Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2022/35 E. 2022/164 K. 30.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2022/35
KARAR NO : 2022/164
KARAR TARİHİ : 30.11.2022

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 4-12. Ceza
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Sayısı : 3039-2695

Sanıklar hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal ve şantaj suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda Çorum 3. Asliye Ceza Mahkemesince 19.09.2017 tarih ve 801-492 sayı ile sanığın aynı suçlardan mahkûmiyetine ilişkin kurulan hükümlerin sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesince 23.11.2018 tarih ve 3039-2695 sayı ile istinaf isteminin kabulüyle sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün kaldırılarak TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca düşürülmesine, şantaj suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün kaldırılarak sanığın tehdit suçundan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Tehdit suçuna ilişkin kararın Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.06.2021 tarihli ve 106532 sayılı tebliğnamesiyle dosyanın gönderildiği Yargıtay 4. Ceza Dairesince 25.10.2021 tarih ve 31023-25339 sayı ile;
“…İddianamede açıklanıp hükümlerde kabul edilen eylemlere, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu tarafından kabul edilerek, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nca onaylandıktan sonra 09/07/2021 tarih ve 31536 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay iş bölümü kararı gereğince, temyize konu suçlardan yaptırımı en ağır olan 5237 sayılı TCK’nın 134/2. maddesine uyan özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna yönelik temyizin incelenmesi Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin görevine girdiği, “,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 12. Ceza Dairesince de 16.03.2022 tarih ve 9050-2032 sayı ile;
“…Şantaj suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda tehdit suçundan verilen 23.11.2018 tarihli, 2017/3039 – 2018/2695 sayılı “istinaf talebinin kabulüyle ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasından sonra yeniden kurulan düşme hükmüne” ilişkin karar, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.06.2021 tarihli tebliğnamesi ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 25.10.2021 tarihli ve 2021/31023 – 2021/25339 sayılı görevsizlik kararıyla ‘…İddianamede açıklanıp hükümlerde kabul edilen eylemlere, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu tarafından kabul edilerek, Yargıtay Büyük Genel Kurulunca onaylandıktan sonra 09/07/2021 tarih ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay iş bölümü kararı gereğince, temyize konu suçlardan yaptırımı en ağır olan 5237 sayılı TCK’nın 134/2. maddesine uyan özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna yönelik temyizin incelenmesi Yargıtay 12. Ceza Dairesinin görevine girdiği…’ nedenine dayalı olarak dosya Dairemize gönderilmiş ise de,
Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda tehdit suçundan verilen 23.11.2018 tarihli, 2017/3039 – 2018/2695 sayılı ‘istinaf talebinin kabulüyle ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasından sonra yeniden kurulan düşme hükmüne’ ilişkin kararın, CMK’nın 286. maddesinde belirtilen temyiz edilemeyecek istinaf dairesi kararlarından olmaması nedeniyle temyizi kabil bir karar olduğu açıklanarak ve yalnızca bu karara yönelik temyiz nedenleri yazılarak, temyiz isteminde bulunulduğu, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan verilen 23.11.2018 tarihli, 2017/3039 – 2018/2695 sayılı ‘istinaf talebinin kabulüyle ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasından sonra yeniden kurulan düşme hükmüne’ ilişkin karara yönelik ise herhangi bir temyiz isteminde bulunulmadığı anlaşılmakla,
Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz incelemesine konu edilen eyleme ilişkin iddianamedeki ve mahkeme kararındaki nitelendirmeye, temyizin kapsamına, tebliğname başlığında yer alan ve tebliğnamenin görüş kısmındaki bozma nedenlerinin de yöneldiği suça göre, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazetede yayımlanıp, 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihine göre uygulanması gereken 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurul Kararı gereğince temyize konu şantaj – tehdit suçuna ilişkin kararın incelenmesi görevi Yargıtay 4. Ceza Dairesine ait bulunduğu,”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4 ve 12. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6545 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Cumhuriyet savcısının 07.12.2018 tarihli temyiz dilekçesinde “Sanığın ablası olan mağdurenin cep telefonunu çalıp, telefonda kayıtlı olan mağdureye ait özel görüntüleri onun adına açtığı sahte face sayfasından yayınlayıp, bir kısım akrabalarına bu görüntüleri göndermesinden sonra, mağdurenin durumu kolluk kuvvetlerine bildirmesini engellemek ve bu şekilde soruşturmadan kurtulmak maksadıyla, anneleri olan Tanık Seda ile mağdureye haber gönderip, ‘ablam polise giderse, bu resimleri yarın gazeteye veririm’ şeklindeki tehdit eyleminin şantaj suçunu oluşturacağı zira, mağdureye ait görüntüleri gazetede yayınlatacağını söyleyip mağdureye vereceği zararı ifade ettiği, bu şekilde özel görüntülerinin gazetede yayınlanacağına dair söylemin mağdure üzerinde korku oluşturacak bir tehdit niteliğinde olduğu, sanığın da bu şekilde mağdurenin polise gitmesini engellemek ve böylece soruşturmadan kurtulmak suretiyle kendisine haksız bir yarar sağladığı nedenle, sanığın üzerine atılı suçtan ilk derece mahkemesinin mahkümiyet kararına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddi yerine yazılı şekilde sanık hakkındaki kamu davasının Düşmesine dair, kesin olmak üzere karar verilmiş ise de,
Sayın Dairenin kararının, CMK’nun 286. maddesinde belirtilen temyiz edilemeyecek İstinaf Dairesi kararlarından olmaması nedeniyle, Temyizi kabil bir karar olduğu anlaşılmakla, yukarıda açıklanan gerekçeler ile sayın Daire kararı kanuna aykırı görüldüğü.” şeklinde anlatımlarda bulunması karşısında; sanık hakkında tehdit suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz talebinde bulunulduğu, özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna yönelik ise temyiz talebinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca tehdit suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 4. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.

Bu itibarla, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 25.10.2021 tarihli ve 31023-25339 sayılı görevsizlik kararlarının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 4. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 30.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.