Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2022/26 E. 2022/155 K. 30.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2022/26
KARAR NO : 2022/155
KARAR TARİHİ : 30.11.2022

Yargıtay Daireleri : 4 ve 12. Ceza
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 736-209

Sanık … hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal, sanık … hakkında ise şantaj suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanıkların aynı suçlardan beraatine karar verilmiştir.
Katılan vekili tarafından hükümlerin temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.09.2015 tarihli tebliğnamesiyle dosyanın gönderildiği Yargıtay 4. Ceza Dairesince 01.07.2019 tarih ve 24107-12140 sayı ile;
“İddianamede açıklanan eylemler, sevk maddeleri ile temyizin kapsamı ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun ceza daireleri arasındaki iş bölümüne dair kararına göre, sanık … hakkında 134/2. maddesi uyarınca özel hayatın gizliliğini ihlal, sanık … hakkında aynı Kanunun 107/2. maddesi gereğince şantaj suçlarından kamu davası açılmış bulunmakla, en ağır yaptırımı içeren suçun özel hayatın gizliliğini ihlal suçu olduğu ve bu nedenle işin incelenmesinin Yüksek 12. Ceza Dairesi’nin görevine girdiği anlaşıldığından, Dairemizin görevsizliğine, dosyanın ilgili Daire’ye gönderilmesine” ,
Yargıtay 12. Ceza Dairesince de 19.01.2022 tarih ve 12306-394 sayı ile;
“Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanık …’ın ve şantaj suçundan sanık …’nın beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.09.2015 tarihli tebliğnamesi ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 01.07.2019 tarihli ve 2015/24107-2019/12140 sayılı görevsizlik kararıyla ‘…İddianamede açıklanan eylemler, sevk maddeleri ile temyizin kapsamı ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun ceza daireleri arasındaki iş bölümüne dair kararına göre, sanık … hakkında 134/2. maddesi uyarınca özel hayatın gizliliğini ihlal, sanık … hakkında aynı Kanunun 107/2. maddesi gereğince şantaj suçlarından kamu davası açılmış bulunmakla, en ağır yaptırımı içeren suçun özel hayatın gizliliğini ihlal suçu olduğu ve bu nedenle işin incelenmesinin Yüksek 12. Ceza Dairesinin görevine girdiği…’ nedenine dayalı olarak dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 25.12.2019 tarihli ve 2019/Bşk-145 – 2019/182 sayılı kararında; ‘…Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması hâlinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması hâlinde dikkate alınmalıdır… ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde artırım maddelerinin dikkate alınamayacağı…’ açıklamaları yer almaktadır.
Özetlenen dosya kapsamına ve Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarına, temyiz incelemesine konu edilen eylemlere ilişkin iddianamedeki ve mahkeme kararındaki nitelendirmelere, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile değişik Yargıtay Kanununun 14. maddesindeki; ‘Ceza dairelerinde: a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır. b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir.’ hükmüne, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 01.07.2019 tarihli görevsizlik kararında belirtilenin aksine, sanık hakkında TCK’nın 134/2. madde ve fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan değil, iddianamedeki ‘Türk Ceza Kanunu 134/1-2’ biçimindeki sevk maddesi ve ‘…böylelikle şüphelilerden …’ in mağdurun cinsel ilişki görüntülerini cep telefonuna kaydetmek suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlediği…’ biçimindeki anlatıma nazaran, TCK’nın 6352 sayılı Kanunun 81. maddesi ile yapılan değişiklikten sonraki 134. maddesinin 1. fıkrasının 1 ve 2. cümlelerinde yer alan görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dava açılmış olmasına, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası yaptırımı öngören TCK’nın 107/1. madde ve fıkrasındaki şantaj suçunun cezasının, tebliğname tarihine nazaran bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası yaptırımı öngören TCK’nın 6352 sayılı Kanunun 81. maddesi ile yapılan değişiklikten sonraki TCK’nın 134/1-1. madde, fıkra ve cümlesinde yer alan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun cezasından daha ağır olmasına göre, görevli dairenin belirlenmesinde TCK’nın 134. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan; ‘Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlâl edilmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.’ biçimindeki artırımın dikkate alınmayacağı hususu da göz önüne alındığında, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanıp, 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihine göre uygulanması gereken 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu kararı gereğince temyize konu hükümlerin incelenmesi görevi Yargıtay 4. Ceza Dairesine ait bulunduğundan, Dairemizin görevsizliğine, görev uyuşmazlığının çözülmesi amacıyla dosyanın Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4 ve 12. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 28.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’la değişik, Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen, 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır.”, (b) bendinde de; “Çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması hâlinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması hâlinde dikkate alınmalıdır.
Katılan vekilinin temyiz talebinin kapsamı karşısında, ceza dairelerinin görevinin belirlenmesinde esas alınması gereken hükümler, özel hayatın gizliliğini ihlal ve şantaj suçlarından verilen beraat kararlarıdır.
Tebliğnamenin düzenlendiği 20.09.2015 tarihi itibarıyla dikkate alınması gereken iddianamedeki nitelendirmeye(sevke) göre, temyiz incelemesine konu olan suçlardan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yaptırımının TCK’nın 134/2. maddesi uyarınca iki yıldan 5 yıla kadar hapis cezası; şantaj suçunun yaptırımının ise aynı Kanun’un 107/1. maddesi uyarınca 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasından ibaret olduğu göz önüne alındığında; TCK’nın 134/2. maddesinde belirtilen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu için öngörülen ceza daha ağır olduğundan temyiz incelemesinin, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 12. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 19.01.2022 tarihli ve 12306-394 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 12. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 30.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.