre Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 2021/2 esas sayısına kayden görülmekte olan kamu davası ile Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 esas sayısına kayden görülmekte olan kamu davalarının konularının kamuoyunda ‘Bayoz Davası’ olarak bilinen davanın soruşturma ve kovuşturma süresinde cereyan eden usul ve yasaya aykırılıklara ilişkin olması, bir kısım sanıkların her iki davada da yer almaları ve yargılama konularının ortak olması dikkate alındığında aralarında şahsi, hukuki ve fiili irtibat bulunan her iki dava dosyasının usul ekonomisi ve yargılamanın en az giderle, en hızlı şekilde yürütülerek bir an evvel karar verilmesi bakımından birleştirilerek görülmesinin zorunlu olduğu değerlendirilmekle Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 esas sayısına kayden görülmekte olan kamu davasının daha önce açılmış ve yargılama konusu iddiaların daha geniş olmasına göre Yargıtay 8. Ceza Dairesinin birleştirme kararının kabulü ile davaların Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2020/53 esas sayılı dava dosyası üzerinde birleştirilmesine, bundan sonraki işlemlerin bu dosya üzerinden yürütülmesine” karar verilmesi talep edilmiştir.
Bu kapsamda; Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.

CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca çözümlenmesi gereken konu, Yargıtay 8 ve 9. Ceza Daireleri arasında oluşan birleştirme uyuşmazlığının giderilmesine ilişkindir.
Uyuşmazlığın isabetli bir hukuki çözüme kavuşturulabilmesi için, öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelerin üzerinde durulması gerekmektedir.
5271 sayılı CMK’nın “Bağlantı kavramı” başlıklı 8. maddesi;
“(1) Bir kişi, birden fazla suçtan sanık olur veya bir suçta her ne sıfatla olursa olsun birden fazla sanık bulunursa bağlantı var sayılır.
(2) Suçun işlenmesinden sonra suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme fiilleri de bağlantılı suç sayılır.” şeklinde,
Aynı Kanun’un “Davaların birleştirilerek açılması” başlıklı 9. maddesi;
“(1) Bağlantılı suçlardan her biri değişik mahkemelerin görevine giriyorsa, bunlar hakkında birleştirilmek suretiyle yüksek görevli mahkemede dava açılabilir.” biçiminde,
Anılan Kanun’un “Görülmekte olan davaların birleştirilmesi ve ayrılması” başlıklı 10. maddesi;
“(1) Kovuşturma evresinin her aşamasında, bağlantılı ceza davalarının birleştirilmesine veya ayrılmasına yüksek görevli mahkemece karar verilebilir.
(2) Birleştirilen davalarda, bu davaları gören mahkemenin tâbi olduğu yargılama usulü uygulanır.
(3) İşin esasına girdikten sonra ayrılan davalara aynı mahkemede devam olunur.” şeklinde,
Aynı Kanun’un “Geniş bağlantı sebebiyle birleştirme” başlıklı 11. maddesi;
“(1) Mahkeme, bakmakta olduğu birden çok dava arasında bağlantı görürse, bu bağlantı 8 inci maddede gösterilen türden olmasa bile, birlikte bakmak ve hükme bağlamak üzere bu davaların birleştirilmesine karar verebilir.” biçiminde,
Anılan Kanun’un “Bağlantılı suçlarda yetki” başlıklı 16. maddesi;
“(1) Yukarıdaki maddelere göre her biri değişik mahkemelerin yetkisi içinde bulunan bağlantılı ceza davaları, yetkili mahkemelerden herhangi birisinde birleştirilerek görülebilir.
(2) Bağlantılı ceza davalarının değişik mahkemelerde bakılmasına başlanmış olursa, Cumhuriyet savcılarının istemlerine uygun olmak koşuluyla, mahkemeler arasında oluşacak uyuşma üzerine, bu davaların hepsi veya bir kısmı bu mahkemelerin birinde birleştirilebilir.
(3) Uyuşulmazsa, Cumhuriyet savcısı veya sanığın istemi üzerine ortak yüksek görevli mahkeme birleştirmeye gerek olup olmadığına ve gerek varsa hangi mahkemede birleştirileceğine karar verir.
(4) Birleştirilmiş olan davaların ayrılması da bu suretle olur.” şeklinde,
Aynı Kanun’un “Yetkide olumlu veya olumsuz uyuşmazlık” başlıklı 17. maddesi;
“(1) Birkaç hâkim veya mahkeme arasında olumlu veya olumsuz yetki uyuşmazlığı çıkarsa, ortak yüksek görevli mahkeme, yetkili hâkim veya mahkemeyi belirler.” biçiminde düzenlenmiştir.
Ceza yargılamasında genel kaide, açılan her dava üzerine ayrı bir yargılama yapılması olup uyuşmazlıklar arasında bağlantı olduğunda, bağlantının mahiyeti icabı, istisnai hükümler doğrultusunda ana kuraldan ayrılarak farklı hareket edilebildiği, 5271 sayılı CMK’nın 8 ve 11. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, bağlantılı davalar ayrı ayrı görülebileceği gibi istisnai durumlardan biri olan davaların birleştirilmesine karar verebilmek için; davalar arasında bağlantı olması, davaların birleştirilmesinde yarar görülmesi, birleştirmenin gerekli olması, birleştirmeye olanak bulunması ve birleştirme yasağının mevzu bahis olmaması gerektiği, kural olarak birleştirmede yarar bulunup bulunmadığının her olayda tetkik ve takdir edilmesinin de o yargılamayı yürüten hâkime ait olduğu,
Keza, Ceza Genel Kurulunun 11.07.2014 tarihli ve 52-354 sayılı kararında da benimsendiği gibi; birleştirme zorunluluğu ya da yasağının olmadığı diğer durumlarda, mahkemelerce görülmekte olan davalar arasında bağlantı olduğu tespit edildiğinde bu davaların birleştirilebileceği, fakat birleştirmenin zorunlu olmayıp tamamen mahkemenin takdirine bırakıldığı, davaların birleştirilmesi hususu, muhakemenin hızlı ve basit bir şekilde sürdürülmesi, muhakeme işlemlerinde gereksiz tekrarların önlenmesi ve bir an evvel maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasının sağlanmasına yönelik olarak benimsenmiş bir kurum olduğundan, Anayasa’nın 141. maddesindeki “davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması” ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde belirtilen “adil yargılanma hakkı” kapsamında “davaların makul sürede görülmesi” ilkeleri gözetildiğinde, davaların uzatılması için bir sebep olmaması gerektiği,
Bu bakımdan örgüt kapsamında işlenen suçlar nedeniyle birden çok sanık hakkında yürütülmekte olan davaların birleştirilmesinde, bağlantı ve iştirak kavramlarının dar yorumlanması ve uygulanması gerektiği,
Gözetilmelidir.
Sanıklardan …, … ve …’in kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve görevi kötüye kullanma suçlarından cezalandırılmaları istemiyle Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesince 15.02.2021 tarih ve 48-64 sayı ile son soruşturmanın açılmasına karar verilerek ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapmak üzere Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilen ve adı geçen Dairenin 2021/2 esasına kaydedilip kovuşturmaya başlanılan dosya ile adı geçen sanıklar ve diğer sanıklar hakkında aynı suçlardan farklı mağdurlara yönelik gerçekleştirilen benzer eylemler nedeniyle açılan diğer kamu davalarının da ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapmak üzere gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince birleştirilerek belirtilen dosya üzerinden yargılamaya devam edildiği anlaşılan dosya kapsamında;
Yargıtay 8. Ceza Dairesince aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle işbu dosyanın Yargıtay 9. Ceza Dairesinde (ilk derece mahkemesi sıfatıyla) görülmekte olan 2020/53 esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmiş ise de,
Yargıtay 9. Ceza Dairesinde (ilk derece mahkemesi sıfatıyla) görülmekte olan kamu davasının belirli bir aşamaya gelmiş olması, Anayasa’nın 141. maddesindeki “davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması” ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde belirtilen “adil yargılanma hakkı” kapsamında “davaların makul sürede görülmesi” ilkeleri gözetildiğinde birleştirme kararı verilmesi hâlinde davanın uzamasına sebebiyet verecek olması karşısında; örgüt kapsamında işlenen suçlar nedeniyle birden çok sanık hakkında yürütülmekte olan davaların birleştirilmesinde, bağlantı ve iştirak kavramlarının dar yorumlanması ve uygulanması gerektiği de gözetildiğinde, ilgili dosyaların birleştirilmesi zorunlu olmadığından, gelinen bu aşamada davaların ayrı ayrı yürütülmeleri gerektiği kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.06.2023 tarihli ve 72216 sayılı birleştirme isteğinin reddine ve Yargıtay 8. Ceza Dairesinin birleştirme kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.06.2023 tarihli ve 72216 sayılı birleştirme talebinin REDDİNE,
2- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 17.05.2023 tarihli ve 2-15 sayılı birleştirme kararının KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın Yargıtay 8. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 06.01.2024 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.